One Piece de vs ler çoğunlukla karekterler birbirine dümdüz dalarlar. bu yüzden pek hareketlidir. Naruto da ise kişi rakibinin gücünü analiz edip ona göre saldırır. Bodoslama dalma pek yoktur. Çoğunlukla akıl Oyunları ile geçer ve bunu bazen aptal olan ana karekter bile yapar. Bu yüzden naruto dövüş leri çoğunlukla konuşmayla geçer .
Birde naruto one piece gore biraz sert kalır. Hikayesiydi yaşam koşulları idi turkanime de one piece için komedi yazar ama narutoda drama yazar.

Vallahi One Piece'de en çok ağlayan ve en korkak korkak karakter olan Chopper'e hiç yüklenilmezken onun çeyreği kadar bile ağlamayan Usopp'a neden bu kadar yüklenildiğini anlamıyorum.

Bu arada, One Piece diyorum.

çünkü chopper ın olayı o. Çocuksu olmalıi çocuk gibi davranmalı.

Bana Usopp un ağlaması çok dokunmuyo ama şu Usop artık adam gibi bir silah kullanmalı. Kullandığı vakit sevdiğim karakterler arasında yerini alır.

Nasıl çocuk ? Chopper seride ilk göründüğünde 15 yaşındaydı. Beraber iki yıl kaldıklarını varsayarsak 17 yaş ediyor. Ardından iki yılıda sayarsak 19 ediyor. Yaş olarak Nami'den Sanji'den Usopp'tan felan sadece bir yaş küçük. Ayrıca geyiklerin 30 yıl civarı yaşadığını düşünürsek Chopper bir insana göre 40 yaşlarında eder. Ayrıca Usopp artık ağlamıyor. Ama Chopper'in 2 yıl sonrasında bile ağladığı birsürü sahne var.

Mangakayı anlamıyorum. Usopp'u neden sürekli şamar oğlanı yapıyor ? Yasopp'un oğlu bu. Böyle davranılmayı hak etmiyor.

yaşla alakası yok, karakter öyle. kişilik olarak çocuksu, küçük boyutuna bağlı olarak tatlı olmalı. öyle düşünülmüş, öyle kabul görmüş.

Ben ediylerken sen yazmaya başlamışsın bu yüzden değişik olmuş. Abi ben anlamıyorum mangaka Usopp'u niye eziyor ? Yasopp'un oğlu bu. Böyle davranılmayı hak etmiyor.

Ayrıca Chopper normalde bir insandan biraz daha iri.

tabi orası öyle, dediğim gibi iş silahta bitiyor. sapanla devam ettiği sürece usopp aynı usopp olarak devam edecek. animenin evrenide o kadar toz pembe değil ama neden hala sapanda diretiyor bu mangaka anlamadım.

Bu arada 70. bölüme geldim, tam gaz devam. Grand Line'a girdiklerinde heyecan daha da artmaya başladı. Ayrıca 11. opening share the world'e bayıldım sürekli dinliyorum.

Şimdi One Piece izlemeye bu sene başlamış ve genelde fillerları skipleyerek (dedikleri gibi genelde anlaşılmadığı için rehberden bakmam gerekiyor, rehber bulana kadar 2 bölüm kaynadı araya) 230. bölümlere gelmiş biriyim. Naruto ile de anime dünyasına tam geçiş yapmışımdır. 8 yıl falan oldu sanırım Naruto'ya başlayalı. Araya zaman girdi, ilk yıllarda takip ettim, sonra bir baydı bir baydı bayış o bayış.

Hâlâ mangasına ya da çok konuşulan anime bölümlerine bakarım. Ama o kadar yani. Filler bölümlerinin manga yansımalarından daha iyi ve daha hareketli olduğu zaman o animeye karşı buz tutarım. Ki Narutoda tuttum.

Serinin ilk kısmı gayet hoştu, Naruto'nun gelişmesi odaklıydı, fillerlar azdı (135'e kadar genelde fillersiz, sonra 200 küsürüncü bölüme kadar paso filler vardı) ne yalan söyleyeyim gayet sürükleyiciydi. Shippuuden'in de Sasuke kısmına kadar güzeldi, hatta Gaara .. Sonra filler yapmak istememelerinden mi nedir, karakterler beş dakika içinde animede sadece dudaklarını kıpırdatır oldular. Kıyafetler normalden daha iğrenç çizilmeye başladı, iki manga bölümünü 24 dakikaya yaymak için sıktılar, en can alıcı sahneleri vasat animasyon kalitesi ile sundular.

Müzikleri çok güzeldir ama. Sezar'ın hakkı sezara. "Sadness and Sorrow" bestesini hala keyifle dinlerim.

Dram konusunda ilk başlarda hikayeyle birlikte yavaş yavaş etkileyici bir şekilde veriliyordu, sonralarda "AL DRAM AĞLA" diye anime yıkanmaya başladı, oralarda bir yerlerde 'noluyoruz oğlum?' deyip izlemeyi bıraktım sanırım. Mangasını da okuyamıyorum artık Masashi nasıl çiziyorsa kaleminin inceliğini kalınlığını bile ayarlamaz oldu.

One Piece, müzikleri güzel. Çizimleri açıkçası ilk başta beni korkutmuştu, başlamamak için en büyük bahanemdi, başlamaya karar verdiğimde rahatsız edici gelmedi, sonra direk güzelleşti.

Bence One Piece'deki üzücü sahnelerin çok uzun sürmemesi hikayenin umutla ilerlemesine bağlı, karakterler mutlu oldukça gelişiyor plot genelde. Narutoda tam tersi, mutsuzluk arttıkça gelişme oluyor (sonra mutsuzluk mutsuzluk bu duruma geldik) Gerçi ben hüngür hüngür ağladığımı bilirim Alabaster Arcda.

Şimdi hikaye gelişimi olarak, One Piece ağaç gibi aslında, ana hikaye gövdeyse onlarca dal ve onlarca yan hikaye, macera var. Bu hikayelerse kanımca çok iyi kurgulanmış. Şu ana kadar en sevdğim Arc Alabaster Arc ve izlerken beni o kadar etkilemişti ki yerimde duramıyordum. Gerilimi ve heyecanı tırmandırıyor, insanı çatlatıyor ve bunu beni hiç sıkmadan yapıyordu bu arc. Sonra karakterlerin ille ACI DOLU GEÇMİŞi olmasına gerek yok burada, ya da hemen ilk yenilişte açılmıyor bu.

OP izlerken mutlu oluyorum, çünkü her türlü hikaye var. Evet genelde savaşların nasıl biteceğini biliyoruz ama yüzüklerin efendisi ve hobbitin de nasıl biteceğini biliyorduk, değil mi? Yine de bize sunduğu dünya ve hikaye o adar güzel ki izlemeye devam ediyoruz.

Usopp bence sevilesi bir karakter. Korkusuna rağmen birşeyler yapmaya çalışıyor. Biz o gemide olsak dışarı çıkamazdık.