Bleach mı Gintama mı? Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4 |
|
Yazar
Mesaj
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Birisi
23 Hzr 2012 3:19
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): IR-Sougo
Ya ikisini birden izlememiş insanın burda ne işi var? Artist ne arar la bazarda?
Bleach benim ilk uzun soluklu animem. Evim gibidir Bleach benim. İçigo oğlumdur, Uryuu eşimdir, Rukia gelinimdir, Byaku abimdir, Renji kardeşimdir. Zaraki, Gin, Matsumoto, Grimmjow, Nel, Kon, Şunsui, Ukitake... Hayatımdaki ilk kez bu kadar kalabalık bir anime kadrosuyla Bleach'te karşılaştım, çoğunu sevdim, sevmediklerimden ölümüne nefret ettim. Aşkın da, nefretin de en şiddetlisini Bleach ile tattım. Bana göre belli bir yerine kadar Bleach'e on basacak, ormanda yüz kaplan kuvvetindeki Naruto bile bu kadar sevgimi kazanamadı. Bleach, evim gibiydi (kip değişti mi sankim birdenbire?), dönüp dolaşıp kendimi tekrar içinde bulduğum kürkçü dükkanımdı.
Gintama içinse "Bleach evimse Gintama da yazlığımdır, ruhumu dinlendirdiğim sayfiye yerimdir." şeklinde bir benzetme yaptığımı çok net hatırlıyorum. Tabii bunu söylediğimde henüz ilk 201 bölümü bitirmemiştim. Red Spider Arc'tan öncesiydi bu.
İki yıl demlenmeye bırakıp deri döndüğümde Gintama'yı hatırladığımdan çok farklı buldum. Galiba "demlenen" bendim, neticede 2 yıl içerisinde daha fazla anime izlemiştim, daha "büyümüştüm", düşüncelerim değişmişti, farklı biriydim artık. Ve karşımda da bambaşka bir anime vardı. 201 bölümü tamamladım, gerisini getirdim, yetmedi geriye döndüm, ilk bölümden tekrar başladım, büyük arc'ları, kenarda köşede kalmış sevimli, duygusal bölümleri, komedinin ayyuka çıktığı, saçmalamanın dibine vurdukları bölümleri teker teker tekrar izledim. Üçüncü kez izledim. Utanmadan dördüncü kez izledim. Ben izledikçe sanki içimde bir boşluk açıldı, o boşluk dolsun diye tekrar tekrar izledikçe o boşluk daha da büyüdü, bir kara delik oldu: Neticede Gintamasızlık beni yuttu, fani bedenimi yedi bitirdi, varlığımı sildi. Gintama bitince biz ölmüş sayıldık.
Geri dönüp baktım: Hâlâ Bleach'in son 10-15 bölümünü izlememişim. Şu fullbringer olayı beni öyle soğuttu ki animeden, Daisuke Ono bile keyfimi yerine getirmedi. Manga? Quincylerin yani koca tarafımın hatrına bakıyorum. Nasıl bağlayacak olayı, Naruto-Sasuke kavgasına nasıl vardıracak bu mücadeleyi diye merakımdan... Jigoku Hen'i nasıl da beklemiştim. Yıllardır belleğimde duruyor, izlemedim. Sevgimi kaybetmedim ama ilgimi kaybettim.
Aşkın ve nefretin en şiddetlisini ilk Bleach'te tattım. Hâlâ belli bir karaktere aşık olabilirim ve bir diğerinden ölümüne nefret ediyor olabilirim. Zaraki x İçigo dövüşü hâlâ kanımı kaynatıyor olabilir; Byakuya x İçigo dövüşü hâlâ başımı döndürüyor olabilir. Ama sonrası yok. Bleach'te Soul Society haricinde hiçbir şey yok. Kubo hiçbir şey bırakmadı. Araya karbon kağıdı koyup koyup yarattığı birbirini tekrar eden karakterler, birbirini tekrar eden olaylar; o ilk ve orjinal karakterlerle olayların kredisini çoooooktan harcadı. Birilerinin hatrına bitirmek zorunda hissettiğimiz bir mangaya dönüştürdü bir efsaneyi.
Gintama? Bleach'in sezonlarca anlatamadığını isterse tek bölüme sığdırır. Pein x Naruto da neymiş? Siz Jiraiya x Gintoki'yi izlediniz mi? Ulqi'nin vedası mı? Siz Şimura kardeşlerin Hajime'ye vedalarını izlediniz mi? Soifon Yoruiçi için göz yaşı mı döktü? Siz Kyuubei'nin gözyaşlarını izlediniz mi? Kagura'nın kana susamışlığı Zaraki'de var mı? Şinpaçi'nin ağırbaşlılığını Uryuu her durumda gösterebilir mi? Yamaji yerine Kondo olsaydı SS bu halde olur muydu? Byakuya'yi tüm o ciddiyeti altında sevimli mi buluyorsunuz? Katsura diye birini hiç duydunuz mu?
Sadakat diye bir şeyin varlığını Şinsengumi, aile kavramının güzelliğini de Yorozuya ile gördüm ben. Yıllaaaaar yıllar sonra Isshin-Ryuken geçmişi gösterildi diye mutlu mu oldunuz? Gintama hayranları Joi 4'ün başından geçenleri ne kadar zamandır bekliyorlar, biliyor musunuz?
Bir kişi hariç, Gintama'da ölen yan karakterlere (arc'ları saymıyorum bak, arc'lara girersem çıkmam) ağladığımın yarısı kadar ağlamadığım ölmüş Bleach ana karakterleri var. Gülmek mi? Bleach'in tamamına Gintama'nın tek bir açılışındaki tek bir sahneye güldüğüm kadar gülmemişimdir. Scandal Arc'ı izleyenler anlayacaktır hangi bölümün açılışından bahsettiğimi. Shogun ka yoooo? nidasında nasıl yerlere yattığımı bir ben bilirim bir de Allah bilir.
Ben evimi terk edip yazlığa taşındım. Çünkü ailenin olduğu yerdir ev. Aileyi değiştirdim. Uryuu da hanımköylü olsun artık, napcan? Mecbuuur
Bleach benim ilk uzun soluklu animem. Evim gibidir Bleach benim. İçigo oğlumdur, Uryuu eşimdir, Rukia gelinimdir, Byaku abimdir, Renji kardeşimdir. Zaraki, Gin, Matsumoto, Grimmjow, Nel, Kon, Şunsui, Ukitake... Hayatımdaki ilk kez bu kadar kalabalık bir anime kadrosuyla Bleach'te karşılaştım, çoğunu sevdim, sevmediklerimden ölümüne nefret ettim. Aşkın da, nefretin de en şiddetlisini Bleach ile tattım. Bana göre belli bir yerine kadar Bleach'e on basacak, ormanda yüz kaplan kuvvetindeki Naruto bile bu kadar sevgimi kazanamadı. Bleach, evim gibiydi (kip değişti mi sankim birdenbire?), dönüp dolaşıp kendimi tekrar içinde bulduğum kürkçü dükkanımdı.
Gintama içinse "Bleach evimse Gintama da yazlığımdır, ruhumu dinlendirdiğim sayfiye yerimdir." şeklinde bir benzetme yaptığımı çok net hatırlıyorum. Tabii bunu söylediğimde henüz ilk 201 bölümü bitirmemiştim. Red Spider Arc'tan öncesiydi bu.
İki yıl demlenmeye bırakıp deri döndüğümde Gintama'yı hatırladığımdan çok farklı buldum. Galiba "demlenen" bendim, neticede 2 yıl içerisinde daha fazla anime izlemiştim, daha "büyümüştüm", düşüncelerim değişmişti, farklı biriydim artık. Ve karşımda da bambaşka bir anime vardı. 201 bölümü tamamladım, gerisini getirdim, yetmedi geriye döndüm, ilk bölümden tekrar başladım, büyük arc'ları, kenarda köşede kalmış sevimli, duygusal bölümleri, komedinin ayyuka çıktığı, saçmalamanın dibine vurdukları bölümleri teker teker tekrar izledim. Üçüncü kez izledim. Utanmadan dördüncü kez izledim. Ben izledikçe sanki içimde bir boşluk açıldı, o boşluk dolsun diye tekrar tekrar izledikçe o boşluk daha da büyüdü, bir kara delik oldu: Neticede Gintamasızlık beni yuttu, fani bedenimi yedi bitirdi, varlığımı sildi. Gintama bitince biz ölmüş sayıldık.
Geri dönüp baktım: Hâlâ Bleach'in son 10-15 bölümünü izlememişim. Şu fullbringer olayı beni öyle soğuttu ki animeden, Daisuke Ono bile keyfimi yerine getirmedi. Manga? Quincylerin yani koca tarafımın hatrına bakıyorum. Nasıl bağlayacak olayı, Naruto-Sasuke kavgasına nasıl vardıracak bu mücadeleyi diye merakımdan... Jigoku Hen'i nasıl da beklemiştim. Yıllardır belleğimde duruyor, izlemedim. Sevgimi kaybetmedim ama ilgimi kaybettim.
Aşkın ve nefretin en şiddetlisini ilk Bleach'te tattım. Hâlâ belli bir karaktere aşık olabilirim ve bir diğerinden ölümüne nefret ediyor olabilirim. Zaraki x İçigo dövüşü hâlâ kanımı kaynatıyor olabilir; Byakuya x İçigo dövüşü hâlâ başımı döndürüyor olabilir. Ama sonrası yok. Bleach'te Soul Society haricinde hiçbir şey yok. Kubo hiçbir şey bırakmadı. Araya karbon kağıdı koyup koyup yarattığı birbirini tekrar eden karakterler, birbirini tekrar eden olaylar; o ilk ve orjinal karakterlerle olayların kredisini çoooooktan harcadı. Birilerinin hatrına bitirmek zorunda hissettiğimiz bir mangaya dönüştürdü bir efsaneyi.
Gintama? Bleach'in sezonlarca anlatamadığını isterse tek bölüme sığdırır. Pein x Naruto da neymiş? Siz Jiraiya x Gintoki'yi izlediniz mi? Ulqi'nin vedası mı? Siz Şimura kardeşlerin Hajime'ye vedalarını izlediniz mi? Soifon Yoruiçi için göz yaşı mı döktü? Siz Kyuubei'nin gözyaşlarını izlediniz mi? Kagura'nın kana susamışlığı Zaraki'de var mı? Şinpaçi'nin ağırbaşlılığını Uryuu her durumda gösterebilir mi? Yamaji yerine Kondo olsaydı SS bu halde olur muydu? Byakuya'yi tüm o ciddiyeti altında sevimli mi buluyorsunuz? Katsura diye birini hiç duydunuz mu?
Sadakat diye bir şeyin varlığını Şinsengumi, aile kavramının güzelliğini de Yorozuya ile gördüm ben. Yıllaaaaar yıllar sonra Isshin-Ryuken geçmişi gösterildi diye mutlu mu oldunuz? Gintama hayranları Joi 4'ün başından geçenleri ne kadar zamandır bekliyorlar, biliyor musunuz?
Bir kişi hariç, Gintama'da ölen yan karakterlere (arc'ları saymıyorum bak, arc'lara girersem çıkmam) ağladığımın yarısı kadar ağlamadığım ölmüş Bleach ana karakterleri var. Gülmek mi? Bleach'in tamamına Gintama'nın tek bir açılışındaki tek bir sahneye güldüğüm kadar gülmemişimdir. Scandal Arc'ı izleyenler anlayacaktır hangi bölümün açılışından bahsettiğimi. Shogun ka yoooo? nidasında nasıl yerlere yattığımı bir ben bilirim bir de Allah bilir.
Ben evimi terk edip yazlığa taşındım. Çünkü ailenin olduğu yerdir ev. Aileyi değiştirdim. Uryuu da hanımköylü olsun artık, napcan? Mecbuuur
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Pyskhe, saim
Yav Quincy e flood yapma hakkı verelim, bir başlığın altına 1 paragraf yazdıktan 1 gün sonra tekrar yazabilsin ama.
Quincy e tamamen katılmakla birlikte;
Bleachle, Gintama karşılaştırılımaz. Yok illa karşılaştıralım diyorsanız, karşılaştırmam bile.
Tabi herkesin ben Gintama izlemedim o yüzden bleach e veriyorum demeside hala kafamda soru işareti. Parti programlarını okumadan oy veren seçmenleri getirdiniz aklıma.
Quincy e tamamen katılmakla birlikte;
Bleachle, Gintama karşılaştırılımaz. Yok illa karşılaştıralım diyorsanız, karşılaştırmam bile.
Tabi herkesin ben Gintama izlemedim o yüzden bleach e veriyorum demeside hala kafamda soru işareti. Parti programlarını okumadan oy veren seçmenleri getirdiniz aklıma.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): kuinşi
20 Eyl 2013 10:24
4. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 40 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |