Güzel bir başlık dur bi düşünelim

şahsen ben ne shinigami ne de hollow olurdum.en iyi iş vizardlık.hirakonun grubundan olurdum.shinigami elbisesi gibi ama siyah değil mavi kimono giyerdim (maksat uyuzluk.)

orihimeyi tavlamaya çalışırdım işim ne olcak başka.o dangalak ichigoyu ortadan kaldırmam lazım ama o varken iş zor (ama o şanslı amatör olduğu için bu da zor demek ki bu ichigoyu kesme işini sonraya ertelemem gerekecek.)

---------------------------------

Mevcut karakterler üzerinde değişiklik yapmak istesem ...

zarakinin shikai ve hızlıca bankai öğrenmesini sağlardım.bu haliyle felakaet ama olsun az abartalım ne olcak
byakuya ve ulqiorraya duygu katmak da lazım.somurtkan surat ifadeleri içimi karartıyor.az gülümsesinler

Ramon, O zaman iki tanıdık olarak girelim Vaizardlara

Siyah kot, siyah ayakkabı, siyah spor ceket, siyah-kırmızı t-shirt, kırmızı uçlu kısa siyah saçlar, beyaz kıro çoraplarımla ( şaka tabi ) Vaizardların binasına dalıveriyorum bir anda. Eski bir Vaizardım. Diğerleri şaşkınlıkla bana bakarken ben Ichigonun portakal renkli saçlarına bakıp kahkahayı patlatıyorum Sonra peruk mu diye çekiştiriyorum.
Aslında dünyanın her yerinde Vaizardlar, Shinigamiler var. Soul Society sadece japonyaya bakan bir topluluk. Ben Anadolunun bağrından kopup gelmiş bir Vaizardım. Dünyada sadece Karakura şehrinde ruh yoğunluğu var ve Aizenin hedefi orası olduğundan, savaşmak için Vaizardların toplandığı yere geliyorum. Dövüş yeteneklerim üst düzeyde (yağlı güreş vs... ) Küçüklükten beri samuray kılıçlarına hayranlığım var ve kılıç savaşlarında ustayım. Shinagami büyülerinde eh işte orta kararım. Dövüşlerin Zaraki gibi kılıçlarla ve yaralanmalarla zevkli olacağını düşünüyorum ama Ichigo gibi de büyülerde sıfır değilim.
Neyse içeri girdiğimde Lisa gözüme çarpıyor ve ona yanaşıyorum. Anında bir sol aparkat yiyip yere yığılıyorum İleriki zamanlarda herkesle arkadaşlığımız gelişiyor.
Birgün Vaizardlarla hep beraber otururken Lisa yanıma geliyor ve dergilerinden birini uzatıyor. Peh diye küçümser bir tavır takınıp çantamdan benim koleksiyonumu çıkartıyorum Lisa oracıkta hayran oluyor bana ( hehehehe şaka tabi )

Benim kılıcım öyle Ichigonunki gibi satıra benzemiyor.
Hitsugayanın kılıcının boyutlarında ama korumasız bir kılıç. Kabzası siyah-kırmızı renklerde... En ilginci de çift tarafının kesici olması.
Ateş bazlı bir kılıç kendileri.
Shikai : Byakuyanın kılıcının parçalanışını ve komutan yamamotonun kılıcının yanışını düşünün, ikisi birden aynı kılıçta
Bankai : Ichigonun bankai şeklini çok beğeniyorum. Tek fark olarak kıyafetim, pelerinim alev alev yanıyor.
Vaizard maskemde çizgi değil de alev desenleri var.
Öyle Ichigo gibi başta dayak yiyen biri değilim. Pat bankai, pat maske çıkarmıyorum. Böylece özelliklerimin bir değeri oluyor.

Mevcut karakterlerde yapacağım tek değişiklik, Ichigonun çirkin portakal rengi saçını siyah yapmak olurdu.

Şimdilik bu kadar

buu bnm başlığım yaa sabaha kdr yazabilirim çünkü çok hayal kurdum bunun üstüne

sky is the limit bakış açısıyla şunları düşündüm.....
görünüşüm şööleymiş:uzun dalgalı kahverengi saçlar ve kahverengi gözler ve hiç çıkarmadığı dizaltı siyah topuklu çizmeler ve uzun tırnaklar(çook uzun cadı gibi deil normal bi uzunluk)...yourichi kadar olmasa da dier karakterlerden daha koyu bir ten ve hafif ispanyol bir hava (geçmişin başladığı 14 15 yaşlarına tekabul eden yıllarda görünüş daha az feminen tabii)

karakterin geçmişi şu: zmaannında ben geleceğin vaste lorde olma adayı olan bir kızmışım arkadaşım flm hiç olmamış hep dierlerinden farklıymışım bu yüzden tek başına sap gibi büyümüşüm...acaip güçlü bişiymişim fakat bu gücün üstünde çalışmak yerine hayatta yapmaktan zevk aldığım 2 şeyle ilgileniyormuşum dans ve müzik...kimliğim bilinmeyecek şekilde reiatsumu (bööle mi yazılıodu) da gizleyerek soul society nin bi bar gibi yerinde dans ediyormuşum (latin dansları).... o kdr güsel dansediyormuşum ki shinigamiler arasından beni izlemeye gelenler olmuş, birgün her nasılsa aizen de beni izlemeye gelenler arasındaymış her izleyen gibi onun da ilgisini çekmişim fakat bu ilginin sadece dansımla alaklalı olmadığını anlamayacak kadar safmışım... benden oldukça büyük olmasına rağmen aizenin bnmle ilgilenmesi hoşuma gitmiş gel zmn git zmn hoşlanmaya başlamışım (bu arada aizen hergün beni islemeye gelio tabii) aslında onun da beni sewdiğini düşünmüşüm hep, aizen bi akşam herkes gittikten bar kapandıktan sonra seni bi yere götürcem demiş bende taam demişim bööle güsel ay ışığının flm olduğu romantik bi mekana gelmişiz orda bana tango biliyor musun demiş, bende ewt demişim (saf aşık modunda bakarak) tango yapmışız bi süre.... bu anı ben dediğim karakterin dönüm noktası olmuş ilerde hep bu ana flashbackler olacaktır....

çünkü dansın sonunda aizen ansızın bi hareketle bana zanpaktosunu saplamış, bu gücü haketmiyecek kadar saftın demiş tüm güçlerimi almış...ben ölmemişim tabii hemen ama orda niye nasıl neden diye ağlaya ağlaya kendimden geçmişim... sonra yıllarrrr geçmiş....

kendime geldiğimde laboratuar gbi soğuk bi yerdeymişim... biri bana vücudumu yıllarca dondurduklarını ve iyileştirdiklerini söylemiş fakat güçlerimi kaybetmişim bir insandan hiç bir farkın yok demişler, bense bir ölüden farksız hayatta hiç bir amacı olmayan kendinden nefret eden bir tipe dönmüşüm olanları unutmak için dünyaya kendimi atmışım...ölmek istercesine...hiç bişiy yemiyor hiç bişiy yapmadan amaçsızca günlerce bir derenin kenarında oturuyormuşum belki böyle ölürüm, ölürüm ve herşey biter bir daha o anı hatırlamama gerek kalmaz diye düşünerek... fakat öldürmeyen allah öldürmezz yine gözlerimi bi açıorum ki bi klinikte yatıyorum,günlerce aç suzuz ve yarı ölü yatmam sonucunda birileri beni kliniğe götürmüş...uyandığımda duyduğum ilk ses ise şu olmuş: günaydın uyuyan güsel ben doktor kurosaki şimdi nasıl hissediyorsun....?

*bu geçmiş hikayesi böyle kalır ve arada x bir bölümün başı şu şekilde başlar... kafasında şapka gözünde güneş gözlüğü bol kot pantolonlu ve kapsonlu sweateriyle biri karukura sokaklarında bi yeri arıyodur etrafa bakarken buralarda bi yerdi die düşünürken orda yerleri süpüren kızıl uzun saçlı birine çarpar (tahmin edin kim?tabii ki renji)

c:hey kızıl kafa önüne baksana
renji:neee sen çarptın bana sen önüne bak asıl... neyse sen turist falan mısın
c:hyr deilim...bi yandan etrafa bakar hala
renji:bu aksanla buna inanmak zor (bi yandan içinden bunda deşik bişiy war der ama anlayamaz)
c:çok konuşuosun
renji:kızarak neee....!
c:uruharanın dükkanını bilior musun?oraya gitmem lazım
renji:hööeee....ne için arıyorsun orayı?
c: (gayet cool)seni ilgilendirmez çok soru soruyosun
renji:ne için olduğunu anlatmadan söylemem
c: o zmn bende zorla söyletirim (üstüne yürür)
renji:hıhh...(yüzünde klasik gülümsemesi oluşur)

tam o sırada...uruhara:yare yare çoktan tanışmışsınız bakıorum...
burayı bulabilmene sewindim içeri geçelim
c:içeri girerken...kisuke sensei hala shinigamilere yardım ediyorsun, bu kdr aptal olanlarını bile yanında çalıştırıyorsun...müthiş birisin...
uruhara: (yelpazesini sallayarak) bahsetmeye bile değmez...
renji arkadan dellenmiş vaziyette:neeee heyyy onu buraya gel ve yüzüme söyle seni...bi an durur bnm shinigami olduğumu hemen anladı... die düşünür
içerde...uruhara: centella yolculuk nasıldı? çay ister misin?
centella: (gözlüklerni çıkarır) kisuke-sensei telefonda çok acil ve önemli olduğunu söylemiştin, -centella telefonda knouştukları ana döner: uruhara şöyle demiştir "yakında çok zor günler yaşanıcak, seninde artık dönmenin ve burda olmanın vakti gelmedi mi?"- ama ben ne yapabilirim...biliyorsun hala yeterince güçlü deilim, güçlerim olmadan size çok faydam dokunmaz...ama bi süre daha çalışırsam...
uruhara:öyle bi zmanın yok...
centella:?!? (gözler büyür)
uruhara: aizen yakında herşeyi ve herkesi yok edecek, hem de büyük ölçüde senden aldığı güçle...tabii engellenmezse...
centella: aizenn............(flashback girer geçmiş hatırlanır) başını eğer, yumruklarını sıkar, gözleri dolar...birden kalkar...sensei ne zmn başlıyoruz?
uruhara gülümser...perde kapanır...

perde açılır... sahne bilmem kaç başlar...

uruharanın training mekanında bir kayanın üstünde centella dier bi kayanın üstünde renji durmaktadır...uruharada uzakta bi yerde onları islemektedir...

centella: sensei bu salakla neden döwüşüyorum,ben senle çalışmak isterdim
renji araya girerek: seni birazdan iyice benzettiğimde (kick your ass) kimin salak olduğunu göreceksin
centella:kapa çeneni shinigamiiii....
uruhara:yare yare...birbirinize düşündüğünüzden daha çok benziosunuz...
abarai-san centellayla çalışmanızı istiorum biraz, bu ikiniz içinde eğitici olacağına eminim..hem böylece bana burda kalmanın bedelini de ödemiş olursun
renji:uruhara-san bunu sana borcum olduğu için değil bana salak dediği için yapıcam...büyük bi zevkle
centella:haha bring it on...

bu arada centella şapkası sweateri ve bol kotuyla hala bi erkeğe benziyodur...döwüş başlar...

renji roar zabimaru diyerek saldırısına başlar centellanın olduğu kayayı parçalar centella son anda sıçrayarak kaçar arkasından zabimaruyu onun olduğu yere sallamaya dewam eder centella kaçar bi yandanda saldırıyı anlamaya çalışır içinden: çok hızlı ve güçlü sade bi shinigamiden daha fazla olmalı...
renji: nereye kadar kaçıcaksın...
der bu arda bi atak yapar centella vücudunun esnekliğini kullanıp kaçmasına ve atak kafasını sıyırmasına rağmen şapkasına gelmiştir sapka parçalanarak yere düşer centella şok olmuş bi şekilde bakarken saçları açılır ve omuzlarına dökülür...bu sırada içinden: düşündüğümden daha hızlı hem de bu kdr uzun süre...
renji:ama sen sen bi kızsın....?!heh neyse ne farkeder bana salak demenin bedelini ödeyeceksin...
centella: görünüşe göre seni hafife aldım shinigami...yeniden başlamama izin wer...

çıt çıt die bi ses duyulur elektrik atlaması gibi ve centella renjinin yanındadır arkadan kulağına: ben centella yani sizin dilinizde yıldırım...
bunu dediği anda zınnnn die bir ses çıkar ve renji büyük bi acıyla kolunu tutar,anlamaya çalışır ve şok olmuş bi biçimde: lanet olsun..kolumu kıpırdatamıorum uyuştu der sessizce...
kafasını kaldırdığında centella karşıda uzaktaki bi kayanın üstünde siyah çizmeleri, dizüstü uçları yırtık yırtık görünen eteği ve siyah kolsuz bluzüyle karşısındadır bi kulağında yıldırım şeklinde küpe ve elinin tekinde de siyah bir eldiven vardır parmakları açıkta bırakan cinsten konuşmaya dewam eder...
tanıştığıma memnun oldum...

bölüm biter...

şimdilik bu kdr yazabildim dewamını soora yazim....güçlerini bankaisini flm da soora yazarım..... nasıl gidiorum bu arada...?

Ramon, Ichigo'yu kendime alıyorum ben o açıdan Orihime'ye rahat rahat yazabilirsin işime gelir yani

bankai hali dev bir anka kuşu şeklinde yamamoto'nunki gibi herşeyi küle çeviren ateş zanpaktosu güzel olurdu sanırsam. hitsugaya'nın buz kanatlarının alevden olduğunu düşünebiliriz ejderha yerine anka kuşu ateş olduğundan daha uyumlu olur herhalde gerçi ejderha da uyar ama anka kuşunun iyileştirm özellikleri fln vardır o açıdan daha kullanışlı geldi. bir de hatun shinigami için daha zarif bir hayvan :p bu yaşta hayal kurduruyor insana şu animeler rezalet

İyi gidiyorsun lantis, ben de mi aklıma geldikçe yazsam

asuka zaten anime izliyorsan hayal gücün geniştir. İtiraf edemiyorsan o başka tabi

yaz yaz...fan fiction oldu bnmki biras ama bi ara edit yapıp kalanını eklerim...

Güzel bir baslık

Ben çok güçlü bir karakter olurdum.Kötülerden olurdum ama kötülerlede çalışmazdım.Yani tek olurdum ama savaşçılarım olurdu...

Tipim gothic tipi gibi bisey olurdu.Kan kırmızısı pelerin,kıyafet,...

En büyük zevkim güçlü bir düşmanı tek hamlede parçalayarak,kanını içmek olurdu.

Kılıcım 4 metre olsun Bir kerede birçok adamı ikiye bölebileyim...

Off manyak bisey olurdu...ROCK'N ROLL BEBEK!!

Off herkes döktürmüş bari bende kendi özelliklerime ekleme yapayım.

Madem vaizardlığı seçtim.shikai ve bankaisiz de geçinebilirim ama kidouda usta olurdum.öyle ki 100 lü seviyedeki kidoular bile çerez niyetine...

Cerom normal bir cerodan daha güçlü ve bara kadar da hızlı olurdu.kendime has kopyalama yeteneğim de olurdu.karşımdakinin shikai ve bankaisini kopyalayarak kendim kullanırdım. ( bu daha çok narutodaki jutsulara benzedi ama olsun kakashi miyim neyim yaf )

Bu arada Asuka senşu ichigoyu al başımdan o zaman.bende orihimeye kavuşayım o dangalak güzelim kızın değerini bilmiyor zaten bilen birine kavuşsun bari

elbetki shinigami olurdum. zanpaktou'num özelliği zamanı kontrol etmek olurdu. shinkai'deyken etrafımdaki zamanı yavaşlatıp hızlandırır, bankai'de ise zaman yolculuğu yapabilirdim. kıyafetim ise normal bir shinigami kıyafeti olurdu. bana defalarca kaptanlık teklif edilse bile o kadar kişiyle nediye uğraşıcağım diyerek redderdim.

kız arkadaş olarakta nemu'yu seçerdim. mayuri gibi gıcık bir kayınpeder'e sahip olmaya bile değer.