//**THE VIRUS**//


EPİSODE 2:Fail...(başarısızlık)

-10

-9

-8

-7

-6

-5.

-4

-3

-2

-1...

-Francis altdudağını ısırmaya başlar.Çok heyecanlanmıştır.

-0!!!

-devasa silindir hızla dönmeye başlar.Francis kontrol panelindeki monitörden silindirin içini görebilmektedir.

Mark:Çabuk! proton ve Elektronları salın!! Ori!!

Ori:tamam!*Düğmeye basar,Silindir daha hızlı dönmeye başlar.ve hertarafından ışınlar çıkmaya başlar.

Louie:Güç seviyesi nasıl fran?!

Francis:Ee şey.5'in üstünde!

Louie:Tamam herşey başarılı gidiyor! lawrance,Bana tehlike düzeyi ve sıcaklık seviyelerini göster hemen!!!!

Law:Tehlike 2 seviyesinde.Sıcaklık ise 68 derece!!!

Louie:Böyle iyi! sıcaklık 80'e çıkarsa süpernova oluşabilir! dikkat edin!!

Francis:*İçinden*Süpernovamı! bu ülkeyi yok edebilir!! hatta bir karadelik oluşturabilir!!

Bu arada okulda..

Can:Baksana sen bu CERN olayını hiç dikkate almıyorsun değilmi?

Doğancan:ha? ne? aaa evet evet alıyorum! çok önemli birşey!!

Can:harika ilgilenmene sevindim!! bu deney başarısız olursa.zamanda veya uzayda yeni bir boyut kapısı açılabilir! belki uzaylılar dünyaya gelir!!

Doğancan:oou bu çok kötü olurdu.*İçinden*ooou bundan uzaklaşsam iyi olacak *

CERN....

Mark:güç seviyeleri normalde!!

-Devsilindir daha hızlı dönmeye başlar.Kıvılcımlar çıkarır ve kıvılcımlar dört bir yana savrulur.ama camekan onları korumaktadır.10 KM'lik dev silindir bir Tüneldedir.Tünelin sonu şehre çıkmaktadır.herhangi bir kısa devre oluşursa herşey bitebilir.

Ori:LANET OLSUN! GÜÇ SEVİYELERİNE BAKIN!!

-Herkes monitörlere bakarlar ve şoke olurlar.sıcaklık 90 derece olmuştur.Güç seviyeleri en üsttedir.ve Tehlike %89 olmuştur!.Silindir yanmaya başlar.ve Tavanı havaya uçurur.tavandaki taşlar yeryüzündeki Laboratuar çalışanları ve profesörlere çarpmıştır.Zeminde kocaman bir delik açılmıştır.Silindir bu delikten görülmektedir.Bir süre sonra silindir CERN Zemininin tamamını yarmaya başlamıştır.İnsanlar artık upuzun bir çukur olan delikten düşmektedir.ve silindire çarpıp yokolmaktadır.bir kaos yaşanmaktadır.ve francis ve ortaklarını koruyan dev camekan ŞANGIR diye paramparça olur.büyük bir parça markın boğazını keser.Markın kopuk başı yere düşer.diğer parçalar ise Francis hariç tüm laboratoar çalışanlarının bacakları ve çeşitli uzuvlarına denk gelmiştir.Francis hemen kapıya koşar ve uzaklaşır.Bu arada dev silindirden mor lazerler çıkmaktadır ve gökyüzünde 100 lerce mor geçitler oluşmaktadır.bu geçitlerden Çığlıklar yükselmektedir...

Okulda....(hala bitmedi lan bu okul )

Can:Offf ne kadar sıkıcı.Keşke heyecanlı bir şey olsa...*karnı guruldamaya başlar* çok acıktım.iyisimi kafetaryaya ineyim.

-Can kafetaryaya giden merdivenlerden yavaş yavaş inmeye başlar.koridorlarda kimse yoktur.çünkü herkes yemeğe gitmiştir.can yemek saatini kaçırmak istemiyordur.Kafetaryaya iner ve kapıyı aralamamaya başlar.

Can:HIAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

-Can gördüğü şey karşısında şoke olur.Kafeteranın hertarafında beyin bağırsak,kopuk kafalar ve parçalara ayrılmış insan ölüleri vardır!!!!!Hertaraf kan olmuş,Masalar parçalanmıştır.Can arkadaşlarının korkunç hallerini görünce dayanamaz ve ağlamaya başlar.

Can:ühehehehe!! bu nasıl olabilir!!!!! Yaratıklar!!! Yaratıklar yapmış olmalı bunları! HİAARGHHHHHHHHH!!!*Koşmaya başlar fakat ayağı birinin kanına basıp kayar ve yere düşer.bilincini kaybedip bayılır.
-------------------------DeVaM EdEcEk*------------------------------------------


----- //**ThE ViRuS**//--------------------------------------

Episode 3:Armed.......(silahlanmış)

Okulda...

-Doğancan okulun leş kokulu tuvaletinden dışarı çıkmıştır.

Doğancan:oeh.burnumun direği kırıldı be.Karnım da acıktı.yemek saatini kaçırdım galiba.koridorlarda kimse yok.çakallara bak hele!!!!*Koşmaya başlar ve oda kafetaryaya iner*

Doğancan:AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! BUDANEEEEE HAS****!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! HAS****!!! OLAMAZ!!! Hepsi parçalanmış!! yo hayır!! CAN!!*Canın yerde bir kangölü içinde yattığını görür.Yanına koşar*Can!!!!

-Can nefes almaya başlar.uyanır.Ve Doğancanı başucunda görür.

Can:uahhh...başımmm ha noldu!!*ayağa kalkar hemen.gömleği ve ceketi kan olmuştur*Doğancan!! Sen yaşıyorsun!! Allaha şükür!!!

Doğancan:evet ben yaşıyorum ama budane böyle çok korkuyorum!!!!!

Can:Bende bilmiyorum.Çabuk ol.Okuldan çıkmalıyız..

Okulun avlusunda....

Can:işe bak ortalıkta kimsecikler yok!

Doğancan:İyiki burada değiller! dayanamayacağım kusacağım yoksa.

Can:.......*gözlerini okulun sokağa giden çıkış kapısına dikmiş bön bön bakmaktadır.*

Can........

Can......

Doğancan:caaaaaaaan? hey caaaaaan? noldu!

-Can titreyerek parmağını kaldırır.ve ileriyi gösterir.Doğancan Canın baktığı yere bakar.ve şiddetli bir çığlık atar.Sokakta parçalanmış insan ölüleri ve ikiye ayrılmış arabalar vardır..Can hemen kolunu dğancanın ağzına kapar ve hızla ağacın arkasına geçer.Birdenbire sokağın ortasında Mor bir geçit oluşur.dairemsi bu geçitten insan boyunda bir solucan çıkar.ve ordan oraya sürüklenerek bir insan ölüsünün yanına gelir.fakat bir anda solucanın ağzı dev gibi açılır ve içinde milyarlarca diş görülür.arabayı ve adamı bir lokmada yutar.ve adamın iskeletini kusar.

Doğancan:*Saklandıkları ağaçtan*Öarhkkk!! dayanamıcam ben kusacam!!!!!!!!!! buda ne böyle!!!

Can:sakın kusma yoksa işimiz biter!!! sessiz ol!

-Dev solucan daha sonra sürüne sürüne aşağıdaki bayıra iner ve gözden kaybolur.Solucanın kaybolmasıyla Can ve Doğancan ağaçtan çıkarlar ve pötür pötür kusmaya başlarlar.

Kustuktan sonra.....

Doğancan:o yaratıkta neyin nesiydi öyle!!!!!!

Can:Biliyordum!!

Doğancan:Neyi biliyordun!?

Can:Hatırlamıyormusun sana CERN deneyi patlak verebilr ve beklenmeyen sonuçlar doğurabilir demiştim! Oldu işte!!!!!!

Doğancan:Ben bunu hiç tahmin etmemiştim!

Can:heryerde bu geçitlerden var! fakat bizim gibi kaçıp saklanan insanlarda olmalı! umarım ailelerimiz evlerindedir.Evdeler ise sanırım zarar göremezler! umarım!

Doğancan:Peki şimdi napıcaz! keklik gibi avlıcaklarmı bizi!?

Can:Tabiiki hayır!*Yüzünü cana döner ve karizmatik bir şekilde gülümser*Onları avlamaya gidecez!!!!!

Doğancan:sen kafayı yemişsin herhalde! tokatlamı öldürecen yaratıkları!

Can:tabiiki hayır sersem.Bayırın aşağısında çarşı olduğunu unuttun galiba.orada bir av malzemeleri dükkanı olacaktı.oradan silahlanırız.hey,Desert eagle ve katanaları nasıl kullanırsın?

Doğancan:ustası sayılmam.

Can:olacaksın hadi gidelim artık!

-Bayırın aşağısına inerlerken sokağın kenarındaki evlerin birinin bahçesinden balık suratlı fakat insan vucudu olan ve elleri yerine dev kıskaçlar olan bir yaratık onlar görür ve bağır

-HUARHHHHHH!!!! GAOR!!!!!

Doğancan:Has***! görüldük!!!!

Can:Gaor da ne demek?! herneyse çabuk kaçalım!!!

-İkili koşmaya başlar fakat yaratıkta onları kovalamaktadır.Can ve doğancan tahta bir kulubenin içine girer.kulubede kürek,tırmık,motorlu testere falan bulunmaktadır.

Can:sanırım bir oduncunun kulubesi...Çabuk! sen tırmığı al bende testereyi!!

Doğancan:ne testeremi! dikkat et!

Can:merak etme.zamanında dedemin çiftliğinde odunculuk yapmıştım.hadi al şunu!

-birsüre sonra dışarı çıkarlar.canın elinde ağır bir motorlu testere,Doğancanın elinde ise tırmık ve kürek vardır.yaratık ise bir evin bahçesinde insan yemektededir.onları görür ve yine çığlık atar.aralarında sadece bir çit vardır.yaratık deli gibi bağırarak çitten atlar.artık yaratık ile yüzyüzedirler.yaratık çığlık atarak doğancanı kovalamaya başlar Doğancan küreği ve tırmığı bırakıp çitlerden atlayarak caddeye kaçar.Can motorlu testereyi çalıştırır.ve hızla koşmaya başlar.yaratığa yetişir ve kollarını keser.yaratık acı içinde bağırır.ve Cana tekme atar.Can tekmenin etkisiyle yere yapışır.yaratığın balık ağzının içinden dev gibi dişler ortaya çıkar.can zamanında hareket etmesse ölecektir.yaratık cana atılır.fakat can yuvarlanarak yaratığın arkasına geçer ve son hareketi yapar.

-KRATZZZZZZZZZZZZZZZZZZ!!!!!!!! TOR TOR TOR!!!

-Yaratığın kafası yere düşer.artık hareket etmemektedir.

Doğancan:vay canına halletin!!

Can:evet becerdim değilmi?! sıra Çarşıya inmekte!

----------------------------DEVAM EDECEK-----------------------------------

Kusura bakmayın 3.ncü bölümü yazamadım.malum annemiz var haftaya görüşmek üzere..

çok saçma be olurmu öyle şe-..
bu ne be a a abbaaav!! so -so solucan! geliyolaar ühü üü şom ağızlı !!! böüüü!

dur daha neler çıkacak o delikten nası olmuş bu bölümler?

süpper! (tuttum ben bunu!) yannız artık anca cumadaan cumaya okuyabilcem(dediin gibi anne faktörü) çok güzel ya hoşuma gitti!

öldüğüne üzüldüm iyi gibi gelmişti neyse
VIRUS FANFIC
R.I.P

gerçekten bittimi ben belki işi vardır veya bi kaç bölüğmü baden yayınlayacaktır diye umuyodum ama gerçekten öldü ha ya neyse ölen ölür kalan sağlar bizimdir ha? :,)

Doğancan'ın repliklerine koptum ya Komik, macerası bol ve iğrenç gözüküyor, sevdim ben bu ff'yi 4. Bölümü yazıcak mısın?

güzelmiş yaa sevdim ben bunu

Eveet.uzun bir aradan sonra geri döndüm arkadaşlar


//**THE VIRUS**//


Episode 3:Survive...(Hayatta kal)


-Doğancan ve Can çarşıya inmişlerdir fakat gördükleri manzara şok edicidir.etrafta sayısız parçalanmış ceset olmasına rağmen ne o solucanlar nede başka yaratıklar etrafta yoktur.


Can(sessizce ve gayet emin bir ses tonu ile)oğancan.Çabuk Teknosa'nın oradaki cesede saplanan sopayı al.(bunu derken yandaki yangın musluğuna saplanmış olan bir cesetteki kazığı söker.)

Doğancan(tedirgin bir şekilde kanlı sopayı alır):Tamam.Nerede bu Dükkan?

Can:Buraya bayağı uzak.Ama kolay bir yolunu bulabi-(can sözünü bitirmeden yer altından korkunç bir inleme gelir.)çabuk ara sokağa dal!

-İkisi'de arka sokağa dalar.Biraz bekledikten sonra az önce oturdukları yer çatlar ve korkunç bir gürültüyle yarılır.Etrafı büyük bir toz bulutu kaplar.Can ve Doğancan gizlice izlemektedir.

Can:Yinemi solucan?Hayır bu başka bir şey! dahada büyük!

-Toz bulutu yavaşça silinir ve korkunç yaratık görünür.Bu yaratığın kafası yoktur ve en az 5 metre boyundadır.Elinde 2 metre boyunda kanlı bir satır vardır.Kanlı bir kasap önlüğü giymektedir.

Can:Lanet olsun bu da ne böyle!.Doğancan KAÇ!

-Can ile Doğancan(çiçekli bahçelerde el ele tutuşarak koşarlar la la la la la)Hemen ara sokağın bittiği yere koşarlar kenarda bir motor vardır.Anahtarda kontağa takılıdır.Can motora atlar Doğancan arkasına atlar(bu arada can ve doğancanın arasında büyük bir kilo farkı olduğunu söylemek lazım)Can.Motorla Anayola çıkar.Dev yaratıkta peşlerinden koşmaktadır.

Doğancan:Çok hızlı koşuyor bu olm daha hızlı sür!!

Can:Tamam.(can gazı sonuna kadar körükler anayolda bile etrafta cesetler vardır)Doğancan sıkı tutun.Rampadan atlayacağız!

Doğancan:Çabuk ol çok hızlı koşuyor!

-Motor rampadan üst geçidin üzerine uçar.Can havadayken motoru sağa çevirir ve sağsalim üst geçide çıkarlar.Oradan sağa giderek sanayi sitesine saparlar.

Doğancan:Vay canına bu numarayı nereden öğrendin?!

Can:Playstation sağ olsun.Hala arkamızda'mı?

Doğancan:Hayır artık görünmüyor.yinede hızını azaltma.Ne kadar kaldı?

Can:az kaldı geleceğiz birazdan...

5 dakika sonra...

Can:işte geldik!.

-motordan inerler.Can motoru dükkanın yakınına bırakır.İçeriden ağlama sesi gelmelidir.

Can:Bu da ne bir kız sesi!

Doğancan:O lanet olası yaratıklardan biridir.İşini bitireceğim!

Can:hayır bekle sessiz ol! bu gerçekten bir kız galiba!

-Fakat Doğancan canı dinlemez ve içeri dalar içeriden bir silah sesi gelir.)

Can:Bu da ne!?

-Can içeri girer ve Doğancan'ı kanlar içinde yerde yatarken görür.Başucunda'da ağlayan 16-17 yaşlarında bir kız vardır.Elinde ise bir Desert eagle vardır.Doğancan' sırtından vurmuştur.

Can:Lanet olsun! ne yaptın sen!!

-Fakat dışarıdan bir inleme sesi daha gelir.Ve kasap yaratık yine yerin altından çıkar.

-----------------------------------DEVAM EDECEK--------------------------------