Çok ama çok teşekkür ederim hepinize sonsuz teşekkürler. Shia sevenler Araneae den nefret etmeye devam edeckler herhalde *-* ama kader kısmet artık bu arada prenses bu nek adar güzel bir yorumdur böyle bayıldıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııım ahah hala gülüyorum. Hepinize çok ama çok ama çok ama çok teşekkür ederim




Zarina canım benim inanamıyoruuuuuuuuuuuuuuum çok duygulandım bu nasıl güzel bir süprüzdir böyle Evet diyaloglarla ilgili bir prolem yaşıyorum.XD ama nasıl düzeltebilirim ki onu bilmiyorum işte senin gibin usat bir kalem yardımıyla düzelirim elbette U_U yani öyle umuyorum.
Çok teşekkür ederim ve benim de senin yazılarını heyecanla beklediğimi belirtirim XD

Bayıldım bu bölüme! Karşılıklı !!! Süperdi yaaa!!! İnsan neden bilmiyrum ama karşılıklı laf sokmalara ve böyle çekişmeleri okurken zevk alıyor.

Ah son günlerde buralarda yoktum Kara Kedicim!
Üzgünüm...

Çok teşekkür ederim Yukikocuck ^^karşılıklı çekişmeleri ben de çok severim Xd

gene son XD bu gelenek oldu bende
ama ben Araneae fanıyım cool bir kız severim soğuk tipleri.
eheheee bu ara biraz meşgulum yorumlar kısa napalım

Çok teşekkür ederim Serascım yorumunun kısalığına ladırma U_U yorum yorumdur XD

wwwoooaaawwww Sen harikasın Nasıl yazıyorsun böyle ya senin hikaylerine bayılıyorum

Waooow MariuS, senin güzel yorumunu görmek beni çok onurlandırdı.

Çok teşekkür ederim ^^

ooo yine hoş bir bölüm bu laf dalaşlarınada bayılıorum yaaa canıım hemen yeni bölüm koy bekletme dicektim ama biliosun okua mıyorum kafana göre takıl süpersin

Çok teşekkür ederim pscio


Buyrunuz efnm;

Gerçekten de fazlasıyla güzel bir kızdı. İçimden ne kadar da yazık olacağını düşünüyordum.
Elimi sırtıma götürdüm. Her biri tam bir servet değerinde olan ejder başlı kabzalı ikiz kılıçlarımdan tekini desenli be işlmeli kınından yavaşça çıkardım.
İki metalin güzel sürtünme sesi, Shia'nın ölüm çanıydı ancak onun bundan haberi yoktu. Kılıcı ona doğrulttum. Tepki vermedi. Biliyordum. O da istiyordu ancak o benim güzel kelleme sahip olmak istiyordu. Hayatta her istediğimizi elde edemeyiz zaten. Hele de ben kellemi isteyenleri canlı kanlı görmekten çok da haz etmezken.
Doğrusunu söylemek gerekirse tepkisine şaşırdım biraz.
-Kaldır o kılıçları Araneae(Arané). Savaşmayacağım.
Kılıcı kaldırmak şöyle bir yana dursun, onun güzel ve esmer boynuna tuttum. Aramızda büyük bir adım ya vardı ya yoktu.
Gerçekten düşünüyor muydu, beni o kadar aşşağıladıktan sonra elini kolunu sallay sallaya gidebilceğini? Üstelik sağlıklı bir düello için ortama ve sebepler sahipken!

O güzel boynuna kılıcımı değdirdim. Koyu kırmızı kanı akmaya başladı. Çok ama yemin ederim ki çok ince bir çizgiydi... Niye öyle kanadı, bi anlayamadım. Kanını gördükçe boynuna adımı kazımak için karşı koyulmaz bir heves duyuyordum. Yeterince tatmin olmama rağmen ona cevap vermeye karar verdim;
-Seni de bu kadar ayaklar altına aldıktan sonra bile benimle dövüşmeye çekiniyor musun?
İşte bu çok zavallıca.
-Şöyle bir bak kendine Araneae, gerçekten öldürülmeye değer bir yanını görebiliyorsan eğer, körleri tedavi eden bir tanıdığım var.
Bu zordu işte, yinede yıldızlı öğrenci ben üzerinden kalktım. Yani, bence.
-Zavallı Shia, benim ölümüm senin hayatına bedel. Tabii bu zor olayı kavrayabilmek için belirli bir zeka seviyesine sahip olmak gerekiyor ki, o da sende yok.

Güzel dudakları zarifçe aralandı. Nitekim ben çıldırmıştım. Öldürmek ve kan. Kan ve öldürmek. Düellolu yada düellosuz, onun kafasını istiyordum. İyi süs olurdu.
Shelva, Shelva onu bu şekilde öldürmemden nefret edecekti. Onu öldürmemeliydim. Düellosuz olmaz. Olmaz.
Öldürme tutkusu ve arzusuydu bedenimi yöneten. Basit bir darbe. Basit bir kılıç darbesi. .. Ölüm silahımı boynuna savurdum.
Hiç bir şey, hayır herşeydi. Görebildiğim tek şey Shelva'nın hayal kırıklığıyla parlayan gözleriydi. Utanç duyacak nefret edecekti benden.
Kızıl birer çizgi, prüssüz ve yumuşak teninde, yüreğime vicdan dolu bir pişmanlık getirmişti, Shia'nın tenindeki.
Ne yapmıştım ben? Shelva, onu yeterince utandırmayacak mıydım sanki?