Before the Dawn ~ Aeron'un Dramı Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, Sonraki |
Üzülme bne okuyorum ama şu aralar dönem ödevi yetiştirmeye çalıştığım için... bitirmedim o yüzden de yorum yapmadım
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
bütün bölümleri okudum çok güzel yazmışsın takipteyim
aeron da mı iğneden korkuyor daha bu gün aşı olduk ya ... neyse konuyla alakası yok
aeronun anne ve babasını öldüren adam bana nero yada danteyi hatırlattı ama neden sadece annesini öldürdü babası ve aeron yaşadı? ilk bölümlerde annenin gülmekten ölme yada çatlama gibi bir sorunu olmadığını yazmıştın bu da annenin ölümsüz biri olduğunu mu gösteriyor ve babanın anneyi çok güzel bulduğunu ve yüzünün de beyaz olduğunu yazmıştın yani anne bir vampir olabilir mi
ve tabii ki o işaretin gizemi ne ... ölümler neden sadece belirli bir şekilde oluyor yani hepsi yanmış parçalanmış ?
konusu ve sürdürdüğü gizemler nedeniyle ilgi çekici merakla beklemekteyim
aeron da mı iğneden korkuyor daha bu gün aşı olduk ya ... neyse konuyla alakası yok
aeronun anne ve babasını öldüren adam bana nero yada danteyi hatırlattı ama neden sadece annesini öldürdü babası ve aeron yaşadı? ilk bölümlerde annenin gülmekten ölme yada çatlama gibi bir sorunu olmadığını yazmıştın bu da annenin ölümsüz biri olduğunu mu gösteriyor ve babanın anneyi çok güzel bulduğunu ve yüzünün de beyaz olduğunu yazmıştın yani anne bir vampir olabilir mi
ve tabii ki o işaretin gizemi ne ... ölümler neden sadece belirli bir şekilde oluyor yani hepsi yanmış parçalanmış ?
konusu ve sürdürdüğü gizemler nedeniyle ilgi çekici merakla beklemekteyim
annesi değil ki babası da öldürüldü onun. ve spoiler yok inti XD
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
Aeronu her ne kadar ismi erkek ismine benzesede çok sevdim XD zamanla ismine de alıştım zati çok güzel bir anlatım tarzı uygulamışsın.... Çok sevdim ben ^^
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
yorumlar için teşekkürler vee 4. bölümm
Düşünceli bir surat ifadesi suratına kazınmış gibiydi. Ama bu sakinliğin altında aslında büyük bir hiddet saklanıyordu. Patlamaya hazır bir volkan gibi. Ama o porselen suratı , hiddeti saklamayı çok iyi biliyordu. Bir maske gibi...
''Görüşürüz canım arkadaşım. Kendine iyi bak...'' dedi Aeron yapmacık bir sevimlilikle ve Nina'ya sarıldı. Bir haftadan fazla onda kalmıştı ve Nina ona neredeyse prensesler gibi ilgi göstermişti. Ona minnettardı. Ama şimdi burada kalamazdı. Yapacak bir işi vardı.
''Görüşürüz tatlım. Sen asıl kendine iyi bak.'' dedi Nina gülerek. Ve o da Aeron'a sımsıkı sarıldı.''Lütfen ama lütfen , ihtiyacın varsa beni ara oldu mu?''
''Tamam söz.'' dedi Aeron artık yapmacıklıktan kurtulmuş bir gülümsemeyle. İçten gülmeye başladı. Nina'nın bu sıcaklığı ona bir mikrop gibi bulaşmıştı.
Ama bir yandan da Nina'ya herşeyi anlatmadığından dolayı suçluluk duyuyordu. Acaba anlatmalımıydı? O caninin peşine düşeceğinden bahsetmeli miydi?
Hayır. Bu daha iyi. Bu işe onu karıştırmamalı.
Ve bir daha geri dönmemek üzere oradan ayrıldı. En azından o öyle sanıyordu...
---
Cani katil neden ailesini katletmişti? O gecedeki şimşekler-ışıklar neyin nesiydi? Kanlarla çizilmiş o işaret neydi? Bunu düşünmekten delirme noktasına gelmişti. Neden? Nasıl? Ailesi hiçbir şekilde bir kötülük yapmamıştı. Onlar sadece basit birer arkeologtu.
Basit birer arkeolog?
Sanırım çözüme yaklaşmıştı. Adam birşeylerin peşindeydi. Ve onları bu yüzden katletmiş olabilir miydi? Paha biçilemez bir tarihi eser? Ama cinayetten sonra evde birşey çalınmamıştı. Neden bunu yapmış olabilirdi? Ve şu an nerelerdeydi?
Üzüntüyü ve o gecenin dehşetini bir kenara bırakıp dedektif gibi hareket etmeliydi. Ve önce kimi sorguya çekeceğini biliyordu. Evet...
Lynn güneyden gelen bir kumral güzeliydi. Buğday teni , ten rengiyle aynı saçları ve yeşil gözleriyle tam Ekvator'dan fırlamış bir manken gibiydi. Aeron , onu kendini bildiği bileli tanıyordu. Annesi ve babasının çok yakın arkadaşları ve meslektaşlarıydı. Tam bir aile dostuydu. Ona bir abla gözüyle bakıyordu. Eskidendi tabi o zamanlar...
Cinayetten beri hiç konuşmamıştı onunla. Neden konuşmamıştı , bilmiyordu.
''Ah , Aeron. Bu ne süpriz!'' dedi Lynn şaşkınlıkla. Aeron ise Victoria tarzı evinin kapısında yağmurdan sırılsıklam halde dikilmiş duruyordu. Lynn onu fazla bekletmeden içeriye geçirdi.
Evi görmeyeli hiç değişmemişti. Gene koskocamandı , gene salonun ortasında gül ağacından bir piyano vardı ve gene sayılamıyacak heykel ve resim evi süslüyordu. Loş ışıkla aydınlatılmıştı her zamanki gibi. Lynn'in evinin bu sıcaklığını özlemişti. Kendi evinin sıcaklığı ve mutluluğu aklına geldi bir anlığına. Ama fazla üstünde durmadı. Çünkü az sonra gözyaşlarına boğulmak istemiyordu. Hemen bulduğu ilk koltuğa oturdu. Bembeyazdı.
''Evet Aeron. Hangi rüzgar attı seni tatlım?'' dedi Lynn şaşkınlığını hala sürdürürcesine. Çünkü uzun zamandır Aeron onun ziyaretine gelmiyordu.
Aeron söyleyecek söz arıyordu ama bulamıyordu. Birden boğazı düğümlenmişti sanki. Halbuki daha iki saniye öncesine kadar iyidi. Birden görüşünün bulanıklaştığını farketti. Gözleri dolmuştu... Ama bir şekilde kendini tutmayı başardı ve ciddi bir ses tonuyla konuya giriş yaptı...
''Lynn... Fazla uzatmayacağım. Biliyorsun ki annem ve babam öldürüldü...'' dedi dişlerini sıkarak.
Lynn'in ise bunu duyar duymaz yüzü oldukça düşmüştü. Eva ve Michael... Onlar gibisi zor bulunurdu...
''...ve onları öldüren adamın kim olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. Lynn , söyle bana , annem ve babam son günlerde ne yapıyordu? Neler oluyordu? Herhangi bir terslik var mıydı?'' dedi Aeron yalvaran bir ses tonuyla.
Lynn ise derin bir soluk aldıktan sonra konuşmaya başladı.
''Aeron... Annen ve baban çok gizli bir proje yürütüyorlardı. Arkeolojik bir kazı çalışması , gerçekten çok gizliydi. Bana ondan hiç bahsetmemişlerdi. Ben onlara sadece istediklerinde tarihsel araştırmalarda yardım ediyordum. Onların istediği herhangi bir konuyu araştırıp buluyordum.
Bir ara konuşurlarken 'tehdit edildiklerini' falan duymuştum. Fakat bu konuda ne kadar onları sıkıştırdıysam da hiç konuşmadılar...'' dedi Lynn gergin bir şekilde. Sanki suçluluk duyarmışçasına bir hali vardı.
Aeron'un kalbi bir an için sıkışmış gibiydi. Tehdit edilmek ha? Üstüne üstlük bundan hiç bahsetmemişlerdi. Neden anne? Neden baba? Niçin bundan söz etmediniz?
''Peki kim onları tehdit ediyordu? Senden ne istiyorlardı? Ne araştırıyorlardı? Bana hepsini anlat!'' dedi Aeron sıkıştırırcasına. Ama bu tehdit edermişçesine ses tonu istem dışıydı.
Lynn zorla nefes alarak başladı anlatmaya.
''Benden Obscura kabartmaları denilen bir dizi tabloyu araştırmamı istemişlerdi. 5 tane 15.yy'dan kalma tablolar. 4 tanesi kayıp ama 5. sinin izini sürüyordum. Diğer çizimlerin kopyaları ise annenle babandaydı. Bu çizimler normal resim gibi gözüküyor ama altlarında bir çeşit şifre var gibiydi. Bir çeşit işaret...
Bayağı araştırdıktan sonra bunların simyacılıkla ilgili şifreler olduğunu keşfettik. Bilirsin Felsefe Taşı tarzı zırvalıkar... Ama anladığım kadarıyla bunu çizen adam her kimse bu resimleri o işaret dilini gizlemek için çizmişti. Ve bunun yanında bu işaretlerle bir ilintisi olan simyacı bir tarikat buldum araştırmalarda.13 Sacrificium adındaki tarikat bayağı karanlık işler yapıyorlarmış , bilirsin , ölümsüzlüğü bulmak gibi. Eh.. ortalığı bayağı dağıtmışlar , yüzlerce çivi ve bolcana sarmaşıkla çarmıha germe ayinleri... Onlara göre birisini diriltmek için 13 kişiyi özel ayinlerle kurban etmek gerekirmiş. Ve her ayine özel bir işaret belirlemişler.
Bu çizimlerin ressamı Pieter de Leeutore de bu grubun bir üyesiymiş...''
Aeron bir an donakaldı. Simyacılık? İşaretler? Diriltme ayinleri? Bunlar o kadar yabancı geliyordu ki... Annesi , babası ve okuldaki o öğrenci öldürüldükten sonraki çizilmiş o işaret aklına geldi. Ailesi acaba ne araştırıyorlardı? Bu kadar kanlı birşey...İçindeki merak duygusu yavaş yavaş vücudundan çıkmaya başlamıştı...
Lynn biraz daha rengi solarak sözüne devam etti : ''Bu arada Aeron... Baban ölümünden kısa zaman önce bana birşey bıraktı. Bir paket... Ve daha önce hiç açılmadı. Bunu bırakırken birşey dememişti sadece bana onu korumamı ve zamanı gelince onu sana vermemi söylemişti. Sanırım zamanı geldi.'' dedi kısık bir sesle.
Aeron bir an kendini hissedemez olmuştu. Babasından kalma birşey ha? Birden kanının kaynadığını hissetti , oldukça heyecanlanmıştı nedense. Süpriz olmuştu , bunu hiç bilmiyordu.
Belki de ailesi hakkında hiçbirşey bilmiyordu...
Lynn tahta büfesindeki çekmeceden sararıp solmuş bir paket çıkardı. İplerle sarılmış olan bu paketi görünce , heyecanının ve bilinmezlik duygusunun tavan yaptığını farketti. Elleriyle onu kavradığı an üstündeki paketi aniden yırtıp attı...
Düşünceli bir surat ifadesi suratına kazınmış gibiydi. Ama bu sakinliğin altında aslında büyük bir hiddet saklanıyordu. Patlamaya hazır bir volkan gibi. Ama o porselen suratı , hiddeti saklamayı çok iyi biliyordu. Bir maske gibi...
''Görüşürüz canım arkadaşım. Kendine iyi bak...'' dedi Aeron yapmacık bir sevimlilikle ve Nina'ya sarıldı. Bir haftadan fazla onda kalmıştı ve Nina ona neredeyse prensesler gibi ilgi göstermişti. Ona minnettardı. Ama şimdi burada kalamazdı. Yapacak bir işi vardı.
''Görüşürüz tatlım. Sen asıl kendine iyi bak.'' dedi Nina gülerek. Ve o da Aeron'a sımsıkı sarıldı.''Lütfen ama lütfen , ihtiyacın varsa beni ara oldu mu?''
''Tamam söz.'' dedi Aeron artık yapmacıklıktan kurtulmuş bir gülümsemeyle. İçten gülmeye başladı. Nina'nın bu sıcaklığı ona bir mikrop gibi bulaşmıştı.
Ama bir yandan da Nina'ya herşeyi anlatmadığından dolayı suçluluk duyuyordu. Acaba anlatmalımıydı? O caninin peşine düşeceğinden bahsetmeli miydi?
Hayır. Bu daha iyi. Bu işe onu karıştırmamalı.
Ve bir daha geri dönmemek üzere oradan ayrıldı. En azından o öyle sanıyordu...
---
Cani katil neden ailesini katletmişti? O gecedeki şimşekler-ışıklar neyin nesiydi? Kanlarla çizilmiş o işaret neydi? Bunu düşünmekten delirme noktasına gelmişti. Neden? Nasıl? Ailesi hiçbir şekilde bir kötülük yapmamıştı. Onlar sadece basit birer arkeologtu.
Basit birer arkeolog?
Sanırım çözüme yaklaşmıştı. Adam birşeylerin peşindeydi. Ve onları bu yüzden katletmiş olabilir miydi? Paha biçilemez bir tarihi eser? Ama cinayetten sonra evde birşey çalınmamıştı. Neden bunu yapmış olabilirdi? Ve şu an nerelerdeydi?
Üzüntüyü ve o gecenin dehşetini bir kenara bırakıp dedektif gibi hareket etmeliydi. Ve önce kimi sorguya çekeceğini biliyordu. Evet...
Lynn güneyden gelen bir kumral güzeliydi. Buğday teni , ten rengiyle aynı saçları ve yeşil gözleriyle tam Ekvator'dan fırlamış bir manken gibiydi. Aeron , onu kendini bildiği bileli tanıyordu. Annesi ve babasının çok yakın arkadaşları ve meslektaşlarıydı. Tam bir aile dostuydu. Ona bir abla gözüyle bakıyordu. Eskidendi tabi o zamanlar...
Cinayetten beri hiç konuşmamıştı onunla. Neden konuşmamıştı , bilmiyordu.
''Ah , Aeron. Bu ne süpriz!'' dedi Lynn şaşkınlıkla. Aeron ise Victoria tarzı evinin kapısında yağmurdan sırılsıklam halde dikilmiş duruyordu. Lynn onu fazla bekletmeden içeriye geçirdi.
Evi görmeyeli hiç değişmemişti. Gene koskocamandı , gene salonun ortasında gül ağacından bir piyano vardı ve gene sayılamıyacak heykel ve resim evi süslüyordu. Loş ışıkla aydınlatılmıştı her zamanki gibi. Lynn'in evinin bu sıcaklığını özlemişti. Kendi evinin sıcaklığı ve mutluluğu aklına geldi bir anlığına. Ama fazla üstünde durmadı. Çünkü az sonra gözyaşlarına boğulmak istemiyordu. Hemen bulduğu ilk koltuğa oturdu. Bembeyazdı.
''Evet Aeron. Hangi rüzgar attı seni tatlım?'' dedi Lynn şaşkınlığını hala sürdürürcesine. Çünkü uzun zamandır Aeron onun ziyaretine gelmiyordu.
Aeron söyleyecek söz arıyordu ama bulamıyordu. Birden boğazı düğümlenmişti sanki. Halbuki daha iki saniye öncesine kadar iyidi. Birden görüşünün bulanıklaştığını farketti. Gözleri dolmuştu... Ama bir şekilde kendini tutmayı başardı ve ciddi bir ses tonuyla konuya giriş yaptı...
''Lynn... Fazla uzatmayacağım. Biliyorsun ki annem ve babam öldürüldü...'' dedi dişlerini sıkarak.
Lynn'in ise bunu duyar duymaz yüzü oldukça düşmüştü. Eva ve Michael... Onlar gibisi zor bulunurdu...
''...ve onları öldüren adamın kim olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. Lynn , söyle bana , annem ve babam son günlerde ne yapıyordu? Neler oluyordu? Herhangi bir terslik var mıydı?'' dedi Aeron yalvaran bir ses tonuyla.
Lynn ise derin bir soluk aldıktan sonra konuşmaya başladı.
''Aeron... Annen ve baban çok gizli bir proje yürütüyorlardı. Arkeolojik bir kazı çalışması , gerçekten çok gizliydi. Bana ondan hiç bahsetmemişlerdi. Ben onlara sadece istediklerinde tarihsel araştırmalarda yardım ediyordum. Onların istediği herhangi bir konuyu araştırıp buluyordum.
Bir ara konuşurlarken 'tehdit edildiklerini' falan duymuştum. Fakat bu konuda ne kadar onları sıkıştırdıysam da hiç konuşmadılar...'' dedi Lynn gergin bir şekilde. Sanki suçluluk duyarmışçasına bir hali vardı.
Aeron'un kalbi bir an için sıkışmış gibiydi. Tehdit edilmek ha? Üstüne üstlük bundan hiç bahsetmemişlerdi. Neden anne? Neden baba? Niçin bundan söz etmediniz?
''Peki kim onları tehdit ediyordu? Senden ne istiyorlardı? Ne araştırıyorlardı? Bana hepsini anlat!'' dedi Aeron sıkıştırırcasına. Ama bu tehdit edermişçesine ses tonu istem dışıydı.
Lynn zorla nefes alarak başladı anlatmaya.
''Benden Obscura kabartmaları denilen bir dizi tabloyu araştırmamı istemişlerdi. 5 tane 15.yy'dan kalma tablolar. 4 tanesi kayıp ama 5. sinin izini sürüyordum. Diğer çizimlerin kopyaları ise annenle babandaydı. Bu çizimler normal resim gibi gözüküyor ama altlarında bir çeşit şifre var gibiydi. Bir çeşit işaret...
Bayağı araştırdıktan sonra bunların simyacılıkla ilgili şifreler olduğunu keşfettik. Bilirsin Felsefe Taşı tarzı zırvalıkar... Ama anladığım kadarıyla bunu çizen adam her kimse bu resimleri o işaret dilini gizlemek için çizmişti. Ve bunun yanında bu işaretlerle bir ilintisi olan simyacı bir tarikat buldum araştırmalarda.13 Sacrificium adındaki tarikat bayağı karanlık işler yapıyorlarmış , bilirsin , ölümsüzlüğü bulmak gibi. Eh.. ortalığı bayağı dağıtmışlar , yüzlerce çivi ve bolcana sarmaşıkla çarmıha germe ayinleri... Onlara göre birisini diriltmek için 13 kişiyi özel ayinlerle kurban etmek gerekirmiş. Ve her ayine özel bir işaret belirlemişler.
Bu çizimlerin ressamı Pieter de Leeutore de bu grubun bir üyesiymiş...''
Aeron bir an donakaldı. Simyacılık? İşaretler? Diriltme ayinleri? Bunlar o kadar yabancı geliyordu ki... Annesi , babası ve okuldaki o öğrenci öldürüldükten sonraki çizilmiş o işaret aklına geldi. Ailesi acaba ne araştırıyorlardı? Bu kadar kanlı birşey...İçindeki merak duygusu yavaş yavaş vücudundan çıkmaya başlamıştı...
Lynn biraz daha rengi solarak sözüne devam etti : ''Bu arada Aeron... Baban ölümünden kısa zaman önce bana birşey bıraktı. Bir paket... Ve daha önce hiç açılmadı. Bunu bırakırken birşey dememişti sadece bana onu korumamı ve zamanı gelince onu sana vermemi söylemişti. Sanırım zamanı geldi.'' dedi kısık bir sesle.
Aeron bir an kendini hissedemez olmuştu. Babasından kalma birşey ha? Birden kanının kaynadığını hissetti , oldukça heyecanlanmıştı nedense. Süpriz olmuştu , bunu hiç bilmiyordu.
Belki de ailesi hakkında hiçbirşey bilmiyordu...
Lynn tahta büfesindeki çekmeceden sararıp solmuş bir paket çıkardı. İplerle sarılmış olan bu paketi görünce , heyecanının ve bilinmezlik duygusunun tavan yaptığını farketti. Elleriyle onu kavradığı an üstündeki paketi aniden yırtıp attı...
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
Yok ben heyecanlandım artık!
Aç aç aç!
Paketi açsın çabuk!
Nina da sanki aynı ben. Ben olsam şöyle yapardım daha demeden aynen yapmış! Şaşırdım valla!
Ellerine sağlık! Harika olmuş!!!
Yeni bölüm istiyorum!
Aç aç aç!
Paketi açsın çabuk!
Nina da sanki aynı ben. Ben olsam şöyle yapardım daha demeden aynen yapmış! Şaşırdım valla!
Ellerine sağlık! Harika olmuş!!!
Yeni bölüm istiyorum!
Звезды ближе ко мне, чем когда-либо ♥
2. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 23 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |