Yaş: 22 Kayıt: 07 Tem 2010 Mesajlar: 1,904 Favori Anime & Manga: Psycho-Pass, Ergo Proxy, Darker Than Black. Nerden: Mariana Trench Teşekkür: 586
Durumu: Çevrimdışı
Konu: Bir Kaşık Jöle - One Shot
Öncelikle jöle hikayesini anlatayım sizlere.
Remilia Scarlet, benim en yakın arkadaşımla MSN'de konuşurken, nasıl jöle yapılır'a geldi konu.
Ben birden alakasız bir şeyden bahsettim. Ardından "Nerede kalmıştık?" dedi Remilia Scarlet ve cevabım şu oldu:
"Ne diyorduk? Hah jöle diyorduk. Löpür löpür böyle. Dokununca gıpraşıyo."
İşte bu da konuşma:
Spoiler:
Derken jöle bir efsane olup çıktı.
İşte esas hikaye burada başlıyor. Benim kullanıcı adım normalde dedemin batan teknesinin adıdır ve bir kadın ismidir. Okyanus kadar engin, anlamındadır Zerinda. Lakin bir gün Japonca'da bir anlama gelebilir mi diye merak ettim ve araştırdım. Sonuç da budur:
Spoiler:
Biz de bu olay üzerine, Remilia ile jöle ile ilgili bir one shot neden yazmayalım ki dedik.
İlk başta bölüm bölüm olacaktı, ancak okuyucu azlığı yüzünden one shot olarak bırakıldı. Yukaina - Remilia'dır. Zerinda da ben. Beraber yazdık. İyi okumalar.
Spoiler:
Jöle Krallığı'nda, en katı jöleleri bile eritecek kadar sıcak bir gündü.
Jöle Kraliçesi Zerinda, jöleden yapılmış olduğu için sürekli gıpraşan ve oturunca insanı löpür löpür hissettiren koltuğunda adeta kaybolmuştu. Sıcaktan erimiş bir yüz ifadesiyle danışmanına seslendi:
-"Yukaina! Derhal tüm jölelerin buzdolabına konulmasını emret! Aksi takdirde hepsi eriyecek, bu kadar çok can kaybını, böylesi bir tehlikeyi göze alamayız."
Yukaina, yaslandığı jöleden tahtın arkasından hemen kalkarak fırladı, bir yandan da eriyerek üstüne yapışmış jöleleri temizlemeye çalışıyordu fakat kraliçe Zerinda'nın sert bakışlarıyla karşılaşınca vazgeçti, Zerinda-Sama ne olursa olsun jölelere karşı çok hassastı ve onlara karşı hor davranışlardan nefret ederdi.
Zerinda, on bir yıl önce geçmişti Jöle Krallığı'nın tahtına. Çok eski ve saygın bir krallıktı burası. İki kardeşti jöle ailesi. Bir de ağabeyi vardı, Zerinda-Sama'nın. Zerinda'nın babası normal şartlarda erkek olduğu için ağabeyi Gökhan'ı tahta geçirmeliydi ama bir gün bir şeyi fark etti. Zerinda'nın ismi, ona dedesi tarafından verilmişti. Dedesinin eski gemisinin adıydı ve yabancı dilde bir kadın ismiydi. Zerinda isminin anlamı ise "okyanus, okyanus kadar engin" idi. Fakat bir gün babası Google translate'de gezerken ve her zamanki saçma çevirilerini yaparken bir şeye rastladı. Zerinda ismini farklı şekillerde Japonca yazdı. En son denediği "ゼリーんだ" (karakteri göremeyenler için Japonca Zerinda yazıyor orada) ise Zeri nda diye okunuyordu ve anlamı "I'm jelly" yani "Ben jöle" demekti. Bu bir tesadüf olamazdı! İlahi bir işaret olmalıydı! Gökhan'ı varis ilan etmekten vazgeçti ve jölamıktan ölmeden önce (Jölamık: Jölelerin yakalandığı bir çeşit kızamık.) Zerinda'yı tahta geçirdi. Gökhan ise hüznünden ve utancından kendini bir kaşık jölede boğdu. Kardeşini ve babasını kaybeden Zerinda, çok üzgündü. Ama yapması gereken şeyler vardı. Jöle halka çok daha saygın bir yaşam sunmuştu o. Ve şimdi de koltuğunda oturmuş, derin derin düşünüyor, jölelerin erimesini engellemek için yollar arıyordu. Zerinda-sama'sının sert bakışlarını gören Yukaina, üstünde platonik(!) aşkı Gokudera'nın olduğu tişörtünü temizlemeyi bıraktı. Zerinda, jölelere hoyrat davranılmasını sevmezdi çünkü.
“T-tamam Zerin-Cha- Zerinda-sama!” diyerek şatonun kapısına doğru koşmaya başladı Yukaina. Jöleden yapılma mermerler, onun ayağının altında gıpır gıpır gıpraşıyorlardı. “Shiiiiit!” diye mırıldandı kendi kendine. Kocaman bir şehri nasıl dondurabilirdi ki? Sonra aklına sadece çok acil durumlarda kullanılması gereken yüce aygıt geldi. Her jöleyi koruyan, erimiş jöleyi buz gibi kolları arasına alıp onları iyileştirebilen tanrısal aygıt: Fridga-Mystica.
Yukaina, erimiş jöleleri dondurmakla uğraşadursun, biraz da kraliçe-danışman ikilisinin geçmişlerinden bahsedelim.
Danışman, kraliyet hayatının haddinden çok daha fazla içindedir çünkü kraliçe buna izin verir. Bunun en önemli sebebi ise, Yukaina'nın sadık bir danışman ve muhteşem bir dost olmasıdır. Tanışma hikâyeleri çok ilginçtir.
Bir gün Zerinda, eğitime çıkmıştır, babası ona Jöle Kasabaları'nı gezdiriyor ve halkı anlatıyordur. Tam Çilekli Jöle Kasabası'ndalarken, bir kız, kollarını bir koli jöleye dolamış, ağlıyordu. Bunun sebebini sonradan anladı Zerinda! Biraz ileride bir kaç çocuk, adının Yukaina olduğunu henüz bilmediği tatlı kıza bir sürü donmuş jöle atıyordu. Donmuş jöleler gerçekten çok sert olurdu ve çok can acıtırdı. Ancak o kız, elindeki bir koli jöleyi, taşlanmak uğruna koruyordu.
-"Ver o jöleleri bize seni kahrolası!" diye bağırdı bir tanesi.
Ancak kız pes etmedi, ta ki Zerinda faytonundan atlayıp, elindeki zehirli küçük iğneleri çocukların tam eklemlerine kolayca fırlatana kadar. Zerinda'nın bir kraliçe olması, onun dövüşemeyeceği anlamına gelmezdi. Zehirli iğneler eklemlerine batan çocuklar anında iki büklüm oldular, Zerinda ise onlarla ilgilenmedi, her tarafı jöle artığı olmuş ve morarmış zavallı kızı faytonuna taşıdı, ona sıcak-erimiş jöle içirdi, kendine gelene kadar baktı. İşte böyleydi tanışma hikayeleri.
Derken ikisi de liseye gidecek kadar büyüdüler. Çok, çok, çok yakınlardı birbirlerine. Üstelik birbirlerinin kopyaları gibilerdi. Fakat Zerinda üzerinde büyük bir sorumluluk olduğu için daha ciddi ve yapısı gereği biraz ukala bir kızken, Yukaina daha alçak gönüllü, hatta kimi zaman kendine hakaret bile eden, ama asla ciddi olmayan, daha neşeli ve sevimli bir kızdı. Bu ufak farklılıklara rağmen, dış görünüş dâhil çok benziyorlardı birbirlerine.
Bir gün, lise 2'delerken yeni bir oğlan geldi okullarına.
Zerinda'nın bugünkü nişanlısı idi o çocuk.
Gümüş rengi saçları olan, Vongola'nın muhteşem Fırtına Muhafızı, İtalyan erkeklerinin cazibesini taşıyan, piyanist, bilimle ilgilenen, zek, uzun boylu, yakışıklı, muhteşem biri.
Gokudera Hayato diye tanıttı kendini.
Kısa zamanda Zerinda ve Yukaina, onun yanında yerini aldılar. Zerinda onun kopyası gibiydi.
İyi bir nişancıydı, çok konuşurdu, çabuk heyecanlanırdı, biraz ukalaydı, piyano çalıyordu, dart oynamayı seviyordu, tam bir serseri gibi davranıyordu ama çok zekiydi. Yukaina da öyleydi elbet. Ama o berbat bir nişancıydı ve piyano değil keman çalıyordu. Fakat bu, Yukaina'nın Gokudera'ya aşık olmasını engellemedi. İşin kötüsü ise, Zerinda da Gokudera'ya aşık olmuştu. Gokudera ile Zerinda şimdi nişanlılardı ama zavallı, aşkından asla vazgeçmeyen, gururlu Yukaina hala Gokudera'yı seviyordu.
Oh çekti kendi kendine Yukaina. Friga-Mystica'yı çalıştırmış, Jöle Krallığı'nı erimekten kurtarmıştı. Şimdiki görevi, üstünde ölümsüz ve platonik(!) aşkı Gokudera-Sama'nın resmi olduğu tişörtü yıkamaktı. Tişörtü yıkadıktan sonra üstüne başka bir tişört geçirip dışarı çıktı. O arada kafasına donmuş jöle geldi.
“Baaakoooo!” dedi şeytani bir sesle. Herhalde bir şekilde teslimatta karışıklık olduğu için kendi odasına değil onun odasına gelen uke riding içerikli doujinshilerin intikamını almaya çalışıyordu Bako isimli hizmetkar.
-“BAKA-BAKO!” diye bağırdı Yukaina, sonra da eline donmuş jöle alıp Bako2ya atmaya çalıştı. Fakat o, kötü bir nişancıydı...O anda arkadan geçen ölümsüz ve platonik(!) aşkı Gokudera'yı görmemişti!
Hemen koşmaya başladı ve saniyenin onda biri kadar bir süre içinde Gokudera'ya sarıldı.Aynı anda ÖZÜR DİLERİM GOKUDERA-SAMAAAAAA!diye bağırıyordu.Ve yine saniyenin onda biri kadar bir süre içinde boynuna jöleden bir ip dolandı ve kuvvetlice arkaya çekildi Yukaina, “Hemen dur küçük hanım!” dedi Zerinda-sama'nın sert sesi. Güzel kraliçe bahçeye çıkmıştı çünkü içerisi serin olmasına rağmen oturmaktan bunalmıştı. Fakat gördüğü manzara onu hem üzdü, hem de kıskançlıkla içinin sarsılmasına neden oldu. Yukaina, hatayla jöle attığı Gokudera'sının boynuna sarılmıştı özür dilemek için. Birden jöleden ipini çıkardı ve sallayarak Yukaina'nın boynuna dolayıverdi, tüm gücüyle de geri çekti. Yukaina'nın Gokudera'ya metreslik yapmasına tahammül edebiliyordu. Çünkü nişanlı olan oydu, kazanan oydu ama en iyi arkadaşının aşksız kalmasına içi elvermezdi. Ancak bunu herkesin önünde yapamazdı. Yoksa dedikodu çıkardı, bu kızın aklından ne geçiyordu böyle. Normal şartlarda umursamazdı bile, ama Bako şüphelenmesin diye sesini yükseltti.
-"Hemen dur küçük hanım!" Ardından parmağıyla içeriyi işaret etti, itaatkar danışman Yukaina, hemen saraydan içeri koştu.
Teşekkürleeer.
Everyone is alone. Everyone is empty. People have no longer any need of others. You can always find a substitute for any talent. Any relationship can be replaced. I've grown sick of a world like that… - Shougo Makishima
Yaş: 21 Kayıt: 12 Hzr 2010 Mesajlar: 318 Favori Anime & Manga: Suzumiya Haruhi no Yuutsu,Katekyo Hitman
Reborn!,CardCaptor Sakura,Lucky Star,Fullmetal Alchemist,Death Note,Bleach,Kuroshitsuji,Ouran High School Host Club,Junjou Romantica,Oreİmo Teşekkür: 31
Durumu: Çevrimdışı
Konu: Yanıt: Bir Kaşık Jöle - Bölüm 1
laf yok,efsane her yerde
Jedward candır.<3
28 Hzr 2011 20:32
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Zerinda
Zerinda Mangaka
Yaş: 22 Kayıt: 07 Tem 2010 Mesajlar: 1,904 Favori Anime & Manga: Psycho-Pass, Ergo Proxy, Darker Than Black. Nerden: Mariana Trench Teşekkür: 586
Durumu: Çevrimdışı
Konu: Yanıt: Bir Kaşık Jöle - Bölüm 1
Hadi ordan, güneş gözlüğünü yesinler.
Sadık hizmetkar seni, içeri gir çabuk.
Zerinda'nın Japoncada bu anlama geliyor olması cidden gülünç bir tesadüf.
Şok edici.
Everyone is alone. Everyone is empty. People have no longer any need of others. You can always find a substitute for any talent. Any relationship can be replaced. I've grown sick of a world like that… - Shougo Makishima
ve zerinda, her ne kadar çok güzel hikaye yazsan da, bu kez ikinci ya da üçüncü bölüm için heyecanlanamıyorum, yine 2 bölüm atıp kaçcan di mi?
Gidiyorum. Uzun bir süre de dönmeyeceğim. Umarım özlemezsiniz. Fic ve art sayfalarımı da sildiriyorum. Ha bi de sere umarım bunu görürsün, zira gitsem de resmimi yarışmaya dahil etmeni istiyorum. Hatıra olsun.
30 Hzr 2011 8:40
Zerinda Mangaka
Yaş: 22 Kayıt: 07 Tem 2010 Mesajlar: 1,904 Favori Anime & Manga: Psycho-Pass, Ergo Proxy, Darker Than Black. Nerden: Mariana Trench Teşekkür: 586
Durumu: Çevrimdışı
Konu: Yanıt: Bir Kaşık Jöle - Bölüm 1
Yok öncekinin başına nolduğunu bilmiyorsun.
Ben 75 bölüm yazdım ve 76. bölüm hikaye finalini de yazıp sizlere sunacaktım hepsini.
Ama Ahmet abim alsın bilgisayarı fazla doldu bu diye format attırsın.
Hem de yedek almadan.
Oturup ağladım.
Çünkü muhteşem olmuştu.
Ama tüm hevesim kaçtı bir daha yazmadım.
Ama bu seferkini arkadaşımla yazıyorum hem o yazdırır bana hem de bir kopyası da onda olacak, tehlike yok.
Ve saç jölesi değil yediğimiz jöle.
Ama heyecanlanmamakta haklısın sonuçta sabıkam var. TT_TT
Everyone is alone. Everyone is empty. People have no longer any need of others. You can always find a substitute for any talent. Any relationship can be replaced. I've grown sick of a world like that… - Shougo Makishima
Yok öncekinin başına nolduğunu bilmiyorsun.
Ben 75 bölüm yazdım ve 76. bölüm hikaye finalini de yazıp sizlere sunacaktım hepsini.
Ama Ahmet abim alsın bilgisayarı fazla doldu bu diye format attırsın.
Hem de yedek almadan.
Oturup ağladım.
Çünkü muhteşem olmuştu.
Ama tüm hevesim kaçtı bir daha yazmadım.
Ama bu seferkini arkadaşımla yazıyorum hem o yazdırır bana hem de bir kopyası da onda olacak, tehlike yok.
Ve saç jölesi değil yediğimiz jöle.
Ama heyecanlanmamakta haklısın sonuçta sabıkam var. TT_TT
öyle abi başa bela
ne diyeyim Zerinda, yazdığın herşeye bişiyler oluyo senin
yediğimiz jöle????
bayaaa komik bişiy bekiyo sanırım bizi...
Gidiyorum. Uzun bir süre de dönmeyeceğim. Umarım özlemezsiniz. Fic ve art sayfalarımı da sildiriyorum. Ha bi de sere umarım bunu görürsün, zira gitsem de resmimi yarışmaya dahil etmeni istiyorum. Hatıra olsun.
30 Hzr 2011 16:50
Zerinda Mangaka
Yaş: 22 Kayıt: 07 Tem 2010 Mesajlar: 1,904 Favori Anime & Manga: Psycho-Pass, Ergo Proxy, Darker Than Black. Nerden: Mariana Trench Teşekkür: 586
Durumu: Çevrimdışı
Konu: Yanıt: Bir Kaşık Jöle - Bölüm 1
Ya yok ben defalarca neler yazdım hepsi ama hepsi ya virüse ya formata kurban gitti yeminle.
Daha önce 40 sayfalık güzel bişiyler yazmıştım virüsle arada kaynadı, o Tekdüze hikayemle Örümcek Ağı formata kurban gitti.
Ve ben hepsini kaybedince oturup ağladım sinirimden.
Cidden yazdığım şeylerin yediğini almayı düşünmeliyim belki de.
Neyse bu sefer Almina ile yazacağım için sorun yok.
Senden başka bir izleyici daha alsın yeni bölümü kapıya dayandırırım sanırım.
Everyone is alone. Everyone is empty. People have no longer any need of others. You can always find a substitute for any talent. Any relationship can be replaced. I've grown sick of a world like that… - Shougo Makishima
30 Hzr 2011 19:08
Krematoryum Yeni Otaku
Kayıt: 12 Hzr 2011 Mesajlar: 7 Favori Anime & Manga: goth Naruto Bleach Kuroshitsuji dgm arakawa seikon skip beat wallflower ao no exorcist vb Nerden: http://enigmaticalstories.forums-free.com/ Teşekkür: 4
Durumu: Çevrimdışı
Konu: Yanıt: Bir Kaşık Jöle - Bölüm 1
Alıntı:
Gökhan ise hüznünden ve utancından kendini bir kaşık jölede boğdu.
*yere yuvarlanır*
OH MY GAWD WHAT IS THIS?!
LOOOL ben bunu görmemiştim. Crack, jölamık ascfasfasfsd ve gokudera geldi aman yarabbim Crossover.
Arada biraz boşluk bıraksaydın okuması daha kolay olurmuş, bir de quote'dan çıkarabilirsin, tabi istersen.
Sana jöleden yorumumla eline sağlık diyorum serçe hanım
17 Eyl 2011 13:46
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Zerinda
Zerinda Mangaka
Yaş: 22 Kayıt: 07 Tem 2010 Mesajlar: 1,904 Favori Anime & Manga: Psycho-Pass, Ergo Proxy, Darker Than Black. Nerden: Mariana Trench Teşekkür: 586
Durumu: Çevrimdışı
Konu: Yanıt: Bir Kaşık Jöle - Bölüm 1
Krematoryum, okuman ve beğenmen beni çok mutlu etti ama maalesef devamı yok çünkü HİÇ okuyucu olmadı, bir tek bulusan, ben de yorum gelmeyince devam etmedim açıkçası.
Ve aynı anda iki fic yazma yeteneğim yok maalesef, bunu belki One Shot tarzında düşünebiliriz sanırım.
Everyone is alone. Everyone is empty. People have no longer any need of others. You can always find a substitute for any talent. Any relationship can be replaced. I've grown sick of a world like that… - Shougo Makishima
17 Eyl 2011 15:13
Desdemona Mangaka
Yaş: 26 Kayıt: 20 Tem 2011 Mesajlar: 1,306 Tanıtımlar: 13 Favori Anime & Manga: FMA & 20th Century Boys, Nijigahara Holograph, Watashitachi no Shiawase na Jikan. Cinsiyet: Kız Nerden: SAMCRO Teşekkür: 2305
Simdi benim kafama takilan bir sey var one shotta. O da soyle ki; Zerinda jolelerin donmasina veya erimesine izin vermiyor, cunku can kaybi olmasini istemiyor. Ama bunun yaninda, jolelere oturup onlardan ip falan yapabiliyor. Nedir bu cifte standart?:p
Ayrica su danismani, tanisma hikayeleri anlatilana kadar erkek sandim nedense.
Koskoca kralin Google translate'i kullanmasi hosuma gitti ama bak. Tasarruflu adam, bir de tercumana para mi verecekti?
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız