CaNıM Sayfaya git: 1, 2, 3, 4, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Canım
Günün ilk ışıkları her yeri aydınlatırken görenlerin beğenisini kazanan bir yalıdan yüksek bir çığlık yükseldi. Sesinden belliydi ki, biri ona çok kızacaktı. Üst katın merdivenlerinden hızla inen kumral saçlı, yeşil gözlü, bembeyaz tenli bir kız belirdi. Çığlığın geldiği odaya hızla ilerledi. Çok sevdiği babaannesinin vazosu kırılmıştı. O evin yardımcı kadınının çığlığıydı bu. O odada o da vardı. Bacağına bir kız sarılmıştı. Bırakmak istemiyordu sümsük kadını. Kadın. Yavaş hareket eden, evin küçük hanımı Başak’ın tahammül edemediği kadın. Babaannesinin hatırına ona dayanıyordu. Hele o mıymıy kızı her şeyi berbat ediyordu. İri gözleriyle Başak’ın odasını süzüp, kitap arıyordu, okumak için. Bu olaydan sonra kararlıydı Başak. Attıracaktı onları. Bu fikirleri babaannesine açtı.
— Kızım sen de biliyorsun. Baba acısı işte onlar da aynı acıyı yaşıyor. Bir de bizim dertlerimizle yıkılmasınlar.
Küçük hanım, evin tek prensesi Başak;
— Babaanne! Ben daha büyük bir acı yaşıyorum. Hem anne, hem de baba acısı benimkisi.
Bu üzüntünün korlanan acı, tekrar yandı. Ve gözleri yine doldu taştı.
Biraz da kırgınlık vardı içinde. Çünkü o vazo babasından kalan en önemlisiydi..Çünkü annesine en güzel çiçekleri koyduğu vazoydu.
Başak sinirini içine hapsedip odasına hızla çıktı. Kapıyı açar açmaz, karşısında duran sandığı açtı. Annesinden kalan son hatıraları okşayıp ağlıyordu. Bir resim vardı. Resmin arkasında “Canım Belginime” diye yazıyordu. Resimde ise babası vardı. Bir resim daha vardı. O resimde ise “Hayatımın tek değeri Ali” diye yazıyordu. Başak anlamıştı; bunları annesiyle, babasının birbirine yollamıştı. Ama farklı bir resim daha vardı. Bir genç oğlan resmi vardı. Pek fazla yakışıklı değildi. Ama zeki olduğu gözlerinden belliydi. Resimde sadece “Canım” yazıyordu. Ama kimdi? Büyük ihtimalle Belgin Hanım’a verilmişti. Çünkü verilmişler kutusundaydı. Başak’ın kafasında soru işaretleri kalmıştı. Annesinin onu babaannesine bıraktığı anı silik silik hatırlıyordu. Annesinin tek sözcüğü “Canım, üzülme.” Olmuştu…
Günün ilk ışıkları her yeri aydınlatırken görenlerin beğenisini kazanan bir yalıdan yüksek bir çığlık yükseldi. Sesinden belliydi ki, biri ona çok kızacaktı. Üst katın merdivenlerinden hızla inen kumral saçlı, yeşil gözlü, bembeyaz tenli bir kız belirdi. Çığlığın geldiği odaya hızla ilerledi. Çok sevdiği babaannesinin vazosu kırılmıştı. O evin yardımcı kadınının çığlığıydı bu. O odada o da vardı. Bacağına bir kız sarılmıştı. Bırakmak istemiyordu sümsük kadını. Kadın. Yavaş hareket eden, evin küçük hanımı Başak’ın tahammül edemediği kadın. Babaannesinin hatırına ona dayanıyordu. Hele o mıymıy kızı her şeyi berbat ediyordu. İri gözleriyle Başak’ın odasını süzüp, kitap arıyordu, okumak için. Bu olaydan sonra kararlıydı Başak. Attıracaktı onları. Bu fikirleri babaannesine açtı.
— Kızım sen de biliyorsun. Baba acısı işte onlar da aynı acıyı yaşıyor. Bir de bizim dertlerimizle yıkılmasınlar.
Küçük hanım, evin tek prensesi Başak;
— Babaanne! Ben daha büyük bir acı yaşıyorum. Hem anne, hem de baba acısı benimkisi.
Bu üzüntünün korlanan acı, tekrar yandı. Ve gözleri yine doldu taştı.
Biraz da kırgınlık vardı içinde. Çünkü o vazo babasından kalan en önemlisiydi..Çünkü annesine en güzel çiçekleri koyduğu vazoydu.
Başak sinirini içine hapsedip odasına hızla çıktı. Kapıyı açar açmaz, karşısında duran sandığı açtı. Annesinden kalan son hatıraları okşayıp ağlıyordu. Bir resim vardı. Resmin arkasında “Canım Belginime” diye yazıyordu. Resimde ise babası vardı. Bir resim daha vardı. O resimde ise “Hayatımın tek değeri Ali” diye yazıyordu. Başak anlamıştı; bunları annesiyle, babasının birbirine yollamıştı. Ama farklı bir resim daha vardı. Bir genç oğlan resmi vardı. Pek fazla yakışıklı değildi. Ama zeki olduğu gözlerinden belliydi. Resimde sadece “Canım” yazıyordu. Ama kimdi? Büyük ihtimalle Belgin Hanım’a verilmişti. Çünkü verilmişler kutusundaydı. Başak’ın kafasında soru işaretleri kalmıştı. Annesinin onu babaannesine bıraktığı anı silik silik hatırlıyordu. Annesinin tek sözcüğü “Canım, üzülme.” Olmuştu…
Way bi denem Tekrar hoşgeldin Walla döktürüyon hiee Kıskandım bak (şaka şaka alınma sakın)Bence gayet iyi bi başlangıç. Ama bi eksiğin var. İnsan cimri davranıpta bu kadarcık yazar mı heç. Bak oldu mu şincik. Aşk olsun. Ben böle saatimi ayırıp okucaktım şimdi ne gösel Hayallerim yıkıldı. En kısa zamanda beklerim yeni bölümü bak. Başka türlü alamazsın gönlümü. Hade görem seni çiçeem. Arayı uzatma.Yine yaz,yine bekleriss
Evvveeeettttttt yorum geliyor...Canım güzel yazmışsın.2.bölümün çok hareketli geçeceğini hissediyor gibiyim. Of ya bir insanın bu kadar zeki öğrencileri olur mu?Güldestem bi yandan sen bi yandan...Hakikaten gözlerim yaşardı!Minik kuşum devamını bekliyorum.En yakın takipçisi olacağım...
1. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 37 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |