_Çaresizlik ve Son_ İtiraf ve Direniş(7. bölüm) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 8, 9, 10, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
Merve ablam sen üzme kendini, ben inanıyorum sana sen düzeltirsinSenin moralin herşeyden daha önemli, sıkma canını bekleriz biz.Bir sen değil herkesin başına geliyor bu okul sitresi.Ama sanatçılar (senin gibi yetenekli yazarlar) kendini toplamayı bilir.Nolur üzülme son yorumunu okuyunca ben de üzüldüm bak.Zaten kankimi göremiyorum uzun zamandır kimseyle de dertleşemedim.Sen bari yapma nolur
tamam canım desteğin için çooook teşkkür ederim
sen de sıkma canını
sanatçılar (senin gibi yetenekli yazarlar) demişsin o kadar da deil ya
benden ii yazan bisürü kişi var:D
yine de çook teşkkrler bi daha ne zmn girerm belli deil kendine iii bak e mi
sen de sıkma canını
sanatçılar (senin gibi yetenekli yazarlar) demişsin o kadar da deil ya
benden ii yazan bisürü kişi var:D
yine de çook teşkkrler bi daha ne zmn girerm belli deil kendine iii bak e mi
Fan Fic'im Çaresizlik ve son...Hepinizi beklerim:P
[Bağlantı]
Merve'den chizimler;
[Bağlantı]
yorumlarınızla şereflendirin ehehe (:
[Bağlantı]
Merve'den chizimler;
[Bağlantı]
yorumlarınızla şereflendirin ehehe (:
ehehee xDxD sıkma yaa bu öğretmenler ii konşmaslar ilk dönemde zaten dert etme xDxD bizim daha olmadı toplantı xD ama olrsa da pek bişi demesler die düşünmekteim xDxD tkma kafana düzeltirsin bebe xD
bişi deilll canmmm xDxD o duygusal baskı olaından sonra insanın yazası gelmio yani böle xD ypmk zorunda olduun bişie dönşsn istemem ^^
bişi deilll canmmm xDxD o duygusal baskı olaından sonra insanın yazası gelmio yani böle xD ypmk zorunda olduun bişie dönşsn istemem ^^
tekrar teşekkürler ehehe
umarım senin toplantın ii geçer
umarım senin toplantın ii geçer
Fan Fic'im Çaresizlik ve son...Hepinizi beklerim:P
[Bağlantı]
Merve'den chizimler;
[Bağlantı]
yorumlarınızla şereflendirin ehehe (:
[Bağlantı]
Merve'den chizimler;
[Bağlantı]
yorumlarınızla şereflendirin ehehe (:
merve adamım ilham yoksunluğundan hastaneye kaldırılmışsın duyduuma göre
sıkma canını bir iki şarkı dinle film felan izle gerekirse alıntı yap gelir o yerine merak etme xD gerekirsebn sana msn de yardım ederim
sıkma canını bir iki şarkı dinle film felan izle gerekirse alıntı yap gelir o yerine merak etme xD gerekirsebn sana msn de yardım ederim
*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
Bak, ilham perisi en güzel şöyle gelir: mesela dielim ki aşkla ilgili birşey yazacaksın. aşkla ilgili izlediğin en iyi anime bölümünü hatırla. Çok iyi geliyo. Ben o yüzden sürekli yazabiliyorum. Arada Naruto'yu izliyorum ve ilham şıp diye geliyo.
Bu arada, merve abla yaa! 2 ay oldu! ben hala bekliyorum, yazasn yok! Benim merve ablm bööyle yazpmaz. Hadi koçum.
Bu arada, merve abla yaa! 2 ay oldu! ben hala bekliyorum, yazasn yok! Benim merve ablm bööyle yazpmaz. Hadi koçum.
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
ikinize de çook tkler yıllar sonra anca açabildm pcyi:D
zaten sınavlar fln sıkıodu bide kardşm pcyi bozunca tam oldu ama şimdi düzeldi umarım daha sık girebilrm artk..
hikayeyi ben bile unuttum artık ya:(
çook özür dilerim!
zaten sınavlar fln sıkıodu bide kardşm pcyi bozunca tam oldu ama şimdi düzeldi umarım daha sık girebilrm artk..
hikayeyi ben bile unuttum artık ya:(
çook özür dilerim!
Fan Fic'im Çaresizlik ve son...Hepinizi beklerim:P
[Bağlantı]
Merve'den chizimler;
[Bağlantı]
yorumlarınızla şereflendirin ehehe (:
[Bağlantı]
Merve'den chizimler;
[Bağlantı]
yorumlarınızla şereflendirin ehehe (:
BÖLÜM 7: İTİRAF VE DİRENİŞ
“Siz ciddi miziniz?”
“Söylediğim gibi bayım, Tim Daonly’nin katili benim.”
“2 görevliyi buraya yollayın derhal!”
“Buyrun efendim?”
“Şu genci şefin yanına götürün. Mr. Daonly’nin cinayetinden sorumlu olduğunu söylüyor. ”
Michael dalgın görünüyordu ; ama kararlıydı. İtiraf etmişti. Geri dönüşü olmayan bu yola girmişti artık.
“Anlat bakalım delikanlı, seni dinliyorum.”
“Anlatacak bir şey yok. Katil benim. Onu ben öldürdüm. Yeter artık. Cezam neyse çekmek için hazırım. Teslim oluyorum! ”
“Hey, hey tamam. Sakin ol adamım. 1 ay sonra geldin ve teslim oldun. Sana inanmam için geçerli bir sebebin var mı?”
“...”
Michael’in gözleri dolmuştu, kim bilir ne düşünüyordu.
“Ne kadar ağlarsan ağla, kaçışın yok. Sıkı bir sorgudan geçeceksin. Pekala, sen daha önce hiç benzer işlere bulaştın mı?”
“Hayır.”
“Annen baban nerde?”
“Öldüler.”
“Başka bir akraban yok mu peki?”
“Yalnızım.”
“Anlaşılan seninle işimiz uzun.”
Telefonundan hızlıca bir numara çevirdi, görevliler Michael’i götürdüler.
Michael ne yapacağını bilmeden, bir yaprak gibi oradan oraya sürükleniyordu.
Kendini aciz, çaresiz, berbat hissetmemesi mümkün değildi. Kendinden utanıyordu. Ama şimdi hiçbir şey düşünmemek için kendini zorluyordu. Ne de olsa cezasını çekerken bunları düşünecek çok vakti olacaktı.
“Abla, üşüyorum.”
“Tamam birtanem, bir de burada deneyelim şansımızı, söz bu sefer bulacağım. ”
“Melissa Tenbossy. 18 yaşında. İşte telefon numarası. Hmm.. Bu da fotoğrafı. Bu ismi duyan son kişi de size yönlendirdi bizi. Onu bulmama yardım edin lütfen.”
“Pekala küçük hanım elimden geleni yaparım.” dedi ve bilgisayarından aramaya başladı.
En sonunda “Buldum.” dedi. Mariah’ın gözleri parladı. Sofie’nin bembeyaz dişleri uzun zamandır ilk defa görünüyor olmalıydı.
Kadın bir kağıda adresi yazdı ve:
“Kısa bir süre önce buradan taşınmış. Sanırım kirayı ödeyemediği için atılan genç buydu. Her neyse. Bu adrese gittiğini öğrenebildim ancak size garanti veremem küçük hanım...” dedi.
Mariah büyük bir umutla kağıdı aldı ve kadına defalarca teşekkür etti. Hızlı adımlarla durağa yürümeye başadılar. Bilet almak için görevlinin yanına gittiler. Mariah cüzdanını tereddütle açtı. Yüzünde bitkin bir ifade vardı. Görevliye teşekkür ederek bileti almaktan vazgeçtiğini söyledi. Sofie’nin elini tuttu ve geri döndü.
“Bayan, biletinizi unuttunuz!” dedi ve göz kırptı görevli.
Mariah şaşkındı, o an ne yapacağını bilemedi, bileti aldı. Teşekkür edemedi. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Sofie’yi üzmemek içindi tüm bu çabası.
Otobüse bindiler. Sofie otobüse binince rahatladı. Sıcacık evlerindeymiş gibi hissetti kendini. Tıpkı o eski günlerindeki gibi annesinin onu sobanın karşısına oturtup ısıtmak için ayaklarını ovduğu günleri özlemişti. Mariah ve Sofie birbirlerine yaslandılar ve yolculuk başladı.
“Siz ciddi miziniz?”
“Söylediğim gibi bayım, Tim Daonly’nin katili benim.”
“2 görevliyi buraya yollayın derhal!”
“Buyrun efendim?”
“Şu genci şefin yanına götürün. Mr. Daonly’nin cinayetinden sorumlu olduğunu söylüyor. ”
Michael dalgın görünüyordu ; ama kararlıydı. İtiraf etmişti. Geri dönüşü olmayan bu yola girmişti artık.
“Anlat bakalım delikanlı, seni dinliyorum.”
“Anlatacak bir şey yok. Katil benim. Onu ben öldürdüm. Yeter artık. Cezam neyse çekmek için hazırım. Teslim oluyorum! ”
“Hey, hey tamam. Sakin ol adamım. 1 ay sonra geldin ve teslim oldun. Sana inanmam için geçerli bir sebebin var mı?”
“...”
Michael’in gözleri dolmuştu, kim bilir ne düşünüyordu.
“Ne kadar ağlarsan ağla, kaçışın yok. Sıkı bir sorgudan geçeceksin. Pekala, sen daha önce hiç benzer işlere bulaştın mı?”
“Hayır.”
“Annen baban nerde?”
“Öldüler.”
“Başka bir akraban yok mu peki?”
“Yalnızım.”
“Anlaşılan seninle işimiz uzun.”
Telefonundan hızlıca bir numara çevirdi, görevliler Michael’i götürdüler.
Michael ne yapacağını bilmeden, bir yaprak gibi oradan oraya sürükleniyordu.
Kendini aciz, çaresiz, berbat hissetmemesi mümkün değildi. Kendinden utanıyordu. Ama şimdi hiçbir şey düşünmemek için kendini zorluyordu. Ne de olsa cezasını çekerken bunları düşünecek çok vakti olacaktı.
“Abla, üşüyorum.”
“Tamam birtanem, bir de burada deneyelim şansımızı, söz bu sefer bulacağım. ”
“Melissa Tenbossy. 18 yaşında. İşte telefon numarası. Hmm.. Bu da fotoğrafı. Bu ismi duyan son kişi de size yönlendirdi bizi. Onu bulmama yardım edin lütfen.”
“Pekala küçük hanım elimden geleni yaparım.” dedi ve bilgisayarından aramaya başladı.
En sonunda “Buldum.” dedi. Mariah’ın gözleri parladı. Sofie’nin bembeyaz dişleri uzun zamandır ilk defa görünüyor olmalıydı.
Kadın bir kağıda adresi yazdı ve:
“Kısa bir süre önce buradan taşınmış. Sanırım kirayı ödeyemediği için atılan genç buydu. Her neyse. Bu adrese gittiğini öğrenebildim ancak size garanti veremem küçük hanım...” dedi.
Mariah büyük bir umutla kağıdı aldı ve kadına defalarca teşekkür etti. Hızlı adımlarla durağa yürümeye başadılar. Bilet almak için görevlinin yanına gittiler. Mariah cüzdanını tereddütle açtı. Yüzünde bitkin bir ifade vardı. Görevliye teşekkür ederek bileti almaktan vazgeçtiğini söyledi. Sofie’nin elini tuttu ve geri döndü.
“Bayan, biletinizi unuttunuz!” dedi ve göz kırptı görevli.
Mariah şaşkındı, o an ne yapacağını bilemedi, bileti aldı. Teşekkür edemedi. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Sofie’yi üzmemek içindi tüm bu çabası.
Otobüse bindiler. Sofie otobüse binince rahatladı. Sıcacık evlerindeymiş gibi hissetti kendini. Tıpkı o eski günlerindeki gibi annesinin onu sobanın karşısına oturtup ısıtmak için ayaklarını ovduğu günleri özlemişti. Mariah ve Sofie birbirlerine yaslandılar ve yolculuk başladı.
Fan Fic'im Çaresizlik ve son...Hepinizi beklerim:P
[Bağlantı]
Merve'den chizimler;
[Bağlantı]
yorumlarınızla şereflendirin ehehe (:
[Bağlantı]
Merve'den chizimler;
[Bağlantı]
yorumlarınızla şereflendirin ehehe (:
26 Ksm 2008 0:27
9. sayfa (Toplam 10 sayfa) [ 99 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |