| Clancy - The Hunter ~ |
Yazar
Mesaj
JeanneD'Arc~
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)
Konu: Clancy - The Hunter ~
Bu da benim FF'm. 
Umarım beğenirsiniz, zamanla herşey ortaya çıkacak. 
Umarım ilk bölümden beğenirsiniz. *.* 
İyi okumalar! 
Clancy - Kırmızı Siyah Avcı ~
1. Bölüm ~
Lanet alarmın lanet sesi..!Ben daha söylenirken,saatin hala ''dıt dıt dıt..'' yani ''lanet sesi'' hala çalıyordu..O kadar çok uyku sersemiydim ki,bu yüzden saati bulmakta zorlanıyordum..Gözlerim hala kapalı,saati bulmaya çalışıyordum.. En sonunda lanet saatim sustu,ancak başka bir saat başlayıverdi..
''Abla!Abla!Abla!''
''Susar mısın Barbara..?!'' dedim ancak sesim neredeyse hiç çıkmamıştı bile..
Bir ''off..'' çekip yataktan yavaşça kalktım..Havada hafiften sendeledim,hemen yanımdaki dolaba tutundum..Eğer gece 1 de uyuyup,sabahları 6 da kalkmak zorundaysan,tam bir e-z-i-y-e-t..Ancak ne yapabilirsin,okul..
Bunun üzerine banyoya gittim,elimi yüzümü güzelce yıkadım ve havluya kuruladım..Burnumu çekiyordum,çünkü hasta olmuştum,ancak çok ta büyük bir hastalık değildi bu..Sadece üşütmüştüm.. Dolabıma doğru yol alırken düşünüyordum,acaba bugün ne giymeliydim..?En sonunda dolabıma vardım ve üzerime beyaz uzun kollu bir bluz giydim,altıma normal mavi bir dar kot pantolon giydim..Ayakkabı olarak ise,-ah işte bu konuda çok zorlanıyordum- beyaz çok az topukları olan ayakkabılarımı giydim..Hemen öylesine bir makyaj yaptım - güzel gözüktüğü umduğum- ve direkman kahvaltı etmeye gittim..
''Hmm..harika kokuyor anne..'' Annem usta bir ahçıydı..Aslında, o benim gerçek annem değildi. Üvey annemdi, babam bizi çoktan terk etmişti... Daha doğrusu terk etme değil de, yok olmuştu resmen... Ancak her şeye rahmen, üvey annemi çok seviyordum. Barbara'da üvey kardeşimdi, ancak onu da herşeye rahmen çok seiyordum.Herneyse...
Annem bir tost yapsa bile onun kokusu sizi alıp götürürdü resmen..Bunun üzerine gözlerimi kapatıp güzel yemek kokusunu içime çektim ve sofraya oturdum..Küçük kardeşim orada hala mızmızlanıyordu.. - gerçi her zaman mızmızlanır - Annemin önüme koyduğu güzel tostu bir kaç ısırıkta bitirdim..
''Teşekkürler anne..'' dedim ve ona gülümsedim..Ancak gülümserken kolum masanın üzerindeydi ve biranda gözüm saatime takılı kaldı..
10 dakika geç kalmıştım..!Hemen kapıya doğru yöneldim ve kapı kolunu aşağı indirerek arkama bakmadan ''Görüşürüz anne, Barbara..!'' dedim ve kapıdan hızlıca bir şekilde çıktım..
Sonunda okula varmıştım..!Okulun giriş kapısını hızla ittim merdivenlere doğru yöneldim..Merdivenlerden hızla çıktım,maalesef sınıfımız okulun 3. katındaydı..En sonunda merdivenler bitmişti ve tam sağa döndüm ki..
..bir kadına çarpıverdim..!Kadına baktım,kadın mıydı acaba..?! dedim..Çünkü kadının kıpkırmızı gözleri vardı – galiba lensdiler - ve simsiyah,dümdüz saçları yüzünü ipince gösteriyordu..Üzerinde kolsuz siyah bir bluz vardı ve altında da siyah bir pantolon vardı..Tanrım,ona bakarken kadın bana bakmıyor,çantamdan düşen şeyleri toparlıyordu..Biranda kolunda duran dövmeyi fark ettim..Gerçekten çok garip bir dövme idi,kocaman bir güneş,saçtığı ışıklar kırmızı,sarı ve turuncu renginin birleşimi gibiydi..Derin bir nefes aldım..Güneşin içinde ise ''A'' harfi vardı..Ancak herşeye rahmen harika duruyordu bu dövme..Burnumu çektim ve hala dövmeme bakarken kadın beni hoplattı.
''Çok mu sevdin dövmemi..?'' dedi..Ben yerimden sıçramıştım,biranda sessizlikten sonra kapkalın bir ses çok sesli konuşunca ve bütün koridorda yankılanınca,insan elbette hopluyordu.. ''Ehm,şey,evet güzel gözüküyor..'' diyebildim sadece..Kadın bana gülümsedi,ancak kırmızı gözlerinin içinde yanan bir ateş vardı,ve bu ateş beni yakmak istiyordu sanki..Kadının bana gülüşü sinsiceydi..Çantamı alıp ayağı kalktım,ancak ben kalkasıya kadar kadın hızla kalkmıştı bile..Ben tam sınıfa doğru yürümeye başlarken kadın arkadan bana bir şeyler fısıldadı..Doğru anladığımdan bile emin değilim ama anladığıma göre ''Bizim de aramıza katılacaksın,çok yakında,Clancy..''
Lanet olsun adımı da nereden biliyordu..?!Çok korkmuştum,bu kadın belli ki beni izliyordu,ancak şimdi sınıfa girmeliydim,bununla daha sonra ilgilenecektim..Henüz kadına dönecektim ki..
..kadın gitmişti bile?!Nasıl olur..?!Yanımdaki camın açık olduğu gördüm..Meraktan çatlayacaktım..Camın yanına gidip baktım ve....kadın orada koşuyordu..Tanrım,kadın camdan atlamıştı,3.katta ve çok rahat koşuyordu..?!Bu bir rüya galiba diyip kendimi cimcikledim,ancak cimciklememle birlikte zil çaldı..
Lanet olsun,annem bana bu sefer gerçekten çok kızacaktı!Her derse geç kalıyordum..Burnumu çektim ve sınıftan çıkan en iyi arkadaşım,Trancy'i gördüm..Hemen onun yanına gittim,ancak ben daha birşey demeden o söze başladı.. ''Ahh,Clancy saatini daha iyi duymalısın..!Herneyse,bugün başka dersimiz yok,öğretmenler toplantı yapacaklarmış..Ancak sana çok bozuldum Clancy..'' dedi ve kahverengi saçlarını yüzüme doğru savurup oradan uzaklaştı..Harika!
Herşeyi batırmıştım..
Bunun üzerine bir off çektim ve tualete doğru yöneldim.. Okulda hiç kimse kalmamıştı,ben hariç..Saçımla uğraşıp duruyordum - lanet tokayı bir türlü takamamıştım..Ahh,en sonunda vazgeçtim ve eve doğru yönelmeye başladım..Ancak - tuvaletten çıktığımda.. ..yüzüme bir yumruk indi..!!!
Ben daha hiç bir şey diyememiştim bile..Ancak dudağım çok kötü acıyordu - kesinlikle dudağım patlamıştı.. - Bu nasıl bir ''el'' idi böyle..?!Yere düşmüştüm ve hemen elimi dudağıma götürdüm..Kanıyordu,ıyyk..Bunu bana kimin yaptığını görmek istedim..Spor hareketinde öğrendiğimiz hareketi yaptım ve sağa doğru dönerek bacaklarımı biribrine birleştirdim ve sırtımdan güç alarak ayağa kalktım..
Karşımdaki o dövmeli kadındı..!
Tanrım,bu kadın benden ne istiyordu acaba..?!Eli havaya kalktı,bana yine yumruk atacaktı ancak ben ondan önce davranıp kendimi yere attım ve bacağına çelme çaktım..Şimdi o da yerdeydi..Ha-ha! dedim içimden..
Ancak çok ta uzun sürmedi,karnımda kocaman bir acı olmasının..Artık ayağı kalkamıyordum,çünkü çok kötü karnım acıyordu ve dudağımdaki kanlar akmış ve beyaz blumuzu mahfetmişti..Bunun üzerine sormakla yetindim.. ''Ne istiyorsun?!''
''Senin tamamlanmanı..!'' dedi kalın ses..
''Efendim..?'' dedim.. Tamalanmak..?Hiçbirşey anlamamıştım,ancak dudağım ve karnım acıyordu,bunun üzerine yavaşça ayağı kalkarken ''Bana sakın vurma..'' dedim ve tamamıyla ayağı kalktım.. ''İşte oldu..'' dedi..''İşte burada al,arabamın anahtarları ve evimin anahtarları..'' ''Efendim..?!?!''
Bu sefer sesim yüsek çıkmıştı,bomboş koridor benim cırtlak sesimle donatmıştı bizi..Kadın sesime güldü ve bana anahtarlarını verdi.. ''Ormanın sonundaki Siyah sokağında oturuyordum,tek ev var zaten,umarım bulursun..'' dedi .. '
''Bana şans dile,Clancy..''
''Ne için..?'' dedim..Herşey çok çok hızlı oluyordu,hiç bir şey anlamıyordum..Kadın ise bana göz kırptı ve çok hızlı bir şekilde -yeniden camdan atlayarak - oradan uzaklaştı..Ben ise ağzım açık kalmış,heryerim acır bir şekilde duruyordum..Ne yapacağımı bilemedim ve ilk önce tualete gittim ve aynaya baktım.. AMAN TANRIM! Aynı o kadın gibi olmuştum..! Siyah saçlarım dümdüz ve belime kadar uzamışlardı,ve kıpkırmızı gözlere sahiptim.. Demekki o gözler lens falan değildi, gerçeklerdi. İçimdeki korku,yavaş yavaş bedenimi dondurmaya başlamıştı..
Tuvalette o kadar sesli bir çığlık attım ki...
Umarım beğenirsiniz, zamanla herşey ortaya çıkacak. Umarım ilk bölümden beğenirsiniz. *.* İyi okumalar!
Clancy - Kırmızı Siyah Avcı ~
1. Bölüm ~
Lanet alarmın lanet sesi..!Ben daha söylenirken,saatin hala ''dıt dıt dıt..'' yani ''lanet sesi'' hala çalıyordu..O kadar çok uyku sersemiydim ki,bu yüzden saati bulmakta zorlanıyordum..Gözlerim hala kapalı,saati bulmaya çalışıyordum.. En sonunda lanet saatim sustu,ancak başka bir saat başlayıverdi..
''Abla!Abla!Abla!''
''Susar mısın Barbara..?!'' dedim ancak sesim neredeyse hiç çıkmamıştı bile..
Bir ''off..'' çekip yataktan yavaşça kalktım..Havada hafiften sendeledim,hemen yanımdaki dolaba tutundum..Eğer gece 1 de uyuyup,sabahları 6 da kalkmak zorundaysan,tam bir e-z-i-y-e-t..Ancak ne yapabilirsin,okul..
Bunun üzerine banyoya gittim,elimi yüzümü güzelce yıkadım ve havluya kuruladım..Burnumu çekiyordum,çünkü hasta olmuştum,ancak çok ta büyük bir hastalık değildi bu..Sadece üşütmüştüm.. Dolabıma doğru yol alırken düşünüyordum,acaba bugün ne giymeliydim..?En sonunda dolabıma vardım ve üzerime beyaz uzun kollu bir bluz giydim,altıma normal mavi bir dar kot pantolon giydim..Ayakkabı olarak ise,-ah işte bu konuda çok zorlanıyordum- beyaz çok az topukları olan ayakkabılarımı giydim..Hemen öylesine bir makyaj yaptım - güzel gözüktüğü umduğum- ve direkman kahvaltı etmeye gittim..
''Hmm..harika kokuyor anne..'' Annem usta bir ahçıydı..Aslında, o benim gerçek annem değildi. Üvey annemdi, babam bizi çoktan terk etmişti... Daha doğrusu terk etme değil de, yok olmuştu resmen... Ancak her şeye rahmen, üvey annemi çok seviyordum. Barbara'da üvey kardeşimdi, ancak onu da herşeye rahmen çok seiyordum.Herneyse...
Annem bir tost yapsa bile onun kokusu sizi alıp götürürdü resmen..Bunun üzerine gözlerimi kapatıp güzel yemek kokusunu içime çektim ve sofraya oturdum..Küçük kardeşim orada hala mızmızlanıyordu.. - gerçi her zaman mızmızlanır - Annemin önüme koyduğu güzel tostu bir kaç ısırıkta bitirdim..
''Teşekkürler anne..'' dedim ve ona gülümsedim..Ancak gülümserken kolum masanın üzerindeydi ve biranda gözüm saatime takılı kaldı..
10 dakika geç kalmıştım..!Hemen kapıya doğru yöneldim ve kapı kolunu aşağı indirerek arkama bakmadan ''Görüşürüz anne, Barbara..!'' dedim ve kapıdan hızlıca bir şekilde çıktım..
Sonunda okula varmıştım..!Okulun giriş kapısını hızla ittim merdivenlere doğru yöneldim..Merdivenlerden hızla çıktım,maalesef sınıfımız okulun 3. katındaydı..En sonunda merdivenler bitmişti ve tam sağa döndüm ki..
..bir kadına çarpıverdim..!Kadına baktım,kadın mıydı acaba..?! dedim..Çünkü kadının kıpkırmızı gözleri vardı – galiba lensdiler - ve simsiyah,dümdüz saçları yüzünü ipince gösteriyordu..Üzerinde kolsuz siyah bir bluz vardı ve altında da siyah bir pantolon vardı..Tanrım,ona bakarken kadın bana bakmıyor,çantamdan düşen şeyleri toparlıyordu..Biranda kolunda duran dövmeyi fark ettim..Gerçekten çok garip bir dövme idi,kocaman bir güneş,saçtığı ışıklar kırmızı,sarı ve turuncu renginin birleşimi gibiydi..Derin bir nefes aldım..Güneşin içinde ise ''A'' harfi vardı..Ancak herşeye rahmen harika duruyordu bu dövme..Burnumu çektim ve hala dövmeme bakarken kadın beni hoplattı.
''Çok mu sevdin dövmemi..?'' dedi..Ben yerimden sıçramıştım,biranda sessizlikten sonra kapkalın bir ses çok sesli konuşunca ve bütün koridorda yankılanınca,insan elbette hopluyordu.. ''Ehm,şey,evet güzel gözüküyor..'' diyebildim sadece..Kadın bana gülümsedi,ancak kırmızı gözlerinin içinde yanan bir ateş vardı,ve bu ateş beni yakmak istiyordu sanki..Kadının bana gülüşü sinsiceydi..Çantamı alıp ayağı kalktım,ancak ben kalkasıya kadar kadın hızla kalkmıştı bile..Ben tam sınıfa doğru yürümeye başlarken kadın arkadan bana bir şeyler fısıldadı..Doğru anladığımdan bile emin değilim ama anladığıma göre ''Bizim de aramıza katılacaksın,çok yakında,Clancy..''
Lanet olsun adımı da nereden biliyordu..?!Çok korkmuştum,bu kadın belli ki beni izliyordu,ancak şimdi sınıfa girmeliydim,bununla daha sonra ilgilenecektim..Henüz kadına dönecektim ki..
..kadın gitmişti bile?!Nasıl olur..?!Yanımdaki camın açık olduğu gördüm..Meraktan çatlayacaktım..Camın yanına gidip baktım ve....kadın orada koşuyordu..Tanrım,kadın camdan atlamıştı,3.katta ve çok rahat koşuyordu..?!Bu bir rüya galiba diyip kendimi cimcikledim,ancak cimciklememle birlikte zil çaldı..
Lanet olsun,annem bana bu sefer gerçekten çok kızacaktı!Her derse geç kalıyordum..Burnumu çektim ve sınıftan çıkan en iyi arkadaşım,Trancy'i gördüm..Hemen onun yanına gittim,ancak ben daha birşey demeden o söze başladı.. ''Ahh,Clancy saatini daha iyi duymalısın..!Herneyse,bugün başka dersimiz yok,öğretmenler toplantı yapacaklarmış..Ancak sana çok bozuldum Clancy..'' dedi ve kahverengi saçlarını yüzüme doğru savurup oradan uzaklaştı..Harika!
Herşeyi batırmıştım..
Bunun üzerine bir off çektim ve tualete doğru yöneldim.. Okulda hiç kimse kalmamıştı,ben hariç..Saçımla uğraşıp duruyordum - lanet tokayı bir türlü takamamıştım..Ahh,en sonunda vazgeçtim ve eve doğru yönelmeye başladım..Ancak - tuvaletten çıktığımda.. ..yüzüme bir yumruk indi..!!!
Ben daha hiç bir şey diyememiştim bile..Ancak dudağım çok kötü acıyordu - kesinlikle dudağım patlamıştı.. - Bu nasıl bir ''el'' idi böyle..?!Yere düşmüştüm ve hemen elimi dudağıma götürdüm..Kanıyordu,ıyyk..Bunu bana kimin yaptığını görmek istedim..Spor hareketinde öğrendiğimiz hareketi yaptım ve sağa doğru dönerek bacaklarımı biribrine birleştirdim ve sırtımdan güç alarak ayağa kalktım..
Karşımdaki o dövmeli kadındı..!
Tanrım,bu kadın benden ne istiyordu acaba..?!Eli havaya kalktı,bana yine yumruk atacaktı ancak ben ondan önce davranıp kendimi yere attım ve bacağına çelme çaktım..Şimdi o da yerdeydi..Ha-ha! dedim içimden..
Ancak çok ta uzun sürmedi,karnımda kocaman bir acı olmasının..Artık ayağı kalkamıyordum,çünkü çok kötü karnım acıyordu ve dudağımdaki kanlar akmış ve beyaz blumuzu mahfetmişti..Bunun üzerine sormakla yetindim.. ''Ne istiyorsun?!''
''Senin tamamlanmanı..!'' dedi kalın ses..
''Efendim..?'' dedim.. Tamalanmak..?Hiçbirşey anlamamıştım,ancak dudağım ve karnım acıyordu,bunun üzerine yavaşça ayağı kalkarken ''Bana sakın vurma..'' dedim ve tamamıyla ayağı kalktım.. ''İşte oldu..'' dedi..''İşte burada al,arabamın anahtarları ve evimin anahtarları..'' ''Efendim..?!?!''
Bu sefer sesim yüsek çıkmıştı,bomboş koridor benim cırtlak sesimle donatmıştı bizi..Kadın sesime güldü ve bana anahtarlarını verdi.. ''Ormanın sonundaki Siyah sokağında oturuyordum,tek ev var zaten,umarım bulursun..'' dedi .. '
''Bana şans dile,Clancy..''
''Ne için..?'' dedim..Herşey çok çok hızlı oluyordu,hiç bir şey anlamıyordum..Kadın ise bana göz kırptı ve çok hızlı bir şekilde -yeniden camdan atlayarak - oradan uzaklaştı..Ben ise ağzım açık kalmış,heryerim acır bir şekilde duruyordum..Ne yapacağımı bilemedim ve ilk önce tualete gittim ve aynaya baktım.. AMAN TANRIM! Aynı o kadın gibi olmuştum..! Siyah saçlarım dümdüz ve belime kadar uzamışlardı,ve kıpkırmızı gözlere sahiptim.. Demekki o gözler lens falan değildi, gerçeklerdi. İçimdeki korku,yavaş yavaş bedenimi dondurmaya başlamıştı..
Tuvalette o kadar sesli bir çığlık attım ki...
28 Tem 2010 23:42
ustamelek
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Clancy - The Hunter ~
Jeanne fan fic i okudum 
bence güzel olmuş, biraz klişe ama güzel
hikayenin gidişatı ve kurgusu ile ilgili daha fazla birşey söyleyemeyeceğim ama yazım tekniği ile ilgili birşeyler söylemek istiyorum izninle
anladığım kadarıyla polisiye ve tom clancy tarzı gizli işler romanlarını seviyorsun. üslubunda da bir hikayeyi kare kare takip etme olgusu hissediliyor.
kişisel önerim bu tarzı biraz yumuşatman.
gerçektente hikayeyi karakterin ağzından kare kare anlattırmak, tempoyu arttırıyor ve heyecan hissini besliyor ama bir yandan da okuyucu için olaya yukarıdan bakıp hikayeye hakim olma, pürüssüz bir okuyuş hissini zedeliyor.
bu başlangıçtan sonra, çok keskin bir yazım tarzı müdahalesi yapabileceğini sanmıyorum ama en azından arada bir karakterin iç dünyasına girip, hikayenin geçtiği dünyanın dışından birşeyler, hayaller duygular anlattırırsan, okuyucuyada biraz nefes alma vakti tanımış olursun
devamını bekliyoruz, iyi çalışmalar
bu arada, sen gymnasiumda mı okuyorsun ? hem almanyada yaşayıp hem Türkçe güzel edebiyat örnekleri veren çocuklara pek rastlanmıyor
bence güzel olmuş, biraz klişe ama güzel
hikayenin gidişatı ve kurgusu ile ilgili daha fazla birşey söyleyemeyeceğim ama yazım tekniği ile ilgili birşeyler söylemek istiyorum izninle
anladığım kadarıyla polisiye ve tom clancy tarzı gizli işler romanlarını seviyorsun. üslubunda da bir hikayeyi kare kare takip etme olgusu hissediliyor.
kişisel önerim bu tarzı biraz yumuşatman.
gerçektente hikayeyi karakterin ağzından kare kare anlattırmak, tempoyu arttırıyor ve heyecan hissini besliyor ama bir yandan da okuyucu için olaya yukarıdan bakıp hikayeye hakim olma, pürüssüz bir okuyuş hissini zedeliyor.
bu başlangıçtan sonra, çok keskin bir yazım tarzı müdahalesi yapabileceğini sanmıyorum ama en azından arada bir karakterin iç dünyasına girip, hikayenin geçtiği dünyanın dışından birşeyler, hayaller duygular anlattırırsan, okuyucuyada biraz nefes alma vakti tanımış olursun
devamını bekliyoruz, iyi çalışmalar
bu arada, sen gymnasiumda mı okuyorsun ? hem almanyada yaşayıp hem Türkçe güzel edebiyat örnekleri veren çocuklara pek rastlanmıyor
29 Tem 2010 11:51
Toph Bei Fong
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Clancy - The Hunter ~
Bende okudum.
Fantastik bişeyler sanırım, konu olarak iyi görünüyor, anlatımında iyi, insanın gözünde sahneler canlandırıyor. Sevdim yani
Devamını bekliyorum
Fantastik bişeyler sanırım, konu olarak iyi görünüyor, anlatımında iyi, insanın gözünde sahneler canlandırıyor. Sevdim yani
Devamını bekliyorum
29 Tem 2010 12:16
JeanneD'Arc~
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)
Konu: Yanıt: Clancy - The Hunter ~ ustamelek yazmış:
Jeanne fan fic i okudum
bence güzel olmuş, biraz klişe ama güzel
hikayenin gidişatı ve kurgusu ile ilgili daha fazla birşey söyleyemeyeceğim ama yazım tekniği ile ilgili birşeyler söylemek istiyorum izninle
anladığım kadarıyla polisiye ve tom clancy tarzı gizli işler romanlarını seviyorsun. üslubunda da bir hikayeyi kare kare takip etme olgusu hissediliyor.
kişisel önerim bu tarzı biraz yumuşatman.
gerçektente hikayeyi karakterin ağzından kare kare anlattırmak, tempoyu arttırıyor ve heyecan hissini besliyor ama bir yandan da okuyucu için olaya yukarıdan bakıp hikayeye hakim olma, pürüssüz bir okuyuş hissini zedeliyor.
bu başlangıçtan sonra, çok keskin bir yazım tarzı müdahalesi yapabileceğini sanmıyorum ama en azından arada bir karakterin iç dünyasına girip, hikayenin geçtiği dünyanın dışından birşeyler, hayaller duygular anlattırırsan, okuyucuyada biraz nefes alma vakti tanımış olursun
devamını bekliyoruz, iyi çalışmalar
bu arada, sen gymnasiumda mı okuyorsun ? hem almanyada yaşayıp hem Türkçe güzel edebiyat örnekleri veren çocuklara pek rastlanmıyor
bence güzel olmuş, biraz klişe ama güzel
hikayenin gidişatı ve kurgusu ile ilgili daha fazla birşey söyleyemeyeceğim ama yazım tekniği ile ilgili birşeyler söylemek istiyorum izninle
anladığım kadarıyla polisiye ve tom clancy tarzı gizli işler romanlarını seviyorsun. üslubunda da bir hikayeyi kare kare takip etme olgusu hissediliyor.
kişisel önerim bu tarzı biraz yumuşatman.
gerçektente hikayeyi karakterin ağzından kare kare anlattırmak, tempoyu arttırıyor ve heyecan hissini besliyor ama bir yandan da okuyucu için olaya yukarıdan bakıp hikayeye hakim olma, pürüssüz bir okuyuş hissini zedeliyor.
bu başlangıçtan sonra, çok keskin bir yazım tarzı müdahalesi yapabileceğini sanmıyorum ama en azından arada bir karakterin iç dünyasına girip, hikayenin geçtiği dünyanın dışından birşeyler, hayaller duygular anlattırırsan, okuyucuyada biraz nefes alma vakti tanımış olursun
devamını bekliyoruz, iyi çalışmalar
bu arada, sen gymnasiumda mı okuyorsun ? hem almanyada yaşayıp hem Türkçe güzel edebiyat örnekleri veren çocuklara pek rastlanmıyor
Teşekkürleer.
Evet, gymnasiumda okuyorum. Vallaha bende bilmiyorum nasıl böyle türkçem kaldı. XD Teşekkürler yorumun için, dediklerine göre yazmaya çalışacağım.
Toph Bei Fong yazmış:
Bende okudum.
Fantastik bişeyler sanırım, konu olarak iyi görünüyor, anlatımında iyi, insanın gözünde sahneler canlandırıyor. Sevdim yani
Devamını bekliyorum
Fantastik bişeyler sanırım, konu olarak iyi görünüyor, anlatımında iyi, insanın gözünde sahneler canlandırıyor. Sevdim yani
Devamını bekliyorum
Evet, fantastik. ^^ Genellikle aşk üçgeni gibi şeyler yazmam. XD Beğendiğine sevindim, belki bugün 2. bölümü koyabilirim. ^^
Yorum yazan ve emeğime teşekkür eden herkese, bende teşekkür ederim. ^^
29 Tem 2010 14:09
Toph Bei Fong
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Clancy - The Hunter ~
tamam bekliyoruz
29 Tem 2010 14:58
Kara Kedi
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Clancy - The Hunter ~
Başladığım gibi bitirdim *-*, devamı nirde hani dedim bir de ^^ Hoşuma gitti.
Anlatım tarzın çok ilginç. Hiç alışkın olmadığım bir şekilde ^^'. Nasıl anlatsam bilemedim ^^. Anlatamıyorum dolyısıyla =)
Devamnı bekliyorum *-* 3. kattan atlayan deli kadın hakkındaki tahminlerimin doğru çıkmasını da umut ediyorum *-*
Anlatım tarzın çok ilginç. Hiç alışkın olmadığım bir şekilde ^^'. Nasıl anlatsam bilemedim ^^. Anlatamıyorum dolyısıyla =)
Devamnı bekliyorum *-* 3. kattan atlayan deli kadın hakkındaki tahminlerimin doğru çıkmasını da umut ediyorum *-*
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
03 Ağu 2010 23:05
  |
|
| 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 6 mesaj ] |
| Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |