banane xD biraz daha beklicem eğer cevap alamazsam sorarım zaten az sabret cadı himecim u.u

Hıı tamam ben sabrediyorum ama nasılsa en sonunda iflas edersiniz nihahahaha [ bknz. cadı gülüşü U___U ]

Bugün yapmam gereken az çok işlerim var hadi bakalım hayırlısı yeni bölümü koyabilecekmiyim acabaaa

yeni bölümde süper di bekliyordum gelecek bölümün flashback olacağına çok sevindim

Olabildiğince açıklayıcı olmaya çalıştım dostlar Umarım beğenirsiniz ^^

-----------------

Niki,kendisine ayrılmış odada ki büyük koltuğa uzanmış,gözlerini kapamış pozisyonda duruyordu..
‘Ahh! Başım çatlıyor!’
Diye bağırdı en sonunda dayanamayıp..Aqua’nın o insanı dinlendiren, güçlendiren sesinin bir anda kendisine bu kadar korkunç gelmesini anlayamıyordu..
‘Galiba bu fark..’ dedi koltuktan kalkıp dalgın dalgın odaya bakarken..Kont,gerçektende bütün Noah’ların iyiliğini istiyordu..Kendisine ne demişti..Im..
‘Noah Cadısı..’
‘Bu o kadarda yanlış bir tabir değil.’ Diyerek tebessüm etti kız..Sonuçta kendisi en başından beri kara büyüyle uğraşıyordu ancak farklı bir alanda olduğu söylenilebilirdi galiba..
Tam kendini yine koltuğun üzerine bırakmıştı ki, cebinde duran bir şey battı ve hışımla ayağa kalktı..Elini hemen cebine götürüp ne olduğuna bakacaktı ki,cebinde ne olduğunu hatırladı..
Yavaşça ve buğulu gözlerle madalyonu cebinden çıkardı, ve içini açtı…
Hayatında en çok değer verdiği insanlar ona gülümseyen bir suratla bakıyordu…
‘Bir daha asla bana böyle bakamayacaksınız öyle değil mi..’

Xxx

‘Tanrı aşkına Niki! Geç kalacağız biraz acele etsen ölür müsün sanki?!!’
Niki yavaş yavaş çoraplarını yukarıya çekerken dalgın dalgın Aqua’ya bakıyordu..
‘Doğrusunu söylemek gerekirse Aqua, ölebilirim..Hiçbir şey yememe izin vermeden beni dışarı çıkmaya zorluyorsun ! Hem söylesene nereye götürüyorsun beni ?’
Aqua,kafasını hafifçe yana yatırarak gülümsedi..Daha sonrada işaret parmağını dudaklarına götürerek;
‘Bu bir süpprizzz…’ dedi..Oldukça eğlendiği belli oluyordu..
‘Ahh! Hadi ama! Ablandan bunu saklayamazsın değil mi?!!’
Aqua, yüzüne kahkaha atmamak için zor duruyormuş gibi bir ifade yerleştirdi;
‘Ablam mı oldun şimdi bayan ben hala 17 yaşındayım ? Bana kalsa daha çok bir büyük büyük annesin…’
‘Ne dedin seeeenn!!’
‘Kyaaa!!’
Niki,Aqua’nın üzerine atlamış onu gıdıklıyordu..Aqua’nın en dayanamadığı şey bu olsa gerekti..
‘Özür dilerim Nikii!! Bir daha asla ne kadar yaşlı olduğunu vurgulamayacağım!!!! Hahaha.. Ay tamam tamam ssöözz..Bir daha Birinci Dünya Savaşı ile şakalarda yapmayacağım !’
‘Bak hala neler diyor yaaa?!! Sen şimdi görürsün!!’
İki kız,birbirlerine iyice girmiş durumdayken, her zaman ki adeti üzere kapıyı çalmadan içeriye Shin daldı;
‘Nerede kaldınız siz!! Aşağıda sizi bekliyoruz kaç sa…’
Sözlerini,büyük olasılıkla üstü başı sıyrılmış durumda olan annesi ve teyzesini gördüğü için tamamlayamamıştı..
Yüzünde bir şok ifadesiyle kapıyı geldiği gibi kapatıp dışarıya çıktı…
Aqua ve Niki bir müddet birbirlerine baktıktan sonra kahkaha krizine girmişlerdi..
‘Niki bu çocuğa kendi iyiliği açısından kapıyı çalmayı öğretmelisin..’
‘Ah..Babasına çekti kesin..O da kapıyı çalmadan içeriye girdiği için beni çok yanlış pozisyonlarda bulurdu…’
Aqua, nasıl pozisyonlar olduğunu sormamanın en iyisi olacağına karar vermişti..

Aqua ve Niki…Osmanlı İmparatorluğundaki Ruh Kovucu Üssüne en son katılan exorcistlerdi..Tabi ki yanlarında Shin ve Chou ile birlikte…
Niki,Shin,Chou ve ailenin lideri gibi gözüken Mana Walker.. Aqua, Walker ailesiyle karlı bir günde karşılaşmıştı…Yaklaşık olarak 7 yaşında olmalıydı…Shin ve Chou’da 6 yaşındaydılar..Aqua, hiçbir zaman tam olarak bu hatıralarını tam olarak canlandıramamıştı zihninde…Çünkü, bir şeylerin eksik olduğuna dair bir his vardı içinde..Bu da kabullenmesini güçleştiriyordu…
Mana,kendisini evlat edinmişti…Tıpkı Niki’yi ve onun 2 çocuğunu himayesine altına alması gibi..Daha sonra 10 yaşına geldiğinde ise,Mana ölmüştü..4’ü kendi başlarının çaresine bakmak zorundaydılar…
Tuhaf bir şekilde,Aqua bundan sonra ki anılarını da tam olarak hatırlamamaktaydı..Uzun bir süre yolculuk ettiklerini söylüyordu Niki kendisine..En sonunda 15 yaşına bastığında, Osmanlı’daki Exorcistlere katılmışlardı ve orada Buket,Nagehan ve Bihter’le karşılaşmışlardı..
Lovel ise daha sonra Niki’nin Japonya’ya yalnız başına gittiği bir görevde yaralı olarak bulup getirdiği bir exorcistti..Lovel,bu yüzden Niki’ye her zaman şükran duyardı…

Xx

Niki,kendi yazdığı bu senaryo karşısında gülmekten kendisini alamadı…Gerçeklerin nasıl gerçekleştiğini anımsamak için zihnini biraz zorlaması gerekmişti..Ah evet..
Her şeyden önce, Mana ,Aqua’nın sandığı gibi Niki’nin üvey babası değildi..Öz babasıydı…İkisi de kontun değer verdiği Noah’lardandı..Ancak Niki,bir şapşallık yapıp 16 yıl önce bir exorciste aşık olmuş ve onun iki çocuğunu doğurmuştu…Shin ve Chou…
Kont,bunu asla kabullenememişti ancak çok sevgili Mana’sı yüzünden katlanmak zorunda kalmıştı..Ancak, elbette kontunda çileden çıktığı bir an olmuştu…
Çocukların, innocence’ e sahip olduklarını öğrendiği andı o an…
Doğrusu bu,Niki içinde büyük bir şok olmuştu ancak çocuklarını bırakamazdı…Bu yüzden diğer Noah’lardan ayrılma kararı almıştı..Sevgili babası da kendisini bırakmamıştı tabi ki..

Bu olaydan yaklaşık 7 yıl sonra, karlı bir günde Aqua ile karşılaşmışlardı doğru..Ama Aqua yalnız değildi..

Yanında tıpkı kendisi gibi kahverengi saçlı ve mavi gözlü bir erkek çocuğu daha vardı…

Mana,bu ikizlerle kendilerinden daha çok ilgileniyor falan değildi…Onlara söylediği tek bir şey vardı;
‘İlerlemeye devam edin..’
Ama yine de Niki,paylaşmayı seven biri değildi ve babasını çok kıskanıyordu…En sonunda, ufacık bir sebepten dolayı yaygara koparıp, kendilerini bırakıp gideceğini söylemişti…Bunu söylerken amacı,Mana’nın kendisine engel olmasıydı..
Ama Mana, ona sadece doğru bildiğin şeyi yap demekle yetinmişti..

Niki,bunu hiç unutmadı..Ama babasının dediği gibi iki çocuğuyla birlikte ilerlemeye devam etti…

Bu olaydan 5 yıl kadar sonra, kaderin bir cilvesi sayesinde, Aqua ve Allen’la tekrar karşılaşmıştı Walker ailesi..Ama yanlarında Mana yoktu ve tuhaf bir şekilde ikisinin de saçları bembeyazdı...Chou ve Shin,onları tanımamıştı bile..Niki’de belki böylesi daha iyi diyerek yoluna devam edecekti ki, Aqua onları tanıdı…

‘Niki nee-sama!!!’ diyerek boynuna atladığında Niki,şok olmuştu…Kendilerine sürekli kötü şeyler söylediği bu tuhaf ikizlerden böyle bir sevgi gösterisi beklemiyordu…Ama kız, boynuna sıkıca sarılmış ağlıyordu…

Tuhaf bir şekilde,işte o anda Niki , zaten uzun zamandır bildiği bir şeyin gerçekliğini doğruladı..Mana ölmüştü…O artık yoktu…

‘Saçmalık..Noah’lar ölümsüzdür…’ diye kendini avutmaya çalıştı Niki..Ama daha sonrasında, aklına Mana’nın bir sözü geldi;

‘Senin haricinde ki Noah’lar, Kontun izin verdiği ölçüde ölümsüzlerdir kızım…Kont sana asla zarar veremez merak etme…’

‘Peki ya sen baba?’ Niki,göz yaşlarına boğulup,Aqua’ya sıkı sıkı sarılmıştı o anda…Ve hayatında ki en büyük kara büyüyü gerçekleştirmişti o anda…

Bu küçük kızı, sürekli kendisine Mana’yı anımsatması için yanında götürecekti..Bu yaptığının kimseye zarar vermemesi açısından da, olan biten her şeyi değiştirecekti…Kimse kimseyi özlemeyecekti böylelikle…

Xxx

Ve dediğini de yapmıştı…Niki,yaptığı işten memnun gülümsedi ve doldurduğu şarabından bir yudum daha aldı…Peki ne olmuştu da Niki, o kadar çok nefret ettiği konta birdenbire geri dönmüştü ? Neden çocuklarını ve kendisi için bu kadar önemli olan Aqua’yı geride bırakmıştı ?

Bu soruların yanıtını sadece kendisi biliyordu…Şeytanice gülümsedi…

kapıyı çalmadan girme kısmına koptum xDDD yaa diğer bölümlere göre daha gizemli bitti O_O bunu yapmak zorunda mıydın ??? O___O xDD çok merak ediyorum cidden bizi bırakıp niye gitti diye T.T

Kapıyı çalmadan girme olayı süpemiş xDD Bende yaralı mı bulunmuşum tesüf ederim cadı himecim Kanda hiç yaralandımı sadas xD ben onun dişi versiyonuyum unutma =P
Yeni bölümü bekliyorum sns*

ahah pek şaşırmadım aslında ne zaman yazarsın diye bekliyordum ama insan haber verir hmph XD
neyse hikayeye gelelim, her zamanki gibi..
senden daha azını beklemezdim, ama sanki diğer hikayelerinde olmayan bir şey var belkide karakterlerin yaratıcılığa çok müsait olmasındandır, exorcist falan ama ottoman'a şaşırmadım değil hani
girişi de beğendiğimi söylemeliyim daha çok sürüklüyor
kısacası beğendim eline sağlık aqua'm

Ya hazem bi tanem bebeğimm vallaha mesaj atıcaktım ama sonra dedim giremez üzülür okuyamaz atmiim dedim üü.

Otooman rulz U___u

Eyvallah bebeeğiiimmm sefiyorum seni Yeni bölüm yakında sizlerle

bekliyoruz *-*