Ama jeanne ciğim... Sen de "sence ne olabilir" diyorsun başka bir şey demiyorsun. Neyse devamına bakacağız artık...

heyecanlandırmak için yaptım

yeni bölüm geldi.

GİZEMLİ RÜYALARIN ARKASINDAKİ SIR PERDESİ PARTİ 2/2
(İlk görev)
İsamu’nun tam karşısında olağan üstü bir yaratık duruyordu.Bu yaratığın dört güçlü kolu ve dört gözü vardı.İsamu’ya dönerek:
-Sonun geldi prenses, dedi.
Ardından İsamu’ya saldırdı.İsamu seri bir hareketle yaratığın üstünden atladı ve ardından bazı kelimeler söyledi.Yaratık acı içinde kıvranmaya başladı.İsamu şaşkınlıkla “nasıl yaptım?” dedi.Ardından sarı saçlı kızın sesiyle irkildi.Kız:
-Dönüş, dedi.
-Ne ile?
-Kemer…dedi ve kayboldu.
İsamu kemerin üzerindeki kabarık yıldıza elini koydu.Yıldız birden İsamu’nun elinde kutu gibi açılıverdi.Ardından içinden ışık yayılmaya başladı.İsamu gözlerini korumak için kapattı.Gözlerini açtığında üstünde bambaşka bir elbise buruyordu.Elinde de bir asa vardı.Yaratık:
-Beni mühürleyemezsin, prenses.
-Ben prenses değilim.Seni mühürleyeceğim,dedi.
Ardından yıldızı ona doğru attı ve:
-İyiliğin ve güzelliğin adıyla…
dedi.Yıldız yaratığı içine çekti.Ardından sarı saçlı kız ortaya çıktı:
-Artık sana güvenebilirim, prenses, dedi ve kayboldu.İsamu geri dönüştü ve yattı.Sabah kalktığında güneş çoktan doğmuştu.İsamu üzerini değiştirip, dışarı çıktı.İsamu dalgın dalgın yürürken üst üste konulmuş kutu yığınına çarptı.Kızgınlıkla:
-Kim bunları buraya koydu, dedi.
Bir erkek:
-Ben, dedi.
İsamu şaşkınlıkla ona bakıyordu.Erkek elini uzatarak onu kaldırdı:
-Merhaba, ben Nogoyo Shiza.
-Bende Sakura İsamu.
-Tanıştığıma memnun oldum.
-Ben de memnun oldum.
Ardından İsamu doğruca parka doğru koştu.Nogoyo’nun yanında durduğunda bir şeyler hissetti.İsamu onun düşmanı olduğundan şüpheleniyordu.İçinden bir ses zorlu bir maceraya atılacağını söylüyordu.Bu gizem çözülmeliydi.Aynı zamanda o yaratık bir zebaniydi.
Nogoyo’ya gelince…Oda aynı olayı yaşamıştı.İsamu’nun yanında durduğunda oda bunları hissetmişti.
Her şey bir şifreydi ve şifrenin parçaları hayatın içinde saklıydı...

evet sorularınızın cevabı burda

karşısında bir zebani vardı.ilk göreviydi.

eeee nie yani partı yazmıon ki jeanne bence hikayen iyi gidiodu ama birkaç eksik yanı var bence çok kısa kesiyorsun ne bileyim biraz daha uzatıp o ruh hallerini bir şey düşünürkenki iç seslerini ve betimlemeleri daha çok yazmalısın.unutmaki yazıya güzellik katan edebi yönüdür.bence bu güzellik betimlemelerle sağlanır

jeanne bir şey daha sorcam roses life ı sen yazıodun dimi öyle hatırlıyorum da eğer sen yazıyorsan ki artık yazmıyon nedenini sorcaktım sana bence çok güzel ve heyecanlı gidiodu yazmaya devam et nolur
eğer sen yazmadıysan da burdan yazan arka gönderme yapıom çünkü kendi ficine girip yazamaz oldu bu kadar beğendiğim bir ficin böyle çabuk bitmesi beni çok üzüyor

10 üzerinden puan versem 1 verirdim ya vermezdim.Bir hikayede olaylar tekerleme gibi işlenmez.Bu ali ata baktı eve gitti tarzı birşey olmuş.Konu da da özel bir farklılık yok o yüzden senaryodan şimdilik 0.5 puan verdim.Karakterler üzerinde durulmamuş ondan da kırdım puan.Hiç yazım sanatı da kullanılmamış usül kötü.Betimleme yok.O yüzden 10 üzerinden 1 verdim.1 puanı da bare hiç olmazsa denemiş diye verdim.

Hımm, daha tamamını okumadım ama Emperor Lelouch'a katılıyorum, daha fazla çalışman gerekiyor. Hani konun güzel ve esrarengiz olsa yazım stilin basit kaçsa yazımını geliştir derdim ancak konun çok basit kalmış biraz daha geliştirmeye çalış. İkinci olarak hikayende hiç betimleme, öyküleme veya buna benzer anlatım çeşidi görmedim. Sana tavsiyem JEANNE, ilk olarak uzun hikaye değil de kısa hikayeler yazmaya çalış. Okuyucu için her anın bir niteliği vardır ve bunu yansıtmaya çalış. Bundan da önemlisi yazarların bir olayı nasıl anlattığına dikkat etmek zorundasın. Bunları geliştirirsen iyi bir anlatım tarzı ortaya çıkarabilirsin ^^