Earwen 1.Bölüm |
Yazar
Mesaj
Nasıl olduğunu ben de anlamadım.Büyük bir ormanın ortasında gökyüzüne öylece bakıyordum. Bedenimi kıpırdatamıyordum.Nefes alıp vermek ise sanki dünyanın en zor işi gibi geliyordu.Midemde tuhaf bir ağrı vardı.Yaklaşık 1 dakika içinde aklımdan milyonlarca soru geçmeye başladı. Neredeydim? Ne yapıyordum? Yaralanmış mıydım?.. Düşüncelerime hakim olamıyordum. Hatta bir ara üzerimde bir şey olup olmadığını merak ettim ama hiçbirşey hissetmiyordum.. Öldüğümü düşünmeye başladım. Ama kalbimin atışını hissediyordum. Korkmaya başlamıştım. Arkamdan ayak sesleri yaklaştı.
Sonrası karanlık..
Uyandığımda bir yatakta uzanıyordum. Odamda olmayı ve az önce yaşadıklarımın bir rüya olmasını ümit ederek doğrulmaya çalıştım ama midemdeki ağrı dayanılmaz hale gelmişti. İnleyerek tekrar yatağa düştüm. Başımı çevirdiğimde gördüğüm manzara beni şok etti. Yanıbaşımda iri gözlerini açmış bana bakan, neredeyse tanrıça kadar güzel bir kız bana bakıyordu.Onu görünce istemsiz olarak biraz daha doğruldum ve geri çekilerek onu incelemeye başladım. Cildi mükemmeldi, porselen kadar pürüzsüzdü.Gözleri masmaviydi ve cam bilyeler gibi parlıyordu.Saçları beline kadar dalga dalga uzanıyordu. Hiçbir zaman o kadar uzun saçlarım olmamıştı.(İçinde bulunduğum şu durumda ne düşünüyorum!!).Ama bir ayrıntı daha vardı. Uyandığımdan beri yerinden 1 santim bile kıpırdamamıştı. Saçlarının arasından uzanan bir şey dikkatimi çekti.Biraz daha yaklaştım. –ve gördüm..
Sivri kulaklar.İşte beni asıl şoka uğratan bu oldu. Kesinlikle rüyadayım diyerek gözlerimi kapatıp beşe kadar saydım.Ama gözlerimi açtığımda o yerinden kıpırdamamıştı bile. O kadar zarifti ki, onu sonsuza kadar öylece izleyebilirdim. Esen rüzgar beni gerçekliğe dödürdü titremiştim.. soğuktu.. Ama yanımdaki elf(!)(karşımda bir elf olduğuna hala inanamıyordum!) üzerindeki incecik beyaz elbisesiyle hiç de şikayetçi durmuyordu.Onunla konuşmayı denedim:
- Merhaba!
Bana cevap vermedi sanırım anlamamıştı.”Beni duyuyormusun??” cevap yok..
Tam o sırada kapı açıldı. 3 kişi daha içeri girdi.İlk giren 2 kişi elfti.(Artık gördüğüm herkesin kulaklarına odaklanıyordum). –Ve 3. de bir insandı.İnsan gördüğüme bu kadar sevineceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.Neredeyse ona sarılacaktım.Hepsi bana şaşkın gözlerle bakıyordu.İnsan olan, yaşlı görünen elfle konuşmaya başladı. Genç olanı ise onları izliyordu… -ben de genç olanı. Hayatımda bu kadar yakışıklı erkek görmemiştim. Yüzü pürüzsüz,saçları uzun ve onunda gözleri tıpkı o kızınki gibi masmaviydi. 18 ya da 19 yaşındaydı sanırım.(En azından insan yaşıyla düşünürsek).Onu izlediğimi görünce bana bakıp gülümsedi.Yakalanmıştım.Utanıp yüzümü çevirdim.Boynuma kadar kızardığımdan emindim..
Konuşmaları bitince elflere benim anlayacağım dilde dışarı çıkmalarını söyledi. Genç olan, insan olanın yüzüne bakıp dışarı çıktı.Yaşlı olansa hala hararetli bir sekilde bir şeyler anlatıyordu.İnsan olan sözünü kesti: “Daha sonra konuşalım!”..Yaşlı olan elf de dışarı çıktı.Ben şaşkın bakışlarımla etrafı incelemeye başlarken, insan olan yanıma oturarak konuşmaya başladı:
- Bana hatırladığın en son şeyi anlatır mısın?
Hatırladığım en son şey.. Düşünmeye başladım.Ama hatırlamıyordum.Kendimi zaten kötü hissediyordum, bu soru üzerine daha da kötü oldum.Şimdiye kadar paniklememeye çalışmıştım.Ama şimdi paniklemenin tam sırasıydı.Gerçekten hatırlamıyordum…
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
- Peki Lilith seni zorlamayacağım.Ama buraya gelmen bizi çok şaşırttı.(İsmimi biliyordu!!!)
Beni tanıyor gibi konuşuyordu ve bu beni çok rahatsız etmişti.
-Şu an zihninin ne kadar karışık olduğunu tahmin edebiliyorum.Ama buraya alışacaksın,bundan eminim.
Yüzünde huzurlu bir gülümseme vardı ve bu bana güven veriyordu.Ama dur biraz! Buraya alışmak derken!!? Geri dönmeyeceğimi mi anlatmaya çalışıyordu??Devam etti:
- Burası insanların ve elflerin bir arada yaşadığı devasa bir orman.
İfadesiz bir yüzle ona bakıyordum. İnanmakta güçlük çektiğim her halimden belli olmalıydı.Bunun bir şaka olduğunu düşünmeye başlamıştım.Tekrar konuşmaya başladı.
- Özür dilerim bu şekilde anlatmamalıydım.
- Dur biraz! Yani ben şimdi kitaplarda okuduğum elflerin ortasında mıyım?? Nasıl olur bu?? Nasıl geldim ben buraya??
- Biz de bunu merak ediyoruz! Her neyse şimdilik bu kadar yeterli.Dinlensen iyi olur.Aç mısın??
- Hayır. (bu mide ağrısıyla yemek yersem kusmaktan korkuyordum)
- Peki.. Geç oldu.İstersen uyu.Yarın çok daha yorucu olacak.Isabel seninle ilgilenir merak etme. Bu arada adım James..
- Ben de Lilith. Gerçi sen ismimi biliyorsun..
- Elbette biliyorum. (: İyi geceler Earwen!
Earwen??!! :S
___________________________
ilk hikayem.. (:
Sonrası karanlık..
Uyandığımda bir yatakta uzanıyordum. Odamda olmayı ve az önce yaşadıklarımın bir rüya olmasını ümit ederek doğrulmaya çalıştım ama midemdeki ağrı dayanılmaz hale gelmişti. İnleyerek tekrar yatağa düştüm. Başımı çevirdiğimde gördüğüm manzara beni şok etti. Yanıbaşımda iri gözlerini açmış bana bakan, neredeyse tanrıça kadar güzel bir kız bana bakıyordu.Onu görünce istemsiz olarak biraz daha doğruldum ve geri çekilerek onu incelemeye başladım. Cildi mükemmeldi, porselen kadar pürüzsüzdü.Gözleri masmaviydi ve cam bilyeler gibi parlıyordu.Saçları beline kadar dalga dalga uzanıyordu. Hiçbir zaman o kadar uzun saçlarım olmamıştı.(İçinde bulunduğum şu durumda ne düşünüyorum!!).Ama bir ayrıntı daha vardı. Uyandığımdan beri yerinden 1 santim bile kıpırdamamıştı. Saçlarının arasından uzanan bir şey dikkatimi çekti.Biraz daha yaklaştım. –ve gördüm..
Sivri kulaklar.İşte beni asıl şoka uğratan bu oldu. Kesinlikle rüyadayım diyerek gözlerimi kapatıp beşe kadar saydım.Ama gözlerimi açtığımda o yerinden kıpırdamamıştı bile. O kadar zarifti ki, onu sonsuza kadar öylece izleyebilirdim. Esen rüzgar beni gerçekliğe dödürdü titremiştim.. soğuktu.. Ama yanımdaki elf(!)(karşımda bir elf olduğuna hala inanamıyordum!) üzerindeki incecik beyaz elbisesiyle hiç de şikayetçi durmuyordu.Onunla konuşmayı denedim:
- Merhaba!
Bana cevap vermedi sanırım anlamamıştı.”Beni duyuyormusun??” cevap yok..
Tam o sırada kapı açıldı. 3 kişi daha içeri girdi.İlk giren 2 kişi elfti.(Artık gördüğüm herkesin kulaklarına odaklanıyordum). –Ve 3. de bir insandı.İnsan gördüğüme bu kadar sevineceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.Neredeyse ona sarılacaktım.Hepsi bana şaşkın gözlerle bakıyordu.İnsan olan, yaşlı görünen elfle konuşmaya başladı. Genç olanı ise onları izliyordu… -ben de genç olanı. Hayatımda bu kadar yakışıklı erkek görmemiştim. Yüzü pürüzsüz,saçları uzun ve onunda gözleri tıpkı o kızınki gibi masmaviydi. 18 ya da 19 yaşındaydı sanırım.(En azından insan yaşıyla düşünürsek).Onu izlediğimi görünce bana bakıp gülümsedi.Yakalanmıştım.Utanıp yüzümü çevirdim.Boynuma kadar kızardığımdan emindim..
Konuşmaları bitince elflere benim anlayacağım dilde dışarı çıkmalarını söyledi. Genç olan, insan olanın yüzüne bakıp dışarı çıktı.Yaşlı olansa hala hararetli bir sekilde bir şeyler anlatıyordu.İnsan olan sözünü kesti: “Daha sonra konuşalım!”..Yaşlı olan elf de dışarı çıktı.Ben şaşkın bakışlarımla etrafı incelemeye başlarken, insan olan yanıma oturarak konuşmaya başladı:
- Bana hatırladığın en son şeyi anlatır mısın?
Hatırladığım en son şey.. Düşünmeye başladım.Ama hatırlamıyordum.Kendimi zaten kötü hissediyordum, bu soru üzerine daha da kötü oldum.Şimdiye kadar paniklememeye çalışmıştım.Ama şimdi paniklemenin tam sırasıydı.Gerçekten hatırlamıyordum…
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
- Peki Lilith seni zorlamayacağım.Ama buraya gelmen bizi çok şaşırttı.(İsmimi biliyordu!!!)
Beni tanıyor gibi konuşuyordu ve bu beni çok rahatsız etmişti.
-Şu an zihninin ne kadar karışık olduğunu tahmin edebiliyorum.Ama buraya alışacaksın,bundan eminim.
Yüzünde huzurlu bir gülümseme vardı ve bu bana güven veriyordu.Ama dur biraz! Buraya alışmak derken!!? Geri dönmeyeceğimi mi anlatmaya çalışıyordu??Devam etti:
- Burası insanların ve elflerin bir arada yaşadığı devasa bir orman.
İfadesiz bir yüzle ona bakıyordum. İnanmakta güçlük çektiğim her halimden belli olmalıydı.Bunun bir şaka olduğunu düşünmeye başlamıştım.Tekrar konuşmaya başladı.
- Özür dilerim bu şekilde anlatmamalıydım.
- Dur biraz! Yani ben şimdi kitaplarda okuduğum elflerin ortasında mıyım?? Nasıl olur bu?? Nasıl geldim ben buraya??
- Biz de bunu merak ediyoruz! Her neyse şimdilik bu kadar yeterli.Dinlensen iyi olur.Aç mısın??
- Hayır. (bu mide ağrısıyla yemek yersem kusmaktan korkuyordum)
- Peki.. Geç oldu.İstersen uyu.Yarın çok daha yorucu olacak.Isabel seninle ilgilenir merak etme. Bu arada adım James..
- Ben de Lilith. Gerçi sen ismimi biliyorsun..
- Elbette biliyorum. (: İyi geceler Earwen!
Earwen??!! :S
___________________________
ilk hikayem.. (:
Uyan ey TÜRK! Kendine dönmeyi dene. Kalk, doğrul, yerinden yürü. Geç öne!
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 2 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |