Gecenin Nefesi
Anime Manga Forum -> Fan Fiction
 
Yazar
Mesaj
anastasiadragon1
Yeni Otaku
Yeni Otaku



Yaş: 26
Kayıt: 30 Mar 2013
Mesajlar: 4
Favori Anime & Manga: anime : death note,, pokemon manga : death note
Cinsiyet: Kız
Teşekkür: 1

Durumu: Çevrimdışı

anastasiadragon1
Yeni Otaku
Gecenin Nefesi Konu: Gecenin Nefesi
Alıntıyla Cevap Gönder
Spoiler ve slash içerir. Ayrıca hikayenin sonundaki şiir bana ait değil.
İyi okumalar. Gülücük Dağıtıyor
GECENİN NEFESİ
Ayın aydınlatmaya yetmediği karanlık gecede genç bir adam uçurumun kenarında dikilmiş, bekliyordu. Çenesine dökülen sarı saçları rüzgarın etkisiyle dalgalanıp yaralı yüzünü yumuşakça okşarken dudaklarında minik ve sade bir tebessüm vardı.
Bir baykuşun ulumasıyla gözlerini araladı ve kollarını iki yanına açarken başını yukarı kaldırıp mavi gözlerini yıldızların üzerinde dolaştırdı.
İleriye doğru bir adım attığında düğmeleri açık siyah gömleği uçuştu ve boynundaki haç sanki orada değilmiş gibi hafifledi. Sivri burunlu siyah rugan ayakkabılarını altındaki çakıl taşlarına hunharca sürttü, çıkan toz bulutu göz hizasına kadar yükseldi.
Ve sonra, yavaşça gözlerini kapadı. Dudaklarındaki gülümseme hala silinmemişti, genç adam bir adım daha attı, sonra bir adım daha ve sonra bir adım daha.
Kendini uçurumdan aşağı bırakırken bir an bile pişmanlık duymadı.
___
Sokak lambalarının ışıkları, Matt'in yatarken itinayla örttüğü perdelerin arasından karanlık odaya sızıyordu. Başını yastığının üzerinde oynattı, yüzü ter içinde kalmış ve belli belirsiz mırılanıyordu.
Kolunu yan tarafa attı ama eli boş beyaz çarşafa sürtününce yeşil gözlerini açıp kırpıştırdı.
Farkettiği ilk şey, Mello'nun yanında olmadığıydı.
Yorganı hızla üzerinden atıp ayağa fırladı ve seslendi. "Mello?"
Cevap alamayınca elini alnına götürdü ve derin nefesler almayı denedi. Sonrasında ise gözlerinin önünü kapatan kızıl saçlarını çekmeye uğraşmadan odadan fırladı.
Önce salona baktı ve sonra da diğer odalara. Yoktu.
Gittikçe daha hızlı çarpan kalbiyle nefesleri de kesiliyordu.
Son bir umut balkona bakmayı düşündü, ve sonra bunu neden daha önce düşünmediğini sordu kendine.
Mello'yu trabzanlara tutunmuş geceyi izler halde bulunca farkında olmadan tuttuğu nefesini bıraktı.
Genç adamın sarı saçları rüzgarda uçuşuyor ve çıplak göğsüne çarpan soğuk havadan rahatsız oluyormuş gibi görünmüyordu.
Matt göz kapaklarını birkaç kez indirip kaldırdı ve ufak adımlarla Mello'ya yaklaşıp elini omzuna değdirdi.
Genç adam başını
çevirip göz ucuyla Matt'e baktı, Matt Mello'nun gözlerinde şaşkınlığı gördü.
"Ne oldu?" diye mırıldandı Matt ve elini Mello'nun omzundan çekti. Teni oldukça soğuktu.
"Yok bir şey." Mello başını yeniden yıldızlara çevirdi, ama bu sefer gözleri yukarı değil aşağıya bakıyordu.
Kızıl saçlı adam dudaklarını birbirine bastırarak bir adım daha ilerledi ve kollarını Mello'nun beline dolayıp kendine çekti, çenesini omuz çukuruna koydu. "Anlat bana."
Mello beline konan ellerle ürperse de bu his hemen geçti. Matt'in elleri onu rahatlatıyordu, göz kapaklarını yarıya indirdi.
"Bir rüya gördüm." Sesi boğuktu ve titremişti, Matt gördüğü rüyayı istemsizce aklına getirdi, o sırada Mello kısık sesle devam etti. "15-20 tane adam... Silahlar... " Nefesini tuttu. Tüyleri diken diken olmuştu, Matt hissetti. "Kurşunlar... S-sen... Kan."
Kızıl saçlı adam buz kesti. Mello rüyasında Matt'in ölümünü, Matt de Mello'nun intihar ettiğini görmüştü.
Elini sarışın adamın göğsünde yavaşça gezdirdi.
"Sadece rüyaydı."
Mello başını yan çevirince burunları birbirine değdi. "Gerçek olmasından korkuyorum." Mavi gözlerini Matt'in yeşil gözlerinden kaçırdı. "Ölümüne dayanabileceğimi sanmıyorum."
Ben de, diye düşündü Matt. Ölümüne dayanamam.
Ama bunları dile getirmedi.
"Öldüğüm falan yok," diye fısıldadı. "Seni bırakıp hiçbir yere gitmiyorum."
Bununla birlikte genç adamın dudaklarında gergin bir tebessüm oluştu ve Matt'in yüzüne düşmüş kızıl perçemleri parmaklarıyla itti. "Beni bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğine söz ver."
Matt dudaklarını Mello'nun boynuna bastırmadan hemen önce mırıldandı. "Söz veriyorum." Parmaklarını genç adamın boynundaki haç kolyesine geçirirken Mello başını geriye atınca sarı saçları Matt'in yüzünü gıdıkladı ve bir an sonra Mello'nun boynundaki kolye koparak etrafa kırmızı boncuklarını saçtı.
İkisinin de umrunda değildi.
Sarışın adam Matt'in kendi belini sarmış kollarına götürdü ellerini ve onlardan kurtulmadan yüzünü kızıl saçlı genç adama döndü.
Matt dudaklarını Mello'nun boynundan yukarı doğru, genç adamın dudaklarına çıkardı. Kaçan nefesleri ikisinin de yüzünü yalayıp okşarken Mello gözlerini kapıyor, Matt'in dudaklarına mırıldandı. "Gözlerini kapat."
Matt sorgusuz sualsiz yeşil gözlerini yumarken Mello ellerini genç adamın kızıl saçlarına geçirdi, dudaklarını Matt'in dudaklarına yeniden ama daha sertçe bastırırken mavi gözlerinden süzülen iki damla göz yaşını Matt'ten saklamış oldu.
"Her zaman birlikte olacağız," diye mırıldandı Matt, gözlerini açıp Mello'nun dudaklarını bıraktığında. "Her şey iyi olmayacak, ama ben yanında olacağım."
Başını eğdi sarışın adam, kakülleri gözlerini bir sır gibi gizliyordu. Sağ elini kızıl saçlardan yavaşça Matt'in dudaklarına indirdi ve hafifçe bastırdı.
"Sen yanımda olduğun sürece her şeye," başını kaldırıp gözlerini yeşil gözlere sabitledi. Ay ışığında birer zümrüt gibi parlıyorlardı. "her şeye katlanabilirim."
Matt hafifçe gülümsüyorken kollarını dolamış olduğu bedeni daha da çekti kendine, ve yüzünü Mello'nun boynuna gömdü.
Bu an masallardan fırlamış bir sahne, her gün ölümle burun buruna geldikleri hayatlarında ikisinin de asla uyanmak istemeyecekleri bir rüya gibiydi.
Şu saatin şu dakikası gerçek olamayacak kadar güzel, sahte olamayacak kadar kısaydı.
İkisin ömürleri de bu andan biraz uzun oldu sadece. Mail Jeevas Mello'ya verdiği sözleri tutamadı ve 26 Ocak 2013 günü polisler tarafından vurularak öldü.
Mello Matt'in ölüm haberini aldığı an tek damla göz yaşı dökmedi, bunun sebebi ise Matt'in giderken peşisıra ruhunu da alıp götürmesiydi. Mihael Keehl aynı 26 ocak günü Mail Jeevas'ın ardından Kiyomi Takada'nın bir Death Note parçasına ismini yazmasıyla kalp krizinden öldü.
Bu ölüm bir cezadan çok ona verilmiş bir hediye gibiydi.
Mello, ölüm onu yakaladığında arabasının içinde, göz kapakları mavi gözlerine bir perde gibi indiğinde ise karanlık gecede bir uçurumun kenarındaydı.
Dudaklarının kenarı hafifçe yukarı doğru kıvrılmıştı ve sarı saçları rüzgarın etkisiyle uçuşup yüzüne çarpıyordu.
Ölüyor olmak huzur vericiydi.
Dolunay tüm ihtişamıyla gökyüzünde siyah kumaşın üzerine yayılmış gümüş paralar gibi ışıldıyorken bir baykuş üç kere ard arda uluyunca buğulu sesi ölüm sessizliğini yardı, Mello kollarını iki yana açarak uçuruma doğru bir adım attı.
Başını yukarı kaldırdı ve gözlerini yıldızlara dikti.
Ön düğmeleri açık siyah gömleği saçlarıyla aynı anda dalgalandı, ve işte o anda Mihael Keehl tenine hunharca çarpan gecenin nefesini hissetti.
Farkında olmadan ayakkabısını yere sürttü, çıkan toz göz hizasına kadar çıktı ve Mello'nun aldığı derin nefese karışırken gözlerini yıldızlardan ayırdı ve yavaşça kapattı.
Ayakları onu birkaç adım daha ileri sürüklüyorken çıkan ses Mello'nun aldığı son nefesle karıştı, kendini aşağı bırakmadan önce gecenin nefesi tekrar okşamıştı yüzünü, onun dudakları gibi yumuşak, onun gözleri kadar neşeli ve dokunuşları kadar gerçekti, aşk kadar narin... ve ölüm kadar soğuk.
Hüzün kokan çiçekler
Yapraklarını dökmüş birer birer,
Sonu olmayan sevdalar,
Solgun dudaklar geride...
Gittikçe uzaklaşan ruhum,
Bedenim nerelerde,
Aldatmakta herkes,
Alelacele dizilerde
Dün gece dans ettim yaşamla
Çılgınca düşlerimde,
Delicesineydi bizimkisi...
Yürek kırıkları kadehimde
Başımı döndüren şarap
Parçalanmış gök maviliğinde...
Vuralım sevdalara dibinden
Gir ki gönül çeşmeme,
Hayat treni geçti gitti,
Kim kaldı dünden bugüne...
Sahte mutluluklar
Nokta nokta cümlelerde,
Bir kadının deniz mavisi gözleri
Feleğin çemberinde
Tutuklu kaldım
Yaralarımı sızlatan derinliklere
Neyi aradım da buldum
Yaşamın kendisinde
Puslu ve soğuk bir akşam
Geciken adaletin gölgesinde
Sessizliğim kalkanı bense şövalye
Yel değirmenleri ekledim gecenin nefesine...
(Şiir : Senem Altay)

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
30 Mar 2013 23:20
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder  
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 1 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız