Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ!
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, Sonraki

Anime Manga Forum -> Fan Fiction
 

Hikayem Nasıl?
Harika!
77%
 77%  [ 7 ]
Kötü!
22%
 22%  [ 2 ]
Eh İdare eder!
0%
 0%  [ 0 ]
Toplam Oylar : 9

Yazar
Mesaj
Balera Silence
Mangaka
Mangaka



Yaş: 28
Kayıt: 11 Ağu 2010
Mesajlar: 878
Favori Anime & Manga: elfen lied - soul eater - death note - code geass - bleach - FMA - katekyo hitman reborn - durarara!!!...
Teşekkür: 387

Durumu: Çevrimdışı

Balera Silence
Mangaka
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Yanıt: Güç'ün Kaynağı
Alıntıyla Cevap Gönder
yeni bölüüüüüüüüüüm Gülücük Dağıtıyor))))))

Gidiyorum. Uzun bir süre de dönmeyeceğim. Umarım özlemezsiniz. Fic ve art sayfalarımı da sildiriyorum. Ha bi de sere umarım bunu görürsün, zira gitsem de resmimi yarışmaya dahil etmeni istiyorum. Hatıra olsun.
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
07 Eyl 2010 14:58
Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 54
Kayıt: 08 Ksm 2007
Mesajlar: 38
Favori Anime & Manga: Anime: SM
Nerden: Türkiyem
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Yanıt: Güç'ün Kaynağı
Alıntıyla Cevap Gönder
Bayramınız mübarek olsun arkadaşlar. yeni bölüm 2 gün aradan sonra geliyor.


_____________-

7.BÖLÜM: Rei'nin Azmi

Karanlık-loş bir oda da uzun siyah saçlı kadın oturmuş,karşısında ki iki savaşçısına bakıyordu. Savaşçılar korkmuş ve endişeli gibiydiler. Kadın negatif bir enerji yayıyordu.

"Kaç gun oldu? Bir hafta mı? Ve siz hala kata kata dört asker mi kattınız?"

"Efendim. Kara kalp ve ben diğer uyuyan savaşçılarımızı bulmak için uğraşıyoruz."

"Kızıl hançer, zeki olduğunu sanırdım."

"E-Efendim. Ben..."

"Yeter! . Kara kalp sen diğer uyuyan savaşçıları bulmakla görevlisin. Sana gelinde kızıl hançer. Sende asker katmaya bak orduna. Yaratıklarını şehrin dört bir yanına gönder."

"Ya gezegen savaşçıları efendim?"

"Onları fazla dert etmeyin siz. Ama işi kolaydan halledim. Gece, gunduz demeden her an haraket halinde olun."

"Ya benim askerlerim efendim?"

"Sen de iş uzerinde iken asli görevini aksatmayacak şekilde oluşturmaya başlayabilirsin."

"EMREDERSİNİZ!"Dedi iki savaşçı da ve yok oldular. Kadın tek başına etrafına göz gezdirdi. Elini kaldırdı ve bir an da ortaya yokdan var olan saydam bir perde geldi. Gösterdiği şey ise gezegen savaşçıları idi. Kızıl hançerin son görevini gösteriyordu perde.

Kadın alev rengi gözlerini kısarak savaşçılara göz gezdirdi. Hepsini de tanıyordu ama daha iyi tanıdığı iki savaşçı orada idi. Uranus ve Neptun
.

"Uranus,Neptun. Evren savaşçısının koruyucuları. Evren savaşçısı biri ile irtibata geçicekse ilk siz olacaksınızdır eminim." birden gözune ay savaşçısını tutan smokinli şövalye'i gördu. Gözleri açıldı ve gulumsemeye başladı.

"Bak sen şu işe. Endimiyon,demek bu sensin. Kral Abadren'in varisi."

Gecenin karanlığında birden bire iki kişi ortaya çıktı. Biri karalar giymiş bir kadın, diğeri ise kızıllar giymiş bir erkek.

"Evet,sanırım burada ayrılıyoruz kızıl hançer."

"Sanırım öyle... Şimdi izninle şu çift ile ilgilenmem gerekiyor."

"Dur bekle!"

"Ne?"

"Bırakta ben yapayım. Bana yardımcı olacak adamlara ihtiyacım var."

"Öyle olsun."

Kara kalp, yavaş adımlar ile parkta oturan çiftte yaklaştı. Birbirlerine sevgi ile bakıyor ve geleceklerinden bahsediyorlardı. Gelen kadını görunce ikisi de ilgi ile kadına dönduler. Kadın gulumsedi ve elini kaldırdı. Kara kalp şeklinde ki işareti parladı ve aynı an da çift acılar içind ebağırdı. Kısa bir sure sonra da kalplerinden kırmızı kureler çıktı. Kadın bir kere de ikisini birden parçaladı. Çift, acı içinde son bir çığlık attıktan sonra kara bir enerji ile kaplandılar. Enerji kaybolduğunda kara renkler de, diğer canavarlara benzeyen iki canavar ortaya çıktı.
"İşte benim guzel yaratıklarım."

"Aman ne guzel. Şimdi işe koyulsak iyi olacak."

Adam parmaklarını şaklattı. Karanlıkta ortaya çıkan dört yaratık efendisinin emrini bekliyordu. "Gidin! sevgi dolu tureklerde ki sevgiyi çekip yok edin. Ordumuza asker toplayın!!!!!!!!!!!"

"EMREDERSİNİZ EFENDİM!!!!!!!!!!!!"Boğuk bir sesle. Ortadan kaybolarak yeni avlar peşine duştuler. Kızıl Hançer, kendini beğenmiş bir tavır ile gulumseyip kara kalp'e döndu. Kadn umursamaz bir eda ile kafasını sallayıp yaratıkları ile birlikte yok oldu.
"İyiliğin gucu,enerjisi, gösterin bana kayıp ruhu! Yardım edin bana onu bulmam için!"

Alevler haraketlendi ama birkaç saniye surdu. Sonra yeniden sakin hallerini aldılar. Rei siniri bir şekilde lanet okudu. Çok yorgun ve umutsuz bir hali vardı. "Saatlerdir uğraşıyorum birşey bulamıyorum!"

"Ne arıyorsan Rei, inancını ve umudunu asla kaybetmemeilisin."

"Buyuk baba?" kısa boylu,yaşlı adam ciddi bir şekilde torununa bakıyordu.

"Rei. Şimdilik bu kadar yeter. Her ne ya da kimi arıyorsan daha sonra devam et. Çok yorgunsuzn tatlım."

"Olmaz. Vaktim kısıtlı. Hem yeni başlıyorum daha buyuk baba."dedi Rei gulerek. Yaşlı adam uzgun bir bakış attıktan sonra başı ile onayladı ve dışarı çıktı. Biraz ilerledikten sonra gecenin yıldızlarına baktı. Dolunay parlaktı ve yıldızlarda göz kırpıyormuş gibi haraketliydiler. Yaşlı adam içini çekti.

"Evren ve içinde barındırdıkları ne kadar da guzel."

Rei iyice konsatre olmuştu. Bedeni burada idi ama aklı başka yerlerde. Kayıp ruhu bulmak için tum enerjisini odaklıyordu. Aniden alevler buyudu ve çılgınca haraketlendiler.

Rei'in gözleri önune up uzun saçlı bir savaşçı belirdi. Yuzu görunmuyordu. Sırtını dönmuştu. Saçlarının uçları kızıl alev rengide idi ve parıldıyorlardı. Bir an gözleri görundu. Sevgi dolu,ışıldayan parlak alev rengi gözler.


"Mars, inancını ve umudunu asla yitirme."

Göruntu bir anda kayboldu ve rei irkilerek gözlerini açtı. Nefes nefese idi. Şaşkınlıktan gözleri irileşmiş bir halde alevlere bakıyordu.

"Evren Savaşçısı..."

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
09 Eyl 2010 9:53, Değiştirme: 20 Eyl 2010 20:06 (Toplamda 1 kere)
Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 54
Kayıt: 08 Ksm 2007
Mesajlar: 38
Favori Anime & Manga: Anime: SM
Nerden: Türkiyem
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Yanıt: Güç'ün Kaynağı
Alıntıyla Cevap Gönder
Bugün bayram, bu yüzden bir bölüm daha ekleyim Gülücük Dağıtıyor

______________

8.BÖLÜM: Kral Abadren

Nasil yani rei? Onu gorup hissettin mi?"

"Kaç kere diyeceğim usagi evet."

"Nasil biri idi peki?"dedi haruka ciddi ve ilgili bir merak ile. Rei bir sure haruka ya sonra da diğerlerine bakti. Mamoru da orada durmuş Rei'i ilgi ile dinliyordu. Dusunceli bir hali vardi.

"Luna ve Artemis'in anlattiği gibi. Ama tam göremedim.Bir an gozlerini gördum. Sonra arkadan gordum."

"Anlatsana Rei!"dedi minako çocuksu bir heyecanla.Rei içini çekti bir an gozunu kapatarak aniyi canlandirdi.Sonra gzlerini açarak merala bekleyen arkadaşlarini fazla bekletmek istemedi.

"Up uzun kahverengi bir saçi vardi.Uçlari parla kizil,alev renginde idi. Gozleri ise parlak ve alev gibiydi. Ben bir an saki gozlerinde yildizlari,evreni gordum sandim. Çok garip bir histi onu gormek."

"Peki sana ne dedi?"dedi mamoru.

"İnancini ve umudunu asla kaybetme mars.... aslinda tam olarak ne demek istediğini anlayamadim. Yani durup duruken neden bunu desin.Ne diye selam falan demesin ki."

"Selam mi?"dedi Mischuri gulumseyerek.

"Misal demek istedim. Ama en azindan onunla bağlanti kurduk."dedi rei mutlu bir şekilde. Diğerleri de ona katildilar ama Luna ve Artemis ayni fikirde değildiler. İç çekip başlarini one eğdiler. Ami bu durumu gorunce kedilere eğildi.

"Sorun ne çocuklar? Bu iyi birşey"

"Bir bakima evet."dedi Artemis.

"Nasil yani?"dedi makato.

"Rei'in gorduğu geçmişten bir ani idin. Yoksa onla bağlanti falan kurmadi. Uzgunum mars."dedi luna uzgun bir şekilde. Hepsi şaşirmişti. Rei ise şok olmuş ve hayal kirikliğina uğramişti. "Ama nasil.... aaaa ben."

"Mars. O gunu hatirliyorum. Gezegenin için endişeli idin. karanlik gucler faaliyetini arttirmişti.Bilinmedik birşey vardi ve Evren savaşçisi sana kaynağini bulman için gorevlendirdi. Ama bir turlu bulamayinca ayni şu anki gibiydin. O da, sana guvendiğini ve inancini ve umudunu asla kaybetmemeini soyledi. Biz de orada idik.Senin 6.hizlerine her zaman guvenmişti o"

"Ya peki... Ben bulabildim mi? Luna"

"Evet. Uzak bir gezegenden geldiğini soyledin. Evren savaşçisi ve uranus,neptun oraya gittiler."

"Zaten ondan sonra da bir daha onlari gormedik"

"ARTEMİS!!!!!!!!!!!!!!!"

"Afadersin Luna..."dedi beyaz kedi urkerek. Lakin iş işten geçmişti. Artemis lafi kaçirmişti. Uranus ve neptun hayvanlari onune çektiler.

"Şimdi luna ve artemis. Şu iş artik tam anlami ile anlatin."

"Haruka,şey..."

"Sus artik Artemis. Uranus,Neptun ve diğerleriniz. Bazi şeyleri zamani gelene kadar anlatamayiz. Doğru değil.Geçmişin merakina kapilip onunla birlikte dalip gitmeniz iyi olmaz. Geçmiş, geçmişte kaldi. Siz sadece evren savaşçisini bulmak için uğraşin ve bu arada dusşmaninin daha fazla insanin canini yakmasini engelleyin."

"Peki bu dusşman hakkinda bir bilginiz olmadiğindan eminmisiniz?"dedi mamoru. Luna başini olumlu anlamda salladi.

"Uzugunum prens endimiyon ama bu konuda bizimde fikrimiz yok. Tamamen bilinmedik bir duşman. Sanirim geçmiş hayatimizdan gelen biri olabilir. Ama yinede fikrimiz pek yok."

"Peki. Sari saçli bir adam taniyormuydunuz?Uzerindeki iyafet bir zamanlar benim giydiğime benziyordu."

"kral Abadren."dedi iki kedi birden. Hepsi şaşirmişti. Ne öyle birinden bahsetmişti luna ve artemis ne de onlar onu hatirliyordu. "kim o?"dedi usagi.Luna başini ne eğdi ve sonra mamoru ya dondu.
"Dunya'in krali. Siz onun varisi idiniz efendim."

"Ne!!!!!!!!!!!!!!"

"kral Abadren,dunya'nin krali?"mamoru bu cumleyi tane tane ve boş boş onune bakarak soyledi. Diğerleri de merak ve heyecanla Luna ve Artemis'e bakiyordu. Usagi ilk mamoru'ya sonra da kedilere dondu.
"Luna,Artemis konuyu biraz daha açsak ve tam olarak bilgi verseniz? Yani kral Abadresn, mamoru'un babasi mi?"

Luna pes etmiş bir halde kafasini yere eğerek derin bir iç çekti.Usagi başini anlamadiğini gosteren bir şekilde salladi.

"Hayir, hayir değil. kral evli değildi ve doğal olarak bir çocuğu da yoktu."

"Evli olmasi gerekmez ki bunun için"dedi minako muzipçe siritarak.Mamoru için tam anlami ile cevap bu değildi tabi.

"Peki evren savaşçisi ve kral'in ilgisi nedir?"

"Ne????"

"Şaşirma Luna, ruyamda onu da gordum"

"Ve şimdi soyluyorsun mamoru. İnsan sevgilisinden hiç saklar mi"

"Usagi lutfen yapma. Rei'in anlattiklari ile emin oldum evren savaşçisi olduğuna.Yoksa normal bir ruya sanmiştim... Luna?"

"İkisi sevgili idi. kral'in bir varise ihtiyaci olunca evren savaşçisi sizi buldu efendim."

"O mu buldu?"

"Aslinda tum savaşçilari bulan hep oydu. Sizi tesaduf eseri buldu. Onun seçtikleri her zaman en iyisidir."dedi Artemis. Mamoru gulumsedi ister istemez. Mamoru gozlerni kapadi,ruyasini hatirlamaya çalişti. Sari saçli, mavi gozlu bir adam. Yaşli değildi ama çok gençte değildi. Beynini zorladi, hatirlamak için uğraşip durdu. Bir an gozlerinin onunde ayni adami ,batan guneşe bakarken gordu.Gozlerinde korku ve endişe vardi. Gozlerini açinca kizlarin ona baktiğini gordu.Hepsi de şaşkinlikla bakiyordu.

"Bu aralar duyduğumuz herşeyde şaşiriyoruz kizlar fark ettiniz mi?"dedi minako gulerek. Ama diğerleri ayni fikirde değildi,en azindan komik olmasinda. kesinlikle gulecek birşey yoktu.

Karargah
"Efendimiz birçok adam topladim."

"kara kalpten ses seda?"

"Bir haber yok efendimiz." kizil hançer lafini bitirir bitirmez ortaya kara kalp çikti. ilerleyip efendisinin onunde diz çoktu.

"Uzgunum efendim geç kaldim. Ama iyi bir haberim var"

"Nedir o?"

"Ateş kirbacini buldum."

"Oo, bak bu iyi bir haber. Ateş kirbaci işimizi kolaylaştiracaktir. Güçlü nir savaşçı. Peki neden yaninda değil?"

"Yerini buldum ama onu uyandiramadim. İçinde bulunduğu nesne bir tapinakta efendim."

"Anlaşildi, hançer ile birlikte git ve onu bana getir."

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
09 Eyl 2010 11:31, Değiştirme: 20 Eyl 2010 20:09 (Toplamda 1 kere)
Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 54
Kayıt: 08 Ksm 2007
Mesajlar: 38
Favori Anime & Manga: Anime: SM
Nerden: Türkiyem
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Yanıt: Güç'ün Kaynağı
Alıntıyla Cevap Gönder
Yeni bölüm efendim Gülücük Dağıtıyor

Yarın çok uzun bir bölüm ekleyeceğim XD
___________

9.BÖLÜM: Kara Kalp ve Kızıl Hançer Saldırıyor

Guneş batarken insanlar da artik evlerine doğru yola çikmişti. Bazi gençler yetişkinleirn aksine evlerine gitmek yerine oturmuş sohbete devam ediyor ya da game center'a gidiyorlardi.Ne de olsa gun onlar için asil şimdi başliyordu. Aileler de bunlara ses çikarmiyor, eğlenmelerine izin veriyorlardi.Sonuç ta yaz'i iple çekmemişlermiydi ki? Sitresli okul aylarindan sonra bu tatili hak etmişlerdi. Hem de fazlasi ile,hem daha yaz aşklari vardi.

Mamoru ve kizlar hala Rei'in evindelerdi. Yanliz şu an da içeri de değil,arka bahçede oturmuşlar serinlemeye çalişiyorlardi. Akşam da olsa hava hala çok sicakti. Rei, elinde ki yelpaze'yi çilignca salliyordu.


"Yeter artik! Hava çok sicak!"

"Sakin ol Rei, yazdayiz bu çok normal."

"Ami, bu yaz havasi çok normal değil ama. Sen hiç bu kadar sicak olduğunu gordun mu havanin?"

"Evet makato ama ne de olsa kuresel isinma var."

"Yine de bu kadari fazla öleceğim.Şu yuzume bakin hele ne hale geldi sicatan."

"Venus! Yuzunden başka birşey duşunmezmisin sen?"

"Ne demek duşunmezmisin. Artemis he dikkat et, büyükbaba da burada."

"Artemis zaten son zamanlar da çok boş boğaz oldu."dedi Luna anlami bir bakiş atarak. Artemis mesaji almiş bir şekil de korkuyla siritti. Usagi ve Mamoru birbirlerine sarilmişlar, artik batmiş guneşin ardindan ortaya çikan ay'i izliyorlardi. Haruka onlari fark edince muzip bir gulumseme ile kizlara dondu.

"Şu kumrulara da bakin..."

"Ne umrusu? Aaaaa ne guzel ben sicaktan maf olayim usagi ve mamoru da romantik anlar geçirsinler."

"MİNAKO!!!!!!!!!!"

"NE????????? Ne diye hepiniz birden bağiriyorsunuz bana!"

Usagi ve Mamoru utanmiş bir şekil de yerleirnden doğruldular. İkisinin de yuzu kizarmişti. Mischiru kizaran aşiklari gorunce tatli bir şekil de gulumsedi. "Sanirim bir artik gitsek iyi olacak."

"Doğru çifte kumrulari yanliz birakalim biz"

"Haruka!"

"Tamam Usagi tamam. Utanma hemen."

Haruka ve Michiru, iyi akşamlar dedikten sonra el sallayarak ayrildilar.Zaten bugun şok ustune şok geçirmişlerdi. Zaten geçirmedikleri gun mu vardi. Diğerleri de kalip sohbet etmeye devam ettiler.Birkaç dakika sonra da diğerleri kalkti ve birbilerine hoşçakal diyip ayrildilar.Rei'de odasina doğru gitti.

Rei'in buyuk babasi durmuş torununu ve arkadaşlarini izliyordu. Gulumseyip onlari izlemekten vazgeçip tapinağin onune çikti. İçini yasemin kokusu ile doldurduktan sonra sevimli bir ifade ile etrafda dolaşmaya başladi. Biraz yurduuğunde ileri de iki kişinin dua edilen isimda dolaştiklarini gordu. İlk başta dua etmek için gelen bir çift sandi ama kadinin sert bir şekil de mumlari elinin tersi ile itip yere yikinca onlarin davetsiz misafirler olduğunu anladi. Hemen çiftin yanina koştu ve yuzunde ki kizgin bir ifade ile çiftin arkasinda durdu.


"HEY SİZ! NE YAPTİĞİNİZİ SANİYORSUNUZ!"

Çift arkasina donup te yaşli bir adam gorunce gulmeye başladilar.Kadin one çikip yaşli adama parmağini uzatti.Sanki kuçuk bir çocuğu azarlar gibi,

"Seni yaşli bunak! Sen kimsin ki bize hesap soruyorsun!"

"Aaaa, pek de saygili değilsin çirkin suratli kadin"

"NE!!!!!!! ÇİRKİN Mİ! SENİ....................!SEN NE GÜLÜYORSUN HANÇER!"

"Hahaha,komik de o yuzden. Çirkin kadin ha, hahahahaha"

"Tabi ki çirkin. İçin de ki çirinliği gorebiliyorum seni iblis!"

"SEN ÖLDÜN BUNAK!"

Kara kalp elini yumruk şekline getirdi, kara, yuvarlak bir enerji topu çikti ortaya. Yaşli adama firlatti ama adam yaşina gore çok dinç ve çevikti, hemen firlayarak olasi bir zarardan kurtuldu. Kara kalp çok sinirlenmişti ama Kizil Hançer çok ilginç ve şupheli buldu.kara kalp tekrar saldirmak uzereyken, hançer onu durdurdu.

"Ne diye beni durdurdun?"

"Bu adam yaşina rağmen çok çevik değil mi? İlginç birşeyler var bu adam da."

Kara kalp ve kizil hançer bir an birbileirne baktilar. Duşuncelere ve geçmişe daldilar. Çevik bir yaşli adam,iblis ve içindeki çirkinlik,rahip....ikisinin birden gozleri irice açildi ve yaşli adama donduler.

"BAŞ KATİP!!!!!!!!!!!!!!!"

"Buyukbaba!"

"Ne!!... Rei geri git!"

"Ooooo torun mu? Ne guzel"

"Ben hallederim kara kalp"

Rei bir an da kizil hançeri tanimişti ama diğer kadini ilk defa goruyordu. Hançer kiza yaklaşti ve alini kaldirdi.Ayni an da bitkiler etrafini sardi ve her yerini bağladi. Rei haraket edemiyordu, sadece konuşabiliyordu.

"Birakin onu!"

"Senin kim olduğunu biliyoruz baş katip!"

"Buyuk baba ne demek istiyor?"

"Sen eski gumuş bin yil kralliğindan birisin değil mi yaşli bunak? Baş katipsin sen!"

"Neden bahsettiğinizi bilmiyorum!"

"Oyle mi? Sevgili torunun elleirmin arasinda iken belki hatirlarsin. Hafizan onu kurtarabilir aksi halinde nefes alamayip olucek"

Buyukbaba korku ile torununa bakti.Kizil Hnaçer kararliydi kesinlikle dediğini yapacakti. Rei'nin nefes darliği yavaşça başlamişti zaten. Buyuk baba pes etmiş bir şekil de yere diz çoktu.

"Tamam! Doğru ben oyum.Birakin onu şimdi."

"Ne? Buyukbaba?"

"Ah, işte boyle katip. Tum bilgileri, ve kaynaklari sen tutarsin. Seni bir kere gormuştuk. Hatirliyorsun değil mi bizi?"

"Evet, hatirliyorum. Kiyamet'in savaşçilarisiniz sizler"

Hançer ve kara kalp gulmeye başladilar. Hatirlanmak hoşlarina gitmişti.Rei ise şaşkin ve çaresiz bir şekilde buyk babasina bakiyordu. Ne demek ti butun bunlar?.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
10 Eyl 2010 14:03, Değiştirme: 20 Eyl 2010 20:11 (Toplamda 1 kere)
Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 54
Kayıt: 08 Ksm 2007
Mesajlar: 38
Favori Anime & Manga: Anime: SM
Nerden: Türkiyem
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Yanıt: Güç'ün Kaynağı
Alıntıyla Cevap Gönder
Bayramın 3.günün o malum uzun bölüm Gülücük Dağıtıyor
__________

10.BÖLÜM: Büyükbabanın Sırrı

Usagi ve Mamoru sicak akşamda kol kola girmiş yuruyorlardi. Usagi yururken başını Mamoru'un omuzuna koymuştu.Luna'da Mamoru'un sol omuzuna yayilmiş uykuyordu.

"Söylesene Usagi, sen hiç rüyanda evren savaşçisini gördün mü? Yani küçükken falan? Bir anlik da olsa.böyle birşey hatirliyormusun?"

"Hayir yani aslinda bilmiyorum. Belki görmüşümdür ama hatirlamiyorum."

Mamoru daha fazla konuşmak istedi ama sustu.Luna'a bakti.Kedi uyuyor gibiydi ama bu kadar çabuk uyuyabiliceini sanmiyordu.

"Luna? Kral'da dünya'da yaşiyormudur şimdi? Bizim gibi yeni bir hayat verilmiş olamaz mi?"

"Mümkün. Ama şu anda prensim görevimiz onu değil evren'in kraliçesini bulmak."

"Kraliçesi mi?"dedi Usagi bir an da başini kaldirarak."Sen böyle birşey demedin Luna."

"İyi de tahmin etmen gerekirdi. Evrende ne kadar gezegen savaşçisi varsa hepsi onun eseri. Kraliçe Serenity bile saygi ile eğilirdi önünde. Tabi o asla bunu sevmezdi.Fazla alçakgönüllü idi."

"Evi neredeydi? peki?"

"Evren'de bir yerde.Tam olarak yeri belli değil. Gezegen buyukluğunde bir yer'de krallığı vardı.Durmadan haraket halindedir,kimse yerini tam olarak bilemezdi.Bir çeşit koruma için."

"İlginç.Biliyormusun daha fazla şey anlattıkça dahasinida duymak istiyorum."dedi Usagi uykulu bir sesle ve başini yine mamoru'un omuzuna koydu.Mamoru usagi'in uykulu haline guldu.Luna'da saöylediği sözden dolayi başini yere eğdi.

"İşte bu yüzden anlatmak istemiyorum ya fazlasini. Geçmişi öğreneceğiz diye görevinizi aksatacaksiniz ki buna başladiniz bile.Hala tam anlami ile bir arama yapmadiniz.Hem be..."

"MARS!"Usagi irkilerek kalktı ve durdu.Mamoru ve Luna şaşırmışlardı.

"Ne oldu Usagi? Neden Mars dedin?"

"Başı dertte mamoru.hemen geri dönelim!"

"Anlaşildi.Kizlara haber ver!"Usagi ve Mmaoru koşarak rei'in evine doğru yol aldılar.Bu sırada da Usagi özel telefonlarından kızlara haberi uçurdu.
"Şimdi Katip.Sen biraz bekle"Kara Kalp tek bir el haraketi ile büyük babayi dondurdu. Daha sonra da memnun bir ifade ile az önce ki yere,dua bölümüne yürüdü. Biraz kariştirp darmadağin ettikten sonra koyu kirmizi renkte bir taşi gizli bir bölmeden çikardi.

"Aahhh en sonunda Ateş Kirbacı. Efendim sendne en iyi şekilde yarlanacak!."

"Hadi fazla oyalanma kara kalp.Daha yapacak iş çok. Uyandir onu."

"Sabır bir erdemdir kızıl haçer." Hançer kızgın bir bakış attıktan sonra Rei'ye döndü.Kız hala kıpırdayamıyordu.

"hey siz durun orada!!!!!!!!!!!"

"Ne sen de kimsin?"

"Ay Savaşçısı!"dedi Rei. Kızıl Hançer ay savaşçısını gorunce gulumsedi ve kara kalp'e onu işaret etti. Kadın ay savaşçısına donup iyice baktı. Sonra da arkasında ki smokinli şövalyeyi gordu. ikisini de tanıyordu.

"Bakın şu işe.Kimler burada."

"Siz kim oluyorsunuz da yaşlı bir adamı dondurup torununu da esir alıyorsunuz? Ben ay savaşçısı olarak buna izin vermeyeceğim. Ay adına sizi cezalandıracağım!"

"Ay Savaşçısı bırak şimdi bunu."

"Ama.. aaa neyse bırakın onları!"

"Gelde kendin bırak!"dedi hançer ve kizil bir enerji topunu çifte gonderdi ama ikiside kaçmayı başardı. Smokinli şövalye hançere hizli bir şekilde saldirip bastonu ile ona vurdu.Yere yıkılıp konsantresini kaybedince Rei'yi saran bitkiler onu bıraktı.Özgür kalır kalmaz Rei buyuk babasi'in yanına koştu. Ay Savaşçısı silahını çıkardı ve harakete geçırdı. Işığı her yeri sardı ve ikisini birden geriye puskurttu.Buyukbabanin buzları çözuldu.Kara Kalp ıstırap çeken bir halde elinde ki taşla kalktı.
"İğrenç sevgi enerjileri!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!"

"Ben gücümü sevgiden alırım hehehehe"Ay savaşçısı zafer kazanmışçasına gulup yerinde zıpladı. Hançer ve Kara Kalp geriye çekildiler.

"Gidelim kara kalp nasıl olsa istediğimizi elde ettik.Yine görüşeceğiz sizlerle."İkisi birden yok oldular.Rei, büyük babasına sarılıp onu öptü.O anda diğer savaşçılarda geldiler. Herşeyin olup bittiğini görunce biraz üzüldüler.Uranus yaklaşip Ay savaşçısına baktı.

"Ne oldu?"

"Kızıl Hançer yanında bir başkası ile geldi.Kara Kalp miş adı. Bir taş alıp gittiler."

"Desenize kaçırdık tüh"

"Minako"

"Tamam makato şaka yaptım"

"Büyük baba iyimisin?"

"İyiyim canım iyiyim."

Büyük baba, bana anlatmak istediğin birşey var mı?"
Yaşlı adam etrafına bakındı. Hepsi de ona bakıyordu. Ne demek istediğini anlamamışlardı Rei'in.

"Efendimiz gelmeden önce uyandırsak iyi olacak"

Kara kalp elini kaldırdı ve taşa tuttu.Taş bir an kalktı ve parladı ama sonra tekrar eski haline döndu.Kızıl hançerde deneyip başarısız olunca ikisi birden denediler. Kara Kalp sinirlenerek taşa tekme attı.Taş tahtın önune kadar suruklendi.

"Sersem Bunak!!!!!!!!!!!!!!! Bu taş sahte olmalı! Şuna bak !"

"NE OLUYOR BURADA!!!!!!!!!!!!!!!!!!"

"EFENDİMİZ"İkisi birden diz çöktüler.Tahta oturan uzun siyah saçlı bir kadın belirdi.Gözleri alev rengindeydi. Elleirnden dirseklerine kadar olan kısmı değişik siyah seöboller ile dolu idi. Yuzu soğuk bir beyazdı. Dudakların da siyah bir ruj, yuzunun kenarlarında ise aynı kenarlarında ki gibi siyah semboller vardı. Kıyamet tüm haşmeti ile yerinde oturmuş artık tam anlamı ile görunuyordu. Yerde ki koyu kırmızı taşa gözleri kaydı.Elini kaldırdı ve taş havalandı ve bir sure parladı ama sonra ışıltısı söndü.

"Taş sahte falan değil.Birşekil de uyanışını engelleyen birşey var.Bunu halledeceğim. Zaten onu uyandırmanız mucize olurdu" diye alaycı bir gülümsemeyle savaşçılarına döndü. İki savaşçı duymazlıktan geldiler,başka çareleri de yoktu.

"Efendim bir haberimiz var"

"öyle mi? Son zamanlarda iyi haberler geliyor.Söyle Kızıl Hançer"

"Evren Savaşçısının Baş Katipini bulduk efendim."

"Ah,Gerçekten mi? Nerede şimdi?"

"Taşı bulduğumuz yerde."

"Onu istiyorum sizden. Sanırım dostumuzun yerini biliyordur."

"EMREDERSİNİZ"dedi hançer ve kalp.


__________________


"Buyuk baba, şimdi az once olanlari bize anlatirsan bizler de açikliğa kavuşmuş olacağiz."

"Rei, canim... İçeri girsek çok iyi olacak"

Buyuk baba doğruldu ve hizli adimlar ile eve girdi. Rei ve diğerleri de onu takip ettiler. Yaşli adam, ortalikta gorunmuyordu. Birkaç dakika sonra elinde birkaç parşomen kağidi ile odaya girdi ve yere oturdu. İçini çekti ve parşomenlerden birini hepsinin gorebiliceği bir biçimde açti. Parşomende bazi çizimler vardi. En ortada dunya'in sembolu,onun bitişiğinde de ay'in sembolu vardi. Etrafinda ise guneş sisteminde bulunan diğer gezegenlerin sembolleri dağilmişti. Hepsi ilgi ve merakla parşomene ve buyuk baba'ya bakiyorlardi.

Buyuk baba diğerlerine donerek
,"Bunlar gorduğunuz gibi sizlerin temsil ettiğiniz gezegenlerin sembolleri. En orta da dunya ve etrafinda ise sizler varsiniz.Ve tam şurada ise..."

"Evrenin sembolu"diye tahmin yuruttu Merkur. Yaşli adam memnun bir şekilde gulumsedi. Ay savaşçisi, Merkur'e dondu.
"Hani nerede?"

"İşte burda"dedi Smokinli şovalye parşomeni işaret ederek. Tum gezegenleri ucgen içine alan uc yildiz vardi. Evreni simgeleyen işaret.

"Doğru prensim."

"Şey...Ben..."

"Dert etmeyin.Hepinizin kimliklerini, kim olduğunuzu iyi biliyorum ben."

"Ne zamandan beri buyukbaba?"

"Şu astroid yağmurundan beri."

"Peki sen... yani nasil baş katip?"

"Evet, tum tarihi,efsanevi kayitlari ben tutardim Rei. Evren kraliçesi bu gorevi bana verdi. Bir yandan da sana pisişik guçlerini nasil kullanacağini öğretiyordum.Bu işte de iyidim hani ha" diye gülümseyerek zafer işareti yaptı yaşlı adam

"Ama Luna ve Artemis neden soylemediniz bize?"

"Onlari suçlama Jupiter. Onlar benim kim olduğumu bilmiyorlardi."

Luna bir umutla yaşli adama doğru ilerledi."Evren savaşçisi, baş katibi sir gibi saklardi ve onu kralliğinda tutardi. Her turlu şeyi bilmeniz lazim o zaman?"

"Doğru, duşman tehlikeli ama şunu soyleyim bende tam olarak kim olduğunu bilmiyorum ama çok tehlikeli olduğunu biliyorum. Şu ana dek karşilaştiğiniz tum duşmanlari unutun. En acimasiz ve en guçlusu ile karşi karşiyasiniz."

"Peki parşömen? Onla ne anlatmak istiyorsunuz?"

"Merkur bilgiye açliğin çok hoşuma gidiyor.(gulumseyerek) Evren savaşçisinin tum evrenleri dolaşarak kendisine savaşçilar bulduğunu biliyorsunuz. Ama en onem verdiği savaşçilar samanyolu sistemindekilerdi. Çunku dunya gezegeni hiçbir evrende bulunmayan bir gezegendi ve mistik bir enerjisi var. Onu ele geçirmek, yok etmek isteyenler bu yuzden hedef olarak hep burayi seçmişlerdir. Evren savaşçisida. Bunu ve diğer gezegenlerde ki duşmanlara karşi koymak amaci ile gezegen savaşçilari takimini kurdu. Sizin goreviniz bu dunyayi ne pahasina olursa olsun korumak."

"Eğer dunya gezegeni duşmana kaptirilirsa işte o zaman diğer gezegenlerde bir bir duşer. Ay kralliği, dunya ya yakinliği ile onemli bir hal aldi. Bu yuzden dunya krali ile, evren savaşçisi gumuş kristali yarattilar ve bunu kraliçe'e verdiler. Bu sayede korunabilirdi dunya ve ay.
Ama tilsimin tamamlanmasi için evren savaşçisi nni son bir savaşçi daha seçmesi gerekiyordu...Ve bunu da olmeden once seçip kraliçe serenity'e bildirdi."

"Ben..."

"Evet prenses, siz. "

Haruka, yaşli adama doğru ilerledi."Olmeden once dediniz ve şu tilsim?"

"Tilsim, dunya nin ve ay'in korunmasi için gerekli olan birçeşit buyu, mistik enerji idi. Temeli Birliktir. Yani sizin duşmanlarinizi yenmeniz için her zaman bir olarak haraket etmeniz gerekiyor. Evren savaşçisida her zaman bunu oğutlemiştir zaten ve doğrultuda eğitmiştir savaşçilarini.Ölumune gelince evet. Bazi olaylar oluyordu evrende. Mars bunun kaynağini bulmak için gorevlendirildi ve buldu da. Zaten evren savaşçisini son goruşum o zaman oldu. Onu ve sizi uranus ve neptun. Her ne oldu ise evren savaşçisi duşmanini yendi ama hepiniz oldunuz."

Herkes sessiz bir şekilde duruyor ve tek bir kelime bile etmiyordu. Yaşli adam'in anlattiklarini hazmetmeye çalişarak kendilerine gelmeye çalişiyorlardi. Uranus birden yere yumruk atarak herkese arkasini dondu.

"NEDEN????????? NEDEN HİÇBİR ŞEY HATİRLAYAMİYORUZ?"

"Sakin ol lutfen uranus. Bunun nedenini bilmiyorum ama zamanla sizde hatirlamaya başlarsiniz emin olun. "

"Buyukbaba doğru soyluyor. Hem sanirim birkaç soru daha var. Onlar burada ne ariyorlardi?"

"Ehemmm şey sanirim evren savaşçisinin zamaninda bana emanet ettiği savaşçiyi Venus."

"Ne savaşçisi? bir gezegen savaşçisi mi?"dedi jupiter

"Hayir, sanmıyorum. Düşmana ait sanırım. evren savaşçısı bana onu sıkı sıkı korumamı tembiğledi. Guçlu olduğunu ve ele geçmemesi gerektiğini biliyorum. Ama dert etmeyin uyandiramazlar. Tum gucu ve enerjisi şu an da boynumda ki bu kolyede. Rei bunu sen al canim."

"Buyukbaba, ben...."

"En doğrusu bu. O savaşçilarin efendilerine beni haber vermişlerdir bile. Buyuk olasilik beni yakalatmak için adamlarini gonderiri.Ele geçersem en azindan o geçmesin."

"Buna izin vermeyeceğiz"

"Yine de benim için kendi hayatinizi tehlikeye atmayin sakin.Unutmayin biriniz eksik olursa tilsim işe yaramaz. Hadi bu gece bu kadar. Yarin devam edelim tamam mi"

Rei kolyeyii boynuna takip sakladi.Diğerleride eski hallerine donerek evlerinin yolunu tututlar. Ev'de bir tek rei ve buyuk babasi kalmişti.

"Buyuk baba, evren savaşçisini hatirliyormusun?"

"Evet canim, hem de çok iyi.Hadi uyu, iyi geceler."

"İyi geceler"

Rei ruyalara dalmadan once olanlari son defa analiz etti ve gozlerini kapadi. Yaşli adam ise yatağinda doğrulmuş olanlari duşunuyordu. Bir sure sonra birden bazi karartilar oldu ve yaşli adam kafasini kaldiridğinda kizil hançer'in ona baktiğini gordu.

"Benimsin sen'"

Yaşli adam kendine geldiğinde buyuk bir oda da idi.karşisinda bir taht ve orada bir kadin vardi. Doğruldu ve kadina doğru yurumeye başladi.

"Sen ve adamlarin istediğini asla elde edemiyecek.Seni ..... NE? AMA BU İmkansiz. Sen olamazsin!"...

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
11 Eyl 2010 11:32, Değiştirme: 20 Eyl 2010 20:13 (Toplamda 1 kere)
Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 54
Kayıt: 08 Ksm 2007
Mesajlar: 38
Favori Anime & Manga: Anime: SM
Nerden: Türkiyem
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Yanıt: Güç'ün Kaynağı
Alıntıyla Cevap Gönder
11.BÖLÜM: Kötü Süpriz

Rei, mabedin önünde hıçkırırarak ağlıyordu.Usagi ve diğerleri de onu teselli etmek için elinden geleni yapıyorlar ama başarılı olamıyorlardı. Usagi, Rei'in yanına çömelip sırtını sıvazladı.

"Rei,lütfen kendini topla.Sana söz veriyorum büyük babanı kurtaracağız."

"Hepsi benim yüzümden! Nasıl düşünemedim bunu ben? Hissedemedim bile.Eğer bend..."

"Yeter artık! Kendine acımayı, olmuş olan birşey için kendini yıpratmayı kes!"

Mischuri;"Haruka..."

Haruka, Rei'e yaklaştı.Kızlar Haruka'ın bu sert ve ruhsuz çıkışlarına alışmışlardı yine de bu konuda onun biraz daha anlayışlı davranmasını bekliyorlardı.

"Şu an da Rei, büyük babandan daha önemli birşey var. Eğer büyük babanı ve tabiki dünya yı kurtarmak istiyorsak evren savaşçısını bulmak zorundayız.Bunu da sen yapacaksın."

"Ben mi? (şaşkın bir yüzle)"

"Elbette ki sen. Aramızda 6.hissi kuvvetli olan tek kişi sensin.Sen bulamayacaksında kim bulacak."dedi Makato. Haruka onaylayarak gözlerini Rei'e dikti.

"İşte bu yüzden Rei kendini yıpratmamalı ve tüm enerjini evren savaşçısını bulmaya harcamalısın. Bu seferki dşman şu ana dek gelenlerin en tehlikelisi."

"Anlıyorum. Evren Savaşçısını bulmak için herşeyi yapacağım kızlar söz veriyorum!" Rei artık eskisi gibi ayakta, kararlı ve güçlü duruyordu. Arkadaşları bu halini görünce rahat bir nefes aldılar.

"Katip, sen bana ateş kırbacımın enerjisinin nerede olduğunu söyle ben de sana olabildiğince az azap vereyim"

Yaşlı adam,organik bir madde ile kollarından asılmıştı.Yüzünün yere eğerek durumunu kabullenmeye çalışıyordu. Karşısında duran Kıyamet'in ise sadece memnun gülümsemesi görünüyordu. Kıyamet, eli ile yaşlı adam ın kafasını kavradı ve kaldırdı.

"Bak bana katip, çünkü ben senin hem umudunun yok oluşunun hem de azabının simgesiyim!"

Kızıl Hançer ve Kara Kalp , oldukları yerden kıyamet'in yaşlı adama yaptıklarını izliyordu. Kızıl hançer, öfke ve nefret ten başka hissetmiyordu şu anda. Tek umudu efendisinin bir an önce evren savaşçısının yerini bulmasını ve onu yok etmesi idi. Yıllar önce evren savaşçısı tarafından hepsi sonsuz bir uykuya yatırılmıştı. Tabi bu esnada kendisi ve yanında bulunan iki savaşçısı da ölmüştü.

Hançer, gözlerini kapatarak eski günleri hatırladı. Kana bulanmış, ölü bir gezegende savaşıyordu. Karşısında iki gezegen savaşçısı vardı.

""Uranüs Ateşi!!!!!!!!!"

Alev dönerek üzerine geldi ama o kılıcı ile kolaylıkla geri püskürttü saldırıyı.Sadece gülüyor ve karşısındakini teşfik ediyordu.Bir anlığına yanına baktı.Kara kalp, diğer savaşçı ile savaşıyordu. Bir an sonra evren savaşçısını gördü ona saldırıd ama onu bir haraket ile geri püskürterek hançer'i yaraladı.Kılıcını kaldırdı ve kara kalp e doğru savurdu o d aaynı hançer gibi yaralanarak yere yıkıldı.Efendisi kıyamet ise evren savaşçısına doğru büyük bir nefretle yürüyordu.Birkaç saniye sonra herşey olup bitti. Bir an da etrafı bir ışık kapladı ve derin bir sessizlik arkasından geldi.

Kızıl Hançer gözlerini bir çığlık ile açtı.aşlı adam acı içinde bağırmıştı.Kara kalp ise kendisine soru soran bir bakışla bakıyordu.

"Bir şey yok."

"Eminmisin?"

Hançer kafası ile onayladı.Efendisi'in geldiğini görünce dikkatini ona çevirdi.

"Katip ten yerini öğrendim."

"Nasıl? konuşmadı ama"

Konuşması gerekmiyor.Beyninin içinde istediği kadar saklasın fark etmez. Şimdi birçok konuda bilgi saahibim var.Gezegen savaşçıları d aaynı biizm gibi evren savaşçısının yerini bilmiyorlar.Ama en azından biz onların yerini ve kim olduklarını artık biliyoruz. Hazırlanın gidiyoruz!"

"Sizde mi efendim?"

"Evet,artık kendimi gösterme zamanı geldi bence."...

Gezegen Savaşçıları, dönüşüm geçirmiş bir şekil de yeni düşmanlarının yerini arıyorlardı. Mars, bütün gücünü kullanarak birşeyler bulmaya çalışıyordu, fakat sadece yerleşim merkezinden uzak bir yere kadar gelebilmişlerdir. Etrafların da sadece ağaçlar ve küçük tepecikler vardı. İleri de ise bu küçük tepecikler büyüyor ve büyük uçuruma neden oluyorlardı. Akan bir ırmağın sesi kulağa çalınıyor, sabah vaktinde öten kuşların cıvıltısı huzur veriyordu. Lakin gezegen savaşçıları huzurdan çok uzaktı, Mars'ın dedesinin kayboluşu ve yeni düşman karşısında güçsüz oluşları çok rahatsız edici idi. Maskeli Şövalye ve kediler kızların arkasından uyumlu bir şekilde yürüyor, herhangi bir tehlike karşısında dikkatli davranıyorlardı.

Uzun bir yürüyüşten sonra grup durdu ve Mars'a baktı. Mars gözleri dolmuş ve sıkkın bir şekilde yere çömeldi. Pes etmiş gibi bir hali vardı. Usagi, yanına yaklaşıp eğildi ve dostuna rahtatıcı bir şekilde gülümsedi.

"Onu bulacağız Mars. Öyle ya da böyle. Bizden daha fazla saklanamazlar canım."

"Ay Savaşçısı..."

"Ay Savaşçısı doğru söylüyor Mars. Büyük babanı ne olursa olsun bulucaz."

"Venüs... Kızlar, cesaretiniz için çok teşekkür ederim."

Ay Savaşçısı, eli ile Mars'ın omuzuna dokundu ve gözlerinin içine kararlıca baktı. "Berly ile karşılaşmaya gittiğimizde bana ne söylediğini hatırlıyormusun? Hepinizi kaybetmiştim."

Mars, olanları ve söylediklerini çok iyi hatırlıyordu. Dolan gözlerini silerek başını salladı ve gülümseyerek yerden kalktı. Ay Savaşçısı yerinden doğrularak Mars'ın arkasına geçti. Mars gözlerini zorlamadan kapattı ve tüm enerjisini düşmanın izini dolayısıyla büyük babasını bulmaya odakladı. Birkaç dakika geçmişti ki Mars, gözlerini hızla açtı ve git gide büyüyen tepelere döndü. Eli ile yüksek tepeleri gösterdi.

"İşte! Orada karanlık bir enerji hissettim. Haraket halinde idi."

"Tamam o zaman, gidelim kızlar." dedi Smokinli Şövalye. Grup yeniden yola çıkarak, ağaçların içinden geçerek yüksek tepelere doğru ilerlemeye başldı. Biraz daha yürüdklerinde ağaçların olduğu yerden çıkıp geniş bir düzlüğe çıktılar.

Gördükleri karşısında hepsi de şaşkınlıkla bakındı. Çimenler ölmüştü, birkaç ağaç parçası kurumuş ve dökülmek üzere idi. Çiçekler simsiyah olmuş boyunlarını bükerek canlarıı vermişti. Mars, kzııgn bir ifade ile ilerledi ve arkadaşlarına döndü.

"Kesinlikle burası."

"Anlaşılan kıyamet, doğadan pek hoşlanmıyor."dedi Uranüs.

"Bence daha çok güzel olan ve sevgi ile büyüyen canlılardan hoşlanmıyor"diye fikir yürüttü Neptün.

"Kızlar dikkat edin. Kıyamet'in savaşçıları çok güçlü bir olarak saldırmanız gerekiyor. Gücünüzü birleştirn aksi halde onları yenemezsiniz."

"Luna haklı kızlar." dedi Jupiter. Diğerleri de aynı fikirde idi. Mars bir an da irkilerek önüne döndü ve savaş pozisyonu aldı. Kızlarda Mars'ı örnek alıp aynı şekilde pozisyon aldılar. Bir an da etrafta 2 grup canavar belirdi. Bazıların rengi siyah, bazıların rengide kızıldı. Hepside anlamsız sesler çıkartıyordu. Bir saniye bekledikten sonra, saldırıya geçtiler.
"KIZLAR HAZIR OLUN!" dedi Luna ve Artemis ve geriye çekildiler.

"World Shaking!!!!!!"

"Deep Submerge!!!!!!"

"Venus Love-Me Chain!!!!"

"Supreme Thunder!!!!!"

"Mars Snake Fire!!!!!!!"

"Shine Aqua Illusion!!!!"

Yaratıkların çoğu acı için de geri püskürtüldü ama bazıları aradan kaçmayı başardı ve kızlara doğru saldırdı. Çıkardıkları kırbaç gibi uzuvlarla savaşçılara vurdular. Gezegen savaşçıları acı içinde geriye kaçmaya çalıştı. Uranüs ve Mars güçlerini bir kere daha kullanarak saldırdılar. Yaratıklar geriye kaçtı ve bir an durdular. Daha sonra ön gruptakiler saldırdı ama kızlar tarafından yine geriye püskürtüldü.

"Bu böyle olmayacak!" dedi Uranüs.

"Doğru! Ölmüyorlar ama biz fazlası ile yoruluyoruz." dedi neptün.

"Birşey bulmamaız şart!"dedi smokinli şövalye. Bu arada arkasından sinsizce yaklaşan bir yaratığa bastonu ile karşılık verdi.

Tam o sırada yerden birden bire iki canavar çıktı ve Uranüs ile Nptün'ü kırbaç uzuvları ile yakalayıp sardılar. Kızlar kıpırdayamayacak duruma gelmişlerid. Mars ve Merkür yardım etmek isterken onlarda diğer canavarlar tarafından yakalandı.

"Kızlar!!!!!"dedi Ay Savaşçısı ve yanlarına koştu ama maskeli şövalye onu durdurup yanına çekti. "Dur bekle."

Uranüs, Neptün, Mars ve Merkür acı içind eçığlık atmaya başladı. Kırbaç uzuvlar bir şekilde enerji yayarak savaşçıların canını yakıyor ve enerjisini tüketiyordu.

"KIZLAR!!!!!!!!"Diye bağırdı Ay Savaşçısı. Lune ve Artemis ay savaşçısının yanına geldi.
"Ay Savaşçısı yok et onları."

"Ama onlar insan!"

"Başka şansızn yok usagi."dedi smokinli şövalye.

"Onlar artık insan değil."

Ay Savaşçısı kendi içinde çatışmaya girdi. Karşısındaki yaratıklar bir zamanlar insna dı ama artık değildi, fakat ordakilerde dostları idi. Başını öne eğerek sopasını çıkardı. Başka şansı yoktu.

"Starlight Honeymoon Therapy Kiss!!!!!!!!!!!!!!"

Sopadan tatlı bir ışık süzüldü ve tüm etrafı kapladı. Canavarlar savaşçıları bıraktılar ve kaçmaya çalıştılar ama nafile. Hepsi de çığlık atarak yok olup gitti. Savaşçılar yerden zorlukla kalkarak doğrulmaya çalıştılar. Yorgun düşmüşlerdi. Ay Savaşçısı ise akan göz yaşları ile sopasını yere indirdi. Venüs dostunun omuzunu tuttu.

"Başka şansın yoktu usagi."

"Doğru yoktu!!!!!"

"Kimdi o?"dedi jupiter ve etrafına bakındı. Uranüs sinirli bir yüzle kızlara baktı.

"Bu sesi tanıyorum!"

"İyi beni unutmamışsı Uranüs."dedi ve Kızıl Hançer ortaya çıktı. Havada asılı bir şekilde küçümseyen gözlerle savaşçılara bakıyordu.

"Size daha öncede söyledim. Sevgileri yok oldu mu bir daha dönüşü yoktur. Sevgi olmayınca geriye sadece öfke, nefret kalır."

"Seni aşağılık!" dedi mars.

"Aaaa büyükbabanı dert etme mars. Efendimizin elinde, güvende."

Kızlar bir an da şaşırdılar. Kimliklerini biliyormuydu?

"Evet, savaşçılar bu kadar şaşırmyın. Kim olduğunuzu efendimizin kudretli gücü sayesinde öğrendik." dedi bir kadın sesi ve Kızıl hançer'in yanında siyahlar içinde bir başka kadın belirdi. Mars tanımıştı kadını. Öfke ile onlara baktı.

"Sizin yok ettiğiniz sadece küçük bir gruptu. Bunu da söylemek istedim. Şu anda daha fazlası dünyanın dört bir yanında yenilerini aramıza katmak için çaba sarf ediyor. Sizin efendinizin işinide hal ettik gibi görünüyor."

"Siz iğrençsiniz! Ne istiyorsunuz masum insanlardan. Uzak durun onlardan artık!!!!!!!!!!!" diye bağırdı ay savaşçısı.

"Üzgünüm prenses ama krallığım ve düşmanlarım için onlara ihtiyacım var."

Hançer ve Kalp'in önünde bir kadın belirdi. Uuzn simsiyah saçları ve kolarında ve yüzünde bazı sembol dövmeler vardı. Yüzüne bakınca karanlığın onda hakim olduğu anlaşılıyordu. Gözlerinde ne öfke ne de kin vardı. Sadece boş karanlık ve küçümseyen bakışlar.Anlında üçgen şeklinde üç siyah yıldız vardı.

"Sende kimsin?"dedi ay savaşçısı ama daha kadın cevap vermeden Lune ve artemis ay savaşçısının yanına gelerek şok geçirmiş gözlerle kadına baktı. Kadın, kedilerin durumunu anlayınca gülümsedi.

"Luna ve Artemis değil mi?"

Kızlar kedilere bakıyordu. Luna'ın gözlerinde yaşlar akıyor, Artemis ise acı çekmiş bir şekilde gözlerini kapayıp başını öbür yana çeviriyordu. Kediler anlamışlardı. Luna kadına yaklaştı.

"Evren Savaşçısı..."

"NE???????"Hepsi de şaşkınlıkla luna'a ve kadına bakıyordu. Kadın gülmeye kahkahalar atmaya başladı.

"Zavallılar, sanırım umduğunuz gibi çıkmadım"

Kadın zevk almış bir ifade ile gülümsemeye devam etti. Savaşçılar ise şok geçirmiş ve umutsuz bir halde evren savaşçısına bakıyorlardı.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
12 Eyl 2010 17:53, Değiştirme: 20 Eyl 2010 20:15 (Toplamda 1 kere)
Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 54
Kayıt: 08 Ksm 2007
Mesajlar: 38
Favori Anime & Manga: Anime: SM
Nerden: Türkiyem
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Yanıt: Güç'ün Kaynağı
Alıntıyla Cevap Gönder
Yanlış olmuş Çok Mutlu

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
15 Eyl 2010 10:23, Değiştirme: 20 Eyl 2010 20:17 (Toplamda 1 kere)
Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 54
Kayıt: 08 Ksm 2007
Mesajlar: 38
Favori Anime & Manga: Anime: SM
Nerden: Türkiyem
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Yanıt: Güç'ün Kaynağı
Alıntıyla Cevap Gönder
12.BÖLÜM :Evren Savaşçısı

Gezegen Savaşçıları, şok olmuş bir halde karşılarında duran kadına bakıyorlardı. Uzun süredir aradıkları, güçlerinin kaynağı olan büyük savaşçı bumuydu? Hiçbiri buna inanamıyordu. Karşılarında bir düşman vardı bir dost değil, dünyayı yok etmeye çalışan biri vardı korumaya değil. Peki, bu nasıl olabilir di? Dillere destan Evren Savaşçısı nasıl oldu da karanlığın eline düşmüştü? Peki, neden kendini arıyordu ki? Kendisini yok etmeye çalışmıyordu ya… Ay Savaşçısı, herkesin aklını kurcalayan bu düşüncelerden ilk sıyrılan oldu. Korkusuzca ve kızgın bakışlar ile ileriye doğru yürüdü. “HAİN!”

“Hain mi? Ben mi? Neden hain olan benim?” dedi kıyamet, sükûnet ile.

“Çünkü sen… Sen…” Ay Savaşçısı ne cevap vereceğini bilemiyordu. Diğerleri de Ay Savaşçısının tepkisine şaşırmışlardı. Onlar da neden hain dediğini bilemiyordu. Ay Savaşçısı bocalamış bir şekilde başını yere eğdi. Düşünmeye ve neden böyle dediğini anlamaya ve karşısında ki düşmanın sorusuna cevap vermeye çalışıyordu. Gözlerini kapadı… “Hadi ama Serenity, bana cevap ver. Neden hain benim? Ahhh doğru ya sizler hiçbir şey hatırlamıyorsunuz. Karşımda Serenity değil Ay Savaşçısı var. Senden…NEFRET EDİYORUM!!!!!!!!!!” diye patladı kadın, bir anda.

“HAYIR!!! Evren Savaşçısı, lütfen. Sen prensesi çok severdin. Kardeşin gibiydi. Lütfen geri dön! Aklını başına topla” dedi Luna gözyaşları içinde. Artemis ise Luna’yı sakinleştirmek için çaba sarf ediyordu ama kendiside Luna’dan farklı değildi. Kadın yüzünü çirkin bir şekilde buruşturdu, gözleri alev rengini aldı. “Zaten bu yüzden nefret ediyorum ya.”

Birden bire bir pırıltı etrafı kapladı ve Ay Savaşçısı, Serenity şeklinde ortaya çıktı. Gözlerini açtı, gözlerinde kararlılık ve olgunluk vardı. Kafasını kaldırarak eski dostuna baktı, üzgün gözler ile.
“Akriha, bunca zaman sonra yeniden bir aradayız kardeşim. O kötü günden beri...” Ay Prensesi, eski hafızasının hepsine yeniden kavuşmuştu. Eski zamanlarda, Evren Savaşçısı ile geçirdiği zamanı…

“Akriha? Demek isimleri biliyorsun”

Serenity, kadına sarılmak için hamle yaptı ama kıyamet bir el hareketi ile Serenity’i geriye itti ve prenses inleyerek yere düştü. Maskeli Şövalye, hemen prensesin yanına koşarak onu yerden kaldırdı. Gezegen savaşçıları ise endişeli bir şekilde prenseslerine bakıyorlardı.

“Hiç zahmet etme Endymion!” dedi kadın ve gücü ile onu da geriye fırlattı ve Serenity’i kendine çekerek gümüş kristal den yakaladı ve sıkmaya başladı. Prenses acı ile haykırmaya başladı.

“HAYIR, USAGİ!” dedi Hepsi.Koşarak yardım etmek istediler ama kara kalp ile kızıl hançer onlara engel olarak geri püskürttüler. Serenity, kıyamet’in gözlerine baktı ve son anda neyin ters olduğunu anladı. Kadın, prensesin anladığını fark edince sinsice gülümsedi. “Sonunda anladın Serenity!”

“Hayır”

“Aaaa evet” dedi ve kristali iyice sıktı. Kristal parçalanarak yerlere saçıldı, Serenity gözlerini kapadı ve yere düştü.

“Usagi!!!!!!!!!!!!!” dedi Smokinli Şövalye ve Serenity’nin yanına koşarak onu kucakladı. Gezegen Savaşçıları da onun yanına geldiler ve prenseslerini uyandırmaya çalıştılar ama nafile. Serentiy uyanmıyordu.

“Seni aşağılık kadın!” Uranüs, hızla kadına sadırdı ve yumruk attı ama kadın ondan hızlı davrandı ve yumruğunu tutarak kendine çekti. Gülümseyerek savaşçıya baktı.

“Uranüs. Sen ve Neptün de oradaydınız ve hiçbir şey hatırlamıyorsunuz öyle mi?”

“Ne?” Kıyamet Uranüs’ü yere yapıştırdı. Elini kaldırdı ve kara bir enerjiyi onların üzerlerine gönderdi. Hepsi de acı içinde geri uçtular ve kıpırdayamadılar. Kıyamet ve Savaşçıları ilerleyerek yerde yatan prensesin bedeninden ileriye gittiler.

“Aptallar! Gücünüz bana yetmez! Hepiniz yok olacaksınız. Tabi yakında Akriha da!”

“Ama sen…” dedi Luna. Şaşkındı. Tam olarak olanı kavrayamamıştı.

“Akriha’da kim” dedi Minako yerde zorlukla kıpırdayarak.

“Evren Savaşçısının asıl adı” dedi Artemis. “Akriha, temiz sudur. Hayattır ama sen karamışsın, aynı…”

“Ahva gibi değil mi?” dedi kadın. “Ahva benim adım. İsmimin anlamını taşırım. Kararmış nesneler… Ama bu bilgiler sizin ölmenize engel değil” dedi ve elini yumruk şeklinde havaya kaldırdı. Büyük bir enerji topu oluştu…” Akriha! Gör Savaşçılarının yok oluşunu!!!!!!!!!!!”

“BUNA ASLA İZİN VERMEM!!!!!!!!!!!!!!”

“NE?!!!” dedi Kıyamet. Arkasına döndü ve yerden yatan prenses gözüne çarptı. Savaşçılar da aynı kıyamet ve iki savaşçısı gibi hayretle prenseslerine bakıyordu. Ses ondan gelmişti ama ona ait değildi.

Parlak ve içe huzur dolduran bir ışık parladı, kırılan gümüş kristal tekrar oluşarak havada asılı kaldı. Serenity, havalandı ve saçları açılarak tüm bedenini örttü. Işık kaybolduğunda karşılarında Serenity yoktu.

Uzun kumral saçlı, anlında altın renginde üç yıldız bulunan bir savaşçı vardı. Gözlerini açtığında, alev gibi parıldadı. Ahva, memnun bir şekilde karşındaki savaşçıya baktı.


“Sonunda Akriha, saklandığın yerden çıkmaya karar verdin.”

“Evren Savaşçısı” dedi Luna. Savaşçılar şaşkın halde iki Evren Savaşçısına bakıyorlardı. Kafaları iyice karışmıştı. Neler oluyor?

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
16 Eyl 2010 16:06, Değiştirme: 20 Eyl 2010 20:20 (Toplamda 2 kere)
Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 54
Kayıt: 08 Ksm 2007
Mesajlar: 38
Favori Anime & Manga: Anime: SM
Nerden: Türkiyem
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Yanıt: Güç'ün Kaynağı
Alıntıyla Cevap Gönder
13.BÖLÜM Büyük Savaş!

Akriha, sessiz ama konuşan gözler ile karşısında ki benzerine ve savaşçılara bakıyordu. Savaşçılar üzgündü, gözlerinde yaşlar akıyordu.Az önce dostlarını, sevgilisini kaybetmişlerdi. Ahva, yavaşça kadına yaklaştı.Şimdi karşı karşıyadılar.Birbirlerinin aynı ama aynı zamanda zıttılardıda. Akriha, altın renginde parıldayarak huzur saçarken, Ahva da karanlık rengi ve dövmeleri ile huzursuzluk ve negatif enerji saçıyordu.

"Akriha, bunca zaman sonra seni görmek ne güzel."

"Kurtulmuşsun."

"Evet, kurtuldum. Beni hapsettiğin o yerden...!"

Kıyamet, gözlerinden alev saçarak kılıcını çekti ve Evren Savaşçısına doğrulttu. Evren savaşçısı, hava da duran gümüş kristali avucunun içine koydu.Kristal şekil değiştirerek altın renginde bir kılıç şeklini aldı. Kılıçın kabzasında gümüş kristal kendini gösteriyordu.Evren Savaşçısı'da kılıcını çekip aynı şekil de Kıyamet'e doğrulttu. Kıymet'in yüzü öfkeden iyice büzüştü. Etrafına bakındı, kılıcını indirerek geri çekildi.

"Daha sonra yeniden karşılaşacağız..." dedikten sonra kayboldu. Hançer ve Kalp'te efendilerinin kaybolduğu gibi yok oldu.

Evren Savaşçısı, savaşçılara doğru yaklaştı. Luna ve Artemis, yanına yaklaştı.


"Efendim, siz... siz buradasınız." dedi Luna akan gözyaşları ile. Artemis de Luna da şimdi kendilerini çok daha huzurlu ve güvende hissediyorlardı. Lakin içlerinde bir burukluk vardı. Ay Savaşçısı artık yoktu. Gözlerinin önünde yok olup gitmişti ama onun yerine Evren Savaşçısı ortaya çıktı, hem de ....

"Usagi!" dedi Smokinli Şövalye. "Usagi nerede? NEREDE?!"

"Endymion, sakin ol. Serenity iyi, şu an uyuyor."

"Nasıl" dedi Mars.

"Şimdi bu yerden gidelim. Uygun bir zaman da konuşuruz" dedi Evren Savaşçısı ve elini ters bir şekilde hava d akaldırdı. Beyaz bir ışık etrafı sardı, savaşçılar bir an birşey görmez oldular. Işık kaybolduğunda ise bulundukları yer onları şaşırttı. Tapınakta idiler.

"Nasıl buraya geldik?" dedi Venüs

"Benim gücüm, benim sırrım." dedi Evren Savaşçısı gülümseyerek. Elini kaldırdı ve savaşçılara doğrulttu. Aynı anda savaşçılar geri döneşerek eski kimliklerine dönüştüler.Evren Savaşçısı'da savaşçı kıyafeti yok oldu ve normal, sade ve şık bir elbise üzerinde beliriverdi. Anlında ki yıldızlar kayboldu, saçları at kuyruğu şeklinde arkasından toplanarak yerlere kadar uzandı.

Haruka ve Michiuri, Evren Savaşçısına yaklaştılar. Herşeyi hatırlıyorlardı, nasıl savaşçı olduklarını, nasıl öldüklerini, evren savaşçısını. Eğilerek selam verdiler.

"Efendim..." dedi Haruka" sizi yeniden görmek çok güzel. Aslında duygularım ve anılarım..."

"...Çok taze ve sanki sana ait değilmiş gibi."

"Evet" dedi Haruka, garip ve açıklayamadığı hisleri ile.

"Efendim, nasıl oldu da birden bire ortaya çıktınız?"

"Serenity'e söylemiştim. Her zaman onun içindeyim. Gümüş Krsital'in içinde uykuya dalmıştım,zamanı geldiğinde uyanmak için."

"Peki o kadın. Nasıl size o kadar benziyordu?" dedi Artemis.

"Onun ikiz kardeşi" dedi Michiru. Yeni hatırladığı anılarının içinde ortaya çıkan bu bilgiyi hatırlayarak. Hepsi şaşırmıştı. Bir açıklama için hepsi Evren Savaşçısına bakıyordu.

"Ahva, benim tam tersim ama benim gücüme denk. İkizim, yıllar önce onu hapis ettim, o sırada herkesi yok etmek zorunda kaldım."

"Peki neden onu yok edemediniz?" dedi Makoto

" Ne olursa olsun, o benim kardeşim. Benden nefret etse dahi... Onun da kendine has savaşçıları var, aynı benim gibi. Yıllarca savaştık. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde kurtulmuş."

"Usagi?" dedi Mamoru. Şu anda düşündüğü ve görmek istdiği tek kişi oydu. Akriha, Mmaoru'ya döndü ve gülümseyerek başını salladı.
"Daha sonra devam ederiz." dedi ve aynı birkaç dakika önce olduğu gibi bir ışık sardı etrafı. Işığın içinde Evren savaşçısı bir cenin gibi kıvrıldı ve Usagi bir cenin halinde kurtularak uyandı. Işık yok olduğunda Usagi şaşkın bir şekilde olanlaı kavramaya çalışıyordu. Bir kaç saniye sonra gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

"Akriha!"

Usagi, biricik aşkı Mamoru'un kollarına yığıldı. Arkadaşları endişe içinde onu içeriye taşıyıp yatırdılar. Uykuda huzursuzca kıpırdanıyor ve anlaşılmayan şeyler mırıldanıyordu.

"Ne oluyor" dedi Minako.

"Geçmş acıdır Mainako. Hatıraları canlandı, bizde olduğu gibi." dedi Haruka.

"Kafamın içinde eksik olan yerler doldu. Sanki kayıp yapboz parçalarımı bulmuş gibiyim.Şimdi bana anlatılanlar hiç inanılmaz gelmiyor.Çok mantıklı ve...."

"...bulunmuş hissi veriyor.Değil mi rei?"

Rei, Ami'ye döndü. Haklıydı, kaybolmuş gibiydi ama artık bulunmuştu... bulunmuşlardı. Usagi'ye döndü, ufak tefek hatıralar canlandı kafasında ve en sonunda Evren Savaşçısı... Ona enerjinin kaynağını bulmasını söylüyordu.... zaman ilerdikçe umutsuzlağa düşmüştü ama evren savaşçısı ona umudunu asla yitirmemesini ve vazgeçmemeisi söyledi... Kaynağı buldum! Güneş Sisteminden uzak bir gezegen de karanlık ve çok güçlü bir enerji...ve evren savaşçısı ile uranüs, neptün gittiler ve bir daha geri dönmediler ama karanlık enerjide yok oldu.


"Efendimiz, kızkardeşiniz Akriha'da ortaya çıktığına göre ne yapacağız?"

"Ben onu merak etmiyorum! Neden kaçtık efendim! Onlardan güçlüydük!" dedi Kızıl Hançer. Lafı biterbitmez Hançer, kendini yerde buldu. Vücudunda büyük ağrılar vardı. En son gördüğü şey ise efendisinin öfkeden alevlenmiş gözleri idi.

"Bir daha korkak muamelesi yapmaya cesaret edeceğini sanmıyorum Hançer!" Kıyamet, haşin bir şekilde arkasına döndü ve korkmuş kara kalp'in yanından hızlıca geçti ve her iki kolunu iki yana açtı. Büyük bir enerji bulutu ile birlikte havalanarak batmaya başlamış olan güneşin karşısına geçti.

"HaAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!!!!!" Kıyamet'in sesi dünya üzerinde duyuldu mu bilinmiyor ama tüm Evrende yankılandı. Evrende var olan savaşçılar kıyamet'in sesini duydular. Farklı gezegenlerde uykua yatmış olan savaşçıları yavaşça uyandılar ve efendilerinin çağrılarına kulak vererek Dünya adlı gezegene doğru yola çıktılar.

Kıyamet, enerjisi bitmiş bir şekilde yere düştü ve bir süre o şekilde kaldı. Kara Kalp efendisine yardım etmek için koştu ve onu yerden kaldırdı.


"Efendim iyimisiniz?"

Kıyamet'in enerjisi tükenmişti ama kısa bir süreliğine. Kıyamet zevk almış bir halde gülümsedi, askerleri ona geliyordu........


"AHHHHHHHHHHHHHHHHHH!" Usagi, acı çeken bir çığlıkla uyanarak olduğu yerde doğruldu. Gözleri boş ve uzaklara bakıyordu.

"Ahva!"

Usagi,baska hiçbirsey söylemeden kendini disari atti.Digerleri de endise ile onu izledi.

"Usagi ne oldu?"dedi Ami.

"Akriha,hissettim,duydum.Birileri geliyor, dünyamii yok etmek için!"

"Kim geliyor usagi?"dedi mamoru.Usagi üzgün gözlerle arkasinia döndü.

"Kiyamet'in Savasçilari.Buraya geliyorlar,evrenin dört bir yanindna efendilerinin çagrsi duydular.Kiyamet,kiyameti getirecek."

"Tanrim!"dedi Makato.Digerleri de ayni sekilde sok geçirmislerdi.^Simdi ne olacakti? Kim bilir ne kadar savasci buraya geliyordu.Hepsini nasil durduracaklardi? Hançer ve Kalp'e bile güçleri yetmemisti.

"Aaaaaaaaa"Usagi,cani yanmis bir sekilde gözlerini kapadi.Mamoru ve kizlar endise ile usagiye yardim etmek için yaklasacaklardi ki gümüs krsital gögsünd eparildamaya basladi.Göz alici bir sekilde isik yayiyordu krsital.Usagi'nin gögsünden çikip havada durdu ve isik daha da büyüdü,en sonunda insna formuna girdi.0sik kayboldugunda ortaya Evren Savasçisi ortaya çikti.Sag bilegini krsitale götürdü.Krsital saahibinin bilegini sararak bileklik seklini aldi.Usagi de prenses Serenity sekline büründü.

"HAYIR!"dedi Serenity."beni güçsüz birakmaya hakkin yok! Burada sizi bekleyemem."

"Evet, beklersiniz küçük hanim."

"Ne oluyor"dedi Rei."Evren Savasçisi, presnsesin gücünü aldi.Yani artik o Ay Savasçisina dönüsemeyecek"dedi Luna.

"NE???????????!"dedi hepsi birden.Savascilar simdi biraz daha umutsuzlanmislardi.Ay Savascisi onlarin lideri idi, gücü ile her defasinda onlari ve dünyayi kurtarmisti.

"Bunu nasil yaparsiniz efendim? O olmaz ise biz n...."dedi Minako ama Evren'in bakislarini görünce sustu."Evren Savascisi en dogrusunu yapiyor.Siz savasçilarin görevi onu korumakti, onun bizi korumasi degil."dedi Luna basini egerek.Bunca zaman aslinda onu tehlikeye atmislardi.Kaç kez ölmüs ve geri dönmüstü ve her defasinda onu ölmesini engelleyen Evren Savasçisi olmustu.Bu yüzden Minako'ya kizgin bir sekilde bakmisti, Evren Savascisi.

"Yine de ben..."
"Serenity, karara saygi duy.Akriha asla yanlis birsey yapmadi su ana dek. Hepinizi koruyan oydu, ölümlerden döndüren ve gücünüzü veren.Seni hayatta tutmamiz gerekiyor.Sen tilsimin anahtarisin.Dünyanin korunmasi için.dedi Mamoru.Akriha memnun bir sekilde gülümsedi.Biri onu anlamisti."Endymion"dedi serenity ve mamoruya sarildi.Mmaoru ayni anda dönüsüm geçirerek prens Endymion halini aldi.


Akriha, gümü_ krsitali tutan elini kaldirdi ve krsitalden parlak,beyaz,güçlü bir isik gezegen savasçilarinin üzerine düstü.Iisik yok oldgunda, savasçilar degiim karsiinda soke oldular.Alinlarinda ki nesne kaybolmus ve yerine kendi gezegenlerinin sembolleri ortaya çikmisti.Kiyafetleri denizci kiyafetleri halind eçok uzak bir sekilde degismisti.Kiyafetler,zirh gibi vucutlarini kaplamisti,evren savascisinin ki ile arlardinda büyük farklar osla da onun kine benziyordu.Yine her iki bileklerin de bileklil seklinde nesneler belirmisti.Bilekliklerinin üzerinde yine gezegenlerinin sembolleri vardi.Dönüsüm geçirmelerini saglayan broslari krstal yildiz gb görünmüs ve vücutlarinin içlerine girdi.


"Yeni güçler, yeni enerji.Artik digerleri ile savasabilirsiniz.dedi Evren Savascisi."0çinizde bulundurdugunuz enerji ve güçle dünyanizi ve günes sisteminizi koruyabilirsiniz.Sizi uyariyorum kizlar.Su anki güçleriniz öncekilere benzemiyor,dikkatli ve kontrollü kullanin.Gcünüz sizi bile yok edebilir......Endymion, savasçilar savasta iken sen ve kediler serenity'nin yaninda kalip onu koruyacaksiniz."

"Anladim efendim."dedi Endymion saygi ile basini egerek.

"Simdi,Evren de var olan tüm savasçilari buraya toplama vakti.
Evren Savascisi gözlerini kapatarak havaya dogru yükseldi.Gümüs krsitali yukari kaldirdi.Kristalden çok güçlü bir isin dünyanin atmosverinin disina çikarak her yere dagildi.Evrende ki gezegenler efendilerinin çagrisini duydu ve savasa katilmak için yola çiktilar.

Dünya üzerinde karanlik ve isigin son savasi olacakti.Hayat da kalan sonsuza dek hüküm sürecek....


En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
17 Eyl 2010 18:33, Değiştirme: 20 Eyl 2010 20:22 (Toplamda 1 kere)
Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)



Yaş: 54
Kayıt: 08 Ksm 2007
Mesajlar: 38
Favori Anime & Manga: Anime: SM
Nerden: Türkiyem
Teşekkür: 2

Durumu: Çevrimdışı

Galaxi Savaşçısı
Otaku (Level 1)
Güç'ün Kaynağı(Ay savaşçısı 6.Sezon Fanfic) BİTTİ! Konu: Dostlar ve Eski bir Düşman
Alıntıyla Cevap Gönder
14.Bölüm: Dostlar ve Eski bir Düşman

"Simdi ne olacak?"dedi Neptun, büyük ve tenha bir alan da diger savasçilar ile birlikte bekleyerek.

"Evrende ki diger gezegen savasçilarinin gelmesini bekleyecegiz."dedi Uranus.

"Peki bu ne kadar vakit alir ki?"diye merakla uranuus ve neptun e döndü Venus.

"Isik hizi ile haraket halinde olduklarini dusunursek 15dk ka icinde burada olurlar."dedi Merkür,elindeki cep bilgisayarini karistirarak.

"Diger savasçilari görmek için sabirsizlaniyorum dogrusu.Ya sen Mars?"gülümseyerek Jupiter. Lakin Mars, düsünceli ve endiseli idi.

"Bilmiyorum..."kisik bir sesle Mars."Usagi'yi düsünüyorum."

"Evet, onu bende düsünüyorum.Acaba Evren Sa..."

"Hayir."diye sözünü kesti Evren Savasçisi Jupiter'in."Prenses güvende olucak. Ahva, beni zayif düsürmek için onu kullanmak isteyecektir. Eger onu elinde tutarsa beni ikilem içinde birakir."

"Güvenli oldugundan eminmisiniz peki? Yani onu bulamayacagindan, belki biraz daha ek güvenlik ve daha uzak gizli bir yer ya da..."

"Yeter Mars. Görüyorum ki ona karsi ananç bir koruma ile yaklasiyorsun.Buna gerçekten çok memnun oldum. Sakin dert etme, dert etmeyin. Onu Ahva'nin bulamayacagi bir yere sakladim.Hem yaninda kediler ve Endymion var."

"Prens onu Ahva dan korymabilicek mi? ya da savasçilarindan? Biz savasçilarini bile yenemedik, ya o?"dedi Uranüs.

"Endymion'a bir silah verdim.Bir kiliç. Uuzn zaman önce Dünya kralina ait olan bir kiliç." dedi Akriha,gözleri geçmise dalarak."O kiliçin gücü ile ona karsi koyabilir merak etmeyin en azindan Ahva karsinina çikarsa prensesin kaçmasi için yeterli süreyi kazanabilir."

"Peki ya..."Merkür'ün sözü bitmeden gökyüzünde kara bir bulut göründü. Neredeyse günesin isigini kapamisti.Hava kapandi ve kararmaya basladi. Korkunç savas nidalari geliyordu o kara buluttan.Gezegen Savasçilari ifadesiz bir sekilde kara buluta bakiyordu.Bulut onlarin oldugu yeri teyet geçerek uzak bir bölgeye dogru gözden kayboldu.

"Bunlar onlar... geldiler."dedi Mars.Evren, basi ile onayladi.Birkaç dakika sonra gökyüzünde birbirinden çesit renkte isiklar ortaya çikti.Sari,mavi,pembe...ve daha fazlasi...Hepsi de gökyüzünde gökkusagi söleni yapiordu resmen.Tüm isiklar, gezegen savasçilarinin oldug alana dogru toparlandi.Kizlar heyecan ve sevinçle isiklara baktilar.Isiklar kayboldugunda kendileri gibi ya da benzer savasçi kiyafetler giymis baska gezegen savasçilari ortaya çikti.Onlarca savasçi vardi ve hepsi de evren savasçisinin önünde egiliyorlardi.

"Inanmiyorum..."dedi Venus.Kizlar da ayni fikirdeydiler.

"Inanmayacak birey yok kizlar"dedi yabanci bir ses.

"Yeni bir macera daha degil mi?"dedi ikinci bir yabanc1 ses.Savasçilar iyice baktiklarinda iki savasçinin kendilerine geldigini gördü.

"Hotaru! Setsuna!"dedi hepsi birden.

"Evet biziz kizlar."dedi Saturn.

"Çagriyi alinca, hemen geldik."dedi pluton.Digerleri saturn ve plutonun yanina giderken, Evren Savasçisi da savasçi ordusunun yanina gitti.

"Göreviniz bitti mi?"dedi Venus.

"Evet bitti.Aslinda Evren Savasçisinin istedigi seyi bulmak kolay olmadi."dedi Plüton.

"Evren Savasçisi mi? Yani siz bizden ayrildiginiz da..."

"Evet Uranüs.Onu hatirliyor ve istedigini biliyorduk."

"Ama nasil?"dedi Neptun, Plutona bakarak.

"Ben zamanin bekçisiyim.Benden iyi kim bilebilir?"gülümseyerek."Kaos ile son karsilasmadan sonra br rüya gördüm. Rüyam da bir ses bana bir kiliç bulmamazi söylüyordu. Zaman da yaptigim yolculuk sonucunda Evren Savasçisini ögrendim vevtabi istedigini de."

"Bir sekil de geri dönecegini anladik ve ayrildik.Ama size birsey söylememeye karar verdik.Neden bilmiyorum ama içimizden bir ses söyleme dedi."Saturn biraz mahçup olmus bir sekilde.

"Peki kiliç?"dedi Jupiter.

"Onu verdik bile.Savasçilardan önce geldik buraya."dedi Saturn.

"Kral Abadren'e ait kiliçtan mi bahsediyorsunuz?"dedi Mars.

"Evet.Onu bulmak için önce eski ay kralligina sonrada diger gezegenlere gittik ama bulamadik.Aslind aaptallik etmisiz, nasil tahmin edemedik bilmiyorum.dedi saturn.

"Kiliçi dünya da bulduk.Asya ve Avrupa kitasinin bulustugu yerde, topragin altinda kalmis yikik dökük bir krallikta. Sanirim eskiden dünya kralligi orada idi."

"Tabi hersey tozbuz olmus.Kayda deger pek birsey görünmüyordu ki zaten kiliçi buldugumuzda çagriyi aldik.Fazla arastiramadik."diye bitirdi pluton.

"Kizlar?Su savasçiya bakin."dedi Jupiter.

"Ama o!..."

"Evet Venus, o Galaksiya."dedi Mars.

"Onun burda..."kizignlik gözlerinde aleve dönüsmüstü Uranüsün.

"Sakin ol Uranüs. Biliyorsun o da bir kurbandi."

"Umurumda degil Neptün! Onun yasattiklarini unutmayacagim."

Evren Savasçisi, yaninda galaksiya ile birlikte geldi. Altin savasçi zirhi ile arkasinda duruyordu.Biraz mahçup bir ifadesi vardi.Geçmis de olanlar onu üzüyordu. Gözlerinde sevgi, merhamet vardi. Evren Savasçisi, Uranüs'e sert bir bakis attiktan sonra savasçilara döndü.

"Galaksiya, benim en çok güvendigim savasçim.Benden sonra sizlerin en güçlüsü.Geçmis geçmiste kaldi,hatalar ve pismanliklar ile... sizlerin de diger savasçilar gibi ona saygi göstermesini istiyorum."sonradan üzerine basarak ekledi.""0stesenizde, istemesenizde."

___________________________________________

Birbiirnden karanlik, birbirinden lanet erkek ve kadin savasçilar efendilerinin önünde saygi ve korku ile egilmislerdi. Hepsi de aç hayvanlar gibi olacak savasi sabirsizlikla ve heyecanla bekliyorlardi. Kiyamet, yaninda duran kara kalp ve kizil hançer ile savasçilarina gurur ve kesin zafer gözü ile bakiyordu.

"Sizler! Karanligin hizmetkarlari! Bugün burada son bir savas için toplandik! Efendisniz olarak sizden isigin hizmetkarlarini yok etmenizi emrediyorum! Tüm galaksi bizim hükümdarligimiz altinda ezilicek!"

Tüm Savasçilar sevinç ve zafer çgliklari atiyordu.Onlarca savasçi birer veba gibi yayilmisti.Bulunduklari yere karanlik ve ölüm getirmisti.

"Zafer kaçinilmaz ama serenity'i bulmani istiyorum."

"Merak etmeyin efendim.Onu bulucam, o küçük kizla görüsecek bir hesabimiz var zaten."dedi karanlikta bir gölge.

"Yasamali! Onunla isimiz bittiginde onu öldürebilirsiz Kraliçe Berly ve Endymion da senin olur."

"Haeheahahah Serenity"dedi Berly...........

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et Anime Listesi  
18 Eyl 2010 20:51, Değiştirme: 20 Eyl 2010 20:24 (Toplamda 1 kere)
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, Sonraki
2. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 28 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız