İsimsiz Kitap(10. Bölüm! ) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 12, 13, 14 |
|
Yazar
Mesaj
Yeni Bölüm Nerede Yaa?!!
[img]http://i42.tinypic.com/zumslh.jpg[/img]
Yeni Fan Fictionum "ALONE VAMPİRE":
[Bağlantı]
4.BÖLÜM GELDİ!+Anket Eklendi!!
Elfian Dream-1.bölüm
[Bağlantı]
Yeni Fan Fictionum "ALONE VAMPİRE":
[Bağlantı]
4.BÖLÜM GELDİ!+Anket Eklendi!!
Elfian Dream-1.bölüm
[Bağlantı]
Bölüm-10~Ayrılığın Alarmı Yeni Başlangıcı Sağladı~
Serdar Pelin'i okulundan almıştı.
Çevrelerinden geçen birçok öğrenci Pelin'e bakıp selam veriyor, gülümsüyordu. Serdar elleri cepte, asık suratla genç kızın yanında yürüyordu. Kalabalığın arasından çıktıklarında caddeyi geçip park yoluna girdiler. Pelin hala konuşmayan Serdar'a bakıp konuşup konuşmamakta tereddüt ediyordu.
-Nereye gidiyoruz?'' dedi sonunda. Serdar halini hiç bozmadan, ''parka'' dedi. Bu sert ve net yanıt karşısında Pelin sinirlendi. İçinden, 'konuşana kadar konuşmayacağım!' diye geçirdi.
Parka girdiler. Patikada ayakları altında küçük taşlar eziliyordu. Serdar bunun farkına vararak, ayaklarını daha da sert vurmaya başladı yere. Küçük taşlardan sinirini çıkarıyor gibiydi. Gözüne takılan taşları da ayağının ucuyla vurarak fırlatıyordu. Pelin farkıda değilmiş gibi yürümeye devam etti. Serdar sonunda kafasını kaldırıp etrafı inceledi, gözden geçirdi. Pelin'e döndü:
-Şuraya oturalım mı?'' dedi. Pelin hiçbir şey söylemeden önden geçip banka yürüdü. Serdar da peşine takıldı.
Bir süre bankta gökyüzüne baktı Pelin. Serdar ise karşıdaki ağaca dikti bakışlarını. Pelin içinden kendine sabır diledi. Daha fazla dayanamayacaktı.
'Çok değişmiş' diye düşündü. En son gördüğü Serdar'a benzemiyordu. Kaşları çatılmış olması nedeniyle yüzü çok öfkeli hal alıyordu. Bakışları dalıp gidiyordu. Sanki içinde bir çekişme yaşıyor gibiydi. Bazen derin derin nefs alıyor, sonra başını her iki avcuna alıyor, umutsuzca tekrar bakışlarını karşıya dikiyordu. Serdar bir an kendine geldi. Döndü yavaşça, Pelin'in gözlerine takıldı. Hızla bakışlarını kaçırarak:
-Son günlerde seninle ilgilenmediğim farkındayım,'' dedi. Pelin içinden, 'bunun arkasından bir 'ama ' gelecek' diye düşündü.
-Ama yaşadıklarım yüzünden kendimde değilim. Yalnız kalmaya ihtiyacım var, kimseyi görmeden biraz kendi iç dünyamda kalmalıyım.'' Serdar konuşurken Pelin'e hiç bakmıyordu. Yere bakıyordu.
-Şimdiye kadar yeterince yalnız kalmadın mı? Sen eskiden böyle davranmazdın. Ne zaman üzülsen beni yanında isterdin,'' dedi Pelin.
-Bilmiyorum, böyleyim. Tuhafım. Yalnız olmak iyi geliyor. Herşey gözümde anlamsızlaştı. Hiçbir şey ilgimi çekmiyor...'' dedi. Ağaca tekrar dikti gözlerini.
Üstüne ağır bir umutsuzluk, üzüntü ve keder inen Pelin, korkuyla :
-Bu anlamsızlaşanların içinde 'ben' de var mıyım?'' diye sordu. Serdar ellerini ovuşturdu. Dışarısı soğuktu... dalgın bakışlarıyla hala karşıya bakıyordu.
-Bilmiyorum,'' dedi. pelin oturduğu yerde kaskatı kesildi. Yutkundu:
-Ne demek bilmiyorum?''
-Bilmiyorum işte... Anlamsızlaştı bir anda. Dediğim gibi, yalnız kalmak benim için en iyisi. Toparlandığım zaman tekrar konuşuruz. Ben en azından seni habersiz bırakmamak için gelmiştim''
Pelin şoktan bir türlü çıkamıyordu. Konuşmak istiyordu. Ama ne söyleyebilirdi ki? Ağzını açsa ağlayacağını biliyordu. Elleri titriyordu. Cebine soktu aceleyle. Dudağını ısırarak ağlamamaya çalıştı.
Yalnızdı artık!
Serdar en ihtiyacı olduğunda bırakmıştı. Birkaç tefa yutkundu.
-Gerek yok.'' dedi. Serdar başını kaldırıp Pelin'e baktı.
-Neye gerek yok?''
-Konuşmaya...'' Serdar hala anlamamıştı. Pelin gözlerini devirerek, normal halindeymiş gibi davranmaya çalışarak:
-Anlamadın mı? Toparlandığında ben dağılmış olacağım! Gerek yok bir daha konuşmaya. Eskiden ben senin 'hayatın'dım. Bu yüzden de hayatın anlamsız olamıyordu. Ben senin hayatını anlamlaştırandım. Şimdi ise anlamsız hayatının anlamsız objesiyim.
Serdar, ben anlamsız olmak istemiyorum. Şimdiye kadar sana bir inancım vardı. Sen benim 'hayatım'dın. Ama şimdi yokum, çünkü 'hayatım'ı kaybettim.
Neyse, ben artık kalkayayım,'' dedi. Aceleyle arkasındaki çantayı aldı.
-Pelin, ben gitmeni istemedim. Sadece zaman istiyorum.''
-Ben yeterince zaman verdim ama sonunda ben 'anlamsız ' oldum. Bundan sonra da değişeceğini sanmıyorum. Hayatımın cehennem günlerini yaşıyordum. Aynı acıları da sen yaşıyordun. Yanımda olcağına yalnız kalmayı tercih ettin. Beni kendinden uzaklaştırdın. Annen bile senden uzaklaştı. Herkes sana yardım etmek için, yanında olmak için uğraşırken sen onları geri çevirdin. Ve hala da düşünmekten, yalnız kalmaktan bahsediyorsun. Benim değerim yoksa gözünde sana nasıl yardım edebilirim? Yanında kalmamın sana ne yararı olacak? Sen bu halinle ancak beni üzersin. Ama unutmaki ben de seninle aynı haldeyim. Çok bencilce davranıyorsun...'' dedi. Pelin hızla arkasına döndü, yürümeye başladı.
Serdar uzun zamandır göremediği gerçekleri bir anda karşısında görüyordu. Pelin uzaklaşıyordu. Her adımda daha da uzaklaşıyordu. Gidiyordu. Ayağa fırladı, ''Pelin!'' diye bağırdı. Koşmaya başladı. Hemen genç kızın önüne geçti. ne diyeceğini bilemez halde durdu karşısında. Gözlerine bakıyordu. Pelin'in gözleri kızarmış, her an ağlayacaktı. Serdar yutkundu. konuşmak için ağzını açtı, ne diyeceğini bilemedi.
-Gitme...'' dedi.
-Yalnız kalacağım demiyor muydun? al işte, istediğin kadar yalnız kal,'' dedi Pelin.
-Ama yalnızlık bana ağır gelirse ben kime döneceğim?''
-Bilmiyorum... Herkesi kendinden uzaklaştırdın. Kim seninle ilgilenirse ona gideceksin''
-Beni bekleyeceğini sanıyordum''
-Bencilce davranırsan kimse seni beklemez Serdar.''
-Ben... Çok özür dilerim! Ancak gideceğin zaman aklım başıma geldi. Birden yıldırım düştü sanki üzerime.'' Pelin itiraz etmek için konuşacak oldu, '' biliyorum, biliyorum! Salakça davrandım! Ama cidden kendimde değildim. Kabustan uyanıyor gibiyim. Uyandım ama sen gidiyorsun. Gitme Pelin! yalnızlıktan vazgeçtim!''
-Bu ilişki bir oyun mu Serdar?'' Pelin içinden, 'eski Serdar geri dönüyor galiba' diye sevindin.
-Özür dilerim ! Çok pişmanım!'' Pelin derin bir nefes aldı. ''Lütfen!''
-Serdar, eğer başından beri bunları benle paylaşsaydın bizim ilşkimiz bu noktaya gelmezdi.''
-Ama bu noktadan uzaklaşabiliriz. Geç değil ki! Sen hala beni seviyorsun, ben zaten seviyorum. ''
-Bilmiyorum...'' Serdar uzanıp Pelin'in ellerini tuttu. Her iki elini öptükten sonra gülümsedi. Pelin uzun zaman ardından Serdar'ın gülümsediğini görüyordu.
-Bu noktadan,'' diye ayak ucuyla yeri işaret etti, ''uzaklaşalım ve bir cafeye gidelim. Ellerin buz gibi, sıcak birşeyler içelim. Ne dersin? Bu yaşananları unutalım, lütfen!''
-Of Serdar of! bu kadar üzdün beni!''
-Hayır, hayır! Bir daha olmaması için elimden geleni yapacağım!''
-Sözünde durmazsan-''
-Sözümde durmazsam, gider intihar ederim!''
-O kadar da abartma canım!''
-'Canım'? Afedildim mi yani?''
-Daha değil. ayrıca o lafın gelişi, öyle söylenir'' Serdar elini Pelin'in omzuna atıp, iyice genç kızı yanına çekti. Sıkıca omzunu kavradı.
-N'oluyor ya?! Daha affedilmedin!''
-Özledim ya! Hemen kızma, hadi gidelim. Daha fazla burda dikilirsek bu noktadan uzaklaşamayacağız ve bu yüzden de psikolojik dengem tehlike altına gelecek.''
-Seni bırakmayı neden daha önce düşünmedim ki, belki bu kadar olayı yaşamazdık. Aklın başına daha erken gelirdi. ''
-Hadi yaaaa!''
İki sevgili parkın yalnız, çıplak ağaçlarının altından geçrken sanki onları ifrit edercesine gülüşüyordu.Sönmekte olan ateş, iki gencin bir araya gelmesiyle tekrar alevlenmişti. Farkında olmasalar da barut ve ateştiler. Ne kadar yakınlaşırlarsa o kadar tehlike artıyordu. Ancak gençler bundan habersiz, özlemle kaldıkları yerden eski aşkla ancak yeni amaçlar ve hedeflerle devam etmeye karar vermişlerdi.
-Sonunda bu da çözüldü,'' dedi Födr. Ağaca yaslanmış tırnaklarını törpüleyen İrina omzunu silkti.
-Bu gençlerin saçma sapan duygusal karışıklıkları beni ilgilendirmiyor. İstiyorsan istiyorsun, istemezsen de istemezsin,'' dedi. Födr elinde olmayarak gülümsedi. ''Bakış açına hayranım İrina,'' dedi. İrina törpüyü fırlatıp attı, muzip muzip bakarak, ''ben değil de o velete hayran olmayasın?''
-Hah? '' İrina zevkten dört köşe olmuş, kahkaha attı. Ellerini birbirine kabuşturarak, ''anlamamazlıktan gelme Födr. Onu yatırmayı, becermeyi fazlasıyla istiyorsun,'' dedi. Födr aceleyle düzgün durduğu halde gözlüklerini düzeltti.
-Bunları yüksek sesle konuşman şart mı?'' İrina etrafına baktı.
-Kimse bizi duyamaz ve göremez. Neden bu kadar heyecanlanıyorsun?''
-Ne fark eder! Bu konu hakkında susmanı istiyorum,'' dedi. İrina adamın yanına gelerek, dirseğini Födr'un omzuna koydu. Uzun tırnaklarıyla elini adamın saçları arasında gezdirerek:
-Seçimini benden yana kullanmayı düşündüğünde beni nerde bulacağını biliyorsun,'' dedi. Födr gülümseyerek, '' tabiki biliyorum. Ama bence boşuna ümitlenme. Sende ilgimi çeken birşey yok,'' dedi. İrina sinirlenerek:
-Ah yapma! İkinci Dünya'da bana karşı koyacak erkek yok. Dolgun göğüslerim var, harika dudaklarım, kalçama laf edecek ne kadın ne de erkek tanıyorum. Harikayım, daha ne bekliyorsun?'' Födr kahkahalara boğuldu.
-Gülme be! Buna beni sen mecbur ettin. Yani övünmeye meraklı değilim bilirsin.''
-Bilmez miyim, bilmez miyim!''
-Şimdi seni var ya! ''
-Kaçma! Födr! Canın cehenneme! Kadınların arasına düş e mi!
-Tanrım!!!''
Serdar Pelin'i okulundan almıştı.
Çevrelerinden geçen birçok öğrenci Pelin'e bakıp selam veriyor, gülümsüyordu. Serdar elleri cepte, asık suratla genç kızın yanında yürüyordu. Kalabalığın arasından çıktıklarında caddeyi geçip park yoluna girdiler. Pelin hala konuşmayan Serdar'a bakıp konuşup konuşmamakta tereddüt ediyordu.
-Nereye gidiyoruz?'' dedi sonunda. Serdar halini hiç bozmadan, ''parka'' dedi. Bu sert ve net yanıt karşısında Pelin sinirlendi. İçinden, 'konuşana kadar konuşmayacağım!' diye geçirdi.
Parka girdiler. Patikada ayakları altında küçük taşlar eziliyordu. Serdar bunun farkına vararak, ayaklarını daha da sert vurmaya başladı yere. Küçük taşlardan sinirini çıkarıyor gibiydi. Gözüne takılan taşları da ayağının ucuyla vurarak fırlatıyordu. Pelin farkıda değilmiş gibi yürümeye devam etti. Serdar sonunda kafasını kaldırıp etrafı inceledi, gözden geçirdi. Pelin'e döndü:
-Şuraya oturalım mı?'' dedi. Pelin hiçbir şey söylemeden önden geçip banka yürüdü. Serdar da peşine takıldı.
Bir süre bankta gökyüzüne baktı Pelin. Serdar ise karşıdaki ağaca dikti bakışlarını. Pelin içinden kendine sabır diledi. Daha fazla dayanamayacaktı.
'Çok değişmiş' diye düşündü. En son gördüğü Serdar'a benzemiyordu. Kaşları çatılmış olması nedeniyle yüzü çok öfkeli hal alıyordu. Bakışları dalıp gidiyordu. Sanki içinde bir çekişme yaşıyor gibiydi. Bazen derin derin nefs alıyor, sonra başını her iki avcuna alıyor, umutsuzca tekrar bakışlarını karşıya dikiyordu. Serdar bir an kendine geldi. Döndü yavaşça, Pelin'in gözlerine takıldı. Hızla bakışlarını kaçırarak:
-Son günlerde seninle ilgilenmediğim farkındayım,'' dedi. Pelin içinden, 'bunun arkasından bir 'ama ' gelecek' diye düşündü.
-Ama yaşadıklarım yüzünden kendimde değilim. Yalnız kalmaya ihtiyacım var, kimseyi görmeden biraz kendi iç dünyamda kalmalıyım.'' Serdar konuşurken Pelin'e hiç bakmıyordu. Yere bakıyordu.
-Şimdiye kadar yeterince yalnız kalmadın mı? Sen eskiden böyle davranmazdın. Ne zaman üzülsen beni yanında isterdin,'' dedi Pelin.
-Bilmiyorum, böyleyim. Tuhafım. Yalnız olmak iyi geliyor. Herşey gözümde anlamsızlaştı. Hiçbir şey ilgimi çekmiyor...'' dedi. Ağaca tekrar dikti gözlerini.
Üstüne ağır bir umutsuzluk, üzüntü ve keder inen Pelin, korkuyla :
-Bu anlamsızlaşanların içinde 'ben' de var mıyım?'' diye sordu. Serdar ellerini ovuşturdu. Dışarısı soğuktu... dalgın bakışlarıyla hala karşıya bakıyordu.
-Bilmiyorum,'' dedi. pelin oturduğu yerde kaskatı kesildi. Yutkundu:
-Ne demek bilmiyorum?''
-Bilmiyorum işte... Anlamsızlaştı bir anda. Dediğim gibi, yalnız kalmak benim için en iyisi. Toparlandığım zaman tekrar konuşuruz. Ben en azından seni habersiz bırakmamak için gelmiştim''
Pelin şoktan bir türlü çıkamıyordu. Konuşmak istiyordu. Ama ne söyleyebilirdi ki? Ağzını açsa ağlayacağını biliyordu. Elleri titriyordu. Cebine soktu aceleyle. Dudağını ısırarak ağlamamaya çalıştı.
Yalnızdı artık!
Serdar en ihtiyacı olduğunda bırakmıştı. Birkaç tefa yutkundu.
-Gerek yok.'' dedi. Serdar başını kaldırıp Pelin'e baktı.
-Neye gerek yok?''
-Konuşmaya...'' Serdar hala anlamamıştı. Pelin gözlerini devirerek, normal halindeymiş gibi davranmaya çalışarak:
-Anlamadın mı? Toparlandığında ben dağılmış olacağım! Gerek yok bir daha konuşmaya. Eskiden ben senin 'hayatın'dım. Bu yüzden de hayatın anlamsız olamıyordu. Ben senin hayatını anlamlaştırandım. Şimdi ise anlamsız hayatının anlamsız objesiyim.
Serdar, ben anlamsız olmak istemiyorum. Şimdiye kadar sana bir inancım vardı. Sen benim 'hayatım'dın. Ama şimdi yokum, çünkü 'hayatım'ı kaybettim.
Neyse, ben artık kalkayayım,'' dedi. Aceleyle arkasındaki çantayı aldı.
-Pelin, ben gitmeni istemedim. Sadece zaman istiyorum.''
-Ben yeterince zaman verdim ama sonunda ben 'anlamsız ' oldum. Bundan sonra da değişeceğini sanmıyorum. Hayatımın cehennem günlerini yaşıyordum. Aynı acıları da sen yaşıyordun. Yanımda olcağına yalnız kalmayı tercih ettin. Beni kendinden uzaklaştırdın. Annen bile senden uzaklaştı. Herkes sana yardım etmek için, yanında olmak için uğraşırken sen onları geri çevirdin. Ve hala da düşünmekten, yalnız kalmaktan bahsediyorsun. Benim değerim yoksa gözünde sana nasıl yardım edebilirim? Yanında kalmamın sana ne yararı olacak? Sen bu halinle ancak beni üzersin. Ama unutmaki ben de seninle aynı haldeyim. Çok bencilce davranıyorsun...'' dedi. Pelin hızla arkasına döndü, yürümeye başladı.
Serdar uzun zamandır göremediği gerçekleri bir anda karşısında görüyordu. Pelin uzaklaşıyordu. Her adımda daha da uzaklaşıyordu. Gidiyordu. Ayağa fırladı, ''Pelin!'' diye bağırdı. Koşmaya başladı. Hemen genç kızın önüne geçti. ne diyeceğini bilemez halde durdu karşısında. Gözlerine bakıyordu. Pelin'in gözleri kızarmış, her an ağlayacaktı. Serdar yutkundu. konuşmak için ağzını açtı, ne diyeceğini bilemedi.
-Gitme...'' dedi.
-Yalnız kalacağım demiyor muydun? al işte, istediğin kadar yalnız kal,'' dedi Pelin.
-Ama yalnızlık bana ağır gelirse ben kime döneceğim?''
-Bilmiyorum... Herkesi kendinden uzaklaştırdın. Kim seninle ilgilenirse ona gideceksin''
-Beni bekleyeceğini sanıyordum''
-Bencilce davranırsan kimse seni beklemez Serdar.''
-Ben... Çok özür dilerim! Ancak gideceğin zaman aklım başıma geldi. Birden yıldırım düştü sanki üzerime.'' Pelin itiraz etmek için konuşacak oldu, '' biliyorum, biliyorum! Salakça davrandım! Ama cidden kendimde değildim. Kabustan uyanıyor gibiyim. Uyandım ama sen gidiyorsun. Gitme Pelin! yalnızlıktan vazgeçtim!''
-Bu ilişki bir oyun mu Serdar?'' Pelin içinden, 'eski Serdar geri dönüyor galiba' diye sevindin.
-Özür dilerim ! Çok pişmanım!'' Pelin derin bir nefes aldı. ''Lütfen!''
-Serdar, eğer başından beri bunları benle paylaşsaydın bizim ilşkimiz bu noktaya gelmezdi.''
-Ama bu noktadan uzaklaşabiliriz. Geç değil ki! Sen hala beni seviyorsun, ben zaten seviyorum. ''
-Bilmiyorum...'' Serdar uzanıp Pelin'in ellerini tuttu. Her iki elini öptükten sonra gülümsedi. Pelin uzun zaman ardından Serdar'ın gülümsediğini görüyordu.
-Bu noktadan,'' diye ayak ucuyla yeri işaret etti, ''uzaklaşalım ve bir cafeye gidelim. Ellerin buz gibi, sıcak birşeyler içelim. Ne dersin? Bu yaşananları unutalım, lütfen!''
-Of Serdar of! bu kadar üzdün beni!''
-Hayır, hayır! Bir daha olmaması için elimden geleni yapacağım!''
-Sözünde durmazsan-''
-Sözümde durmazsam, gider intihar ederim!''
-O kadar da abartma canım!''
-'Canım'? Afedildim mi yani?''
-Daha değil. ayrıca o lafın gelişi, öyle söylenir'' Serdar elini Pelin'in omzuna atıp, iyice genç kızı yanına çekti. Sıkıca omzunu kavradı.
-N'oluyor ya?! Daha affedilmedin!''
-Özledim ya! Hemen kızma, hadi gidelim. Daha fazla burda dikilirsek bu noktadan uzaklaşamayacağız ve bu yüzden de psikolojik dengem tehlike altına gelecek.''
-Seni bırakmayı neden daha önce düşünmedim ki, belki bu kadar olayı yaşamazdık. Aklın başına daha erken gelirdi. ''
-Hadi yaaaa!''
İki sevgili parkın yalnız, çıplak ağaçlarının altından geçrken sanki onları ifrit edercesine gülüşüyordu.Sönmekte olan ateş, iki gencin bir araya gelmesiyle tekrar alevlenmişti. Farkında olmasalar da barut ve ateştiler. Ne kadar yakınlaşırlarsa o kadar tehlike artıyordu. Ancak gençler bundan habersiz, özlemle kaldıkları yerden eski aşkla ancak yeni amaçlar ve hedeflerle devam etmeye karar vermişlerdi.
-Sonunda bu da çözüldü,'' dedi Födr. Ağaca yaslanmış tırnaklarını törpüleyen İrina omzunu silkti.
-Bu gençlerin saçma sapan duygusal karışıklıkları beni ilgilendirmiyor. İstiyorsan istiyorsun, istemezsen de istemezsin,'' dedi. Födr elinde olmayarak gülümsedi. ''Bakış açına hayranım İrina,'' dedi. İrina törpüyü fırlatıp attı, muzip muzip bakarak, ''ben değil de o velete hayran olmayasın?''
-Hah? '' İrina zevkten dört köşe olmuş, kahkaha attı. Ellerini birbirine kabuşturarak, ''anlamamazlıktan gelme Födr. Onu yatırmayı, becermeyi fazlasıyla istiyorsun,'' dedi. Födr aceleyle düzgün durduğu halde gözlüklerini düzeltti.
-Bunları yüksek sesle konuşman şart mı?'' İrina etrafına baktı.
-Kimse bizi duyamaz ve göremez. Neden bu kadar heyecanlanıyorsun?''
-Ne fark eder! Bu konu hakkında susmanı istiyorum,'' dedi. İrina adamın yanına gelerek, dirseğini Födr'un omzuna koydu. Uzun tırnaklarıyla elini adamın saçları arasında gezdirerek:
-Seçimini benden yana kullanmayı düşündüğünde beni nerde bulacağını biliyorsun,'' dedi. Födr gülümseyerek, '' tabiki biliyorum. Ama bence boşuna ümitlenme. Sende ilgimi çeken birşey yok,'' dedi. İrina sinirlenerek:
-Ah yapma! İkinci Dünya'da bana karşı koyacak erkek yok. Dolgun göğüslerim var, harika dudaklarım, kalçama laf edecek ne kadın ne de erkek tanıyorum. Harikayım, daha ne bekliyorsun?'' Födr kahkahalara boğuldu.
-Gülme be! Buna beni sen mecbur ettin. Yani övünmeye meraklı değilim bilirsin.''
-Bilmez miyim, bilmez miyim!''
-Şimdi seni var ya! ''
-Kaçma! Födr! Canın cehenneme! Kadınların arasına düş e mi!
-Tanrım!!!''
Звезды ближе ко мне, чем когда-либо ♥
Çok güzel olmuş..
Devamını bekliyorum..
Devamını bekliyorum..
[img]http://i42.tinypic.com/zumslh.jpg[/img]
Yeni Fan Fictionum "ALONE VAMPİRE":
[Bağlantı]
4.BÖLÜM GELDİ!+Anket Eklendi!!
Elfian Dream-1.bölüm
[Bağlantı]
Yeni Fan Fictionum "ALONE VAMPİRE":
[Bağlantı]
4.BÖLÜM GELDİ!+Anket Eklendi!!
Elfian Dream-1.bölüm
[Bağlantı]
14. sayfa (Toplam 14 sayfa) [ 137 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |