Kurban ~ Bölüm 1 |
Yazar
Mesaj
Kurban
Hayatta bana ait olan tek şey ruhum oldu.
Bedenim , hayatım , çevrem her zaman bir şeytana aitti.
Her zaman onun kurbanı olmuştum.
Ve şimdi onun kurbanı olmaktan kurtulmak zorundaydım.
Bölüm 1 ~ Hayatımın Kurtarıcısı
Flashback
“Tamam,bitti.”
“O zaman parayı alayım.”
“Al.”
Bulanık gözlerle aceleyle giyinmiş sarışın adama bakıyorum. Sarışın adam cebinden bir insana kısa bir süre yetecek kadar para çıkarttı sonrada hızla üstünde modası geçmiş ama çok az giyilen bir ceket olan siyah saçlı adama verdi . Siyah saçlı adam parayı acele bir şekilde saydı. Para tam anlaştıkları gibi olduğunu adama başını sallayarak gösterdi. Sarışın adam tam olduğunu öğrenince bana döndü. Bana acırcasına baktı. Ona boş bir ifadeyle gözlerimi diktim. Eğer burada kalırsa buradan bir daha çıkamayacağını belli edecek şekilde ona duygusuz bir ses tonuyla ‘git’ dedim. Bir ara tereddüt etti. Ama sonra arkasını dönüp , loş odadan çıktı. Siyah saçlı adam bana döndü. Ve bana zevkle gülümsedi. Daha sonrası acıdan başka bir şey değildi.
End Of Flashback
...
Acı bir şekilde sokakta yürüyordum. Karnımda bana acı vermeyen sert bir ağrı vardı. Siyah satanist kıyafetlerim parçalanmıştı. Siyah makyajım , ağlamaktan akmıştı. Etrafa ruh gibi bakıyordum. Bedenim ölmüş bir bedenden farksızdı. Sokaktan geçen sürtükler bana yan gözle bakıyorlardı. Diğer insanlar ise benden uzaklaşmak için elinden gelenleri yapıyorlardı.Ama yaptıkları hiçbir şey umurumda değildi. Çünkü ben kendi hayatımı bu çöplüğün içine atmıştım. Hem de hiç bakmadan... hiç düşünmeden... şimdi küçükken olduğu gibi ağlayıp,sızlanamazdım. Kendi hayatımı nasıl mahvettiğimi düşünürken hiç fark etmeden birisini sendeleyip geçtim. Biraz yürüdükten sonra arkama döndüm ve sendelediğim kişiye baktım. Omuzlarına kadar dökülen gür ama ince telli saçları , hafif koyu mavi gözleri olan bir kızdı. Kızın üstünde yeşil kalın bir ceket , ayağında kan kırmızı botlar vardı. Kız o kadar masum bakıyordu ki... kimin sendelediğini bulmak için kız belli etmeden çevreye bakıyordu. Bu masum kıza dünyada o kadar kaba insan olmadığını göstermek için geri dönüp,kıza doğru yürümeye başladım.
“Özür dilerim.”
Dedim ve ona halime bile bakmayarak gülümsedim. Ama ne kadar gülümsesem de , ona soğuk davranmalıydım. Bu masum kızı incitmelerini istemiyordum.
“Hı ? Anlamadım.”
Kız ne olduğunu anlamamışçasına bana baktı. Yüzü gerçekten büyüleyiciydi.
“Sendelediğim için.”
Kız şimdi neden özür dilediğimi anlarcasına bana baktı. Gözlerinde memnun bir ifade vardı. Gülümsedi.
“Önemli değil.”
Gideceğim yöne geri döndüm ve yürümeye devam ettim. Hızlı adımlarla yürüyordum. Bir an önce o kızdan uzaklaşmalıydım.
“Hey !”
Tekrardan o kızın sesini duydum. Arkama baktım. O kızı gördüm. Yüzü biraz kızarmıştı.
“Şey... benim evime bir kahve içmeye gelir misin?”
Bu kadar iyi davranamazdım. Yapamazdım.Ama aklımı karıştıran tek soru vardı. Kız benden korkmamış mıydı? Kızın yüzüne baktım. Israrcı bir ifadesi vardı. Kızın yüzünde bir parça korku aradım. Kız bana öyle bir bakıyordu ki içime sırf iyilik tohumlara döküyordu. Bu masum kızı reddedemezdim.
“Tamam,peki. Ama sadece bir kahve... sadece ... tamam mı?”
“Peki , tamam “
Kızın yüzü mutlulukla doldu. Gerçekten mutlu bir şekilde gülümsedi. İşte o zaman yanımda gerçek bir ‘iyi’ insanın olduğunu anladım. O benim ilk arkadaşımdı. Aynı zamanda ilerde hayatımın kurtarıcı olacağını tahmin edebiliyordum.
Hayatta bana ait olan tek şey ruhum oldu.
Bedenim , hayatım , çevrem her zaman bir şeytana aitti.
Her zaman onun kurbanı olmuştum.
Ve şimdi onun kurbanı olmaktan kurtulmak zorundaydım.
Bölüm 1 ~ Hayatımın Kurtarıcısı
Flashback
“Tamam,bitti.”
“O zaman parayı alayım.”
“Al.”
Bulanık gözlerle aceleyle giyinmiş sarışın adama bakıyorum. Sarışın adam cebinden bir insana kısa bir süre yetecek kadar para çıkarttı sonrada hızla üstünde modası geçmiş ama çok az giyilen bir ceket olan siyah saçlı adama verdi . Siyah saçlı adam parayı acele bir şekilde saydı. Para tam anlaştıkları gibi olduğunu adama başını sallayarak gösterdi. Sarışın adam tam olduğunu öğrenince bana döndü. Bana acırcasına baktı. Ona boş bir ifadeyle gözlerimi diktim. Eğer burada kalırsa buradan bir daha çıkamayacağını belli edecek şekilde ona duygusuz bir ses tonuyla ‘git’ dedim. Bir ara tereddüt etti. Ama sonra arkasını dönüp , loş odadan çıktı. Siyah saçlı adam bana döndü. Ve bana zevkle gülümsedi. Daha sonrası acıdan başka bir şey değildi.
End Of Flashback
...
Acı bir şekilde sokakta yürüyordum. Karnımda bana acı vermeyen sert bir ağrı vardı. Siyah satanist kıyafetlerim parçalanmıştı. Siyah makyajım , ağlamaktan akmıştı. Etrafa ruh gibi bakıyordum. Bedenim ölmüş bir bedenden farksızdı. Sokaktan geçen sürtükler bana yan gözle bakıyorlardı. Diğer insanlar ise benden uzaklaşmak için elinden gelenleri yapıyorlardı.Ama yaptıkları hiçbir şey umurumda değildi. Çünkü ben kendi hayatımı bu çöplüğün içine atmıştım. Hem de hiç bakmadan... hiç düşünmeden... şimdi küçükken olduğu gibi ağlayıp,sızlanamazdım. Kendi hayatımı nasıl mahvettiğimi düşünürken hiç fark etmeden birisini sendeleyip geçtim. Biraz yürüdükten sonra arkama döndüm ve sendelediğim kişiye baktım. Omuzlarına kadar dökülen gür ama ince telli saçları , hafif koyu mavi gözleri olan bir kızdı. Kızın üstünde yeşil kalın bir ceket , ayağında kan kırmızı botlar vardı. Kız o kadar masum bakıyordu ki... kimin sendelediğini bulmak için kız belli etmeden çevreye bakıyordu. Bu masum kıza dünyada o kadar kaba insan olmadığını göstermek için geri dönüp,kıza doğru yürümeye başladım.
“Özür dilerim.”
Dedim ve ona halime bile bakmayarak gülümsedim. Ama ne kadar gülümsesem de , ona soğuk davranmalıydım. Bu masum kızı incitmelerini istemiyordum.
“Hı ? Anlamadım.”
Kız ne olduğunu anlamamışçasına bana baktı. Yüzü gerçekten büyüleyiciydi.
“Sendelediğim için.”
Kız şimdi neden özür dilediğimi anlarcasına bana baktı. Gözlerinde memnun bir ifade vardı. Gülümsedi.
“Önemli değil.”
Gideceğim yöne geri döndüm ve yürümeye devam ettim. Hızlı adımlarla yürüyordum. Bir an önce o kızdan uzaklaşmalıydım.
“Hey !”
Tekrardan o kızın sesini duydum. Arkama baktım. O kızı gördüm. Yüzü biraz kızarmıştı.
“Şey... benim evime bir kahve içmeye gelir misin?”
Bu kadar iyi davranamazdım. Yapamazdım.Ama aklımı karıştıran tek soru vardı. Kız benden korkmamış mıydı? Kızın yüzüne baktım. Israrcı bir ifadesi vardı. Kızın yüzünde bir parça korku aradım. Kız bana öyle bir bakıyordu ki içime sırf iyilik tohumlara döküyordu. Bu masum kızı reddedemezdim.
“Tamam,peki. Ama sadece bir kahve... sadece ... tamam mı?”
“Peki , tamam “
Kızın yüzü mutlulukla doldu. Gerçekten mutlu bir şekilde gülümsedi. İşte o zaman yanımda gerçek bir ‘iyi’ insanın olduğunu anladım. O benim ilk arkadaşımdı. Aynı zamanda ilerde hayatımın kurtarıcı olacağını tahmin edebiliyordum.
Waow *-*
Çok güzel yamışsın kız *-*
Doğru söyle bak, yazmaıyorum diyip diyip yazdın gizlice demi =P XD saadede gelelim sen zaten güzel yazıyordun şimdi ise çok güzel yazamnın yanı sıra bir de etkileyecilik katmışsın cümlelerine.
Ama ben karakterlerinin üzerine düşmek istiyorum *-* Daha ilk bölüm, karakterler üzerinde düşünmek çok erken olsa bile bu ilk bölümüne öyle karakteristik özellikler sığdırmışsın ki...
İlgimi en çok çeken karakter, ana kızımızın çarptığı bayan. Bu kızın ruh hali nasıldı, kim bu kızcağızı bu kadar yalnızlığa itmiştir, bu kızın başından nasıl yalnız bir olay geçmiştir ki hem tanımadığı birisini kahve içmeye çaoracak kadar yalnız hem de tanımadığı bir kişiyi kahve içmeye çağıracak kadar saf, ve güvenli?
Bu sorularının cevabını ileriki bölümlerde vermeni bekliyorum ( Burada aslında şunu demek istiyorum " bu ff yi sakın bırakma gerçekten bırakırsan )
Ihm birazcık da eleştirelim değil mi
Şu yazıyı lütfen sarı yapma *-* Seçip te okudum bak XD
Devamını koymanın hayalleri içerisinde
Çok güzel yamışsın kız *-*
Doğru söyle bak, yazmaıyorum diyip diyip yazdın gizlice demi =P XD saadede gelelim sen zaten güzel yazıyordun şimdi ise çok güzel yazamnın yanı sıra bir de etkileyecilik katmışsın cümlelerine.
Ama ben karakterlerinin üzerine düşmek istiyorum *-* Daha ilk bölüm, karakterler üzerinde düşünmek çok erken olsa bile bu ilk bölümüne öyle karakteristik özellikler sığdırmışsın ki...
İlgimi en çok çeken karakter, ana kızımızın çarptığı bayan. Bu kızın ruh hali nasıldı, kim bu kızcağızı bu kadar yalnızlığa itmiştir, bu kızın başından nasıl yalnız bir olay geçmiştir ki hem tanımadığı birisini kahve içmeye çaoracak kadar yalnız hem de tanımadığı bir kişiyi kahve içmeye çağıracak kadar saf, ve güvenli?
Bu sorularının cevabını ileriki bölümlerde vermeni bekliyorum ( Burada aslında şunu demek istiyorum " bu ff yi sakın bırakma gerçekten bırakırsan )
Ihm birazcık da eleştirelim değil mi
Şu yazıyı lütfen sarı yapma *-* Seçip te okudum bak XD
Devamını koymanın hayalleri içerisinde
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Kara Kedi yazmış:
ehehee bu tek sana özel hikayeee XD
baksana tek sen okumuşsun .... [olsun önemli değil ]
yanlız bunu 4 defa değiştirmek zorunda kaldım zaten
birde tatilden gelince yeni bölüm koyacağım...
[bu arada bugün gidiyorum...
taaa 2-3 gün sonra bi gün kalmaya gidip 1 haftalığına tekrardan geleceğim...
ana kızın çarptığı bayan... h
ımmm... tam düşündüğüm gibi
ama biraz bekleyeceksin çünkü bunların cevabını anca sana 2-3 bölüm sonra vereceğim....
bu arada ne yapacağım belli olmaz
eleştiriye gelince ^^
tamam cnm sen okuyamıyorsan ben hemen yazı rengini değiştiririm.
yanlız o sarı değil turuncu
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 3 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |