Kyuushin Saigo 1 (Beklenmedik An)

Sai = Saivet

- Saivet: Bekle patron geliyorum.
- Patron: Sai acele et geç kalıyoruz.

Sai ve Patronu Bayan Megui’ nin evine doğru koşarlar. Megui’ nin evine vardıklarında kapının açık olduğunu görürler ve havada yamata adı verilen bitkinin kokusu vardır. Sai fısıldayarak;

- Saivet: Patron yoksa o ‘YUTKUNUR’ o buradamı.
- Patron: Sai kokuya bakarsak o burada içeri gireceğiz. Bıçağın yanında değil mi.

- Saivet: ‘Kurumuş dudaklarına rağmen’ yanımda patron ama bıçak etki edermi, şu ana kadar onlardan biriyle hiç karşılaşmadım. Ne yapmalıyım. ‘Sözünü tamamladıktan sonra Saivet’in boncuk boncuk terlediği ve çok korktuğu anlaşılıyordu.’

- Patron: Korkma her şeyin bir ilki vardır bende bu yaşıma kadar 3 tane görebildim çok nadir ve tehlikeli varlıklardır. Dikkani dağıtıp gardını düşürürsen… ÖLÜRSÜN.

- Patron: Hadi içeri giriyoruz. ‘ İçeri girerler ve kapı aniden kapanır’

- Wuaaahaaaa…

O varlık Sai‘ ye doğru yaklaşıyordur.

- Patron: Eğil Saiiiiiii…

Ama Saivet vaktinde eğilemez ve saldırıya mağrus kalır ve dizlerini üstüne çöker. İnanılmaz bir acı çekmektedir. Çığlıklarına hakim olamaz.

Patron: Saiiiiiiiii sakın ölme, der ve Saivetin yanına gider yerdeki bıçağı eline alır. Etrafına öfkeyle bakınır. Tam bu sırada yukarıda ki kattan ‘LÜTFEN YARDIM EDİN, KURTARIN BENİ’ diye acı bir haykırış gelir. Patron yukarı ki kata koşar ve onunla yüz yüze gelir.

1. bölümün sonu


Kyuushin Saigo 2 (Beklenmedik An)

Patron duyduğu acı haykırışın etkisinde merdivenin kırık dökük tozlu basamaklarını hızla çıkmıştı. Geldiğinde kapı açıktı ve karşısında Bayan Megui’nin parçalanmış cesedi vardı pencere ise ağzına kadar açıktı. Bunu yapan tek bir yaratık olabilirdi. Patronun tahmini doğru çıkmıştı bu bir ‘Kalp Yiyen’ di. Kalp Yiyenler dünyada çok nadir bulunan bir türdü her 20 yılda bir ortaya çıkıp ve 5 kalp yediği söylenirdi. Metabolizmaları çok yavaş olduğundan bu yiyecek onları 20 yıl civarı yettiğide söylentiler arasındaydı. Fakat neye benzediğini sadece seçkin kişiler bilebilirdi. Patron bunları düşünürken aşağıda acı çeken Sai aklına geldi ve merdivenlerden bir hışımla indi ama Saivet orada değildi.

- Patron: Sai neredesin, nereye gittin.

Diye söylendi gözlerinden eski tahta zemine damlalar boşalıyordu . Saivet onun öz oğlu gibiydi. Nereye gitmişti yoksa onuda Kalp Yiyen mi götürmüştü. Hepsinden önemlisi ne yapmalıydı, ne yapabilirdi.

Hemen polisi aradı. Polis olay yerine inkital ettiğinde patron orada değildi o ortamda daha fazla kalamamıştı.

Kyuushin Saigo 3 (Neler oluyor?)

Ertesi sabah

Geceyi eski silah satıcısı olan arkadaşı Mina’nın barında geçirmişti patron. Mina kızıl saçlı beyaz tenli bir Amerikalıydı. Yeşil gözleri tatlı burnu ince kaşlarıyla güzelliğini kat be kat artırmıştı. Güzelliği sayesinde hiçbir zaman yakalanmamıştı. Belikli bu da onu dünyadaki en iyi silah satıcıları listesine sokmuştu. Patron ve Mina birbirlerini uzun yıllardır tanıyorlardı. Patron zor zamanlarında Mina ile buluşurdu. Hatta Mina’yla birkaç kez birlikte bile çalışmışlardı. Dostlukları bu sayede güçlenmişti.

Gün tam olarak ağarmış güneş dağların arasından tamamen çıkmıştı, hava aydınlık ve hafif rüzgarlıydı. Patron tüm gece kâbuslar görmüştü. Sai’yi oğlu olarak görüyordu. Onu kurtarmak için hayatını bile vermeye hazırdı. Patron uyandıktan sonra yüzünü yıkamaya gitti.

Patron: Auu! Mina seninle konuşmam gereken çok önemli bir şey var dün sokta olduğumdan anlatamamıştım ama yardımın gerekli.

Mina: Seni bunak. Bensiz bir şey yapamazsın zaten…

Patron: Haklısın ama bana yardım edicekmisin.

Mina: Neler oluyor anlat bana.

Patron Mina’ya olanları anlatmaya başladı.

Bayan Megui ‘ den acil bir çağrı almıştım. Güvenebileceği tek kişiydim bu yüzden diğerlerine haber vermeden Sai’yle onun evine gittik. Vardığımızda kapı açıktı. Ve ‘Yutkunur’ nesli tükenen yamata otunu biliyorsun değilmi.Onun kokusu burnuma geldiğinde öleceğimi sandım. Bu Evrenin en tehlikeli canlılarından biri olan Kalp yiyenler bu bitkiyle aynı kokuyu taşırlar. Onları öldürmenin tek yolu bu bitkinin köküyle yapılan bir zehir. Ve bu bitkinin soyu tükendi. Bende bunun sende olabileceğini düşündüm ve buradayım. Bana yardım edecekmisin Mina. Oğlumu kurtarmalıyım. Sai benim öz oğlum gibi o olmadan bir boşluktayım. Lütfen yardım et mina.


Mina her cümlede daha da şaşırıyor ve üzülüyordu, işin komiği şaşkınlığını da gizleyemiyordu. Patron konuşmasını bitirdiğinde; Mina kafasını öne eğdi. Özür dilerim TAKAGİ bu işte yalnızsın.

3. bölümün sonu