Niara-Ölüm öpücükleri- 17 bitti Sayfaya git: 1, 2, 3 ... 30, 31, 32, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
Gene ben Ama napayım yazamadan duramıyorum.
Bu uzun olacak hem.
İlk bölüm kısa oldu. Ama henüz çok kararsızım Hoşunuza giderse devamını getirirm^^
Bu arada ismini değiştireceğim en yakın zamanda.
İnsanların henüz o lanetli ayaklarını basamadıkları yeşil ve inanılmaz güzel bir adada yaşarız biz. Sularımız berraktır, sakin sakin dökülürler en güzel şelalelerden. Gökyüzü her zaman açıktır, kar yağarken bile. Huzurla yaşarız biz. Henüz dolmadı kalplerimiz kötülüklerle. Hepimiz taze meyveleriyiz, tabiat ananın.
Ben Niara, Kraliçe Avirel’ in ve kralın kızı. On yedisinde sıradan bir peri prensesi.
Bütün gün Varnira ile at sürmüş; onunla beraber güneşlik tepesinde aşk şarkıları söylemiştik. İkimizin de üzerinde hoş bir yorgunluk ve çileden çıkarıcı bir şapşallık vardı.
—Baksana.
—Efendim?
—Sirenler* ile olan toplantı-
Varnira’nın sözünü kesmiş, bana hatırlattığı buluşmaya geç kalmamak için son hızımla beyaz atıma doğru koşmaya başlamıştım.
Varnira ile ben, geçte olsa, adamızın karamsar deniz kıyısında, kayalıklar arasında olan soylular buluşmasına katılmıştık. Bu güzel düzenlenmiş buluşmada, Sirenlerin ve bizlerin kraliyet ailesinin dışında kimse olmadığında olsa gerek, kraliçe bize oldukça kızmış gözüküyordu. Kızgınlığı biz yorgun ve topraklı görünce iyice arttı. Yinede kızgınlığını belli etmedi. Açık havada kurulmuş olan masaya oturduk.
Her zamanki gibi bir tek kuş sütü eksikti, doğanın nimetleriyle donatılmış masamızda.
Sirenler bizleri şaşkınlık ile biz de onları hayranlıkla süzüyorduk. Aynı topraklar üzerinde yaşamamıza rağmen onlardan ilk defa görüyordum. Tıpkı söylenilenler gibi, ürkütücü bir güzellikleri vardı. Hizmetçiler, bizim önümüze bitkisel yemekler getirirken onların önüne henüz kanı kurumamış etler getiriyordu. Yemekleri yiyiş biçimleri gerçektende kibar ve görgülüydü. Varnira ile beni asıl korkutan, titreten dişleriydi. Bütün dişleri bir bıçağı andırıyordu. Sipsivri köpek dişleriyle doluydu hepsinin ağzı.
Annemin bana olduğu kadar bende ona kızmıştım. Hem karşımda bir canavarla tatsız bir yemek yemiş, hem de bu önemli toplantının konusunu öğrenememiştim.
Sadece yöneticiler konuşmuş, biz zavallı gençler ise sadece vakit kaybetmiştik.
Bu uzun olacak hem.
İlk bölüm kısa oldu. Ama henüz çok kararsızım Hoşunuza giderse devamını getirirm^^
Bu arada ismini değiştireceğim en yakın zamanda.
İnsanların henüz o lanetli ayaklarını basamadıkları yeşil ve inanılmaz güzel bir adada yaşarız biz. Sularımız berraktır, sakin sakin dökülürler en güzel şelalelerden. Gökyüzü her zaman açıktır, kar yağarken bile. Huzurla yaşarız biz. Henüz dolmadı kalplerimiz kötülüklerle. Hepimiz taze meyveleriyiz, tabiat ananın.
Ben Niara, Kraliçe Avirel’ in ve kralın kızı. On yedisinde sıradan bir peri prensesi.
Bütün gün Varnira ile at sürmüş; onunla beraber güneşlik tepesinde aşk şarkıları söylemiştik. İkimizin de üzerinde hoş bir yorgunluk ve çileden çıkarıcı bir şapşallık vardı.
—Baksana.
—Efendim?
—Sirenler* ile olan toplantı-
Varnira’nın sözünü kesmiş, bana hatırlattığı buluşmaya geç kalmamak için son hızımla beyaz atıma doğru koşmaya başlamıştım.
Varnira ile ben, geçte olsa, adamızın karamsar deniz kıyısında, kayalıklar arasında olan soylular buluşmasına katılmıştık. Bu güzel düzenlenmiş buluşmada, Sirenlerin ve bizlerin kraliyet ailesinin dışında kimse olmadığında olsa gerek, kraliçe bize oldukça kızmış gözüküyordu. Kızgınlığı biz yorgun ve topraklı görünce iyice arttı. Yinede kızgınlığını belli etmedi. Açık havada kurulmuş olan masaya oturduk.
Her zamanki gibi bir tek kuş sütü eksikti, doğanın nimetleriyle donatılmış masamızda.
Sirenler bizleri şaşkınlık ile biz de onları hayranlıkla süzüyorduk. Aynı topraklar üzerinde yaşamamıza rağmen onlardan ilk defa görüyordum. Tıpkı söylenilenler gibi, ürkütücü bir güzellikleri vardı. Hizmetçiler, bizim önümüze bitkisel yemekler getirirken onların önüne henüz kanı kurumamış etler getiriyordu. Yemekleri yiyiş biçimleri gerçektende kibar ve görgülüydü. Varnira ile beni asıl korkutan, titreten dişleriydi. Bütün dişleri bir bıçağı andırıyordu. Sipsivri köpek dişleriyle doluydu hepsinin ağzı.
Annemin bana olduğu kadar bende ona kızmıştım. Hem karşımda bir canavarla tatsız bir yemek yemiş, hem de bu önemli toplantının konusunu öğrenememiştim.
Sadece yöneticiler konuşmuş, biz zavallı gençler ise sadece vakit kaybetmiştik.
oww ne kadar ilginçç hoşuma gitti xunlaiciim dewamını bekliyorum
*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
siren in ne olduğunu anlmamamıştım doğrusu o tür mitolojik warlıkları çok severim ama hikaye hakkında yorum almak istiosan bir bölüm daha yazıp beklemeni tavsiye ederim biliosun bizim okurlar yorum konusunda biraz cimri
*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
yok cnm koy olurmu şimdi ilk bölüm ya insan yorum yapamıo ztn
ayh walla bnde mitolojiye hastayımdır yunan mısır cart curt bayılırım efsanelere
ayh walla bnde mitolojiye hastayımdır yunan mısır cart curt bayılırım efsanelere
*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
1. sayfa (Toplam 32 sayfa) [ 320 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |