Niara-Ölüm öpücükleri- 17 bitti Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 29, 30, 31, 32, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
deeeet azğını hayra aç ne kazası yawww psicoooo
ama jin dirilirse iğrenç bir zombi olur kokar ve beyin yer U_U
ama jin dirilirse iğrenç bir zombi olur kokar ve beyin yer U_U
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
ayyyyh hem flood yapıyorum hem de çok sık yeni bölüm koyuyorum özür dilerim ama bitsin arık bu hikaye bitssiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiin bitiyor zaten az kaldı ıhm ıhm bu upuzun bölüm için çok özür dilerim ama öykü bitti bitecek U_U
Jinsiz yaşayamayan ben, sonuna kadar yaşamak, hayata gerekirse tırnaklarımla sarılmak zorundaydım. Hayatımı Jin'in hediyesi olarak görüyordum. Benim için ölmüştü o, ben de sonuna kadar yaşayacaktım.
Kaç ay geçmişti? Bir?
O içi geçmiş, Jin'in şen kahkahlarından mahrum salonda Araneae ile oturuyordum. Elinde bir ay önce bana kucağımda Jin'in cansız bedeniyle kapıyı açtığında tuttuğu o ilginç işlemeleri olan zarf vardı. Kaç kere okumuştu o mektubu?
-Ni-
Sözünü kestim. Ona sormak istediğim çok daha önemli meseleler vardı.
-Jin'i sevdin mi?
Şaşırmadı. Bu soruyu bekliyordu. Kafasını şömineye çevirdi. Ateş o güzel gri gözlerinde yansıyordu.
-Düşündüğün gibi değil.
Hiç bir şey demedim ben. O anlatmaya başladı. Bana değil kendisine anlatıyordu adeta.
Araneae 'nin Hikayesi
Varnira, Niara ve diğer soylular kadar şanslı doğmadım ben. Saklanılan karanlık bir sırdan ibarettim ben, üstü örtülmesi gereken, gömülmesi gereken. Gündüzleri o küçücük odadan adımımı atamaz, şanslı çocukların kahkahalarını dinlerdim bütün gün.
Sebebi? Ben bir günahtım çünkü. Leydi Melwah' ın işlediği en ağır günahtım ben. O bir kara periyi sevmişti. Cezası da ben olmuştum. O küçük odasında sakladığı bene kötü davranmazdı. En az ölen kocasından olan çocuğu Jin kadar sarılır ve öperdi. Ama yalandı hareketleri biliyordum. Öpücüklerinin soğukluğunu bakışlarındaki yalanı, hepsini ve hepsini hissedebiliyor, içimdeki karanlığı ortaya çıkarmamaya çalıştığını içimdeki karanlık sayesinde anlayabiliyordum.
Kendi öz annem benden nefret ediyordu.
Jin , üvey kardeşimse o dünyada seven tek kişiydi. Onun sevgisini kendi kalbimde hissedebiliyordum. Bana oyuncaklar ve gündüz yedikleri tatlılardan getirir, neden onlarla olamadığımı hiç anlamazi, küçücük boyuyla annemize kafa tutardı. Bana arkadaşlarından bahsederdi. Onları tanısam onları ne kadar da çok seveceğimden bahsetmeyi bir gün ağlamamla bıraktım. Hep anltamasını istedim ama o anlatmadı. Beni üzdüğünü düşünüyordu. Ama ben yaşayamadığımı dinlemek istiyordum.
Bunun yerine bir gün kolunda küçük simsiyah saçlı, bembeyaz tenli dünyalar güzeli bir kızla geldi. Varnira. Söylediği gibi onu sevdim. O da beni. Ya da ben öyle sanmıştım; yüreğinde hissedebildiğim tek duygu sıcak ve masum bir sevgiydi çünkü.
Sarayda varlığımdan haberdar olan olanların sayısı dörde çıkmıştı.
Annem, Jin, kraliçe ve Varnira
Varnira gördüğüm en zeki çocuktu. En korkuncu da. Bana hep kanlı ve korkunç öyküler anlatırdı Jinden uzakta.
İçimdeki karanlığı ölçmeye çalıştığını sonradan anladım.
Halbuki Varnira benden bile kötü (?) bir kızdı. En fazla sekiz yaşındaydı buna rağmeni yüreğindeki gerçek duyguları asla göstermedi. İç güdülerimden bile saklamayı başardı.
Ben, başından beri bir silahtım Varnira için. Beyaz perilere hizmeten eden bir kara peri... Pardon kendisine hizmet eden bir kara peri...
Kraliçe Avirel'in niyeti içimdeki karanlığın yok edilmesi ve benimde sarayda hakkettiğim yeri almamdı.
Ama Varnira benim kara perilerin yanında yaşamamı, onlara hizmet etmemi istiyordu. Yaptı da. Annesine ne anlattığını bilmiyorum ama kesinlikle kötülüğümle ilgiliydi.
Beni Shelva ile gönderdiler. Jin'in hıçkırıkları hala kulağımda. Arakamdan bağırması. Varnira'nın ise kafasını eğip suçlu değilmiş numarası yapması....Shelva sayesinde üzerimde kontrol kurdular. Daha sonra Varnira kontrol'ü sadece kendi eline aldı. Shelvadan Kralçeye öldüğümü anlatan bir rapor yollatı. Shelva zaten Varnira için çalışmaya başlamıştı.
***
Daha anlatacağı bir şey var mıydı bilmiyorum, Varnira'ya vatan haini demesi tüylerimi diken diken etmişti.
-Yalancı! Hangi cüretle Varnira'ya hain dersin!
Bağırmıştım. Sesim yankılandı.
-Hain demek ağır olur Niara. Her şeyi vatanı için yaptı.
-Git alçak! O Avirel' in arkasından iş çevirmedi! Anlıyor musun bunu? Hem hadi senin dediğin olsa, neden kraliçe, ben seni ilk gördüğümde şaşırmadı? Ama bu kız ölmüştü demedi? Emin ol onun ne kadar değişirse değişirsin bir gördüğü canlıyı tanımaya gücü var!
-Varnira beni unutturdu herkese!
Kahkahamı tutamadım. Apaçık yalandı bana anlattığı hikaye. Yalan.
-Varnira bir prenses! Bir karliçeyi büyüleyemez!
Elindeki solgun zarfı salladı.
-Ama onu öldürdü.
Çığlığıma engel olamadım. Mektuba elimi uzattım. Ama o geri çekti.
-Artık kraliçe Varnira. Elbette onun öldürdüğü yazmıyor burada
dedi. Elindeki mektuba şaşkın şaşkın bakıyordu.
-Sence bir kraliçe peri, yataktan kalkıp ayağı kayıncave başını vurunca ölebilir mi?
-Bunu o yapmadı o zaman!
Çığlık atmıştım. Varnira annemi öldürüş olmazdı. Varnira benim beyaz meleğimdi. Annem olmuştu, aramaızda iki yaş fark olmasına rağmen. O-o dünyadaki en iyi varlıktı.Araneae derin bir iç geçirdi.
-Varnira seni tahtına bir tehdit olarak görüyor ve infazını istiyor.
Hayır hayır. Ölemezdim ben. Jin, Jin için yaşamak zorundaydım Varnira bunu isteyemezdi. Araneae 'ye baktım. Konuşmamıza gerek yoktu. Kafasını salladı.
-Ben Varnira için çalışıyorum.
Bir şey diyemeden devam etti
-O benim tek ailem. Onu mutlu etmek zorundayım.
Kalbime bir bıçak yemiştim adeta. Nefes alamıyordum. O, o her şeyi Varnira'nın gözüne girmek için yapıyordu. Onu çok seviyordu. Öteki yandan Jin'in anıları onu zorluyordu.
Varnira nasıl yapardı bunu. Anlamıyordum. Ona baktım. Biliyordu gözlerimde Jin'i görüyordu.
-Ben seni bıraksam bile, Shelva'yı göndermiş bizi alması için. Kaçabilecek misin? Shelva burada olur birazdan. Mektubu alışımın üzerinden bir ay geçti. Sarı saçları beline kadar gelen, mavi gözlü, ölüm kokan bir beyaz peri o. Dikkatli ol. Gördüğün yerde saklan. Kaçmaya çalışma! Ve sakın korkma, bir köpek gibi iyi alır korkunun koksunu beni ustam, Varnira'nın sağ kolu.
Kafa salladım. Arka kapıdan kaçtım. Deliler gibi koşuyordum. Yaşayacaktım. Sonuna kadar hemde.
Niara'nın ağzından anlatılan kısım bitmiştir.
Jinsiz yaşayamayan ben, sonuna kadar yaşamak, hayata gerekirse tırnaklarımla sarılmak zorundaydım. Hayatımı Jin'in hediyesi olarak görüyordum. Benim için ölmüştü o, ben de sonuna kadar yaşayacaktım.
Kaç ay geçmişti? Bir?
O içi geçmiş, Jin'in şen kahkahlarından mahrum salonda Araneae ile oturuyordum. Elinde bir ay önce bana kucağımda Jin'in cansız bedeniyle kapıyı açtığında tuttuğu o ilginç işlemeleri olan zarf vardı. Kaç kere okumuştu o mektubu?
-Ni-
Sözünü kestim. Ona sormak istediğim çok daha önemli meseleler vardı.
-Jin'i sevdin mi?
Şaşırmadı. Bu soruyu bekliyordu. Kafasını şömineye çevirdi. Ateş o güzel gri gözlerinde yansıyordu.
-Düşündüğün gibi değil.
Hiç bir şey demedim ben. O anlatmaya başladı. Bana değil kendisine anlatıyordu adeta.
Araneae 'nin Hikayesi
Varnira, Niara ve diğer soylular kadar şanslı doğmadım ben. Saklanılan karanlık bir sırdan ibarettim ben, üstü örtülmesi gereken, gömülmesi gereken. Gündüzleri o küçücük odadan adımımı atamaz, şanslı çocukların kahkahalarını dinlerdim bütün gün.
Sebebi? Ben bir günahtım çünkü. Leydi Melwah' ın işlediği en ağır günahtım ben. O bir kara periyi sevmişti. Cezası da ben olmuştum. O küçük odasında sakladığı bene kötü davranmazdı. En az ölen kocasından olan çocuğu Jin kadar sarılır ve öperdi. Ama yalandı hareketleri biliyordum. Öpücüklerinin soğukluğunu bakışlarındaki yalanı, hepsini ve hepsini hissedebiliyor, içimdeki karanlığı ortaya çıkarmamaya çalıştığını içimdeki karanlık sayesinde anlayabiliyordum.
Kendi öz annem benden nefret ediyordu.
Jin , üvey kardeşimse o dünyada seven tek kişiydi. Onun sevgisini kendi kalbimde hissedebiliyordum. Bana oyuncaklar ve gündüz yedikleri tatlılardan getirir, neden onlarla olamadığımı hiç anlamazi, küçücük boyuyla annemize kafa tutardı. Bana arkadaşlarından bahsederdi. Onları tanısam onları ne kadar da çok seveceğimden bahsetmeyi bir gün ağlamamla bıraktım. Hep anltamasını istedim ama o anlatmadı. Beni üzdüğünü düşünüyordu. Ama ben yaşayamadığımı dinlemek istiyordum.
Bunun yerine bir gün kolunda küçük simsiyah saçlı, bembeyaz tenli dünyalar güzeli bir kızla geldi. Varnira. Söylediği gibi onu sevdim. O da beni. Ya da ben öyle sanmıştım; yüreğinde hissedebildiğim tek duygu sıcak ve masum bir sevgiydi çünkü.
Sarayda varlığımdan haberdar olan olanların sayısı dörde çıkmıştı.
Annem, Jin, kraliçe ve Varnira
Varnira gördüğüm en zeki çocuktu. En korkuncu da. Bana hep kanlı ve korkunç öyküler anlatırdı Jinden uzakta.
İçimdeki karanlığı ölçmeye çalıştığını sonradan anladım.
Halbuki Varnira benden bile kötü (?) bir kızdı. En fazla sekiz yaşındaydı buna rağmeni yüreğindeki gerçek duyguları asla göstermedi. İç güdülerimden bile saklamayı başardı.
Ben, başından beri bir silahtım Varnira için. Beyaz perilere hizmeten eden bir kara peri... Pardon kendisine hizmet eden bir kara peri...
Kraliçe Avirel'in niyeti içimdeki karanlığın yok edilmesi ve benimde sarayda hakkettiğim yeri almamdı.
Ama Varnira benim kara perilerin yanında yaşamamı, onlara hizmet etmemi istiyordu. Yaptı da. Annesine ne anlattığını bilmiyorum ama kesinlikle kötülüğümle ilgiliydi.
Beni Shelva ile gönderdiler. Jin'in hıçkırıkları hala kulağımda. Arakamdan bağırması. Varnira'nın ise kafasını eğip suçlu değilmiş numarası yapması....Shelva sayesinde üzerimde kontrol kurdular. Daha sonra Varnira kontrol'ü sadece kendi eline aldı. Shelvadan Kralçeye öldüğümü anlatan bir rapor yollatı. Shelva zaten Varnira için çalışmaya başlamıştı.
***
Daha anlatacağı bir şey var mıydı bilmiyorum, Varnira'ya vatan haini demesi tüylerimi diken diken etmişti.
-Yalancı! Hangi cüretle Varnira'ya hain dersin!
Bağırmıştım. Sesim yankılandı.
-Hain demek ağır olur Niara. Her şeyi vatanı için yaptı.
-Git alçak! O Avirel' in arkasından iş çevirmedi! Anlıyor musun bunu? Hem hadi senin dediğin olsa, neden kraliçe, ben seni ilk gördüğümde şaşırmadı? Ama bu kız ölmüştü demedi? Emin ol onun ne kadar değişirse değişirsin bir gördüğü canlıyı tanımaya gücü var!
-Varnira beni unutturdu herkese!
Kahkahamı tutamadım. Apaçık yalandı bana anlattığı hikaye. Yalan.
-Varnira bir prenses! Bir karliçeyi büyüleyemez!
Elindeki solgun zarfı salladı.
-Ama onu öldürdü.
Çığlığıma engel olamadım. Mektuba elimi uzattım. Ama o geri çekti.
-Artık kraliçe Varnira. Elbette onun öldürdüğü yazmıyor burada
dedi. Elindeki mektuba şaşkın şaşkın bakıyordu.
-Sence bir kraliçe peri, yataktan kalkıp ayağı kayıncave başını vurunca ölebilir mi?
-Bunu o yapmadı o zaman!
Çığlık atmıştım. Varnira annemi öldürüş olmazdı. Varnira benim beyaz meleğimdi. Annem olmuştu, aramaızda iki yaş fark olmasına rağmen. O-o dünyadaki en iyi varlıktı.Araneae derin bir iç geçirdi.
-Varnira seni tahtına bir tehdit olarak görüyor ve infazını istiyor.
Hayır hayır. Ölemezdim ben. Jin, Jin için yaşamak zorundaydım Varnira bunu isteyemezdi. Araneae 'ye baktım. Konuşmamıza gerek yoktu. Kafasını salladı.
-Ben Varnira için çalışıyorum.
Bir şey diyemeden devam etti
-O benim tek ailem. Onu mutlu etmek zorundayım.
Kalbime bir bıçak yemiştim adeta. Nefes alamıyordum. O, o her şeyi Varnira'nın gözüne girmek için yapıyordu. Onu çok seviyordu. Öteki yandan Jin'in anıları onu zorluyordu.
Varnira nasıl yapardı bunu. Anlamıyordum. Ona baktım. Biliyordu gözlerimde Jin'i görüyordu.
-Ben seni bıraksam bile, Shelva'yı göndermiş bizi alması için. Kaçabilecek misin? Shelva burada olur birazdan. Mektubu alışımın üzerinden bir ay geçti. Sarı saçları beline kadar gelen, mavi gözlü, ölüm kokan bir beyaz peri o. Dikkatli ol. Gördüğün yerde saklan. Kaçmaya çalışma! Ve sakın korkma, bir köpek gibi iyi alır korkunun koksunu beni ustam, Varnira'nın sağ kolu.
Kafa salladım. Arka kapıdan kaçtım. Deliler gibi koşuyordum. Yaşayacaktım. Sonuna kadar hemde.
Niara'nın ağzından anlatılan kısım bitmiştir.
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
wahuuuww müthiş olmuş yine aranaea jin'in kardeşi haaa aahh bnm iyi kalpli jin'im ruhu şad olsun niara yaşasın istiorum o manyak varnirayada bi kızdım bi sinirlendimm ahhhhh.... VARNIRAAA AYIK OL KIZIM AZINI BURNUNU DAĞITICAM SANİN AAAAAAA.... varnira ne kdar güçlüyse niarada o kdr güçlü bnce onun elinden kaçıcak ahhhh.... Aranaea da ona yardım etmezse noliim
waşuuww müthij bölüm olmuş xu tepricler
waşuuww müthij bölüm olmuş xu tepricler
*TRUST&BETRAYAL*
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
[img]http://www.imgplace.com/[/img]
Çok teşekkür ederim beğenmenize çok sevindim.
Evet Varnira tam bi şeytan ama psico cum üzülerek beliritiyorum ki Varnira gereğinden fazla güçlü doğmuş bir peri. Niara onun kadar güçlü dğeil. Zaten şimdilik başı Shelva ile belada
Evet Varnira tam bi şeytan ama psico cum üzülerek beliritiyorum ki Varnira gereğinden fazla güçlü doğmuş bir peri. Niara onun kadar güçlü dğeil. Zaten şimdilik başı Shelva ile belada
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
çok tuaf bir bölümdü tebrikler ki gene bizi şaşırtmayı başardın niaraya sanki içim ısınır gibi oldu yeni bölüm sıklığını kafana takma nede olsa biz sana bir güne kalmadan baskı yapıcaz yeni bölümmmmmmmmmmmm diyerekten
ama birşeye üzüldüm.Neden hikayeni sonlandıryorsun ne güzel bağlamıştın bizi
ama birşeye üzüldüm.Neden hikayeni sonlandıryorsun ne güzel bağlamıştın bizi
İnanılmaz gelebilir ama öm görme yeteneğim sıfır =_=
çok teşekkür ederim seras hikayem son buluyor çünküüüü çünküüü zaten çok uzun sürdü. hem aklımda yeni şeyler var. hem de olaylar bitiyor
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
30. sayfa (Toplam 32 sayfa) [ 320 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |