Nina Sayfaya git: 1, 2, 3 ... 40, 41, 42, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
Yeni Başlangıç
Çok uzun zaman sonra sana bu satırları yazıyorum!
Otobüsteyim, sallana sallana gidiyoruz. Sınırı geçtik artık, pasaportlarımız kontrol edildi ve bavullarımızla yeni evimize gidiyoruz. Abim yanımda oturuyor ve kafasını diğer tarafa çevirmiş uyuyor. Otobüste benim dışımda kimse uyanık değil ve benim dışımda kimsenin tepesindeki ışık yanmıyor. Karanlık otobüste bir tek benim ışığım yanıyor.
Sabah dayımların evinden 6.30'ta çıktık. Kuzenlerimin yüzünde öyle mutlu bir ifade vardıki! Bizden nefret ediyorlar, sevmiyorlardı. Abim olmasa kesin beni bir yerde öldürürlerdi. Kuzenim Vlad benden iki yaş büyük ve her seferde abimle kavga edip onu dövmeye kalkışıyordu. Ben de çığlık atıp, evi ayağa kaldırınca kavga sona eriyordu.
Abimin başı omzuma düştü.
Çoğu kez ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum. Abim diğer duyarsız kardeşler gibi değil. Aslında eskiden öyleydi. Ama annemle babamı kaybedince , çok değişti. Bana 'nasılsın?' bile demeyen abim herşeyimle ilgilenir oldu. Evden çıktığımızdan beri sürekli beni korumaya çalıştı. Her attığım adımda yanımdaydı. Ve şimdi de yanımda. Başı omzumda, huzurlu bir uykuda...
Yeni bir ülkedeyiz artık. Burası bizim ülkemize benzemiyor. Dayımlara benzeyen, kuzenlerime benzeyen insanlar yok burda. Tanımadığım kişiler 'merhaba' diyor bana. Oysa bizim ülkemizde kimse kimsenin yüzüne bakmaz. Dayım bizi kursa yazdırmıştı. Öğrendiğimiz konuşma diliyle anlaşmaya çalıştık abimle. Şöför abime:
- Merhaba , evladım. Yalnız mısınız? '' diye sordu.
- Evet, bu '' diye kolunu omzuma atarak ''benim kardeşim. Biz Rusya'dan geldik. Teyzeme gidiyoruz'' dedi abim. Abimin konuşmasına bakan şöför :
- Yabancı mısnız? '' dedi
-Evet, Rus'uz'' dedi abim. Bu küçük tanışmadan sonra garip ve şişman şöförle üstü kapalı hayatımızı anlattık. Annemle babamızı kaybedişimiz ve bu yüzden Türkiye'de yaşayan teyzemize gelişimize kadar sohbet yaptık. Yolcuların çoğu artık bindiğinde ve şöför yardımcısı gelip :
- Müşterilerin hepsi geldi Sadık Abi'' dedikten sonra yerlerimize geçtik ve böylece Sadık Abi ile tanışarak yolculuğumuz başladı.
Gece yarısını çoktan geçti. Abim hala uyuyor. Ben ise uyuyamıyorum. Hayatımın en kötü ve berbat anılarımı dayımlarda yaşayıp, mutlu ve huzurlu bir hayata ;tanımadığım bir ülkede ve bilmediğim teyzemle başlayacak olmamdan ötürü uyuyamıyorum. Herşeyin yoluna gireceğine de pek inanmıyorum. Bu yüzden ümitle hayatımın bir düzene girmesini bekliyorum.
Camdan değişik manzaralar görünüyor. İstanbul'a gelmek üzereymişiz, bugün Sadık Abi öyle söylemişti. Sabah İstanbul'da olacakmışız. Sokakların hepsi boş. Sokak lambaları yanıyor. Bir sürü ışıklı, süslü , değişik otellerin önünden geçiyoruz. Dar bir sokağa girdik biraz önce ve büyük bir anayola çıktık.
Ne kadar ürkütücü görünüyor bu sokaklar bana, bilemezsin. Nereye , nasıl gideceğiz acaba? Abim biliyormuş ama ben kaybolmaktan korkuyorum! Bu farklı dünyada kaybolmak benim için şu anda en korkunç şey!
Sevgili günlüğüm , sabahın köründe uçağa bindik. Ordan beri de otobüs yolculuğundayız. Gözlerim ağırlaşmaya başladı ve artık uykum geldi. Abim hala uyuyor , sokaklar hala karanlık , ürkütücü ve bomboş... Tepemdeki ışığı kapatacağım ve perdeyi çekip, abime sokulup uyuyacağım.
Hayatımın yeni başlangıç sayfası seninle başladı, umarım daha güzel bir başlangıçla başlarım uyandığımda senin sayfalarına!...
Abimi çok seviyorum!...
Çok uzun zaman sonra sana bu satırları yazıyorum!
Otobüsteyim, sallana sallana gidiyoruz. Sınırı geçtik artık, pasaportlarımız kontrol edildi ve bavullarımızla yeni evimize gidiyoruz. Abim yanımda oturuyor ve kafasını diğer tarafa çevirmiş uyuyor. Otobüste benim dışımda kimse uyanık değil ve benim dışımda kimsenin tepesindeki ışık yanmıyor. Karanlık otobüste bir tek benim ışığım yanıyor.
Sabah dayımların evinden 6.30'ta çıktık. Kuzenlerimin yüzünde öyle mutlu bir ifade vardıki! Bizden nefret ediyorlar, sevmiyorlardı. Abim olmasa kesin beni bir yerde öldürürlerdi. Kuzenim Vlad benden iki yaş büyük ve her seferde abimle kavga edip onu dövmeye kalkışıyordu. Ben de çığlık atıp, evi ayağa kaldırınca kavga sona eriyordu.
Abimin başı omzuma düştü.
Çoğu kez ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum. Abim diğer duyarsız kardeşler gibi değil. Aslında eskiden öyleydi. Ama annemle babamı kaybedince , çok değişti. Bana 'nasılsın?' bile demeyen abim herşeyimle ilgilenir oldu. Evden çıktığımızdan beri sürekli beni korumaya çalıştı. Her attığım adımda yanımdaydı. Ve şimdi de yanımda. Başı omzumda, huzurlu bir uykuda...
Yeni bir ülkedeyiz artık. Burası bizim ülkemize benzemiyor. Dayımlara benzeyen, kuzenlerime benzeyen insanlar yok burda. Tanımadığım kişiler 'merhaba' diyor bana. Oysa bizim ülkemizde kimse kimsenin yüzüne bakmaz. Dayım bizi kursa yazdırmıştı. Öğrendiğimiz konuşma diliyle anlaşmaya çalıştık abimle. Şöför abime:
- Merhaba , evladım. Yalnız mısınız? '' diye sordu.
- Evet, bu '' diye kolunu omzuma atarak ''benim kardeşim. Biz Rusya'dan geldik. Teyzeme gidiyoruz'' dedi abim. Abimin konuşmasına bakan şöför :
- Yabancı mısnız? '' dedi
-Evet, Rus'uz'' dedi abim. Bu küçük tanışmadan sonra garip ve şişman şöförle üstü kapalı hayatımızı anlattık. Annemle babamızı kaybedişimiz ve bu yüzden Türkiye'de yaşayan teyzemize gelişimize kadar sohbet yaptık. Yolcuların çoğu artık bindiğinde ve şöför yardımcısı gelip :
- Müşterilerin hepsi geldi Sadık Abi'' dedikten sonra yerlerimize geçtik ve böylece Sadık Abi ile tanışarak yolculuğumuz başladı.
Gece yarısını çoktan geçti. Abim hala uyuyor. Ben ise uyuyamıyorum. Hayatımın en kötü ve berbat anılarımı dayımlarda yaşayıp, mutlu ve huzurlu bir hayata ;tanımadığım bir ülkede ve bilmediğim teyzemle başlayacak olmamdan ötürü uyuyamıyorum. Herşeyin yoluna gireceğine de pek inanmıyorum. Bu yüzden ümitle hayatımın bir düzene girmesini bekliyorum.
Camdan değişik manzaralar görünüyor. İstanbul'a gelmek üzereymişiz, bugün Sadık Abi öyle söylemişti. Sabah İstanbul'da olacakmışız. Sokakların hepsi boş. Sokak lambaları yanıyor. Bir sürü ışıklı, süslü , değişik otellerin önünden geçiyoruz. Dar bir sokağa girdik biraz önce ve büyük bir anayola çıktık.
Ne kadar ürkütücü görünüyor bu sokaklar bana, bilemezsin. Nereye , nasıl gideceğiz acaba? Abim biliyormuş ama ben kaybolmaktan korkuyorum! Bu farklı dünyada kaybolmak benim için şu anda en korkunç şey!
Sevgili günlüğüm , sabahın köründe uçağa bindik. Ordan beri de otobüs yolculuğundayız. Gözlerim ağırlaşmaya başladı ve artık uykum geldi. Abim hala uyuyor , sokaklar hala karanlık , ürkütücü ve bomboş... Tepemdeki ışığı kapatacağım ve perdeyi çekip, abime sokulup uyuyacağım.
Hayatımın yeni başlangıç sayfası seninle başladı, umarım daha güzel bir başlangıçla başlarım uyandığımda senin sayfalarına!...
Abimi çok seviyorum!...
İşler Yoluna Girecek Mi?
Sabah abimin dürtüklemesiyle uyandım.
- Uyan Nina, geldik! ''
Gözlerimi açıp etrafıma baktım. Başım pencere tarafına düşmüş uyurken. Herkes birer ikişer otobüsten iniyordu. Aralarında değişik dillerde konuşarak, gülüşerek... Abim de sabırsızca tepemde dikilmiş beni izliyordu.
- Ee hadi artık kalk, Svetlana Teyze bizi bekliyordur. Daha ilk günden kötü bir izlenim bırakmayalım '' dedi.
Ayaklarımın dibine düşmüş çantamı ve abimin elindeki hırkamı alıp ayağa kalktım. Yolcularla çıkışa yöneldik. Abim konuşanların arasında bana kısa kısa açıklamalara başladı. Bir yandan da sık sık arkasına dönüp beni kontrol ediyordu.
- Svetlana Teyze, dayımın anlattığına göre biraz ters ve soğuk bir kadınmış. 45 yaşlarında falan , dul bir bayanmış. Kocasını genetik bir hastalıktan kaybetmiş ve hep yalnız yaşıyormuş ayrıca da hali vakti yerindeymiş. Dayım da bizi istemediklerini söylemiş ve ona anlatmış. Svetlana Teyze de bizi kabul etmiş...''
İşte bu harika, zaten yeterince aksi insanlarla uğraşıyorduk , yine aksi insanlarla dolu bir cehenneme gelmişiz. '' Dayımların cehenneminde kalsaydık daha iyi olurdu o zaman '' dedim ama abim beni duymadı.
Otobüsten iner inmez etrafımı seyretmeye başladım. Kursta öğrendiğim Türkçe ile yazıları okumaya başladım. İnsanların çoğu bavulunu bulma, yakınını bulma telaşındaydı. Herkeste bir koşturmaca bir telaş...
- Bavullar da tamam, al bakalım çantanı '' dedi abim , tam o sırada telefonu çaldı. Bavullar yere bırakıp cebindeki telefonu aldı. '' Teyzem '' dedi ve konuşmaya başladı:
- Günaydın efendim!
- ...
- Evet efendim, otobüsten indik.
- ...
- Peki efendim, geliyoruz'' abim hemen bavulları aldı ve '' Bizi su havuzunun yanında bekliyorlarmış'' dedi.
- Bekliyorlar mı? Ben teyzem gelecek sanıyordum''
- Belki şöförle bekliyordur''
-Sakın evlenmiş olmayasın?'' Abim bi an bana baktı , sonra gülümsedi ''Olabilir aslında. Dayım gibi bir şeytana ben de mutlu haberimi vermezdim'' dedi. Kalabalığın içinde abimi kaybetme korkusuyla ve kaybolma korkusuyla bavulu tutan bir koluna yapışmıştım. abimin ise dünyadan haberi yok. Düşünüyor da düşünüyor. Sonra bir anda konuşmaya başladı.
- Svetlana Teyze çok nazik ve kibar bir kadındır Nina. Her ne kadar soğuk ta olsa kibar bir bayan. Bu yüzden ona karşı çok nazik olmaya bak. O dayımlar köpek değil, havlamaz. Küfretmez. Söylediklerimi unutma tamam mı? ''
- Tamam''
-Gördüğünde güzelce merhabalaş, sakın surat asma, anlaştık mı? ''
- Tamam , Timur!''
- Yaşadıklarımızı da ona anlatma. Kendimize acındırmaya çalıştığımızı zannedecek, oldu mu güzelim? ''
- Tamam Timur, en yapmacık halime bürüneceğim tamam mı? İçin rahat etsin! '' Abim kafasını bana çevirdi:
- Böyle yapmak zorundayız Nina. Bir gün ona güvenebileceğimize inandığımız zaman , işte o gün anlatırız neler çektiğimizi, o köpekleri... Ama şimdi biraz sabretmemiz gerekiyor . Bana kızma güzelim!'' dedi.
Abim haklıydı ama bu rol yapma işi beni sinir ediyordu. Olduğum gibi olmadım hiçbir zaman. İstediğim gibi, içimden geldiği gibi davranamadım. İstenmeyen iki öksüz kardeştik ve hep bir buraya bir oraya sürükleniyorduk. Yıpranıyorduk , kimseye de derdimizi haykıramıyorduk. Artık anlatmaktan çıkmıştı, haykıracaktık!
Bütün bunları düşünürken su havuzunun yanına geldiğimizin farkına vardım ve havuzun yanında bize bakmakta olan bir bayanın olduğunun da... Miğdeme şiddetli bir ağrı girdi, işte bizim zalim teyzemiz karşımızda bize bakıyordu. Abim bana dönüp:
-İşte Svetlana Teyze'miz Nina'cığım! '' dedi.
Bakalım teyzemizin elinden neler çekeceğiz! İçimde yine güzel umutlarla teyzemize doğru adımlar atuyordum. Abim önde ben onun yanında. Yaklaşıyorduk, yaklaştıkça da teyzemin yüzünü daha iyi seçebiliyordum.
'' Tanrım, N'olur bu sefer herşey yoluna girsin! ''
Sabah abimin dürtüklemesiyle uyandım.
- Uyan Nina, geldik! ''
Gözlerimi açıp etrafıma baktım. Başım pencere tarafına düşmüş uyurken. Herkes birer ikişer otobüsten iniyordu. Aralarında değişik dillerde konuşarak, gülüşerek... Abim de sabırsızca tepemde dikilmiş beni izliyordu.
- Ee hadi artık kalk, Svetlana Teyze bizi bekliyordur. Daha ilk günden kötü bir izlenim bırakmayalım '' dedi.
Ayaklarımın dibine düşmüş çantamı ve abimin elindeki hırkamı alıp ayağa kalktım. Yolcularla çıkışa yöneldik. Abim konuşanların arasında bana kısa kısa açıklamalara başladı. Bir yandan da sık sık arkasına dönüp beni kontrol ediyordu.
- Svetlana Teyze, dayımın anlattığına göre biraz ters ve soğuk bir kadınmış. 45 yaşlarında falan , dul bir bayanmış. Kocasını genetik bir hastalıktan kaybetmiş ve hep yalnız yaşıyormuş ayrıca da hali vakti yerindeymiş. Dayım da bizi istemediklerini söylemiş ve ona anlatmış. Svetlana Teyze de bizi kabul etmiş...''
İşte bu harika, zaten yeterince aksi insanlarla uğraşıyorduk , yine aksi insanlarla dolu bir cehenneme gelmişiz. '' Dayımların cehenneminde kalsaydık daha iyi olurdu o zaman '' dedim ama abim beni duymadı.
Otobüsten iner inmez etrafımı seyretmeye başladım. Kursta öğrendiğim Türkçe ile yazıları okumaya başladım. İnsanların çoğu bavulunu bulma, yakınını bulma telaşındaydı. Herkeste bir koşturmaca bir telaş...
- Bavullar da tamam, al bakalım çantanı '' dedi abim , tam o sırada telefonu çaldı. Bavullar yere bırakıp cebindeki telefonu aldı. '' Teyzem '' dedi ve konuşmaya başladı:
- Günaydın efendim!
- ...
- Evet efendim, otobüsten indik.
- ...
- Peki efendim, geliyoruz'' abim hemen bavulları aldı ve '' Bizi su havuzunun yanında bekliyorlarmış'' dedi.
- Bekliyorlar mı? Ben teyzem gelecek sanıyordum''
- Belki şöförle bekliyordur''
-Sakın evlenmiş olmayasın?'' Abim bi an bana baktı , sonra gülümsedi ''Olabilir aslında. Dayım gibi bir şeytana ben de mutlu haberimi vermezdim'' dedi. Kalabalığın içinde abimi kaybetme korkusuyla ve kaybolma korkusuyla bavulu tutan bir koluna yapışmıştım. abimin ise dünyadan haberi yok. Düşünüyor da düşünüyor. Sonra bir anda konuşmaya başladı.
- Svetlana Teyze çok nazik ve kibar bir kadındır Nina. Her ne kadar soğuk ta olsa kibar bir bayan. Bu yüzden ona karşı çok nazik olmaya bak. O dayımlar köpek değil, havlamaz. Küfretmez. Söylediklerimi unutma tamam mı? ''
- Tamam''
-Gördüğünde güzelce merhabalaş, sakın surat asma, anlaştık mı? ''
- Tamam , Timur!''
- Yaşadıklarımızı da ona anlatma. Kendimize acındırmaya çalıştığımızı zannedecek, oldu mu güzelim? ''
- Tamam Timur, en yapmacık halime bürüneceğim tamam mı? İçin rahat etsin! '' Abim kafasını bana çevirdi:
- Böyle yapmak zorundayız Nina. Bir gün ona güvenebileceğimize inandığımız zaman , işte o gün anlatırız neler çektiğimizi, o köpekleri... Ama şimdi biraz sabretmemiz gerekiyor . Bana kızma güzelim!'' dedi.
Abim haklıydı ama bu rol yapma işi beni sinir ediyordu. Olduğum gibi olmadım hiçbir zaman. İstediğim gibi, içimden geldiği gibi davranamadım. İstenmeyen iki öksüz kardeştik ve hep bir buraya bir oraya sürükleniyorduk. Yıpranıyorduk , kimseye de derdimizi haykıramıyorduk. Artık anlatmaktan çıkmıştı, haykıracaktık!
Bütün bunları düşünürken su havuzunun yanına geldiğimizin farkına vardım ve havuzun yanında bize bakmakta olan bir bayanın olduğunun da... Miğdeme şiddetli bir ağrı girdi, işte bizim zalim teyzemiz karşımızda bize bakıyordu. Abim bana dönüp:
-İşte Svetlana Teyze'miz Nina'cığım! '' dedi.
Bakalım teyzemizin elinden neler çekeceğiz! İçimde yine güzel umutlarla teyzemize doğru adımlar atuyordum. Abim önde ben onun yanında. Yaklaşıyorduk, yaklaştıkça da teyzemin yüzünü daha iyi seçebiliyordum.
'' Tanrım, N'olur bu sefer herşey yoluna girsin! ''
Звезды ближе ко мне, чем когда-либо ♥
1. sayfa (Toplam 42 sayfa) [ 419 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |