İki yıl sonra;


Eric'i düşmanım olarak görüyordum. Bir bayanı aptal efsaneler ile kandırmaya çalışan, onu izinsiz öpmeye açlışan yakışıklı bir kazanovanıyı gördükçe ağabeyim olan kinimde artıyordu. Ne işi vardı ki o ve “Zengin” babasının bizim kalemizde? Yaptıkları toplantılar yüzünden sık sık bizim nefret dolu kalemize geliyordu, çok zengin Lord Zync. O çok kıymetli şımarık oğlunuda beraberinde getirmezse olmazdı sanki.

Helga ile onların dedikodusunu yaparken Helga banaLord Zync'in, karısının dehşetli ölümünden sonra oğlu Eric' i yalnız bırakamadığıını söylemişti. Ben ise nefretle onların iğrenç suratlarını görmekten bıktığımı söylemiştim tıslayarak, Eric' in kuzeni, benim ise nefret ettiğim çocukluk arkadaşım Arnaud ile çok yakınlaşan Helgaya.
Bu düşüncelerin arasında rahatsız bir yolculuk geçiriyordum.
Yasladığım başımı saltanat arabasının camından kaldırdım. Camdaki buharı silmeden önce kısa bir süre düşündüm, daha yolun başında olmamızı yürekten istiyordum.
Eric' i görmek istemiyordum. Hem de hiç...
Hayal kıırıklığına uğramışrtım, o kadar kara ve zorlu koşullara rağmen yolu yarılamıştık bile, ama bu havada varırsak oraya geceyi orada mahsur kalacağımız kesindi. Orada kalmayı gerçekten de ama gerçektende hiç istemiyordum. Son bir kez daha şansımı denedim.
-Bence gitmemeliyiz.
Fısıldamama rağmen bağırmışım gibi ikisde irkildi.
-Hala vakit varken geri dönmeliyiz.
Edward cevap verme zahmetine bile girmedi. Helga ise soğuk havaya rağmen, elbisesi gibi simsiyah olan yelpazeyi sinirla yellemeye deavm etti. Ancak zeki bakışlarında yolunda gitmeyen bir şey vardı; açık mavi gözleri inanılmaz bir muziplikle parlıyordu. Anlamıştı. Lanet olsun o kız kalbimi mi okuyordu ne ? O sivri yılan dilini yuvasından çıkarmadan hızla konuya açıklık getirdim.
-Oraya varırsak orada uzun bir süre mahsur kalacağımız kesin ve ölü evinde uzun kalmak doğru değildir!
-Yaaa, haklısın bende tam senin Eric' i acı çekerken görmek istmedeğini düşünecektim.
Çok geç kalmıştım. Sinrile kafamı cama yasladım. Helga' nın muziplikle çıkardığı dilini görebiliyordum.
-Saçmalama!
Demekle yetindim. Hiç havam yoktu.
Lord Zync ve genç lord Arnaud ölmüştü. Söylenenlere göre babasına adeta zincirlerle bağlanmış olan Eric oldukça zor zamanlar geçiriyordu.

***
-Lord Eric ve Amcası Lord Earword hemen burada olurlar, beklerken arzu etiğiniz bir şey var mıydı?
Cevap alamamıştı, yaşlı kahya.

Onun açık, masmavi gözlerinde ölümün tarifsiz acsını görmek yaşamadığım apayrı bir deneyimdi benim için. Dalgalı saman sarısı saçlarını her zamanki gibi küçük bir atkuyruğu yapmıştı. Ağlamış olduğu bilinmesine rağmen, ne o muhteşem gözleri ne de kusursuz burnu kızarmıştı. Sadece açık pembe dudaklarının titremesini önlemeye çalışmasından anlaybilirdik az önce gözyaşlarını sildiğini.
Ondan nefret eden ağabeyim bile onun durumuna üzülmüştü.
-Teşekkür ederim hoşgeldiniz.
Demesine rağmen hiçbirimizi fark bile etmemişti. Tam arkasına dönüp giderken, irir yarı kaslı, örgülü sakallı ve ailenin diyer üyeleri gibi sarışın-mavi gözlü olan amcası onu bileğine yakaladı. Ne kadarda sert ve kaba bir ses tonu vardı öyle;
-Biraz otur!
Eric'in güzel gözlerindeki bakış hala değişmemişdi. O anda hepimiz ölsek bile tepki veremezdi.
Hiç konuşmadan yerine oturdu. Kimse tek bir kelime etmiyordu.
_____________________________________________________



Bu bölüm çok kötü olabiliri çünkü kesik kesik uzun aralıklarla yazdım

ilk defa ilk yorumu bn yazcam bu çok nadir oluyor.
Bir şereftir benim için elbette ben niara niara diyorum jinim bebeğim nede olsa nirayıda öldiriyim bana kalcak bebeğim XD
ama eric onada asılabilirim de vampir o hep kanımı içecek sonra
ben vampir olamam kanın tadı çok ekşimsi gerçi karizma ama olsun ben dondurma alayım bir zahmet

yeni bölüm dicem kafama birşey inecek ama napiyim doyamıyorum ben yeni bölümler doyamıyorum helede seninki gibi bir ustanın elinden çıktıysa

teşekkür ederim

ya sen iste eric seni hayatta vampir yapmaz bir yanında eric diğerinde jin oturursun artık

Ayyy benim tatlı pisim Yine bir miiiiiiaaaauuuuwwww dedin,hepimiz hayran kaldık walla Senfoni orkestraları halt etmiş yanında. Yine çok güzel bi bölümdü canım. Karaydı,maraydı,uğursuzdu diyemezler sana Kıskanıyo onlar seni. (mendebur fareler nolucak )Neyse,diyen olursa,selamımı söyle onlara. Kapı gibi prensesin war arkanda bak.

Gelecek bestelerini bekliyorum pisipisim Gelecek bölüm,mart ayında geçecek gibime geliyo Hade bakem bekliyoruz.

hiç güleceğim yoktu be prenses

çok teşekkür ederim

miyaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaav

Lea da hafif bir merkamet seziyorum. Bakalım nasıl olacak. Devamını bekliyorum. Kusura bakma bu aralar PC'yi açamadım.... Yorum geç oldu...

teşekkür ederim

ne kusuru

yorum yourumdur U_U erkeni geci olmaaaaz

O.o yeni bölüm gelmiş ve sen haber vermiyon

neyse bi çırpıda okudum evet Mangaka'ya katılıyom bu kız yumuşamaya başladı nerde bunun katil ruhu,nerde cani tarafı arada bi dürtmek lazım seni

Ama ben senden spoilerimi almıştım nası olsa endişelenmiyom kehkeh (pisinin başına bela açma efekti)
Eline sağlık ^^'

hö
ben sana spoiler mı verdim

ne zaman ne dedim
ne dedim
lea da Erici zaten.... Nesse

saol hizacık