Oraklı Melekler |
Yazar
Mesaj
Editörlüğümü yaptığı için Kınalı Marona sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum ^_^ Kınalı hanım efendi gördüğünüz gibi anlaşmayı harfi harfine yerine getirerek Oraklı Melekleri bir kez daha kaleme alıp buraya koyuyorum....
İyi nostalji oldu =P
Çok saygı değer Dark-sama bana dedi ki arka fon müzüğü *-* Hemen efendim ;
http://www.dailymotion.com/relevance/search/theatre+of+tragedy+distance/video/x52fqy_theatre-of-tragedya-distance-there_music
Bir de Kınalı Hanımefendiden özenip afiş yaptım *-*,
“Bitti.
Artık ne ben güleceğim, ne de onlar ağlayacak.
Ne ben kovalayacağım ne de onlar kaçacak.
Onlar artık yoklar.
Yaşattığım hayat cehennem, onlar kar taneleriyidi sanki;
Eridiler; yok oldular..."
***
Derin bir nefes aldı. Nefes aldığını, yaşadığını, ağladığını unuttu. Bir kez daha başladı ellerini piyanonun soğuk tuşlarında gezdirmeye. Muhteşem bir duyguydu; sadece onun sesini duymak diğer her şeye sağır olmak. Bir tek onun tatlı soğukluğunu hissedebilmek, bir tek onu bilmek.
Onun ölüm ninnisiyle dans etmek
Sırası geldiğinde o da katıldı; Helga. Şimdi beraber çalıyorlardı… Zordu… Ama onlar yıllar içinde öğrenmişti uyuşmayı, her ne kadar hep zıt olsalar da.
“Bu son…”
Dedi.
“Bir daha ne sen beni, ne de ben seni göreceğim. Her şey bitti.”
Kafasını salladı. Piyano eşliğindeki sözcükleri yaralıyordu onu, Léa’ yı.
“İlk kez… Ve de son kez… Konuşalım? Anlayalım?”
Diye sordu Helga.
Kafasını salladı. Ne konuşmak ne de anlamak istiyordu. Tek istediği düşünmekti.
Geçmişi düşündüler bir yandan soğuk beyaz ellerini piyanoda gezdirerek.
Sessizliği ilk bozan Léa oldu.
“Bu yaptığımız aptallık, biliyorsun değil mi?”
Helga güzel mavi gözlerini piyanodan ayırmadan cevapladı;
“Senin suçun… Ben hiçbir zaman böyle olsun istemedim. Ama sen beni, sana karşı nefret etmem için zorladın. Her şeyimi elimden aldın.” Léa altın rengi uzun kirpiklerinin çerçevelediği koyu mavi gözlerini dikti kendisinden her bakımdan farklı olan ikizine;
“Böyle olacağını bilmiyordum, bu kadar sevdiğini ne kadar zavallı ve yalnız olduğunu fark etmemiştim.” Fısıltıları ruhunu delip geçti; Helga’ nın.
“Pişman mısın?”
Léa ilk defa kaldırdı kafasını tuşlardan, çalmayı sürdürüyordu. Gözlerinde alay ve kibir vardı.
Belki de maskeydi…
“Asla…”
Helga’ nın uzun parmaklı elleri durdu. Çalmayı bırakmıştı. Kapıya doğru ilerledi.
Kapıdan tam çıkacaktı ki kız kardeşinin sözleri durdurdu onu.
“İtalya sınırları içinde olursan, Bay Cristofori’ ye adımı ilet. Sana çok güzel bir piyano yapacaktır.
Ve birbirlerini bir daha asla görmediler…
İyi nostalji oldu =P
Çok saygı değer Dark-sama bana dedi ki arka fon müzüğü *-* Hemen efendim ;
http://www.dailymotion.com/relevance/search/theatre+of+tragedy+distance/video/x52fqy_theatre-of-tragedya-distance-there_music
Bir de Kınalı Hanımefendiden özenip afiş yaptım *-*,
“Bitti.
Artık ne ben güleceğim, ne de onlar ağlayacak.
Ne ben kovalayacağım ne de onlar kaçacak.
Onlar artık yoklar.
Yaşattığım hayat cehennem, onlar kar taneleriyidi sanki;
Eridiler; yok oldular..."
***
Derin bir nefes aldı. Nefes aldığını, yaşadığını, ağladığını unuttu. Bir kez daha başladı ellerini piyanonun soğuk tuşlarında gezdirmeye. Muhteşem bir duyguydu; sadece onun sesini duymak diğer her şeye sağır olmak. Bir tek onun tatlı soğukluğunu hissedebilmek, bir tek onu bilmek.
Onun ölüm ninnisiyle dans etmek
Sırası geldiğinde o da katıldı; Helga. Şimdi beraber çalıyorlardı… Zordu… Ama onlar yıllar içinde öğrenmişti uyuşmayı, her ne kadar hep zıt olsalar da.
“Bu son…”
Dedi.
“Bir daha ne sen beni, ne de ben seni göreceğim. Her şey bitti.”
Kafasını salladı. Piyano eşliğindeki sözcükleri yaralıyordu onu, Léa’ yı.
“İlk kez… Ve de son kez… Konuşalım? Anlayalım?”
Diye sordu Helga.
Kafasını salladı. Ne konuşmak ne de anlamak istiyordu. Tek istediği düşünmekti.
Geçmişi düşündüler bir yandan soğuk beyaz ellerini piyanoda gezdirerek.
Sessizliği ilk bozan Léa oldu.
“Bu yaptığımız aptallık, biliyorsun değil mi?”
Helga güzel mavi gözlerini piyanodan ayırmadan cevapladı;
“Senin suçun… Ben hiçbir zaman böyle olsun istemedim. Ama sen beni, sana karşı nefret etmem için zorladın. Her şeyimi elimden aldın.” Léa altın rengi uzun kirpiklerinin çerçevelediği koyu mavi gözlerini dikti kendisinden her bakımdan farklı olan ikizine;
“Böyle olacağını bilmiyordum, bu kadar sevdiğini ne kadar zavallı ve yalnız olduğunu fark etmemiştim.” Fısıltıları ruhunu delip geçti; Helga’ nın.
“Pişman mısın?”
Léa ilk defa kaldırdı kafasını tuşlardan, çalmayı sürdürüyordu. Gözlerinde alay ve kibir vardı.
Belki de maskeydi…
“Asla…”
Helga’ nın uzun parmaklı elleri durdu. Çalmayı bırakmıştı. Kapıya doğru ilerledi.
Kapıdan tam çıkacaktı ki kız kardeşinin sözleri durdurdu onu.
“İtalya sınırları içinde olursan, Bay Cristofori’ ye adımı ilet. Sana çok güzel bir piyano yapacaktır.
Ve birbirlerini bir daha asla görmediler…
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Nickimi kılıktan kılığa soktuğun yetmedi mi ey Hain Pisi Kınalı Kontes, Kınalı Maron, Kınalı Hanımefendi O____o'' Bir sonrakini düşünmek dahi istemiyorum O___o''
Anlaşmayı gecikmeli de olsa, benim tehditlerimle yerine getirmiş olsan da hiç yapmamandan iyidir deyip yorumuma başlıyorum =___=''
Evet, benden kopya çekilerek hazırlanan afiş (!) gayet güzel *-* Ciddi olursak, şiiri çok beğendiğimi özellikle son bölümünün çok iyi bağlandığını belirtmeliyim *-* İyi işti Pisi-chan taktir ve tebrik ettim seni *-* Son bir kaç gündür hiç değilse tembel tembel oturmadığın yönünde bir fikre kapılabiliriz *-*
Hikayenin başındaki şiirsel, akıcı dili çok sevdim *-* Helga ve Léa ikizlerinin birbirlerini içten de olsa sevdiklerine eminim *-*
Bu bir zamanlar en sevdiğim hikayendi *-* Umarım, bunun ömrü sonunu görebileceğimiz kadar uzun olur *-*
Daha hikayenin başı olduğu için mazur gör pek yorum yapamıyorum ama çok güzel gotik-gerilim tarzı olacağını hissediyorum *-* Bu arada bu seferkinin başı daha güzel olmuş *-*
Devamını en kısa zamanda ve üç sayfa olarak, mümkense punto sayısını 11 tutulmuş biçimde bekliyorum *-*
Anlaşmayı gecikmeli de olsa, benim tehditlerimle yerine getirmiş olsan da hiç yapmamandan iyidir deyip yorumuma başlıyorum =___=''
Evet, benden kopya çekilerek hazırlanan afiş (!) gayet güzel *-* Ciddi olursak, şiiri çok beğendiğimi özellikle son bölümünün çok iyi bağlandığını belirtmeliyim *-* İyi işti Pisi-chan taktir ve tebrik ettim seni *-* Son bir kaç gündür hiç değilse tembel tembel oturmadığın yönünde bir fikre kapılabiliriz *-*
Hikayenin başındaki şiirsel, akıcı dili çok sevdim *-* Helga ve Léa ikizlerinin birbirlerini içten de olsa sevdiklerine eminim *-*
Bu bir zamanlar en sevdiğim hikayendi *-* Umarım, bunun ömrü sonunu görebileceğimiz kadar uzun olur *-*
Daha hikayenin başı olduğu için mazur gör pek yorum yapamıyorum ama çok güzel gotik-gerilim tarzı olacağını hissediyorum *-* Bu arada bu seferkinin başı daha güzel olmuş *-*
Devamını en kısa zamanda ve üç sayfa olarak, mümkense punto sayısını 11 tutulmuş biçimde bekliyorum *-*
Sewimlİ_HırsıZ'a bu güzel imzadan dolayı çok teşekkür eder ve minnetimi gönderirim
Spoiler:
kedi-chan sen hakatten aşmışsın! harika olmuş bayıldım. bi an gerçekten hikayenin içindeyim zanettim. çok güzel olmuş canım! ama buna bide tema müziği lazım dimi?
bence theatre of tragedy den a distance there is gider bu hikayeye.
bu arada o resim sanırsam castlevania dan? değil mi kedi-chan? ha? Ha? HA? XD *öhöm*
bence theatre of tragedy den a distance there is gider bu hikayeye.
bu arada o resim sanırsam castlevania dan? değil mi kedi-chan? ha? Ha? HA? XD *öhöm*
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
Bu hikayenin sonunun gelmesi için kampanya başlatmalı sanırım =D Korkmaya başladım artık, okumadan önce düşünüyorum, "acaba bunun sonu gelecek mi, Kedi finali bize gösterecek mi, dolar yükselecek mii?..." diye. Yah =D
Efenim şiir sevmeyen biri olarak başlangıçtaki şiiri pek bir beğendiğimi söylüyorum öncelikle. Özellikle son satırı. Vahuuv v.v
Maron san'ın şu yargısına bende katılıyorum, Helga ve Léa içten içe birbirlerini seviyor. Bunu o kırık dökük, hüzünlü havadan çıkarttım şahsen.
Ve piano v.v Sevgili piano. Birgün mutlaka evime koyacağım bir şaheser. Girişi bununla yapman ekstra bir bonusu hanene yazıyooorr yeaaa! =D Aslında yarışma programları da izlemiyorum allahallaa...
Haydi bakalım sonraki bölüme görüşürük Kedi..
Efenim şiir sevmeyen biri olarak başlangıçtaki şiiri pek bir beğendiğimi söylüyorum öncelikle. Özellikle son satırı. Vahuuv v.v
Maron san'ın şu yargısına bende katılıyorum, Helga ve Léa içten içe birbirlerini seviyor. Bunu o kırık dökük, hüzünlü havadan çıkarttım şahsen.
Ve piano v.v Sevgili piano. Birgün mutlaka evime koyacağım bir şaheser. Girişi bununla yapman ekstra bir bonusu hanene yazıyooorr yeaaa! =D Aslında yarışma programları da izlemiyorum allahallaa...
Haydi bakalım sonraki bölüme görüşürük Kedi..
*-*
Çok ama çok teşekkür ederim bu güzel yorumlarınız için *-* Çok mutlu oldum *-*-*-*-*
Arka fon müzüğü ivet lazım Dark- Sama tavsşyene hemen şu dakika uyuyorum *-*
Afişi beğendiğiniz için de çok teşekkür ederim *-*
Her şey için teşekkür ederim *-*
Teşekkür teşekkür teşekkür ederim *-*
Çıldırdım şimdi balkona gidip teşekkür ederim dünya diye ciyaklayacağım U_U
Hayır vazgeçtimi yerimden kalkmak için çok yorugunum U_U
Çok ama çok teşekkür ederim bu güzel yorumlarınız için *-* Çok mutlu oldum *-*-*-*-*
Arka fon müzüğü ivet lazım Dark- Sama tavsşyene hemen şu dakika uyuyorum *-*
Afişi beğendiğiniz için de çok teşekkür ederim *-*
Her şey için teşekkür ederim *-*
Teşekkür teşekkür teşekkür ederim *-*
Çıldırdım şimdi balkona gidip teşekkür ederim dünya diye ciyaklayacağım U_U
Hayır vazgeçtimi yerimden kalkmak için çok yorugunum U_U
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Saolasın bacım
Kardeş hikayelerini hımm severim ama sevdiğim nokta kardeş olmaları değildir genel olarak bakarsak U_U Bu durumda hala kardeş öykülerini seviyor sayılır mıyım bilmiyorum
Kardeş hikayelerini hımm severim ama sevdiğim nokta kardeş olmaları değildir genel olarak bakarsak U_U Bu durumda hala kardeş öykülerini seviyor sayılır mıyım bilmiyorum
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
devam edecekmisin kedicik ???
bir hikayeni sonuna kadar okumayı istiyorum; yüce yaradan bana o günü gösterecek mi diyede baya merak ediyorum ....
yazım dilinle geçer notu zaten alıyorsun.Evet edebi yönün ve ya Altın Klasikler vari uslubun gayet iyi.Birinci sınıf becaiş sanatıyla donatılmış girişlerinde iyi bir işçilik görülebiliyor. Buraya kadar Okey. Ama; bitirmediğin hikayelerin nedeniyle Kurgusal zekanı bi türlü göremedim.İşte bu nedenle ''ayy çok güzel olmus'' dan baska bi yorum yada eleştiride bulunamıyor ,hatta yorum bile yapamıyorum. eee bu da olayı sıradanlaştırıyor tabi.Bu durum defterleri anımsatıyor bana...
Okul ilk açıldığında, senenin başında bir heves , özene bezene başlanılan ; gereken özen gösterilmeyince kirlenen, ilerleyen günlerde ortaları kopan, kenara atılan okul defterleri gibi...Susmaya mahkum; hüzünlü utangaç ve de kırılgan ...
bu sefer basladığın iki hikayeni takip edicem yine. ama; devamını getir olurmu. yazar olma hayalleri kuran bir kedinin ; hikayelerini yapayalnız ve kimsesiz bi şekilde, arşivin en soğuk ve karanlık köşelerine terk etmesi doğru değil cici kedişşşş...
Not:Çok mu konusuyorum? Sevgimdendir , hep sevgimden ...
bir hikayeni sonuna kadar okumayı istiyorum; yüce yaradan bana o günü gösterecek mi diyede baya merak ediyorum ....
yazım dilinle geçer notu zaten alıyorsun.Evet edebi yönün ve ya Altın Klasikler vari uslubun gayet iyi.Birinci sınıf becaiş sanatıyla donatılmış girişlerinde iyi bir işçilik görülebiliyor. Buraya kadar Okey. Ama; bitirmediğin hikayelerin nedeniyle Kurgusal zekanı bi türlü göremedim.İşte bu nedenle ''ayy çok güzel olmus'' dan baska bi yorum yada eleştiride bulunamıyor ,hatta yorum bile yapamıyorum. eee bu da olayı sıradanlaştırıyor tabi.Bu durum defterleri anımsatıyor bana...
Okul ilk açıldığında, senenin başında bir heves , özene bezene başlanılan ; gereken özen gösterilmeyince kirlenen, ilerleyen günlerde ortaları kopan, kenara atılan okul defterleri gibi...Susmaya mahkum; hüzünlü utangaç ve de kırılgan ...
bu sefer basladığın iki hikayeni takip edicem yine. ama; devamını getir olurmu. yazar olma hayalleri kuran bir kedinin ; hikayelerini yapayalnız ve kimsesiz bi şekilde, arşivin en soğuk ve karanlık köşelerine terk etmesi doğru değil cici kedişşşş...
Not:Çok mu konusuyorum? Sevgimdendir , hep sevgimden ...
Nemesis Divinaya sonsuz tesekkürlerimi sunarım ....cici kyo'm seviyorum seni...
_______________________
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 8 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |