| Sailor Moon - Son Savaşçı !! |
Yazar
Mesaj
Sakura Haruno
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)
Konu: Sailor Moon - Son Savaşçı !!
SAİLOR MOON - LAST SAİLOR SENSHİ
Usagi mamorunun uzunca süren işlerinden sonra onu göreceği için çok heyecanlıydı. Sanki ilk defa buluşacaklarmış gibi ayakları titriyordu. Daha sonra aynaya dönüp baktığında broşunu gördü. Ne kadar da çok zaman geçmişti aradan… Usagi mamoruyla savaşçı olduğu zaman tanışmış, hatta ilk başta onu düşmanı sanmıştı. Dahası onunla bir geçmişi, Chibiusayı da düşünürse önlerinde uzunca da bir gelecek vardı.
Usagi yavaşça saatine baktı.
“Neeeeeeeeeeeeee! Olamaz yine geç kaldım!” evden koştura koştura çıkmıştı. Daha sonra da piknik sepetini evde unuttuğunu fark ettiği için eve dönüp piknik sepetini alıp öyle çıkmıştı yola. ‘Çok güzel oldu!’ diye düşündü içinden. Hayatta geç kalmak istemediği tek gün de bile geç kalmıştı.
Köşeyi döndüğünde mamorunun bankta oturduğunu gördü. Hayatında hiç o kadar mutlu olmamıştı. Öyle özlemişti ki mamoruyu…
“ Yine her zamanki gibi geç kaldım özür dilerim Mamo-chaaaaaaaaaaan!” deyip boynuna atladı. “Seni çok özledim!”
“Bende seni çok özledim Dolunay Surat.” Mamoru da ona sımsıkı sarılmıştı ve birkaç dakika öylece durdular. Daha sonra da piknik için yola koyuldular. ^^
Aylardan Nisan ayıydı. Ağaçlar artık rengarenk çiçek açmış, heryerde çimenler çıkmıştı. Usagi o gün en güzel günlerden birini yaşıyordu fakat birden yağmur başlamıştı.
“Mamo-chan, Biraz önce havada birtane bile bulut yoktu bu yağmur da ne böyle şimdi?”
“Endişelenme Usako!”dedi gülümseyerek. “Nisan ayında yağmur yağması çok normal.”
Ama Usagi’nin içindeki endişe bir türlü geçmiyordu. Huzursuzdu. “Peki.”dedi Usagi evde yaptığı keki yerken.
O anda yanlarına bir yıldırım düştü ve piknik masasından yere düştüler.
“Shashashashashasha!” İnsana benzeyen bir canavar aniden ortaya çıkmıştı. Bir eli şemsiye şeklindeydi. Diğer elinede siyah bir eldiven giymişti. Ayakları tekerlek şeklindeydi ve yüzü tuhaf boyalarla boyanmış gibiydi. Canavar anında şemsiye fırlatmıştı.
“Usako! Dikkat et!” dedi mamoru düştüğü yerden.
Usaginin gözleri yaşarmıştı. “Mamo-chan!” sonra ağlayarak işleri düzeltemeyeceğini fark etti ve dönüştü.
“Ayın Parlayan Gücü Harekete Geeç!”
O sırada canavar şemsiyeyi fırlattı ve şemsiye mamorunun içinden geçti. “AAAAAH!” Mamorunun göğsünden parlak bir ışık damlası çıkmıştı. Canavar bir kez daha “Shashashashasha!” diye bağırdı ve su damlasını almaya yeltendi.
“Dönüşüm Baloncuğu!” diyerek saldırdı usagi ona. Canavarı eski insan haline çevirmek istiyordu fakat saldırısı geri teptiği için kendi yaralanmıştı. Usagi tekrar ağlamaya başladı.
“Mamo-chaan…”
Aniden uzaktaki ağaçtan ses geldi. “Seni canavar bozuntusu! Birbirini seven iki insanı rahatsız etmeye nasıl cüret edersin? Seni cezalandıracağım!”dedi bir savaşçı.
Açıkçası Usagi onun ilk başta Minako olduğunu düşünmüştü ama sonradan sesin tanıdık olmadığını fark etti.Düştüğü yerden kim olduğunu görmeye çalışmasına rağmen savaşçı o kadar iyi saklanmıştı ki değil kendisi, gölgesi bile görünmüyordu.
“Hava okları!”dediği anda yüzlerce mavi renkte ok canavarın vücuduna saplandı. Canavarda küle dönüştü.
“Shaaaa!”
Savaşçıdan artık ses gelmiyordu. Usagi ‘Gitmiş olmalı,’ diye düşündü. Sonra parlak su damlası Mamo’runun vücuduna geri döndü ve mamorunun ten rengi eski haline geldi. Usagi koşup Mamoru’ya sarıldı.
“Mamo-chaan! İyi misin?”
“Usako… Evet, daha iyiyim.”dedi. Gülümsemeye çalışıyordu. Usagi ise onun bu halini gördükçe daha da üzülüyordu. Onu kolundan tutup ayağı kaldırdı.
Luna koştura koştura Usagi’nin yanına geldi. “Tüm olanları gördüm Usagi! Yardım etmiş olabilir ama yinede dikkat etmeliyiz. Düşmanımız olabilir!”
DEVAM EDECEK
Umarım beğenirsinizzzz.
Usagi mamorunun uzunca süren işlerinden sonra onu göreceği için çok heyecanlıydı. Sanki ilk defa buluşacaklarmış gibi ayakları titriyordu. Daha sonra aynaya dönüp baktığında broşunu gördü. Ne kadar da çok zaman geçmişti aradan… Usagi mamoruyla savaşçı olduğu zaman tanışmış, hatta ilk başta onu düşmanı sanmıştı. Dahası onunla bir geçmişi, Chibiusayı da düşünürse önlerinde uzunca da bir gelecek vardı.
Usagi yavaşça saatine baktı.
“Neeeeeeeeeeeeee! Olamaz yine geç kaldım!” evden koştura koştura çıkmıştı. Daha sonra da piknik sepetini evde unuttuğunu fark ettiği için eve dönüp piknik sepetini alıp öyle çıkmıştı yola. ‘Çok güzel oldu!’ diye düşündü içinden. Hayatta geç kalmak istemediği tek gün de bile geç kalmıştı.
Köşeyi döndüğünde mamorunun bankta oturduğunu gördü. Hayatında hiç o kadar mutlu olmamıştı. Öyle özlemişti ki mamoruyu…
“ Yine her zamanki gibi geç kaldım özür dilerim Mamo-chaaaaaaaaaaan!” deyip boynuna atladı. “Seni çok özledim!”
“Bende seni çok özledim Dolunay Surat.” Mamoru da ona sımsıkı sarılmıştı ve birkaç dakika öylece durdular. Daha sonra da piknik için yola koyuldular. ^^
Aylardan Nisan ayıydı. Ağaçlar artık rengarenk çiçek açmış, heryerde çimenler çıkmıştı. Usagi o gün en güzel günlerden birini yaşıyordu fakat birden yağmur başlamıştı.
“Mamo-chan, Biraz önce havada birtane bile bulut yoktu bu yağmur da ne böyle şimdi?”
“Endişelenme Usako!”dedi gülümseyerek. “Nisan ayında yağmur yağması çok normal.”
Ama Usagi’nin içindeki endişe bir türlü geçmiyordu. Huzursuzdu. “Peki.”dedi Usagi evde yaptığı keki yerken.
O anda yanlarına bir yıldırım düştü ve piknik masasından yere düştüler.
“Shashashashashasha!” İnsana benzeyen bir canavar aniden ortaya çıkmıştı. Bir eli şemsiye şeklindeydi. Diğer elinede siyah bir eldiven giymişti. Ayakları tekerlek şeklindeydi ve yüzü tuhaf boyalarla boyanmış gibiydi. Canavar anında şemsiye fırlatmıştı.
“Usako! Dikkat et!” dedi mamoru düştüğü yerden.
Usaginin gözleri yaşarmıştı. “Mamo-chan!” sonra ağlayarak işleri düzeltemeyeceğini fark etti ve dönüştü.
“Ayın Parlayan Gücü Harekete Geeç!”
O sırada canavar şemsiyeyi fırlattı ve şemsiye mamorunun içinden geçti. “AAAAAH!” Mamorunun göğsünden parlak bir ışık damlası çıkmıştı. Canavar bir kez daha “Shashashashasha!” diye bağırdı ve su damlasını almaya yeltendi.
“Dönüşüm Baloncuğu!” diyerek saldırdı usagi ona. Canavarı eski insan haline çevirmek istiyordu fakat saldırısı geri teptiği için kendi yaralanmıştı. Usagi tekrar ağlamaya başladı.
“Mamo-chaan…”
Aniden uzaktaki ağaçtan ses geldi. “Seni canavar bozuntusu! Birbirini seven iki insanı rahatsız etmeye nasıl cüret edersin? Seni cezalandıracağım!”dedi bir savaşçı.
Açıkçası Usagi onun ilk başta Minako olduğunu düşünmüştü ama sonradan sesin tanıdık olmadığını fark etti.Düştüğü yerden kim olduğunu görmeye çalışmasına rağmen savaşçı o kadar iyi saklanmıştı ki değil kendisi, gölgesi bile görünmüyordu.
“Hava okları!”dediği anda yüzlerce mavi renkte ok canavarın vücuduna saplandı. Canavarda küle dönüştü.
“Shaaaa!”
Savaşçıdan artık ses gelmiyordu. Usagi ‘Gitmiş olmalı,’ diye düşündü. Sonra parlak su damlası Mamo’runun vücuduna geri döndü ve mamorunun ten rengi eski haline geldi. Usagi koşup Mamoru’ya sarıldı.
“Mamo-chaan! İyi misin?”
“Usako… Evet, daha iyiyim.”dedi. Gülümsemeye çalışıyordu. Usagi ise onun bu halini gördükçe daha da üzülüyordu. Onu kolundan tutup ayağı kaldırdı.
Luna koştura koştura Usagi’nin yanına geldi. “Tüm olanları gördüm Usagi! Yardım etmiş olabilir ama yinede dikkat etmeliyiz. Düşmanımız olabilir!”
DEVAM EDECEK
Umarım beğenirsinizzzz.
Usagi Chaaaan
03 Ağu 2011 15:28
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): -erzascarlet-
Sakura Haruno
Otaku (Level 1)
Otaku (Level 1)
Konu: Yanıt: Sailor Moon - Son Savaşçı !!
yorum gelmese de devam ediyorum
BÖLÜM 2
Usagi ve kızlar kafede oturuyorlardı. Herkes her zamanki gibi gülüp eğleniyordu fakat usagi o gün her zamankinden farklı davranıyordu. Rei dayanamayıp sordu.
“Neyin var Usagi?”
Usaginin dili tutulmuştu. Onlar bu kadar neşeliyken yeni düşmanların ortaya çığtığını söylemek istemiyordu. Luna söylemesi gerekiyormuş gibi Usagi’nin gözlerine baktı.
“Minna.. Ye-yeni düşmanlar ortaya çıktı.”
“Nasıl yani?”dedi Minako.
“Dün Mamo-chan’le birlikte pikniğe gitmiştik ve güzel vakit geçiriyorduk fakat birden yağmur yağmaya başladı ve bir canavar ortaya çıktı. Şemsiyeli falan garip bi canavardı fakat insana benziyordu. İnsanları canavara dönüştürebileceklerini düşündüm ve dönüşüm baloncuğunu kullandım . Eskiden işe yaramasına rağmen bu sefer işe yaramadı! Mamoru’nun göğsünden bir damla parlak su çıktı ve Mamoru’nun ten rengi değişti. Öyle korktum ki…” Usagi’nin gözleri yine dolmuştu. “ Sonra bir savaşçı ortaya çıktı. İlk başta Minako sanmıştım ama ses tonu çok farklıydı.”
“Yeni savaşçı mı?” Makoto şaşırmıştı.
“Usagi-chan bize neden haber vermedin?” diye sordu Ami.
“Yeni düşman fikrinden korkuyorum. Kendime bile söyleyemiyorum ki Ami-chan…”
Minako gülerek “Birlikte olduğumuz sürece her zorluğun üstesinden gelebiliriz kızlar! Daha öncede birçok kez düşmanı yendik!”dedi. Usagi’nin morali biraz da olsa yerine gelmişti.
“Bir sorun var kızlar.”dedi Luna. “Savaşçıyı arkasından gördüm fakat o orada birisiyle konuşuyordu. Mutlaka bağlantılı olduğun biri var.”
“Öyle yada böyle bu kızın kim olduğunu bulmak zorundayız!”dedi Rei. “Önce düşmanın olduğu yeri bulmalıyız.”
“Ta-tam arkanda.”dedi Ami.
Garson kız çığlık atmıştı. Kızın göz bebekleri kaybolmuştu ve ten rengi grileşmişti. Çünkü yeşil saçlı bir kız içinden çıkan parlak su damlasını alıp uzaklaşmıştı.
“Kızlar, dönüşün!” dedi Artemis.
“Moon Shining Power, Make up!”
“Mercury Shining Power, Make up!”
“Venus Shining Power, Make up!”
“Mars Shining Power, Make up!”
“Jupiter Shining Power, Make up!”
“Minna.. Siz kızla ilgilenin, biz Luna’yla düşmanı takip edicez.”
Garson kız iki dakika içerisinde canavara dönüşmüştü.
“Nuanuanuanuanua!”
Bir elinde kırbaç diğer elinde de çatal vardı. Ayakları da tıpkı diğer canavarınki gibi tekerlek şeklindeydi, yüzünde de tuhaf boyalar vardı. Üzerinde garson kıyafeti vardı ve her yeri yıkıp dökmeye başlamıştı.
“Meşe Evrimi!” Jüpiter en güçlü saldırısıyla saldırmıştı fakat işe yaramıyordu.
“Sev Beni Zinciri!” Venüs onu zincirleyerek hareket etmesini engellemek istiyordu ama canavar tek hamleyle zincirini kırabilmişti.
“Baloncuk Sisi!” Canavar onları artık göremiyordu bu sayede Mars’ın avantajı olmuştu.
“Yanan Mandala!” Canavarın göğsüne isabet etti ve yere düşmesini sağladı.
“İyi iş çıkardın Mars Savaşçısı fakat yeterli değil,” dedi arkadan bir ses. Dördü de arkasına dönüp baktı. Artemis kızı bir yerden tanıdığını biliyordu ama nereden tanıdığını bir türlü çıkaramıyordu.
Kız kahverengi gözlü ve siyah saçlıydı. Üzerinde diğerlerinden daha değişik bir savaşçı kıyafeti vardı. Eteği ve yakalığı beyazdı. Eteğiyle yakalığı arasındaki bölgeyse lacivertti. Kurdeleleri çift katlıydı, kırmızı ve beyaz iki kurdele vardı. Saçlarının bir kısmı yandan toplanıp kırmızı kurdeleyle bağlanmıştı. Elinde başı yuvarlak olan asası vardı ve çok alımlı görünüyordu.
“Yeni gezegen savaşçısı sen misin?”diye sordu Artemis. Dünya savaşçısı cevap bile vermedi fakat en azından bu sefer görünmüşlerdi. Artemis dikkatli bakınca bileğindeki hilal şeklindeki sarı işlemeleri gördü.
“Kızlar! O da bizden çünkü bileğinde hilal şeklinde sarı işlemeler var ve aynısı belindeki kurdele içinde geçerli.”
Yeni savaşçı daha fazla durmadan saldırıya geçti. Yoksa canavar yeniden gücüne kavuşacaktı.
Ellerini birleştirip yukarıya kaldırdı. “Kıvılcım..” Sonra canavara doğru tutup “Yağmuru!” diye bağırdı. Ve Lazer gibi yüzlerce kıvılcım canavarı mahvetti. Artık gücü tamamen tükenmişti ve kıpırdayacak hali yoktu.
“Parlayan Dönüşüm Harekete Geç!” Asasını havaya kaldırıp ucundaki topu yerde yatan canavara fırlattı. Topun parlayan ışığı canavarı baştan aşağı mumya gibi sarıp sonra yeniden çözdü. Artık kız eski halindeydi.
“Sonra görüşürüz savaşçılar.”dedi ve onlara baktı. Kızlar olanlara şaşırıp kalmıştı. Tepki veremiyorlardı.. “Gidelim!” dedi ve oradan ışık hızıyla uzaklaştılar.
“O Kiminle konuşuyordu?”dedi Makoto.
“Bilmiyorum ama endişeliyim. Usagi de daha dönmedi…”
“İçimden bir ses yakında her şeyin anlam kazanacağını söylüyor.”dedi Artemis. Kız gittikten sonra dağılan etrafa bakıyordu.
DEVAM EDECEK
BÖLÜM 2
Usagi ve kızlar kafede oturuyorlardı. Herkes her zamanki gibi gülüp eğleniyordu fakat usagi o gün her zamankinden farklı davranıyordu. Rei dayanamayıp sordu.
“Neyin var Usagi?”
Usaginin dili tutulmuştu. Onlar bu kadar neşeliyken yeni düşmanların ortaya çığtığını söylemek istemiyordu. Luna söylemesi gerekiyormuş gibi Usagi’nin gözlerine baktı.
“Minna.. Ye-yeni düşmanlar ortaya çıktı.”
“Nasıl yani?”dedi Minako.
“Dün Mamo-chan’le birlikte pikniğe gitmiştik ve güzel vakit geçiriyorduk fakat birden yağmur yağmaya başladı ve bir canavar ortaya çıktı. Şemsiyeli falan garip bi canavardı fakat insana benziyordu. İnsanları canavara dönüştürebileceklerini düşündüm ve dönüşüm baloncuğunu kullandım . Eskiden işe yaramasına rağmen bu sefer işe yaramadı! Mamoru’nun göğsünden bir damla parlak su çıktı ve Mamoru’nun ten rengi değişti. Öyle korktum ki…” Usagi’nin gözleri yine dolmuştu. “ Sonra bir savaşçı ortaya çıktı. İlk başta Minako sanmıştım ama ses tonu çok farklıydı.”
“Yeni savaşçı mı?” Makoto şaşırmıştı.
“Usagi-chan bize neden haber vermedin?” diye sordu Ami.
“Yeni düşman fikrinden korkuyorum. Kendime bile söyleyemiyorum ki Ami-chan…”
Minako gülerek “Birlikte olduğumuz sürece her zorluğun üstesinden gelebiliriz kızlar! Daha öncede birçok kez düşmanı yendik!”dedi. Usagi’nin morali biraz da olsa yerine gelmişti.
“Bir sorun var kızlar.”dedi Luna. “Savaşçıyı arkasından gördüm fakat o orada birisiyle konuşuyordu. Mutlaka bağlantılı olduğun biri var.”
“Öyle yada böyle bu kızın kim olduğunu bulmak zorundayız!”dedi Rei. “Önce düşmanın olduğu yeri bulmalıyız.”
“Ta-tam arkanda.”dedi Ami.
Garson kız çığlık atmıştı. Kızın göz bebekleri kaybolmuştu ve ten rengi grileşmişti. Çünkü yeşil saçlı bir kız içinden çıkan parlak su damlasını alıp uzaklaşmıştı.
“Kızlar, dönüşün!” dedi Artemis.
“Moon Shining Power, Make up!”
“Mercury Shining Power, Make up!”
“Venus Shining Power, Make up!”
“Mars Shining Power, Make up!”
“Jupiter Shining Power, Make up!”
“Minna.. Siz kızla ilgilenin, biz Luna’yla düşmanı takip edicez.”
Garson kız iki dakika içerisinde canavara dönüşmüştü.
“Nuanuanuanuanua!”
Bir elinde kırbaç diğer elinde de çatal vardı. Ayakları da tıpkı diğer canavarınki gibi tekerlek şeklindeydi, yüzünde de tuhaf boyalar vardı. Üzerinde garson kıyafeti vardı ve her yeri yıkıp dökmeye başlamıştı.
“Meşe Evrimi!” Jüpiter en güçlü saldırısıyla saldırmıştı fakat işe yaramıyordu.
“Sev Beni Zinciri!” Venüs onu zincirleyerek hareket etmesini engellemek istiyordu ama canavar tek hamleyle zincirini kırabilmişti.
“Baloncuk Sisi!” Canavar onları artık göremiyordu bu sayede Mars’ın avantajı olmuştu.
“Yanan Mandala!” Canavarın göğsüne isabet etti ve yere düşmesini sağladı.
“İyi iş çıkardın Mars Savaşçısı fakat yeterli değil,” dedi arkadan bir ses. Dördü de arkasına dönüp baktı. Artemis kızı bir yerden tanıdığını biliyordu ama nereden tanıdığını bir türlü çıkaramıyordu.
Kız kahverengi gözlü ve siyah saçlıydı. Üzerinde diğerlerinden daha değişik bir savaşçı kıyafeti vardı. Eteği ve yakalığı beyazdı. Eteğiyle yakalığı arasındaki bölgeyse lacivertti. Kurdeleleri çift katlıydı, kırmızı ve beyaz iki kurdele vardı. Saçlarının bir kısmı yandan toplanıp kırmızı kurdeleyle bağlanmıştı. Elinde başı yuvarlak olan asası vardı ve çok alımlı görünüyordu.
“Yeni gezegen savaşçısı sen misin?”diye sordu Artemis. Dünya savaşçısı cevap bile vermedi fakat en azından bu sefer görünmüşlerdi. Artemis dikkatli bakınca bileğindeki hilal şeklindeki sarı işlemeleri gördü.
“Kızlar! O da bizden çünkü bileğinde hilal şeklinde sarı işlemeler var ve aynısı belindeki kurdele içinde geçerli.”
Yeni savaşçı daha fazla durmadan saldırıya geçti. Yoksa canavar yeniden gücüne kavuşacaktı.
Ellerini birleştirip yukarıya kaldırdı. “Kıvılcım..” Sonra canavara doğru tutup “Yağmuru!” diye bağırdı. Ve Lazer gibi yüzlerce kıvılcım canavarı mahvetti. Artık gücü tamamen tükenmişti ve kıpırdayacak hali yoktu.
“Parlayan Dönüşüm Harekete Geç!” Asasını havaya kaldırıp ucundaki topu yerde yatan canavara fırlattı. Topun parlayan ışığı canavarı baştan aşağı mumya gibi sarıp sonra yeniden çözdü. Artık kız eski halindeydi.
“Sonra görüşürüz savaşçılar.”dedi ve onlara baktı. Kızlar olanlara şaşırıp kalmıştı. Tepki veremiyorlardı.. “Gidelim!” dedi ve oradan ışık hızıyla uzaklaştılar.
“O Kiminle konuşuyordu?”dedi Makoto.
“Bilmiyorum ama endişeliyim. Usagi de daha dönmedi…”
“İçimden bir ses yakında her şeyin anlam kazanacağını söylüyor.”dedi Artemis. Kız gittikten sonra dağılan etrafa bakıyordu.
DEVAM EDECEK
Usagi Chaaaan
04 Ağu 2011 15:06
Yuno-chan
Otaku (Level 2)
Otaku (Level 2)
Konu: Yanıt: Sailor Moon - Son Savaşçı !!
Bence devam etmelisin 
Beni diğer yerlerde "simnur" olarak tanırsınız.Sadece bu sitede adım farklı yoksa ben yine aynı "simnur" um .
24 Oca 2013 15:47
takashi444
Yeni Otaku
Yeni Otaku
Konu: Yanıt: Sailor Moon - Son Savaşçı !!
4XXXXXXXXXXXXXXXX
17 May 2015 7:40
  |
|
| 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 4 mesaj ] |
| Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |