11.BÖLÜM
kızlar ve Luna mucize aşk ın kimle kim arasında olduğunu düşünürken Usagi yanlarına geldi Usagi yi gördüklerinde hemen sustular usagi
--Luna senin burda ne işin var ne oluyor? kötü biişey mi?
luna hemen
--hayır hiç bişi olmuyo sadece sen uyuyodun canım sıkıldı ve dışarı çıktım
Rei de hemen
--bizde tam sana gelirken lunayla karşılaştık
diğer kızlarda
--evet
dedi Usagi bişeyden şüphelenmedi çünkü aklı rüyadaydı ve
--kızlar bi rüya daha gördüm
dedi herkes sabırsızlıkla anlatmasını bekliyordu çümkü bu rüya kötü krallığa karşı bi koz olabilrdi sonra usagi
--şey rüyamda bi kız gördüm yüzünü hatırlamıyorum kız tek başına duruyordu ve birden kalkıp aydınlık yere geçti aydınlık yer çok güzel ve ağaçlarla dolu mükemmel bi yerdi sonra kız tekrar kalkıp karanlık tarafa geçti karanlık tarafta çok kötü ağaçların çürüdüğü bir yerdi ama kız bi aydınlık tarafa bi karanlık tarafa geçip duruyordu sonra aydınlık tarafa siz geldiniz
minako lafını kesti
--biz mi yani 4 dümüz mü?
dedi usagi
--hayır ayrıca mamoru seiya,yaten,taiki de vardı sonra karanlık tarafada ruhları çalan kadın geldi ama öyle bir kötülük enerjisi vardıki çok fazla sonra bi kadın daha geldi ve ruh avcısı hemen eyildi o kadın O heykeldi ve onda ki güç daha fazlaydı ama tuhaf olan o kadın gelince içimde bişey hissettim sanki bir parçam ondaymış gibi sonra
usagi devamını getiremedi rei
--evet sonra
dedi Usagi ağlamaya başladı ve
--sonra ruh avcısı size çok büyük bi saldırı yaptı ve orda kalktım ama o an ben sizin yanınızda değildim
dedi ağlamayı sürdürüyordu minako usagi nin yanına geldi ve
--Usagi bu bir rüya bu kadar üzülme
dedi ama bunun sıradan bir rüya olmadığını biliyordular
*************************************************
12.BÖLÜM
uzun siyah bir limuzin...yolda orta hızda ilerlemektedir...limuzinin içinde iki tane kız vardır...
--ben çok sıkıldım ne zaman bitecek bu yol...
--sabırlı ol küçük kardeşim. der ikinci kız...sesi oldukça soğk ve etkileyici çıkmaktadır...
--benden 2 dakika büyüksün diye bana küçük kardeşim diyemezsin tmmı!!! der birinci kız kızmış gibi yaparak...
--öyle diyorsan...
kızlardan birincisi siyah upuzun saçlı kahverengi gözlü ve oldukça hareketliydi...ikincisi ise neredeyse hiç hareket etmeyen uzun kahverengi saçlı ve kahverengi gözlü biriydi.
--ne dersin aqua amacımıza ulaşabilecekmiyiz...
aqua ise sanki onu duymamıştı sadece düşünüyordu.
--aqua? beni duyuyormusun...
aqua kafasını avaşça ona çevirdi...soğuk bakışları birden yumuşadı ve yüzünde hafif bir tebessüm belirdi.bu şekilde oldukça etkileyici görünüyordu.
--tabiki amacımıza ulaşağız natu her zaman ulaşmadıkmı...
--aquaaa bana kaç ekre natu dememeni söyledim benim adım naturela!!
--orası öyle ama ismin çok uzun geliyor...sende bana aqua diyorsun ama asıl adım aquamarine öyle değilmi? der yüzündeki tebessümü bozmadan...
--gıcık işte ne olacak der ve dil çıkararak kafasını pencereye çevirir naturela.dışarıyı izlemeye başlar.arabacı birden ormanlık bi yere girer ve kocaman,saray yavrusu denilebilecek büyüklükte bi yerin önünde durur.
--işte geldik küçük hanımlar...
der ve kapıyı açar şöför onlara.aqua uzun elbisesinin eteğini toplayarak arabadan aşağı iner.natu ise hemen arabadan atlar ve bir o yana bi bu yana koşarak etrafı incelemey başlar.
""bu haliyle küçük bir çocugu andırıyor kim düşünür onun 20 yaşında olduğunu""diye içinden geçirir aqua...bu sırada natu yanına gelir ve
--aqua burası gerçekten harika hadi gel içeri girelim.der ve koşmaya başlar biraz koştuktan sonra olduğu yerde durur ve snaki birşeyi yeni anlamış gibi etrafına bakmaya başlar.aqua ise arkadan dalga geçer bir ifadeyle güelrek yanına gelir...natu ise o sırada
--ne yani benim orman sandığım o yer buranın bahçesimiydi der...
--ne yani binalardan sorna hiçbir şekilde yol ayırmadan ormana girdiğimizi düşünmedin herhalde dedi donuk bir bakışla
--aquaaaaaaa!!! diye bağırır ama sonra kendine gelir ve hadi içeri girelim der natu...aqua ise kafasıyla onaylar ve birlikte yaşayacakları bu yeni eve doğru ilk adımlarını atarlar...
aquamarine ve naturela ikiz kardeşlerdi.oldukça zenginlerdi ama ne hizmetçielri nede başkaları kimsesiz bu iki kızın nasıl bu akdar zengin olabildiğini bilmiyordu.ikizlerden aquamarin oldukça soğuk ve cool görünen biriydi herkes onun yaşıdnan daha olgun olduğunu söylerdi.zekiydi ve bu zekiliğini nasıl kullanacağını bilirdi aynı güzelliğnii nasıl kullanacağını bilmesi gibi.ikizlerin ikiside çok güzellerdi ama natu bu güzelliğini sevimliliği ile örtüyordu.aquamarin içinise güzellik en büyük silahlarından biriydi. onu gören bütün erkekler hayranlıkla bakardı.genelde uzun gece elbiseleri giymeyi severdi...naturela ise kelimenin tam anlamıyla onun tam tersiydi. aquamarin her ne kadar olgunsa,naturela o kadar çocuktu.her zaman neşeliydi ve her zaman gülerdi.etrafına neşe dağıtırdı ve bunu yapmayı severdi.çok kitap okurdu ve öğrendiği her yeni bilgiyi aklında mükemmel bir şekilde saklardı.çocukları severdi ve onlara yardım etmeyi...ama aquamarin çocukları hiç sevmezdi.çocuk sesine asla katlanamazdı ve bu sebeple naturela nın eve getirdiği çocuklar evden gidene akdar asla odasından çıkmazdı...bütün bu farklılıklarına rağmen birbirlerine çok bağlılardı ve bir yemin etmişlerdi...ömür boyu sürecek bir yemin...
naturela bir o yana bi bu yana koşuyordu...
--aqua baksana ne akdar güzel..aqua şuna baksana..aqua...
aqua ise yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştı en sonunda elini masaya vurarak
--yeterr!!!! yeter dedim natu herşeyi ilk defa görüyormuş gibi bana göstermene gerek yokkk!!!!
diye bağırdı...
naturela ise ona çocuksu bakışlarıyla baktı...belliki birşey bekliyordu...
aqua nın ise birden kırmızılaşan gözleri tekrar kahverengi olmuştu...yerine oturdu ve yüzünü nturela ya çevirerek
--özür dielrim natu ama biliyorsunki bu benim elidme olan birşey değil...
--biliyorum aqua üzülme ben artık alıştım buna dedi buruk bir gülümsemeyle...aqua ise yine dalmıştı ve düşünüyordu...düşünceleri çok basitti ama bir o akdarda zorlayıcıydı...
"allahım bu gücü ben bile tam oalrak kullanamazken...natu bunu nasıl başaracak..."
************************************************
13.BÖLÜM
Aquamarin düşüncelere dalmıştı ki bi koku duydu . Bu koku Naturela 'nın yaptığı tatlılardan biriydi . Ama Naturela hiç bir zaman tek başına kıvamı tutturamazdı . Aquamarin gittiğinde tamda tahmin ettiği gibi bir manzarayla karşılaştı . Naturela önünde duran kek ke bakıp duruyordu . Aquamarin yanına gitti ve bir dilim kesip ağzına ****rdü. Birden yüzü değişti.Gerçekten kötüydü.Ağzındaki keki çaktırmadan çöpe attı.Ağzında kötü tat kalmıştı.Ve yüzünde küçük ama sevecen bir tebessümle Naturela nın omzuna elini koydu
"Üzülme o kadar da kötü değil"
Naturela yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Aquamarin e döndü büyük bir mutlulukla
"Gerçekten mi?"dedi. Aquamarin
"hayır çok kötü olmuş"dedi . Yüzünde büyük bir tebessüm vardı . İnsanlarla bu tür konuşmayı severdi. Naturela yüzünü buruşturdu. Ve arkasını döndü. Küstüğünde hep böyle yapardı . Aquamarin büyük bir kahkaha attı. Sonra Naturela nın omzundan elini çekti ve mazemeleri hazırlayıp kek yapmaya başladı . Ne zaman Naturela küsse Aquamarin onun dikkatini çekcek birşey buluyordu . Ve yine başarmıştı. Naturela kekin yapımını izlemeye başlamıştı.Aquamarin birden durdu ve Naturela ya baktı . Naturela hemen başını çevirdi .Aquamarin yüzünde büyük ve bilmiş bir gülümseme vardı içinden yine dikkatini çektim bu natu-chan de hep kanıyor diye geçirdi. Ve keki hazırdı. Fırına koydu ve oturup Naturela yı izlemeye başladı.Alaycı bir tavırla
"ee hangi keki yemeyi düşünüyorsun" dedi . Naturela önce kendi yaptığı keke baktı sonra mis gibi kokan ve kabarmakta olan keke sonra gururlu bi tavırla başını çevirdi
"tabikide kendi kekimi senin kekini istemem "dedi. Aquamarin mutfaktan çıktıve saatini ayarlamıştı.
----------30 dakika sonra-------
Aquamarin mutfağa girdi. Naturela yı fırının önünde buldu.Keki izliyordu.Aquamarin gülümseyerek fırının önüne gitti . Naturela onu görünce hemen kalktı.
"Şey tokamı düşürmüştüm onu arıyordum "dedi. Auqamarin fırını kapattı ve keki fırından çıkardı. Kekin kokusu karşısında Naturela nın ağzının suyu akmıştı Aquamarin Naturela nın yanına gitti ve
"tamam özür dilerim barışmak istediğimin simgesi olarak seni kek yemeğe çağırıyorum"dedi.Naturela da hemen
"çok ısrar ettin kırmıyim seni "dedi ve barışmışlardı . Keki bitirdikten sonra solana geçtiler Naturela bi şeyler düşünüyordu Aquamarin alaycı bir tavırla
""ne o onu mu düşünüyorsun"dedi aslında o diye biri yoktu ama Aquamarin hep Naturela yla böyle dalga geçerdi Bİrden Naturela yerinden fırladı büyük bir heycanla
""bi fikrim var "dedi sanki Dünya daki en iyi şeyi bulmuş edasıyla
"ne iş yapacağımızı buldum"dedi Aquamarin yine alaycı bir tavırla
"ne iş yapcakmışız"dedi . Naturela gözlerinin içi parlayarak
""bak bi tatlıcı dükkanı açalım sen düper yapıyorsun ben de servis yaparım insanlarla aram çok iyidir ne dersin?"dedi Aquamarin o büyük kahkahalarından birini attı tam birşey söyleyecekken birden irkildi ve düşüncelerle dolu bir boyuta geçmişti
*************************************************
14.Bölüm
aquamarin in düşünmesi asla susmak demek değildi...o aksine sustuğunda konuşacağı şeyleri planlayanlardandı...düşünüyordu.natu haklı olabilirdi...hem böyle bir kafe planlarına yaklaşmalarınada yardımcı olabilirdi ama yinede hemen kabul etmemeye kararlıydı.aquamarşn zorlu bir insandı...elini masaya,kafasınıda elinin üzerine dayadı ve
--söylesene bu fikirler aklına nereden geliyor?dedi.naturela ise büyük bir heyecanla
--ne yani fikrimi begendinmi?
--hayır...unutmaki ben başkaları için bişeyler yapmayı hiç sevmem...bu kocaman bir yalandı.aquamarin de yardım etmeyi severdi ama bunu asla itiraf etmezdi.onun için bu zayıflık belirtisiydi.
--ama aqua-chann benim için yapsan olmazmııııı.dedi naturela sevimli bir yüzle.aquamarin ise kafasını çevirdi ve ilgilenmiyormuş gibi yaptı.naturela tam küsecekken kafasını çevirmeden
--tamam olabilir...ama bunun bizi planımıza daha çok yaklaştıracağını düşündüğüm için...dedi aquamarin...natu tam aqua nın boynuna atlayacakken aquamarin birden döndü ve
--ama bir şartla dedi.
--nedir o şart?aqua yüzünü buruşturarak
--mutfaktn uzak duracaksın.der ve kahkayı basar.naturela ise
--aquaaaa!!!! diye bağırarak onun peşine düşer ve iki kardeş arasında bir kovalamaca başlar.
öğlene doğru aquamarin ve naturela şehirde gezinmeye başlamışlardı.kendileriyle gelmekte ısrar eden korumaları ve şöförü evde bırakıp kardeş kardeşe gezmek istiyoruz demişlerdi.böyle ufak gezielri çocukluklarından beri severlerdi.ama ikisi yolda çok göze çarpıyorlardı.naturela günlük bir kıyafet giymişti böyle giiynmeyi severdi ama aquamarin in içinde bulunduğu durumdan pek mutlu olduğu sölenemezdi.gözündeki güneş gözlüklerinden dolayı kimse onun mutsuz bakışlarını göremiyordu...ama bu bakışlar giydiği kıyafetten dolayı değildi...
natu yolda giderken herşeye dokunuyordu aqua ise sabit bir şekilde ilerliyordu yoldan geçen büütn erkekler aqua ya dönüp bir daha bakıyorlardı.saçlarının savruluşu vücudunun kıvraklığı herşeyiyle çok enfes görünüyordu. ama onun bunlarla ilgisi yoktu.gözleri sürekli natu daydı natu ise nerede boş bir mağaza bulabilir diye ehryere soruyordu.aquamarin yürümekten yorulmuştu
--yeter artık natu ben çok yoruldum dinlenelim...
--tamam bak şurada bir kafe var orada oturmaya ne dersin tamam bence süepr olur
der ve kafeye giderler.kafeye girdikerlinde bütün gözler onlara çevirilir.bunun 3 sebebi vardır.aquamarin in güzelliği,naturela nn sevimliliği ve herkese gülmesi son oalrakta insanların ikiz gördükleri andaki o garip duygu...bunların hiçbiri aquamarin in umrunda değildi...bahçeden bir masaya oturdular ve garsonu beklemeye başladılar...
--burası ne kadar güzel bir yer böyle.ne dersin aqua bizde böyle bir yer bulabilecekmiyiz...aqua ise alışkanlık edindiği bir tavırla önce elini amsaya sonrada kafasını eline yaslayarak bilmiş bir edayla
--azmin sonu selamettir derler.der ve güler o sırada masaya yakışıklı bir garson gelir...
--hoşgeldiniz hanımlar ne arzu ederdiniz?
aqua gözlüklerini gözünden çıkarır ve garsona doğru gülen gözlerle bakar...garsonun gözleri aquamarin de kalır.aquamarin in bundan oşlandığı belli idi ama naturela sıkıldı...
--ben kocaman bir dilim çikolatalı pasta istiyorummm.dedi çocuksu bir tavırla.garson teşekkür eden bakışlarla naturelaya baktı ve servisi aldığını belli etti.aquamarin ise gülerek
--bende bir dilim frambuazlı,bir dilim çilekli,bir dilim çikolatalı ve bir dilimde krokanlı pasta istiyorum dedi..herkesin ona baktığını fark ederek
--hepsini yiyeceğimden değil sadece denemek istiyorum dedi...garson
--hemen geliyor dedi..aquamarin ise yaka akrtına bakarak
--teşekkürler tony...dedi...
*************************************************
güzel değil mi arkadaşlar hiç yorum yazmıyorsunuz
