| Sailor moon wonder love(6. sezon) Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3, 4, 5, Sonraki |
| |||||||||||||||||||||||||||||||
Yazar
Mesaj
katara
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
İkizim bende olmadığından koyamıyorum.Sen son bölüme kadar koy ben yeni bölümü yazarım çikom.
02 Oca 2008 22:35
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
dur çikom çok uzun olur yavs öylede XD neyse tmm çikom koyuyorum ama okuyan olurmu bilemiycme çok uzun oldu 
------------------------------------
17.BÖLÜM
böyle konuşmaya devam ederken aqua birden kendine gelir ve
--ah çok özür dileriz ama bizim artık çalışmaya dönmemiz lazım çok dalmışız burada.. der natu ise ona katıldığını belli ederek işlerine geri dönerler.kızlar ikisi hakkında konuşmaya başlamışlardır.
--vallahi buraya gelirken onlardan enfret edeceğim diyerekten girdim ama şu natu çok sevimliydi ve aqua da hiç kin tutulacak biri değildi... dedi minako.amy ise gülümseyerek
--evet hem onlara bir teşekkür borçluyuz baksanıza usagi tammen kendine geldi..der.rei ise derin bir nefes verir ve
--ben şimdiden eski sessizliği özlediim der.usagi rei nin kafasına bişeyler atmaya başlar
--reiiiiiiii
--tamam kızma usagi sadece şaka yapıyordum der.bu sırada birinin çığlığı duyulur.
--USAGİİİİİİİİİİ!!!!! bu mamoru nun sesidir.tam usagi ye doğru bakıyordur.sonra yanlarına koşarak gelir ve soruları sıralar
--usagi neredesin sen çok merak ettim seni...nerdesin..gibi soruları sıralmaya başlar...sonra sakinleştiğinde kızlar ona bütün olanları anlatır ve oda rahatlar.
--anlattığınıza göre çok iyi kızlarmış..tanışmak isterim der...usagi ise kıskaç bir tavırla
--çok iyi oldukları doğru ama o kıza karşı dikkatli ol tammaı seni etkilememeli...dedi.mamoru ise
--nedenki? diye sordu ve o sırada aqua yı gördü..kendilerine doğru geliyordu.farkında değillerdi ama saat çok geç olmuştu ve herkes gitmişti.aqua nın arkasından natu göründü...mamoru ona bakıyordu..ama bu aşık olmuş birinin bakışları değildi...sadece hayranlıktı...aqua ve natu yanlarına geldi..mamoru ise
--demek kızların bahsettiği ikizler sizlersnizi ben mamoru memnun odlum..der.aqua ise ona bakarak gülümser ve bende memnun odlum der...gördüğü hoşuan gitmiştir...mamoru yakışıklı bir gençtir.birden göz göze gelirler.mamoru bir müddet boyunca ona baka kalır.aqua ise gözlerini ayırdığında sadece
-hayal krııklığı...der ve yüzünü asar.ama bunu sadece natu duyar.aqua yı dürter ve devam eder..memnun olduk ben natu ve buda ikizim aqua der ve eğlenceli bir konuşma başlar.bütün bunlar olurken tony de gelmiş ve onlara katılmıştır..aqua soğuk bir tavırla pek konuşmadan durmaktadır ama herşeyi dinlemektedir..natu ise mutlaka her konu hakkında konuşurdu çünkü diyecek birşeyi mutlaka vardı.zaman geçtikçe birbirleri hakkında neredeyse herşeyi bilir olurlar.birşey hariç..mamaoru birden fark eder ve sorar...
--kızlar bişey soracağım siz nerden geldiniz...buralara yabancı olduğunuzu söylemiştiniz...tony de buna katılarak
--evet banada hiçbirşey söylemediniz...der aqua ve natu birdenbire şaşırırlar ve natu kekelemeye başlar.böyle aniden gelen sorular karşısında bişeyler uydurmakta iyi değildir ama aqua her zamanki tavrını koruyarak
--biz çin den geliyoruz.aslına bakılırsa oradan sıkıldığımız için buraya geldik.der..herkes cevap isteyen gözlerle aqua ya bakar.natu da dahil..sonra aqua gülümseyerek
--emin olunki kraliyet aileisndne olmak çok sıkıcı olabiliyor der.herkes birden buna şaşırır..natu da buna dahildir ama aqua ona öyle bir bakarki oda hemen buna uyar.
--evet orada peşimizdeki korumalardan yanlızlıktan ve diğer şeylerden çok sıkıldık ve bir değişiklik yapmaya karar verdik.der.kzılar birden durur ve düşünmeye başlarlar bu onlara pek mantıklı gelmez ama daha sonra aqua şöyle der
--şu yeni yapılan ev var hani mutlaka duymuşsunuzdur...birden herkes ona bakar
--hani şu şehir merkezinden biraz uzakta ormanlarla örtülü kale gibi olan...birden bütün kzıların gözleri parlar ve
--yoksa orayı biliyormusunuzş...aqua ise küçümser bi bakışla güler ve
--bilmekle kalmıyor orada yaşayan kraliyet ailesi mensupları biziz der.kızlar birden çok şaşırır...aqua ise
--kanıt istiyorsanız hadi gidelim derler.kafe yi kapatırlar tony nin ve mamoru nun arabalarına doluşurlar ve eve giderler.duvalara geldikelrinde akpıda birsürü nöbetçi vardır.aqua kafasını camdan çıkarır ve adamar
--hoşgeldiniz prenses aqua diyerek onları içeri alır.herks şok olmuştur.aqua yalan söylemiyordur onlar geçerkenten kraliyet ailesindendir.büyük bir zevkle etrafı gezerler ve herşey büyülenmişçesine bakarlar.aqua bütün odalara bakmalarına izin verir ama iki oda hariç.bunlar natu nun ve aqua nın odalarıdır..
--o biraz özelee giriyor karıştırmayınızı diyerekten uzaklaştırır onları aqua .bütün ev bittikten sonra aqua ve natu onları yolcular ve yine gelmeleri için söz aldıktan sonra içeri girerler. natu büyük bir sevinçler..
--aqua bak ne kadar mükemmel yeni dosltarımız oldu...der aqua ise sadece gülümseyerek odasına çıkar.
************
kızlar eve gitmek istemezler ve o gece için herkesin rei nin tapınağında kalmasına karar verilir.tony ve mamoru evlerine giderler ve kzılarda partiyi başlatırlar. partinin ortalarına doğru bir ses duyarlar. bu bir genç adamın çığlığıdır...hemen kendilerini tapınaktan dışarı atarlar ve karşılarına korkunç bir manzara çıkar.ruh avcısı yeniden gelmiştir ve bu sefer hedefi yuuichiro dur...oldukça kalpsiz bir şekilde onun ruhunu çıkarır ve beklemeye başlar tam bu sırada bir ses duyarak arkasında döner
--hey sen...masum insanların hayatlarını bu şekilde mahvedemezsin buna izin vermem...
--bizde izin vermeyiz...
--sailor merkür
--sailor venus
--sailor mars
--sailor jupiter
--sailor moon
--kutsal ay adına seni cezalandıracağız göreceksin....
kadın okkalı bir kahkaha patlatır ve
--genemi siz hadi o zaman yine oyun oynayalım der ve yuichiro yu bir canavara dönüştürür...rei çığlık çığlığa bağırır
--hayırrrrrr!!!!!!
herkes birden ruh avcısına doğru hamle yapar ama o onları geri püskürütr..
--benimle oynayamazsıız sizden çok daha güçlüyüm. der. kızlar ise ondan vazgeçip yuichiro yu iyileştirmeye çalışlırlar ancak buda işe yaramaz
--ayın iyileştirici öpücüğü...
sonuç nafile...yuichiro hepsini geri püskürtür.ruh avcısı bunu fırsat bilerek kızlara saldırmaya başlar.oldukça kötü durumdadırlar ve son sadlrının sonları oalcağı kesindir...saldırı onlara doğru ilerlemeye başlar ruh avcısı çok büyük bir güç kullanmaktadır ama gücü birden ortaya çıkan çok güçlü bir ışıkla kesilir...
ışık söndüğünde herkes gözlerini açar ve sağdan bir ses gelir
--amacımıza giden yolda karşımıza çıkan engelleri hoş karşılamayız...daha sonra soldan bir ses gelir
--zafere çiçekli yollardan gidilmez derler ama dikenlerden nefret ederim...herkes şaşkınlıkla bu iki yabancıya bakarken birden ikiside ortada buluştular ve herkes onları daha rahat görebildi...iki ses birlikte
--amacımıza ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağız....
--ben sailor marina
--ben sailor ella
--elementlerin dengesinin büyük gücü adına görevimizi yerine getireceğiz buna tanık oalcaksınız...herkes şaşkınlıkla bu iki yüze bakıyordu ikisininde kıyafetleri kendielrinden farklıydı ama onalrda bir sailor olduklarını söylemişti...ruh avcısı bağırdı...
--nasıl benim büyük gücümü kesebildiniz...kendine marina diyen savaşçı gözlerini açtı ve
--kendini dev aynasında görenler bilsinlerki evrende gerçekten devler var...kendini dev aynasında görenlerin aksine...der... ruh avcısı bu sözlere kızar ve kendilerine doğru ilerlemeye başlar.yuichiro da onun kontrolünde oalrak olara saldırır ama iki sailorda kaçamyı başarır.hemde kolaylıkla.
--hadi ella şunun işini bitirelim...der ve demesiyle sailor ella nın bileği parlamaya başlar...kırmızı bir ateştir bu...birden bire elinde kırmızı bir kılıç belirir...usagi ve diğerleri biraz daha dikkatli bakınca bunun alev alev yanan bir kılıç olduğunu fark ederler...ama alevler kıza zarar vermiyor gibi görünmektedir...sailor marine ise hiçbirşey yapamdan öylece durmaktadır...ruh avcısı buna kızar ve
--sen niçin öylece duruyorsun çok korkuyormsuun diye bağırır.marina gülümser
--emin olki güç gösterilerini sevmem ama sana bir değişiklik yapacağım der ve boynundaki kolyeyi çıkarır...kolyeyi havaya fırlatır ve kolyenin ucundaki denge sembolü uzayarak kocaman bir asyaa dönüşür.mavi uzun ve birsürü çıkıntısı olan büyüleyici bir asaya...bu asayla oldukça kendinden emin görünmektedir..ruh avcısı korkar ama o sırada ella ile uğraşmaktadır.kız asayı yukarı kaldırır ve asanın ortası birden parlamaya başlar. asadan beyaz bir ışık çıkar ve bu ışık usagiyi,reiyi,makatoyu,minakoyu ve amyyi iyileştirir...hatta yuichiroyuda... ruh avcısı durumu anlar ve bir anlık şaşkınlığıyla ella ona kılcıı geçirir...şaşkınlıkla ona bakar..ella bundan zevk almış gibi görünmektedir..gözlerin kılıcı gibi alev alev yanmaktadır...ruh avcısı
--bir dahaki sefere...der ve ortadan kaybolur...bütün savaşçıların odaklandığı şey artık ruh avcısı değil bu yeni gelen iki sailordur...ella ve marine onları selamladıktan sonra birden yüksek bir yere çıkarlar...usagi arkalarından bağırır...
--durunn kimsiniz siz...
ella arkasını döner ve
--ne önemi varki...der ve ikiside gözden kaybolurlar...usagi ise arkalarından sadece şunu söyler
--teşkkürler...
------------------------------------
17.BÖLÜM
böyle konuşmaya devam ederken aqua birden kendine gelir ve
--ah çok özür dileriz ama bizim artık çalışmaya dönmemiz lazım çok dalmışız burada.. der natu ise ona katıldığını belli ederek işlerine geri dönerler.kızlar ikisi hakkında konuşmaya başlamışlardır.
--vallahi buraya gelirken onlardan enfret edeceğim diyerekten girdim ama şu natu çok sevimliydi ve aqua da hiç kin tutulacak biri değildi... dedi minako.amy ise gülümseyerek
--evet hem onlara bir teşekkür borçluyuz baksanıza usagi tammen kendine geldi..der.rei ise derin bir nefes verir ve
--ben şimdiden eski sessizliği özlediim der.usagi rei nin kafasına bişeyler atmaya başlar
--reiiiiiiii
--tamam kızma usagi sadece şaka yapıyordum der.bu sırada birinin çığlığı duyulur.
--USAGİİİİİİİİİİ!!!!! bu mamoru nun sesidir.tam usagi ye doğru bakıyordur.sonra yanlarına koşarak gelir ve soruları sıralar
--usagi neredesin sen çok merak ettim seni...nerdesin..gibi soruları sıralmaya başlar...sonra sakinleştiğinde kızlar ona bütün olanları anlatır ve oda rahatlar.
--anlattığınıza göre çok iyi kızlarmış..tanışmak isterim der...usagi ise kıskaç bir tavırla
--çok iyi oldukları doğru ama o kıza karşı dikkatli ol tammaı seni etkilememeli...dedi.mamoru ise
--nedenki? diye sordu ve o sırada aqua yı gördü..kendilerine doğru geliyordu.farkında değillerdi ama saat çok geç olmuştu ve herkes gitmişti.aqua nın arkasından natu göründü...mamoru ona bakıyordu..ama bu aşık olmuş birinin bakışları değildi...sadece hayranlıktı...aqua ve natu yanlarına geldi..mamoru ise
--demek kızların bahsettiği ikizler sizlersnizi ben mamoru memnun odlum..der.aqua ise ona bakarak gülümser ve bende memnun odlum der...gördüğü hoşuan gitmiştir...mamoru yakışıklı bir gençtir.birden göz göze gelirler.mamoru bir müddet boyunca ona baka kalır.aqua ise gözlerini ayırdığında sadece
-hayal krııklığı...der ve yüzünü asar.ama bunu sadece natu duyar.aqua yı dürter ve devam eder..memnun olduk ben natu ve buda ikizim aqua der ve eğlenceli bir konuşma başlar.bütün bunlar olurken tony de gelmiş ve onlara katılmıştır..aqua soğuk bir tavırla pek konuşmadan durmaktadır ama herşeyi dinlemektedir..natu ise mutlaka her konu hakkında konuşurdu çünkü diyecek birşeyi mutlaka vardı.zaman geçtikçe birbirleri hakkında neredeyse herşeyi bilir olurlar.birşey hariç..mamaoru birden fark eder ve sorar...
--kızlar bişey soracağım siz nerden geldiniz...buralara yabancı olduğunuzu söylemiştiniz...tony de buna katılarak
--evet banada hiçbirşey söylemediniz...der aqua ve natu birdenbire şaşırırlar ve natu kekelemeye başlar.böyle aniden gelen sorular karşısında bişeyler uydurmakta iyi değildir ama aqua her zamanki tavrını koruyarak
--biz çin den geliyoruz.aslına bakılırsa oradan sıkıldığımız için buraya geldik.der..herkes cevap isteyen gözlerle aqua ya bakar.natu da dahil..sonra aqua gülümseyerek
--emin olunki kraliyet aileisndne olmak çok sıkıcı olabiliyor der.herkes birden buna şaşırır..natu da buna dahildir ama aqua ona öyle bir bakarki oda hemen buna uyar.
--evet orada peşimizdeki korumalardan yanlızlıktan ve diğer şeylerden çok sıkıldık ve bir değişiklik yapmaya karar verdik.der.kzılar birden durur ve düşünmeye başlarlar bu onlara pek mantıklı gelmez ama daha sonra aqua şöyle der
--şu yeni yapılan ev var hani mutlaka duymuşsunuzdur...birden herkes ona bakar
--hani şu şehir merkezinden biraz uzakta ormanlarla örtülü kale gibi olan...birden bütün kzıların gözleri parlar ve
--yoksa orayı biliyormusunuzş...aqua ise küçümser bi bakışla güler ve
--bilmekle kalmıyor orada yaşayan kraliyet ailesi mensupları biziz der.kızlar birden çok şaşırır...aqua ise
--kanıt istiyorsanız hadi gidelim derler.kafe yi kapatırlar tony nin ve mamoru nun arabalarına doluşurlar ve eve giderler.duvalara geldikelrinde akpıda birsürü nöbetçi vardır.aqua kafasını camdan çıkarır ve adamar
--hoşgeldiniz prenses aqua diyerek onları içeri alır.herks şok olmuştur.aqua yalan söylemiyordur onlar geçerkenten kraliyet ailesindendir.büyük bir zevkle etrafı gezerler ve herşey büyülenmişçesine bakarlar.aqua bütün odalara bakmalarına izin verir ama iki oda hariç.bunlar natu nun ve aqua nın odalarıdır..
--o biraz özelee giriyor karıştırmayınızı diyerekten uzaklaştırır onları aqua .bütün ev bittikten sonra aqua ve natu onları yolcular ve yine gelmeleri için söz aldıktan sonra içeri girerler. natu büyük bir sevinçler..
--aqua bak ne kadar mükemmel yeni dosltarımız oldu...der aqua ise sadece gülümseyerek odasına çıkar.
************
kızlar eve gitmek istemezler ve o gece için herkesin rei nin tapınağında kalmasına karar verilir.tony ve mamoru evlerine giderler ve kzılarda partiyi başlatırlar. partinin ortalarına doğru bir ses duyarlar. bu bir genç adamın çığlığıdır...hemen kendilerini tapınaktan dışarı atarlar ve karşılarına korkunç bir manzara çıkar.ruh avcısı yeniden gelmiştir ve bu sefer hedefi yuuichiro dur...oldukça kalpsiz bir şekilde onun ruhunu çıkarır ve beklemeye başlar tam bu sırada bir ses duyarak arkasında döner
--hey sen...masum insanların hayatlarını bu şekilde mahvedemezsin buna izin vermem...
--bizde izin vermeyiz...
--sailor merkür
--sailor venus
--sailor mars
--sailor jupiter
--sailor moon
--kutsal ay adına seni cezalandıracağız göreceksin....
kadın okkalı bir kahkaha patlatır ve
--genemi siz hadi o zaman yine oyun oynayalım der ve yuichiro yu bir canavara dönüştürür...rei çığlık çığlığa bağırır
--hayırrrrrr!!!!!!
herkes birden ruh avcısına doğru hamle yapar ama o onları geri püskürütr..
--benimle oynayamazsıız sizden çok daha güçlüyüm. der. kızlar ise ondan vazgeçip yuichiro yu iyileştirmeye çalışlırlar ancak buda işe yaramaz
--ayın iyileştirici öpücüğü...
sonuç nafile...yuichiro hepsini geri püskürtür.ruh avcısı bunu fırsat bilerek kızlara saldırmaya başlar.oldukça kötü durumdadırlar ve son sadlrının sonları oalcağı kesindir...saldırı onlara doğru ilerlemeye başlar ruh avcısı çok büyük bir güç kullanmaktadır ama gücü birden ortaya çıkan çok güçlü bir ışıkla kesilir...
ışık söndüğünde herkes gözlerini açar ve sağdan bir ses gelir
--amacımıza giden yolda karşımıza çıkan engelleri hoş karşılamayız...daha sonra soldan bir ses gelir
--zafere çiçekli yollardan gidilmez derler ama dikenlerden nefret ederim...herkes şaşkınlıkla bu iki yabancıya bakarken birden ikiside ortada buluştular ve herkes onları daha rahat görebildi...iki ses birlikte
--amacımıza ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağız....
--ben sailor marina
--ben sailor ella
--elementlerin dengesinin büyük gücü adına görevimizi yerine getireceğiz buna tanık oalcaksınız...herkes şaşkınlıkla bu iki yüze bakıyordu ikisininde kıyafetleri kendielrinden farklıydı ama onalrda bir sailor olduklarını söylemişti...ruh avcısı bağırdı...
--nasıl benim büyük gücümü kesebildiniz...kendine marina diyen savaşçı gözlerini açtı ve
--kendini dev aynasında görenler bilsinlerki evrende gerçekten devler var...kendini dev aynasında görenlerin aksine...der... ruh avcısı bu sözlere kızar ve kendilerine doğru ilerlemeye başlar.yuichiro da onun kontrolünde oalrak olara saldırır ama iki sailorda kaçamyı başarır.hemde kolaylıkla.
--hadi ella şunun işini bitirelim...der ve demesiyle sailor ella nın bileği parlamaya başlar...kırmızı bir ateştir bu...birden bire elinde kırmızı bir kılıç belirir...usagi ve diğerleri biraz daha dikkatli bakınca bunun alev alev yanan bir kılıç olduğunu fark ederler...ama alevler kıza zarar vermiyor gibi görünmektedir...sailor marine ise hiçbirşey yapamdan öylece durmaktadır...ruh avcısı buna kızar ve
--sen niçin öylece duruyorsun çok korkuyormsuun diye bağırır.marina gülümser
--emin olki güç gösterilerini sevmem ama sana bir değişiklik yapacağım der ve boynundaki kolyeyi çıkarır...kolyeyi havaya fırlatır ve kolyenin ucundaki denge sembolü uzayarak kocaman bir asyaa dönüşür.mavi uzun ve birsürü çıkıntısı olan büyüleyici bir asaya...bu asayla oldukça kendinden emin görünmektedir..ruh avcısı korkar ama o sırada ella ile uğraşmaktadır.kız asayı yukarı kaldırır ve asanın ortası birden parlamaya başlar. asadan beyaz bir ışık çıkar ve bu ışık usagiyi,reiyi,makatoyu,minakoyu ve amyyi iyileştirir...hatta yuichiroyuda... ruh avcısı durumu anlar ve bir anlık şaşkınlığıyla ella ona kılcıı geçirir...şaşkınlıkla ona bakar..ella bundan zevk almış gibi görünmektedir..gözlerin kılıcı gibi alev alev yanmaktadır...ruh avcısı
--bir dahaki sefere...der ve ortadan kaybolur...bütün savaşçıların odaklandığı şey artık ruh avcısı değil bu yeni gelen iki sailordur...ella ve marine onları selamladıktan sonra birden yüksek bir yere çıkarlar...usagi arkalarından bağırır...
--durunn kimsiniz siz...
ella arkasını döner ve
--ne önemi varki...der ve ikiside gözden kaybolurlar...usagi ise arkalarından sadece şunu söyler
--teşkkürler...
By me ~
02 Oca 2008 22:45
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
18.Bölüm
bütün savaşçılar şaşkınlıkla reinin tapınağına dönerler...kızlar yuuichiro yu yatağına bırakırlar ve ateşin başında toplanırlar...rei bu kızları kim olduğunu öğrenmeye çalışır...sözleri söyler ve kızların yüzü görünür...rei onlar hakkıdna bişeyler öğrenmeye çalışır ama ateş birden o kadar çok parlarki kzılar yanmaktan son anda kurtulurlar ve bunu daha sonra tekrar denemeye karar verirler çünkü hepsi çok yorgun düşmüşlerdir...ama marina nın asasından çıkan ışık onları tammaen iyileştirmiştir..minako onun hekim in(healer:yaten) akrabası olduğuu düşünür..belkide sevgilsiidr...sonra saçmaladığını düşünreke herkese iyi geceler der ve yatar..makato rei ve amy ise usagi nin gene o rüyayı görüp görmeyeceğidir...usagi her zmanki canlılığıyla herkese iyi geceler der ve minako nun yanına yatar.kızlar usagi nin etrafına yatarlar ve uyumaya başlarlar...daha sonrada rüyalar alemine dalış yaparlar...
******************
usagi nin rüyası...
bu sefer rüyasında görsüğü başka bişeydir usaginin...toplam 4 tane savaşçı görür...ama işin garip kısmı onlar usagiyi değil..sanki usagi onları korumaya çalışıyordur...tabi onlar içinde tam tersi geçerliydi...savaşçılardan iki tanesi ona baktılar ve parlamaya başladılar.daha sonra geri kalan iki kişinin yanına gittiler ve orada kaldılar...sonra karnalıklardan bembeyaz biri geldi ve usagi nin einden tutarak onu diğerlerinin yanına getirdi...beyaz kişi ona gülümsedi ve birden bire herşey gökkuşağına dönüştü..sonrası tipik bir usagi rüyasıydı tatlılar,kekler...herşey usagi için sonunda normale dönmüştü..ama gördüğü geleceklerinin küçük bir ksımıydı sadece...hiçbirşey önceden sonlanmazdı....
sabah olmuştu..usagi uzaun bir süredir ilk defa çığlık atarak uyanmamıştı...kendini çok iyi hissediyordu...kalktı dışarı çıktı ve havayı içine doya doya çekti..daha sonra gördüğü rüya aklına geldi..o 4 savaşçı kimdi...birkaç dakika boyunca öylece kaldı..esen rüzgar saçlarını harika bir şekilde dalgalandırıyordu...durdu rüzgarı biraz daha teninde hissetti. daha sonra saçlarını açtı...bu şekilde saçları ayaklarına kadar uzanıyordu..kendinde bir değişiklik yapma istediği duydu...ayırdı ve taradı..eskisi giibi küt durmuyordu saçları...çok daha farklıydı şimdi..eski saçlarıda güzeldi ama öyle bir an gelirki insan eski şeylerden kurtulup kendinde yeni bir görünüm akzandırmak ister ya...usagininkide öyle bişeydi...gitti ve üniformalarını giydi ve kızları beklemeye başaldı.kızları beklemekten sıkıldı ve onları uyandırmaya karar verdi..
--kzılar hadi uyanın okula gitmeliyiz...kızlar yavaşça yataktan doğruldu ve usagiye bakmaya başladılar
--usagi bu senmisin? kızlar usagi ye bakıyorlardı..onları şaşırtan iki şey vardı.birincisi saçlarını açmış olması,ikincisi ise bu akdar erken kalkmasıydı
--gene kabus falan görmeden değilmi usagi?diye sordu amy...usagi ise
--hayır..artık herşey normale döndü..buna eminim...dedi.daha sonra herkes hazırlandı ve okula gittiler...kızlar herşeyin normale döndüğünü düşünsede aslında hiçbirşey normal değildi...
kızlar okula adımlarını atar atmaz amy kendine geldi...
--kızlar benim hemen gitmem lazım ilk dersim matematik hoşçakalın...der ve koşmaya başalr..kızlarda onun arkaısndan koşmaya başlar
--bizi bekle amy bizde geliyoruz...derken amy kafasını çevirir ve GÜMMMM!!!!amy boylu boyunca yere düşer ve kitapları her yere saçılır...amy kafasını ovuşturarak kalkmak ister ve o sırada karşısında birini görür..oda yerdedir ve kafasını ovuşturuyordur...kzılar amy nin kalkamasına yardım ederler ve bu çocuğu görürler...çok yakışıklı biridir karşılarındaki kişi.uzun siyah saçlı yeşil gözlüdür saçlarının önleri gözünün önüne kadar gelmektedir.bütün kızların yüzü kızarır ve hepsi gözleri parlayarak bu beyfendiye bakar...çocuk ise ayağa kalkar ve amy nin elinden tutup
--gerçekten çok özür dilerim güzel bayan...umarım beni affedersiniz....der ve saatine bakar
--aman allahım saat kaç olmuş gitmeliyim yoksa derse geç kalacağım hoşçakla güzel bayanlar...der ve gider...kzıalrın hepsi kıpkırmızı bir yüz,hayranlıkla parlayan gözlerle orada kalıverirler...bu karşılarına çıkan kişi tam anlamıyla bütün kızların rüyalarındaki erkek gibidir.daha sonra kendilerine gelirler ve hiçbiri bu konuyu konuşmadna sınıflarına koşmaya başlarlar...
**************
okul çıkışında usagi kızları beklemektedir...natu ve aqua nın kafesine gitmeye karar vermişlerdir...usagi bir süre bekler ama kızlar gelmez..
--üf nerede kaldı bunlar....diyerek tam içeri girecekken karşısında kızları görür...kzılar tam anlamıyla şok olmuş durumdadırlar...usagi hemen yanlarına gider ve sorar
--kzıalr söyleyin ne oldu...ne oldu....kızlar usagiyi ye bakarlar...minbako arlaarından çekilir ve usaginin boynuna atlayarak onu ielri geri sarsmaya başlar...usaginin başı dönmüştür...daha sonra minako bağırmaya başlar
--usagi sabah..sabah gördüğümüz kişi!!!!!
--hani şu çok ykaışıklı olanmı....der ve kzıların hepsi aynı anda kafasını aşağı yukarı sallar minako devam eder
--evet o kimmiş biliyormsuun...minako hala usagi nin yakasını bırkamamıştır..
--kimmiş? o sırada o yakışıklı geçer ve
--iyi akşamlar kızlar..der kzılarda hepsi aynı ağzıdan
--iyi akşamalr hocam!! diye bağırırlar kıpkırmızı bir yüzle.usagi bir anda ne diyeceğini şaşırır
--ne?ne?ne?ne???? maklato ona bakar ve
--senin bu gün matematik dersin yoktu herhalde...
--yoo hayır yktu nedenki? der makato derki
--o yakışıklı oalrak nitelendirdiğimiz kişi bizim yeni matematik hocamız bay teruno mizaku...usagi ağzı açık bir şekilde
--nasıl yani yaaaa...hiçte o kadar büyük görünmüyodu...
--adam 22 yaşında ve bir süepr dahi...okuduğu okullar en iyileri ve okulu erken bitirecek kadar mükemmel bir zekaya sahip...bunu söyleyen amy di..çok heyecanlı bir şekilde söylemişti ve kzıarmıştı...makato ise
--allahtan kendimizi küçük düşerecek bişey yapmamıştık...hadi yürüyün aqua ve natu ya gidiyorduk en son...
--evet haklısın hadi yola koyulalım...
****************
aqua bacak bacak üstüne atmış kahvesini yudumluyordur...natu da onun yanına oturmuş ipoduyla şarkı dinliyordur...şarkıyı mırıldanmaya başlar...
Aşkını arıyorum ,Evrenin Kristali
Aşkını arıyorum ,benim için ağlama
Aşkını arıyorum ,acı bir gerçek
Seni sıkıca kaldırmayı seviyorum
aqua birden gözlerini kapatır ve sözlerini bitirmesini bekler...daha sorna natu nun kulağından koparırcasına kulaklığı kapar ve şarkıyı sonuna kadar dinler...daha sonra bir nefes verir ve ağzıdnan şu kelimeler dökülür...
--sailor starlights.....
*****************
kızlar kafe ye varmışlardır...onları tony karşılar...
--merhaba kzılar nasılsınız...
--doğrusunu söylemek gerekirse şok geçirmiş gibi ama iyyiz sen nasılsın...
--bende iyiyim saolun ne alırdınız...usagi birden çıkıştı
--ben kocaman bişr çikolatalı pasta istiyorum yanındada limonata...kızlar güldüelr ve onlarda sipariş verdielr...birkaç dakika sonra servisleri getirdi tony...kızlar etrafa bakındılar
--aqua ve natu nerede?
--hanımefendiler başta aqua olmak üzere artık burada müşteriler...aqua hanım pasta yapmaktan sıkılmış ama allahtan sabahları gelip yapıyo ondan sonra gidiyor.der ve gülümser
--ee peki natu?
--aqua ailevi bir konu olduğunu söyledi ve gittiler...
--hımm merak ettim ne olabilirkii..hem onlar kraliyet ailesindendi...ailevi sorunalrı ne olur acaba.dedi minako.
**************
--seiya yeter artık şöyle düşünmeyi...asabımı bozuyorsun...
--üf yaten sende bi rahat bırakmıyorsun git sende düşün...yaten seiya ya dalgacı bir edayla baktı..seiya kendine geldi
--haklısın ya ne yapıyorum ben..şu kzıda kaldı aklım.o..o..öyle biriki..çok farklı..çok ilginç..yatende birden dalmıştı
--haklısın..öyle..insanı kendine çeken bişey var o kızda..
--ona güzellik ve cazibe derler canım..
--neyse ne...dedi yaten ve gitti..seiya tekrar düşüncelere daldı...
--acaba onunla bir daha karşılacabilecekmiyim....
bu sorunun cevabını kendisi bile tahmin edemezdi.
natu ne olduğunu anlamamıştı.aqua birden gitmeleri gerektiğini söylrmişti ve gittmişlerdi.Evin kapısından büyük bir hışımla girdi aqua natu da şaşkın bir şekilde.aqua
"bunu niye daha önce anlayamadım.inanamıyorum"
diyip kendine kızıyordu.Natu ise ne olduğunu hala anlamamıştı.
"neler oluyor aqua-chan gitmemiz gerek dedin ve kafeden ayrıldık artık neler olduğunu söyler misin"
dedi.gerçektende hiç bu kadar ciddi olmamıştı.Aqua ise Natu nun bu sefer gerçekten ciddi olduğunu anladı ve sandelyesine olturdu.Şu an aqua karşısında gerçekten bir yetişkin gibi davranan natu ya her şeyi anlatmaya başlamalıydı
bütün savaşçılar şaşkınlıkla reinin tapınağına dönerler...kızlar yuuichiro yu yatağına bırakırlar ve ateşin başında toplanırlar...rei bu kızları kim olduğunu öğrenmeye çalışır...sözleri söyler ve kızların yüzü görünür...rei onlar hakkıdna bişeyler öğrenmeye çalışır ama ateş birden o kadar çok parlarki kzılar yanmaktan son anda kurtulurlar ve bunu daha sonra tekrar denemeye karar verirler çünkü hepsi çok yorgun düşmüşlerdir...ama marina nın asasından çıkan ışık onları tammaen iyileştirmiştir..minako onun hekim in(healer:yaten) akrabası olduğuu düşünür..belkide sevgilsiidr...sonra saçmaladığını düşünreke herkese iyi geceler der ve yatar..makato rei ve amy ise usagi nin gene o rüyayı görüp görmeyeceğidir...usagi her zmanki canlılığıyla herkese iyi geceler der ve minako nun yanına yatar.kızlar usagi nin etrafına yatarlar ve uyumaya başlarlar...daha sonrada rüyalar alemine dalış yaparlar...
******************
usagi nin rüyası...
bu sefer rüyasında görsüğü başka bişeydir usaginin...toplam 4 tane savaşçı görür...ama işin garip kısmı onlar usagiyi değil..sanki usagi onları korumaya çalışıyordur...tabi onlar içinde tam tersi geçerliydi...savaşçılardan iki tanesi ona baktılar ve parlamaya başladılar.daha sonra geri kalan iki kişinin yanına gittiler ve orada kaldılar...sonra karnalıklardan bembeyaz biri geldi ve usagi nin einden tutarak onu diğerlerinin yanına getirdi...beyaz kişi ona gülümsedi ve birden bire herşey gökkuşağına dönüştü..sonrası tipik bir usagi rüyasıydı tatlılar,kekler...herşey usagi için sonunda normale dönmüştü..ama gördüğü geleceklerinin küçük bir ksımıydı sadece...hiçbirşey önceden sonlanmazdı....
sabah olmuştu..usagi uzaun bir süredir ilk defa çığlık atarak uyanmamıştı...kendini çok iyi hissediyordu...kalktı dışarı çıktı ve havayı içine doya doya çekti..daha sonra gördüğü rüya aklına geldi..o 4 savaşçı kimdi...birkaç dakika boyunca öylece kaldı..esen rüzgar saçlarını harika bir şekilde dalgalandırıyordu...durdu rüzgarı biraz daha teninde hissetti. daha sonra saçlarını açtı...bu şekilde saçları ayaklarına kadar uzanıyordu..kendinde bir değişiklik yapma istediği duydu...ayırdı ve taradı..eskisi giibi küt durmuyordu saçları...çok daha farklıydı şimdi..eski saçlarıda güzeldi ama öyle bir an gelirki insan eski şeylerden kurtulup kendinde yeni bir görünüm akzandırmak ister ya...usagininkide öyle bişeydi...gitti ve üniformalarını giydi ve kızları beklemeye başaldı.kızları beklemekten sıkıldı ve onları uyandırmaya karar verdi..
--kzılar hadi uyanın okula gitmeliyiz...kızlar yavaşça yataktan doğruldu ve usagiye bakmaya başladılar
--usagi bu senmisin? kızlar usagi ye bakıyorlardı..onları şaşırtan iki şey vardı.birincisi saçlarını açmış olması,ikincisi ise bu akdar erken kalkmasıydı
--gene kabus falan görmeden değilmi usagi?diye sordu amy...usagi ise
--hayır..artık herşey normale döndü..buna eminim...dedi.daha sonra herkes hazırlandı ve okula gittiler...kızlar herşeyin normale döndüğünü düşünsede aslında hiçbirşey normal değildi...
kızlar okula adımlarını atar atmaz amy kendine geldi...
--kızlar benim hemen gitmem lazım ilk dersim matematik hoşçakalın...der ve koşmaya başalr..kızlarda onun arkaısndan koşmaya başlar
--bizi bekle amy bizde geliyoruz...derken amy kafasını çevirir ve GÜMMMM!!!!amy boylu boyunca yere düşer ve kitapları her yere saçılır...amy kafasını ovuşturarak kalkmak ister ve o sırada karşısında birini görür..oda yerdedir ve kafasını ovuşturuyordur...kzılar amy nin kalkamasına yardım ederler ve bu çocuğu görürler...çok yakışıklı biridir karşılarındaki kişi.uzun siyah saçlı yeşil gözlüdür saçlarının önleri gözünün önüne kadar gelmektedir.bütün kızların yüzü kızarır ve hepsi gözleri parlayarak bu beyfendiye bakar...çocuk ise ayağa kalkar ve amy nin elinden tutup
--gerçekten çok özür dilerim güzel bayan...umarım beni affedersiniz....der ve saatine bakar
--aman allahım saat kaç olmuş gitmeliyim yoksa derse geç kalacağım hoşçakla güzel bayanlar...der ve gider...kzıalrın hepsi kıpkırmızı bir yüz,hayranlıkla parlayan gözlerle orada kalıverirler...bu karşılarına çıkan kişi tam anlamıyla bütün kızların rüyalarındaki erkek gibidir.daha sonra kendilerine gelirler ve hiçbiri bu konuyu konuşmadna sınıflarına koşmaya başlarlar...
**************
okul çıkışında usagi kızları beklemektedir...natu ve aqua nın kafesine gitmeye karar vermişlerdir...usagi bir süre bekler ama kızlar gelmez..
--üf nerede kaldı bunlar....diyerek tam içeri girecekken karşısında kızları görür...kzılar tam anlamıyla şok olmuş durumdadırlar...usagi hemen yanlarına gider ve sorar
--kzıalr söyleyin ne oldu...ne oldu....kızlar usagiyi ye bakarlar...minbako arlaarından çekilir ve usaginin boynuna atlayarak onu ielri geri sarsmaya başlar...usaginin başı dönmüştür...daha sonra minako bağırmaya başlar
--usagi sabah..sabah gördüğümüz kişi!!!!!
--hani şu çok ykaışıklı olanmı....der ve kzıların hepsi aynı anda kafasını aşağı yukarı sallar minako devam eder
--evet o kimmiş biliyormsuun...minako hala usagi nin yakasını bırkamamıştır..
--kimmiş? o sırada o yakışıklı geçer ve
--iyi akşamlar kızlar..der kzılarda hepsi aynı ağzıdan
--iyi akşamalr hocam!! diye bağırırlar kıpkırmızı bir yüzle.usagi bir anda ne diyeceğini şaşırır
--ne?ne?ne?ne???? maklato ona bakar ve
--senin bu gün matematik dersin yoktu herhalde...
--yoo hayır yktu nedenki? der makato derki
--o yakışıklı oalrak nitelendirdiğimiz kişi bizim yeni matematik hocamız bay teruno mizaku...usagi ağzı açık bir şekilde
--nasıl yani yaaaa...hiçte o kadar büyük görünmüyodu...
--adam 22 yaşında ve bir süepr dahi...okuduğu okullar en iyileri ve okulu erken bitirecek kadar mükemmel bir zekaya sahip...bunu söyleyen amy di..çok heyecanlı bir şekilde söylemişti ve kzıarmıştı...makato ise
--allahtan kendimizi küçük düşerecek bişey yapmamıştık...hadi yürüyün aqua ve natu ya gidiyorduk en son...
--evet haklısın hadi yola koyulalım...
****************
aqua bacak bacak üstüne atmış kahvesini yudumluyordur...natu da onun yanına oturmuş ipoduyla şarkı dinliyordur...şarkıyı mırıldanmaya başlar...
Aşkını arıyorum ,Evrenin Kristali
Aşkını arıyorum ,benim için ağlama
Aşkını arıyorum ,acı bir gerçek
Seni sıkıca kaldırmayı seviyorum
aqua birden gözlerini kapatır ve sözlerini bitirmesini bekler...daha sorna natu nun kulağından koparırcasına kulaklığı kapar ve şarkıyı sonuna kadar dinler...daha sonra bir nefes verir ve ağzıdnan şu kelimeler dökülür...
--sailor starlights.....
*****************
kızlar kafe ye varmışlardır...onları tony karşılar...
--merhaba kzılar nasılsınız...
--doğrusunu söylemek gerekirse şok geçirmiş gibi ama iyyiz sen nasılsın...
--bende iyiyim saolun ne alırdınız...usagi birden çıkıştı
--ben kocaman bişr çikolatalı pasta istiyorum yanındada limonata...kızlar güldüelr ve onlarda sipariş verdielr...birkaç dakika sonra servisleri getirdi tony...kızlar etrafa bakındılar
--aqua ve natu nerede?
--hanımefendiler başta aqua olmak üzere artık burada müşteriler...aqua hanım pasta yapmaktan sıkılmış ama allahtan sabahları gelip yapıyo ondan sonra gidiyor.der ve gülümser
--ee peki natu?
--aqua ailevi bir konu olduğunu söyledi ve gittiler...
--hımm merak ettim ne olabilirkii..hem onlar kraliyet ailesindendi...ailevi sorunalrı ne olur acaba.dedi minako.
**************
--seiya yeter artık şöyle düşünmeyi...asabımı bozuyorsun...
--üf yaten sende bi rahat bırakmıyorsun git sende düşün...yaten seiya ya dalgacı bir edayla baktı..seiya kendine geldi
--haklısın ya ne yapıyorum ben..şu kzıda kaldı aklım.o..o..öyle biriki..çok farklı..çok ilginç..yatende birden dalmıştı
--haklısın..öyle..insanı kendine çeken bişey var o kızda..
--ona güzellik ve cazibe derler canım..
--neyse ne...dedi yaten ve gitti..seiya tekrar düşüncelere daldı...
--acaba onunla bir daha karşılacabilecekmiyim....
bu sorunun cevabını kendisi bile tahmin edemezdi.
natu ne olduğunu anlamamıştı.aqua birden gitmeleri gerektiğini söylrmişti ve gittmişlerdi.Evin kapısından büyük bir hışımla girdi aqua natu da şaşkın bir şekilde.aqua
"bunu niye daha önce anlayamadım.inanamıyorum"
diyip kendine kızıyordu.Natu ise ne olduğunu hala anlamamıştı.
"neler oluyor aqua-chan gitmemiz gerek dedin ve kafeden ayrıldık artık neler olduğunu söyler misin"
dedi.gerçektende hiç bu kadar ciddi olmamıştı.Aqua ise Natu nun bu sefer gerçekten ciddi olduğunu anladı ve sandelyesine olturdu.Şu an aqua karşısında gerçekten bir yetişkin gibi davranan natu ya her şeyi anlatmaya başlamalıydı
By me ~
03 Oca 2008 20:01
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
19.Bölüm
Seiya yı ayakları kafeye götürüyordu.Ama sonra bi an geri dönüyordu.Sonra tekrar kafeye dönüyordu.Bu ikilimle kafeye gitti.İçeri girdiğinde kızlar ordaydı .Onların yanlarına gitti.Etrafa bakınıyordu.Minako hemen
"Yaten nerde"
dedi.Seiya ise hala etrafa bakıyordu.Rei
"korkma ikizler burda değil.dün aqua sana öyle şeyler söylemişki bi daha buraya gelmeye cesaret edebilmişsin"
dedi ve güldü.Seiya ise üzülmüşmüydü yoksa sevinmişmiydi anlamadı.Sonra oda bi pasta söyledi.Tam yerken aklına Usagi nin doğum günü partisindeki kız geldi.Ve Usagi ye
"şey senin doğum günü partinde bi kız vardı.biz gelince birden gitmişti"
dedi ve pastayı ağzına götürdü.Usagi birden ayağa fırladı ve
"olamaz ben onu tamamen unuttum "
dedi.birden koşmaya başladı.Kızlar arkaasından hemen sokağa çıktı ama Usagi çoktan gözden kaybolmuştu.Koşarak Mary nin evine gelmişti.Ev onun tüylerini ürpertiyordu.Ama cesaretini toplayıp kapıyı çaldı.Kapı kulakları tırmalayan bir gıcırtıyla açıldı.Kapıyı Usagi ilk geldiğinde açan adam açmıştı.Somurtkan ve gizemliydi.Usagi
"şey Mary ile görüşe bilir miyim "
dedi.Adam ise
"üzgünüm hanfendi kimseyle görüşemez "
dedi ve kapıyı gıcırtıyla kapadı.Ama Usagi kafasına koymuştu.Onu görmeliydi.Evin arkasına dolaştı.Büyük bir ağaç vardı.kargaların olduğu bi ağaç. Usagi yavaş yavaş tırmanmaya başladı uzun saçları dallara takılıyordu.tepeye tırmandı ve balkona atladı.Mary ordaydı ve resim çiziyordu.Usagi saçlarınındaki dal parçalarını ayıklayarak cama tıkladı.Mary Karşısında Usagi yi görünce çok şaşırmıştı ve balkona doğru gitti kapıyı açtı
"Usagi senin burda ne işin var."
dedi.ve usagi yi içeri aldı Usagi ise saçlarındaki dalları temizlemişti
"ee sana ulaşamayınca merak ettim . Nerelerdeydin?"
dedi.Mary
"şey ben..."
derken merdivenlerden ayak sesleri geldi.Mary hemen
"balkona saklan "
dedi ve Usagi balkona girdi.Mary ise hemen koltuğa oturdu.Kapı gıcırdayarak açıldı.Usagi perdenin arasından olanları izliyordu.Adam
"küçük hanım bir kaç ses duyduk iyi misiniz ?"
dedi.Mary tedirgin bir şekilde
"evet iyi yim demin vazoyu düşürdüm de"
dedi.O anda Usagi nin saçları bir rüzgarla havalandı ve rüzgar Usagi yi geriye itmeye başladı.O toz dumanı içinde Usagi balkondan düşmüüştü ve balkonun demirlerine tutunmuştu.Ama elleri kayıyordu.Düşmek üzereydi .Bağırmalımıydı karar veremiyordu.Ama artık tutunamıyordu
ruh avcısı son savaştan sonra epey güç kaybetmişti.Karanlıklar boyutunda durup güç topluyordu.Karanlık onun damarlarında dolaşmaya başlamıştı.Ve yavaş yavaş eski gücüne geliyordu.Eski gücünü bulduğunda ruh kokularını duyabilecekti.İnsanlar en çok korktukları zamanlarda ruhlarının iyi veya kötü olduğu anlaşılırdı.Çünkü dışarıya büyük bir enerji saçardılar.Ruh avcısı kendine gelmişti ve birden bir koku geldi.Bu koku aradıkları ruhun kokusumuydu
********************************************************
Aquamarin ve Naturela göz gözeydi.Natu nun gözlerinde büyük bir ciddiyet vardı.
Aquamarin ona baktı gerçekten onu böyle görmek ürperteciydi
"bak onlar şu kafeye gelen şarkıcı çocuklar"
dedi.Natu-chan
"evet ne var onlarda"
dedi.Aquamarin ise
"onlar sailor starlightlar"
dedi ve natu ya baktı.Natu şoktaydı.Nasıl olabilirdi.En sevdiği grubun şarkılarını ezbere bilirdi ama buna hiç dikkat etmemişti.Yani onlar düşman değildi ama ya düşman olsalardı o zaman ne olcaktı.Aqua-chan
"bak bu önemli bişey değil yani sonuçta nasıl anlayabilirdin ki"
dedi.Naturela nın rahatlamasını istiyordu ama bu olmadı Naturela kendine olan güvenini yavaş yavaş kaybediyordu.Aslında böyle hayata küsen biri değildi ve hatalarınnı çabuk unuturdu ama bu sefer öyle olmadı.Birden irkildi.Aqua da etkinleşen 7.his yavaş yavaş Naturela dada etkinleşiyordu .Birden gözlerini kapadı ve kendini düşüncelerle dolu buldu tek bir koku duyuyordu ve koku onu Usagi ye götürdü.Usagi nin zor durumda olduğunu anlamıştı.Ve birden gözlerini açtı.Aquamarin
"iyi misin ne oldu"
dedi.Naturela ise
"o o ruh Usagi nin ve şu anda zor durumda yardım etmeliyiz"
dedi.Ve ikisi birden hızlıca evden çıktılar.
***************************************************
Usagi nin eli iyice kayıyordu.Düşmek üzereydi ve birdfen etrafını karanlık bir çember sardı.Büyük bir rüzgar daha oluştu ve Usagi artık tutunamıyordu elini bıraktı ve kendini çok boşta hissediyordu ,ve çok korkuyordu.Bİrden sert bir şekilde yere düştü ve bayılmıştı.Onun bayılmasıyla kızlar birden bir şey hissetti ve Usagi nin başının belada olduğunu anladılar.En son Mary ye gittiği için kızlarda Mary nin evine doğru koşmaya başladılar.Yanlarında Seiya da vardı ve yolda Yatenle Taiki ye haber verdi.Eve geldiklerinde büyük bir rüzgarla karşılaştılar.Evin arka kısmına gittiler ama şok olmuşlardı.Büyük bir kara delik vardı .Çok büyük bir kötü enerjisi vardı.Kızlar hemenn dönüşüm geçirdiler.
kızlar dönüşüm geçirdiklerinde çok geç kalmışlardı o kara delikten iki kocaman el uzanmış ve usagiyi çoktan içine çekmişti...minako başta olmak üzere herkes kara delikten içeri girmeye çalıştı ama bu denemeleri acı çığlıklarla son buldu...kapıdan geçememişlerdi ve kara deliğin bir çeşit kendini koruma büyüsü vardı...yılmadan saldırmaya devam ettiler...
--venüs love me chain!!!!
--aqua rapsody!!!!
--supreme thunder!!!!
--flamesniper!!!!
ama nafile...star lightlarda saldırmaya çalışıyorlardı ama kara delik her saldırıyı geri çeviriyordu...en sonunda birleşip saldırmaya karar verdielr..el ele tutuştular ve gözlerini kapattılar...
--SAİLOORRRR POWEE....
sözlerini bitiiremeden gözleri parlak bir ışıkla kamaştı ve sadlrıyı tamamlayamadılar...
--eğer ölmek istiyorsanız durmayın devam edin ama eğer usagiyi kurtarmak istiyorsanız burada ne olduğunu anlatırsınız....
bu ses sailor marina dan geliyordu...sailor ella ile yan yana durmuş bir açıklama bekliyrolardı...mars çıkıştı
--siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz...usagi içeride ve biz onu kurtarmaya çalışıyorduk...ella şaşırmıştı
--ne demek yani usagi bu kara deliğin içindemi? seiya
--sizde kimsiniz?
--bu şimdilik önemli dğeil önemli olan usagiyi kurtarmak ve bunu yapabilecek tek kişiler şu anda biziz...dedi marina...jupiter atıldı
--kendinizi çok güçlü zannediyorsunuz ve sen marina herşeyi bildiğini zannediyorsun...söylesene o zaman bu durumda ne yapmalıyız!!!!! diye bağırdı...marina ise hiç istifini bozmadı ve
--bu bir kara delik..kötülük gücüne açılan bir tür boyut....siz bu boyuttan geçemezsiniz çünkü saf iyilik var içinizde..çünkü siz güneş sistemi savaşçılarısınız...oysa sizin aksinize ben ve sevgili kardeşim ella buradan değiliz ve saf kan iyi olduğumda söylenemez...şimdi müsadenizle...der en ella ya bakar..ella anladım manasında kafasını sallar...bu sırada marina boynundaki broşu havaya atar ve asaya dönüşür...önce ella daha sonra marina hiçbirşey yokmuş gibi yürüyerek kapıdan ieçri girerler...herkes olduğu yerde kalakalır...sessizliği bozan yaten olur..
--ne yani..onlar kötümü....merkür ise ciddiyetle
--hayır..onlar mutlak kötülük demedi...mutlak iyilikte demedi..onlar hem dost..hem düşman....
***************************
içerisi çok karanlıktı...hiçbirşey görünmüyordu ama aqua vücudunda dolaşan kanın etkisiyle nereye gideceğini bir şekilde biliyor gibiydi...natu ise hala yaptığı şeyden pişman çocuklar gibi somurtuyordu ama bir yandanda 7. hissini usagiyi bulmaya odaklamaya çalışıyordu...marina birden durdu ve arkasına baktı ella nın elini avucuna aldı ve
--yeter artık kendini bu kadar yıpratmamalısın...önemsiz bişey bu..gerçekten...
--biliyorum ama bu kendimi suçlamama neden oluyor..bizler savaşçıyız en küçük şeyi bile gözden kaçırmamlıyız...ama ben..ben...
ella elleriyle yüzünü kapatmıştı...marine ise yumuşamamk için kendini zorluyordu..çünkü ella farketmessede marine etraflarına bir kalkan yapmıştı ve karnalıktan gelen ruhları engelliyordu...çok güçlü ruhlardı...marina kendini sıkmaya başlamıştı..iradesi taş gibi sert olmalıydı...yoksa ruhlar işlerini bitirebilirdi..ilk küçük açıkta kolay hedef olurlardı...ella biraz daha durdu..durdu ve aquaaa diye bağırarak marina nın boynuna atladı....orada ağlamaya başladı...aqua kendini artık tutamıyordu...sadece "natu..."diyebildi ve kalkan bir anda yok oldu....
ruhlar kendilerine doğru geliyorlardı...ve bu sefer kurtuluşları yoktu...ruhlar vücutlarına yapıştı....ve yavaş yavaş uykuları gelmeye başladı....gözlerini kapattıklarında gördükleri son şey birbirlerinin acı içindeki yüzleri oldu.....
karanlık...içinde sürükelenen bir ruh....yarısı burada ama yarsıı değil...arada sıkışıp kalmş...çıkış yok....son bir umut...ve...evet....
******************
aquamarin gözlerini açtı ve karşısında ruh avcısını gördü.ruh avcısı ona bakıyordu...
--yazık...çok yazık..evrendeki en büyük iki gücün sahibi...adını gücüne verecek akdar güçlü iki kişi...sailor naturela ve sailor aquamarin..şimdi benim önümde ve zaafıma kalmış durumdalar...aquamarin aniden bir hareket yaptı...ama hem zayıf düşmüştü...hemde bileğindeki zincirler canını acıtıyordu...başını kaldırdı ve etrafına baktı..bir çeşit sunakğa bağlanmıştı..kollarında zincirler vardı...daha sonra sağ tarafına baktı...ve naturelayı gördü..oda zincirlerle bağlıydı ve vücudunda yer yer yaralar vardı...daha sonra sağ tarafına baktı ve orada usagiyi gördü..rengi solmuş bir çiçek giibydi...oda kendilerinden farklı sayılmazdı ama çok zayıf görünüyordu....tam aqumaarin düşüğncelere dalmışken ruh avcısı ona seslendi..
--neden uyuduklarını bilioyrmusun...aquamarin kafasını naturelaya doğru çevirdi...ruh avcısı durdur ve şöyle dedi..
--düzeltiyorum...sen neden uyanıksın biliyormusun...aquamarin dişlerini sıkmaya başlamıştı...
--çünkü sen lanetli olansın...içinde hem iyiyi hem kötüyü barındıran...hem ışığı hem karnalığı taşıyan hem cennetlik olan hem cehennemlik olan...aquamarin sadece gözlerini kapamakla yetindi...natu ve usagiyi kurtarmayı istiyordu..ruh avcısı kendisini alabilirdi am usagiyi ve natuyu bırakmak şartıyla...sonra düşnüdü...zayıf olduğunu düşündü...bundan nefret ediyordu....daha sonra sinirlendi..gözleri gene alevlenmişti ve krımızı ateşelr çıkıyordu...birden öyle bir saldırı yaptıki ruh avcısı ne olduğunu anlayamadı....ehr yer toz duman olmuştu...toz duman dağılınca ruh acısı aquamarin in eyde yattığını gördü...güldü...ve yanına gitti...tırnaklarını aquamarin in yanağına geçirircesine kafasından tuttu ve ona şöyle dedi..
--eğer nasıl kullanacağını bilmiyorsan...kanatların ne anlamı var öyle değilmi....kahkahalar atmaya başladı..bunlar bir nevide zafer naralarıydı..aquamarin in hiç gücü kalmamıştı...natu ya olan sevgisi...yeni dostlarına olan sorumlulukları ve tabiki kalbindeki o adını veremdiği garip duygular onun karanlık tarafını daha da zayıflatıyordu....ama o kötü olmalıydı..karanlığı yakalamalıydı yoksa buradan asla çıkamayacakları ama dostlarını kurtarmayı düşnüdükçe daha çok soluyordu...aqua bunları düşünürken ruh avcısı birden arkasını döndü ve
--neden senin işini şimdi hemen bitirmeyeyimki...dedi...elinde birden kocaman bir balta belirdi...aquamarin zaten yerdeydi ve onu zorlayacak hiçbir etken kalmamıtı...baltayı tam havaya kaldırdı....ve bütün gücüyle aquamarin e doğru indirdi...aqua gözlerini kapatmıştı birden gözlerini açtı ve yerde ıslak birşeylerin olduğunu hissetti...biraz daha yakından baktı ve gözlerini korkuyla açtı...gördüğü şey...kan idi....
Seiya yı ayakları kafeye götürüyordu.Ama sonra bi an geri dönüyordu.Sonra tekrar kafeye dönüyordu.Bu ikilimle kafeye gitti.İçeri girdiğinde kızlar ordaydı .Onların yanlarına gitti.Etrafa bakınıyordu.Minako hemen
"Yaten nerde"
dedi.Seiya ise hala etrafa bakıyordu.Rei
"korkma ikizler burda değil.dün aqua sana öyle şeyler söylemişki bi daha buraya gelmeye cesaret edebilmişsin"
dedi ve güldü.Seiya ise üzülmüşmüydü yoksa sevinmişmiydi anlamadı.Sonra oda bi pasta söyledi.Tam yerken aklına Usagi nin doğum günü partisindeki kız geldi.Ve Usagi ye
"şey senin doğum günü partinde bi kız vardı.biz gelince birden gitmişti"
dedi ve pastayı ağzına götürdü.Usagi birden ayağa fırladı ve
"olamaz ben onu tamamen unuttum "
dedi.birden koşmaya başladı.Kızlar arkaasından hemen sokağa çıktı ama Usagi çoktan gözden kaybolmuştu.Koşarak Mary nin evine gelmişti.Ev onun tüylerini ürpertiyordu.Ama cesaretini toplayıp kapıyı çaldı.Kapı kulakları tırmalayan bir gıcırtıyla açıldı.Kapıyı Usagi ilk geldiğinde açan adam açmıştı.Somurtkan ve gizemliydi.Usagi
"şey Mary ile görüşe bilir miyim "
dedi.Adam ise
"üzgünüm hanfendi kimseyle görüşemez "
dedi ve kapıyı gıcırtıyla kapadı.Ama Usagi kafasına koymuştu.Onu görmeliydi.Evin arkasına dolaştı.Büyük bir ağaç vardı.kargaların olduğu bi ağaç. Usagi yavaş yavaş tırmanmaya başladı uzun saçları dallara takılıyordu.tepeye tırmandı ve balkona atladı.Mary ordaydı ve resim çiziyordu.Usagi saçlarınındaki dal parçalarını ayıklayarak cama tıkladı.Mary Karşısında Usagi yi görünce çok şaşırmıştı ve balkona doğru gitti kapıyı açtı
"Usagi senin burda ne işin var."
dedi.ve usagi yi içeri aldı Usagi ise saçlarındaki dalları temizlemişti
"ee sana ulaşamayınca merak ettim . Nerelerdeydin?"
dedi.Mary
"şey ben..."
derken merdivenlerden ayak sesleri geldi.Mary hemen
"balkona saklan "
dedi ve Usagi balkona girdi.Mary ise hemen koltuğa oturdu.Kapı gıcırdayarak açıldı.Usagi perdenin arasından olanları izliyordu.Adam
"küçük hanım bir kaç ses duyduk iyi misiniz ?"
dedi.Mary tedirgin bir şekilde
"evet iyi yim demin vazoyu düşürdüm de"
dedi.O anda Usagi nin saçları bir rüzgarla havalandı ve rüzgar Usagi yi geriye itmeye başladı.O toz dumanı içinde Usagi balkondan düşmüüştü ve balkonun demirlerine tutunmuştu.Ama elleri kayıyordu.Düşmek üzereydi .Bağırmalımıydı karar veremiyordu.Ama artık tutunamıyordu
ruh avcısı son savaştan sonra epey güç kaybetmişti.Karanlıklar boyutunda durup güç topluyordu.Karanlık onun damarlarında dolaşmaya başlamıştı.Ve yavaş yavaş eski gücüne geliyordu.Eski gücünü bulduğunda ruh kokularını duyabilecekti.İnsanlar en çok korktukları zamanlarda ruhlarının iyi veya kötü olduğu anlaşılırdı.Çünkü dışarıya büyük bir enerji saçardılar.Ruh avcısı kendine gelmişti ve birden bir koku geldi.Bu koku aradıkları ruhun kokusumuydu
********************************************************
Aquamarin ve Naturela göz gözeydi.Natu nun gözlerinde büyük bir ciddiyet vardı.
Aquamarin ona baktı gerçekten onu böyle görmek ürperteciydi
"bak onlar şu kafeye gelen şarkıcı çocuklar"
dedi.Natu-chan
"evet ne var onlarda"
dedi.Aquamarin ise
"onlar sailor starlightlar"
dedi ve natu ya baktı.Natu şoktaydı.Nasıl olabilirdi.En sevdiği grubun şarkılarını ezbere bilirdi ama buna hiç dikkat etmemişti.Yani onlar düşman değildi ama ya düşman olsalardı o zaman ne olcaktı.Aqua-chan
"bak bu önemli bişey değil yani sonuçta nasıl anlayabilirdin ki"
dedi.Naturela nın rahatlamasını istiyordu ama bu olmadı Naturela kendine olan güvenini yavaş yavaş kaybediyordu.Aslında böyle hayata küsen biri değildi ve hatalarınnı çabuk unuturdu ama bu sefer öyle olmadı.Birden irkildi.Aqua da etkinleşen 7.his yavaş yavaş Naturela dada etkinleşiyordu .Birden gözlerini kapadı ve kendini düşüncelerle dolu buldu tek bir koku duyuyordu ve koku onu Usagi ye götürdü.Usagi nin zor durumda olduğunu anlamıştı.Ve birden gözlerini açtı.Aquamarin
"iyi misin ne oldu"
dedi.Naturela ise
"o o ruh Usagi nin ve şu anda zor durumda yardım etmeliyiz"
dedi.Ve ikisi birden hızlıca evden çıktılar.
***************************************************
Usagi nin eli iyice kayıyordu.Düşmek üzereydi ve birdfen etrafını karanlık bir çember sardı.Büyük bir rüzgar daha oluştu ve Usagi artık tutunamıyordu elini bıraktı ve kendini çok boşta hissediyordu ,ve çok korkuyordu.Bİrden sert bir şekilde yere düştü ve bayılmıştı.Onun bayılmasıyla kızlar birden bir şey hissetti ve Usagi nin başının belada olduğunu anladılar.En son Mary ye gittiği için kızlarda Mary nin evine doğru koşmaya başladılar.Yanlarında Seiya da vardı ve yolda Yatenle Taiki ye haber verdi.Eve geldiklerinde büyük bir rüzgarla karşılaştılar.Evin arka kısmına gittiler ama şok olmuşlardı.Büyük bir kara delik vardı .Çok büyük bir kötü enerjisi vardı.Kızlar hemenn dönüşüm geçirdiler.
kızlar dönüşüm geçirdiklerinde çok geç kalmışlardı o kara delikten iki kocaman el uzanmış ve usagiyi çoktan içine çekmişti...minako başta olmak üzere herkes kara delikten içeri girmeye çalıştı ama bu denemeleri acı çığlıklarla son buldu...kapıdan geçememişlerdi ve kara deliğin bir çeşit kendini koruma büyüsü vardı...yılmadan saldırmaya devam ettiler...
--venüs love me chain!!!!
--aqua rapsody!!!!
--supreme thunder!!!!
--flamesniper!!!!
ama nafile...star lightlarda saldırmaya çalışıyorlardı ama kara delik her saldırıyı geri çeviriyordu...en sonunda birleşip saldırmaya karar verdielr..el ele tutuştular ve gözlerini kapattılar...
--SAİLOORRRR POWEE....
sözlerini bitiiremeden gözleri parlak bir ışıkla kamaştı ve sadlrıyı tamamlayamadılar...
--eğer ölmek istiyorsanız durmayın devam edin ama eğer usagiyi kurtarmak istiyorsanız burada ne olduğunu anlatırsınız....
bu ses sailor marina dan geliyordu...sailor ella ile yan yana durmuş bir açıklama bekliyrolardı...mars çıkıştı
--siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz...usagi içeride ve biz onu kurtarmaya çalışıyorduk...ella şaşırmıştı
--ne demek yani usagi bu kara deliğin içindemi? seiya
--sizde kimsiniz?
--bu şimdilik önemli dğeil önemli olan usagiyi kurtarmak ve bunu yapabilecek tek kişiler şu anda biziz...dedi marina...jupiter atıldı
--kendinizi çok güçlü zannediyorsunuz ve sen marina herşeyi bildiğini zannediyorsun...söylesene o zaman bu durumda ne yapmalıyız!!!!! diye bağırdı...marina ise hiç istifini bozmadı ve
--bu bir kara delik..kötülük gücüne açılan bir tür boyut....siz bu boyuttan geçemezsiniz çünkü saf iyilik var içinizde..çünkü siz güneş sistemi savaşçılarısınız...oysa sizin aksinize ben ve sevgili kardeşim ella buradan değiliz ve saf kan iyi olduğumda söylenemez...şimdi müsadenizle...der en ella ya bakar..ella anladım manasında kafasını sallar...bu sırada marina boynundaki broşu havaya atar ve asaya dönüşür...önce ella daha sonra marina hiçbirşey yokmuş gibi yürüyerek kapıdan ieçri girerler...herkes olduğu yerde kalakalır...sessizliği bozan yaten olur..
--ne yani..onlar kötümü....merkür ise ciddiyetle
--hayır..onlar mutlak kötülük demedi...mutlak iyilikte demedi..onlar hem dost..hem düşman....
***************************
içerisi çok karanlıktı...hiçbirşey görünmüyordu ama aqua vücudunda dolaşan kanın etkisiyle nereye gideceğini bir şekilde biliyor gibiydi...natu ise hala yaptığı şeyden pişman çocuklar gibi somurtuyordu ama bir yandanda 7. hissini usagiyi bulmaya odaklamaya çalışıyordu...marina birden durdu ve arkasına baktı ella nın elini avucuna aldı ve
--yeter artık kendini bu kadar yıpratmamalısın...önemsiz bişey bu..gerçekten...
--biliyorum ama bu kendimi suçlamama neden oluyor..bizler savaşçıyız en küçük şeyi bile gözden kaçırmamlıyız...ama ben..ben...
ella elleriyle yüzünü kapatmıştı...marine ise yumuşamamk için kendini zorluyordu..çünkü ella farketmessede marine etraflarına bir kalkan yapmıştı ve karnalıktan gelen ruhları engelliyordu...çok güçlü ruhlardı...marina kendini sıkmaya başlamıştı..iradesi taş gibi sert olmalıydı...yoksa ruhlar işlerini bitirebilirdi..ilk küçük açıkta kolay hedef olurlardı...ella biraz daha durdu..durdu ve aquaaa diye bağırarak marina nın boynuna atladı....orada ağlamaya başladı...aqua kendini artık tutamıyordu...sadece "natu..."diyebildi ve kalkan bir anda yok oldu....
ruhlar kendilerine doğru geliyorlardı...ve bu sefer kurtuluşları yoktu...ruhlar vücutlarına yapıştı....ve yavaş yavaş uykuları gelmeye başladı....gözlerini kapattıklarında gördükleri son şey birbirlerinin acı içindeki yüzleri oldu.....
karanlık...içinde sürükelenen bir ruh....yarısı burada ama yarsıı değil...arada sıkışıp kalmş...çıkış yok....son bir umut...ve...evet....
******************
aquamarin gözlerini açtı ve karşısında ruh avcısını gördü.ruh avcısı ona bakıyordu...
--yazık...çok yazık..evrendeki en büyük iki gücün sahibi...adını gücüne verecek akdar güçlü iki kişi...sailor naturela ve sailor aquamarin..şimdi benim önümde ve zaafıma kalmış durumdalar...aquamarin aniden bir hareket yaptı...ama hem zayıf düşmüştü...hemde bileğindeki zincirler canını acıtıyordu...başını kaldırdı ve etrafına baktı..bir çeşit sunakğa bağlanmıştı..kollarında zincirler vardı...daha sonra sağ tarafına baktı...ve naturelayı gördü..oda zincirlerle bağlıydı ve vücudunda yer yer yaralar vardı...daha sonra sağ tarafına baktı ve orada usagiyi gördü..rengi solmuş bir çiçek giibydi...oda kendilerinden farklı sayılmazdı ama çok zayıf görünüyordu....tam aqumaarin düşüğncelere dalmışken ruh avcısı ona seslendi..
--neden uyuduklarını bilioyrmusun...aquamarin kafasını naturelaya doğru çevirdi...ruh avcısı durdur ve şöyle dedi..
--düzeltiyorum...sen neden uyanıksın biliyormusun...aquamarin dişlerini sıkmaya başlamıştı...
--çünkü sen lanetli olansın...içinde hem iyiyi hem kötüyü barındıran...hem ışığı hem karnalığı taşıyan hem cennetlik olan hem cehennemlik olan...aquamarin sadece gözlerini kapamakla yetindi...natu ve usagiyi kurtarmayı istiyordu..ruh avcısı kendisini alabilirdi am usagiyi ve natuyu bırakmak şartıyla...sonra düşnüdü...zayıf olduğunu düşündü...bundan nefret ediyordu....daha sonra sinirlendi..gözleri gene alevlenmişti ve krımızı ateşelr çıkıyordu...birden öyle bir saldırı yaptıki ruh avcısı ne olduğunu anlayamadı....ehr yer toz duman olmuştu...toz duman dağılınca ruh acısı aquamarin in eyde yattığını gördü...güldü...ve yanına gitti...tırnaklarını aquamarin in yanağına geçirircesine kafasından tuttu ve ona şöyle dedi..
--eğer nasıl kullanacağını bilmiyorsan...kanatların ne anlamı var öyle değilmi....kahkahalar atmaya başladı..bunlar bir nevide zafer naralarıydı..aquamarin in hiç gücü kalmamıştı...natu ya olan sevgisi...yeni dostlarına olan sorumlulukları ve tabiki kalbindeki o adını veremdiği garip duygular onun karanlık tarafını daha da zayıflatıyordu....ama o kötü olmalıydı..karanlığı yakalamalıydı yoksa buradan asla çıkamayacakları ama dostlarını kurtarmayı düşnüdükçe daha çok soluyordu...aqua bunları düşünürken ruh avcısı birden arkasını döndü ve
--neden senin işini şimdi hemen bitirmeyeyimki...dedi...elinde birden kocaman bir balta belirdi...aquamarin zaten yerdeydi ve onu zorlayacak hiçbir etken kalmamıtı...baltayı tam havaya kaldırdı....ve bütün gücüyle aquamarin e doğru indirdi...aqua gözlerini kapatmıştı birden gözlerini açtı ve yerde ıslak birşeylerin olduğunu hissetti...biraz daha yakından baktı ve gözlerini korkuyla açtı...gördüğü şey...kan idi....
By me ~
03 Oca 2008 20:03
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
20.Bölüm
aqua doğrulmaya çalıştı ama yapamadı...başarmadı...yere yığıldı gene...son bir gayrette olan biteni görmek için doğruldu...ve gördükleri karşısında şok oldu..ruh avcısının içinden bir kılıç geçmişti...biri ona arkadan saldırmıştı...kılıcın çıkan tarafından kanlar damlıyordu..ruh avcısıda ne olduğunu anlayamadı birden arkasını döndü ve o sırada arkasındaki kişi göründü...bu kurtarıcının büyük bir pelerini vardı ve bir soylu görünümündeydi...kılıcını ruh avcısının içinden çekti ve konuşmaya başladı..
--elemental dengenin koruyucularına saldıran kişiler karılarında beni..beyaz şovalye yi bulur...aqua şok olmuş şekidle bakıyordu
--beyaz şovalye? ama nasıl...
--prensesim unutmayın her yeni doğan gün yeni bir can demektir...der ve o sırada ruh avcısı ona saldırır..
--küçüük kılcıınla bana zarar veremezsin
--bu kılıç güçsüz değil...bu kılıç prenses aquamarin ve prenses naturela nın emrindeki büyük bir kılıçtır...
--hiç önemli değil onlar yok olduğuna göre kılıcında gitmesinde bi zarar yok..der ve ruh avcısı ve beyaz şovalye arasında bir kılıç düellosu başlar.beyaz şovalyenin usataca kaçmaları ve saldırılarından onun usta bir samurai olduğu belli oluyordu...kesinlikle mükemmel refleksleri vardı ve çok güçlüydü.ruh avcsının saldırılarından kaçmayı büyük bir ustalıkla başırıyordu..ruh avcısı kızdı
--söylesene kimsin sen
--prensesleri korumaya ömrünü admaış biri..bunu bil yeter...der ve düelloya devam ederler...aquamarin bu kişiyi görür görmez tanımıştır...ama ona seslenmek yerine sadece göz yaşlarını içine akıtmakla yetinmiştir...
**************************
o büyük boyut kapısını mary de görmüştür ve gerçekten çok korkmuştur...evin içinde amaçsızca koşup durmuştur...en sonunda bi kapının önüne çömelip ağlamaya başlamıştı...ancak birden sanki beynine bir ok saplanır ve gözlerini sonuna akdar açar...birden beynine korkunç bir ağrı saplanmıştır...birden kapının arkasından birinin onu çağırdığını duydu..bu kapı onun girmesi yasak olan kapıydı...ama mary bu sefer kuralları çiğneyecekti..kapının kilitli olması gerekiyordu...ama kapı açıktı..mary yavaşça karanlığa doğru uzanan merdivenlerden indi..aşağı indinde korkudan titriyordu ama bişey sanki kontrolünü ele geçirmişti..birden etrafına baktı ve buranın bir çeşit tapınma yeri olduğunu gördü...bir kitapta görmüştü bazı örgütler bunun gibi karanlık odlar yapıyor ve etrafı mumlarla aydınlartıp heryere örgütün amblemini koyuyordu..buda aynı onun gibiydi..birden ilerlemeye başladı.ve karşısında kocaman siyah bir heykel gördü...demir bakire ye benziyordu ama daha farklıydı..bu heyekele dikkatlice baktı.birden heyeklin gözleri açıldı ve içinden kollar çıkmaya başladı..mary hiçbir şekilde hareket edemiyordu ve dili tutulmuştu...en sonunda heykel ona doğrudan baktı ve göz bebekleri yok oldu...geriye sadece siyah renkli iki top kalmıştı....
**************************
natu birden gözlerini açtı..içinde sankigarip birşeyler oluyordu...bu sırada birden başını kadlırdı ve havaya baktı...aquamarin i gördü...havadaydı ve siyah bir şekilde parlıyordu...sipsiyahtı...gece gibi...ölüm gibi...gözleri kapalıydı ve saçları dalgalanıyordu...birden gözlerini açtı...sipsiyahlardı...naturela bile birden tırstı..ama ruh avcısının dikkatini çekmeyi başarmıştı...beyaz şovalye zor durumdaydı...ama aqua sanki kendinde değildi...görülmeyen bir el birden ruh avcısına arka arkaya yumrukları gerçirmeye başlamıştı sanki...ruh avcısı ne olduğunu anlayamıyordu..en sonunda aqua nın görülmez eli ruh avcısının boğazını sıkmaya başladı..ruh avcısı nefes alamıyordu...naturela arkadan bağırdı
--AQUA HAYIR BUUN YAPMAAA!!!!!!aquanın gözleri birden normale döndü ve natu...diyerek yere düşmeye başladı.tam düşecekken onu beyaz şovalye yakaladı ve tuttu...natu kendine geldi ve zincirlerini kırmayı başardı..kötülük zayıflıyordu...
--şimdi ne yapacaksın ruh avcısı...dedi naturela ruh avcısı ise
-bir dahaki sefer bücürler...değerli ay prenseside siizn olsun...der ve gider.karanlık boyut kapanmaya başlar ama natu usagiyi kucağına alır ve beyaz şovalyeyle çıkışa doğru koşmaya başlarlar...kapı tam kapanacakken kapıdan geçmeyi başarırlar ve kendilerini diğer sailroların yanında bulurlar...onlar hala kapıdan geçmeyi denemekteydiler.yardım için uranüsü,plütonu,neptünü ve satürnüde çağırmışlardı..mamoruda oradaydı...usagiyi ve diğerlerini görünce hepsi onların başına toplandı.mamoru suagiyi kucağına aldı..sailor naturela yorgunluktan yere çöktü...beyaz şovalye ise aquamarin i uyandırmaya çalışıyordu...hiç kimse eski haline dönmeden herkes sakin bir yere gitti ve usagiyle aquamarin in uyanmasını beklediler...
****************
boşlukta sürüklenen iki farklı ruh...biri kendini bulma çabasında..biri başkasından ayrılma çabasında...uzaktalar...biirbirlerinden...ama..bir şekilde...biliyorlar...evet..yaklaşıyorlar biribrlerine...elleri kenetleniyor...ve...evet....
****************
bakın gözlerini açıyorlar...
--ahh başım neredeyim ben...
--USAGİİİ!!!!!herkes birden usaginin boynuna atladı.aquamarin ise yavaşça kalktı ve etrafına buğuu bir şekilde bakmaya başladı...daha sonra gökyüzüne baktı...gözlerini kapattıı ve şöyle dedi
--karanlığın varisi...yardımların için teşekkür ederim...sen olmasaydın bunu başaramazdık...naturela ve beyaz şovalye bunun ne olduğunu anlamay çalışıyorlardı..ama aquamarin zaten hep böyle gizemli konuşurdu..daha sonra dinç bir şekilde ayağa kalktı...ve şöyle dedi
--arakdaşınız ve prensesiniz şu anda iyi ancak ona iyi bakın..gücünün toparlamalı ve savaşta en önlerdeki yerini korumalı...büyük savaş asıl şimdi başlıyor ve bütün gücünüze ihtiyacınız var...karanlık olan uyandı...bundan sonraki hedefi sizler olacaksınız...ve bundan sonra sizi korumak için etrafta olmayabiliriz...der uranüs öne atılarak
--durun bir dakika siz nasıl... der ancak sözünü bitiremeden beyaz şovalye,sailor naturela ve sailor aquamarine gözden kaybolurlra...
aqua doğrulmaya çalıştı ama yapamadı...başarmadı...yere yığıldı gene...son bir gayrette olan biteni görmek için doğruldu...ve gördükleri karşısında şok oldu..ruh avcısının içinden bir kılıç geçmişti...biri ona arkadan saldırmıştı...kılıcın çıkan tarafından kanlar damlıyordu..ruh avcısıda ne olduğunu anlayamadı birden arkasını döndü ve o sırada arkasındaki kişi göründü...bu kurtarıcının büyük bir pelerini vardı ve bir soylu görünümündeydi...kılıcını ruh avcısının içinden çekti ve konuşmaya başladı..
--elemental dengenin koruyucularına saldıran kişiler karılarında beni..beyaz şovalye yi bulur...aqua şok olmuş şekidle bakıyordu
--beyaz şovalye? ama nasıl...
--prensesim unutmayın her yeni doğan gün yeni bir can demektir...der ve o sırada ruh avcısı ona saldırır..
--küçüük kılcıınla bana zarar veremezsin
--bu kılıç güçsüz değil...bu kılıç prenses aquamarin ve prenses naturela nın emrindeki büyük bir kılıçtır...
--hiç önemli değil onlar yok olduğuna göre kılıcında gitmesinde bi zarar yok..der ve ruh avcısı ve beyaz şovalye arasında bir kılıç düellosu başlar.beyaz şovalyenin usataca kaçmaları ve saldırılarından onun usta bir samurai olduğu belli oluyordu...kesinlikle mükemmel refleksleri vardı ve çok güçlüydü.ruh avcsının saldırılarından kaçmayı büyük bir ustalıkla başırıyordu..ruh avcısı kızdı
--söylesene kimsin sen
--prensesleri korumaya ömrünü admaış biri..bunu bil yeter...der ve düelloya devam ederler...aquamarin bu kişiyi görür görmez tanımıştır...ama ona seslenmek yerine sadece göz yaşlarını içine akıtmakla yetinmiştir...
**************************
o büyük boyut kapısını mary de görmüştür ve gerçekten çok korkmuştur...evin içinde amaçsızca koşup durmuştur...en sonunda bi kapının önüne çömelip ağlamaya başlamıştı...ancak birden sanki beynine bir ok saplanır ve gözlerini sonuna akdar açar...birden beynine korkunç bir ağrı saplanmıştır...birden kapının arkasından birinin onu çağırdığını duydu..bu kapı onun girmesi yasak olan kapıydı...ama mary bu sefer kuralları çiğneyecekti..kapının kilitli olması gerekiyordu...ama kapı açıktı..mary yavaşça karanlığa doğru uzanan merdivenlerden indi..aşağı indinde korkudan titriyordu ama bişey sanki kontrolünü ele geçirmişti..birden etrafına baktı ve buranın bir çeşit tapınma yeri olduğunu gördü...bir kitapta görmüştü bazı örgütler bunun gibi karanlık odlar yapıyor ve etrafı mumlarla aydınlartıp heryere örgütün amblemini koyuyordu..buda aynı onun gibiydi..birden ilerlemeye başladı.ve karşısında kocaman siyah bir heykel gördü...demir bakire ye benziyordu ama daha farklıydı..bu heyekele dikkatlice baktı.birden heyeklin gözleri açıldı ve içinden kollar çıkmaya başladı..mary hiçbir şekilde hareket edemiyordu ve dili tutulmuştu...en sonunda heykel ona doğrudan baktı ve göz bebekleri yok oldu...geriye sadece siyah renkli iki top kalmıştı....
**************************
natu birden gözlerini açtı..içinde sankigarip birşeyler oluyordu...bu sırada birden başını kadlırdı ve havaya baktı...aquamarin i gördü...havadaydı ve siyah bir şekilde parlıyordu...sipsiyahtı...gece gibi...ölüm gibi...gözleri kapalıydı ve saçları dalgalanıyordu...birden gözlerini açtı...sipsiyahlardı...naturela bile birden tırstı..ama ruh avcısının dikkatini çekmeyi başarmıştı...beyaz şovalye zor durumdaydı...ama aqua sanki kendinde değildi...görülmeyen bir el birden ruh avcısına arka arkaya yumrukları gerçirmeye başlamıştı sanki...ruh avcısı ne olduğunu anlayamıyordu..en sonunda aqua nın görülmez eli ruh avcısının boğazını sıkmaya başladı..ruh avcısı nefes alamıyordu...naturela arkadan bağırdı
--AQUA HAYIR BUUN YAPMAAA!!!!!!aquanın gözleri birden normale döndü ve natu...diyerek yere düşmeye başladı.tam düşecekken onu beyaz şovalye yakaladı ve tuttu...natu kendine geldi ve zincirlerini kırmayı başardı..kötülük zayıflıyordu...
--şimdi ne yapacaksın ruh avcısı...dedi naturela ruh avcısı ise
-bir dahaki sefer bücürler...değerli ay prenseside siizn olsun...der ve gider.karanlık boyut kapanmaya başlar ama natu usagiyi kucağına alır ve beyaz şovalyeyle çıkışa doğru koşmaya başlarlar...kapı tam kapanacakken kapıdan geçmeyi başarırlar ve kendilerini diğer sailroların yanında bulurlar...onlar hala kapıdan geçmeyi denemekteydiler.yardım için uranüsü,plütonu,neptünü ve satürnüde çağırmışlardı..mamoruda oradaydı...usagiyi ve diğerlerini görünce hepsi onların başına toplandı.mamoru suagiyi kucağına aldı..sailor naturela yorgunluktan yere çöktü...beyaz şovalye ise aquamarin i uyandırmaya çalışıyordu...hiç kimse eski haline dönmeden herkes sakin bir yere gitti ve usagiyle aquamarin in uyanmasını beklediler...
****************
boşlukta sürüklenen iki farklı ruh...biri kendini bulma çabasında..biri başkasından ayrılma çabasında...uzaktalar...biirbirlerinden...ama..bir şekilde...biliyorlar...evet..yaklaşıyorlar biribrlerine...elleri kenetleniyor...ve...evet....
****************
bakın gözlerini açıyorlar...
--ahh başım neredeyim ben...
--USAGİİİ!!!!!herkes birden usaginin boynuna atladı.aquamarin ise yavaşça kalktı ve etrafına buğuu bir şekilde bakmaya başladı...daha sonra gökyüzüne baktı...gözlerini kapattıı ve şöyle dedi
--karanlığın varisi...yardımların için teşekkür ederim...sen olmasaydın bunu başaramazdık...naturela ve beyaz şovalye bunun ne olduğunu anlamay çalışıyorlardı..ama aquamarin zaten hep böyle gizemli konuşurdu..daha sonra dinç bir şekilde ayağa kalktı...ve şöyle dedi
--arakdaşınız ve prensesiniz şu anda iyi ancak ona iyi bakın..gücünün toparlamalı ve savaşta en önlerdeki yerini korumalı...büyük savaş asıl şimdi başlıyor ve bütün gücünüze ihtiyacınız var...karanlık olan uyandı...bundan sonraki hedefi sizler olacaksınız...ve bundan sonra sizi korumak için etrafta olmayabiliriz...der uranüs öne atılarak
--durun bir dakika siz nasıl... der ancak sözünü bitiremeden beyaz şovalye,sailor naturela ve sailor aquamarine gözden kaybolurlra...
By me ~
03 Oca 2008 20:04
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
21.Bölüm
dolunayın önünde...aquamarin ve beyaz şovlaye yan yana duruyor...naturela ise asrkalarında...aquamarin elini beyaz şovalyenin yanağına doğru uzatıyor...ve tatlı bir sesle...
--sen...nasıl...beyaz şovalye ise onun söyleyeceklerini parmağıyla kapatıyor...aquamarin ise beyaz şovlayenin parmağını yavaşça dudaklarından çekiyor ve...
--sen...nasıl...SEN NASIL BURAYA GELEBİLDİNNN!!!!!!!
diye bağırıyor...kızgın bir şekilde...beyaz şovalye ise korkarak
--ama prensesim..yardıma ihtiyacınız vardı
--YARDIMA FALAN İHTİYACIMIZ YOKTU..O SIRADA SEN KENDİNE ZARAR VEREBİLİRDİN..BUNLARI HİÇ DÜŞÜNMÜYORMSUUN!!!!!! diye bağırdı..beyaz şovalye kıpkrımızı olmuştu...naturela ise arkadan kıkır kıkır gülüyordu...
--seni görmek güzel iteru..der ve gülümser...iteru,aqumarin ve naturela nın çocukluk arkadaşları aynı şekilde korumalarıydı...saraya 8 yaşındayken alınmıştı..kesinlikle mükemmel bir samurai idi...8 yaşında olmasına rağmen sarayın en güçlü muhafızını yere devirmişti..bu zamandan beri kızların yanında hiç ayrılmamıştı...ama zaman geçtikçe aqumaarine gittikçe aşık olmaya başlamıştı..aquamarin ise bunu asla anlayamamıştı..iteru ne zaman aqua ona bişey söylese kızarıyordu ve kendinden çok utanıyordu...bazen durup kendine şöyle diyordu...
--hayır..bu akşam onu düşünmeyeceksin..onun rüyalarına girmesine izin vermeyeceksin...onun saçlarını düşünmeyeceksin diyordu...ama nafile..bu düşüncelerle uyuya kalıyor ve her seferined rüyasında onu görüyordu...aquamarin için ise iteru her zaman bir dost gibi olmuştu...ondan hoşlanıyor olsa bile bunu farkedemeyecek kadar kötümserdi zaten..
--seni görmekte güzel natu-chan der ve gülümser iteru...aqua ise
--burada ne işin var?ne zaman geldin?nerden kapı buldun?gibi soruları dizmeye başlamıştı çocugun önüne...iteru ise şöyle cevap verdi
--prenses natu nun bana verdiği kolyeyle boyutlar arası yolculuk yaptım...o kadar zor değildi...sizin yanınızda olup sizi korumalıydım...biliyorsunuz sizin korumanızım ben...
--önemli olan bu değil iteru...önemli olan...kimsenin zarar görmemsi...neyse...önemli değil...istediği yap..sana karışmayacağım...ama emin olki sana bişey olursa tüm gücümüü kullanarak seni geri getirirm...biliyorsunki bunu yaparım ve sonucundada ben yok olurum...ve bu umrumda bile olmaz...bu endnele...hareketlerinde dikkatli davran...ve bir daha kılıçla opynamak yok..anlaştıkmı...der aqumarin...iteru ise
--emin olki öyle bişey olursa senden sonra birde ben kendimi öldürürüm...der...aquamarin ona anlamadım manasında bakar...iteru ise kızararak önüne döner ve kafasını çevirir...daha sonra natu onun yanına gider ve onunla konuşmaya aşlar..aqumarin önde,natu ve iteru arkada eve giderler...
*****************
--tmm sailro marine ve sailor ella yı zaten tanıyordukda bu beyaz şovalyede nerden çıktı şimdi...
--senin bi tanıdığın olabilirmi mamoru?
--ne açıdan minako?
--yok yani ikinizde şovalyesiniz ya o mandan....der eve minako yaptığı esprinin çok komik olduğunu düşünerek güler...diğerlerinin akfasında damlacıklar çıkar...amy ise usagiye döner
--usagi şimdi ansılsın..kendini daha iyi hissediyormusun...
--evet teeşkkürler amy şimdi daha iyiyim...
--peki orada ne olduğunu hatırlıyormusun?diye sordu rei.usagi ise hayır anlamında başını salladı ve güldü ama birden yüzüne ciddi bir ifade takındı ve
--eğer anlattıkların doğruysa..orada ne olduğu değil...bundan sonra ne olacağı önemli..herşeye karşı hazırlıklı olmalıyız..benimlemisiniz...
--EVETTTTTTTT!!!!!!
usagi ve luna sabah erken kalkmışlardı ve biraz yürümeye karar vermişlerdi...usagi birşyler hatırlamaya çalışıyordu ama aklında birkaç sahneden başka birşey yoktu...usagi dümdüz ilerlerken hiç önüne bakmıyordu...luna bağırdı
--usagi dikkat et di... devmaını getiremedi çünkü usagi kafasını direğe çarpmıştı..ağlayarak yere çöktü ve yeri göğü birbirine kattı usagi...
--abartma usagi sadece azıcık akfanı çarptın o kadar...
--ama çok acıdııı....usagi sızlanamaya devame derken birden yanında bir beyfendi belirdi ve elini usagiye uzattı..usagi ayağa kalktı ve çok şşaırdı..
--aaa..hocam siz...burada ne yapıyorsunuz...
--öğretmenlerinde bir hayatı vardır usagi ve lütfen..okul dışında bana miza demen yeterli...aramızda o kadar fazla yaş farkı yok...
--taa..ta..tamam bay mizaku...yani mizu..yani miza...der miza ise sadece gülümser ve lunaya bakar...
--ne akdar güzel bir kedi bu böyle...der ve onu kucağına alıp sevmeeye başlar...
--sen çok şeker bi kedisin adının ne senin bakalım
--miyavvvv....luna bu ilgiden gayet memnundur ve yanakları kızarmaya başlamıştır...usagi bunu anlar ve
--adı luna...o benim kedim...
--ne kadar güzel..sahibide kedi kadar güzel...der ve gülümser...usagi utancından kıpkırmızı olur...o sırada miza saate bakar
--aman allahım saate bakın kaç olmuş benim acilen okula gitmem lazım..usagi şaşırır..
--ama miza bugun pazar...
--evet ama okulda kocaman bir balo düzenleniyor...dekorasyon falan hepsişni ben halledeceğim..bunun için birkaç arkadaşımdan yardım istedim onlarda gelecekler...balo sizlere yarın duyurulacak..çok eğleneceğiz...üstelik herkesin bir kavalyesi olacak...neyse sonra görüşürüz.... der ve koşmaya başlar. usagi kıpkırmızı olmuş bir şekilde bay mizaku nun onunla dans edeceğini düşnüür..ama sonra mamoru aklına gelir ve daha çok kızarır...böyle düşünmekten utanmıştır..ama..bu kzıların elidne değidlirki...aslında büütn takım...bay mizaku dan hoşlanmaaya başlamışlardır...
*******************
--aqua ne demek biz böyle yeterli değiliz...
--şu demek oluyorki önümüzde büyük bir savaş var ve güneş sistemindeki bütün sailorların gücüne ihtiyacımız var anladınmı beni...aqua ve natu konuşuyorlardı...aqua her zamanki gibi sailroalrın zayıf olduklarını söylüyorlardı..kendileri yanında savaşmaya layık değillerdi..ama natu onlara bir sanş daha vermek gerektiğini söylüyordu
--BİR ŞANS DAHAMI???AFEDERSİN AMA ONLARIN YÜZÜNDEN AZ DAHA BİZ ÖLÜYORDUK...PRENSESLERİNİ BİZ KURTARDIK..BUNLAR NE BİÇİM SAVAŞÇI!!!!!!
--aqua sakin ol..üstelik unutma onlar galaxia yı yendiler ve usagiyi korumak için hiç tereddüt etmediler...
--onlar sailorken mükemmel olabilirler..ama normal yaşamlarında sıradanlar...halbuki her ikisindede savaşçı olmayı elden bırakmamalılar...içlerinde en iyisi makato...kendini korumayı biliyor en azından
--aqua ağır konuşuyorsun...aqua aslında bunların hiçbirini söylemek istememişti...tek amacı geleceğe gidip neo serenty ile konuşmaktı ama bunun için natu yu ikna etmeliydi...
--ağır mı konuşuyorum..natu gün geçtikçe bu dünya ölüyor...serenty ile konuşmalıyız
--hayır beklemeliyiz
--nerye kadar natu?herkes yok olduktan sonramı...hayır bunu ehmen şimdi yapacağız....
--ama..o daha buna hazır değilki...
--unutuyorsun zaman sadece sailor plüton un oyuncağı değil...der ve kolyesini ahvaya atarak asaya dönüştürür.daha sonra natu ya elini uzatır ve..
--benimlemisin...diye sorar...natu biraz düşünür ama daha sonra aqua ya elnii verir..aqua gülümser...ve bir boyut kapısı açar...geleceğe doğru olan yolculukları başlar....
****************************
usagilerin okulunda büyük bir sevinç hakimdir...bu nedensiz balo çok iyi elmiştir herkese...herkes istediği kişileri çağırabilmektedir.ama bir şartla.herkesin mutlaka bir kavalyesi oalcaktı...setsuna bu kişilerin arasında değildi...hotaru nun ısrarlarına dayanamayarak oda gelmeyi kabul etmişti..ama kendine eş seçmeyeceğinden ötürü partide görevli olmaya karar vermişti...
--yaten bu balo için bir planın varmı
--hımm hayır henüz yok...
--götürmek istediğin biri varmı
--aslında ben şu kafedeki aquamarin i veya naturela yı düşünüyordum..daha iyi bir fikrin varmı minako...
--*ufff gıcıkkk*hayır yok...ama ben onların eşlerini çoktan seçtiğini duydum...istersen sana ben eşlik edebilriim...
--hımm demek eşleri var...der ve yaten onları kıskandırmayı düşnürü...
--tamma minako benimle baloya gelirmisin..
--ay tabiki!!!!!!! der ve yatenin boynuna atlamaya kalkışır ama yeten onu engeller...bu çeşit muhabbetler aynı şekilde taiki nin ve seiya nında başına gelmişti...amy taiki ile birlikte gitmeye karar vermişti...ama sürekli atışıoyorlardı...hangimiz daha zeki diye yarşmadan duramıyorlardı...genelde kazanan amy oluyordu ama bişey değişmiyordu...rei ise seiya ya sormuştu..ama bu onu sevdiğinden değil baloda yanlız kalmamak içindi..seiya da aynı düşnüceler içnde bunu kabul etti...aslında yıldız ışıklarının tümü yatenle aynı fikrideydi ama bunu dışarı vuramıyorlardı...makato ise utana sıkıla tony ye sormuştu benimle gelirmisin diye...tony de kabul etmişti...michiru haruka ile,usagi de zaten mamoru ile gitmeye kara vermişti...hotaru ise kendi sınfıınfan bi çocukla gidecekti...haruka onu sorguya çekiyordu
--nasıl biri..dersleri nasıl...ailesi iyimi...çocugun psikolojik sorunları varmı...daha önce soyguna falan karışmışmı....haruka bunları gayet ciddiyetle soruyrodu..michiru ise arkadan neredeyse kahkaha atacak hale gelmişti...haruka hotaru yu çok kıskanıyordu..ende olsa hotaru onlar için bir evlat gibiydi...bütün herkes hazırlıklara başlamışlardı..balo gününü heyecanla bekliyorlardı ve herkes kıyafetlerini hazırlıyordu...minako her zamanki gibi süslü olacaktı..amy ise sadeliğiyle göz dolduracaktı...hazırlıklar böyle devam ederken...aqua ve naturela hala ortada yoktu..kızlar onları davet etmek için evlerine gittiklerinde,onların kısa bir geziye çıktıklarını öğrenmişlerdi...ama onlarsızda baloya gitmek istemiyrolardı..acaba şimdi enredelerdi...
boyut kapısından çıktılar ve kristal tokyo nun uzun meydanında yürümeye başladı aqua ve natu...
--söylesene...serenty bizi tanıyacakmı..
--eski dostunu unutacak değilya...ikimizin ne kadar iyi dost olduğunu biliyorsun natu...
--hı hı evet öyle...aslında natu serenty yi pek sevmezdi.çünkü auqa ve serenty çok iyi dostlardı..natu aqua nın başkasını bu kadar çok sevmesini asla kabullenemezdi.bu nedenle serenty yi kıskanırdı.
--ah işte oradalar...SERENTY!!!!ENDYMİON!!!! aqua birden onlara doğru koşmaya başladı...natu aquamarin i bi tek onların yanında bu akdar neşeli görüyordu...serenty aqua yı ve natuyu görünce çok şşaırdı...ama eski dostlarını hatırlayarak oda aqua ya doğru koşmaya başladı...ortada buluştular..ikisi birbirine sıkıca sarıdlı...
--ahhh eski dostum ne kadar özlemişim seni..
--evet bende seni...nerelerdesiniz..çok merak ettik sizi...
--sonra anlatırız...ah endymion!!! der ve endymino un boynuna atlar aqua...birkaç ekre etrafta dönerler ve
--seni çok özlemişim...ahh eski dostlarım..sizleri tekrar görmek çok güzel...aynı şekilde natu da onlarla kucaklaştı...o asla kinini dışa vurmazdı..içine atardı...uzun uzun eski dostlarıyla konuştular...aquamarin,natu,endymino ve serenty eski dostlardı..ve birde tabiki iteru vardı...onlar genelde endymionla kılıç düelloları yapar,kızlarda konuşup bişeyler yiyip içerlerdi...aquamarin serenty ye uzun uzun karanlık heykelden,gecenin geliniden ve ruh avcısından söz etti..bunun için çok çalışmaları gerektikelrini ve tüm sailroalrın güclerine ihtiyaçları olduğunu söyledi...
--hımm anlıyorum..peki benden ne istiyorsunuz...
--dolaylı olarak seni... dedi naturela...serenty şaşırmıştı..
--nasıl yani?
--bak sere...bütün sailorların gücüne ihtiyacımız var ve buna sende dahilsin..ama biliyoruzki gelecekten ayrılamazsın..bu dengeyi bozar..ama senden senin yerine gelebilecek bir elçi istiyoruz...serenty hala anlamamıştı...aquamarin ise uzatmaya niyetli olmadığı belli oluyordu...
--uzun lafın kısası...küçük lady chibi_usa yı senden gene istiyoruz...
dolunayın önünde...aquamarin ve beyaz şovlaye yan yana duruyor...naturela ise asrkalarında...aquamarin elini beyaz şovalyenin yanağına doğru uzatıyor...ve tatlı bir sesle...
--sen...nasıl...beyaz şovalye ise onun söyleyeceklerini parmağıyla kapatıyor...aquamarin ise beyaz şovlayenin parmağını yavaşça dudaklarından çekiyor ve...
--sen...nasıl...SEN NASIL BURAYA GELEBİLDİNNN!!!!!!!
diye bağırıyor...kızgın bir şekilde...beyaz şovalye ise korkarak
--ama prensesim..yardıma ihtiyacınız vardı
--YARDIMA FALAN İHTİYACIMIZ YOKTU..O SIRADA SEN KENDİNE ZARAR VEREBİLİRDİN..BUNLARI HİÇ DÜŞÜNMÜYORMSUUN!!!!!! diye bağırdı..beyaz şovalye kıpkrımızı olmuştu...naturela ise arkadan kıkır kıkır gülüyordu...
--seni görmek güzel iteru..der ve gülümser...iteru,aqumarin ve naturela nın çocukluk arkadaşları aynı şekilde korumalarıydı...saraya 8 yaşındayken alınmıştı..kesinlikle mükemmel bir samurai idi...8 yaşında olmasına rağmen sarayın en güçlü muhafızını yere devirmişti..bu zamandan beri kızların yanında hiç ayrılmamıştı...ama zaman geçtikçe aqumaarine gittikçe aşık olmaya başlamıştı..aquamarin ise bunu asla anlayamamıştı..iteru ne zaman aqua ona bişey söylese kızarıyordu ve kendinden çok utanıyordu...bazen durup kendine şöyle diyordu...
--hayır..bu akşam onu düşünmeyeceksin..onun rüyalarına girmesine izin vermeyeceksin...onun saçlarını düşünmeyeceksin diyordu...ama nafile..bu düşüncelerle uyuya kalıyor ve her seferined rüyasında onu görüyordu...aquamarin için ise iteru her zaman bir dost gibi olmuştu...ondan hoşlanıyor olsa bile bunu farkedemeyecek kadar kötümserdi zaten..
--seni görmekte güzel natu-chan der ve gülümser iteru...aqua ise
--burada ne işin var?ne zaman geldin?nerden kapı buldun?gibi soruları dizmeye başlamıştı çocugun önüne...iteru ise şöyle cevap verdi
--prenses natu nun bana verdiği kolyeyle boyutlar arası yolculuk yaptım...o kadar zor değildi...sizin yanınızda olup sizi korumalıydım...biliyorsunuz sizin korumanızım ben...
--önemli olan bu değil iteru...önemli olan...kimsenin zarar görmemsi...neyse...önemli değil...istediği yap..sana karışmayacağım...ama emin olki sana bişey olursa tüm gücümüü kullanarak seni geri getirirm...biliyorsunki bunu yaparım ve sonucundada ben yok olurum...ve bu umrumda bile olmaz...bu endnele...hareketlerinde dikkatli davran...ve bir daha kılıçla opynamak yok..anlaştıkmı...der aqumarin...iteru ise
--emin olki öyle bişey olursa senden sonra birde ben kendimi öldürürüm...der...aquamarin ona anlamadım manasında bakar...iteru ise kızararak önüne döner ve kafasını çevirir...daha sonra natu onun yanına gider ve onunla konuşmaya aşlar..aqumarin önde,natu ve iteru arkada eve giderler...
*****************
--tmm sailro marine ve sailor ella yı zaten tanıyordukda bu beyaz şovalyede nerden çıktı şimdi...
--senin bi tanıdığın olabilirmi mamoru?
--ne açıdan minako?
--yok yani ikinizde şovalyesiniz ya o mandan....der eve minako yaptığı esprinin çok komik olduğunu düşünerek güler...diğerlerinin akfasında damlacıklar çıkar...amy ise usagiye döner
--usagi şimdi ansılsın..kendini daha iyi hissediyormusun...
--evet teeşkkürler amy şimdi daha iyiyim...
--peki orada ne olduğunu hatırlıyormusun?diye sordu rei.usagi ise hayır anlamında başını salladı ve güldü ama birden yüzüne ciddi bir ifade takındı ve
--eğer anlattıkların doğruysa..orada ne olduğu değil...bundan sonra ne olacağı önemli..herşeye karşı hazırlıklı olmalıyız..benimlemisiniz...
--EVETTTTTTTT!!!!!!
usagi ve luna sabah erken kalkmışlardı ve biraz yürümeye karar vermişlerdi...usagi birşyler hatırlamaya çalışıyordu ama aklında birkaç sahneden başka birşey yoktu...usagi dümdüz ilerlerken hiç önüne bakmıyordu...luna bağırdı
--usagi dikkat et di... devmaını getiremedi çünkü usagi kafasını direğe çarpmıştı..ağlayarak yere çöktü ve yeri göğü birbirine kattı usagi...
--abartma usagi sadece azıcık akfanı çarptın o kadar...
--ama çok acıdııı....usagi sızlanamaya devame derken birden yanında bir beyfendi belirdi ve elini usagiye uzattı..usagi ayağa kalktı ve çok şşaırdı..
--aaa..hocam siz...burada ne yapıyorsunuz...
--öğretmenlerinde bir hayatı vardır usagi ve lütfen..okul dışında bana miza demen yeterli...aramızda o kadar fazla yaş farkı yok...
--taa..ta..tamam bay mizaku...yani mizu..yani miza...der miza ise sadece gülümser ve lunaya bakar...
--ne akdar güzel bir kedi bu böyle...der ve onu kucağına alıp sevmeeye başlar...
--sen çok şeker bi kedisin adının ne senin bakalım
--miyavvvv....luna bu ilgiden gayet memnundur ve yanakları kızarmaya başlamıştır...usagi bunu anlar ve
--adı luna...o benim kedim...
--ne kadar güzel..sahibide kedi kadar güzel...der ve gülümser...usagi utancından kıpkırmızı olur...o sırada miza saate bakar
--aman allahım saate bakın kaç olmuş benim acilen okula gitmem lazım..usagi şaşırır..
--ama miza bugun pazar...
--evet ama okulda kocaman bir balo düzenleniyor...dekorasyon falan hepsişni ben halledeceğim..bunun için birkaç arkadaşımdan yardım istedim onlarda gelecekler...balo sizlere yarın duyurulacak..çok eğleneceğiz...üstelik herkesin bir kavalyesi olacak...neyse sonra görüşürüz.... der ve koşmaya başlar. usagi kıpkırmızı olmuş bir şekilde bay mizaku nun onunla dans edeceğini düşnüür..ama sonra mamoru aklına gelir ve daha çok kızarır...böyle düşünmekten utanmıştır..ama..bu kzıların elidne değidlirki...aslında büütn takım...bay mizaku dan hoşlanmaaya başlamışlardır...
*******************
--aqua ne demek biz böyle yeterli değiliz...
--şu demek oluyorki önümüzde büyük bir savaş var ve güneş sistemindeki bütün sailorların gücüne ihtiyacımız var anladınmı beni...aqua ve natu konuşuyorlardı...aqua her zamanki gibi sailroalrın zayıf olduklarını söylüyorlardı..kendileri yanında savaşmaya layık değillerdi..ama natu onlara bir sanş daha vermek gerektiğini söylüyordu
--BİR ŞANS DAHAMI???AFEDERSİN AMA ONLARIN YÜZÜNDEN AZ DAHA BİZ ÖLÜYORDUK...PRENSESLERİNİ BİZ KURTARDIK..BUNLAR NE BİÇİM SAVAŞÇI!!!!!!
--aqua sakin ol..üstelik unutma onlar galaxia yı yendiler ve usagiyi korumak için hiç tereddüt etmediler...
--onlar sailorken mükemmel olabilirler..ama normal yaşamlarında sıradanlar...halbuki her ikisindede savaşçı olmayı elden bırakmamalılar...içlerinde en iyisi makato...kendini korumayı biliyor en azından
--aqua ağır konuşuyorsun...aqua aslında bunların hiçbirini söylemek istememişti...tek amacı geleceğe gidip neo serenty ile konuşmaktı ama bunun için natu yu ikna etmeliydi...
--ağır mı konuşuyorum..natu gün geçtikçe bu dünya ölüyor...serenty ile konuşmalıyız
--hayır beklemeliyiz
--nerye kadar natu?herkes yok olduktan sonramı...hayır bunu ehmen şimdi yapacağız....
--ama..o daha buna hazır değilki...
--unutuyorsun zaman sadece sailor plüton un oyuncağı değil...der ve kolyesini ahvaya atarak asaya dönüştürür.daha sonra natu ya elini uzatır ve..
--benimlemisin...diye sorar...natu biraz düşünür ama daha sonra aqua ya elnii verir..aqua gülümser...ve bir boyut kapısı açar...geleceğe doğru olan yolculukları başlar....
****************************
usagilerin okulunda büyük bir sevinç hakimdir...bu nedensiz balo çok iyi elmiştir herkese...herkes istediği kişileri çağırabilmektedir.ama bir şartla.herkesin mutlaka bir kavalyesi oalcaktı...setsuna bu kişilerin arasında değildi...hotaru nun ısrarlarına dayanamayarak oda gelmeyi kabul etmişti..ama kendine eş seçmeyeceğinden ötürü partide görevli olmaya karar vermişti...
--yaten bu balo için bir planın varmı
--hımm hayır henüz yok...
--götürmek istediğin biri varmı
--aslında ben şu kafedeki aquamarin i veya naturela yı düşünüyordum..daha iyi bir fikrin varmı minako...
--*ufff gıcıkkk*hayır yok...ama ben onların eşlerini çoktan seçtiğini duydum...istersen sana ben eşlik edebilriim...
--hımm demek eşleri var...der ve yaten onları kıskandırmayı düşnürü...
--tamma minako benimle baloya gelirmisin..
--ay tabiki!!!!!!! der ve yatenin boynuna atlamaya kalkışır ama yeten onu engeller...bu çeşit muhabbetler aynı şekilde taiki nin ve seiya nında başına gelmişti...amy taiki ile birlikte gitmeye karar vermişti...ama sürekli atışıoyorlardı...hangimiz daha zeki diye yarşmadan duramıyorlardı...genelde kazanan amy oluyordu ama bişey değişmiyordu...rei ise seiya ya sormuştu..ama bu onu sevdiğinden değil baloda yanlız kalmamak içindi..seiya da aynı düşnüceler içnde bunu kabul etti...aslında yıldız ışıklarının tümü yatenle aynı fikrideydi ama bunu dışarı vuramıyorlardı...makato ise utana sıkıla tony ye sormuştu benimle gelirmisin diye...tony de kabul etmişti...michiru haruka ile,usagi de zaten mamoru ile gitmeye kara vermişti...hotaru ise kendi sınfıınfan bi çocukla gidecekti...haruka onu sorguya çekiyordu
--nasıl biri..dersleri nasıl...ailesi iyimi...çocugun psikolojik sorunları varmı...daha önce soyguna falan karışmışmı....haruka bunları gayet ciddiyetle soruyrodu..michiru ise arkadan neredeyse kahkaha atacak hale gelmişti...haruka hotaru yu çok kıskanıyordu..ende olsa hotaru onlar için bir evlat gibiydi...bütün herkes hazırlıklara başlamışlardı..balo gününü heyecanla bekliyorlardı ve herkes kıyafetlerini hazırlıyordu...minako her zamanki gibi süslü olacaktı..amy ise sadeliğiyle göz dolduracaktı...hazırlıklar böyle devam ederken...aqua ve naturela hala ortada yoktu..kızlar onları davet etmek için evlerine gittiklerinde,onların kısa bir geziye çıktıklarını öğrenmişlerdi...ama onlarsızda baloya gitmek istemiyrolardı..acaba şimdi enredelerdi...
boyut kapısından çıktılar ve kristal tokyo nun uzun meydanında yürümeye başladı aqua ve natu...
--söylesene...serenty bizi tanıyacakmı..
--eski dostunu unutacak değilya...ikimizin ne kadar iyi dost olduğunu biliyorsun natu...
--hı hı evet öyle...aslında natu serenty yi pek sevmezdi.çünkü auqa ve serenty çok iyi dostlardı..natu aqua nın başkasını bu kadar çok sevmesini asla kabullenemezdi.bu nedenle serenty yi kıskanırdı.
--ah işte oradalar...SERENTY!!!!ENDYMİON!!!! aqua birden onlara doğru koşmaya başladı...natu aquamarin i bi tek onların yanında bu akdar neşeli görüyordu...serenty aqua yı ve natuyu görünce çok şşaırdı...ama eski dostlarını hatırlayarak oda aqua ya doğru koşmaya başladı...ortada buluştular..ikisi birbirine sıkıca sarıdlı...
--ahhh eski dostum ne kadar özlemişim seni..
--evet bende seni...nerelerdesiniz..çok merak ettik sizi...
--sonra anlatırız...ah endymion!!! der ve endymino un boynuna atlar aqua...birkaç ekre etrafta dönerler ve
--seni çok özlemişim...ahh eski dostlarım..sizleri tekrar görmek çok güzel...aynı şekilde natu da onlarla kucaklaştı...o asla kinini dışa vurmazdı..içine atardı...uzun uzun eski dostlarıyla konuştular...aquamarin,natu,endymino ve serenty eski dostlardı..ve birde tabiki iteru vardı...onlar genelde endymionla kılıç düelloları yapar,kızlarda konuşup bişeyler yiyip içerlerdi...aquamarin serenty ye uzun uzun karanlık heykelden,gecenin geliniden ve ruh avcısından söz etti..bunun için çok çalışmaları gerektikelrini ve tüm sailroalrın güclerine ihtiyaçları olduğunu söyledi...
--hımm anlıyorum..peki benden ne istiyorsunuz...
--dolaylı olarak seni... dedi naturela...serenty şaşırmıştı..
--nasıl yani?
--bak sere...bütün sailorların gücüne ihtiyacımız var ve buna sende dahilsin..ama biliyoruzki gelecekten ayrılamazsın..bu dengeyi bozar..ama senden senin yerine gelebilecek bir elçi istiyoruz...serenty hala anlamamıştı...aquamarin ise uzatmaya niyetli olmadığı belli oluyordu...
--uzun lafın kısası...küçük lady chibi_usa yı senden gene istiyoruz...
By me ~
03 Oca 2008 20:05
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
22.Bölüm
--minakooooooo saçlarım bozuldu....
--kıpırdamadan dur usagii...yapamıyorum böyle oluncaaaa
--ama..ama..ama...yarım saattire kıpırdamıyorum zaten...
--ufff usagiiiii....minako ve usagi böyle atışmaya devam ederken kızlar hazırlanmışlardı...
--hadi kızlar çocuklar geldi kapıda bizi bekliyrolar....diye seslendi makato...minako hemen usagi nin saçını bi kenara bırkaıp pencereye yapıştı
--hani..hanii...limuzinlemi gelmişler...yoksa spor arabaylamı...yoksa yatenciğim bana helikptermi kiralamışşşşş....minako nun gözleri yıldız şeklinde parlıyodu...herkesin kafasında damlacıklar çıkmıştı...o sırada zil çaldı...gelen tony di..
--ee bayanlar gelmiyormusunuz...
--geliyoruz..beş dakkaya hazırrızzzz..diye bağırdı ve kapıyı tony nin yüzüne kapattı minako...evin içniden acayip acayip sesler çıkmaya başladı..tony nin suratı ieçrideki sesler değiştikçe değişiyordu...en sonudna tam kulağını kapıya dayamışken kapı açıldı...kzılar teker teker çıkmaya başladılar..5 dakka içinde minako harikalar yaratmıştır..makyajları yapmış,saçları düzeltmiş ve kıyafetlere çeki düzen vermiştir..bayların ağzı ilk önce açık kalır ama sonra kendilerine gelirler ve hepsi eşlerinin koluna girerek dasna giderler...
***********************
--ne yani sizinle gelmemi mi istiyorsunuz? aquamarşn ve naturela chibiusa ile konuşmaya karar vermişlerdi..küçük prenses prenses elbisesiyle harika görünüyordu..ama vermesi gereken bir akrar vardı...serenty ve endymino bunun onun kararı oalcağını söylemişti..chibiusa düşünüyrdu...
--yanlzı chibiusa...karar vermeden önce şunu bilmelisinki...usaginin senin burada olduğunu bilmesine izin vermeyceğim...
--peki bunu nasıl yapacaksın aqua?
--çok basit...zamanla oynayarak seni 20 yaşına getireceğim...bunu yapabilriim...dünyada bizim kuzenimiz rolü yapacaksın...usagi ve diğerlerine chibiusa olduğunu söylemek yok...
--peki neden beni istiyorsunuz...
--çünkü sen evrendeki en büyük gücün varisisin bir tanem...kraliçemiz yokken usaginin kendini bulmasına sen yardım edeceksin...bu büyük görevi yapabileceğine inanıyorum...dedi aquamarin chibiusa nın gözlerine bakıp gülümseyerek...chibiusa derin bir enfes çekti ve kararını verdi
--pekala..sizinle geliyorum...yanlız bir şartım var...
--neymiş o küçükü prensesim...
--bana küçük demeyeceksinve ehr istediğimde anne ve babamı görmeye geleceğim...aquamarin serenty ve endymion a baktı...daha sonra gülümsedi ve.
--tabiki..sen nasıl istersen...dedi...daha sonra chibiusa da tamam anlamında kafasını salladı..gitti anne ve babasını öptü..ve aquamarin in elini tuttu..diğer elindende natu tuttu...aquamarin naturela serenty ve endymion vedalaşarak boyut kapısının içinde ilerlemeye başladı...birden serenty koştu...kızına sarıldı..öptü..gözyaşları içerisinde
--kendine dikkat et...tamammı meleğim...
--tamma anneciğim...dedi chiibusa..enymion serenty nin omzundan tuttu..ve elemental denge savaşçıları artık 4 kişi olmuştu...
kızlar baloda çok eğleniyorlardı...minako her fırsatta yatene sarılmaya çalışıyordu ama olmuyordu...seiya ile rei arada dansa kalkıyorlardı ve gerçekten çok eğleniyor görünüyorlardı...
--küçük hanım..nerede hani o hırçın savaşçı...
--sensin hırçın...üstelik bugun eğlenmek için buradayız dedi rei ve dans etmeye devam ettiler...iki çok iyi dostu andırıyorlardı...makato ve tony ise başka bir eğlenen çift idi.dasn ediyorlardı..tony sürekli gülümsüyordu makato ise yarı kırmızı bir yüzle ona karşılık veriyordu...mamoru ve usagi ise muhakkak her dansta ayaktaydılar..ama şüphesiz balonun en ilgi çekici çifti taiki ve amy olmuştu..onlar dans etmeyi bir kenara bırakmış amy nin yanında getirdiği zeka testleri ile uğraşıyorlardı...seiya ve rei yanlarına gitti
--amy sn ne yaptığını sanıyorsun..eğlenemk için buradayız...
--iyide biz zaten çok eğleniyoruz öyle değilmi taiki...der..sürekli yenilmeye mahkum taiki ise
--yaa..ya.. çok eğleniyoruz...der kıvırımaya çalışır bir ifadeyle...rei taiki nin seiya ise amy nin kolundan tutarak onları sahneye götürüp dans etmeye başlarlar...dansın ortasında rei ve seiya onları ortaya çeker ve önceden ayarlanmış olduğu bir şekilde seiya taiki ye
--eşleri değiştirelimmii? rei ise
--tabi neden olmasın der...ve onları orada dans etmeye mahkum bırakırlar..sonuçta herkes eğleniyordur..minako da yateni zorla dans pistine kaldırmıştır...yaten minako nun bu inanılmaz ısrarlarına alışmaya başlamıştır artık...hatta belkide biraz...ondan hoşlanıyor oalbilirdi..ama çok ön yargılı davranıyordu...dans müziği bittikten sorna bütün kızlar bir araya geldi..haruka bütün bir dans boyunca hotaru yu çok dikkatli izlemişti..danstan sonrada hemen onu yanına almıştı...michiru haruka yı azarlıyordu ama hotaru sadece gülüyordu...usagi etrafına bakındı ve şöyle dedi...
--miza yı gören oldumu?kızlar ona tuhaf tuhaf bakıyordu
--miza mı...okda kim? usaginin kafasında damlacıklar çıktı...
--yani bay mizaku demek istemiştim...ona miza diyebileceğimi söylemişti...kzılar usagiyi göz hapsine almışlardı...mamoru da usagiye bakıyordu
--peki bay miazku kim?
--biziim matematik öğretmenimiz...
--hımm anlıyorum...
--hayır..hayır..mamo-chan düşünüdğün gibi değil..o.bizim hocamız..yani...ben...şey...e...
--usagi bana açıuklama yapmak zorudna değilsin...insanlar başkalarından hoşlanabilir...ama sonuçta biz birbirimiziniz...buna hiçbir hoşlantı engel olamaz tamamı...
--ahh mamo-channnn!!! der ve mamoru nun boynuna atlar usagi.diğerleride onlara imrenerek bakar...o sırada kapıdan birileri girer toplam 4 kişi...usagi bunu görür ve bağırır...
--aaa..şunlar aquamarin naturela ve bay mizaku değilmi...peki yanındaki kim...kızlar koşarak onların yanına giderler...
--ahh kızlar sizi burada görmek çok güzel...diye selamlaşırlar...miza onlara bakar ve
--ne yani..siz tanışıyormsuunuz...diye sorar....amy cevap verir..
--evet biz onlarla arkadaşız aqua ve natu..ama yanlarındakini çıkaramadık...natu hemen atlar
--aa..o bizim kuzenimiz melody...hadi tanışın bakalım...bu uzun pembe saçlı güzel pembe elbiseli bir kızdır..yaklaşık 20 yaşlarında...ilk başta biraz gözleri dolar ama sonra referans vererek
--tanıştığımıza çok memnun oldum der...kızlar onun nazikliğine hayran kalmışlardır...birbirlerine öylece bakarlarken minako birden sessizliği bozar
--aa..hocam siz aqua ve natu yu nerden tanıyorsunuz...diye sorar...aquamarin de miza ya döner ve
--doğrusu bende bunu soracaktım bay miza..siz nerden tanışıyorsunuz...bunu ölümcül bir şekilde söylemiştir...miza tırsmış ve kıpkırmızı olmuştur...
--şeyy...hani ben bi iş yerinde çalıştığımı söylemiştim ya aqua...
--eeeee....
--aslında burada matematik öğretmenliği yapıyordum..kzımadın değilmi...
--NEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE!!!!!!!!!!!!!!!!!!bana yalanmı söyledin yaniiii....
--buna kızacağını düşünmüştüm çünkü iznin olmadan onlara yaklaştım...der...kzılar ona garip garip bakınca kıvırmak için
--çocukları pek sevmede...okullara dayanamıyor...der..aqua tam çekip gidecekken seiya onu kolundan tutar...
--bakın burada kim varmış...bu bizim yeni arkadaşımız değilmi..der...ama aqua nın gözündeki alevler gene faal halindedir...seiya uzatmaz
--bana bir dans bahşedip ondan sonra gidermisin..kendimi affettirmek istiyorum..der..aqua tam bişey yapacakken onların aslında sailor starlightlar olduğu aklına gelir ve...beklenmeyecek bir şekilde
--tabiki..neden olmasın...der...seiya da dahil olmak üzere herkes şaşırır..ama çabuk atlatır ve dans etmeye başlarlar...aquamarin naturela ve melody gerçekten harika görünüyordu...starlightslar aralarında paylaşmışlardı...seiya ilk oalrak aqua yı,yaten melody yi,taiki de natu yu kaldırmıştı..ama dönüşümlü oalrak eş değiştiriyorlardı...miza ise köşede durmuş biraz kin dolu birazda zavallıca bakışlarla onları izliyordu...sanki aqua ona inat yapıyordu bunları..ama aqua tammaen kendi çıkarlarını düşnüüyordu...melody ve naturela da olduğu gibi...
dans devame ederken aqua ile dans etme sırası yatendeydi...yaten oldukça iyi dans ediyordu ve sürekli aqua nın gözlerinin içnie bakıyordu..bu aqua nın hoşuna gitmişti...oda buna uygun oalrak yüzündeki tebessümü hiç eksik etmiyordu...ama yaten ona her yaklaşmaya çalıştığında kaçıyordu...miza bunları izlerken sinirinden ölmek üzereydi..birden bira masanda kalktı ve
--afedersiniz biraz da ben dans edebilirmiyim bay kou...
--tabiki bay mizaku...der ve kenara çekilir yaten ama somurtmaktadır..minako kızgın bakışlarla onların yanına gider ve yatene sorar
--orada ne yaptığını zannediyordun sen!!!!
--ne yapacağımı sana soracak değilim...diye tersler onu yaten..minako üzgünü bir şekilde kenara giderken bunu aqua görür ve gözleri kırmızılaşır..birden miza yı kenara iter ve yatene doğru gider
--sen ne yaptığnıı zannediyorsun cevap ver! biz bayana asla böyle davranılmaz...kendinden utanmalısın!!amacın nedir ha cevap ver amacın nedir ?!!!yaten şaşkınlıkla aqua ya bakıyordu...natu da aqua nın yanına gelmişti ve oda kızıyordu
--daha nazik olmalısın..böyle giderse asla toplumda saygın bir yer kazanamazsın der...biraz durur ve şöyle der
--ünlü birisin diye toplumda yer kazandığını düşünme..önemli olan insan olarak ne olduğun pop star oalrak değil...der ve sinirinden deliye dönmüş bir şekilde masasına döner..yaten gerçekten çok şaşırmış ve utanmıştır..bunun nedeni herkesin önünde küçükü düşmüş olması ve onların haklı olmasıydı...minako ise şaşkınca etrafa bakıyordu...daha sonra yatenin yanına gitti ve onu kenara çekti...ortada çok göze çarpıyordu...yaten durdu ve minakoya baktı
--neden...sana böyle kötü davranmama rağmen neden hala benden vazgeçmiyorsun...minako ise kızarıp gözlerini kaçırır ve ufak bir gülümsemeyle
--çünkü...senden hoşlanıyorum ve seninde benden hoşlanmanı istiyorum...der...yaten minako ya bakar....gözünün önüne düşmüş olan bir tutam saçı kulağının arkasına koyar ve şöyle der...
--teşekkürler... daha sonrada balo salonundan çıkar..minako ise olduğu eyrde kala kalır...
--minakooooooo saçlarım bozuldu....
--kıpırdamadan dur usagii...yapamıyorum böyle oluncaaaa
--ama..ama..ama...yarım saattire kıpırdamıyorum zaten...
--ufff usagiiiii....minako ve usagi böyle atışmaya devam ederken kızlar hazırlanmışlardı...
--hadi kızlar çocuklar geldi kapıda bizi bekliyrolar....diye seslendi makato...minako hemen usagi nin saçını bi kenara bırkaıp pencereye yapıştı
--hani..hanii...limuzinlemi gelmişler...yoksa spor arabaylamı...yoksa yatenciğim bana helikptermi kiralamışşşşş....minako nun gözleri yıldız şeklinde parlıyodu...herkesin kafasında damlacıklar çıkmıştı...o sırada zil çaldı...gelen tony di..
--ee bayanlar gelmiyormusunuz...
--geliyoruz..beş dakkaya hazırrızzzz..diye bağırdı ve kapıyı tony nin yüzüne kapattı minako...evin içniden acayip acayip sesler çıkmaya başladı..tony nin suratı ieçrideki sesler değiştikçe değişiyordu...en sonudna tam kulağını kapıya dayamışken kapı açıldı...kzılar teker teker çıkmaya başladılar..5 dakka içinde minako harikalar yaratmıştır..makyajları yapmış,saçları düzeltmiş ve kıyafetlere çeki düzen vermiştir..bayların ağzı ilk önce açık kalır ama sonra kendilerine gelirler ve hepsi eşlerinin koluna girerek dasna giderler...
***********************
--ne yani sizinle gelmemi mi istiyorsunuz? aquamarşn ve naturela chibiusa ile konuşmaya karar vermişlerdi..küçük prenses prenses elbisesiyle harika görünüyordu..ama vermesi gereken bir akrar vardı...serenty ve endymino bunun onun kararı oalcağını söylemişti..chibiusa düşünüyrdu...
--yanlzı chibiusa...karar vermeden önce şunu bilmelisinki...usaginin senin burada olduğunu bilmesine izin vermeyceğim...
--peki bunu nasıl yapacaksın aqua?
--çok basit...zamanla oynayarak seni 20 yaşına getireceğim...bunu yapabilriim...dünyada bizim kuzenimiz rolü yapacaksın...usagi ve diğerlerine chibiusa olduğunu söylemek yok...
--peki neden beni istiyorsunuz...
--çünkü sen evrendeki en büyük gücün varisisin bir tanem...kraliçemiz yokken usaginin kendini bulmasına sen yardım edeceksin...bu büyük görevi yapabileceğine inanıyorum...dedi aquamarin chibiusa nın gözlerine bakıp gülümseyerek...chibiusa derin bir enfes çekti ve kararını verdi
--pekala..sizinle geliyorum...yanlız bir şartım var...
--neymiş o küçükü prensesim...
--bana küçük demeyeceksinve ehr istediğimde anne ve babamı görmeye geleceğim...aquamarin serenty ve endymion a baktı...daha sonra gülümsedi ve.
--tabiki..sen nasıl istersen...dedi...daha sonra chibiusa da tamam anlamında kafasını salladı..gitti anne ve babasını öptü..ve aquamarin in elini tuttu..diğer elindende natu tuttu...aquamarin naturela serenty ve endymion vedalaşarak boyut kapısının içinde ilerlemeye başladı...birden serenty koştu...kızına sarıldı..öptü..gözyaşları içerisinde
--kendine dikkat et...tamammı meleğim...
--tamma anneciğim...dedi chiibusa..enymion serenty nin omzundan tuttu..ve elemental denge savaşçıları artık 4 kişi olmuştu...
kızlar baloda çok eğleniyorlardı...minako her fırsatta yatene sarılmaya çalışıyordu ama olmuyordu...seiya ile rei arada dansa kalkıyorlardı ve gerçekten çok eğleniyor görünüyorlardı...
--küçük hanım..nerede hani o hırçın savaşçı...
--sensin hırçın...üstelik bugun eğlenmek için buradayız dedi rei ve dans etmeye devam ettiler...iki çok iyi dostu andırıyorlardı...makato ve tony ise başka bir eğlenen çift idi.dasn ediyorlardı..tony sürekli gülümsüyordu makato ise yarı kırmızı bir yüzle ona karşılık veriyordu...mamoru ve usagi ise muhakkak her dansta ayaktaydılar..ama şüphesiz balonun en ilgi çekici çifti taiki ve amy olmuştu..onlar dans etmeyi bir kenara bırakmış amy nin yanında getirdiği zeka testleri ile uğraşıyorlardı...seiya ve rei yanlarına gitti
--amy sn ne yaptığını sanıyorsun..eğlenemk için buradayız...
--iyide biz zaten çok eğleniyoruz öyle değilmi taiki...der..sürekli yenilmeye mahkum taiki ise
--yaa..ya.. çok eğleniyoruz...der kıvırımaya çalışır bir ifadeyle...rei taiki nin seiya ise amy nin kolundan tutarak onları sahneye götürüp dans etmeye başlarlar...dansın ortasında rei ve seiya onları ortaya çeker ve önceden ayarlanmış olduğu bir şekilde seiya taiki ye
--eşleri değiştirelimmii? rei ise
--tabi neden olmasın der...ve onları orada dans etmeye mahkum bırakırlar..sonuçta herkes eğleniyordur..minako da yateni zorla dans pistine kaldırmıştır...yaten minako nun bu inanılmaz ısrarlarına alışmaya başlamıştır artık...hatta belkide biraz...ondan hoşlanıyor oalbilirdi..ama çok ön yargılı davranıyordu...dans müziği bittikten sorna bütün kızlar bir araya geldi..haruka bütün bir dans boyunca hotaru yu çok dikkatli izlemişti..danstan sonrada hemen onu yanına almıştı...michiru haruka yı azarlıyordu ama hotaru sadece gülüyordu...usagi etrafına bakındı ve şöyle dedi...
--miza yı gören oldumu?kızlar ona tuhaf tuhaf bakıyordu
--miza mı...okda kim? usaginin kafasında damlacıklar çıktı...
--yani bay mizaku demek istemiştim...ona miza diyebileceğimi söylemişti...kzılar usagiyi göz hapsine almışlardı...mamoru da usagiye bakıyordu
--peki bay miazku kim?
--biziim matematik öğretmenimiz...
--hımm anlıyorum...
--hayır..hayır..mamo-chan düşünüdğün gibi değil..o.bizim hocamız..yani...ben...şey...e...
--usagi bana açıuklama yapmak zorudna değilsin...insanlar başkalarından hoşlanabilir...ama sonuçta biz birbirimiziniz...buna hiçbir hoşlantı engel olamaz tamamı...
--ahh mamo-channnn!!! der ve mamoru nun boynuna atlar usagi.diğerleride onlara imrenerek bakar...o sırada kapıdan birileri girer toplam 4 kişi...usagi bunu görür ve bağırır...
--aaa..şunlar aquamarin naturela ve bay mizaku değilmi...peki yanındaki kim...kızlar koşarak onların yanına giderler...
--ahh kızlar sizi burada görmek çok güzel...diye selamlaşırlar...miza onlara bakar ve
--ne yani..siz tanışıyormsuunuz...diye sorar....amy cevap verir..
--evet biz onlarla arkadaşız aqua ve natu..ama yanlarındakini çıkaramadık...natu hemen atlar
--aa..o bizim kuzenimiz melody...hadi tanışın bakalım...bu uzun pembe saçlı güzel pembe elbiseli bir kızdır..yaklaşık 20 yaşlarında...ilk başta biraz gözleri dolar ama sonra referans vererek
--tanıştığımıza çok memnun oldum der...kızlar onun nazikliğine hayran kalmışlardır...birbirlerine öylece bakarlarken minako birden sessizliği bozar
--aa..hocam siz aqua ve natu yu nerden tanıyorsunuz...diye sorar...aquamarin de miza ya döner ve
--doğrusu bende bunu soracaktım bay miza..siz nerden tanışıyorsunuz...bunu ölümcül bir şekilde söylemiştir...miza tırsmış ve kıpkırmızı olmuştur...
--şeyy...hani ben bi iş yerinde çalıştığımı söylemiştim ya aqua...
--eeeee....
--aslında burada matematik öğretmenliği yapıyordum..kzımadın değilmi...
--NEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE!!!!!!!!!!!!!!!!!!bana yalanmı söyledin yaniiii....
--buna kızacağını düşünmüştüm çünkü iznin olmadan onlara yaklaştım...der...kzılar ona garip garip bakınca kıvırmak için
--çocukları pek sevmede...okullara dayanamıyor...der..aqua tam çekip gidecekken seiya onu kolundan tutar...
--bakın burada kim varmış...bu bizim yeni arkadaşımız değilmi..der...ama aqua nın gözündeki alevler gene faal halindedir...seiya uzatmaz
--bana bir dans bahşedip ondan sonra gidermisin..kendimi affettirmek istiyorum..der..aqua tam bişey yapacakken onların aslında sailor starlightlar olduğu aklına gelir ve...beklenmeyecek bir şekilde
--tabiki..neden olmasın...der...seiya da dahil olmak üzere herkes şaşırır..ama çabuk atlatır ve dans etmeye başlarlar...aquamarin naturela ve melody gerçekten harika görünüyordu...starlightslar aralarında paylaşmışlardı...seiya ilk oalrak aqua yı,yaten melody yi,taiki de natu yu kaldırmıştı..ama dönüşümlü oalrak eş değiştiriyorlardı...miza ise köşede durmuş biraz kin dolu birazda zavallıca bakışlarla onları izliyordu...sanki aqua ona inat yapıyordu bunları..ama aqua tammaen kendi çıkarlarını düşnüüyordu...melody ve naturela da olduğu gibi...
dans devame ederken aqua ile dans etme sırası yatendeydi...yaten oldukça iyi dans ediyordu ve sürekli aqua nın gözlerinin içnie bakıyordu..bu aqua nın hoşuna gitmişti...oda buna uygun oalrak yüzündeki tebessümü hiç eksik etmiyordu...ama yaten ona her yaklaşmaya çalıştığında kaçıyordu...miza bunları izlerken sinirinden ölmek üzereydi..birden bira masanda kalktı ve
--afedersiniz biraz da ben dans edebilirmiyim bay kou...
--tabiki bay mizaku...der ve kenara çekilir yaten ama somurtmaktadır..minako kızgın bakışlarla onların yanına gider ve yatene sorar
--orada ne yaptığını zannediyordun sen!!!!
--ne yapacağımı sana soracak değilim...diye tersler onu yaten..minako üzgünü bir şekilde kenara giderken bunu aqua görür ve gözleri kırmızılaşır..birden miza yı kenara iter ve yatene doğru gider
--sen ne yaptığnıı zannediyorsun cevap ver! biz bayana asla böyle davranılmaz...kendinden utanmalısın!!amacın nedir ha cevap ver amacın nedir ?!!!yaten şaşkınlıkla aqua ya bakıyordu...natu da aqua nın yanına gelmişti ve oda kızıyordu
--daha nazik olmalısın..böyle giderse asla toplumda saygın bir yer kazanamazsın der...biraz durur ve şöyle der
--ünlü birisin diye toplumda yer kazandığını düşünme..önemli olan insan olarak ne olduğun pop star oalrak değil...der ve sinirinden deliye dönmüş bir şekilde masasına döner..yaten gerçekten çok şaşırmış ve utanmıştır..bunun nedeni herkesin önünde küçükü düşmüş olması ve onların haklı olmasıydı...minako ise şaşkınca etrafa bakıyordu...daha sonra yatenin yanına gitti ve onu kenara çekti...ortada çok göze çarpıyordu...yaten durdu ve minakoya baktı
--neden...sana böyle kötü davranmama rağmen neden hala benden vazgeçmiyorsun...minako ise kızarıp gözlerini kaçırır ve ufak bir gülümsemeyle
--çünkü...senden hoşlanıyorum ve seninde benden hoşlanmanı istiyorum...der...yaten minako ya bakar....gözünün önüne düşmüş olan bir tutam saçı kulağının arkasına koyar ve şöyle der...
--teşekkürler... daha sonrada balo salonundan çıkar..minako ise olduğu eyrde kala kalır...
By me ~
03 Oca 2008 20:05
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
23.Bölüm
minako olduğu yerde kalakalmıştı...kıpırdayamıyordu..daah sonra kendine geldi ve gülümseyip diğerlerinin yanına gitti..aquamarin hiçbirşey olmamış gibi davranıyordu...diğeleride öyle yapmaya çalışıyordu ama setsuna aqua nın nasıl bu kadar soğukkanlı olabildiğine şaşıyordu...aqua dasn etmeyi bırakmıştı..haruka,michiru,setsuna ve hotaru yanlarına geldiler...natu sürekli dans ediyordu..bir seiyayla..bir taikiyle..halinden çok memnun görünüyordu...ama melody sıkılıp aqua nın yanına gelmişti...karşısında hotaru yu görünce birden ona doğru hamle yaptı ama aqua nın buz gibi korkunç bakışlarıyla karşılaşınca vazgeçti..
--siz bizim kızların arkadaşları olmalısınız...memnun oldum der ve elini uzatır michiru...aqua da aynı naziklikle
--bende memnun oldum...aynı şekilde elbisenizi çok begendim bayan michiru..
--ah..lütfen bana michiru diyin ve buda hrauka,setsuna ve hotaru...aqua referans verir ve
--tanıştığımıza çok memnun oldum..bende aquamarin der ve hepsini elini sıkar...haruka önce tedirgin davranır ama sonra oda aqua nın kendine özgü o rahat havasına kapılır...ama setsuna aqua ile el sıkışırken ikisininde birden gözleri donar...setsuna aqua yı daha önce tanıdığı gibi bir hisse kapılır bu donuk bakışla..aqua ise onların outer senshielr olduğunu anlar...inner senshielrde usagiyle bakışlarındaki gibi...daha sonra aynı şekilde sırıtır ve
--kuzenimlede tanışmalısınız der...melody de aynı şekilde herkesin ellerini sıkar.ama plüton ona çok dikkatli bakmaktaydı..bunu farketmişti ve açık vermemye çalışıyordu ama heyecanlandıkça daha çok karıştırıyordu ehrşeyi...en sonunda hotaru ile el sıkıştı..hotaru
--siz bana birini hatırlatıyorsunuz...dedi hotaru..melody ise kekeleyerek
--öö...öylemii...insan insana benzer derler...der ve kenara çekilir..daha sonra ehrkesin ona dikkatlice baktığını farkeder..setsuna
--evet bende seni çıakracak gibiyim...der...tam güçlerini kullanacakken salonda bir alkış patlaması kopar...natu mükemmel dans yeteneği ve hiç bitmeyen enerjisiyle herkesi kendine hayran bırakmıştır...natu kıpkırmızı olur...aquada yarım bir tebessümle onu alkışlar...naturela,aqua yı görünce onun yanına gider ve şöyle der
--ikizimde en az benim kadar yeteneklidir...kim onunla dans etmek isterrr...der...bütün erkekler onlara bakınca natu nun kafasında damlacıklar çıkar ve
--anlaşılan bu seçimi ben yapacağım der...aqua ise kolunu çekerek
--natu ne yaptığını zannediyorsun..diye fısıldar...natu ise
--çok kenarda durdun gel biraz dans et der...ve onu zorla ortaya götürür...parmağını dudağına koyar ve
--acaba kimi seçsemmm..diye düşünür ve o sırada gözüne duvara yaslanmış olan miza çarpar...
--hehh işte buldummm der ve miza nın yanına koşar.
--siz ikiniiz mükemmel çiftsiniz...der ve aqua nın elini miza nın avucunun içine koyar...aqua hırsla natu ya döner ve
--sen ne yaptığını zannediyorsan insanları birbirleriyle zorla dans ettiremezsin.der..
--ama aqua-chann ben sadece dans etmeni istiyorum...biliyorsunki harika vals yapıyorsun...lütfen lütfen lütfen....
--hayır..hayır..hayır...
--lütfennnnnn benim içinnnnn der ve gözlerini kocaman açar natu..çok tatlı bir kediye benzemektedir bu şekildeyken..aqua nında bir zaafı varsa oda ancak kedilereydi..bayılrıdı kedilere...biraz durur ve kafasını çevirir...sonrada
--ii tamam dans ederim..ama bir şartla...bunu o bana teklif edecek der...o sırada miza aqua ya bakar...o sırada melody sıratarak yanlarına gelir ve
--sen halinden memnunsun galiba...der miza nın kulağına..miza anlamadım manasında melody ye bakar...melody ise sırıtarak aqua yı işaret eder..aqua natu ile konuşmatadır ve miza önce bişey anlamaz ama sonra aşağıya doğru baktığında şok olur...aqua nın eli hala elindedir...aqua bunu farketmemişti..melody o sırada gülmemek için kendini zor tutuyordu ama miza birden o kadar utandıki eli ayağına dolandı ve tam o sırada oradan geçmekte olan garsonun tepsisinide kendisiyle birlikte devirerek yere düştü...natu bunu gördü ve mistik güçleriyle hemen içeceklerin miza nın kafasından aşağı dökülmesini engelledi...miza natu ya teşekkürler mansında baktı..natu ise ona her zaman manasında göz kırptı...o sırada aqua da glmeye başlamıştı...mizaya elini uzattı ve mizada ondan destek alarak ayağa kalktı..herkes kendilerine bakıp gülüyordu...miza ise durumu kıvırmak için
--şu hale bakın..bir matematik hocasının en kötü kabusu bu olurdu herhalde dedi...aqua ise ona yarım bir tebessümle baktı...miza ise kıvırmaya çalışır bi edayla
--şeyy en son dans edecektik...
--öyle görünüyor der aqua ve birlikte dans psitinin ortasına yürürler..
dans müziği başlar..aqua zaten profesyonel bir dansçıydı...valk gibi bir dansta vücuduna çok yakışıyrodu...miza ise sessiz görünüyordu ama oda aslında usta bir dansçıydı ve bu iki becerikli vüut birbirlerini bir bütnünün iki ayrı parçasıymış gibi tamamlıyorlardı..hareketleri tamamiyle uyumluydu..herkes onları şaşkınlıkla ve hayranlıkla izliyordu...vals tutke gerektiren birşeydi ve ikiside bunu yakalamışlardı...aqua miza dan miza da aqua dan gözlerini asla ayımıyordu..tam gözlerinin içine bakıyorlardı..miza için bu bakışlar çok şey ifade etsede aqua için nerdeyse günlük bişeydi..bir..iki..üç...miza aqua yı ahvada çeviriyor sonra nazik bir şekilde yere bırakıyordu..aqua nın eteğinin kıvrımları yer seferinde daha çok dönüyordu..enfes bir görünümdü bu..ama nedense sessiliği bozma gereği duydu kendinde miza..
--hala bana kızgınmısın...
--ne için kızgın oalcağım..kendini matematik hocası diye burya getiriip miza diye tanıttığın içinmi...hayır...kızgın değilim...ama söylesene iteru..biz yokken zaman sende ne gibi değişikliklere neden oldu...
--ben değişmedim prensesim...aqua yı havada çevirdi kucağına aldı ve devam dansa devam etti
--sadece..görevime odaklanmaya çalışıyroum...harika bir ayak yonuu sergiliyorlardı...
--öylemi...görevin ne...bizi göz hapsinde tutmakmı...miza ya sert bir hamel yaptı...artık harektleri keskinleşmişti ve dans değil sanki savaş yapıyorlardı ama bu bile harika oluyrodu...aqua eteğini döndürdü ve miza onu belinden yakaladı...
--görevim sizin için ölmek..bunu değiştiremezsiniz...
--ölmeni değil..sadece yanımızda olmanı istiyoruz anla bunu...o sırada son hamledeydi sıra...miza aqua yı belinden tuttu ve yavaşça yere eğdi...kafası aqua nın karnına geldiğinde yavaşça onu yerden kaldırdı ve yüzleri biriiyle aynı doğrultudaydı...aralarında sadece 1 saniyelik fark vardı...iteru bu anda kesin ve net oalrak şöyle dedi
--asla...bu sırada müzik bitti...salonda öyle bir alkış fırtınası koptuki resmen yer sallandı...dans bitmişti ama hala aynı pozisyondaydılar..aqua rahatsız olduğnuu belli etti ve yavaşça iteru nun kollarıdnan ayrıldı...ona öyle bir bakış attıki...anlamasını bilen gözler çok şeyler ifade etti...aqua kapıya doğru ilerlemeye başladı ama o sırada kapıdan içeri biri girdi...kıyafeti sipsiyahtı...saçları pembeydi ama bakışları tam bir şeytanı andırıyordu..
--ooo prenses nereye böyle...ben daha yeni gelmiştim....
Aquamarin olduğu yerde kalmıştı Naturela da geldi
-şey siz kimsiniz herhalde çıkaramadık önceden tanışıyor muyuz
dedi.Kız
“ a senle değil ama onla tanışıyoruz” dedi ve aquamarin ni gösterdi sonra birden havalandı ve büyük bir saldırı yaptı.İnsanlar neye uğradığını şaşırdı ve kaçıyordular.
O büyük toz dumanı içinde Naturela Aquamarin ni kolundan çekerek kızların yanına götürdü.Her taraf büyük toz bulutları içindeydi kızlar ve Aquamarin lerin olduğu yer
bir çeşit büyü içindeydi kaçamıyordular herkes gitmişti geride kızlar Starlight lar ve Aquamarin ler kalmıştı Naturela Aquamarin nin kulağına
-kim bu nerden tanıyorsun
dedi.Aquamarin sesi titreyerek
-bu bize kötülük boyutunda yardım eden kötülük varisi ve o zaman yüreğinde bir iyilik seziyordum şimdi ise çok büyük bir kötülük
dedi ve düşünmeye başladı Naturela ise
-peki ne yapacağız dönüşecek miyiz
dedi Aquamarin ise sinirli bir şekilde
-tabi ki hayır kimliğimizi belli edemeyiz” dedi.Toz dumanları gittiğinde Kötülük varisi yere doğru indi . Kızlar ne yapcaklarını şaşırmıştılar dönüşüm geçirmeli miydiler
Kötülük varisi “ee ne duruyorsunuz benimle oyun mu oynamak istiyorsunuz” dedi kızlar anlamamış gibi yaptı kimlikleri öğrenilmemeliydi kötülük varisi bu kez sinirlenmişti” demek oyun oynamak istiyorsunuz peki öyleyse oynayalım” dedi havaya yükseldi ve saldırı yapmaya başladı kızlar kaçıyordu ne yapcaklarını şaşırmışlardı Aquamarin “kızlar hadi dönüşün yoksa hepimiz öleceğiz” dedi kızlar şaşırmıştılar Ami “neden bahsediyorsun “ dedi afallamıştılar Naturela “kızlar biz bazı güçleri algılayabiliyoruz sizde de güç var “dedi bunu derken de saldırıdan kaçmaya çalışıyordu Usagi ne diyeceğini bilemiyordu Seiya “kızlar ölmek üzereyiz üzgünüm ama dönüşmeliyiz”dedi
Usagi için zor bir karardı ama gerçektende ölmek üzereydiler ve sonunda “evet dönüşmemiz gerek” dedi ve hepsi dönüşüm geçirdiler ama bu güçleri bile karanlıklar varisine yetmezdi Karanlıklar varisi yere indi “demek dövüşmeye karar verdiniz ama bu dönüşümünüz bir işe yaramayacak” dedi ve büyük bir kahkaha attı Rei ise “merak etme seni yeneceğiz “ dedi ve saldırısını yaptı saldırı karanlıklar varisinin elleri arasında kayboldu “ bu güçsüz saldırınla mı beni yeneceksin “ dedi ve tekrar havalandı “sana gerçek güçü göstereceğim “dedi ve Rei ye büyük bir saldırı yaptı ama Rei tam vaktinde kenara çekilmişti Ve tüm kızlar ve starslight savaşmaya başladılar hepsinin gücü bile ona yetmiyordu Minako yorulmuştu ve dinleniyordu tam o sırada karanlıklar varisi saldırısını yaptı Minako başını kaldırdığında sadece karanlıklar varisinin kötülük dolu gözleri ile karşılaştı kendisine doğru büyük bir saldırı geliyordu ama yerinden kıpırdayamıyordu tüm kızlar “hayır “ diye bağırdı ama kimse oraya yetişemezdi ve Minako gözlerini kapadı Saldırıya karşılık verecek gücü yoktu ve tam o anda kendini Yaten in kollarında buldu Yaten onu tam vaktinde kurtarmıştı onu sahnenin olduğu yere bıraktı “iyi misin” dedi Minako hale şoktaydı sadece “iyiyim” kelimeleri ağzından döküldü ama kızlarında durumu farklı değildi onlarda zor durumdaydılar Naturela, Aquamarin, Miza ve Chibiusa kenarda olanları izliyordu Chibiusa onların durumuna dayanamıyordu ve tam dönüşüm geçirecekken Aquamarin onu kolundan yakaladı “bunu sakın yapma kimliğini ortaya koyamasın “ dedi Melody ise “ama onlar zor durumda yardım etmem gerek “dedi ve kolunu çekti Naturela da “o haklı onlara yardım etmeliyiz “dedi Aquamarin ise düşündü ne pahasına olursa olsun kimliklerini ortaya koymamalıydılar ne yapmalıydılar sonra Melody nin gözlerinin içine baktı ve
tamam o zaman ama yinede kimliklerimizi açığa çıkaramayız onlara gücümüzü vererek yardım edeceğiz “dedi ve hepsi el ele tutuştu Bu güç transferi için Aquamarin ve Naturela nın özel güçleri harekete geçti ve 4 dü de parlamaya başladı onların tüm güçleri gezegensavaşcıları ve starslight sa geçmişti ve birden hepsi parlamaya başladılar..esnek hareketlerle göz dolduruyorlardı mamoru onlara hayranlıkla baktı..hepsi içlerinde diğerlerinden bişeyler hissediyorlardı..Usagi de parlıyordu ama herkes yere iniş yaptığında içlerinde değişmeyen bir tek Usagi olmuştu...Gerçekten güçlenmişlerdi ama hepsine çok güzel görünüyordu ve parlıyordu Aquamarin ,Naturela ,Melody ve Miza ise oldukları yere düşmek üzereydi tüm güçlerini vermiştiler Karanlıklar varisi ne olduğunu anlamamıştı ve “nasıl nasıl bu oldu” dedi Rei ise “nasıl olduysa oldu ama artık eşitiz ve seni yeneceğiz” dedi Karanlıklar varisi ise “evet çok güçlendiğiniz doğru ama beni yenecek kadar değil” dedi kızlar ise “bunu göreceğiz “ dedi dövüşmeye başladılar ve hepsi birlikte saldırıyordu aslında güçleri onu yenecek kadar değildi ama Karanlıklar varisinin aklı hale nasıl dönüştüklerinde olduğundan dikkati dağılmıştı ve gözüne Aquamarin ler çarptı. Onların ne kadar güçsüz olduklarını gördü Ve nasıl dönüşüm geçirdiklerini anladı sonra bir kahkaha attı ve Aquamarin lere bakarak “ kendini çok zeki sanma prenses ölme zamanınız geldi “ dedi ve tüm gücünü toplayarak saldırısını yaptı Tüm güçlerini verdikleri için çok yorgundular ve kıpırdayamıyordular ve saldırı onlara geliyordu Seiya saldırının önüne atladı o büyük saldırı ona geldi ve karanlıklar varisi birden eski haline döndü “ben ne yaptım”
karanlıklar varisi birden değişmeye başlamıştı...kimliğinin açığa çıkmaması amacıyla oradan hemen uzaklaştı...bir yandan koşuyor bir yandanda ağlıyordu
--ben ne yaptım...bana neler oluyor böyle...
minako olduğu yerde kalakalmıştı...kıpırdayamıyordu..daah sonra kendine geldi ve gülümseyip diğerlerinin yanına gitti..aquamarin hiçbirşey olmamış gibi davranıyordu...diğeleride öyle yapmaya çalışıyordu ama setsuna aqua nın nasıl bu kadar soğukkanlı olabildiğine şaşıyordu...aqua dasn etmeyi bırakmıştı..haruka,michiru,setsuna ve hotaru yanlarına geldiler...natu sürekli dans ediyordu..bir seiyayla..bir taikiyle..halinden çok memnun görünüyordu...ama melody sıkılıp aqua nın yanına gelmişti...karşısında hotaru yu görünce birden ona doğru hamle yaptı ama aqua nın buz gibi korkunç bakışlarıyla karşılaşınca vazgeçti..
--siz bizim kızların arkadaşları olmalısınız...memnun oldum der ve elini uzatır michiru...aqua da aynı naziklikle
--bende memnun oldum...aynı şekilde elbisenizi çok begendim bayan michiru..
--ah..lütfen bana michiru diyin ve buda hrauka,setsuna ve hotaru...aqua referans verir ve
--tanıştığımıza çok memnun oldum..bende aquamarin der ve hepsini elini sıkar...haruka önce tedirgin davranır ama sonra oda aqua nın kendine özgü o rahat havasına kapılır...ama setsuna aqua ile el sıkışırken ikisininde birden gözleri donar...setsuna aqua yı daha önce tanıdığı gibi bir hisse kapılır bu donuk bakışla..aqua ise onların outer senshielr olduğunu anlar...inner senshielrde usagiyle bakışlarındaki gibi...daha sonra aynı şekilde sırıtır ve
--kuzenimlede tanışmalısınız der...melody de aynı şekilde herkesin ellerini sıkar.ama plüton ona çok dikkatli bakmaktaydı..bunu farketmişti ve açık vermemye çalışıyordu ama heyecanlandıkça daha çok karıştırıyordu ehrşeyi...en sonunda hotaru ile el sıkıştı..hotaru
--siz bana birini hatırlatıyorsunuz...dedi hotaru..melody ise kekeleyerek
--öö...öylemii...insan insana benzer derler...der ve kenara çekilir..daha sonra ehrkesin ona dikkatlice baktığını farkeder..setsuna
--evet bende seni çıakracak gibiyim...der...tam güçlerini kullanacakken salonda bir alkış patlaması kopar...natu mükemmel dans yeteneği ve hiç bitmeyen enerjisiyle herkesi kendine hayran bırakmıştır...natu kıpkırmızı olur...aquada yarım bir tebessümle onu alkışlar...naturela,aqua yı görünce onun yanına gider ve şöyle der
--ikizimde en az benim kadar yeteneklidir...kim onunla dans etmek isterrr...der...bütün erkekler onlara bakınca natu nun kafasında damlacıklar çıkar ve
--anlaşılan bu seçimi ben yapacağım der...aqua ise kolunu çekerek
--natu ne yaptığını zannediyorsun..diye fısıldar...natu ise
--çok kenarda durdun gel biraz dans et der...ve onu zorla ortaya götürür...parmağını dudağına koyar ve
--acaba kimi seçsemmm..diye düşünür ve o sırada gözüne duvara yaslanmış olan miza çarpar...
--hehh işte buldummm der ve miza nın yanına koşar.
--siz ikiniiz mükemmel çiftsiniz...der ve aqua nın elini miza nın avucunun içine koyar...aqua hırsla natu ya döner ve
--sen ne yaptığını zannediyorsan insanları birbirleriyle zorla dans ettiremezsin.der..
--ama aqua-chann ben sadece dans etmeni istiyorum...biliyorsunki harika vals yapıyorsun...lütfen lütfen lütfen....
--hayır..hayır..hayır...
--lütfennnnnn benim içinnnnn der ve gözlerini kocaman açar natu..çok tatlı bir kediye benzemektedir bu şekildeyken..aqua nında bir zaafı varsa oda ancak kedilereydi..bayılrıdı kedilere...biraz durur ve kafasını çevirir...sonrada
--ii tamam dans ederim..ama bir şartla...bunu o bana teklif edecek der...o sırada miza aqua ya bakar...o sırada melody sıratarak yanlarına gelir ve
--sen halinden memnunsun galiba...der miza nın kulağına..miza anlamadım manasında melody ye bakar...melody ise sırıtarak aqua yı işaret eder..aqua natu ile konuşmatadır ve miza önce bişey anlamaz ama sonra aşağıya doğru baktığında şok olur...aqua nın eli hala elindedir...aqua bunu farketmemişti..melody o sırada gülmemek için kendini zor tutuyordu ama miza birden o kadar utandıki eli ayağına dolandı ve tam o sırada oradan geçmekte olan garsonun tepsisinide kendisiyle birlikte devirerek yere düştü...natu bunu gördü ve mistik güçleriyle hemen içeceklerin miza nın kafasından aşağı dökülmesini engelledi...miza natu ya teşekkürler mansında baktı..natu ise ona her zaman manasında göz kırptı...o sırada aqua da glmeye başlamıştı...mizaya elini uzattı ve mizada ondan destek alarak ayağa kalktı..herkes kendilerine bakıp gülüyordu...miza ise durumu kıvırmak için
--şu hale bakın..bir matematik hocasının en kötü kabusu bu olurdu herhalde dedi...aqua ise ona yarım bir tebessümle baktı...miza ise kıvırmaya çalışır bi edayla
--şeyy en son dans edecektik...
--öyle görünüyor der aqua ve birlikte dans psitinin ortasına yürürler..
dans müziği başlar..aqua zaten profesyonel bir dansçıydı...valk gibi bir dansta vücuduna çok yakışıyrodu...miza ise sessiz görünüyordu ama oda aslında usta bir dansçıydı ve bu iki becerikli vüut birbirlerini bir bütnünün iki ayrı parçasıymış gibi tamamlıyorlardı..hareketleri tamamiyle uyumluydu..herkes onları şaşkınlıkla ve hayranlıkla izliyordu...vals tutke gerektiren birşeydi ve ikiside bunu yakalamışlardı...aqua miza dan miza da aqua dan gözlerini asla ayımıyordu..tam gözlerinin içine bakıyorlardı..miza için bu bakışlar çok şey ifade etsede aqua için nerdeyse günlük bişeydi..bir..iki..üç...miza aqua yı ahvada çeviriyor sonra nazik bir şekilde yere bırakıyordu..aqua nın eteğinin kıvrımları yer seferinde daha çok dönüyordu..enfes bir görünümdü bu..ama nedense sessiliği bozma gereği duydu kendinde miza..
--hala bana kızgınmısın...
--ne için kızgın oalcağım..kendini matematik hocası diye burya getiriip miza diye tanıttığın içinmi...hayır...kızgın değilim...ama söylesene iteru..biz yokken zaman sende ne gibi değişikliklere neden oldu...
--ben değişmedim prensesim...aqua yı havada çevirdi kucağına aldı ve devam dansa devam etti
--sadece..görevime odaklanmaya çalışıyroum...harika bir ayak yonuu sergiliyorlardı...
--öylemi...görevin ne...bizi göz hapsinde tutmakmı...miza ya sert bir hamel yaptı...artık harektleri keskinleşmişti ve dans değil sanki savaş yapıyorlardı ama bu bile harika oluyrodu...aqua eteğini döndürdü ve miza onu belinden yakaladı...
--görevim sizin için ölmek..bunu değiştiremezsiniz...
--ölmeni değil..sadece yanımızda olmanı istiyoruz anla bunu...o sırada son hamledeydi sıra...miza aqua yı belinden tuttu ve yavaşça yere eğdi...kafası aqua nın karnına geldiğinde yavaşça onu yerden kaldırdı ve yüzleri biriiyle aynı doğrultudaydı...aralarında sadece 1 saniyelik fark vardı...iteru bu anda kesin ve net oalrak şöyle dedi
--asla...bu sırada müzik bitti...salonda öyle bir alkış fırtınası koptuki resmen yer sallandı...dans bitmişti ama hala aynı pozisyondaydılar..aqua rahatsız olduğnuu belli etti ve yavaşça iteru nun kollarıdnan ayrıldı...ona öyle bir bakış attıki...anlamasını bilen gözler çok şeyler ifade etti...aqua kapıya doğru ilerlemeye başladı ama o sırada kapıdan içeri biri girdi...kıyafeti sipsiyahtı...saçları pembeydi ama bakışları tam bir şeytanı andırıyordu..
--ooo prenses nereye böyle...ben daha yeni gelmiştim....
Aquamarin olduğu yerde kalmıştı Naturela da geldi
-şey siz kimsiniz herhalde çıkaramadık önceden tanışıyor muyuz
dedi.Kız
“ a senle değil ama onla tanışıyoruz” dedi ve aquamarin ni gösterdi sonra birden havalandı ve büyük bir saldırı yaptı.İnsanlar neye uğradığını şaşırdı ve kaçıyordular.
O büyük toz dumanı içinde Naturela Aquamarin ni kolundan çekerek kızların yanına götürdü.Her taraf büyük toz bulutları içindeydi kızlar ve Aquamarin lerin olduğu yer
bir çeşit büyü içindeydi kaçamıyordular herkes gitmişti geride kızlar Starlight lar ve Aquamarin ler kalmıştı Naturela Aquamarin nin kulağına
-kim bu nerden tanıyorsun
dedi.Aquamarin sesi titreyerek
-bu bize kötülük boyutunda yardım eden kötülük varisi ve o zaman yüreğinde bir iyilik seziyordum şimdi ise çok büyük bir kötülük
dedi ve düşünmeye başladı Naturela ise
-peki ne yapacağız dönüşecek miyiz
dedi Aquamarin ise sinirli bir şekilde
-tabi ki hayır kimliğimizi belli edemeyiz” dedi.Toz dumanları gittiğinde Kötülük varisi yere doğru indi . Kızlar ne yapcaklarını şaşırmıştılar dönüşüm geçirmeli miydiler
Kötülük varisi “ee ne duruyorsunuz benimle oyun mu oynamak istiyorsunuz” dedi kızlar anlamamış gibi yaptı kimlikleri öğrenilmemeliydi kötülük varisi bu kez sinirlenmişti” demek oyun oynamak istiyorsunuz peki öyleyse oynayalım” dedi havaya yükseldi ve saldırı yapmaya başladı kızlar kaçıyordu ne yapcaklarını şaşırmışlardı Aquamarin “kızlar hadi dönüşün yoksa hepimiz öleceğiz” dedi kızlar şaşırmıştılar Ami “neden bahsediyorsun “ dedi afallamıştılar Naturela “kızlar biz bazı güçleri algılayabiliyoruz sizde de güç var “dedi bunu derken de saldırıdan kaçmaya çalışıyordu Usagi ne diyeceğini bilemiyordu Seiya “kızlar ölmek üzereyiz üzgünüm ama dönüşmeliyiz”dedi
Usagi için zor bir karardı ama gerçektende ölmek üzereydiler ve sonunda “evet dönüşmemiz gerek” dedi ve hepsi dönüşüm geçirdiler ama bu güçleri bile karanlıklar varisine yetmezdi Karanlıklar varisi yere indi “demek dövüşmeye karar verdiniz ama bu dönüşümünüz bir işe yaramayacak” dedi ve büyük bir kahkaha attı Rei ise “merak etme seni yeneceğiz “ dedi ve saldırısını yaptı saldırı karanlıklar varisinin elleri arasında kayboldu “ bu güçsüz saldırınla mı beni yeneceksin “ dedi ve tekrar havalandı “sana gerçek güçü göstereceğim “dedi ve Rei ye büyük bir saldırı yaptı ama Rei tam vaktinde kenara çekilmişti Ve tüm kızlar ve starslight savaşmaya başladılar hepsinin gücü bile ona yetmiyordu Minako yorulmuştu ve dinleniyordu tam o sırada karanlıklar varisi saldırısını yaptı Minako başını kaldırdığında sadece karanlıklar varisinin kötülük dolu gözleri ile karşılaştı kendisine doğru büyük bir saldırı geliyordu ama yerinden kıpırdayamıyordu tüm kızlar “hayır “ diye bağırdı ama kimse oraya yetişemezdi ve Minako gözlerini kapadı Saldırıya karşılık verecek gücü yoktu ve tam o anda kendini Yaten in kollarında buldu Yaten onu tam vaktinde kurtarmıştı onu sahnenin olduğu yere bıraktı “iyi misin” dedi Minako hale şoktaydı sadece “iyiyim” kelimeleri ağzından döküldü ama kızlarında durumu farklı değildi onlarda zor durumdaydılar Naturela, Aquamarin, Miza ve Chibiusa kenarda olanları izliyordu Chibiusa onların durumuna dayanamıyordu ve tam dönüşüm geçirecekken Aquamarin onu kolundan yakaladı “bunu sakın yapma kimliğini ortaya koyamasın “ dedi Melody ise “ama onlar zor durumda yardım etmem gerek “dedi ve kolunu çekti Naturela da “o haklı onlara yardım etmeliyiz “dedi Aquamarin ise düşündü ne pahasına olursa olsun kimliklerini ortaya koymamalıydılar ne yapmalıydılar sonra Melody nin gözlerinin içine baktı ve
tamam o zaman ama yinede kimliklerimizi açığa çıkaramayız onlara gücümüzü vererek yardım edeceğiz “dedi ve hepsi el ele tutuştu Bu güç transferi için Aquamarin ve Naturela nın özel güçleri harekete geçti ve 4 dü de parlamaya başladı onların tüm güçleri gezegensavaşcıları ve starslight sa geçmişti ve birden hepsi parlamaya başladılar..esnek hareketlerle göz dolduruyorlardı mamoru onlara hayranlıkla baktı..hepsi içlerinde diğerlerinden bişeyler hissediyorlardı..Usagi de parlıyordu ama herkes yere iniş yaptığında içlerinde değişmeyen bir tek Usagi olmuştu...Gerçekten güçlenmişlerdi ama hepsine çok güzel görünüyordu ve parlıyordu Aquamarin ,Naturela ,Melody ve Miza ise oldukları yere düşmek üzereydi tüm güçlerini vermiştiler Karanlıklar varisi ne olduğunu anlamamıştı ve “nasıl nasıl bu oldu” dedi Rei ise “nasıl olduysa oldu ama artık eşitiz ve seni yeneceğiz” dedi Karanlıklar varisi ise “evet çok güçlendiğiniz doğru ama beni yenecek kadar değil” dedi kızlar ise “bunu göreceğiz “ dedi dövüşmeye başladılar ve hepsi birlikte saldırıyordu aslında güçleri onu yenecek kadar değildi ama Karanlıklar varisinin aklı hale nasıl dönüştüklerinde olduğundan dikkati dağılmıştı ve gözüne Aquamarin ler çarptı. Onların ne kadar güçsüz olduklarını gördü Ve nasıl dönüşüm geçirdiklerini anladı sonra bir kahkaha attı ve Aquamarin lere bakarak “ kendini çok zeki sanma prenses ölme zamanınız geldi “ dedi ve tüm gücünü toplayarak saldırısını yaptı Tüm güçlerini verdikleri için çok yorgundular ve kıpırdayamıyordular ve saldırı onlara geliyordu Seiya saldırının önüne atladı o büyük saldırı ona geldi ve karanlıklar varisi birden eski haline döndü “ben ne yaptım”
karanlıklar varisi birden değişmeye başlamıştı...kimliğinin açığa çıkmaması amacıyla oradan hemen uzaklaştı...bir yandan koşuyor bir yandanda ağlıyordu
--ben ne yaptım...bana neler oluyor böyle...
By me ~
03 Oca 2008 20:06
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
24.Bölüm
seiya aquanın önüne atladığı sırada sanki zaman durdu...herşey yavaşlamıştı sanki...seiya yere doğru düşüyordu...aqua son bir hamleyle onu yakladı...seiya şimdi baygın bir halde aqua nın kucağında yatıyordu...aqua ona sıkı sıkı sarılmıştı
--seni aptal...neden...neden böyle birşey yaptınki...herkesin duygusuz dediği aquanın gözünden bir tek damla...sadece bir tek damla yaş yanağından süzülmeye başladı...kimse henüz ne olduğunu anlayamamıştı...anladıklarında çok geçti
--SEİYAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!aqua ve diğe4rleri tek kelimeyle şok olmuşlardı..taiki seiya nın nabzı atyıormu diye aqua nın elinden almaya kalkışınca aqua onu öyle bir ittiki az daha yere düşüyordu
--HAYIR...ONU BIRAKMAYACAĞIM!!!!!ve dahada sıkı sarıldı seiyaya...aqua nın gözlerini gören herkes onun neredeyse çıldırdığını söyleyebilirdi...herkes şok olmuşçasına aqua ya bakıyordu...aqua ise sayıklıyordu..
--bir daha...asla...hayır...izin vermeyeceğim...olamaz....aptal...neden sanki...usagi gerçekten çok korkmuştu...zaten enden kendisinn değişim geçirmediği konusunda hala şaşkındı..güçlerindede bi değişiklik yoktu...herkes farklı ve daha iyi görünüyordu...kzıların kafasınıda en çok sailor starlightslar karıştırmıştı...tamamen erkektiler...bu garipti ama onlar bunu farkedecek zaman bulamamışlardı...naturela aquamarin in önüne çöktü..oda çok korkmuştu ve çok yorgundu...
--aqua...şimdi soracağım soruya sakince yanıt ver...aqua onu dinlemiyordu...seiya hala kucağında sayıklıyordu...natu fazla uzatmadı..
--o yaşıyormu ? bu kelimeleri söyler söylemez aqua kafasını öyle bir hızla kaldırdıki...gözleri bi anda natunun gözleriyle kesişti..eskisinden daha korkunç bakıyordu...göz bebekleri sanki yok olmuştu ve gözleri öyle bir renktiki sanki kırmııya dönüşmüştü...
--O ÖLMEYECEK TAMAMMI!!!! Bİ DAHA ASLA OLMAZ !!!!! Bir daha olamaz... bu son cümlelerini zorlukla söylemişti...usagi olduğu yere çöktü..dizlerine bakarak ağlamaya başladı...göz yaşı yere düştü...mamoru hemen onun yanına eğildi
--usa-ko...sakin ol...ona bişey olmayacak...dei..ama usagiyi sadece seiya dan dolayı ağlamıyordu...her yer sessziliğe gömülmüştü..yaten ve taiki duvara yaslanmış şok olmuş bir ifadeyle bakıyorlardı...kızlar tamamen şoktaydılar..seiya ölmüştü...usaginin sessiz gözyaşları şimdi hıçkırağa dönüşmüştü..birden ehreksin gözleri yaşardı...kendielrine zor hakim oluyorlardı...aqua eğilmiş seiya ya sıkıca sarılmıştı...birden bir el omzuna dokundu..
--aqua..lütfen...kendine gel...kontrolünü kaybetme...bu el miza nın eliydi..yüzünde buruk bir gülümseme vardı
--sen çok gçlüsün..şimdi güçlerine hakim ol..ne yapman gerektiğini biliyorsun...
--hayır..hiçbirşey bilmiyorum...herkes şaşırmış bu garip konuşmayı dinliyordu...seiya gittikçe beyazlamaya ve soğumaya başlamıştı...naturela ise dalgın bakışlarla onlara bakıyordu...miza nın ne demek istediğini biliyordu...miza ise elini aqua nın omzundan çekmeyerek...
--sen mi ne yapacağını bilmiyorsun...ama muhakkak herşeye verecek bir cevabın vardır senin..dedi ve gülümsemeye çalıştı...
--hadi ama dengenin efendisi...göster bakalım ne kadar güçlü olduğunu...aqua elini yavaşça kaldırdı ve pozisyonunu bozmadan miza nın elinin üstüne koydu...sonra kafasını ona doğru çevirdi ve hiç beklenmeyecek bir şekilde buruk bir şekilde gülümsedi..
--tamam...miza ona gülümsedi ve geri çekildi...aqua ise önüne döndü...birden hem seiya hemde aqua parlamaya başladı...ikisindende tatlı bir ışık yayılıyordu etrafa...birden her yer parladı ve kimse bişey göremedi...gözlerini açtıklarında aqua seiya nın yanında bayılmıştı...taiki hemen öne fırladı..seiya nın rengi yerine gelmişti ve artık nabzıda atıyordu...herkes ne oluyor dercesine etrafına bakarken miza ve naturela öne çıktı..miza sanki hiçbirşey olmamış gibi aqua yı kucağına aldı ve naturelayla yürümeye başladı...naturela arkaya bardı..
--orada durmaya devam edicekmsiniz yoksa geliyormusunuz...dedi.sonra birden herkes toparlandı taiki seiya yı kucağına aldı ve oraya en yakın ev olan michiru lara doğru ilerlemeye başladılar.miza,kucağındaki aqua ya baktı ve gülümsedi...daha sonra melody nin ona baktığını farketti ve kızardı..daha sonrada hızlandı ve oradan uzaklaştı..eve vardıklarında taiki seiya yı kanepeye bıraktı...burası oldukça güzel bir yerdi.harika bir manzarası vardı ve iki katlıydı...buraya yeni taşınmışlardı...haruka,miza ya aqua yı yukarı çıkamrasını söyledi ama miza aqua yı emrdivenlerden çıakrırken birden bire aqua titremeye başladı...
--SEİYA!!!! aynı şey seiya yada olmuştu...miza kucağında aqua ile oturma odasına geldiklerinde titreme durdu...herşeyin yoluan girdiğini düşnerek tam emrdivenlerden çıkıyorduki yine titremeye başladılar..setsuna şok olmuş bir şekilde
--birbirlerinden ayrılınca başlıyor bu...dedi...naturela ise o sırada eve yeni girmişti..
--evet çünkü şu anda birbirlerinin yaşam gücüyle ayakta duruyorlar ve uzaklaştıkça bağlantıları zayıflıyor..şu anda hala tehlikedeler...içlerinden biri uyanana kadar ikisinin ayırmamlıyız...aslıdan ikisininde yaşaması enredeyse imkansız...sadece biri diğerinin enerjisiyle yaşayabilir...dedi..herkes şok olmuş bir ifadeyle naturela ya bakıyordu..rei ise hışımla yerinden kalktı ve mizaya doğru gitti...miza o sırada aqua yı diğer koltuğa bırakıyordu...rei birden yanıdna bitiverdi
--SÖYLESENE NEDEN ONA BUNU YAPMASINI SÖYLEDİN!!!! ENDEN!!!NEDEN!!!!bir yandan bağırıyor bir yandanda iki elini yumruk yapmış mizanın göğsüne vuruyordu..miza ise hiçbirşey yapmıyordu.rei yoruldu..ağlıyordu..mzia nın göğsünde...miza ise kollarını ona doladı...bir elini saçlarına,diğerinide beline doladı ve
--korkma..ben ona inianıyorum...o bizi bırkamayacak...tekrar birlikte oalcağız dedi...ikiside ağlıyordu şimdi...bu manzara çok dokunaklıydı ama bu durumu bozan michiru odlu...
--geç oldu artık...starlightslar ve naturela lar bizde kalacaklar ama siz kızlar artık gidin...
--hayır bura..
--hayır dolunay surat....eve gidip dinleneceksin...sende yoruldun..diyerek lafını kesti onun haruka...ama kimsesin gitmeye niyeti yoktu...en sonunda hotaru gülmeye çalışarak
--ne güzel bu gece hepimiz buradayız...dedi....
seiya aquanın önüne atladığı sırada sanki zaman durdu...herşey yavaşlamıştı sanki...seiya yere doğru düşüyordu...aqua son bir hamleyle onu yakladı...seiya şimdi baygın bir halde aqua nın kucağında yatıyordu...aqua ona sıkı sıkı sarılmıştı
--seni aptal...neden...neden böyle birşey yaptınki...herkesin duygusuz dediği aquanın gözünden bir tek damla...sadece bir tek damla yaş yanağından süzülmeye başladı...kimse henüz ne olduğunu anlayamamıştı...anladıklarında çok geçti
--SEİYAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!aqua ve diğe4rleri tek kelimeyle şok olmuşlardı..taiki seiya nın nabzı atyıormu diye aqua nın elinden almaya kalkışınca aqua onu öyle bir ittiki az daha yere düşüyordu
--HAYIR...ONU BIRAKMAYACAĞIM!!!!!ve dahada sıkı sarıldı seiyaya...aqua nın gözlerini gören herkes onun neredeyse çıldırdığını söyleyebilirdi...herkes şok olmuşçasına aqua ya bakıyordu...aqua ise sayıklıyordu..
--bir daha...asla...hayır...izin vermeyeceğim...olamaz....aptal...neden sanki...usagi gerçekten çok korkmuştu...zaten enden kendisinn değişim geçirmediği konusunda hala şaşkındı..güçlerindede bi değişiklik yoktu...herkes farklı ve daha iyi görünüyordu...kzıların kafasınıda en çok sailor starlightslar karıştırmıştı...tamamen erkektiler...bu garipti ama onlar bunu farkedecek zaman bulamamışlardı...naturela aquamarin in önüne çöktü..oda çok korkmuştu ve çok yorgundu...
--aqua...şimdi soracağım soruya sakince yanıt ver...aqua onu dinlemiyordu...seiya hala kucağında sayıklıyordu...natu fazla uzatmadı..
--o yaşıyormu ? bu kelimeleri söyler söylemez aqua kafasını öyle bir hızla kaldırdıki...gözleri bi anda natunun gözleriyle kesişti..eskisinden daha korkunç bakıyordu...göz bebekleri sanki yok olmuştu ve gözleri öyle bir renktiki sanki kırmııya dönüşmüştü...
--O ÖLMEYECEK TAMAMMI!!!! Bİ DAHA ASLA OLMAZ !!!!! Bir daha olamaz... bu son cümlelerini zorlukla söylemişti...usagi olduğu yere çöktü..dizlerine bakarak ağlamaya başladı...göz yaşı yere düştü...mamoru hemen onun yanına eğildi
--usa-ko...sakin ol...ona bişey olmayacak...dei..ama usagiyi sadece seiya dan dolayı ağlamıyordu...her yer sessziliğe gömülmüştü..yaten ve taiki duvara yaslanmış şok olmuş bir ifadeyle bakıyorlardı...kızlar tamamen şoktaydılar..seiya ölmüştü...usaginin sessiz gözyaşları şimdi hıçkırağa dönüşmüştü..birden ehreksin gözleri yaşardı...kendielrine zor hakim oluyorlardı...aqua eğilmiş seiya ya sıkıca sarılmıştı...birden bir el omzuna dokundu..
--aqua..lütfen...kendine gel...kontrolünü kaybetme...bu el miza nın eliydi..yüzünde buruk bir gülümseme vardı
--sen çok gçlüsün..şimdi güçlerine hakim ol..ne yapman gerektiğini biliyorsun...
--hayır..hiçbirşey bilmiyorum...herkes şaşırmış bu garip konuşmayı dinliyordu...seiya gittikçe beyazlamaya ve soğumaya başlamıştı...naturela ise dalgın bakışlarla onlara bakıyordu...miza nın ne demek istediğini biliyordu...miza ise elini aqua nın omzundan çekmeyerek...
--sen mi ne yapacağını bilmiyorsun...ama muhakkak herşeye verecek bir cevabın vardır senin..dedi ve gülümsemeye çalıştı...
--hadi ama dengenin efendisi...göster bakalım ne kadar güçlü olduğunu...aqua elini yavaşça kaldırdı ve pozisyonunu bozmadan miza nın elinin üstüne koydu...sonra kafasını ona doğru çevirdi ve hiç beklenmeyecek bir şekilde buruk bir şekilde gülümsedi..
--tamam...miza ona gülümsedi ve geri çekildi...aqua ise önüne döndü...birden hem seiya hemde aqua parlamaya başladı...ikisindende tatlı bir ışık yayılıyordu etrafa...birden her yer parladı ve kimse bişey göremedi...gözlerini açtıklarında aqua seiya nın yanında bayılmıştı...taiki hemen öne fırladı..seiya nın rengi yerine gelmişti ve artık nabzıda atıyordu...herkes ne oluyor dercesine etrafına bakarken miza ve naturela öne çıktı..miza sanki hiçbirşey olmamış gibi aqua yı kucağına aldı ve naturelayla yürümeye başladı...naturela arkaya bardı..
--orada durmaya devam edicekmsiniz yoksa geliyormusunuz...dedi.sonra birden herkes toparlandı taiki seiya yı kucağına aldı ve oraya en yakın ev olan michiru lara doğru ilerlemeye başladılar.miza,kucağındaki aqua ya baktı ve gülümsedi...daha sonra melody nin ona baktığını farketti ve kızardı..daha sonrada hızlandı ve oradan uzaklaştı..eve vardıklarında taiki seiya yı kanepeye bıraktı...burası oldukça güzel bir yerdi.harika bir manzarası vardı ve iki katlıydı...buraya yeni taşınmışlardı...haruka,miza ya aqua yı yukarı çıkamrasını söyledi ama miza aqua yı emrdivenlerden çıakrırken birden bire aqua titremeye başladı...
--SEİYA!!!! aynı şey seiya yada olmuştu...miza kucağında aqua ile oturma odasına geldiklerinde titreme durdu...herşeyin yoluan girdiğini düşnerek tam emrdivenlerden çıkıyorduki yine titremeye başladılar..setsuna şok olmuş bir şekilde
--birbirlerinden ayrılınca başlıyor bu...dedi...naturela ise o sırada eve yeni girmişti..
--evet çünkü şu anda birbirlerinin yaşam gücüyle ayakta duruyorlar ve uzaklaştıkça bağlantıları zayıflıyor..şu anda hala tehlikedeler...içlerinden biri uyanana kadar ikisinin ayırmamlıyız...aslıdan ikisininde yaşaması enredeyse imkansız...sadece biri diğerinin enerjisiyle yaşayabilir...dedi..herkes şok olmuş bir ifadeyle naturela ya bakıyordu..rei ise hışımla yerinden kalktı ve mizaya doğru gitti...miza o sırada aqua yı diğer koltuğa bırakıyordu...rei birden yanıdna bitiverdi
--SÖYLESENE NEDEN ONA BUNU YAPMASINI SÖYLEDİN!!!! ENDEN!!!NEDEN!!!!bir yandan bağırıyor bir yandanda iki elini yumruk yapmış mizanın göğsüne vuruyordu..miza ise hiçbirşey yapmıyordu.rei yoruldu..ağlıyordu..mzia nın göğsünde...miza ise kollarını ona doladı...bir elini saçlarına,diğerinide beline doladı ve
--korkma..ben ona inianıyorum...o bizi bırkamayacak...tekrar birlikte oalcağız dedi...ikiside ağlıyordu şimdi...bu manzara çok dokunaklıydı ama bu durumu bozan michiru odlu...
--geç oldu artık...starlightslar ve naturela lar bizde kalacaklar ama siz kızlar artık gidin...
--hayır bura..
--hayır dolunay surat....eve gidip dinleneceksin...sende yoruldun..diyerek lafını kesti onun haruka...ama kimsesin gitmeye niyeti yoktu...en sonunda hotaru gülmeye çalışarak
--ne güzel bu gece hepimiz buradayız...dedi....
By me ~
03 Oca 2008 20:06
AqUa-hime
Mangaka
Mangaka
Konu: Yanıt: Sailor moon wonder love(6. sezon)
25.Bölüm
herkes her ne kadar yorulduklarını reddetselerde...aslında hepsi çok yorulmuştu ama inatla gözlerini kırpmadan aqua ve seiya nın yattığı odada bekliyorlardı..uyanacakları kesin değildi..ama onlara inançları çok güçlüydü..miza herkesten daha güçlü görünüyordu...herkese o moral veriyordu...kimin ağladığını görse yanına gidiyor ve onu teselli ediyordu..ama peki onu kim teselli edecekti..natu nun gözleri kıpkırmızı olmuştu...kardeşi onun herşeyiydi..şimdi onu kaybetme düşüncesi bütün kemiklerinde dolaşıyordu ve o...ailesinden geriye kalan bu son şeye ölümüne bir hasretle bakıyordu...seiya ve aqua aynı yatakta yatıyorlardı...ama birbirlerinden habersiz iki ruh gibiydiler...en son oalrak miza naturela nın yanına gitti...onu teselli etmek istedi ama ağzından tek bir kelime bile çıkmadı..sadece elini omzuna koydu..o kadar...bunun üzerine naturela olağanca gücüyle miza ya sarıldı...onun omzunda ağlamay başladı...
--sakin olun prensesim...herşey geçicek...korkmayın...ama bunları söylerken bile gülen gözlerinin ardından bir sönüklük görülüyordu...naturela içeri,usagi nin yanına gitti.herkes yorgun düşmüştü ama nedense usagi daha yıpranmış görünüyordu...onun yanına gitti ve başını omzuna koydu...bir süre öylece kadlılar...ikiside konuşmaya yanaşmadı..zaten konuşacak ne vardıki...
o sırada miza aqua nın yanı başında diz çökmüş onun elini tutuyordu..oda boştu..elini dudaklarına götürdü ve ağlamaya başladı...bu çok garipti..miza uzun zamnadır ilk kez böyle kana kana ağlıyordu...bu ona iyi gelmişti..biraz nefeslendi ve orada uyuyuverdi...bunun nedeni chibiusa idi...yeni güçlerinden biriydi bu..insanları uyutabiliyordu..bir çeşit uyku tozu gibi..miza nın üzerine battaniye örtü..kulağına eğildi ve
--biraz dinlenmelisin..dedi...daah sonrada onu büyüleyici bir şekilde boş bir odaya götürüp yatırdı...odadan çıktı ve
--şimdi sıra diğerlerinde dedi...birden her yeri pembe bir sis kapladı...herkes birden esnedi ve gözleri yavaşça kapanmaya başladı...ama chibiusa nın güçleri henüz çok yeniydi...gücünü kontrol edemedi ve oda hemen oracıkta uyuya kaldı...
**************************
birden karanlığın varisi aqua nın ve seiya nın yattığı odada belirdi...aqua ya büyük bir nefretle baktı...bir an onu oracıkta öldürmek istedi ama kendini tutmayı bildi.çünkü aqua ölürse seiya nında öleceğini biliyordu..seiya nın yanına gitti
--benim yakışıklı prensim...yakında birlikte oalcağız..hiç merak etme dedi..saçlarını okşayarak...daha sonra seiya nın yanağına bir öpücük kondurdu..sihirlibir öpücüktü bu...karanlık güç içeren bir öpücük..daha sonrada varis ortadan kayboldu...ancak unuttuğu bişey vardı...karanlık enerjiyi çeken seiya değil aquamrindi...seiya saf kan iyilerdendi...
***************************
sabah olduğunda herkes kendine geldi..hepsi aynı anda kalktı ve ne oluyor demelerine kalmadan birden herşey akıllarına geldi...koşarak yukarıya çıktılar..az daha birbirlerini eziyorlardı..kapıya geldikerlinde dağ misali istiflenmişlerdi...chibiusa da bu gürültüye uyandı ve olanlara bakmaya gitti..herkesin yüz ifadesi birden bire değişti...
gördükleri karşısında hepsinin ağzı açık kalmıştı...aqua küçümsercesine gülümsüyordu..seiya nında yanağı kıpkırmızıydı ve şaşkınca yanağını tutuyordu...aqua arkasını döndü
--aa..sizmi geldiniz dedi gülümseyerek...naturela koşarak aqua nın boynuna atladı
--siz..ikinizde yaşıyorsunuz...ama nasıl....
--telaşlanmayın..herşeyi anlatacağım..yada düşündümde...sen anlatmak istermisin seiya...dedi muzip bir gülümseme vardı yüzünde...seiya ise kıpkırmızı oldu ve kafasını yana çevirdi..
--iyi o zaman..ben anlatırım...dedi...siz bizi uyuyor zannetmiştiniz ama gayet kendimizdeydik..en azından ben öyleydim...sevgili kuzenim ch..melody...sizin yorulduğunuzu düşünerek üzerinize uyku tozu serpti..bu onun özel güçlerindendir..neyse...buradanda teşekkürler melody..kimsenin bizim yüzümüzden kendisine zarar vermeini istemezdik...dedi..chibiusa orada tatlı tatlı gülümsedi...
--neyse..siz uykuya daldıktan hemen sonra karanlığın varisi buraya geldi..doğrusu az daha beni öldürecekti..gözleri nefretle bakıyordu ama zekiydi..seiya nın yaşamının bana bağlı olduğunu biliyordu...onun yerien seiya nın yanına gitti ve eğildi..saçlarını okşadı ve onun yanağına bir öpücük kondurup birden yok oldu...herkes neeeee derceesine aqua ya bakıyordu..aqua ise gülümseyerek devam etti...
--ama o varis bilmiyorduki gücü direk ben kendime çektim ve kendimdeki iyiliğide seiya ya ittim...ikimiizinde aynı anda kalkacağını düşünmüştüm...ama seiya uyanmadı...onun başında beklemeye başladım...beyfendi sonunda uyandı ve beni yanında görünce şaşırdı..aniden kalktı ve ve kolumdan tuttu...sen yaşıyorsun dedi...bende evet..sende dedim...bir müddet öyle kaldık daha sonra....beyfen bana neden böyle birşey yaptığımı sordu..bende ona aynı şeyi sordum..o ise özür oalrak kabul et dedi..bende çok ağır bir özür..dedim...bir sürede öylece kaldık ve sonra bana doğru yaklaşmaya başladı..yaklaştı..yaklaştı...
--eee sonra ne odlu??? dedi minako ağzı açık..aslında herkesin ağzı açıktı..seiya gittikçe kızarıyordu...aqua ise ülümseyerek
--ne oalcak tam dudaklarını yapıştıracakken yanağına patlattım bir tokat dedi...herkes birden durdu..ve hepsi birden gülmeye başladı...seiya kıpkırmızıydı...aqua ise sadece şöyle söyledi
--unutmayın seiya bey...her kuşun eti yenmez...der ve herkes birden aqua iel seiya nın boynuana atlar...
herkes çok sevinmişti..aqua ve natu ile tanışalı fazla olmamıştı belki ama birbirlerini çok yakın hissediyorlardı...hepsinin onlarla konuşacak ortak bir yanı vardı...bu gülüşmelerin arasında yaten birden dışarıya fırladı...minako onu gördü ve arkasından gitti...usagi
--nerye gidiyor bunlar.diyerek arkasına düşecektiki aqua onu koludnan tutup engelledi ve hayır manasında kafasını iki yana salladı...usagi anlamamışltı ama sonra tamam diyerek diğerlerine katıldı..makato ve michiru harika bir kahvaltı hazırlamışlardı...kahvaltı masası bu sefer çok büyüktü..ve kızlar harikalar yaratmıştı...tam herkes masaya oturacakken minako içeriye kıpkırmızı birşekilde girdi ve koşarak yukarıya çıktı...herkes tam peşinden koşacaktıki naturela
--hayır ben giderim siz burada oturun dedi ve minako nun yanına çıktı..o sırada aquamarin bahçeye baktı yaten orada gözlerini kocaman açmış oturuyordu..nazikçe masadan kalktı ve yatene doğru ilerlemeye başladı.haruka arkadan bağırdı
--sen nerye gidiyorsun aqua?
--sadece biraz hava almak istiyorum hepsi bu. dedi ve gülümseyerek bahçeey çıktı...gidip yatenin yanına oturdu...yaten önce şaşırdı ama sonra kenara çekildi..
--nasıl geçti..diye sordu aquamarin...o sırada minako da yukarıda naturela ile konuşuyordu
--ee anlatsnaa ne oldu minako..çatlatacaksın beni...
*****************
--ne nasıl geçti..ne demek istediğini anlayamadım aqua...
--bal gibide anladın..minako diyorum...ne konuştunuz...
*****************
--hiçbirşey konuşmadık natu...sadece..
--sadece ne...
*****************
--bana teşekkür etti o kadar...onu kurtardığım için..
--o kadarcıkmı...
--o kadarcık...
--eminmisin...
--ne söylememi bekliyorsun aqua...
*****************
--herhalde o sırada konuşacak pek bişey bulamadık natu...
--nedenmiş..bal gibide bulabilirdiniz...hem sen benden bişey saklıyormuşsun gibime geliyor ama neyse artık..
--hiçte bişey saklamıyorummmder minako kızararak...
--ya ya tabi der naturela ve gülümser hadi gel şimdi aşağı inelim git yüzünü yıka...der naturela ve aşağı inerler...ama yaten ve aqua hala inatlaşıyorlardır..
*****************
--gerçekleri söyle o bana yeter yaten...
--üfff amma uzattın ama...hiçbir şey olmadı sadece bana teşekkür etti ve gitti..
--ii pekala dediğin gibi olsun yaten... der ve kalkıp kapıya doğru gider...yatende onu takip eder...tam o sırada aqua arkasını döner..gülümser ve hemen canın kenarındaki ıslak mendili yatene uzatır..
--bu ne için?aqua muzip bir şekilde gülümeser ve
--yanağındaki o ruju silmen için çok göze çarpıyor der ve kahkahalar atarak içeri koşar...
herkes her ne kadar yorulduklarını reddetselerde...aslında hepsi çok yorulmuştu ama inatla gözlerini kırpmadan aqua ve seiya nın yattığı odada bekliyorlardı..uyanacakları kesin değildi..ama onlara inançları çok güçlüydü..miza herkesten daha güçlü görünüyordu...herkese o moral veriyordu...kimin ağladığını görse yanına gidiyor ve onu teselli ediyordu..ama peki onu kim teselli edecekti..natu nun gözleri kıpkırmızı olmuştu...kardeşi onun herşeyiydi..şimdi onu kaybetme düşüncesi bütün kemiklerinde dolaşıyordu ve o...ailesinden geriye kalan bu son şeye ölümüne bir hasretle bakıyordu...seiya ve aqua aynı yatakta yatıyorlardı...ama birbirlerinden habersiz iki ruh gibiydiler...en son oalrak miza naturela nın yanına gitti...onu teselli etmek istedi ama ağzından tek bir kelime bile çıkmadı..sadece elini omzuna koydu..o kadar...bunun üzerine naturela olağanca gücüyle miza ya sarıldı...onun omzunda ağlamay başladı...
--sakin olun prensesim...herşey geçicek...korkmayın...ama bunları söylerken bile gülen gözlerinin ardından bir sönüklük görülüyordu...naturela içeri,usagi nin yanına gitti.herkes yorgun düşmüştü ama nedense usagi daha yıpranmış görünüyordu...onun yanına gitti ve başını omzuna koydu...bir süre öylece kadlılar...ikiside konuşmaya yanaşmadı..zaten konuşacak ne vardıki...
o sırada miza aqua nın yanı başında diz çökmüş onun elini tutuyordu..oda boştu..elini dudaklarına götürdü ve ağlamaya başladı...bu çok garipti..miza uzun zamnadır ilk kez böyle kana kana ağlıyordu...bu ona iyi gelmişti..biraz nefeslendi ve orada uyuyuverdi...bunun nedeni chibiusa idi...yeni güçlerinden biriydi bu..insanları uyutabiliyordu..bir çeşit uyku tozu gibi..miza nın üzerine battaniye örtü..kulağına eğildi ve
--biraz dinlenmelisin..dedi...daah sonrada onu büyüleyici bir şekilde boş bir odaya götürüp yatırdı...odadan çıktı ve
--şimdi sıra diğerlerinde dedi...birden her yeri pembe bir sis kapladı...herkes birden esnedi ve gözleri yavaşça kapanmaya başladı...ama chibiusa nın güçleri henüz çok yeniydi...gücünü kontrol edemedi ve oda hemen oracıkta uyuya kaldı...
**************************
birden karanlığın varisi aqua nın ve seiya nın yattığı odada belirdi...aqua ya büyük bir nefretle baktı...bir an onu oracıkta öldürmek istedi ama kendini tutmayı bildi.çünkü aqua ölürse seiya nında öleceğini biliyordu..seiya nın yanına gitti
--benim yakışıklı prensim...yakında birlikte oalcağız..hiç merak etme dedi..saçlarını okşayarak...daha sonra seiya nın yanağına bir öpücük kondurdu..sihirlibir öpücüktü bu...karanlık güç içeren bir öpücük..daha sonrada varis ortadan kayboldu...ancak unuttuğu bişey vardı...karanlık enerjiyi çeken seiya değil aquamrindi...seiya saf kan iyilerdendi...
***************************
sabah olduğunda herkes kendine geldi..hepsi aynı anda kalktı ve ne oluyor demelerine kalmadan birden herşey akıllarına geldi...koşarak yukarıya çıktılar..az daha birbirlerini eziyorlardı..kapıya geldikerlinde dağ misali istiflenmişlerdi...chibiusa da bu gürültüye uyandı ve olanlara bakmaya gitti..herkesin yüz ifadesi birden bire değişti...
gördükleri karşısında hepsinin ağzı açık kalmıştı...aqua küçümsercesine gülümsüyordu..seiya nında yanağı kıpkırmızıydı ve şaşkınca yanağını tutuyordu...aqua arkasını döndü
--aa..sizmi geldiniz dedi gülümseyerek...naturela koşarak aqua nın boynuna atladı
--siz..ikinizde yaşıyorsunuz...ama nasıl....
--telaşlanmayın..herşeyi anlatacağım..yada düşündümde...sen anlatmak istermisin seiya...dedi muzip bir gülümseme vardı yüzünde...seiya ise kıpkırmızı oldu ve kafasını yana çevirdi..
--iyi o zaman..ben anlatırım...dedi...siz bizi uyuyor zannetmiştiniz ama gayet kendimizdeydik..en azından ben öyleydim...sevgili kuzenim ch..melody...sizin yorulduğunuzu düşünerek üzerinize uyku tozu serpti..bu onun özel güçlerindendir..neyse...buradanda teşekkürler melody..kimsenin bizim yüzümüzden kendisine zarar vermeini istemezdik...dedi..chibiusa orada tatlı tatlı gülümsedi...
--neyse..siz uykuya daldıktan hemen sonra karanlığın varisi buraya geldi..doğrusu az daha beni öldürecekti..gözleri nefretle bakıyordu ama zekiydi..seiya nın yaşamının bana bağlı olduğunu biliyordu...onun yerien seiya nın yanına gitti ve eğildi..saçlarını okşadı ve onun yanağına bir öpücük kondurup birden yok oldu...herkes neeeee derceesine aqua ya bakıyordu..aqua ise gülümseyerek devam etti...
--ama o varis bilmiyorduki gücü direk ben kendime çektim ve kendimdeki iyiliğide seiya ya ittim...ikimiizinde aynı anda kalkacağını düşünmüştüm...ama seiya uyanmadı...onun başında beklemeye başladım...beyfendi sonunda uyandı ve beni yanında görünce şaşırdı..aniden kalktı ve ve kolumdan tuttu...sen yaşıyorsun dedi...bende evet..sende dedim...bir müddet öyle kaldık daha sonra....beyfen bana neden böyle birşey yaptığımı sordu..bende ona aynı şeyi sordum..o ise özür oalrak kabul et dedi..bende çok ağır bir özür..dedim...bir sürede öylece kaldık ve sonra bana doğru yaklaşmaya başladı..yaklaştı..yaklaştı...
--eee sonra ne odlu??? dedi minako ağzı açık..aslında herkesin ağzı açıktı..seiya gittikçe kızarıyordu...aqua ise ülümseyerek
--ne oalcak tam dudaklarını yapıştıracakken yanağına patlattım bir tokat dedi...herkes birden durdu..ve hepsi birden gülmeye başladı...seiya kıpkırmızıydı...aqua ise sadece şöyle söyledi
--unutmayın seiya bey...her kuşun eti yenmez...der ve herkes birden aqua iel seiya nın boynuana atlar...
herkes çok sevinmişti..aqua ve natu ile tanışalı fazla olmamıştı belki ama birbirlerini çok yakın hissediyorlardı...hepsinin onlarla konuşacak ortak bir yanı vardı...bu gülüşmelerin arasında yaten birden dışarıya fırladı...minako onu gördü ve arkasından gitti...usagi
--nerye gidiyor bunlar.diyerek arkasına düşecektiki aqua onu koludnan tutup engelledi ve hayır manasında kafasını iki yana salladı...usagi anlamamışltı ama sonra tamam diyerek diğerlerine katıldı..makato ve michiru harika bir kahvaltı hazırlamışlardı...kahvaltı masası bu sefer çok büyüktü..ve kızlar harikalar yaratmıştı...tam herkes masaya oturacakken minako içeriye kıpkırmızı birşekilde girdi ve koşarak yukarıya çıktı...herkes tam peşinden koşacaktıki naturela
--hayır ben giderim siz burada oturun dedi ve minako nun yanına çıktı..o sırada aquamarin bahçeye baktı yaten orada gözlerini kocaman açmış oturuyordu..nazikçe masadan kalktı ve yatene doğru ilerlemeye başladı.haruka arkadan bağırdı
--sen nerye gidiyorsun aqua?
--sadece biraz hava almak istiyorum hepsi bu. dedi ve gülümseyerek bahçeey çıktı...gidip yatenin yanına oturdu...yaten önce şaşırdı ama sonra kenara çekildi..
--nasıl geçti..diye sordu aquamarin...o sırada minako da yukarıda naturela ile konuşuyordu
--ee anlatsnaa ne oldu minako..çatlatacaksın beni...
*****************
--ne nasıl geçti..ne demek istediğini anlayamadım aqua...
--bal gibide anladın..minako diyorum...ne konuştunuz...
*****************
--hiçbirşey konuşmadık natu...sadece..
--sadece ne...
*****************
--bana teşekkür etti o kadar...onu kurtardığım için..
--o kadarcıkmı...
--o kadarcık...
--eminmisin...
--ne söylememi bekliyorsun aqua...
*****************
--herhalde o sırada konuşacak pek bişey bulamadık natu...
--nedenmiş..bal gibide bulabilirdiniz...hem sen benden bişey saklıyormuşsun gibime geliyor ama neyse artık..
--hiçte bişey saklamıyorummmder minako kızararak...
--ya ya tabi der naturela ve gülümser hadi gel şimdi aşağı inelim git yüzünü yıka...der naturela ve aşağı inerler...ama yaten ve aqua hala inatlaşıyorlardır..
*****************
--gerçekleri söyle o bana yeter yaten...
--üfff amma uzattın ama...hiçbir şey olmadı sadece bana teşekkür etti ve gitti..
--ii pekala dediğin gibi olsun yaten... der ve kalkıp kapıya doğru gider...yatende onu takip eder...tam o sırada aqua arkasını döner..gülümser ve hemen canın kenarındaki ıslak mendili yatene uzatır..
--bu ne için?aqua muzip bir şekilde gülümeser ve
--yanağındaki o ruju silmen için çok göze çarpıyor der ve kahkahalar atarak içeri koşar...
By me ~
03 Oca 2008 20:07
  |
|
| 2. sayfa (Toplam 5 sayfa) [ 43 mesaj ] |
| Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |