Sessiz İntikam |
Yazar
Mesaj
Ben buraya yeni üye oldum ve daha önce buradaki bir çok hikayeyi okudum. Sizlerle yazdığım bir hikayeyi paylaşmak istedim. Kısa bir hikaye inş. beğenirsiniz
'Sıcak koltuğumda oturmuş kahvemi yudumlarken pencereden şiddetle yağan yağmura bakıyordum. Dışarıdaki rüzgarın uğultusu evin içini dolduruyordu. Tek istediğim biraz sessizlikti ve bu cama şiddetle vuran yağmur tarafından engelleniyordu. "Pat!" Birden koltuktan sıçradım. Yere düşmemek için önümdeki sehpadan destek alıp tekrar koltuğa yerleştim. Korku dolu gözlerimle koridoru taradım. Bir hareket ya da bir gölge bekledim. Hiçbir şey yoktu. Burada tek başımaydım.
Rahat bir nefes alıp kahvemi içmeye devam ettim. Kahvemi sehpaya bırakıp koltuktan kalkmak için hazırlandım. O anda ne olduğunu hiç anlamadım. Omuzlarımda bir baskı vardı kalkmamı engelleyen. Sonra boğazıma değen soğuk birşeyin varlığını hissettim. Bıçağın keskin ucu boğazıma batınca çığlık atmaya çalıştım. Fakat tek çıkarabildiğim ses boğazımda düğümlenen iniltiydi. Ağzıma kapanan el çığlık atmamı engelliyordu. Isırmaya çalıştım fakat dişlerimin arasındaki tek şey deri bir eldivendi.
Şu an çok umutsuz bir durumdaydım. Bıçak boğazıma daha fazla batınca ellerimin serbest olduğunu hatırladım. Ellerimi kaldırıp ağzımı kapatan eli kavradım. Bütün gücümü kullanarak çekmeye başladım. Ama hiçbir şey olmadı. Biraz bile kıpırdatamadım. Üzerine giydiği deri ceketin kolunu sıyırıp bileğini ortaya çıkardım. Tırnaklarımı etine bütün gücümle bastırdım. Acıyla inledi. Daha sonra kulağıma eğildi ve "Seni küçük..." dedi.
Cümlesini tamamlamasına izin vermeden tırnaklarımı daha da derine gömdüm. Ama bu hayatmda yaptığım en büyük hataydı. Boğazıma bıçak dayayan bu kadın benim bu hareketime karşılık boynumdaki bıçağı kolaylıkla derimde kaydırdı. Boğazımdan akan sıcak sıvıyı hissettiğimde "Bunu haketmek için ne yaptım?" diye düşündüm.'
Bu Ceren'in son düşünceleriydi. Bunları düşündükten sonra kanlı bedeni kafasını önündeki sehpaya çarparak yere yığıldı. Artık ölmüş olmalıydı. Daha şimdi bir cinayet işlemiş olmasına rağmen gayet rahat bir tavırla şu an yanmakta olan villanın aşağısındaki telefon kulübesine girip itfaiyeyi aradı. Telefonu kulağına götürürken yüzündeki gülümseme silindi ve yerini yapmacık bir hüzün kapladı. Telefonu açan adama adresi söyleyip telefonu kapattı. İtfaiye gelene kadar ev çoktan kül olurdu. Elini kulağının arkasından başlayıp omzuna kadar uzanan yanık izine koydu. Elini pürüzlü yüzeyde gezdirirken gülümsüyordu ve yıllar önce olan olayı düşünüyordu. "Birlikte kaldıkları öğrenci evi yandığında Ceren onu terketmişti.Onu kurtarmasına yetecek zaman varken onu dumanların içinde baygın bir vaziyette bırakmıştı."
Artık yapmıştı. Yıllardır planladığı intikamını almıştı. O limanda onu bekleyen gemiye bindiğinde villadan yükselen dumanlar gökyüzüne ulaşıyordu. Artık bitmişti. Ceren'in ona verdiği yara izine tekrar dokundu. Artık önemli değildi. Artık onun adı Ceren'di. Elinde tuttuğu pasaporta ve banka hesaplarına bakıp gülümsedi.
'Sıcak koltuğumda oturmuş kahvemi yudumlarken pencereden şiddetle yağan yağmura bakıyordum. Dışarıdaki rüzgarın uğultusu evin içini dolduruyordu. Tek istediğim biraz sessizlikti ve bu cama şiddetle vuran yağmur tarafından engelleniyordu. "Pat!" Birden koltuktan sıçradım. Yere düşmemek için önümdeki sehpadan destek alıp tekrar koltuğa yerleştim. Korku dolu gözlerimle koridoru taradım. Bir hareket ya da bir gölge bekledim. Hiçbir şey yoktu. Burada tek başımaydım.
Rahat bir nefes alıp kahvemi içmeye devam ettim. Kahvemi sehpaya bırakıp koltuktan kalkmak için hazırlandım. O anda ne olduğunu hiç anlamadım. Omuzlarımda bir baskı vardı kalkmamı engelleyen. Sonra boğazıma değen soğuk birşeyin varlığını hissettim. Bıçağın keskin ucu boğazıma batınca çığlık atmaya çalıştım. Fakat tek çıkarabildiğim ses boğazımda düğümlenen iniltiydi. Ağzıma kapanan el çığlık atmamı engelliyordu. Isırmaya çalıştım fakat dişlerimin arasındaki tek şey deri bir eldivendi.
Şu an çok umutsuz bir durumdaydım. Bıçak boğazıma daha fazla batınca ellerimin serbest olduğunu hatırladım. Ellerimi kaldırıp ağzımı kapatan eli kavradım. Bütün gücümü kullanarak çekmeye başladım. Ama hiçbir şey olmadı. Biraz bile kıpırdatamadım. Üzerine giydiği deri ceketin kolunu sıyırıp bileğini ortaya çıkardım. Tırnaklarımı etine bütün gücümle bastırdım. Acıyla inledi. Daha sonra kulağıma eğildi ve "Seni küçük..." dedi.
Cümlesini tamamlamasına izin vermeden tırnaklarımı daha da derine gömdüm. Ama bu hayatmda yaptığım en büyük hataydı. Boğazıma bıçak dayayan bu kadın benim bu hareketime karşılık boynumdaki bıçağı kolaylıkla derimde kaydırdı. Boğazımdan akan sıcak sıvıyı hissettiğimde "Bunu haketmek için ne yaptım?" diye düşündüm.'
Bu Ceren'in son düşünceleriydi. Bunları düşündükten sonra kanlı bedeni kafasını önündeki sehpaya çarparak yere yığıldı. Artık ölmüş olmalıydı. Daha şimdi bir cinayet işlemiş olmasına rağmen gayet rahat bir tavırla şu an yanmakta olan villanın aşağısındaki telefon kulübesine girip itfaiyeyi aradı. Telefonu kulağına götürürken yüzündeki gülümseme silindi ve yerini yapmacık bir hüzün kapladı. Telefonu açan adama adresi söyleyip telefonu kapattı. İtfaiye gelene kadar ev çoktan kül olurdu. Elini kulağının arkasından başlayıp omzuna kadar uzanan yanık izine koydu. Elini pürüzlü yüzeyde gezdirirken gülümsüyordu ve yıllar önce olan olayı düşünüyordu. "Birlikte kaldıkları öğrenci evi yandığında Ceren onu terketmişti.Onu kurtarmasına yetecek zaman varken onu dumanların içinde baygın bir vaziyette bırakmıştı."
Artık yapmıştı. Yıllardır planladığı intikamını almıştı. O limanda onu bekleyen gemiye bindiğinde villadan yükselen dumanlar gökyüzüne ulaşıyordu. Artık bitmişti. Ceren'in ona verdiği yara izine tekrar dokundu. Artık önemli değildi. Artık onun adı Ceren'di. Elinde tuttuğu pasaporta ve banka hesaplarına bakıp gülümsedi.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Desdemona
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 3 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |