Silence Sayfaya git: 1, 2, 3, 4, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Basit bir hikaye oldu. Aslında bu benim deneme hikayem. Yeni yazmaya başladım.Biraz kısa ama olsun idare edin artık. Sizi sıkmak istemedim.
1.Episode---Happy Days
Soğuk bir kış günündeydik. İnsanlar soğuktan dışarı çıkamaz haldeydiler. Ben bir bankına oturmuştum. Baştan aşağı simsiyah giyinmiştim. Sakin ve konuşmayı çok sevmeyen bir insandım. Parkta sadece kartopu oynayan çocuklar vardı. Bu soğukta bir ceket alma gereği bile duymamıştım. Bunun için kendime çok kızıyordum. Evden çıkarken yine aksiliğim tutmuştu. Birden vücudum sıcacık oldu. Birisi arkamdan sırtıma sıcacık olmuştu. Yavaşça arkama bakmak için başımı çevirdim. Arkamda sevgili arkadaşım Andreas vardı. Başımı tekrardan baktığım yere döndürdüm.
Sıcacık nefesiyle kulağıma fısıldadı:
“Böyle durursun üşütürsün.”
Dedi ve yanıma gelip oturdu. Sırtıma attığı ceketi kollarımdan geçirip giydirdi. Beni çok seviyordu. Mutlu olmam için her şeyi yapıyordu. Fakat yaptığı her şey nafileydi. Sonunda ağzımı açıp konuşmaya başladım. Sesim kısık ve cılız çıksa da onunla konuşmayı her şeyden çok istiyordum.
“Burada olduğumu nasıl buldun?”
“Seni çok merak ettim. Aslında seni bulmak kolay olmadı Valetta. Yaklaşık 1 saattir. Gökyüzünden karaya bakarak seni arıyordum. En sonunda bu parkta oturduğunu gördüm.”
“Çok şirinsin. Beni arayıp merak etmen çok güzel bir şey Andreas.”
“Hadi eve gidelim. “
İkimiz de banktan kalktık. Karlı ağaçların altından el ele tutuşarak yavaşça eve doğru ilerledik. Ben ileride böyle mutlu olabileceğimizi düşünmüyordum. Keşke düşüncelerimde yanılabilsem…
1.Episode---Happy Days
Soğuk bir kış günündeydik. İnsanlar soğuktan dışarı çıkamaz haldeydiler. Ben bir bankına oturmuştum. Baştan aşağı simsiyah giyinmiştim. Sakin ve konuşmayı çok sevmeyen bir insandım. Parkta sadece kartopu oynayan çocuklar vardı. Bu soğukta bir ceket alma gereği bile duymamıştım. Bunun için kendime çok kızıyordum. Evden çıkarken yine aksiliğim tutmuştu. Birden vücudum sıcacık oldu. Birisi arkamdan sırtıma sıcacık olmuştu. Yavaşça arkama bakmak için başımı çevirdim. Arkamda sevgili arkadaşım Andreas vardı. Başımı tekrardan baktığım yere döndürdüm.
Sıcacık nefesiyle kulağıma fısıldadı:
“Böyle durursun üşütürsün.”
Dedi ve yanıma gelip oturdu. Sırtıma attığı ceketi kollarımdan geçirip giydirdi. Beni çok seviyordu. Mutlu olmam için her şeyi yapıyordu. Fakat yaptığı her şey nafileydi. Sonunda ağzımı açıp konuşmaya başladım. Sesim kısık ve cılız çıksa da onunla konuşmayı her şeyden çok istiyordum.
“Burada olduğumu nasıl buldun?”
“Seni çok merak ettim. Aslında seni bulmak kolay olmadı Valetta. Yaklaşık 1 saattir. Gökyüzünden karaya bakarak seni arıyordum. En sonunda bu parkta oturduğunu gördüm.”
“Çok şirinsin. Beni arayıp merak etmen çok güzel bir şey Andreas.”
“Hadi eve gidelim. “
İkimiz de banktan kalktık. Karlı ağaçların altından el ele tutuşarak yavaşça eve doğru ilerledik. Ben ileride böyle mutlu olabileceğimizi düşünmüyordum. Keşke düşüncelerimde yanılabilsem…
güzel gidiyor ama cümleler kısa olduğu için sanki bir konudan başka konuya atlıyormuş hissine kapıldım. betimlemeler biraz daha uzun olsa , o ortamı biraz daha ''yaşayarak'' yazarsan yazarlık konusunda önemli bir adım atmış olursun.
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
sorun değil. herkes böyledir:D banada olur bu:D
hikayede püf noktası ''yaşamak''. olayı öyle bir şekilde anlatmalısın ki okurda senin yaşadıklarını yaşamalı , hissettiklerini hissetmeli
hikayede püf noktası ''yaşamak''. olayı öyle bir şekilde anlatmalısın ki okurda senin yaşadıklarını yaşamalı , hissettiklerini hissetmeli
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
2.Episode-Immortal Messiah and Cruel Baldric
Benim içim sıradan bir geceydi. Pijamaları giymiştim. Bugün erkenden yatmak istiyordum. Çok yorulmuştum. Uzun kumral saçları açıp, taradım. Sıcacık yatağımın içine girdim. Başımı yastığa koyduğum anda uyudum. 2–3 saat sonra bir kapı gıcırtısı duyar gibi oldum. Bana bakmak için Andreas gelmişti. Her gece benim uyuyup uyumadığımı kontrol ederdi. Zaten Andreas’ın kesintisiz 8 saat uyuduğunu hiç görmedim. İlk kapının ucunda uzunca bana baktı. Daha sonra yavaşça yatağımın köşesine oturdu.
Fısıldadı:
“Tekrardan geleceğim.”
Bu sözleri duymak bile beni endişeye boğmaya bile yetmişti. Eğildi yanağıma bir öpücük kondurdu. Sessizce odadan çıktı. Ne yapmalıydım? Gidip onu izlemeli miydim? Evet, onu izleyecektim. Hızlıca siyah elbisemi ve altım içinde beyaz taytımı giymiştim. Üstüme siyah pelerinimi aldım. Kapıyı yavaşça açıp, baktım. Andreas da yeni üstünü giyinmişti. Andreas evden çıktıktan sonra biraz bekleyip bende çıktım. Ara sokaklardan ve ıssız caddelerden geçerek bir otelin telasına vardık. Belikli dövüşeceklerdi. Yoksa neden böyle bir yer seçsinler diki? Duvara yaslandım. Köşede sessizce onların söylediklerini duymaya çalışıyordum.
Baldric:
“Bugün iyilik meleğini yanına almamışsın. Ne oldu? Yoksa ondan gizli kapaklı iş mi çeviriyorsun?”
Andreas:
“Belki onun zara görmesinden korkuyorumdur.”
İkiside biraz sonra kılıçlarıyla dövüşmeye başladılar. Baldric kılıç konusunda Andreas’tan daha iyi gibi gözüküyordu. Baldric Andreas’ın yorulduğu bir anda omzuna bıçak sapladı. O an ölüyordum. Andreas omzundan yaralanmıştı. Ortaya çıksam her şey karışırdı. Bu yüzden aklıma isyan ederek orada kaldım.
Baldric yaralı Andreas’a:
“Bu sefer işini bitirmeyeceğim. Çünkü ilk seni süründürmeyi çok istiyorum.”
Baldric oradan uzun ceketiyle ayrıldıktan sonra Andreas bayıldı. Andreas’ın bayılmasından faydalanıp onu evimize götürdüm. Onu benim yatağıma yatırdım çünkü benim odam girişe çok yakındı. Onu daha fazla taşıyabileceğimi sanmıyordum. Ceketini ve yeşil kazağını çıkardım. Omzunu tedavi ettim. Daha sonrada onu sardım. Andreas’ın sağ omzu şimdi eline kadar sarılıydı. İyiki de ölümsüzdü yoksa onun için çok endişelenirdim. Yorganı boğazına kadar çekmiştim. Üşümemeliydi. Sabahleyin uyandı. Ben onun için erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltıyı bu sefer yaralı olduğu için odaya kadar getirmiştim. Kapıyı açıp elimde kahvaltı tepsisiyle gelince yüzü gülümseyemeye başladı. Yatağın yanındaki komidine kahvaltı tepsisini koydum. Yatakta doğrulsun diye yastığı duvara yasladım. Doğrulmasına yardım ettikten sonra kahvaltıyı bacaklarımın üstüne koydum. Bugün ona ben kendi ellerimle yemek yedirecektim.
Bir şey sormasına izin vermeden:
“İlk kahvaltını yap sonra konuşuruz.”
Dedim. Onun gülümsemesi benimde gülümsememe neden olmuştu…
Benim içim sıradan bir geceydi. Pijamaları giymiştim. Bugün erkenden yatmak istiyordum. Çok yorulmuştum. Uzun kumral saçları açıp, taradım. Sıcacık yatağımın içine girdim. Başımı yastığa koyduğum anda uyudum. 2–3 saat sonra bir kapı gıcırtısı duyar gibi oldum. Bana bakmak için Andreas gelmişti. Her gece benim uyuyup uyumadığımı kontrol ederdi. Zaten Andreas’ın kesintisiz 8 saat uyuduğunu hiç görmedim. İlk kapının ucunda uzunca bana baktı. Daha sonra yavaşça yatağımın köşesine oturdu.
Fısıldadı:
“Tekrardan geleceğim.”
Bu sözleri duymak bile beni endişeye boğmaya bile yetmişti. Eğildi yanağıma bir öpücük kondurdu. Sessizce odadan çıktı. Ne yapmalıydım? Gidip onu izlemeli miydim? Evet, onu izleyecektim. Hızlıca siyah elbisemi ve altım içinde beyaz taytımı giymiştim. Üstüme siyah pelerinimi aldım. Kapıyı yavaşça açıp, baktım. Andreas da yeni üstünü giyinmişti. Andreas evden çıktıktan sonra biraz bekleyip bende çıktım. Ara sokaklardan ve ıssız caddelerden geçerek bir otelin telasına vardık. Belikli dövüşeceklerdi. Yoksa neden böyle bir yer seçsinler diki? Duvara yaslandım. Köşede sessizce onların söylediklerini duymaya çalışıyordum.
Baldric:
“Bugün iyilik meleğini yanına almamışsın. Ne oldu? Yoksa ondan gizli kapaklı iş mi çeviriyorsun?”
Andreas:
“Belki onun zara görmesinden korkuyorumdur.”
İkiside biraz sonra kılıçlarıyla dövüşmeye başladılar. Baldric kılıç konusunda Andreas’tan daha iyi gibi gözüküyordu. Baldric Andreas’ın yorulduğu bir anda omzuna bıçak sapladı. O an ölüyordum. Andreas omzundan yaralanmıştı. Ortaya çıksam her şey karışırdı. Bu yüzden aklıma isyan ederek orada kaldım.
Baldric yaralı Andreas’a:
“Bu sefer işini bitirmeyeceğim. Çünkü ilk seni süründürmeyi çok istiyorum.”
Baldric oradan uzun ceketiyle ayrıldıktan sonra Andreas bayıldı. Andreas’ın bayılmasından faydalanıp onu evimize götürdüm. Onu benim yatağıma yatırdım çünkü benim odam girişe çok yakındı. Onu daha fazla taşıyabileceğimi sanmıyordum. Ceketini ve yeşil kazağını çıkardım. Omzunu tedavi ettim. Daha sonrada onu sardım. Andreas’ın sağ omzu şimdi eline kadar sarılıydı. İyiki de ölümsüzdü yoksa onun için çok endişelenirdim. Yorganı boğazına kadar çekmiştim. Üşümemeliydi. Sabahleyin uyandı. Ben onun için erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltıyı bu sefer yaralı olduğu için odaya kadar getirmiştim. Kapıyı açıp elimde kahvaltı tepsisiyle gelince yüzü gülümseyemeye başladı. Yatağın yanındaki komidine kahvaltı tepsisini koydum. Yatakta doğrulsun diye yastığı duvara yasladım. Doğrulmasına yardım ettikten sonra kahvaltıyı bacaklarımın üstüne koydum. Bugün ona ben kendi ellerimle yemek yedirecektim.
Bir şey sormasına izin vermeden:
“İlk kahvaltını yap sonra konuşuruz.”
Dedim. Onun gülümsemesi benimde gülümsememe neden olmuştu…
güzel!!! hakikatten biraz heyecanlanmaya başladım
ama sana önerim kılıç sahnesini daha dramatik yaz. drama her zaman ilgi çeker artı keyif verir. en azından ben dramayı çok seviyorum:D
ama sana önerim kılıç sahnesini daha dramatik yaz. drama her zaman ilgi çeker artı keyif verir. en azından ben dramayı çok seviyorum:D
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
Dark Rain yazmış:
En uçuk saatlerde yazıyorum da bu yüzden üşüneyorum dün 11.00-11.30 gibi 1.bölümü yazıp koydum.Bugünde saat 6'da kalkıp yazmaya başladım. Ve biraz önce koydum. Yazmaya üşündim Yoksa böyle sahneleri çok severim bende normalde. Neyse 3.bölümü yarın koyacağım. Orada biraz kılıç sahnesi olacak. Oradada en heyecanlı yerinde bırakacağom. Zaten her bölümde +1 karakter gelecek.
oo baya güzel gidiyor dewammmm
--Kamina-sama is love--
Deviantart: [Bağlantı]
Spoiler:
1. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 32 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |