Sessiz Savaşlar = Elfler vs. Shadow Sayfaya git: 1, 2, 3, Sonraki |
Yazar
Mesaj
Bölüm 1 - Gölge
I
Biraz gerildi, sonra hızını alabilmek için koştu. Ağaca üç adımda çıktı ve bir daldan diğerine atlayarak kılıçlılara izini kaybettirdi. Adamların küfürleri duyuluyordu sadece.
Biraz daha ağaç üstünde oradan oraya atladıktan sonra yere indi. Önünde uzanan patika yolun devamı, elf gözlerinin gördüğü kadarıyla bir köye varıyordu. Şeytani bir gülümseme yayıldı dudaklarına. Ve birden geldiği gibi, ortadan kayboldu.
Annesi Thoddard'a sesleniyordu.
'' Toddy, buraya gel bebeğim! Akşam oluyor, evimize gitmeliyiz!''
Ardından kadın korkuyla fısıldadı. Yanına gelen küçük çocuğa sıkıca sarıldı.
''O bizi bulmadan...''
Fısıltısına yanıt beklemeyen kadın, ağaçların arasından süzülen sözler karşısında şaşakaldı.
''Sobe! Seni buldum bile.''
Kadın ile çocuğun çığlığı, bir katilin kahkahalarına karıştı. Bunları duyan bir odauncu kafilesi, seslerin tarafına yönelmelerine rağmen bir şey bulamadılar. Sadece iki kanlı cesel vardı, kim oldukları tanınmayacak haldeydiler. Odunculardan birisi isyankar bir tonlamayla bağırdı.
'' Yeter artık! O şeyin ellerine düştüğümüzden beri bu öldürülen dördüncü aile! Ben bu konuyu, krala götüreceğim.''
Diğerleri adama katıldıklarını bildiren tezahüratlar attılar. Sonra hep birlikte köye ilerleyip, bunları köylülere anlattılar. Ayaklanan köylüler saraya doğru ilerlediler. Nefretlerini püskürten laflarla, saray daldılar.
O ise bütün bu olup bitenleri bir ağacın üzerinden izliyordu.
II
''Bence buna bir çözüm bulamayacağız. O çok güçlü!''
''Ordular yollayalım! Okçularla aratalım!''
''Kim onu başımıza sardırdı ki!''
Meclisten yükselen bu seslerden rahatsız olan kral haykırdı.
''Yeter! Susun artık!''
Birden koskoca salon suspus oldu. Tavandaki avizenin krsitalleri bile sallandı. Kral, sözüne deam edebileceğini görünce, ayağa kalktı.
''Bakınız; burada Sher'Odan bilgeleri, savaşçıları ve büyücüleri olarak toplanmış durumdayız. Elbet bir çözüm bulunacaktır ama bir düşünün! Orkların saldırısı, şu ana çok uzak değil ve eğer o olmazsa...''
Bilgelerden birisi cümleyi hüsranla tamamladı.
''... orklar bizi çiğ çiğ yiyebilir.''
Kral sessizce iç geçirdi. Sonra odaya şefkatli bir bakış attı ve devam etti.
''Onu çağırmalıyız, önce orkları sonra onu yoketmeliyiz. Başka şansımız yok. ''
Kral, yuvarlak toplantı masasının karşısındaki duvara ilerledi. Mavi renkli duvara birçok resim işlenmişti. Kral, bunlardan en soldakinin yanına gitti ve eliyle işaret ederek konuşmaya devam etti.
''Sizi, çok geriye götürmeden kısa bir hatırlatma yapayım. Bakınız sayın büyükler, buradaki düşmüş olan atlı süvari, gece elflerinin dönümden önceki son komutanıydı. ''
Eliyle, yerde kanlar içinde yatan bir elfin işlendiği resmi gösterdi. Gözleri dolu dolu olmuştu.
''O adam benim dedemin dedesinin dedesiydi ve değerli meclisi dinlemeyerek onu çağırmadı. Sonuç, dönümümüz oldu. Gece elfleri yıkıldı ve başa babam geçene kadar esir kaldılar orkların elinde. Ardından onun isyanıyla kurtulmadık mı?''
Bilgelerden biri söz almak istediğini gösteren bir şekilde el kaldırdı. Kral izin verdi. Bilge, ayağa kalktı ve kralın yanına giderek daha küçük bir resmi gösterdi.
''Saygıdeğer kralımız haklıdır. burada gördüğünüz gibi atalarımız, yaşı bilinmeyen onun sayesinde hala ayaktadır. Orklarla yaptığımız 6 savaşta da onun yardımını aldık.''
Beş dakika sonra toplantı salonu boşalmıştı. Kralın oğlu Prens Kalden, resimleri inceleyen babasının yanına giderek toplantıyı sordu. Babası, oğluna baktı ve yaşlı gözlerle ona gülümsedi. Babasının ilk kez ağladığını gören delikanlı, çok şaşırmıştı.
''Oğlum, onu bulmaya sen gideceksin. Onu bulup getireceksin ve biz orkları devireceğiz.''
III
Bu ''duygusal sahneleri'' saray pencerelerinden birinden izleyen Shadow, küçümseyen bir edayla prensi süzdü. Arkasını dönüp koşmaya başladı. Yeni bir köy istiyordu canı, bir-iki kişi yeterdi şimdilik ona. Aklında düşünceler uçuşuyordu çünkü.
''Peşime bir çocuğu mu verecek bu adam?! Saçmalıyor herhalde. O çocuğu ben çizmemin topuğuyla deviririm. Daha önce çoğunu devirdim ama bana eğlence sağladıkları için bu aptal şehri ayakta tutuyorum. ''
Sonra şeytani bir şekilde gülümsedi.
''Sanırım bu savaşta canım kolay lokma olmak istemiyor. ''
*************************************
Biraz uzunca ama ilk fantastik denemem oldu.
Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin.
Teşekkürlerimi sunarım,
Uchi.
I
Biraz gerildi, sonra hızını alabilmek için koştu. Ağaca üç adımda çıktı ve bir daldan diğerine atlayarak kılıçlılara izini kaybettirdi. Adamların küfürleri duyuluyordu sadece.
Biraz daha ağaç üstünde oradan oraya atladıktan sonra yere indi. Önünde uzanan patika yolun devamı, elf gözlerinin gördüğü kadarıyla bir köye varıyordu. Şeytani bir gülümseme yayıldı dudaklarına. Ve birden geldiği gibi, ortadan kayboldu.
Annesi Thoddard'a sesleniyordu.
'' Toddy, buraya gel bebeğim! Akşam oluyor, evimize gitmeliyiz!''
Ardından kadın korkuyla fısıldadı. Yanına gelen küçük çocuğa sıkıca sarıldı.
''O bizi bulmadan...''
Fısıltısına yanıt beklemeyen kadın, ağaçların arasından süzülen sözler karşısında şaşakaldı.
''Sobe! Seni buldum bile.''
Kadın ile çocuğun çığlığı, bir katilin kahkahalarına karıştı. Bunları duyan bir odauncu kafilesi, seslerin tarafına yönelmelerine rağmen bir şey bulamadılar. Sadece iki kanlı cesel vardı, kim oldukları tanınmayacak haldeydiler. Odunculardan birisi isyankar bir tonlamayla bağırdı.
'' Yeter artık! O şeyin ellerine düştüğümüzden beri bu öldürülen dördüncü aile! Ben bu konuyu, krala götüreceğim.''
Diğerleri adama katıldıklarını bildiren tezahüratlar attılar. Sonra hep birlikte köye ilerleyip, bunları köylülere anlattılar. Ayaklanan köylüler saraya doğru ilerlediler. Nefretlerini püskürten laflarla, saray daldılar.
O ise bütün bu olup bitenleri bir ağacın üzerinden izliyordu.
II
''Bence buna bir çözüm bulamayacağız. O çok güçlü!''
''Ordular yollayalım! Okçularla aratalım!''
''Kim onu başımıza sardırdı ki!''
Meclisten yükselen bu seslerden rahatsız olan kral haykırdı.
''Yeter! Susun artık!''
Birden koskoca salon suspus oldu. Tavandaki avizenin krsitalleri bile sallandı. Kral, sözüne deam edebileceğini görünce, ayağa kalktı.
''Bakınız; burada Sher'Odan bilgeleri, savaşçıları ve büyücüleri olarak toplanmış durumdayız. Elbet bir çözüm bulunacaktır ama bir düşünün! Orkların saldırısı, şu ana çok uzak değil ve eğer o olmazsa...''
Bilgelerden birisi cümleyi hüsranla tamamladı.
''... orklar bizi çiğ çiğ yiyebilir.''
Kral sessizce iç geçirdi. Sonra odaya şefkatli bir bakış attı ve devam etti.
''Onu çağırmalıyız, önce orkları sonra onu yoketmeliyiz. Başka şansımız yok. ''
Kral, yuvarlak toplantı masasının karşısındaki duvara ilerledi. Mavi renkli duvara birçok resim işlenmişti. Kral, bunlardan en soldakinin yanına gitti ve eliyle işaret ederek konuşmaya devam etti.
''Sizi, çok geriye götürmeden kısa bir hatırlatma yapayım. Bakınız sayın büyükler, buradaki düşmüş olan atlı süvari, gece elflerinin dönümden önceki son komutanıydı. ''
Eliyle, yerde kanlar içinde yatan bir elfin işlendiği resmi gösterdi. Gözleri dolu dolu olmuştu.
''O adam benim dedemin dedesinin dedesiydi ve değerli meclisi dinlemeyerek onu çağırmadı. Sonuç, dönümümüz oldu. Gece elfleri yıkıldı ve başa babam geçene kadar esir kaldılar orkların elinde. Ardından onun isyanıyla kurtulmadık mı?''
Bilgelerden biri söz almak istediğini gösteren bir şekilde el kaldırdı. Kral izin verdi. Bilge, ayağa kalktı ve kralın yanına giderek daha küçük bir resmi gösterdi.
''Saygıdeğer kralımız haklıdır. burada gördüğünüz gibi atalarımız, yaşı bilinmeyen onun sayesinde hala ayaktadır. Orklarla yaptığımız 6 savaşta da onun yardımını aldık.''
Beş dakika sonra toplantı salonu boşalmıştı. Kralın oğlu Prens Kalden, resimleri inceleyen babasının yanına giderek toplantıyı sordu. Babası, oğluna baktı ve yaşlı gözlerle ona gülümsedi. Babasının ilk kez ağladığını gören delikanlı, çok şaşırmıştı.
''Oğlum, onu bulmaya sen gideceksin. Onu bulup getireceksin ve biz orkları devireceğiz.''
III
Bu ''duygusal sahneleri'' saray pencerelerinden birinden izleyen Shadow, küçümseyen bir edayla prensi süzdü. Arkasını dönüp koşmaya başladı. Yeni bir köy istiyordu canı, bir-iki kişi yeterdi şimdilik ona. Aklında düşünceler uçuşuyordu çünkü.
''Peşime bir çocuğu mu verecek bu adam?! Saçmalıyor herhalde. O çocuğu ben çizmemin topuğuyla deviririm. Daha önce çoğunu devirdim ama bana eğlence sağladıkları için bu aptal şehri ayakta tutuyorum. ''
Sonra şeytani bir şekilde gülümsedi.
''Sanırım bu savaşta canım kolay lokma olmak istemiyor. ''
*************************************
Biraz uzunca ama ilk fantastik denemem oldu.
Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin.
Teşekkürlerimi sunarım,
Uchi.
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Near's Toy
Yeni bir Uchi hikayesi *-*
Yeni bir okuma zevki *-*
Ve kedi'ye yapılan yeni bir ihanet Çok kırıldım U_U Neden Neden haberdar edilmedi zavallı kedi Okumak onun da hakkı değil miydi
Yorumuma gelecek olursak *-*
Çok güzel olmuş ^_^ Yalnız olaylar hızlı ilerlemiş accık *-*
Yeni bölümleri bekliyorum
Edit: Bir eleştirim daha olacak U_U Yazı Türkçeyken başlık neden İngilizce ki ? Bence yazzdığın dilde koymalısın başlığı =)
Yeni bir okuma zevki *-*
Ve kedi'ye yapılan yeni bir ihanet Çok kırıldım U_U Neden Neden haberdar edilmedi zavallı kedi Okumak onun da hakkı değil miydi
Yorumuma gelecek olursak *-*
Çok güzel olmuş ^_^ Yalnız olaylar hızlı ilerlemiş accık *-*
Yeni bölümleri bekliyorum
Edit: Bir eleştirim daha olacak U_U Yazı Türkçeyken başlık neden İngilizce ki ? Bence yazzdığın dilde koymalısın başlığı =)
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Ahh... Lanet derslerden ne vakit kaldı yazmaya? Gerçek defterlere bile kalem değdiremedim!
Neyse, hepinize çok teşekkür ediyorum.
Evet olaylar biraz hızlı gelişti ama nedeni hemen diğer önemli olaylara geçmekti.
Bu arada, evet birazcık saçma olmuş, başlığı türkçe yapmalıyım.
Neyse, hepinize çok teşekkür ediyorum.
Evet olaylar biraz hızlı gelişti ama nedeni hemen diğer önemli olaylara geçmekti.
Bu arada, evet birazcık saçma olmuş, başlığı türkçe yapmalıyım.
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
1. sayfa (Toplam 3 sayfa) [ 26 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |