Bilgi Kutusu - Okuyun!

-Yazıda sık sık geçen dönüm nedir?

Elfler, orklarla bir çok savaş yapmışlardır. Bunlardan Sher'Odan'da yapılanların 6.sında, her zaman olduğu gibi Shadow'un yardımı alınmamış, sadece ordu ve büyücülerle gidilmiştir. (Sher'Laila Savaşı)
Fakat savaş, çok büyük bir yenilgiyle kaybedilmiş ve elf krallığının bütün şehirleri yağmalanmıştır. Ele geçirilen her kişi esir alınmış ve orkların iğrenç işkenceleriyle ünlü zindanlarında bin yıl boyunca hapsedilmişlerdir. (Mezbaha Zindanları)
Bir gün ele geçirilenlerden biri olan küçük bir kız(Shadow), isyan çıkarmış ve üstün büyü yeteneği sayesinde zindanları yıkarak hala yaşayan tüm elfleri kurtarmıştır. Orkların bir büyük şehri bu sayede yıkılmış ve yeni bir dönemde elfler, tekrar krallık kurmuşlardır. Kalden'ın babası Kral Kalacges, o kızı bulup teşekkür etmek istediğinde kız ortadan kaybolmuştur.

-Kraliçeye ne oldu?
Shadow'un çıkardığı isyan sırasında Kalden yalnızca bir yaşındaydı. Zindanlarda çıkan büyük yangında insanları kurtarmak için çok büyük bir güç gerekiyordu. Shadow, bu gücün bir tek kraliçede bulunduğunu ve gücü bir tek kendisinin kullanabileceğini bildiği için kraliçeyi öldürdü. Büyü gücünü kendisine aktardı ve insanları kurtardı. Kraliçe aslında Shadow'a minnettardı çünkü Kalden da kurtulacaktı. Kral, kraliçenin ölümüne çok üzüldü. Sadece kendisinin ve Kalden'ın bildiği bir anıt bahçesi yaptırdı ve mezarı buraya koydurttu. Ayrıca halk da kraliçeyi unutmasındiye krallığın en korunaklı şehrine de kraliçenin adını verdi. (7 Surlu Eolid. )
**********************************
Bir dahakine size Kalden'ı tanıtayım bari. İsterseniz Shadow da olur.

ilk bölüm kadar etkileyice değil ama yeni bölüme bakalım artık bekliyoruz

Ah, evet, baya bir sıkıcı olmuş. >.< Yeni bölümü umarım daha heyecanlı yazabilirim.

biraz sıkıcı gibi uchiha

İki mantık hatası buldum paylaşayım hemen

Kalden'ın tüm iştahı kapanmıştı birden.

Ardından tabağını hızla silip süpürdü ve yukarıya çıktı.

Babasıyla konuşunca birden iştahı mı açıldı ne

Diğeri de:

Bunlardan Sher'Odan'da yapılanların 6.sında, her zaman olduğu gibi Shadow'un yardımı alınmamış

Bir gün ele geçirilenlerden biri olan küçük bir kız(Shadow)

Elf ömrü hesaba katılırsa yüzyıllar içinde yapılan savaşlarda kendisinden yardım aldıkları shadow aslında kendisini bile koruyamayacak kadar aciz bir şekilde orkların eline düşen küçük bir kız çocuğu mu yani?

Bunları belirtmeden geçemedim mantık hataları bir hikayedeki en ölümcül hatalardır bundan sonra dikkat etmeni öneririm.

yeni bölüm neden gelmiyor bıraktın heralde

Drakai: XDXDXD Kesinlikle çok saçma mantık hataları yapmışım. Bazen yazarken önceki bölümleri unutuyorum. Gösterdiğin için sağol.

Agita: Bırakmadım ama derslerden yazamadım. Neyse buna bari bölüm koyayım.

(Aah ah siz beni altın çağımda görecektiniz, daha Gümüş Ejder'i yazarkene... Her gün yeni bölüm, mantık hatası yok, heyecan dorukta falan... İlk sezonu 13 bölümdü, ikincisi 30'da bitiyordu. Bunu öyle yapamam galiba.)

iyi iyi o kadar uzun olursa zaten okumam xD baktığımda daha ilk bölüm yazılıydı öyle okumuştum ama güzel hikaye devam et

Bölüm 3 - Diğer Diyar

Atların nalları taşlık yol üzerinde takırdıyor, sanki kuzeydeki dağlara doğru şahlanarak prensi Diğer Diyar'a sürüklüyordu. Surların dışına çıktıklarında saat öğleni geçiyordu. Kyannah ne kadar yakınsa da Kalden devam etmeleri gerektiğini söyledi. Geceye dek ilerlediler; önce Yeşil Orman'ı, sonra Beyaz Orman'ı geçtiler. İki dağ arasında kalan Yalnız Vadi'nin orta noktasındalardı şimdi. Uzaktan bir hanın ışıkları göz kırpıyordu. Oraya sürdüler atlarını.
İçeri girdiklerinde tam bir şamata vardı. Sarhoş adamlar kahkahalar atıyor, iki kişi masanın üstünde dansediyordu. Prens ile Kyannah içeri girer girmez hancı en mükellef mimiklerini yüzüne yapıştırarak yanlarına geldi ve kılıbıklığa başladı.
- Oooo, kimleri görüyorum! Prensim ve nedimesi! Buyrun buyrun! Ne isterdiniz, her şeyimiz var, size layık olmasa da uydurmaya çalışırız.
Kalden vakur bir ifadeyle hancıyı süzdü.
- İki oda hazırla ve arka terasta bir masa donat. Sapphira geldi mi?
- Geldi, gelmez olurlar mı. Sizi bekliyorlar arka terasta. siz geçiniz, ben hemen her şeyi hazır ederim.
Kyannah'nın tiksinti dolu bakışları arasında bira kokulu salonu geçip döner merdivenleri çıktılar. Yandaki bir kapıdan terasa ulaştılar.
Terasta bir masanın etrafında üç iskemle bulunuyordu. Bunlardan birisine siyah uzun saçları olan, dalgın bir kız oturmuştu. Üstündeki giysileri gören şaşırırdı çünkü elf şövalyeleri Yalnız Vadi'de pek sık görülmezlerdi.
- Hoşgeldiniz prensim. Babanız her şeyi aktardılar.
Kalden ile Kyannah birer iskemle çekip oturdu. Kyannah, kıza bakınca ürktü çünkü gecenin lacivert gökyüzüsü kızın gözlerine vurmuş gibiydi.
- Tahmin etmiştim. Tamam, yarın sabah yola çıkacağımıza göre sen bize şimdiden rotamızı anlat.
Sapphira elindeki bardağı masanın üzerine döktü ve şaraptan yapılmış bir harita çiziverdi parmaklarıyla. Vadinin üzerine bastırdı parmağını ve anlatmaya başladı.
- Biz şu anda buradayız. İleriye, daha kuzeye doğru ilerleyip Yalnız Vadi'yi geçeceğiz. Buradan -parmağını yukarıya kaydırmıştı- İkinci Ay Gölü'ne kadar ilerleyip Daedroth Kapısı'na gideceğiz. Şehrin içinden geçip Üçüncü Surlar'a varacağız. Bana verilan bilgi şimdilik bu kadar. Eğer o konum değiştirirse gideceği yer büyük ihtimalle Lincoln Kapısı'na gidecektir. Biz de oraya ilerleriz.
Hancı konuşmayı böldü. Yine binbir yağcılık ile yemekleri getirdi. Yemeği tamamlayan üçlü, odalarına çekilip uyudular.
*****-*****-*****-*****-*****-*****-*****
Sabahleyin hancı, Kalden'in oda kapısını tıklatıp içeri girdi.
- Rahatınızı böldüğüm için özür dilerim ama kralınızdan bir paket getirilmiş.
Kalden hancıya paketi getirmesi için başıya işaret verdi. İçeri dört adam girdi; uzunca bir paketi taşıyorlardı. Zemine bıraktıklarında büyük bir gürültü çıkarmıştı paket. Adamlar ve hancı çıktılar. Kalden da merakla paketi süzdü. Yavaşça kağıtları sıyırdı ve aradan çıkan parlak mavi ışığı görünce şaşkınlığa uğradı; Shadow'un büyülediği kılıç Lenaxor, işlemeli deri kınından ona sırıtıyordu.
***************************************
Üçlü yola çıktılar. Günbatımına dek epey bir yol ilerleyip akşamleyin İkinci ay Gölü'ne geldiler. Göl kenarında tek bir kapalı alan yoktu, bu nedenle yıldızların altında konakladılar. Ateşin çevresine oturduklarında Kyannah sordu:
- Neden buraya İkinci Ay Gölü diyorlar?
Sapphira dalgın bir yüzle yanıtladı:
- Daha kara elfler bu dünyada yaşarlarken, iki elf kardeş varmış. Bunlardan birisi kara elflere özenmiş ve kötü omaya karar vermiş. Halkına zalimce davranmış ve zamanla kalbi gibi yüzü ve gözleri de kararmış ve kara elfe dönüşmüş. Diğer kardeş onu bu durumdan kurtarmak istemiş. Bu gölün kenarında buluşmuşlar ve savaşmışlar. Tam gece yarısı olduğunda kara elfe özenen kardeş ölmüş. Diğeri de kahrından kendini nehre atmış. Bu nedenle de buraya İkinci Ay denmiş çünkü insanlar bazen gece yarısı olduğunda semada bir ay varken, gölde çift yansıma olduğunu görürlermiş.
Kalden ayağa kalkıp hayertle göle baktı.
- Bunun gibi mi yani?

********************************************
Ateşi söndürüp yatmaya giderlerken bir ok, Kalden'ın omzunu sıyırıp göle düştü. Çevrelerine bakınmalarına rağmen kimseyi göremediler, üstelik saklanacak bir yer de yoktu. Sapphira gardını aldı ama geç kalmıştı; tam arkasına bir darbe yedi. Tekrar ayağa kalkan elf şövalyesi Kalden'ı uyardı.
- Bu Shadow. Geceleyin her yere saklanabilir çünkü o da karanlığın kendisi kadar siyahtır. Bu nedenle ona gölge denil-
Sapphira donup kalmıştı. Kyannah'ya bakıyordu ve onun çimenlerin üzerine düşen gölgesine. Gölge, Kyannah'dan ayrılmış ve onun önüne geçmişti. Ayaklarının dibinde danseden gölgeyi gören kızcağız kocaman bir çığlık attı. Sapphira hemen ışıklı parmaklarıyla gölgeye dokundu. Gölge bir çığlık attı ve Kyannah'nın arkasındaki yerine doğru kaydı. Birden Kalden da çığlık attı, başka bir gölge, onunkisini boğmaya çalışıyordu. Kyanah ne kadar gölgeye basmaya çalıştıysa da gölge onu geriye fırlattı. Sapphira yine olaya el koyarak diğer gölgeye parmaklarını dokundurdu. Gölge yerden ayrılıp dikeldi ve ayaklarının üstünde yürümeye başladı. Kyannah'ya doğru ilerliyordu. Bu iki boyutlu karaltıdan korkan Kyannah çantasına doğru koştu ve çantasından bir odun parçası çıkardı. Tutuşturduğu odun sayesinde gölgenin tekrar eski yerine döneceğini sanmıştı ama sandığı gibi olmadı. Gölge, üstünden karaltıyı attı ve karaltının altından Shadow çıktı. Kyannah elindeki odunu fırlatarak diğer ikisinin yanına koştu.
Yanan odunun etkisiyle çimenler alev aldı ve parlak gölün etrafına bir ateş çemberi oluşturdular. Sanki göl de alev alev yanıyor ve üçe karşı bir olan bu savaşın arkasındaki alevden bir kuyu gibi görünüyordu.
Shadow cani bir kahkaha attı. Okunu yaya taktı ve fırlattı. Kalden'ı sıyıran ok, Kyannah'ya saplandı. Bağrına saplanan okun acısıyla kıvranan elf, bir çığlık attı ve yere düştü. Shadow bir kahkaha daha atarak kayboldu, alevler de.
***************************************

Sanırım sonu baya bi heyecanlı oldu. Yarım bırakmayı seviyorum.
Neyse bakalım böyle az az nereye varcak bu?
Okuduğunuz için ayrıca arigatouuu.
Agita@: Sağol yaw en çok sen destek verdin.
Bu arada merak etme o kadar uzun bir daha tövbe. O__o