Son Madalyon Savaşçısı
Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 5, 6, 7, Sonraki

Anime Manga Forum -> Fan Fiction
 

devam etsin mi?
evet
89%
 89%  [ 17 ]
hayır
10%
 10%  [ 2 ]
Toplam Oylar : 19

Yazar
Mesaj
Kanlı Kontes
Mangaka
Mangaka



Yaş: 30
Kayıt: 10 Arl 2007
Mesajlar: 644
Nerden: Elizabeth Bathory-Sensei'min yanından *-*
Teşekkür: 1

Durumu: Çevrimdışı

Kanlı Kontes
Mangaka
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
Ayh hep güzel hikayeleri en son ben görüyorum Üzgün ya da Ağlıyor Üff kaderim midir nedir bu yaa Üzgün ya da Ağlıyor Öncelikle güzel bir hikaye olduğunu söylemeliyim. Konun filan değişik olmuş Çok Mutlu Naruka da çok şeker bir kız aynı şekilde Silana da öyle. ben de biraz Sailor Moon'a benzettim hikayeni güllerle filan savaşmayı da Kamikaze kaitou Jeanne'e Gülücük Dağıtıyor Görebildiğim tek eksiğin az betimleme yapman o kadar Gülücük Dağıtıyor Onun dışında gayet güzel bir hikaye olmuş dewamını bekliyorum Gülücük Dağıtıyor


Sewimlİ_HırsıZ'a bu güzel imzadan dolayı çok teşekkür eder ve minnetimi gönderirim

Spoiler:
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder  
01 Ksm 2008 18:20
tuuche
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 36
Kayıt: 20 Ağu 2008
Mesajlar: 205
Favori Anime & Manga: itazura na kiss, sailormoon, card captor sakura...
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

tuuche
Otaku (Level 3)
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
teşekkür ederim... Gülücük Dağıtıyor beğenmene çok sevindim... Hayranlık Besliyor
betimleme konusunu dikkate alıcam. özellikle yeni bölümleri yazmaya başlayacağım şu sıralar... Gülücük Dağıtıyor



En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
05 Ksm 2008 1:52
-Moon Light-
Misafir

Avatar





Avatar
-Moon Light-
Misafir
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
Fantastik şeyleri severim hikayen çok iyi.
Yalnız paragraflar karışık olmuş

paragrafları böyle 2 boşluklu yap.
MaviKurtRuhu da fantastik bi göz at. Biliyorum kimse okumuyor çünkü kimse okumayı denemedi.

En Yukarı Git
 
06 Ksm 2008 19:16
tuuche
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 36
Kayıt: 20 Ağu 2008
Mesajlar: 205
Favori Anime & Manga: itazura na kiss, sailormoon, card captor sakura...
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

tuuche
Otaku (Level 3)
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
tamam tavsiyeni göz önünde tutucam. hatta uyguluyacağım... Kahkaha Atıyor

demek fantastik bu akşam şu mavi kurtun ruhunu Dil Çıkartıyor bir okuyayım.... Göz Kırpıyor



En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
06 Ksm 2008 19:30
-Moon Light-
Misafir

Avatar





Avatar
-Moon Light-
Misafir
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
aaaa bir hayır gelmiş kim gönderdi onu? Hüzünlü

En Yukarı Git
 
06 Ksm 2008 20:30
tuuche
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 36
Kayıt: 20 Ağu 2008
Mesajlar: 205
Favori Anime & Manga: itazura na kiss, sailormoon, card captor sakura...
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

tuuche
Otaku (Level 3)
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
-Moon Light- yazmış:
aaaa bir hayır gelmiş kim gönderdi onu? Hüzünlü


bilmem. İnanamıyor! beğenmeyen biri herhalde. Hüzünlü neyse cnm nazarlığı olsun 1/12 nasıl olsa... Kahkaha Atıyor



En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
07 Ksm 2008 14:41
tuuche
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 36
Kayıt: 20 Ağu 2008
Mesajlar: 205
Favori Anime & Manga: itazura na kiss, sailormoon, card captor sakura...
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

tuuche
Otaku (Level 3)
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
Bugüne kadar yazdığım en uzun bölüm... Şaşırmış Durumda Söylenenleri dikkate aldım. bol betimlemeli, paragrafları ayrı bir bölüm oldu. Kayan Gözler
Herkese iyi okumalar Kahkaha Atıyor


BÖLÜM: 9

“GEÇMİŞTEN GELEN YABANCI”


- Ne istiyorsun?

Seiji yumruklarını sıkmış, kendini koruma pozisyonuna geçmiş durumdaydı. Ekon alaycı bir şekilde güldü ve;

- Diyelim ki sende benim istediğim bir şey var.
- Madalyon bende değil. Ayrıca olsa da zaten vermezdim.

Ekon kollarını kavuşturmuş, kafasını iki yana sallayarak durumu onaylamayan sesler çıkarıyordu.

- Çocuğumuz asi demek ki. Ama madalyonu almaya gelmedim.
- Oyun oynamayı bırak ta ne söyleyeceksen söyle. Madalyonu istemiyorsan burada ne işin var.
- Ama sen çok acele ediyorsun. Seni istiyorum!
- Beni mi?

Seiji’nin gözleri büyüdü. Bu da ne demekti şimdi? Onunla ne ilgisi vardı ki? Adam onunla kedinin fareyle oynadığı gibi söz oyunları ile oynuyordu. Sıkılmıştı ve artık bu adamın karşısında böyle durmak istemiyordu. Vurmak için ona doğru yumruğunu salladı ama Ekon oradan çoktan gitmişti. Şimdi ise Seiji’nin tam arkasındaydı.

- Çık… Çık… Çık… Asi olduğun kadar aptalsında…

Hızlıca kollarını iki yana açıp havaya doğru yükselirken;

- Gölge savaşçılar… diye bağırdı.

Seiji’nin etrafını on kadar gölge sarmıştı. Seiji kapana kısılmıştı ve ne yapacağını bilmeden kendi etrafında dönüyordu. Âniden yanından hızlıca bir şeyin geçtiği duydu. Yanağında bir sıcaklık hissetti ve elini yanağına götürdü. Kesik derin değildi ama akan kan çoktu. Bir ses daha… ve Seiji karnını tutarak iki büklüm bir şekilde dizlerinin üstünde yere düştü. Gölgelerin hızına yetişmek kolay olmuyordu. Sanki ışık hızıyla hareket ediyorlardı. Seiji bitmiş bir durumda, başı dönüyordu. Ayrıca gözleri artık net görmeyi bırakmıştı. Tüm vücuduna darbeler almış bir şekilde yere yığıldı.

- Çocuğa zarar vermeden getirin! Yoksa…
Bunlar Seiji’nin kendini kaybetmeden önce duyduğu son sözler olmuştu ve ışık çok aydınlıktı.

***

- Gitme! Gitme! Gitme!...

Küçük Seiji belki kendinden on yaş büyük bir çocuğun arkasından ağlaya ağlaya koşturuyordu. Çocuk ise elinden bir sırt çantası ile evin kapısından çıktı. Arkasına bir an için göz ucuyla baktığında ağlayan küçük gözleri gördü. Gözleri devirdi ve bahçe kapısını açıp, her şeyi arkasında bırakarak yola koyulmayı istedi. Ama sonra ufaklık arkasından gelmesin diye düşünerek bahçe kapısını kapamayı ihmal etmedi.

Gökyüzüne doğru baktığında yağmurun yaklaşmakta olduğunu anladı. Çokta umursamadı. Şuan ıslanmak en son düşüneceği şeydi. Yola koyulmalıydı.

- Gitme! Ne olur gitme!...

Seiji demir bahçe kapısının parmaklıklarına tutunmuş, ağlayarak, uzaklaşan çocuğa sesleniyordu.

- GİTME!!

Seiji’nin dudaklarından dökülen söz dikkatini çekti. Bir anda şaşkınca, onun hâlâ baygın olarak taşıdığı bedenine baktı. Başını kaldırdığında ise eve gelmiş olduğunu anladı. Aralık olan bahçe kapısını ayağı ile iterek evin kapısına doğru ilerledi.

“DİNG DONG” bay Sekama elindeki fincanı ve kitabı önündeki sehpaya bırakıp kapıyı açmaya kalktı. İçeriden;

- Sonunda evlât bende hiç gelmeyeceksin sandım… sözleri duyuldu.

Bay Sekama’nın kapıyı açtığında gördüğü manzarayla beklediği manzara aynı değildi. Gözleri Seiji’den, onu taşıyan kişinin soğuk, boş gözlerine kaydı. Çocuk adama aldırmadan, yan dönüp Seiji’yi içeri götürdü. Evin her yerini çok iyi biliyor gibiydi. Merdivenlerden çıkıp, bir kapıyı açtı ve Seiji’yi yatağın üzerine bıraktı.

Gitmek için arkasını döndüğünde kapıda onu süzen gözlerle karşılaştı. Bu onunda içini burkmuştu. Ama umursamayacak, kapıdan çıkacak gidecekti.

- Bekle… Bay Sekama çocuğu omzundan tuttu ve kapıdan çıkmasını engelledi.
- Yıllar önce bu kapıdan çıkıp gittin. Sonra bir anda geri geliyorsun.

Çocuk omzundaki eli aşağıya attı.

- Gideceğimi zaten söylemiştim.
- Bende gitmene izin vermediğimi. Konuşmamız gerekiyor.
- Üzgünüm konuşacak bir şey yok… bir kez daha kapıdan çıkmayı istediyse de olmadı. Bay Sekama yine engellemişti.
- Bu sefer olmaz. İzin veremem. Bir kez daha gitmene izin veremem.

Sesindeki hüzün insanın içinde en derinlere kadar işliyordu. Çocuğu kendine çekti ve sarıldı. Çocuk donakalmıştı. Çünkü böyle bir şey beklemiyordu.

- Seni gerçekten çok merak ettim ve çok özledim.

Oda karanlık olsa da adamın ağladığı sesinden belli oluyordu. Bunca yıl sonra bu kadarı fazlaydı. İçinde bir şeylerin çözüldüğünü, aklının karıştığını hissetti.

- B… Ama sözü havada kaldı.

Tam o da sarılacakken Seiji’den acı çektiğini belli eden sesler geldi. Bay Sekama hemen ışığı açtı. Bir an için Seiji aklından nasıl da çıkmıştı. Hemen yatağın yanına gitti. Oğluna hayret dolu gözlerle bakıyordu. Yanağındaki kesikten akan kanlar yüzünde kurumuştu. Yüzünde kollarında darbe izleri vardı. Hızlıca arkasına döndü. Demin ağlayan gözlerden şimdi kızgınlık okunuyordu.

- Ona ne oldu?
- Ben… Ben gerçekten bilmiyorum. Yani çok garipti. Bir sokağa girdim ve birilerinin kavga ettiğini gördüm. Oraya gittiğimde Seiji’yi gördüm. Çevresindekiler kaçtılar. Bende onu alıp buraya getirdim.
- Kim olduklarını gördün mü?
- Hayır sadece… Sadece gölgelerini gördüm.

Olay tam olarak böyle olmasa da, gerçekten tanık olduklarını anlatamazdı. O bile olanlara anlam veremezken, insanları nasıl inandıracaktı ki.

***

- Sence bugün nasıl dersin?
- Bence düne göre çok çok iyi. Kendini hızlı toparladı.
- Anne, baba… Ben gerçekten iyiyim. Okula bile gidebilirim. Gerçekten.

Naruka yorganı açıp ayağa kalkmak istese de annesi onu tekrardan yatağa sokup, üstünü örttü.

- Daha değil küçük hanım.
- En azından bir iki gün daha dinlenmelisin… dedi babası.
- Offf … Ama yatmak çok sıkıcı.
- Onu bu durumlara düşmeden önce düşünecektin. Sana eve erken geleceksin dediğimde evin önüne gelip bayıl demedim. Islaklığı sormuyorum bile.
- Anne… Ben… Eee… Şey…
- Tamam önce dinlen sonra açıklarsın… diyen babası eşini de alıp odadan çıktı.

Naruka yattığı yerden kapıya doğru bakıyordu. Okula gitmek ve arkadaşlarını görmek istediğini düşündü. Silana’nın şakalarına katlanmak ve Seiji… Seiji! O gün neler olduğunu tam olarak bilmek istiyordu.

- Offf…

Derin bir iç geçirdi. Annesinin sorusunu cevaplamak zorunda kalmadığı için babasına minnettardı. Onlara ne diyeceğini ya da olayların ne kadarını anlatacağını daha düşünmemişti.

Kapı açıldı. Gelen Tatouyo’du.

- Kapıda niye bekliyorsun ki. İçeri gelsene.
- Şey… Benim sana söylemek istediğim bir şey var.

Tatouyo’nun konuşmakta zorlandığı çok açıktı. Sürekli başka yöne bakıyor ama bir türlü söyleyemiyordu.

- Bana mı? Ne diyeceksin ki?
- Şey işte… şey….

Bir anda ve hızlıca;
- SANA O MADALYON YÜZÜNDEN HIRSIZ DEDİĞİM İÇİN ÖZÜR DİLERİM.


“GÜM!” kapı hızlıca kapandı. Naruka giden kardeşinin arkasından şaşkınca bakarken bir anda gülümsedi.

***

- Niye geldin?... Seiji’nin konuşurken takındığı surat ifadesi çok asıktı.
- Senin için bir önemi olduğunu sanmıyorum.

Seiji’nin kolu alçıda olduğu için yemek tepsisini kendi kucağına alıp oturdu. Seiji ise istemediğini belirtmek için kafasını pencereye çevirdi. Bu durum karşısında diyecek bir şeyi yoktu. Kalktı ve tepsiyi yatağın başındaki komodinin üstüne bıraktı. Kapıdan çıkmadan önce sırtı dönük bir şekilde;

- Üzgünüm. Ama gitmek zorundaydım.
- Eminim öyledir.
- Burada kalamazdım. Annemin ölümü beni yıkmıştı.
- Bizde yıkıldık ama evi terk etmedik.
- Onun ölümünden babamı sorumlu tuttum. “Eğer ki o araştırma gezisine katılmasına izin vermeseydi, annemde hastalanıp ölmezdi” diye düşünüyordum. Ama uzakta olduğum bunca zaman hayatın içine öyle bir daldım ki, ölümün neden aramadığını anladım.
- Hıh!... Seiji umursamıyormuş gibi davranmaya çalışsa da onu dinliyordu.
- Senden özür dilerim. Belki de en çok ihtiyacın olduğu anda yanında yoktum. Ama inan o an ki karmaşık duygularımla sana iyi bir ağabeylik yapabileceğimi sanmıyorum. Üzgünüm…

Tam kapıdan çıkarken;

- Bekle! Beni nasıl buldun? Yani dün gece…

Seiji’nin yaralı, soran yüzüne baktı. Onu gözüyle tarttı ve tüm gerçekleri anlatmaya karar verdi. Sanırım bunu hak ediyordu.

- Bak işte bu çok tuhaftı. Annem ölmeden önce, son gittiği gezide bulduğu bir şeyi bana vermişti. Onun sayesinde buldum diyebilirim.
- Ne demek istediğini anlamadım. Daha açık konuşursan iyi olur.
- Yolda yürürken bu elimdeydi… bir kolye ucu kadar küçük altın bir kılıç çıkarıp, gösterdi.
- Nedenini bilmedim bir şekilde bir anda parlamaya başladı. Işığın gösterdiği yolu izlerken birilerinin kavga ettiğini gördüm. Ama sanırım ışığı görünce kaçtılar ve geride birini bıraktılar. Yardım etmek için gittiğimde yerde yatanın sen olduğunu gördüm. Ve sonra işte buradayız…

Duyduklarını hazmetmeye çalışan Seiji bir an için ona dikkatlice bakarak;

- Sen evin yolunu hatırlıyor muydun?
- Sakın!
- Sakın ne?!
- SAKIN BENİ KÜÇÜMSEMEYE KALKMA!
- Bay Kaito 15 yaşında evi terk ediyor. Hiç acımadan arkasında ailesini bırakabiliyor ve birgün çıkıp ben geldim diyor. Ne bekliyordun? Kucak açıp hoşgeldin dememizi mi?
- Bu kadarı yeter!

Alt kata indi. Sırt çantasını alıp gidecekti. “İstenmediğim yerde duracak değilim” diye düşünüyordu.

- Yine mi kaçacaksın söylesene. Yine mi…

“TAK! TAK! TAK!” Kaito çantasını alırken, Seiji merdivenlerden kayıp düştü.

- SEİJİ!
Kaito koşarak merdivenlere gitti.
- İyi misin?

Kalkmasına yardım etmek istedi ama Seiji ona izin vermedi. Trabzanlara tutunarak ayağa kalkmaya çalışsa da vücudu çok yorgun olduğu için sendeledi. Kaito karşı çıkmasını umursamadan kolunu omzuna alıp, ona destek olarak yukarı çıkarttı. Yatağa doğru yavaşça bıraktı. Seiji ona baktığında çok duyguyu gördüğünü hissetti. Kırgınlık, hüzün, yorgunluk…

- Teşekkür ederim.
- Önemli değil.
- Gidiyor musun?...

Seiji’nin gözlerinin derinliklerine saklanmış o günkü gibi bir yalvarma vardı. Kaito ona doğru baktı ve;

- Sanırım doğru olan bu. Yani haklıydın.
- Hayır değildim.
- Ne?!

Seiji bir an için durdu. Nasıl diyebilirdi ki?

- Yani… İstersen… İstersen kalabilirsin.

Kaito, allak bullak olmuş, Seiji’ye onu anlamaya çalışan gözlerle bakıyordu.




En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
09 Ksm 2008 16:41
-Moon Light-
Misafir

Avatar





Avatar
-Moon Light-
Misafir
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
güzeeeeel. . . . . . . . .
Dövüş super olmuş

En Yukarı Git
 
09 Ksm 2008 17:54
tuuche
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 36
Kayıt: 20 Ağu 2008
Mesajlar: 205
Favori Anime & Manga: itazura na kiss, sailormoon, card captor sakura...
Cinsiyet: Kız

Durumu: Çevrimdışı

tuuche
Otaku (Level 3)
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
-Moon Light- yazmış:
güzeeeeel. . . . . . . . .
Dövüş super olmuş


beğenmene gerçekten çok sevindim. seni memnun edebildiyse ne ala Dil Çıkartıyor

değerli yorumun için çok teşekkürler... Hayranlık Besliyor




En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et  
09 Ksm 2008 21:34
-Moon Light-
Misafir

Avatar





Avatar
-Moon Light-
Misafir
Son Madalyon Savaşçısı Konu: Yanıt: Son Madalyon Savaşçısı
Alıntıyla Cevap Gönder
Ahan 2 olmuş noluyor leyn

En Yukarı Git
 
10 Ksm 2008 0:48
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 5, 6, 7, Sonraki
6. sayfa (Toplam 7 sayfa) [ 70 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız