kafam biraz bulanık iki gündür, hepsini okuyamadım ama güzel oluyor eline sağlık^^ anlatımı biraz daha güçlendirirsen çok iyi olur

------------------------------------
Kısacık bir bölüm yarın Fen sınavım var T_T
********************************************************************
Aslında Alice öldükten sonra beden değiştirip tekrar geri dönecekti hemde daha tehlikeli olarak.
Izzy,Miranda,Lilian,Lucinda ve Daniel gece şarkı söylerken yorgunluktan uyuya kalmışlardı.Izzy uyurken Lucinda nın kucağına düşmüş horlarken ,Lilian rahatsız olup uyanır ;
-" Izzy yi tekmeler" Daha sessiz olamıyormusun ?
-"Izzy" *Horr* Ihh rahat bırak beni
-"Lilian" Hay allahım ya

Lilian ayağa kalkar cekedini eline alır ve hızlı adımlarla bir kaç metre öteye gidip kalakalır. Önünde Siyah cüppeli bir adam dikiliyordur.Lilian bunun bir hayal olduğunu düşünür ve birkaç saniye gözlerini kapatır " Yorgunluktan zihnim bana oyun oynuyor olmalı" Gözlerini tekrar açtığında aynı adam hala karşısında dikiliyordur. Gözlerini hızlı hızlı kırpıştırırken bir çığlık atar. Lilian ın çığlığıyla herkes uyanır ve Lilian a bakar.Lilian yumruklarını sıkmış olduğu yerde kaskatı duruyordur. Izzy Lilian ın yanına koşar omuzlarından tutup kendine çevirir. ;

-"Izzy" Ne oldu birşey mi gördün ? Yine Alice mi ?
-" Hayır anlamında kafasını sallar"

Lilian ı kolundan çeke çeke diğerlerinin yanına götürür ve etrafa bakmaya gider.Miranda ona karşı çıkar ;
-Hayır gidemezsin ,yada bende geliyorum
-"Izzy" Peki sende gel

Miranda önde Izzy arkada etrafa baka baka ağaçların arasına girerler.Lucinda,Lilian a tip tip bakıyordur.

-"Lilian" Ne var !
-"Lucinda" Orda neden çığlık attın ?
-"Lilian" Sanane !
-"Lucinda" Tamam sadece sordum senin iyiliğin için...


Izzy ve Miranda dev bir kütüğün üstünden atlarlar ve bir şelalenin yanına gelirler.Biraz etrafa bakındıktan sonra şelalenin tepesinde bir adam olduğunu görürler.Bu adam Lilian ın gördüğü adamın aynısıdır.Izzy o yöne doğru bir Buz oku gönderir.Sanki adam bir hayalettir ,birden bire ortadan yok olur.

-"Miranda" Hadi gidelim bu iğrenç yerden.
-"İzzy arkasını döndükten sonra tekrar yan gözle bir bakar " Bencede...

Geldikleri yoldan gei dönerler ve açıklığıa çıktıklarında gökyüzüne bakıp drin bir nefes alırlar hatta Izzy gerinir { Puahah xD}

-"Miranda" Orada nefes almak çok zordu ..
-"Izzy" Kötü bir atmosferi var

Acaba bu orman perili falanmıydı ? { Wuu XD}

süper süper muhteşemsin İnti-chan *-*
Durmak yok yola tam gaz devam yavrum

Emin ol okuyorum ve beğeniyorum

uuuu araya komedi de sıkıştırmışın amma böyle daha güzel biraz betimleme falan bekleriz integra cııım

3 yorum yaptım bu 4üncü ve hikayene hemen hemen hergün 1 sayfa yorum gelmiş ama hala yorum yapın diyorsun. Bence senin hikayelerin hep okunmuş alışmışsın böyle çok okunmasına.

Bu yaptıklarıma rağmen ve bana MSNni vermek istemene rağmen benim yazdığıma yorum yapmamışsın. Gerçi benim yorumdan çok yardıma ihtiyacım var ve senin durumunda vahim yani zaten bana istediğimi veremezsin. Aslında bu mesajı yazmama gerek yoktu ama yorum yapın demen beni rahatsız etti. Bunu bulamayanlarda var. Sana yinede nedense olumlu yorumlar gelmiş. Birde özensiz yazdığımı söylüyorlar. Neyse seninle kavga etmek değil dertleşmek istiyorum. ÖMleşelim. . . . . . . . . . . . .

Arkadaşlarada soruyorum bana neden hiç olumlu mesaj gelmedi diye!!

Çok kısa yazmışsın onadan olabilir belki..bide şu XD ---Bailığı değiştirmeyi unutoyrum.. Millete ben zorla okutuyorum XD
Msnden zorla okuyun aşşa okuyun yukarı XD Senin fanficine yorum yazıcamda şöle bi kaç bölüm olsun öyle ^^ Yrum yazmıcam sanma sakın okudumda ilk bölümünü *-*

Episode 7 -{Daniel in ağzından wuu xD}

OP-http://www.newgrounds.com/audio/listen/76350

Yine çok yağmurlu bir gündü. Saçlarım çok ıslanmıştı. Islanan saçlarım suratıma yapışmış sürekli suratımı gıdıklıyordu. Yağmurda ıslanmamak için bir meşe ağacının altına girmiştik, o bile yetmiyordu. Bir yandan kardeşimin sırtını okşuyordum, çok üşümüştü... Bir yandan da bardaktan boşalırcasına yağan yağmurdan kaçan hayvanları seyrediyordum. Lilian'ın sırtı ağacın gövdesine dayanmaktan sırılsıklam olmuştu. Izzy ona sapkası tüylü montunu uzattı <<al şunu hadi donacaksın>> diye ekledi. Lilian monta baktı, ardından Izzy nin suratına bakıp montu sertçe elinden çekip üstüne geçirdi. Etrafa bakınırken gözüne birşey takılıverdi. Lilian uzaklarda, ormanın bittiği yerdeki tepeden itibaren yağmurun yağmadığını görüp bir adım öne attı ve söylenmeye başladı <<Orada yağmur yağmıyor, burada kesin bir şeyler dönüyor biliyorum. Hadi oraya gidelim>>
Diğerleri ona kafayı yemiş gibi bakıyordu oysa o doğruyu söylüyordu. Izzy ellerini beline koydu;
--Denemekte fayda var, bence gidip bakalım, deyip Lilian ın yanına yürüdü
Diğerleri de "Yağmurdan kurtulalım da ne olursa olsun" deyip alçaktan uçarak oraya gitmeye karar verdiler. Alçaktan uçayım derken ağaçlara çarpmamaya dikkat ettim. Sonunda oraya vardık. Gerçektende orada yağmur yağmıyordu. Hatta ormandaki ıslak toprak kokusu bile orada yoktu. Lilian başını havaya kaldırarak << Ben size söylemiştim >> diye söylendi.

Miranda olduğu yerden etrafa bakınırken;
-Izzy ile etrafı dolaşmaya çıktığımızda şelalenin üzerinde siyah cüppeli bir adam gördük.
-"Izzy" Hatta vurmaya çalışırken kaçtı......Hatta yok oldu.

Lilian'ın sabrı taşmaya başlamıştı. Yumruğuyla yanındaki ağaca sert bir yumruk atıp << Yeter artık siyah cüppeli adam lafını duymak istemiyorum>> diye bağırdı. Hepimiz gözlerimizi faltaşı gibi açmış ona bakıyorduk, başımızı evet anlamında salladık. Lucinda birden durakladı;
-Anlat artık neler oluyor...
-"Lilian gözlerini kıstı" Peki...


Beraber yemyeşil çimenlerin üstüne oturduk ve Lilian bize olanları anlattı. Meğerse adam o çok küçükken gözünün önünde annesini babasını öldüren adamın hayaletiymiş. O anlatmayı bitirince iç çekti ve dudağını büküp öylece bir noktaya bakıp kaldı. Büyülenmiş gibiydi, hiç hareket etmeden bir noktaya bakıyordu. Onun bakışlarını takip edip nereye baktığını anladık. Ormanın yağmur yağan kısmına bakıyordu. Manzara iç ürperticiydi. Burda hava günlük güneşlikken orda yağmur yağıyordu ,karanlıktı ve şimşek çakıyordu. Bir süre o iğrenç yeri seyrettikten sonra arkamızdaki dev çınar ağacının altına oturduk ve tepenin aşağısındaki yemyeşil ormanı seyrettik.

Akşam olurken altın rengi güneş, gökyüzünü turuncuya boyuyordu. Görüntü o kadar hoştu ki, havanın çok soğuk olmasına rağmen içimiz ısınmıştı.Akşam yatmadan önce Izzy'nin zar zor yakaladığı yaban domuzunu yedik. Sonra pırıl pırıl parlayan yıldızları seyrederken uykuya daldık.

( Normal anlatıma geri dönüş )

Sabah olduğunda ötüşen kuşlar uyanmalarına sebep oldu. Miranda saçlarında oluşan çiy taneciklerini köpek gibi silkelenerek üstünden attı, ardından yaprakların üstünde biriken suyu içti. Izzy ise tepenin kenarındaki kesik ağaç gövdesinin üstüne çıkmış güneşe karşı geriniyordu.
Derin bir nefes aldı << Islak olmasa da toprak kokusu>> diye mırıldandı. Herkes işini bitirdikten sonra, eski püskü sırt çantalarını toplayıp yola çıktılar. Uçmakta olan bir martı sürüsünün yanından geçtiler, hatta Lilian birinin ayağına tutunup "Martı Beni Taşıyor !" diye haykırdı.

ED-http://www.newgrounds.com/audio/listen/137492

o orman

vayy çok güzel olmuş gittikçe merak uyandırmaya başaldı bnde *-* ed ve op ye bayuıldım *-*