Archibald dinlenmem ve buraya alışabilmem için bana bi kaç gün dinlenmem gerektiğini söyledi. ne yapmam gerektiğini bilemediğim için aklıma ilk gelen şeyi , evime gidip o'nunla konuşmak neler olduğunu sormaktı. Eve doğru giderken yolda çeşitli şeyler gördüm. kağıtlarla çeşitli oyunlar oynayan çocuklar , biribirine kanatlarını göstererek hava atan kişiler , bazılarıda sadece kendi güçlerini sadece gösteriş olarak kullanıyordu. sonunda evime varabilmiştim , ama o evde yoktu nedenini bilmiyordum evin içerisinde dolanıp bi yere oturdukdan sonra kapıdan içeri girdiğimde yerde bi kapıt olduğunu farkettim. kağıtta " beni bi kaç gün bekleme. çok önemli bir göreve gittim sakın endişelenme bir kaç gün içerisinde yanında olacağım. "yazıyordu. neden bu kadar uzun süreceği hakkında hiç bi fikrim yoktu. ama yanıma geleceğini söylediyse gelicektir kesinlikle buna inanıyordum. kağıdı okuyup bir kenara koydukdan sonra bu koşoşturmanın beni çok yorduğunu anladım ve biraz uzanmak istedim. yatağıma doğru gittim tam yatağıma uzanırken sırtımda bir acı hissettim. neden kaynaklandığı hakkında bi fikrim yoktu , yatağa dönüp bakıyordum birşey yoktu ama yatınca bi acı hissediyordum. sonradan hatırladım artık benimde kanatlarım vardı. kanatlarım yüzünden yüzüstü yatmaya kadar verdim ama o zamanda rahat edemiyordum çünki daha önce hep sırtüstü yatmıştım. yatıcak pozisyonumu ararken birden kanatlarımın açıldığını farkettim. sanki heran havalanıcak gibi hissediyordum kendimi. ne kadar uğraşsamda kanatlarımın ne rengini nede nasıl birşeye benzediğini göremiyordum. kanatlarım açıkken bayağı bi uzun oluyordum odalardan çıkmakda zorluk çekiyordum. sonunda evden çıkmayı başarabilmiştim. evden çıktığım anda dışarıdaki tatlı çocukların tatlı gülümseme sesleri birden yok olmuştu herkes susmuştu. neler olduğunun farkına varmaya çalıştım ama olmuyordu çok merak ediyordum. tam o sırada benmde bir gücümün olduğu aklıma geldi neler olduğu hakkında kaç kişinin zihnini okumaya çalışsam olmuyordu yapamıyordum. etrafda çok garip şeyler oluyordu. koşar adımlarla Archibald'ın yanına gittim oda gördükleri karşısında çok şaşırmıştı. ona neler olduğunu sormuştum ama verdiği tek cevap sadece kanatların biraz daha büyük demesiydi. kanatlarımı artık kapatmam gerektiğini şehir içerisinde açmamın gereksiz olduğunu söyledi. nasıl yapacağımı bilmediğim birşeyi istiyordu benden. tam o sırada aklıma geldi ki neden kimsenin zhinini okuyamadığımı sordum. bana dinlenmem için güçlerimi benden aldığını söyledi. sanırım lider olmasındaki bir etkende güçleri alabilmesiydi. dah aosnra acil şekilde kanat eğitimi almak için beni uçma clanının öğretmenine götürdü. orada kanatlarımı nasıl kapatıp açmam gerektiğini yavaş yavaşda olsa öğreniyordum. sonunda olayı kavramıştım ve çok rahat bir şekilde kanatlarımı açıp kapatabiliyordum. Bunu gören herkes çok şaşkın bir biçimde bana bakıyordu "nasıl olurda kanatlarını kullanmayı yeni öğrenir herkes doğuştan bu özelliğe sahiptir zaten " diyorlardı. kimsenin dediklerine aldırış etmeden evime doğru gitmeye başladım ki Archibald çok ani bir şekilde beni yanına çağırdığı haberini aldım ve o an onun yanına doğru koştum...

Archibald'ın yanına vardığımda herkes bi telaş içerisindeydi , etraftakilere neler olup bittiğini soruyordum fakat kimse beni dinlemiyordu. Bu durum çok sinirimi bozmaya başlamıştı. Sonunda Archibald beni özel bi odaya çekerek anlatmaya başladı ;
* Bak duyduklarından sonra sakin davranman gerekiyor. Duyucaklarından sonra sana güçlerini tekrar geri vericeğim bunun için çok erken farkındayım ama şuanlık elimizdeki tek çare sensin. Benim burayı bırakıp gitmem şehir ve burdakiler için bir son olur. O yüzden senin yardımına ihtiyacımız var...
Çok şaşırmıştım , neyi duyup sakin olmam gerekiyorduki nasıl olsa kimsem yoktu...!!!
* HAYIR! Yoksa!! Yoksa! Ona bişeymi oldu Archibald! Söyle Bana Hemen SÖYLE!!
* Sakin ol , şuanda buradaki kimsenin elinden birşey gelmiyor. Bunu sadece sen düzeltebilirsin.
* Ne olduğunu artık söyleyecekmisin!!! Lütfen uzatmadan ne olduğunu ve ne yapmam gerektiğini söyle LÜTFEN!
* Peki , O çıktığı görev sırasında ikizim olan Fentias tarafından kaçırılmış.
* Nasıl yani !? Madem senin ikizin neden kaçırmış!!!
* Bak biz çok küçükken ayrı yollarak gitmek zorunda kaldık , o kendi dünyasını yaratmak istiyordu , ben ise buna her zaman engel olmaya çalışmıştım . Ama gördüğün gibi o kötülüğü seçti bense iyiliği. Durum şu ki sanırım senin bu dünyaya geldiğini anlamış ve sana karşı en değerli olan şeyi kaçırmış. Bu senden korktuğunun göstergesidir. Çünkü daha önce senin kadar ileriye gidebilen olmadı. Şuanda senin güçlerini keşfetmenden korkuyor , eğer güçlerini keşfedersen ve kendi iradenle nasıl kullanıcağını anlayabilirsen bu durumdan sadece o değil bu durumdan biz bile korkmalıyız...
Şaşkınlık içerisindeydim madem bu kadar güçlüydüm neden farkında değildim?. Farkında olsam bile sahip olduğum güçü nasıl kontrol edicektim kontrol edemezsem ne tarz şeylerle karşılaşıcaktım kafam çok karışmıştı...
* Peki benim şuan yapmam gereken şey nedir Archibald bunu artık söyliyecekmisin!!
* Yanında 2 adamım la beraber yola çıkıcaksın , bu adamlar sana yolda gerekli detayı anlatıcaklar bir an önce hazırlan ve yola çıkın , her geçen saniye zaman kaybediyoruz...
Hazır olmam için ortalıkta bişey yoktu , zaten hazır durumdaydım. Yanıma Archibald'ın 2 tane adamı geldi ve şehrin çıkış kapısına doğru yola koyulduk.
Kapıdayken adamlar kendi aralarında birşeyler konuşuyorlardı fakat anlamıyordum. Bi tür şifreli konuşmaydı sanki , ama bu durumda ne şifreli konuşmasıydı hâlâ anlamış değildim. Aralarındaki konuşmayı bitirdikden sonra bana döndüler ve bi tanesi ,
* Sakın bizden habersiz birşey yapma , şimdi yola çıkıyoruz ve olayın olduğu noktaya gidebilmemizin en hızlı yolu uçmamız fakat uçmak için gizli bir büyü kullanıcaz , bu büyü bizi diğer kötü varlıklardan gizleyecek ve görünmez olucaz herhangi bi güç gösterisinde bulunursan bu büyü kalkar. Eğer böyle birşey olursa başımız büyük dertte demektir. Anladınmı?
Anladım dercesine kafamı salladım ve kanatlarımızı açmamızla havalanmamız bir olmuştu , bi tanesinin kanadı kırmızı diğerininki ise yeşildi. Çok garip olmuştum , neden herkesin kanadının rengini görebiliyorumda kendi kanadımın rengini göremiyordum hiç bi fikrim yoktu. Havalandıkdan bi iki dakika sonra etrafımızda uçuşan bir sürü varlıklar görmeye başladım. Bunların kimisi boynuzlu , kimisi kuyruklu , kimisi kanatlı varlıklardı ve çoğundada ciddi anlamda yaralar bereber vardı. Varlıklara hiç bulaşmamak istediğim için adamlara bu varlıkların ne olduğunu sormaktansa gücümü kullanarak zihinlerini okumayı tercih etmiştim. Tam konsantre olmuştumki bir anda durduk , etrafımızdaki varlıklar bize doğru bakıyorlardı ve önümdeki 2 adamda bana doğru bakıyorlardı. Ne yaptığımın farkında değildim.
* SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN! SANA GÜCÜNÜ KULLANMA DEMEDİKMİ!!
Cevap veremeyecek kadar utanmıştım.
* Ama ben tahmin ettimki eğer konuşursak...
* Tamam daha fazla uzatma şimdi kendini koru gerisini bizlere bırak...
Kendimi korumak? ne yaparak kendimi korumam gerekiyordu bilmiyordum. Etrafımızda yaklaşık olarak 15-20 tane çeşitli varlık vardı. Adamlar tekrardan biribirileriyle şifreli halde konuşmaya başladılar , etrafımızdaki varlıklar birden üzerimize doğru hızlı bi şekilde gelmeye başlamıştı. Kırmızı kanatlı adam garip bir hareketle eline alevli bir kırbaç almıştı , yada direk aleve mi şekil veriyordu bilemiyordum. Yaratıklar üzerimize doğru yaklaşmıştı ve adam kırbaçını sağa sola sallayarak çeşitli , anlamakta güçlük çektiğim kelimeler söylüyordu. Kelimeleri söylemeyi bitirdiği anda kırbacı yere vurarak etraftaki varlıkların ayaklarını yerlerden çıkan alevlerle yakaladı. Burdan sonra yeşil kanatlı adam devreye girdi. Oda kendince birşeyler söyleyerek çeşitli hareketler yapmaya başladı ve varlıkların tam ortalarında bir ağaç çıkarttı. Son bir kelime söylemesiyle ağacın üzerindeki dallar birden uzamaya başladı ve bütün varlıkları birerbirer saplarak öldürdü. Çok şaşırmıştım onlar etrafta bir sürü şey yaparken bense sadece olduğum yerden onları izledim.
* Dinle , görünmez olarak gitmemiz bize zaman kazandırıyor. Bu yüzden herhangi bi hüç kullanmıyoruzki görünmezlik büyümüz iptal olmasın anladınmı?. Eğer bu şekilde güçlerini kullanmaya çalışıcaksan o'nu kaybedebiliriz...
Çok şaşkın ve sinirli bir yüz ifadesi ile kafamı sallayarak " Peki " dedim. Tekrar büyüyü yaptılar ve tekrar yola koyulduk. Yaklaşık 10 dakikalık bi sessizlikten sonra bana bakarak yeri işaret etti ;
* Buraya iniyoruz.
İşaret ettiği bölüme doğru indik ve yeşil kanatlı adam bizi bir ağacın içine kapattı.
Tam neden ağacın içine kapandığımızı soracaktımki anlatmaya başladılar ;
* Burada o'nu kaçıranların gizlendiği bir yer var bunu bulmakta hepimiz güçlük çekiyoruz , senin burda yapman gereken konsantre olup onların gizlendiği yeri bulman. Ama dikkatli olmalısın gücünü kullanırken sakın farklı düşüncelere kapılma , yapman gereken şey sadece konsantre olup saklandıkları yeri bulman.
" Peki " dercesine kafamı salladım ve gözlerimi kapatarak konsantre olmaya başladım. Gözlerimi kapattığım vakit bir ağacın içerisinde kalmama rağmen dışarıda olan herşeyi görebiliyordum. Çok garip bir histi. Dışardan gördüğüm hal durmadan şekil değiştiriyordu tahminimce bu düşüncemden kaynaklanan birşeydi ve daha dikkatli konsatre olmaya başladım. Yavaş yavaş etraftaki ağaçların şeffaflaştığını gördüm ve iyice odaklanmaya başladım. Ağaçlar , dağlar , kayalar , otlar , herşey şeffaflaşmıştı etraf bomboş gözüküyordu. Ama adamlar burda olduğunu söylüyorlardı. Kendimi iyice kasarak odaklanmaya çalıştım ve bir anda o'nun bağırışını duydum. Çok sinirlenmiştim ve konsantrem bozulmuştu. Konsantremin bozulmasıyla beraber içerisinde bulunduğumuz ağaç ve dışarıdaki tüm ağaçlar birden bire yok olmuştu. Yanımdaki adamlar çok şaşkın bi yüz ifadesiyle bana bakıyorlardı ve ne gördüğümü soruyorlardı. Onlara hiç cevap vermeden sesin geldiği yeri bulmak için bulunduğum bölgenin her yerini aradım. Hiç bir yerde yoklardı ve tekrar bağırma sesini duydum. Çok sinirlenmiştim ve sesin yerin altından geldiğini farkettim. Sinirinde etkisiyle yere vurmamla onları görmem bir oldu...