Uyanış mı?, Diriliş mi? -> Sezon Sonu! Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 28, 29, 30, Sonraki |
|
Yazar
Mesaj
Söz verdiğim gibi okudum ve yorumum;
Muhteşem olmuş he zamanki gbi
En yakın zamanda Lotusun içindeki karanlığı ortaya çıkarması dileğiyle
Lotus faaaaaaaaaaaaaan iyi olsa bilem seviyorum
belki minayo yu öldürür
Muhteşem olmuş he zamanki gbi
En yakın zamanda Lotusun içindeki karanlığı ortaya çıkarması dileğiyle
Lotus faaaaaaaaaaaaaan iyi olsa bilem seviyorum
belki minayo yu öldürür
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Çok güzel bir bölümdü. Jas'ın sonunu merak ediyorum.. Lotus'a da yeni işi hayırlı olsun hani... Ya bu arada bakıyorum Lavie hala buralarda. Ne de olsa hikayenin göz bebeğiydi. Devamını merakla bekliyorum...
Ayyy canım Laviem. Dönmüş dünmüş dönmüşşşşş Yaşasın. Ya tamam öldü falanda, olsun ama döndü yine de ben de gidicem yanına ya... Çok özledim onu.
Jasın şansı döndü, mü acaba? Oradaki paragraf harikaydı. Lotusumuza pardon "LEONA"mıza da hayırlı olsun. Sewdim bu kızı bu haliyle. Öbür hayatında sağı solu belli olmadı diye tırsardım. Gider bi çayını içeriz hani. Jası da götürelim,Minayo'yla kaynaşırlar, yazık kızın da canı da sıkılmaz. Bizim yumurcağa da bi değişiklik olur. Boyuttu fırlamaktı, midesi kalktı çocuğun. Bi kendine gelsin.
Uzun zaman beklediğimize deydi. Harikaydın bidenem. Dewamını bekliyorum.
Jasın şansı döndü, mü acaba? Oradaki paragraf harikaydı. Lotusumuza pardon "LEONA"mıza da hayırlı olsun. Sewdim bu kızı bu haliyle. Öbür hayatında sağı solu belli olmadı diye tırsardım. Gider bi çayını içeriz hani. Jası da götürelim,Minayo'yla kaynaşırlar, yazık kızın da canı da sıkılmaz. Bizim yumurcağa da bi değişiklik olur. Boyuttu fırlamaktı, midesi kalktı çocuğun. Bi kendine gelsin.
Uzun zaman beklediğimize deydi. Harikaydın bidenem. Dewamını bekliyorum.
Ay ay yorumlarım elmiş! Taze taze de bir açıklama yapayım ben.
@Seras:
Sen erken bile görmüşsün bunu. Ah evet Lavie döndü. Bu arada geç yazdığım için özür dilerim, gerçekten de ilham gelmedi.
@Pisicik:
Çok teşekkür ederim efendim. Lotus'un karanlığı bir süre görülemeyecek kusura bakma.
@Mangaka'm:
Jas'ın sonu haydi hayırlısı. Ee, zaten Lavie'siz bu FanFic olmaz. Yani ismnden bile belli. Ve daha buralarda olacak.
@Prensesim:
Ay utanmasa kutlama yapacak! Hadi git bi sarıl Lavie'ye. Jas valla şanssız bi çocuk, acaba döndü mü? Lotus'a vallahi hayırlı olsun, sonunda normale döndü. Bu arada Leona değil Leo. . Unutma! Leo! Tırsaklığın üzerinden gitsin bence artık. Haha, çocukları kaynaştır sen, istersen Lotus'un işini d3e al. Yalnız bebem, midesi kalktı tanımına yarıldım yani.
Yorum yazan tüm sevgi pıtırcıklarıma teşekkür ederim. Sizler daha güzel yazıyorsunuz.
Neysem, efeniim, devamı herhalde hafta sonu gibi ellerinizde olur. (Perşembe işim var da, bir yere gidicez. ) O zaman okursunuz booool bool.
Neysem efeeeniim, sevgiler, saygılar...
Uchichiko. (Yeni bir lakap XD)
@Seras:
Sen erken bile görmüşsün bunu. Ah evet Lavie döndü. Bu arada geç yazdığım için özür dilerim, gerçekten de ilham gelmedi.
@Pisicik:
Çok teşekkür ederim efendim. Lotus'un karanlığı bir süre görülemeyecek kusura bakma.
@Mangaka'm:
Jas'ın sonu haydi hayırlısı. Ee, zaten Lavie'siz bu FanFic olmaz. Yani ismnden bile belli. Ve daha buralarda olacak.
@Prensesim:
Ay utanmasa kutlama yapacak! Hadi git bi sarıl Lavie'ye. Jas valla şanssız bi çocuk, acaba döndü mü? Lotus'a vallahi hayırlı olsun, sonunda normale döndü. Bu arada Leona değil Leo. . Unutma! Leo! Tırsaklığın üzerinden gitsin bence artık. Haha, çocukları kaynaştır sen, istersen Lotus'un işini d3e al. Yalnız bebem, midesi kalktı tanımına yarıldım yani.
Yorum yazan tüm sevgi pıtırcıklarıma teşekkür ederim. Sizler daha güzel yazıyorsunuz.
Neysem, efeniim, devamı herhalde hafta sonu gibi ellerinizde olur. (Perşembe işim var da, bir yere gidicez. ) O zaman okursunuz booool bool.
Neysem efeeeniim, sevgiler, saygılar...
Uchichiko. (Yeni bir lakap XD)
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
Bölüm 27 - Küçük Kız
Saten çarşafları teninde hisseder hissetmez kalktı. Yumuşacık bir yatakta yatıyordu. Bilinci açıktı fakat hatırlamıyordu hiç bir şeyi.Üzerindeki saten elbiseyi ve başındaki tacı görünce farketti herşeyi. O kaledeydi. Yıllardır adımını attığı, şimdi hapsolduğu o kalede. Yumuşak terlikleriyle birkaç adım attı. Tarihin tozlu raflarına kaldırılmış olan defterleri yeniden açıyordu. İşte burası odası değil miydi? Şu taraftaki çalışma masasında büyülerini çalışırdı. Diğer köşede duvara yaslı duran keman, bir zamanlar en büyülü ezgileri çalardı. Yatağındaki çarşaflar bile hala gül kokuyordu.
Odanın kapısını yavaşça araladı. Boş ve hissiz koridorda yumuşak adımlarla ilerledi. Köşeyi dönünce karşısına çıkan mutfağı bile hatırlamıştı. Köşede duran pembe kavanozda, tatlı kokularıyla insanları fetheden bir avuç kurabiye bulunurdu hep. Ve işte teras... Bu terasta ne günleri geçmişti. Sol taraftaki güller ve tam yanındaki havuz.
- Annnee! Leo beni havuza ittiiii!
- Nalancıııı! Ben seni nitmedim bi keye! Ama Helen teyze ben nitmedim onuu!
- Anne itti diyoyum sana! Bak hey tayafım ışlak!
Ve sağ taraftaki salıncak... Şimdi boştu. Üzerine dökülmüş kuru gül yaprakları dolduruyordu o boşluğu.
Gördüğü ilk merdivenden aşağıya indi. Bahçeye açılan tek merdivenn basamaklarını ağır bir kararlılıkla indi. Günışığı yüzüne çarpınca bile sorun etmedi. Özlemişti burayı. Fakat arkasında ne olduğunu bilseydi, dönmemeyi tercih ederdi...
- Bana bak, ne görüyorsun? Ne yaptığına bak. Asla sana güvenmemeliydim Lavie. Sen adi yılanın tekisin.
Salıncak gibi, yatak gibi, mutfak gibi, koridor gibi, boş bir bank duruyordu orada. Sarmaşıklar yalnız bırakmamıştı bu bankı. Yavaşça yalaştı banka. Dokunmaya korkuyordu. Acıtabilirdi, aynı o gün, düşüncesizce çekip gidişi gibi.
- Unut artık beni. Gidiyrum ve bitti. Asla da başlamayacak!
- Demek değişen tek kişi ben değilmişim. Demek sen düşündüğüm gibi değilmişsin...
- Ben değiştim, evet. Ama sen de değiştin. Artık o eski çocuksu Lavie değilsin ve bu-
- Değilim çünkü artık beni kandıramıyorsun. Gözlerim açldı diye gerçek yüzünü görmemden korkuyorsun.
- Elbette hayır.
Banka dokunamadı. Sadece sarmaşıklarda açmış olan tek gülü kopardı. Uzun saçlarına tutturdu. Asla o yaralar kapanmayacaktı.
- Bu vedalaşma çok uzadı.
- Yalanların kadar mı yoksa sadece uyuttuğun günler kadar mı?
- Kısa kes Lavie. Artık seni görmek istemiyorum. Elveda...
- Elveda... eğer buralara tekrar gelirsen, bana son kez olsun uğramayı unutma.
- Belki...
Kaç yıl olmuştu? En azından dokuz yıl. Ardından da yanlış yapılmış bir yolculuk ve esir hayatı. Tam 37 yıl esir hayatı ve ardından tekrar özgürlük...
Gözlerini başka yere çevirmek istiyordu. Sanki bir yaranın içinde bıçağı döndürüyor gibiydi. Bahçenin diğer ucuna gitti. Gün batımındaki saçları dalgalandı. Düşünceleri gibi. Duyguları gibi.
Yumuşak adımlarını hızlandırarak içeri girdi. Çıkışa doğru yöneldi. Ön bahçeyi hızla geçmek istedi. Yine de kalbinin sesine kulak verdi. Bu hatayı kaçıncı kez yaptığını kendisi bile bilmiyordu.
Küçük ahırın oraya gitti. Kimse var mı diye bakmak istiyordu. bir zamanlar iki at yaşardı burada. İki kanatlı at. Sırtında az mı gezmişti onların. Şimdi ise geriye sadece bir kitap kalmıştı...
Samanların arasında duran beyaz kapaklı kitabı aldı. Küçükken yatağından kaçar, ahırdaki küçük atın yanına gelirdi. Ona bir battaniye örter, eline aldığı ''Küçük At ile Balerin'' kitabını okurdu. Sonra da sabah annesinin azarlarını duymazdan gelir, diğer gece yine kaçardı.
Üzerine o küçücük pembe battaniyeyi çekti. Eline aldığı kitabı okumaya başladı...
- Bir zamanlar ülkenin birisinde bir at varmış. Çok hızlı olan bu at hiç mutlu değilmiş. Bir gün evden kaçmış ve bir balerinin evine gitmiş. Balerin ona bir çift yeni ayakkabı bulmasını söylemiş. Eğer bulursa onu en güzel krallığa götürecekmiş. At, bir yıl boyunca bir ayakkabıcı için çalışmış. ayakkabıcı da yılın sonunda ona bir çift çok güzel ayakkabı vermiş. Balerine az gelmiş bu, bir de elbise istemiş. At, bir yıl terzinin yanında çalışmış, terzi de ona çok güzel bir elbise vermiş. Balerin yine beğenmemiş ve bir sepet şeker istemiş. At bir yıl şekerci dükkanında çalıştıktan sonra bir sepet şeker elde etmiş ve balerine vermiş. Balerine bu da yetmemiş, bir kolye istemiş. At, bir yıl da kuyumcunun yanında çalışmış ve bir kolye almış. Balerin en sonunda memnun olmuş ve ata binerek uzaklaşmışlar. Kırk gün kırk geceden sonra, masmavi gökyüzünün, pespembe çayırların olduğu bir krallığa varmışlar. Burada at çok sevillmiş ve tüm atların başı seçilmiş. Büyük kral ata bir çift kanat ve konuşma yeteneği hediye etmiş. Balerin de büyük bir dansçı olmuş ve baş balerinliğe terfi etmiş. Ona da bir çuval altın ve kanatlar verilmiş. İkisi de bu büyük krallıkta mutlu yaşamışlar...
Hafif bir rüzgar, savrulmuş saçlarını karıştırdı ve beyaz elbisesinin eteklerini hafifçe havalandırdı. Zümrüt gözleri, narin gözkapaklarıyla perdelendi. Başı hafifçe yana düştü. Büyük bir şatoyu dolaşmak yorgunluk vermiş olmalı ki, uyuyakaldı. Üzerinde balerin desenli bir battaniye, elinde küçük bir kitapla, aynı küçük kızdı uyuyan. Tek fark, birazcık büyümüştü o kadar. Çok çok uzamıştı. Ama hala aynı küçük kızdı. Ve öyle kalacaktı.
Rüzgarın götürüp de bahçenin dört bir yanına savurduğu son sözcükleri duyan küçük at, uzandığı ağacın altından kalktı ve ''küçük kızın'' yanına uzandı. Lavie ise sadece içgüdüyle elini o küçük atın yelesine koydu.
''Gündoğumunda açan bir çiçeksen, günbatımının soğuğuna dayanacaksın...''
****************************************
İşte yeni bölüm. ''Bana Bir Masal Anlat Baba'' şarkısından esinlendim.
Umarım beğenmişsinizdir.
Bu bölümü, kara günümde, hatta yokluğumda bile bana yardımcı olan, sevgisi kilometreleri aşan, kalplerden taşan birtanecik ''kardeşim'' ay_prensesi_usagi'me ithaf ediyorum... Birtanecik prensesim, sen iyinin de en iyisine layık olan mükemmel bir insansın....
Neyse, umarım beğenmişsinizdir...
Uchichi
Saten çarşafları teninde hisseder hissetmez kalktı. Yumuşacık bir yatakta yatıyordu. Bilinci açıktı fakat hatırlamıyordu hiç bir şeyi.Üzerindeki saten elbiseyi ve başındaki tacı görünce farketti herşeyi. O kaledeydi. Yıllardır adımını attığı, şimdi hapsolduğu o kalede. Yumuşak terlikleriyle birkaç adım attı. Tarihin tozlu raflarına kaldırılmış olan defterleri yeniden açıyordu. İşte burası odası değil miydi? Şu taraftaki çalışma masasında büyülerini çalışırdı. Diğer köşede duvara yaslı duran keman, bir zamanlar en büyülü ezgileri çalardı. Yatağındaki çarşaflar bile hala gül kokuyordu.
Odanın kapısını yavaşça araladı. Boş ve hissiz koridorda yumuşak adımlarla ilerledi. Köşeyi dönünce karşısına çıkan mutfağı bile hatırlamıştı. Köşede duran pembe kavanozda, tatlı kokularıyla insanları fetheden bir avuç kurabiye bulunurdu hep. Ve işte teras... Bu terasta ne günleri geçmişti. Sol taraftaki güller ve tam yanındaki havuz.
- Annnee! Leo beni havuza ittiiii!
- Nalancıııı! Ben seni nitmedim bi keye! Ama Helen teyze ben nitmedim onuu!
- Anne itti diyoyum sana! Bak hey tayafım ışlak!
Ve sağ taraftaki salıncak... Şimdi boştu. Üzerine dökülmüş kuru gül yaprakları dolduruyordu o boşluğu.
Gördüğü ilk merdivenden aşağıya indi. Bahçeye açılan tek merdivenn basamaklarını ağır bir kararlılıkla indi. Günışığı yüzüne çarpınca bile sorun etmedi. Özlemişti burayı. Fakat arkasında ne olduğunu bilseydi, dönmemeyi tercih ederdi...
- Bana bak, ne görüyorsun? Ne yaptığına bak. Asla sana güvenmemeliydim Lavie. Sen adi yılanın tekisin.
Salıncak gibi, yatak gibi, mutfak gibi, koridor gibi, boş bir bank duruyordu orada. Sarmaşıklar yalnız bırakmamıştı bu bankı. Yavaşça yalaştı banka. Dokunmaya korkuyordu. Acıtabilirdi, aynı o gün, düşüncesizce çekip gidişi gibi.
- Unut artık beni. Gidiyrum ve bitti. Asla da başlamayacak!
- Demek değişen tek kişi ben değilmişim. Demek sen düşündüğüm gibi değilmişsin...
- Ben değiştim, evet. Ama sen de değiştin. Artık o eski çocuksu Lavie değilsin ve bu-
- Değilim çünkü artık beni kandıramıyorsun. Gözlerim açldı diye gerçek yüzünü görmemden korkuyorsun.
- Elbette hayır.
Banka dokunamadı. Sadece sarmaşıklarda açmış olan tek gülü kopardı. Uzun saçlarına tutturdu. Asla o yaralar kapanmayacaktı.
- Bu vedalaşma çok uzadı.
- Yalanların kadar mı yoksa sadece uyuttuğun günler kadar mı?
- Kısa kes Lavie. Artık seni görmek istemiyorum. Elveda...
- Elveda... eğer buralara tekrar gelirsen, bana son kez olsun uğramayı unutma.
- Belki...
Kaç yıl olmuştu? En azından dokuz yıl. Ardından da yanlış yapılmış bir yolculuk ve esir hayatı. Tam 37 yıl esir hayatı ve ardından tekrar özgürlük...
Gözlerini başka yere çevirmek istiyordu. Sanki bir yaranın içinde bıçağı döndürüyor gibiydi. Bahçenin diğer ucuna gitti. Gün batımındaki saçları dalgalandı. Düşünceleri gibi. Duyguları gibi.
Yumuşak adımlarını hızlandırarak içeri girdi. Çıkışa doğru yöneldi. Ön bahçeyi hızla geçmek istedi. Yine de kalbinin sesine kulak verdi. Bu hatayı kaçıncı kez yaptığını kendisi bile bilmiyordu.
Küçük ahırın oraya gitti. Kimse var mı diye bakmak istiyordu. bir zamanlar iki at yaşardı burada. İki kanatlı at. Sırtında az mı gezmişti onların. Şimdi ise geriye sadece bir kitap kalmıştı...
Samanların arasında duran beyaz kapaklı kitabı aldı. Küçükken yatağından kaçar, ahırdaki küçük atın yanına gelirdi. Ona bir battaniye örter, eline aldığı ''Küçük At ile Balerin'' kitabını okurdu. Sonra da sabah annesinin azarlarını duymazdan gelir, diğer gece yine kaçardı.
Üzerine o küçücük pembe battaniyeyi çekti. Eline aldığı kitabı okumaya başladı...
- Bir zamanlar ülkenin birisinde bir at varmış. Çok hızlı olan bu at hiç mutlu değilmiş. Bir gün evden kaçmış ve bir balerinin evine gitmiş. Balerin ona bir çift yeni ayakkabı bulmasını söylemiş. Eğer bulursa onu en güzel krallığa götürecekmiş. At, bir yıl boyunca bir ayakkabıcı için çalışmış. ayakkabıcı da yılın sonunda ona bir çift çok güzel ayakkabı vermiş. Balerine az gelmiş bu, bir de elbise istemiş. At, bir yıl terzinin yanında çalışmış, terzi de ona çok güzel bir elbise vermiş. Balerin yine beğenmemiş ve bir sepet şeker istemiş. At bir yıl şekerci dükkanında çalıştıktan sonra bir sepet şeker elde etmiş ve balerine vermiş. Balerine bu da yetmemiş, bir kolye istemiş. At, bir yıl da kuyumcunun yanında çalışmış ve bir kolye almış. Balerin en sonunda memnun olmuş ve ata binerek uzaklaşmışlar. Kırk gün kırk geceden sonra, masmavi gökyüzünün, pespembe çayırların olduğu bir krallığa varmışlar. Burada at çok sevillmiş ve tüm atların başı seçilmiş. Büyük kral ata bir çift kanat ve konuşma yeteneği hediye etmiş. Balerin de büyük bir dansçı olmuş ve baş balerinliğe terfi etmiş. Ona da bir çuval altın ve kanatlar verilmiş. İkisi de bu büyük krallıkta mutlu yaşamışlar...
Hafif bir rüzgar, savrulmuş saçlarını karıştırdı ve beyaz elbisesinin eteklerini hafifçe havalandırdı. Zümrüt gözleri, narin gözkapaklarıyla perdelendi. Başı hafifçe yana düştü. Büyük bir şatoyu dolaşmak yorgunluk vermiş olmalı ki, uyuyakaldı. Üzerinde balerin desenli bir battaniye, elinde küçük bir kitapla, aynı küçük kızdı uyuyan. Tek fark, birazcık büyümüştü o kadar. Çok çok uzamıştı. Ama hala aynı küçük kızdı. Ve öyle kalacaktı.
Rüzgarın götürüp de bahçenin dört bir yanına savurduğu son sözcükleri duyan küçük at, uzandığı ağacın altından kalktı ve ''küçük kızın'' yanına uzandı. Lavie ise sadece içgüdüyle elini o küçük atın yelesine koydu.
''Gündoğumunda açan bir çiçeksen, günbatımının soğuğuna dayanacaksın...''
****************************************
İşte yeni bölüm. ''Bana Bir Masal Anlat Baba'' şarkısından esinlendim.
Umarım beğenmişsinizdir.
Bu bölümü, kara günümde, hatta yokluğumda bile bana yardımcı olan, sevgisi kilometreleri aşan, kalplerden taşan birtanecik ''kardeşim'' ay_prensesi_usagi'me ithaf ediyorum... Birtanecik prensesim, sen iyinin de en iyisine layık olan mükemmel bir insansın....
Neyse, umarım beğenmişsinizdir...
Uchichi
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
Ayyyy canımsın yaaa... Seni çokkkk seviyorum bitanecik dostum benim ya. Sen varya sen, çikolatalı pastaların en tatlısından bile daha tatlı, peluş ayıcıklardan bile yumuşak kalpli, ve peri masallarındaki güzel prenseslerden bile daha güzelsin canişkomm.
Yine en az senin kadar güzel bir bölüm yazmışsın. Bi de bana diyor, "ben girmiyorum bi daa bu fanlara" diye. Cimcimeye bak sen. Şu kadatlı at ve prensese bayıldım ya.Harikatdı bidenem bidenem.Yüzümda bi gülümseme, ekrana bakakalmışım,bana ithaf diye seviniyorum.Sen de herşeyin ennn güzeline layılsın canım benim.Ama ben bişi yapmadım ki.Sadece senin bana verdiğin sevginin karşılığını vermeye çalıştım.Gerçi hoş, ne kadar uğraşsam da, tamamlayamam bu karşılığı ama...Yine de teşekkür ederim bi tanem.
Seni çookkk sewen prensesinden
dünyalar tatlısı Su Perisine...
Yine en az senin kadar güzel bir bölüm yazmışsın. Bi de bana diyor, "ben girmiyorum bi daa bu fanlara" diye. Cimcimeye bak sen. Şu kadatlı at ve prensese bayıldım ya.Harikatdı bidenem bidenem.Yüzümda bi gülümseme, ekrana bakakalmışım,bana ithaf diye seviniyorum.Sen de herşeyin ennn güzeline layılsın canım benim.Ama ben bişi yapmadım ki.Sadece senin bana verdiğin sevginin karşılığını vermeye çalıştım.Gerçi hoş, ne kadar uğraşsam da, tamamlayamam bu karşılığı ama...Yine de teşekkür ederim bi tanem.
Seni çookkk sewen prensesinden
dünyalar tatlısı Su Perisine...
Muhteşem olmu XD duygusal olmuş... Edebi dilin çok kıskandırıcı U_U
masalın gerçekten de çok şeker
At XD ve balerin XD bunu ayrı bir hakiye, bir peri masalı bile yapabilirsin masalları inanılmaz dercede çok sevdiğim için çok ilgimi çekti.
devam uchihaaa devaaam
masalın gerçekten de çok şeker
At XD ve balerin XD bunu ayrı bir hakiye, bir peri masalı bile yapabilirsin masalları inanılmaz dercede çok sevdiğim için çok ilgimi çekti.
devam uchihaaa devaaam
"Yağmurlu bir günde,
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
Yola fırlayan yeşil, sarı kertenkele.
Bir otomobilin lastiği o koca kafanı dümdüz ettiğinde,
Yine bu kadar mutlu olabilcek misin sence!"
(Roberto Totaro-Nirvana)
Trafik kurallarına uyalım ^^
@Prenbuazlı pastam:
Senden güzel, senin kadar güzel, sevginin byüklüğü kadar güzel olmasa da bir şeyler yaptım işte. Beğenmene o kadar sevindim ki, anlatamam.
@Pisicik:
eh, öyledir desme yalan olur, sizinkinin yanında çok sönük. T.T
Peri masalı o anda alıma geliveren birşeydi. Öylesine yazdım.
Devamı gelecek.....
Unutmadan :HİNATA ÖLEMEZ! NARUHİNA FOREVER!
Senden güzel, senin kadar güzel, sevginin byüklüğü kadar güzel olmasa da bir şeyler yaptım işte. Beğenmene o kadar sevindim ki, anlatamam.
@Pisicik:
eh, öyledir desme yalan olur, sizinkinin yanında çok sönük. T.T
Peri masalı o anda alıma geliveren birşeydi. Öylesine yazdım.
Devamı gelecek.....
Unutmadan :HİNATA ÖLEMEZ! NARUHİNA FOREVER!
''Haruki suzukeru, Allen!''
''Zavallı şeytan, ruhunun kurtarılmasına izin ver!''
Şimdi okuyabildim canım... Bence sen çok güzel masal yazarsın. Hayal gücüne bak ya... Zaten pamuk prensesmiş rapunzelmiş bunlar eskimişti bayağı. Şöyle 0 km masallar olsa ne güzel olurdu....
Bölüme gelince yine çok güzeldi... Ya bu kızların sonu ne olacak iyice meraklanmaya başladım yani. Bu hikaye nasıl bir sonla bitecek çok merak ediyorum... Sona yerleştirdiğin sözler de çok hoş oluyor gerçekten...
Devamını merakla bekliyorum....
Bu arada dediklerine katılıyorum..... NARUHİNA....
HİNATA ölmemeli.... (En azından son bir konuşma yapmadan.... )
Bölüme gelince yine çok güzeldi... Ya bu kızların sonu ne olacak iyice meraklanmaya başladım yani. Bu hikaye nasıl bir sonla bitecek çok merak ediyorum... Sona yerleştirdiğin sözler de çok hoş oluyor gerçekten...
Devamını merakla bekliyorum....
Bu arada dediklerine katılıyorum..... NARUHİNA....
HİNATA ölmemeli.... (En azından son bir konuşma yapmadan.... )
yeni bölüm gelmiş mi ne zaman T_T ben gene görmedim uchiha cığım senin anlatım tarzını çok seviyorum yorumlar kısa ama bir saatim var o yüzden.
Yeni bölümünü sabırsızlıkla bekliyorum
Yeni bölümünü sabırsızlıkla bekliyorum
İnanılmaz gelebilir ama öm görme yeteneğim sıfır =_=
29. sayfa (Toplam 30 sayfa) [ 296 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |