Harry ölecek ölecek diyorlardı.Onun yerine Voldi öldü

Şimdi filmin kitapla birebir örtüşmesini beklemek saçma olur. İlk partında noktası virgülü herşeyi neredeyse aynıydı ve çok sıkıcı olmuş gibi eleştiriler almıştı ilk part. Fakat bu filmde de bence şöyle bir sorun vardı, iki gün içinde geçen ve kitabın sonlarına denk gelen bir kısımdan film yapmışlar. Yine sıkıcı olmuş. Tam savaş hızlandı derken filmin başrolü haline getirilmiş yılan arkadaş çıkıyor piayasaya iki kıvrılıyor filan. Sanırım yılanı kim öldürecek heyecanı vermekti amaç, ben bildiğim için oralarda sıkılmışta olabilirim. Ama yine de heyecanlı savaş sahnelerini tercih ederdim.

Ayrıca Bellatrix vs Molly flash sahnelerden birisiyken basitleştirilmiş. Kendi halinde bir ev hanımı olan Molly'nin, evladını kaybetmiş bir annenin ikincisini kaybetme korkusuyla ''Kızımı bırak seni 'kötü kadın' !'' demesi, ardından Yoldaşlığın yarısını harcamış, Voldemort'un en sadık ve en tehlikeli ölüm yiyeni olan Bellatrix'e meydan okuması ve kazanması, iki cadının çatışmasının gücüyle yerin yarılması, Bellatrix'in katlettiği kuzeni Sirius gibi gülerken ölmesi... Nerde bunlar? Nerde o epik savaş? Molly sanki karşısındaki, adını okurken bile hizaya geçtiğimiz kadın değilmişte sıradan bir cadıymış gibi harcadı Bella'yı, Bellamızı. Bi de üstüne sırıttı. Nan senin oğlun öldü kadın! Savaştasın nan! Hem cam gibi kırılarak ölmek nerden çıktı? Avada Kedavra geride ceseti bırakır arkadaş. Siz bilmem kaç filmdir böyle göstermediniz mi? Bilemiyorum kitabı okumayanlar bu filmlerde bir saçmalık görmüyorlar mı ama en karanlık sahnelerde (mesela Snape'in Nagini tarafından katledildiği sahne) mutlaka hafifletici bir şeyler ya da bir komedi unsuru konuyor. Amaçları komedi filmi çekmekmiş gibi. McGonagall'ın Voldemort kapıya dayanmış, hepsini birer birer kesmekle tehdit ederken ''Bu büyüyü hep yapmak istemişimdir hihihi'' şeklinde kırıtması gibi. Bir dakika önce serinin baş karakterlerinden sayılabilecek üç kişinin cesedi görülürken hemen ardından yine olayın ciddiyetini bozacak sahneler. Snape sahnesinde bilmem kaç metrelik yılan adamın ağzını burnunu dağıtıyor, fakat yüzde çizik yok. Rasengan gibi inside effect yapıyor sanırım. Çünkü arka cama Snape'in resmen beyni çıkmıştı. 19 yıl sonra kısmındaki Hermione faciasından bilmem ki söz etmeye gerek var mı... İki makyaj yapsaydınız elinize yapışmazdı. Ya da en azından daha ufak tefek bir kız çocuğu bulsaydınız kızı rolü için. Bunlar ufak tefek örnekler ama HP filmlerinde genelde bu baştan savma hareketler var. Kimse kitapların tamamını okumuyor masaya oturmadan önce. HP, seri olarak kurgulanmış bir eser. Kitap kitap ele alır, her filmde yönetmen değiştirirseniz sonunda abuk subuk yerlerden kesip, mantık hatalarıyla dolu bir film çıkarırsınız ortaya. Arkadaşlarımın ya da kuzenlerimin sorduğu soruların hiçbirisine filmde cevap bulamadım henüz. ''Filmde anlatılmadı ama onun açıklaması kitapta şöyle verildi...'' gibi kaç cümle kurduğumu hatırlayamıyorum. Neville & Luna çifti uydurma olmuş, Rowling daha sonra Neville'ın Hannah Abbot ile Luna'nın da kendisi gibi otçu çöpçü bir adamla evlendiğini söylemişti ama benim gönlümde yatan çiftti onlar o yüzden güzel olmuş. En azından filmde bir araya geldiler Snape'in hikayesi layığıyla çekilen tek kısım. İzleyicinin geçmişle bağlantı kurmasını sağlayan sahnelerde var bu da bir artı. Ama yine bir fanlık yapayım, ufacık bir noktaya takılayım. Snape ölürken sadece ''Bak bana...'' diyordu. Son sözü buydu. Gözlerin annene çekmiş filan demiyordu ki öylesi bana çok daha etkileyici gelmişti. Ölürken bile sırrını açık etmedi. Lilly onun için konuşulmaz sevilir bir şeydi. Son anda da Harry'ye hiçbir yakınlık göstermese de gözlerini görünce huzur içinde ölüyordu. O an anlam veremediğimiz bu ''Bak bana...'' sonrasında anlam kazanıyordu. Filmde hemen yumurtlamışlar, Snape gibi olmamış o cümle. Evet buna bile takıldım
Savaş sahneleri fena değildi. Voldemort'un öldüğü sahne ve Neville'ın yılanı
öldürdüğü sahneyi peşpeşe yapmışlar güzelde olmuş. He Voldemort'un nasıl öldüğü 'bence' hiçbir şekilde anlaşılmıyor o sahnede. Mürver asanın asıl sahibine işlemediği ve lanetin geri teptiği yani Voldemort'un kendi avada kedavrasında öldüğü sonucuna ulaşan varsa o kısacık manasız sahneden, tebrik ediyorum. Avada kedavrayla öldüğü bile anlaşılmıyordu. Kağıt gibi yırttılar dağ gibi Voldemort'u. Tıpkı Harry'nin hop diye canlanması gibi bu da açıklanmayan büyük olaylar listesine üst sıralardan giriş yaptı. Voldemort'un Harry'ye osmanlı tokadı attığı sahnelerde HP ile ilgisi olmayan ablam bile ''Koskoca büyücüler türk usulü dövüşüyolar, ayıp.'' dedi. Harry'nin Voldemort'a el ense çektiği sahnede uyuyordu zaten onu görmedi neyseki. Efektler filan hoştu ama. Biraz epiğimsi şeyler vardı.

Spoiler var tabi olmaz mı,

Dün gündüz mecburiyetten türkçe dublajlı olarak, akşam da altyazılı ve 3d olarak izledim. Dublajlar her zamanki gibi çok kötü. Altyazılı tavsiye olunur.



Yine de film bittiğinde ağlamaklı olan tek kişi bendim. Çünkü bu filmle beraber HP ciddi ciddi bitti. Hiç inanmıyordum biteceğine ama oldu.

''Ve eğer Harry ile sonuna kadar devam ettiysen...''
Bir arkadaşımın dediği gibi;
''Ettim. Canımı mı istiyosunuz yeter daha napıyım artık.''

Malesef beni büyüten, çocukluğumun katili gözlüklü oğlan ve onun maceraları ile ilgili olan her şeyin sonu geldi. Muziplik tamamlandı.

voldi nin ölümünü,harry nin ölüp geri döndüğünde ortaya çıkısı ve nagini nin ölümü beklediğim gibi deildi.haa bide harry mürver asayı kendi asasını tamir ettikten sonra dumbledore a danışıp kırıyodu orayı da bekliyodum ama...harry nin kendini gösterisi bi savaş sıraasında artistik bi şekilde olcak die bekliyodum ama kendini yere atıp kaçtı.*pehhh* nagini yi de neville voldiyle o konuşmayı yaparken öldürür diyodum. yani çoğunluk aynı olduğu için o sahnelerinde kitaptakiyle aynı olması beklentisindeydim.

ALbus Severus Potter heheh yeni filme düşündüğüm ada bak hayal gücüme tüküreyim