The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford
Anime Manga Forum -> Müzik, Sinema, TV ve Kitap -> Filmler
 
Yazar
Mesaj
Trapspringer
Mangaka
Mangaka



Yaş: 30
Kayıt: 21 Hzr 2011
Mesajlar: 1,296
Tanıtımlar: 1
Favori Anime & Manga: One Piece, Hajime no Ippo
Cinsiyet: Erkek
Teşekkür: 1931

Durumu: Çevrimdışı

Trapspringer
Mangaka
The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford Konu: The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford
Alıntıyla Cevap Gönder

Yazan ve Yöneten: Andrew Dominik
Eser: Ron Hansen
Müzik: Nick Cave & Warren Ellis
Başrol: Brad Pitt, Casey Affleck

Konu: Jesse James, iç savaş sonrası döneminin Amerikasında nam salmış meşhur bir haydut. Film ise Jesse James'in son yıllarını anlatıyor; Jesse ve abisi Frank James'in çetesi büyük oranda güç kaybetmiş, hatta asıl üyelerinden geriye pek kimse kalmamıştır, Jesse James'in devri geçmiştir artık, kaybediyor olmak onu fazlasıyla paranoyaklaştırmakta ve kişiliğini değiştirmektedir, gitgide çekilmez bir adam olmuş ve etrafındakilerin pek çoğunu yitirmiştir ve o da bütün bunların farkındadır. Robert Ford ise henüz yaşı ermiş bir gençtir, Jesse James'in öykülerini anlatan kitaplarla büyümüştür, James'e çok büyük bir hayranlık duymaktadır. Ve çok şanslıdır ki elinde ona yakın olma fırsatı vardır. Abisi Charley, James'in çetesindendir. Nihayet yaşı erince hayalleri gerçek olur ve James'e kendisini kabul ettirebilir. Robert genç ve heveslidir, büyük işler başaracağına inanıyordur ancak Jesse James artık hevesini kaybetmiştir.


Film hakkındaki şahsi görüşlerim:

Aklımda bu film hakkında yazmak, sormak istediğim o kadar fazla şey var ki şu an nereden başlayıp nasıl toparlayacağımı hiç kestiremiyorum... Filmin ismi her şeyi açıkladığı için ne yazsam pek de spoiler olmaz ama yine de siz bana pek güvenmeyin. Filmi nasıl ve ne beklentilerle izlemeye koyulduğumdan anlatmaya başlayayım madem. Aslında ölüm sahnesini ve ilerisini birkaç ay önce televizyonda rastlayıp izlemiştim, etkileyiciydi; bir ara tamamını izlemeyi planlıyordum yani. Vahşi batı zamanlarında ve mekanlarında geçmesine rağmen klasik, aksiyon vaat eden bir Western filmi değil; bu beklentiyle izlenirse izleyeni hayal kırıklığına uğratacağı yüksek bir olasılık. Ben daha önceden bir kısmını izlediğim için az-çok nasıl bir film izleyeceğimin farkındaydım, tam olarak beklentilerim doğrultusunda değildi ama. The Assassination of Jesse James'i son derece güçlü bir anlatıma sahip, psikolojik bir film diyerek tanımlayabilirim kısaca. Ağır ilerleyen, uzun süren bir film; roman okuyor hissi yaratıyor diyebilirim, tabiri caizse. Öyle ki gerçekten başarılı bir sinema dili kullanıp karakterlerin değişimini, psikolojilerini bir kitap kadar iyi betimliyor.

Uzun bir film, 160 dakika. Bu kadar uzun olması en başta beni şaşırttı açıkçası, sonuçta filmin anlatacağı şey belli, seyircinin bütün film boyunca ölüm sahnesini bekleyeceği malum. Aslında 160 dakikanın 60 dakikasını atsalar da yine anlatmak istediklerini anlatabilirlermiş ama anlaşılan kitabın hiçbir kısmını atlamak istememişler. Kitabını okumamama rağmen anladım ki film kitaptan uyarlanırken kitaba sadık kalmak ve olabildiğince fazla şey anlatmak amaçlanmış. Bu şekilde söyleyince biraz saçma gelebilir ama filmi izleyenlerin bana katılacağını düşünüyorum. Filmin hedefi seyircinin beklentilerini karşılamak değil, bu her halinden anlaşılıyor zaten, filmde Jesse James'in kahramanlık maceraları da yok. Bu da beklentilerimin dışındaydı işte, nedeni ise filmin son kısımlarını daha önceden izlemiş olmam. Film ölümünün ardından Jesse James'i öyle bir ilahlaştırıyordu ki bu da beni doğal olarak film boyunca Jesse James'in bir kahramanlık, baba bir hareket yapmasını beklemeye itti. Ama olmadı öyle bir şey.

Jesse James neden bir kahraman, onu neden sevmememiz gerekiyor? Burasını çözemedim işte, hatta filmi izledikten sonra Jesse James'i araştırdım ve hâlâ daha anlayabilmiş değilim. Film ise Jesse James'i bir kahraman olarak dayatıyor adeta. Film boyunca pek çok kez anlatıcı devreye giriyor ve kitaptan kesitler okuyor. Bu aslında filme tat katan, filmin atmosferini oluşturan, anlatımını güçlendiren bir etken; güzel bir anlatım var. Ama Batı etkisinde gelişen Türk Edebiyatı'nın romantik romancıları gibi anlatıcının sürekli olarak kendi fikrini söylemek için hikayeyi bölmesi ve kendi fikrini dayatması durumu söz konusu. Jesse James'in hikayesi günümüzde büyük ölçüde aydınlatılmış bir hikaye. Benim bildiğim kadarıyla sıradan bir haydut, acımasız olduğu söyleniyor hatta. Ancak basın onu Güney kesiminin intikamcısı olarak gösterip zamanında iyi bir ün kazandırmış, aslında Robin Hood bir tarafı da yokmuş adamın, zenginden alıp cebine atıyormuş. Yaptıklarını ise bir politik çerçeveyle bağdaştıramadım. Bir fikir adamı da değil, bir Mahir Çayan değil mesela. Açıkçası şunları yazıyorum ama bilip bilmeden cahilce konuşuyormuşum hissi var şu an bende. Atladığım bir şey mi var, filmi mi anlamadım, bilemedim. Yani neden Jesse James'i sevmemiz gerekiyor, Brad Pitt sağlam oynayıp düşünceli düşünceli bakışlar attığı için mi? Bu konuda biri beni aydınlatırsa çok sevinirim. O kadar güzel bir şekilde psikolojik tahlil yap ama seyircinin kendince yorum yapmasına izin verme, bu şekilde olması pek hoşuma gitmedi.

Bende bir tuhaflık var sanırım, film boyunca her ne kadar Robert Ford'un korkak ve pislik olduğu söylenip James övülse de ben Ford'u daha çok sevdim. Gerçi bir karakteri sevmek için yalnızca iyi bir oyunculuk yeterli oluyor bazen. Casey Affleck tek kelimeyle şahane oynamış, film çekilirken henüz 20-21 yaşlarında olmasına rağmen hem de. Ford'u daha çok sevmemde seyirciye daha yakın anlatılması da bir etken tabii. Filmde Robert Ford yakın bir şekilde işlenirken Jesse James yüceltilerek uzaklaştırılmış. Ama bir yandan da Jesse James'in duygularını da yeterince hissettirmeyi başarıyor film, Brad Pitt'in güzel oyunculuğunun da katkısıyla. Filmde devamlı olarak bir gerilim mevcut. Cinayet ne zaman gerçekleşecek; Robert Ford, Jesse James'i ne zaman öldürecek, bu düşünceler bir gerilim yaratıyor ama bahsettiğim bu değil. Casey Affleck korkak olmayı, Brad Pitt de korkunç olmayı çok iyi başarmış. Tamam cinayeti işleyen Ford ancak gerilimi yaratan Jesse James. Paragraf boyunca filmin başrol oyuncularını övdüm sanırım ama filmin asıl yıldızı hangisi derseniz, bence Casey Affleck.

Neyse çok uzatmayayım, filme haddinden fazla kafa yordum zaten. Tavsiye eder miyim? Ben beğendim. Yani ağır ilerleyen filmlerle bir sıkıntınız yoksa beğeneceğinizi düşünüyorum, yine belirteyim: Alışıldık bir Western filmi beklemeyin. Benim beklentim, filmin Jesse James'i bana sevdirmesi idi ama olmadı. Her ne kadar belgesel havasında olsa da filmden bir belgesel objektifliği beklemiyordum tabii ancak yorumu birazcık da olsa seyirciye bırakmasını beklemiştim belki. Sanırım izlemeden önce Jesse James'i bir kahraman olarak kabul edip de filmin başına oturmak gerekiyor ve bu açıdan bir kısım Amerikan toplumu haricine pek de hitap etmiyor. Lakin bunun yanı sıra film insani duyguları derinlemesine başarıyla işliyor, insanı pek çok yönüyle anlatıyor. bu açıdan her insana hitap edebilir. Ayrıca filmin müzikleri de pek şahane.

Not: Filmi izleyenleriniz varsa fikirlerinizi duymayı isterim, boşu boşuna yazmış olmayayım bunları :D.

Not 2: Aslında "film hakkındaki şahsi görüşlerim" şeklinde açıkladığım kısmı "En son hangi filmi izlediniz?" başlığına göndermek üzere yazmaya koyulmuştum ama baktım ki biraz fazla uzun olmuş, başlık açayım dedim :P.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger Anime Listesi  
03 Şub 2013 0:59
FaintSmile
Mangaka
Mangaka



Yaş: 32
Kayıt: 13 Nis 2009
Mesajlar: 825
Favori Anime & Manga: Death Note, Naruto, Full Metal Alchemist(+Brotherhood), One Piece, Steins Gate
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Samanyolu Galaksisi
Teşekkür: 622

Durumu: Çevrimdışı

FaintSmile
Mangaka
The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford Konu: Yanıt: The Assassination of Jesse James by the Coward Robert
Alıntıyla Cevap Gönder
Çok güzel filmdir. Beni özellikle sonu etkilemişti, kendini gitgide ona benzetmesi, sesinin tonunu, görünüşünü. Resmin önünde ki duruşu vs Kayan Gözler Artık izleyenler bile üzülmeye başlamıştı sanki sonlara doğru o kadar gerçekçi yapınca. Üzerinden baya süre geçti, ilk çıktığı zamanlarda izlemiştim. Şimdilik hatırladığım kadarıyla bu kadar yorum yapabiliyorum.

En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger Anime Listesi  
03 Şub 2013 1:55
artemis entreri
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 34
Kayıt: 26 Mar 2008
Mesajlar: 227
Cinsiyet: Erkek
Nerden: Issız bir ada
Teşekkür: 27

Durumu: Çevrimdışı

artemis entreri
Otaku (Level 3)
The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford Konu: Yanıt: The Assassination of Jesse James by the Coward Robert
Alıntıyla Cevap Gönder
Olabilecek en güzel en nadide filmlerden biridir.
Müzikleri ve oyunculuğu övmeye kalkışsam herhalde ikinci sayfaya falan geçilir.

Hatırlıyorum da sinemaya izlemeye gidememiştim bu filme üniversite sınavları saçmalığı mı vardı yoksa ben mi unutmuştum sonradan bilmiyorum, gazete de tanıtım yazısını görüp izlemem gerek demiştim fakat izlemem bir yıl sonra gerçekleşmişti. İçimde kalmıştı o sıralar izleyememek.

Tanıtım yazısında sorduğun soruya gelirsek ise, Jesse James'in yaşadığı dönemde ona hayranlık beslenmesine neden olabilecek yazılar yazan bir tane sevgili Amerikan yazarımız onu mitleştiriyor. Bu sebeple o dönemde Jesse James yeni kıtanın Robin Hood'u ile eş özelliklere sahip oluyor. Filmde ilk başlarda o özelliklerini, Robert Ford'un benimsediğini görüyoruz. Fakat sonradan Ford gerçeği bir nevi anlıyor, kendisine söylenen yalanların, anlatılan veya okuduğu hikayelerin, karşısındaki adamın varoluşunu yansıtmadığını görüyor. Yine de senin söylediklerinin aksine filmde Jesse James tam anlamıyla övülmüyor, kimi zamanlarda izleyicinin gözünde yerden yere vurulması sağlanıyor; özellikle psikolojik travma sahnelerinde; "ufak çocuğu dövme, adını unuttum şimdi ama bir arkadaşıyla yola çıkıp onu arkasından vurması" vs vs.. Yani Jesse James günümüzde medyanın sıklıkla ortaya attığı bir kahraman figürünün o yıllardaki hali, bir nevi putlaştırma. İşte zaten filmde de büyük ihtimalle bu eleştiriliyor ya da ben öyle anladım.

Film için ekleyebileceğim ek bir şey de bu film dokunaklı, anların kıymetini bilen ve anın her zerresini önemseyen biri için etkileyici olabilir. Hele o görüntü yönetmeni ve müzikleri devreye girince...

İzleyin film sırasında uyumayacaklarsa izletin de.

Ayrıca şunun yeri ayrıdır;



En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger  
06 Şub 2013 10:23
 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder  
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 3 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız