Resim yüklenmiyor o yüzden alın size canlı canlı myanimelist sayfası:
[Bağlantı]
2015 yaz sezonundan beri son beş sezondur 10 küsür seriyi izlemeyi hedefleyip 3-5 seriyi anca bitirebiliyordum. Bu sezon daha yeni animelerin listesini gördüğümde baştan hiç bir seriyi sevmemiştim, umutsuzdum ama forumlardaki yorumlara, tavsiyelere bakıp bir çok serinin ilk bölümüne baktım ve ne izlediysem de beğendim. Şu an 12 tane seriyi izlemek üzere listeme ekledim. Eskilerden;
-Haikyuu: İlk sezona bayılan birisi olarak geçen sezonu sönük bulmuştum ama bu sezonun ilk bölümünde ilk sezondaki havayı aldım. 10 bölüm olacak olması üzdü.
-Working: Her ne kadar bu sezon karakterler değişse de tipleri ve kişilikleri eski karakterlerle hemen hemen aynı olduğu için anime de eski atmosferini sürdürüyor.
-Uta no Prince-sama: Güzel çizimleriyle izlediğim en başarılı harem animesi. Bu türdeki diğer animeler gibi aşk meşk drama girmek yerine daha izleyene mutluluk vericek hafif, neşeli fanservicelerini seviyorum. Tek sıkıntısı şimdi 3 grup olduğu için 18 erkek karakter oldu ve her birine animede zaman ayırmak problem olacak gibi.
-Hibike: İlk sezonda olduğu gibi tamamlanmasını bekleyip sonra izliycem yine. İzlerken tek heyecanlanmayan benim heralde. Bu anime anlamadığım bir şekilde çok beğeniliyor. Sırf kyoani animesi diye izliyorum
Yenilerden;
-Fune wo Amu: Daha ilk bölümü gelmedi ama benim favorim olacağı belli. Her sezon bir josei ya da seinen geliyor son yıllarda çok iyi. Gangsta, Joker Game, 91 Days, Shouwa Rakugo'dan sonra yine bu tarz bir seri. Üstelik karakter tasarımlarını Shouwa Rakugo'nun mangakası yapmış. Bu serinin romanı çok satanlardanmış. Live action filmi de çok ödül almış. Başrol seiyuuları da favorilerim Kamiya Hiroshi ve Sakurai Takahiro.
-Nanbaka: Hapishaneden kaçmaya çalışan 4 mahkumun komik maceraları. Karakter tasarımları, kostümleri epey renkli, orjinal. Bir de uzun zamandır güzel komedi animesinin tadını unutmuşum. En son Handa-kun ve Sakamoto desu ga'yı izlemiştim. Arkaplan çizimleri falan basit, özensizdi. Bir de sıkıcıydılar. En çok kırmızı uzun saçlı karakteri sevdim. Seiyuusu Kakihara Tetsuya'nın sesine de bayılıyorum zaten.
-Yuri on Ice: Buz pateni falan, bu anime fujoshiler için, karakterler gay diye düşünmüştüm ama epey güzel bir spor animesiymiş. Buz pateni sahnelerindeki animasyon da çok kaliteli. Arkaplanlar da çok iyi. Ana karakter de Kiseijuu'daki ana karaktere benziyor. Suwabe Junichi de yine flörtöz bir rolde, ana karaktere yavşıyor.
-All Out: ilk bölümünden Haikyuu havası aldığım rugbyli bir spor animesi. Ana karakter kısa boylu bu yüzden herkes onu küçümsüyor. Diğer ana karakter ise epey iri ama eskiden rugby oynarken arkadaşını incittiği için rugby oynama konusunda çekingen, ürkek. Daha sonra ana karakter nihayet devleşebileceği bir spor olan rugby ile karşılaşınca heveslenip oynamaya karar veriyor.
-Watashi ga Motete Dou Sunda: Bu anime de çok komikti. Ana karakter devamlı erkekleri shipleyen bir otaku. Epey de şişman. Bir gün sevdiği bir animedeki başrol karakter ölünce kendini üzüntüden odasına kapatıp bir şey yemiyor ve bir haftada incecik, çok güzel bir kız oluyor. Bu sefer de etrafındaki birbiriyle shiplediği 4 erkek ona aşık oluyor ama bizimkinin bu haremdekilerde gözü yok o onlar birbiriyle sevgili olsun istiyor. Kuragehime'ye benziyordu ilk bölümü biraz. Haremindeki erkekler yakışıklı, beğendim.
-Occultic;Nine: Steins;Gate'in yazarının eseri. Steins;Gate'i hiç sevmemiş biri olarak bu seriye bayıldım. Çizimleri enteresan. Kiznaiver'a benziyor. Kurgusu, anlatımı da karışık, Durarara gibi.
-3-gatsu no Lion: Bu seri de gene çok satan mangasından uyarlama. Ana karakter küçükken ailesini kaybetmiş profesyonel bir shougi oyuncusu ama komşuları 3 kız kardeş sayesinde o sıcak aile ortamını yaşıyor. Ana karakterin bunalımlı psikolojisini de görüyoruz. Yapımcının shaft olması iyi mi olmuş kötü mü olmuş bilemedim.
-Udon no Kiniro Kemari: Bu animede de bir Barakamon havası var. Ana karakter (Nakamura Yuuchi seslendiriyor) işinden ayrılıp kafa dinlemek için memleketine dönüyor. eskiden babası udon ustasıymış ama sonra restoranını kapatmış. Herkes ana karaktere restoranı yeniden açıp açmayacağını soruyor. Ana karakter de udon yapımı hakkında hiç bir şey bilmediğini söylüyor ama görüyoruz ki eskiden hayali babası gibi udon ustası olmakmış ama arkadaşlarının babasının mesleğiyle alay etmesi üzerine utanıp babasına işi devralmak için karşı çıkıp okumak için şehire gitmiş. Daha sonra bir gün sahipsiz bir çocuk buluyor ama bu çocuk aslında insan kılığına bürünmüş bir tanuki. Ana karakter çocukla geçirdiği zamanlarda çocukluğuna dair anılarını teker teker anımsıyor. İleride udon dükkanını yeniden açacağa benziyor %90 ihtimalle.

Forum ahalisine nacizane önerim, her seri için ayrı başlık açıp, tanıtım yapmaya üşeniliyor, bari bu genel başlık altında herkes bu sezondaki istediği animeyle ilgili düşüncelerini yazsın.