Bu bölümlerde dikkatimi çeken şey: Tsuna öyle bir halde ki manga REBORN X TSUNA diye haykırıyor. Tabii R27'yi aşırı seven biri olarak Tsuna'nın eteğinin tutuşmasını kıs kıs gülerek okumuyor değilim.
Dikkatimi çeken ikinci şey; önceki bölümde Byakuran "İkimiz halledebilirdik" diyerek Tsuna'ya resmen asıldı. Seri git gide Shounen Ai'ye dönüyor, aman dikkat. (10027'yi de hiç sevmem canım.)

Tsuna'nın annesi, tıpkı Kyoko ve Haru gibi her şeyin farkında bana kalırsa. Ancak zaten başlarında yeterince sıkıntı var diye "Ne yalan söylüyosun çatıdan düşmedin başka bişey var bikbikb" yapmıyor tabii, ne de olsa anne o.

Tamamını okuduktan sonra düzeltme: Oaaah Tsuna delirdi yemin ediyorum. Aslında Reborn artık çok vazgeçmiş görünüyor, gücünün ve konumunun doruğundayken arcobaleno bedenine hapsolmak, ardından tüm bu karmaşıklıklar, pes eder gibi davranmasını anlamak kolay. Muhtemelen öleceğine inanmıyor ya da umursamıyor. Ama, Tsuna'nın ona bir umut yarattığını görünce ona sıkı sıkı tutundu doğal olarak. Dahası, arcobalenolar da kendileri için umut gördüler, en azından içlerinden biri için. Sonuç olarak, bu kadar kişiye karşı değil Jager tüm Vongola nesli gelsin deviremezler.
Normalde, Reborn aynı şeyleri Tsuna'ya söylerdi ama bu defa Tsuna onu motive etti gibi oldu. Sonradan yüzüne yediği tekme de haddini bildirdi, yok öyle artistlenmeler hemen, Reborn hala kuul tetikçimiz.

Bu arada, Yuni'ye ve modu kaçıran ağlak suratlarına uyuz olan tek ben değilim, dimi?

Valla ben Yuni yi çok severim en iyi karakter gibi gelio bana kızlardan. Reborn pes etmişti ağlasın varsın geri döndüğünde >.> seviyorum ben o kızı, orda olduğuna sevindim yani. kyoko, haru gibi karakterler benim uyuz listemde
onun dışında her şeye shiplerle bakmamak lazım (ki ben acayip bi R27, 10027 ya da bırak all27 hayranıyım ) rebornla tsuna arasındaki bağ apaçık. Bebek olduğunu saymazsak baba oğul gibi derdim. öğretmen öğrenci ilişkisinden daha fazlası var. benim cidden hoşuma gitti Tsunanın büyümesi ama x3 ben de diodum bu kerata ne zaman büyüyecek.
neyse bu son arc ı başlarda sevmemiştim iemitsu yüzünden (hala da sevmiorum >( sinir bozucu adam ) ama sonlara doğru coştu ^^ çok egzantirik bişiyler olacak.

Benim de sinir listemde Iemutsu, Haru, Kyoko var. Chrome'dan da nefret ediyorum. Bu kadar ezik bir karakter olamaz. Skull'ı da sevmiyorum. Adelheid var bir tek kadınlardan, o sağlam, ama sonradan ağladı ya Vindiceler götürürken, onu da sildim tek kalemde. Mangaka Allanı seviyosan ağlatma şu kızları azıcık sert dursunlar. Ağlamayan bir Bianchi bir Kyoko kaldı.
Bianchi ağlamayacak kadar soylu (KHRde sevdiğim tek kadın karakter), Kyoko da o kadar duygusuz.

hmm chrome iyileşebilir aslında. doğru düzgün bi tekniğini göremedik ama. mukuro-sama da mukuro-sama adelheid de... ya ne bileyim benim shimonlara karşı bi sevgim yok. byakuranın yenilgisinden sonra bi grup eziğin gelip tsunayı iki dakkada tuşlamasını sevmedim (sözüm meclisten dışarı) kyoko ... onu hiç sevmediydim zaten. baştan beri. tsuna da tutturmuş kyoko da kyoko. tuhaf tsunayı hep yuni shipledim ben ne bileyim tuhaf ha bi de m.m. var. gıcık yaaa. en sevmediğim karakterlerden biridir kendileri. niye var ki o orda gereksiz. ağlak olup olmamasına bakmıorum ama biraz güçlü durmalı karakterler. iki de bir 'ayy naapçaz şimdi. hadi kek yiyelim.' falan ne oluyo yaaa

Gene de şeyden iyidir; "GAMBATTE TSUNA-SAAAN biz de o kadar güçsüz ve aptalız ki akşama kadar OCD hastaları gibi temizlik yapıp durcaz çünkü Vongolanın hizmetçi tutacak parası yok"

dünyadaki en kıdemli mafyaya bak be ya harunun neden orda olduğunu bile bilmiorm sahi neden var? görüntü yapsın diye mi? zaten bu haru -> tsuna -> kyoko üçlemesinden bıktım -_- iki salak ortasında tsuna