Aslında kore draması nadiren izlerim ama bunu bi arkadaş çok önerdi ve başladım. Korece hiç anlamayınca, izlemesi sıkıcı geliyor. Dizinin The Heirs; Lee Min Ho başrol ve yanında Park Shin Hye var. Şuana kadar izlettirmeyi bildi ama yavaştan sıkmaya başladı. İlk 3-4 bölümü çok eğlenceliydi, Amerika'da çekmişler ama Kore'ye döndü çiftimiz ve klişeler ortaya çıktı. Yok bizim kız oğlanın evinde temizlikçi, oğlan ultra milyarder ama evlilik dışı falan bildiğin yeşil çamın kore versiyonu olmuş. Ama 7 bölüm kaldı, artık sonunu görmezsem merak ederim.

Hydnin amerikan versiyonu
Tabi ki de ilk 10 dksindan sonra izlemedim :/

Couple or Trouble 7,5/10

Gerçekten tatlı bir diziydi. Kurgu biraz zayıf kalsa da dizinin geçtiği mekan ve karakterler pek samimiydi, en çok da Kang Ja kızımızı sevdim. *-* Yine daha önce izlemediğim oyuncuları da izleme fırsatı buldum bu sayede. Ama her şey bir yana müzikleri harikaydı. Son yıllarda izlediğim dramaların müziklerini sevsem de dinle ve unut tarzında şarkılar gibi geliyor. Couple or Trouble ise tam tersine her bir şarkısı pek kıymetli oldu benim için.

Bara no nai Hanaya - 4

Hoş bir Japon yapımı şu ana kadar...

Mother 8/10

Uzun zamandır Japon dramalarından uzaktım. Ne yazıktır ki Japonların, animelerdeki duygu yoğunluğu dramalarında hissedilmiyor ya da ben hissedemiyorum. Mother bu dramaların dışında kalan bir yapım olmuş neyse ki...
Kısaca konusundan bahsedecek olursam; kuşlar üzerine araştırma yapan Nao, geçici olarak Hokkaido'da bir ilkokul öğretmeni olarak çalışmaya başlar. Sınıfındaki Rena-chan isimli öğrencinin ailesi tarafından suistimal edildiğini görünce bu duruma kayıtsız kalamaz ve onu kaçırmaya karar verir. Dizi, adından da anlaşılacağı üzerine "anne" teması üzerine kurulu, bir yandan Nao ve Rena-chan arasındaki o masum çocuk-anne ilişkisine odaklanırken birbirinden farklı annenin hayat hikâyesini de en dramatik şekilde anlatmayı ihmal etmiyor. Dizi genel olarak öyle sessiz ve güzel ilerliyor ki bölümler nasıl geçti anlamadım. Nao rolündeki Matsuyuki Yasuko'nun oyunculuğunu çok beğendim. Küçük cimcime Ashida Mana ise şöyle bir kızım olsa dedirtiyor insana. Puanını ise final bölümünde birazcık hayal kırıklığına uğradığım için kırdım. Sırf şu şirin surat için bile izlenir.

Reply 1997 - Güzel diziydi be.

Dünya kupası maçını bir de kore nin gözünden izlemek yine beni çocukluğuma o meşhur maça götürdü mesela...

onun dışında koreli kpop fanlarının aşırılığını zaten biliyordum da bu dizideki esas kız iyice kabul ettirdi bana xd bazı davranışları gerçekten çok aşırı mesela:


dramı da yerindeydi komedisi de yerindeydi bence. yalnız kore dizilerine alışkın sayılmama rağmen bu dizide ciddi bir kim kim olayı yaşadım ayırt edemedim çoğu zaman çoğu kişiyi. uzun zamandır izlemediğim için de olmuş olabilir gerçi de neyse..

Dizi son ana kadar kimle evlendi bu kız ay şimdi çıldırıcağm dedirtti bana. Neyse ki mutlu son olmuş benim açımdan ...[/spoiler]

Reply 1994 ü izle izlemediysen bunun ardından... Onu daha çok seveceksin emin ol*-*

The Master’s Sun u izledim ben de =) Güzel mi güzel =P

@Sere ona başlamıştım da ilk bölümü bitirmedim henüz modumda değildim heralde arada oluyor böyle bana. Bir ara devam edeceğim ama


----
Face ten buraya copy paste (üşengeçlik mod on)
Big: 1-6
Daha önce başlamadığıma pişman oldum güzel dizi *-*
Bugün başladım; 7.bölümdeyim
Ma Ri rolündeki kız Suzy imiş tanıyamadım ya ya... Ma Ri karakterini de sevdim dizide. Suzy i zaten severim...
Uzun zamandır bu tarz bir dizi izlemiştim iyi geldi. Favori dizilerimden biri olan ''Flower by Ramyun Shop'' u andırdı bana biraz dizi *-*

She Was Pretty 9/10

Uzun zamandır romantik komedi tarzında drama izlemiyordum. Açıkçası yeni romantik komediler de hiç ilgimi çekmiyor. Ardından She Was Pretty'nin resimlerine denk geldim nette. Hazır yokluktayken bir bölüm izleyeyim dedim. Derken ikinci, üçüncü... Bir baktım dizi bitivermiş. Nasıl desem her bölüm ayrı bir huzur verdi bana. Dizinin ismine de çok aldanmayın derim, "çirkin hatunun güzelleşme" hikayesi o kadar zayıf kalmış ki haliyle bu durum beni oldukça mutlu etti. *-*

Öte yandan dizideki her bir karakteri çok sevdim ama Kim Shin Hyuk'u ayrı bir sevdim. Muhabir Kim dizinin ana neşe kaynağı zaten, Kim Hye Jin'e Jackson şeklindeki seslenişi kulaklarımda hala. Seri boyunca hem biraz ağlıyorsunuz hem de ziyadesiyle gülüyorsunuz. Öyle gereksiz dramlara, ağlamalara, zırlamalara yer yok. Müzikler desen hemen unutulacak cinsten değil. Ne deyim iyi ki izlemişim. Benim gibi yoklukta olanlar için gayet iyi bir alternatif olacaktır.

Hadi ben kaçtım.