son izlediğiniz live action ve asya drama Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 54, 55, 56, Sonraki |
Yazar
Mesaj
The King of Dramas 7/10
Yine annemle kendimize hakim olamayıp bir drama daha izledik. Uzak doğu yapımları açısından bakarsak farklı ve güzel bir konusu var serinin. Dizi sektörünün işleyişini mercek altına alan seri hırslı bir dizi yapımcısı olan Anthony Kim (her bölümde bozulmayan saç şekliyle adam resmen ayaklı briyantin ) ve senaristlik yolunda ilerleyen Lee Go Eun'un hikayesini anlatıyor. İlk bölüm itibari ile konuya hızlı ve heyecanlı bir giriş yapılıyor. Eskiden neredeyse yayımlanan her dizisi izlenme rekorları kıran Anthony bazı acı gerçekler sonucu sektörün en tepesinden en aşağı çakılır (ki "Oh olsun, müstahak sana!" diyorsunuz adama ). Aradan yıllar geçer, sektöre yeniden adım atmak için çabalayan Anthony çok önemli bir sebepten ötürü, geçmişte küçümsediği Lee Go Eun'un Kore'nin Japon istilası altında olduğu Kyeongseong Sabahı isimli kara film türündeki senaryosuna talip olur, zira bu dizi sayesinden Anthony dizi sektörüne yeniden adını yazdırabileceğini ve en tepeye çıkabileceğini düşünmektedir. Peki Lee Go Eun geçmişte kendisini küçümseyen ve senaristlik mesleğinden men edilmesine sebep olan bu adamın teklifini kabul edecek midir?
Dizi başta da dediğim gibi konuya hızlı ve güzel bir giriş yapıyor. Ancak serinin ortalarına doğru "Hay lanet girsin, yayımlayacaksanız yayımlayın şu Kyeongseong Sabahı'nı!" diyorsunuz. İşte tam böyle söylenirken ilerleyen bölümlerde birden güzelleşip diziye romantik unsurlar da dahil olunca izlerken ayrı bir keyif almaya başlıyorsunuz. İşte gelin görün ki bu güzellikler tam sona doğru yaklaşırken gerçekleşiyor ve siz tam daha doyamamışken dizi bitiveriyor. :/ Ama yine de bu durum izlemeye engel değil bence. Öte yandan çoğu kişi "Si Won için izlenir, fazla bir numarası yok." gibi yorumlar etmiş dizi adına. Evet belki fazla bir numarası yok ama koskoca diziyi Si Won'a mâl etmek de... E yuh çekiyorum buradan sizlere, hele de Jung Ryeo Won ve Kim Myung Min (adamın ses tonuna da aşık oldum) gibi iki önemli oyuncu varken. Keza diğer pek çok karakter de (Anthony'nin sağ kolu Joo Dong Suk ve yayın yönetmeni Nam Woon gibi *-*) sevilesiydi.
Neyse çok konuştum, demem o ki farklı bir konu arayanlar için The King of Dramas ideal bir drama. Şu giflen de veda edeyim ehühehüehüe. Şirinlik abidesi bu kız ya... :m
Yine annemle kendimize hakim olamayıp bir drama daha izledik. Uzak doğu yapımları açısından bakarsak farklı ve güzel bir konusu var serinin. Dizi sektörünün işleyişini mercek altına alan seri hırslı bir dizi yapımcısı olan Anthony Kim (her bölümde bozulmayan saç şekliyle adam resmen ayaklı briyantin ) ve senaristlik yolunda ilerleyen Lee Go Eun'un hikayesini anlatıyor. İlk bölüm itibari ile konuya hızlı ve heyecanlı bir giriş yapılıyor. Eskiden neredeyse yayımlanan her dizisi izlenme rekorları kıran Anthony bazı acı gerçekler sonucu sektörün en tepesinden en aşağı çakılır (ki "Oh olsun, müstahak sana!" diyorsunuz adama ). Aradan yıllar geçer, sektöre yeniden adım atmak için çabalayan Anthony çok önemli bir sebepten ötürü, geçmişte küçümsediği Lee Go Eun'un Kore'nin Japon istilası altında olduğu Kyeongseong Sabahı isimli kara film türündeki senaryosuna talip olur, zira bu dizi sayesinden Anthony dizi sektörüne yeniden adını yazdırabileceğini ve en tepeye çıkabileceğini düşünmektedir. Peki Lee Go Eun geçmişte kendisini küçümseyen ve senaristlik mesleğinden men edilmesine sebep olan bu adamın teklifini kabul edecek midir?
Dizi başta da dediğim gibi konuya hızlı ve güzel bir giriş yapıyor. Ancak serinin ortalarına doğru "Hay lanet girsin, yayımlayacaksanız yayımlayın şu Kyeongseong Sabahı'nı!" diyorsunuz. İşte tam böyle söylenirken ilerleyen bölümlerde birden güzelleşip diziye romantik unsurlar da dahil olunca izlerken ayrı bir keyif almaya başlıyorsunuz. İşte gelin görün ki bu güzellikler tam sona doğru yaklaşırken gerçekleşiyor ve siz tam daha doyamamışken dizi bitiveriyor. :/ Ama yine de bu durum izlemeye engel değil bence. Öte yandan çoğu kişi "Si Won için izlenir, fazla bir numarası yok." gibi yorumlar etmiş dizi adına. Evet belki fazla bir numarası yok ama koskoca diziyi Si Won'a mâl etmek de... E yuh çekiyorum buradan sizlere, hele de Jung Ryeo Won ve Kim Myung Min (adamın ses tonuna da aşık oldum) gibi iki önemli oyuncu varken. Keza diğer pek çok karakter de (Anthony'nin sağ kolu Joo Dong Suk ve yayın yönetmeni Nam Woon gibi *-*) sevilesiydi.
Neyse çok konuştum, demem o ki farklı bir konu arayanlar için The King of Dramas ideal bir drama. Şu giflen de veda edeyim ehühehüehüe. Şirinlik abidesi bu kız ya... :m
Spoiler:
Oh My Venus: Bitti.
16 bölümlük güzel bir diziydi. Shin Min Ah ve So Ji Sub 2 favori oyuncumu bir araya getiren bu dizi harikaydı. Üstelik gerçekten ikili acayip yakışmış birbirine. Çok güzel bir diziydi.
Ayrıca 2 başrol dışında yan karakterleri de aşırı sevdim bu dizide kang jo eun un en yakın arkadaşı olan kadının deyimi ile sevimlilik fışkıran adam ve kas fışkıran adam karakterleri bir de kas fışkıran adamın peşinden koşan ama iyi yürekli idol kızımız yi jin i de çok sevdim ama 3 lü arasından kesinlikle en sevdiğim sevimlilik fışkıran şahış. Allahım cidden o nasıl sevimliklik ya ilk bölümden son bölüme kadar çocuk tatlılıktan ölmedi ama kalbimi çaldı cidden her bölüm meen.
Evet bahsettiklerimin ne dizideki adlarını hatırlıyorum ne de şimdi google dan aratmama rağmen gerçek isimlerini bulamadım o nedenle böyle kas-sevimli falan yazıyorum asdfsgfdgh.
O değil de dizide aşırı sevdiğim yan karakterlerden bir tanesi de kesinlikle sekreter Min di. Ya adam süperdi yahu. Başından beri sevdim onu da yönetici kim yong ho ile kanka olmalarına bayıldım. Ama özellikle son 2 bölümde Sekreter Min beni kahkaha krizine soktu ahahahah cidden anlatılmaz yaşanır izleyin görün
Repliklerden aklımda kalanlar:
Ben aklına koyduğunu yapan Kang Jo Eun'um.
İnanırsam yapabilirim. İnandığım için yapabilirim.
Herkes kanunlar karşısında eşittir ama aynanın karşısında eşitlik yoktur.
Moorim School: Güncel takip ediyorum diziyi.
Kesinlikle bayıldım. Konuya da karakterlere de oyunculara da müziklerine de. Aksiyonunu ve fanstastik unsurları bu kadar iyi yansıtmasına da her şeyine bayıldım. Her şeyi dozunda işleyen, hiç sıkılmadan izleyeceğiniz bir dizi. Öyle ki dizideki komedi unsurları olan öğretmen karakterlerini bile sevdim. Öğrenciler arası komedi o kadar değil ama öğretmenler tam komedi unsuru . Lakin Pazartesi Salı günleri çıkan diğer diziler yüzünden bu dizinin reytingleri taban ve ben cidden çok üzülüyorum bu duruma çünkü dizi bunu hak etmiyor. Hadi çıkan 4 diziden reytingleri en yüksek olan ikisi illaki hak ediyordur diye düşüneyim -ben o iki diziyi izlemiyorum- Ama 3. sırada olan Cheese in the trap cidden Moorim school dan daha iyi değil. Ha onu da severek takip ediyorum ama onu izlerken bölümlerde genelde sıkılıyorum hem de çok sıkılıyorum.
Moorim school 20 bölüm olacak diye görünce nasıl sevinmiştim şimdi reytingler yüzünden 16 bölümde bitirme kararı almışlar çok üzüldüm.
Dizide bir tek shin shm dok/ariel karakterine ısınamadım. Kızın bir iticiliği var yahu. Dizideki rolü gereği öyledir belki ama yok yani konuşması falan da itici. kıza ya da oynadığı karaktere bir garezim yok yanlış anlaşılmasın sevdim kızı ama oyuncunun bir iticiliği var yahu... Yine de dizideki tek eksi bu.
izlemenizi tavsiye ederim.
16 bölümlük güzel bir diziydi. Shin Min Ah ve So Ji Sub 2 favori oyuncumu bir araya getiren bu dizi harikaydı. Üstelik gerçekten ikili acayip yakışmış birbirine. Çok güzel bir diziydi.
Ayrıca 2 başrol dışında yan karakterleri de aşırı sevdim bu dizide kang jo eun un en yakın arkadaşı olan kadının deyimi ile sevimlilik fışkıran adam ve kas fışkıran adam karakterleri bir de kas fışkıran adamın peşinden koşan ama iyi yürekli idol kızımız yi jin i de çok sevdim ama 3 lü arasından kesinlikle en sevdiğim sevimlilik fışkıran şahış. Allahım cidden o nasıl sevimliklik ya ilk bölümden son bölüme kadar çocuk tatlılıktan ölmedi ama kalbimi çaldı cidden her bölüm meen.
Evet bahsettiklerimin ne dizideki adlarını hatırlıyorum ne de şimdi google dan aratmama rağmen gerçek isimlerini bulamadım o nedenle böyle kas-sevimli falan yazıyorum asdfsgfdgh.
O değil de dizide aşırı sevdiğim yan karakterlerden bir tanesi de kesinlikle sekreter Min di. Ya adam süperdi yahu. Başından beri sevdim onu da yönetici kim yong ho ile kanka olmalarına bayıldım. Ama özellikle son 2 bölümde Sekreter Min beni kahkaha krizine soktu ahahahah cidden anlatılmaz yaşanır izleyin görün
Repliklerden aklımda kalanlar:
Ben aklına koyduğunu yapan Kang Jo Eun'um.
İnanırsam yapabilirim. İnandığım için yapabilirim.
Herkes kanunlar karşısında eşittir ama aynanın karşısında eşitlik yoktur.
Spoiler:
Moorim School: Güncel takip ediyorum diziyi.
Kesinlikle bayıldım. Konuya da karakterlere de oyunculara da müziklerine de. Aksiyonunu ve fanstastik unsurları bu kadar iyi yansıtmasına da her şeyine bayıldım. Her şeyi dozunda işleyen, hiç sıkılmadan izleyeceğiniz bir dizi. Öyle ki dizideki komedi unsurları olan öğretmen karakterlerini bile sevdim. Öğrenciler arası komedi o kadar değil ama öğretmenler tam komedi unsuru . Lakin Pazartesi Salı günleri çıkan diğer diziler yüzünden bu dizinin reytingleri taban ve ben cidden çok üzülüyorum bu duruma çünkü dizi bunu hak etmiyor. Hadi çıkan 4 diziden reytingleri en yüksek olan ikisi illaki hak ediyordur diye düşüneyim -ben o iki diziyi izlemiyorum- Ama 3. sırada olan Cheese in the trap cidden Moorim school dan daha iyi değil. Ha onu da severek takip ediyorum ama onu izlerken bölümlerde genelde sıkılıyorum hem de çok sıkılıyorum.
Moorim school 20 bölüm olacak diye görünce nasıl sevinmiştim şimdi reytingler yüzünden 16 bölümde bitirme kararı almışlar çok üzüldüm.
Dizide bir tek shin shm dok/ariel karakterine ısınamadım. Kızın bir iticiliği var yahu. Dizideki rolü gereği öyledir belki ama yok yani konuşması falan da itici. kıza ya da oynadığı karaktere bir garezim yok yanlış anlaşılmasın sevdim kızı ama oyuncunun bir iticiliği var yahu... Yine de dizideki tek eksi bu.
izlemenizi tavsiye ederim.
son izlediğim kore dizi Pinocchio'ydu. Bu da çıtayı baya yukarılara taşıdı sanırım başrolu Lee Jong-Suk kendisi;
piu piu piu derkene burda çok iyiydi çocuğu school 2015den tanıyorum secret garden'de oynamış I hear you voice da oynamıştı (ing pek bilmem yazım yanlışıma bakmayın) yetenekli gerçekten baya yetenekli bu dizide de hem ağlatmış hem güldürmüştü.
baş rol kızımız ise park shin hye. çoğu kişi sevmez ama ben başından beri severim güzel olmasının dışında her rolu hakkını vererek oynuyor. normalde sevmeyenler için not: bu dizide çok daha dopal ve samimi oynamış muhtemelen karakterine yakın olmasından yani burda daha çok seveceksiniz hadi bide ondan koyalım
konusuna gelirseek ımm hımm... konusu bana göre başlı başına spoiler yani şimdi anlatırsam ben spo veririm öyle diyim. Günümüzdeki haberciliği, muhabirleri gerçekleri daha iyi yansıttığını düşünüyorum ne bileyim öyle lüks villalar kimin kimin sevgilisi belli olamayan kore dizilerine nazaran çok daha gerçekçi bir yapım. senaristti tebrik ettim. bu ikiside birbirlerine çok yakışıyorlar zaten. yan karakterlere gelince abisi olsun (adam karizma) iş arkadaşları olsun anne rolleri olsun hepsi çok iyiydi tek bir bölümde sıkıldım diyemem diyen italyandır. güzel ayrılıklar güzel yansıtlamalar, göndermeler güzelce tarif edilen sevgiler, aşklar en iyisi ise gerçekler başkaları için bilemem çok büyük mesajlar vardı dizide en azından kendime alabileceğim... velhasıl yani seve seve, ailecek bile izleyebileceğiniz dizi. izleyin izletin
piu piu piu derkene burda çok iyiydi çocuğu school 2015den tanıyorum secret garden'de oynamış I hear you voice da oynamıştı (ing pek bilmem yazım yanlışıma bakmayın) yetenekli gerçekten baya yetenekli bu dizide de hem ağlatmış hem güldürmüştü.
baş rol kızımız ise park shin hye. çoğu kişi sevmez ama ben başından beri severim güzel olmasının dışında her rolu hakkını vererek oynuyor. normalde sevmeyenler için not: bu dizide çok daha dopal ve samimi oynamış muhtemelen karakterine yakın olmasından yani burda daha çok seveceksiniz hadi bide ondan koyalım
Spoiler:
konusuna gelirseek ımm hımm... konusu bana göre başlı başına spoiler yani şimdi anlatırsam ben spo veririm öyle diyim. Günümüzdeki haberciliği, muhabirleri gerçekleri daha iyi yansıttığını düşünüyorum ne bileyim öyle lüks villalar kimin kimin sevgilisi belli olamayan kore dizilerine nazaran çok daha gerçekçi bir yapım. senaristti tebrik ettim. bu ikiside birbirlerine çok yakışıyorlar zaten. yan karakterlere gelince abisi olsun (adam karizma) iş arkadaşları olsun anne rolleri olsun hepsi çok iyiydi tek bir bölümde sıkıldım diyemem diyen italyandır. güzel ayrılıklar güzel yansıtlamalar, göndermeler güzelce tarif edilen sevgiler, aşklar en iyisi ise gerçekler başkaları için bilemem çok büyük mesajlar vardı dizide en azından kendime alabileceğim... velhasıl yani seve seve, ailecek bile izleyebileceğiniz dizi. izleyin izletin
ESKİ NİCK >SERENA<
"insanlar umutsuzca mutluluğu ararlar ama mutluluk onları aramaya gelmez
Çünkü mutluluk nadiren kendi iradesiyle insanları ziyaret eder"
"insanlar umutsuzca mutluluğu ararlar ama mutluluk onları aramaya gelmez
Çünkü mutluluk nadiren kendi iradesiyle insanları ziyaret eder"
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Rukia
Shopping King Louis 7/10
Başından sonuna toz pembe bir diziydi. Dizinin asıl çifti arasında zırt pırt gel git yaşanmaması bana göre dizi için bir artı oldu. Yine seride pek çok renkli karakterin olması izlediğiniz süre boyunca yüzünüzde hep bir tebessüm bırakıyor. Fakat biraz nasıl desem fazla yumoş bir hikayeydi.
Benzersiz bir konusu olmasa da renkli karakterleri ve bu sevimli çift için izlenebilir bir dizi.
Ahjahjajajjadgd tiplere saçlara bak ya.
Başından sonuna toz pembe bir diziydi. Dizinin asıl çifti arasında zırt pırt gel git yaşanmaması bana göre dizi için bir artı oldu. Yine seride pek çok renkli karakterin olması izlediğiniz süre boyunca yüzünüzde hep bir tebessüm bırakıyor. Fakat biraz nasıl desem fazla yumoş bir hikayeydi.
Benzersiz bir konusu olmasa da renkli karakterleri ve bu sevimli çift için izlenebilir bir dizi.
Ahjahjajajjadgd tiplere saçlara bak ya.
Go Back Couple 8/10
Şu son birkaç aydır başladığım dramaları hep yarım bıraktım. Artık konuların birbirine benzer olması ve sürekli fakir kız zengin oğlan senaryoları beni darlar oldu. Ancak Go Back Couple güneş gibi doğdu bu daraldığım sıralarda. Günümüzde başta severek evlenen çiftimiz Ma Jin Jo ve Choi Ban Do artık geçim derdi, ekonomik sorunlar derken trajik bir şekilde boşanırlar. Ancak boşandıkları günün ertesi sabahı kendilerini 20 yaşında tüm derdin tasanın geride kaldığı o üniversite yıllarına geri dönerler. Bu değişime hem şaşıran hem de sevinen ikili bakalım ilk tanıştıkları bu zamanlarda yine birbirlerine aşık olacaklar mı yoksa birbirlerinden kurtulduları için yeni aşklara mı yelken açacaklar? Dahası geride bıraktıkları biricik oğulları Seo Jeon'un hasretine ne kadar dayanabilecekler?
Aile bağları, arkadaşlık, fedakarlık gibi duygusal konuları en güzel şekilde yansıtan kısa ama öz bir dizi. Özellikle bölüm sayısının 12 olması bu açıdan isabet olmuş.
Dizide en çok Ma Jin Jo ve annesi arasındaki ilişkiyi sevdim. Özellikle Ma Jin Jo'nun geçmişe gidince yaşadığı ikilem çok zordu. :/ İzleyince ne demek istediğimi anlayacaksınız. Demem o ki uzak doğu dizilerini seviyorsanız bu yapımı da es geçmeyin derim.
Şu son birkaç aydır başladığım dramaları hep yarım bıraktım. Artık konuların birbirine benzer olması ve sürekli fakir kız zengin oğlan senaryoları beni darlar oldu. Ancak Go Back Couple güneş gibi doğdu bu daraldığım sıralarda. Günümüzde başta severek evlenen çiftimiz Ma Jin Jo ve Choi Ban Do artık geçim derdi, ekonomik sorunlar derken trajik bir şekilde boşanırlar. Ancak boşandıkları günün ertesi sabahı kendilerini 20 yaşında tüm derdin tasanın geride kaldığı o üniversite yıllarına geri dönerler. Bu değişime hem şaşıran hem de sevinen ikili bakalım ilk tanıştıkları bu zamanlarda yine birbirlerine aşık olacaklar mı yoksa birbirlerinden kurtulduları için yeni aşklara mı yelken açacaklar? Dahası geride bıraktıkları biricik oğulları Seo Jeon'un hasretine ne kadar dayanabilecekler?
Aile bağları, arkadaşlık, fedakarlık gibi duygusal konuları en güzel şekilde yansıtan kısa ama öz bir dizi. Özellikle bölüm sayısının 12 olması bu açıdan isabet olmuş.
Dizide en çok Ma Jin Jo ve annesi arasındaki ilişkiyi sevdim. Özellikle Ma Jin Jo'nun geçmişe gidince yaşadığı ikilem çok zordu. :/ İzleyince ne demek istediğimi anlayacaksınız. Demem o ki uzak doğu dizilerini seviyorsanız bu yapımı da es geçmeyin derim.
Yamazaki Kento neden en efsane yapımlarda oynamak zorunda ve ben onu neden izlemek zorundayım?! Ne yazık ki çoğu filmini izlemek durumunda kaldım.Onun o içler acısı L karakterini canlandırışını görmeme rağmen yine de onu izlemeye devam ediyorum.
Saiki Kusuo no Sainan izledim bugün.Animesine başlamıştım ama devamı gelmemişti.Resmen Gintama tarzı bir komedi gördüm parodilerle doluydu.Yamazakinin o donuk suratına bile defalarca güldüm.Film saçmalıklarla doluydu ve bir o kadar da eğlenceliydi.Gintama Live Actiondaki castın neredeyse çoğu zaten bu filmdeydi.Sougoyu canlandıran oyuncu bu filmdeki karakteriyle efsane olmuş.En çok o oyuncuya güldüm bu filmde.Şu anlık depresif olan hayatıma kısa süreli neşe kattı diyebilirim.10/7.5 Yamazaki çok sırıtmamış bu sefer bu filmde..
Saiki Kusuo no Sainan izledim bugün.Animesine başlamıştım ama devamı gelmemişti.Resmen Gintama tarzı bir komedi gördüm parodilerle doluydu.Yamazakinin o donuk suratına bile defalarca güldüm.Film saçmalıklarla doluydu ve bir o kadar da eğlenceliydi.Gintama Live Actiondaki castın neredeyse çoğu zaten bu filmdeydi.Sougoyu canlandıran oyuncu bu filmdeki karakteriyle efsane olmuş.En çok o oyuncuya güldüm bu filmde.Şu anlık depresif olan hayatıma kısa süreli neşe kattı diyebilirim.10/7.5 Yamazaki çok sırıtmamış bu sefer bu filmde..
Life on Mars 9/10
Yine ne izlesem diye aranırken fantastik konusuyla beni izlemeye iten bir dizi oldu. Baş karakterimiz dedektif Han Tae Joo bir seri cinayet davası üstünde çalışırken davanın en önemli duruşmasında bir takım tersliklerle karşılaşır ve katil serbest kalır. Tüm bu olayların ardından katili tam yakalayacakken yine köşeye sıkışır ve bir anda kendini 1988 Koresinin Insung isimli şehrinde bulur. Geçmişe dönse de yine mesleğinden uzaklaşmamıştır aslında. Insung Seobu Karakolu'na dedektif olarak atanan Han Tae Joo neden ve nasıl geçmişe döndüğünü bulmaya çalışırken yine bu zamanda çeşitli davaları çözmeye çalışır. Hem de hiç hazzetmediği bir ekiple.
Insung Seobu Karakolu... Müthiş bir ekip. Hele ekibin amiri Kang Dong Chul. Harika bir oyunculuk sergilemiş aktör. O asi, başına buyruk ama yeri geldi babacan tavırlarıyla beni kendine bağladı. Eh bir de memur Yoon Na Young faktörü var. Naif, kibar bir hanım. Tabi arada bu kibarlık sert ve acıtıcı bir hâl alabiliyor. Han Tae Joo'nun ekibe dahil olmasıyla aslında karakterler birbirleri hakkında daha çok şey öğrenip gerçek bir takım haline gelmeye başlıyor. Dizinin eski bir zamanda geçmesi ayrı bir hava katıyor hikayeye.
Kısacası başından sonuna kadar merakla izlediğim, bana göre finali de gayet tatmin edici olan bir yapımdı. Amerika/İngiltere versiyonunu bilmem ama Kore uyarlaması on numara olmuş.
Yine ne izlesem diye aranırken fantastik konusuyla beni izlemeye iten bir dizi oldu. Baş karakterimiz dedektif Han Tae Joo bir seri cinayet davası üstünde çalışırken davanın en önemli duruşmasında bir takım tersliklerle karşılaşır ve katil serbest kalır. Tüm bu olayların ardından katili tam yakalayacakken yine köşeye sıkışır ve bir anda kendini 1988 Koresinin Insung isimli şehrinde bulur. Geçmişe dönse de yine mesleğinden uzaklaşmamıştır aslında. Insung Seobu Karakolu'na dedektif olarak atanan Han Tae Joo neden ve nasıl geçmişe döndüğünü bulmaya çalışırken yine bu zamanda çeşitli davaları çözmeye çalışır. Hem de hiç hazzetmediği bir ekiple.
Insung Seobu Karakolu... Müthiş bir ekip. Hele ekibin amiri Kang Dong Chul. Harika bir oyunculuk sergilemiş aktör. O asi, başına buyruk ama yeri geldi babacan tavırlarıyla beni kendine bağladı. Eh bir de memur Yoon Na Young faktörü var. Naif, kibar bir hanım. Tabi arada bu kibarlık sert ve acıtıcı bir hâl alabiliyor. Han Tae Joo'nun ekibe dahil olmasıyla aslında karakterler birbirleri hakkında daha çok şey öğrenip gerçek bir takım haline gelmeye başlıyor. Dizinin eski bir zamanda geçmesi ayrı bir hava katıyor hikayeye.
Kısacası başından sonuna kadar merakla izlediğim, bana göre finali de gayet tatmin edici olan bir yapımdı. Amerika/İngiltere versiyonunu bilmem ama Kore uyarlaması on numara olmuş.
Yuusha Yoshihiko to Maou no Shiro
Japonların abartlı tepkilerinin göze batmadığı, düşük bütçeli Dragon Quest parodisi dizi. Her bölüm eğlencelidir, ara sıra kahkaha da arttırır. JRPG nedir biliyosanız kaçırmayın derim.
İşin aslı izlemedğim kalmadı. Japon ve koreyi bitirp çin dramalarını dahi bitirdim şuan bütüb dizilerde güncelim.. işsizlik işte.. bu arada tanıtımlar çok boş kalmış ya bilgisyarım çalındığı için tanıtım yapamıyorum telden çok zor 😞😞😞😞
itaewon class: NetflixTen izlediğim, Netflix yapımı ilk Kore dizisi idi. Çok beğenmiştim.
Daha sonra bir kaç tane daha izledim adlarını hatırlamıyorum xd
One More Time:1-6
Son iki bölümü kaldı. Yani işte eh.Bakalım finali nasıl bağlayacaklar? ...
Daha sonra bir kaç tane daha izledim adlarını hatırlamıyorum xd
One More Time:1-6
Son iki bölümü kaldı. Yani işte eh.Bakalım finali nasıl bağlayacaklar? ...
55. sayfa (Toplam 56 sayfa) [ 552 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |