Twilightta'ki Vampir Teorisi Sayfaya git: Önceki, 1, 2, 3 ... 10, 11, 12 |
Yazar
Mesaj
Luchia Nanami yazmış:
Hp kadrosu hep vardı aslında, sadece Türkiye'de yeterince tanınmıyordu.
Edit: ---> bu işareti niye bu kadar sık kullanıyorsun?
bu romantik vampir hikayeleri, angel ve spike'ın gençler arasındaki,(özellikle genç kızlar) popülerliğinden başladı. romantik vampir popülerliği devam ettikçe, bu tür hikayeler yazılmaya devam edecektir.
Delikanlı Şinigami'ler hollow güçleri kullanmazlar.
Delikanlı Hollow'lar ve Arancar'lar, başka ruhlar ve hollow'ları yemeden güçlenmezler.
Delikanlı Ninja'nın Manifestosu
[Bağlantı]
Delikanlı Hollow'lar ve Arancar'lar, başka ruhlar ve hollow'ları yemeden güçlenmezler.
Delikanlı Ninja'nın Manifestosu
[Bağlantı]
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Luchia Nanami
Bu hikayeyi yazan kişi bunu gördüğü bir rüyadan esinlenerek yazmış. (rüyasında gördüğü vampirden ne olacak ) Bu yüzden bizim vampirler hakkında bildiğimiz şeyler yanlış değil, o kitapta yazılanlar yanlıştır.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Luchia Nanami, Balera Silence
aşağıdaki resimleri görmeseydim, konuyu hortlatmazdım. sorunun cevabını çok iyi veriyorlar.
angel/angelus, alucard, spike'ın düşünceleri
anti-twilight
Spoiler:
angel/angelus, alucard, spike'ın düşünceleri
Spoiler:
anti-twilight
Spoiler:
Delikanlı Şinigami'ler hollow güçleri kullanmazlar.
Delikanlı Hollow'lar ve Arancar'lar, başka ruhlar ve hollow'ları yemeden güçlenmezler.
Delikanlı Ninja'nın Manifestosu
[Bağlantı]
Delikanlı Hollow'lar ve Arancar'lar, başka ruhlar ve hollow'ları yemeden güçlenmezler.
Delikanlı Ninja'nın Manifestosu
[Bağlantı]
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): K4oS
dergul70 yazmış:
Aslında vampir efsanesinin doğusu gerçekten bir hastalığa dayanıyor ve bu hastalığın adı "Porfiria". Kısaca bu hastalığı anlatayım size.
Alyuvarlarda bulunan kana kırmızı rengini veren hemoglobin maddesi 4 adet globin adı verilen polipeptit ve her birinin ucuna takılı "hem" grubundan oluşur. Hem biyosentezi sonucu olan hastalığın adıdır. Hem sentez basamaklarıdan herhangi birinin enziminde defekt olması sonucu o enzimin etkileyeceği basamaktaki substrat (basamağa katılan dönüştürülecek olan madde), ürünü oluşturamaz ve bu maddenin (porfirin) birikimi gözlenir. Porfirin güneş ışınlarından etkilenen bir moleküldür ve deride birikmeye başlar bunun sonucunda, hücreler arasında oluşan enerji transferi cilt-ciltaltı yapılara zarar verir. Çeşitli deri anormallileri yapar, (önce kızarıklık, kızarık kabartı, kabartı gibi; uzamışsa saç büyüme bozuklukları, deri incelmesi, frajilitesinde artma; hatta güneş yanıkları, skarlaşma). Bu da hastaların güneşten kaçmasına yol açar. Porfiria hastaları gün ışığına aşırı duyarlı oldukları için, güneş ışığına en küçük bir maruz kalma bile vücutlarında ciddi şekil bozukluklarına yol açabilir. Bu bozukluklar arasında yüz derisinde çatlamalar, burnun ya da parmakların düşmesi, dudakların aşırı gerginleşmesi ve diş etlerinin çekilmesi sonucu dişlerin aşırı sivri görünmesi gibi durumlar vardır.
Dişte birikmesi sonucu diş kahverengileşmesi gözlenir.
Sarımsak, porfiria semptomlarının ağırlaşmasına sebep olan kimyasal maddeler içermektedir, bu yüzden hastalar sarımsak yiyememektedir.
Ayrıca Hem molekülü eksik olduğundan dolayı şiddetli anemi gözlenir ten rengi soluktur bu nedenle ve bazı hastaların kan içmek istedikleri gözlenmektedir. (PS bu şekilde hem alınması mümkündür zira hayvansal gıdalardan alınan hem molekülü parçalanmadan emilerek vududa alınıp hemoglobin yapmında kullanılır.)
Defektli enzime göre hastalığın semptomları farklılaşmaktadır. Yukarıda saydıklarım eritropoetik porfiria iken, Karaciğerde olan olayları etkileyen enzim defekti meydana gelirse hepatik porfiria gözlenir ve;
Sinir sisteminde toksik metabolit birikimi sonucu nöron hasarı gözlenir. Kas zayıflaması, nöbetler, kusma, halüsünasyon görme, depresyon anxiete ve paranoya gözlenir.
Yukarıda enzim defekti desem de genetik porfiria'dan konuya girmek için öyle yaptım, tüm porfirialar genetik değildir doku hasarına bağlı ya da enzim çalışmasının yavaşlamasına bağlı da gözlenebilirler.
[Bağlantı] (ingilizcesi iyi olanlar bir göz atabilirler en azından oradaki enzim defekti sonuç grafiğine bakarsanız yararlı olacaktır.)
[Bağlantı] (türkçesi ^_^)
Stephany Meyer kitaplarından hiç hazzetmem arkadaşlar deli gibi okurken herşeyi öğendiğimden okumaya niyet etmedim ve edebi bakımdan değeri olmayan kitapları da pek okumam sevenler alınmasın, ama bunlar sadece okuyucuya güzel vakit geçirtmek için yazılmış kitaplar olduklarından yığın roman oluyor, herkes okusun diye yazıldıklarından cümleleri pek ahım şahım olmuyor. Bunu bir yana bırakırsak Vampirleri böyle yazması aralarında bir aşk oluşmasını sağlamaya yönelikti. Sonuçta güneşe çıkamayan bir adamla o kız nasıl tanışabilirdi, ya da güneşte yansalardı nasıl aşiret kuracaklardı öyle Yani modern dünyaya uydurabilmesi için vampir teorisini modifiye etmeliydi. Sonuçta açığa çıkan şey vampire benzemeyen bir yaratık oldu ona vampir dışında başka bir ad verseydi romanı bu kadar populer olmazdı ki o da aynı şekilde düşünmüştür (ya da ad bulmaya üşenmiştir) ve vampir demiştir.
Ben niye bu teori üzerinde durdum ki kitapları okumadım bile . Porfiria'yı anlatmaya geldim buraya sadece vampir efsanesinin orijinini anlatmaya (Ona bakarsan Alucard da vampir gibi böyle hastalık taşıyan adam hıp hızlı koşup uçup kaçamaz zaten ama onu seviyoruz o ayrı mesele)
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Gama_Sennin
12. sayfa (Toplam 12 sayfa) [ 116 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |