Slipknot |
Yazar
Mesaj
Bu sene Sonisphere'de sahne almış ve hayellerime ulaşmamı sağlamış, bana yaşama inancı ve sevinci veren, bir müzik grubu olmaktan çok öte hayatıma etki etmiş Slipknot!
Biyografilerini kendi web sitem olan SlipknotFan.com'dan kopyalıyorum arkadaşlar.
Buddy Holly uçağının 1959’daki o korkunç kazasından sonra Iowa ve Rock’n Roll kelimeleri nadiren birlikte kullanılmaya başlandı. Bildiğimiz kadarıyla Iowa denince akla buğday, çiftlik hayvanı, muhafazakar insanlar ve daha birçok minik güzel şey gelir. Diğer bütün benzerleri gibi Iowa da sıkkınlıktan ölen insanlarla doludur ve minik beyinli politikler – Amerika’nın her küçük kasabasına yaptıkları gibi- Iowa’yı da antika, küçük -kalp kıracak kadar- ve verimsiz görüp; kaderine bıraktılar. Fakat haklı değillerdi; yanıldılar.
Des Moines’te,bu öfkenin bir adı vardı: Slipknot! Kumaşlarla örttükleri Ed-Gein tarzı önlükler ile en kötü kabusunuzdan çıkıp gelmiş gibi duran sürreel maskeleri ve metal, hip hop, sert L.A tarzı nu-metalin mükemmel kombinasyonu ve Alman grup Neubautens’in perküsyonlarının birkaç çılgınlık katı arttırlmış haline Slipknot duruşu diyebiliriz. Siz Slipknot’a aynı zamanda Orta Amerika için geri ödeme zamanı da diyebilirsiniz.
Alternative Press’in son sayılarından birinde Joey grubun hızlı çıkışını şöyle açıklıyor:
“Zamanında bize kimsenin umursamadığı yeteneksizler olarak bakılıyordu. Ama biz bu yargıyı yendik. Artık biz onları onların bizi gördüklerinden 10 kat daha fazla yeteneksiz olarak görüyoruz.”
Onlar tabuları yıktılar. Slipknot’ın aynı isimli Roadrunner albümü neredeyse platin plak oldu. DVD’leri “Welcome To Our Neighborhood” Billboard Top 10 listesini domine etti ve platin plak oldu. Ama buraya kadarı sadece Amerika idi. Avustralya’da albüm gold ve video dalında da platin plak ödüllerini aldı ve grup hala Avrupa ve Japonya’da da yok satıyor. Amerikan heavy metalinin kötü üne sahip olduğu eski ıngiltere’de bile albüm silver oldu ve New Musical Express’in Slipknot için yorumu ‘olaganüstü’ idi. Benzer tepkiler metal basınından; Alternative Press, Circus, Guitar World, Hit Parader ve Metal Hammer‘dan ve en önemlileri Kerrang!, Metal Maniacs, Rolling Stone ve Spin’den de geldi. En sonunda Wait and Bleed -Late Night with Conan O’Brian şovunda sergilerdikleri- MTV, K-Rock NY, K-Roq LA, Live 105, WHSF, DC, KNDD gibi radyolarda çalmaya, single videosu ise yine MTV’de gösterilmeye başladı.
şaşırdınız mı? şaşırmayın. Tüylerinizi diken diken eden Sic’ten, acımasız vuruşları ile Surfacing’ten, Wait and Bleed’in mükemmel melodisine, harika giriş perküsyonu ile Prosthetics’e kadar, Slipknot’ın içinde bolca enstrüman olan ve bunları deliler gibi çalan hasta canavarlardan kurulu bir ordu olduğunu düşünebilirsiniz. Haklısınız bir bakıma; Slipknot 9 Iowalı’dan oluşmakta: Dj Sid(#0), baterist Joey(#1), bas gitarist Paul(#2), perküsyonist Chris(#3), gitarist Jim(#4), ses teknisyeni Craig(#5), perküsyonist Shawn (#6), gitarist Mick(#7) ve vokalist Corey(#8). 9 eleman, hepsinin tüyler ürpertici kostümleri, maskeleri ve kendini ifade eden numaraları var. Çok mu geldi? Perküsyonist Shawn bunun başka türlü olamayacağını söylüyor:
“Müziğimiz o kadar birbirine bağlı ki, eğer bir eleman gruptan ayrılırsa o bizim müziğimiz olamaz. Birimiz olmasa bir şeyler daima eksik oluyor. Herkes bir arada olmalı. ışte şarkılarımızdaki minik sihirli ayrıntıların sırrı.”
Her şeye rağmen, olay şarkılarda bitiyor. Bazı görsel gruplar bunu unutmuşken, Slipknot duygulu melodileri, coşkulu ritimleri, uyumlu perküsyonları ile bir numara.
Joey, “Biz hiç saçma şekilde giyinmedik, insanların kendilerini yakın hissetmeleri için giyinmeye çalışıyoruz. Yaptık çünkü, Des Moines’te müzik yaptığımız veya başka bir şey yaptığımız için küçük görüldükten sonra, bilinmeyen varlıklarmışız gibi ortaya çıktık. Kimse bir tepki vermedi, umursamadı; biz hiçbir zaman adlarımız veya yüzlerimizle ilgili olmadık, biz sadece müzikle ilgileniyoruz.”
Shawn maske fikrini bulmuştur; fakat grubun korkutucu ve acayip görünüşünün veya patolojik çekiminin önemli olduğunu kabul etmiyor.
Shawn, “Maskelerimiz kişiliklerimizin birer parçası. Herkesin maskesinde kendisiyle ilgili çılgınca uzuvlar var. Maskelerimizi bir saat boyunca giyip, daha sonra çıkarmak çok iyi bir duygu. ılk yaptığımız şey gidip, maskeyi çıkarıp rahatlamak. Fakat her zaman onları şovlardan sonra da giyiyormuşuz gibi görünüyor.”
1995’in ortalarındaki kurulan Slipknot, önlenemez gelişimini sürdürdü, ve bir aile oldu. Coal Chamber, “Bir yıl içinde, kendilerinin kaydedip, dağıttığı albümleri “Mate.Feed.Kill.Repeat” hayallerinin üzerinde bir başarı elde etmelerini sağladı. Neticede, Roadrunner ile anlaşma imzalayıp Ross Robinson imzalı çalışmalar yaptılar. “Slipknot” isimli albümleriyle patlama yarattılar, dehşeti tüm dünyaya ihraç ettiler. Ard arda turneler yaptılar.” Ozzfest’te Slipknot’ı böyle tanımladı.
İşte Iowa’dan çıkıp gelen grubun öyküsü bu.
2010 yılında bas gitarist Paul Grey'i uyuşturucu yüzünden kaybeden grup bu sene konserlerine sahnede bir bas gitarist olmadan devam etmekte.
Biyografilerini kendi web sitem olan SlipknotFan.com'dan kopyalıyorum arkadaşlar.
Buddy Holly uçağının 1959’daki o korkunç kazasından sonra Iowa ve Rock’n Roll kelimeleri nadiren birlikte kullanılmaya başlandı. Bildiğimiz kadarıyla Iowa denince akla buğday, çiftlik hayvanı, muhafazakar insanlar ve daha birçok minik güzel şey gelir. Diğer bütün benzerleri gibi Iowa da sıkkınlıktan ölen insanlarla doludur ve minik beyinli politikler – Amerika’nın her küçük kasabasına yaptıkları gibi- Iowa’yı da antika, küçük -kalp kıracak kadar- ve verimsiz görüp; kaderine bıraktılar. Fakat haklı değillerdi; yanıldılar.
Des Moines’te,bu öfkenin bir adı vardı: Slipknot! Kumaşlarla örttükleri Ed-Gein tarzı önlükler ile en kötü kabusunuzdan çıkıp gelmiş gibi duran sürreel maskeleri ve metal, hip hop, sert L.A tarzı nu-metalin mükemmel kombinasyonu ve Alman grup Neubautens’in perküsyonlarının birkaç çılgınlık katı arttırlmış haline Slipknot duruşu diyebiliriz. Siz Slipknot’a aynı zamanda Orta Amerika için geri ödeme zamanı da diyebilirsiniz.
Alternative Press’in son sayılarından birinde Joey grubun hızlı çıkışını şöyle açıklıyor:
“Zamanında bize kimsenin umursamadığı yeteneksizler olarak bakılıyordu. Ama biz bu yargıyı yendik. Artık biz onları onların bizi gördüklerinden 10 kat daha fazla yeteneksiz olarak görüyoruz.”
Onlar tabuları yıktılar. Slipknot’ın aynı isimli Roadrunner albümü neredeyse platin plak oldu. DVD’leri “Welcome To Our Neighborhood” Billboard Top 10 listesini domine etti ve platin plak oldu. Ama buraya kadarı sadece Amerika idi. Avustralya’da albüm gold ve video dalında da platin plak ödüllerini aldı ve grup hala Avrupa ve Japonya’da da yok satıyor. Amerikan heavy metalinin kötü üne sahip olduğu eski ıngiltere’de bile albüm silver oldu ve New Musical Express’in Slipknot için yorumu ‘olaganüstü’ idi. Benzer tepkiler metal basınından; Alternative Press, Circus, Guitar World, Hit Parader ve Metal Hammer‘dan ve en önemlileri Kerrang!, Metal Maniacs, Rolling Stone ve Spin’den de geldi. En sonunda Wait and Bleed -Late Night with Conan O’Brian şovunda sergilerdikleri- MTV, K-Rock NY, K-Roq LA, Live 105, WHSF, DC, KNDD gibi radyolarda çalmaya, single videosu ise yine MTV’de gösterilmeye başladı.
şaşırdınız mı? şaşırmayın. Tüylerinizi diken diken eden Sic’ten, acımasız vuruşları ile Surfacing’ten, Wait and Bleed’in mükemmel melodisine, harika giriş perküsyonu ile Prosthetics’e kadar, Slipknot’ın içinde bolca enstrüman olan ve bunları deliler gibi çalan hasta canavarlardan kurulu bir ordu olduğunu düşünebilirsiniz. Haklısınız bir bakıma; Slipknot 9 Iowalı’dan oluşmakta: Dj Sid(#0), baterist Joey(#1), bas gitarist Paul(#2), perküsyonist Chris(#3), gitarist Jim(#4), ses teknisyeni Craig(#5), perküsyonist Shawn (#6), gitarist Mick(#7) ve vokalist Corey(#8). 9 eleman, hepsinin tüyler ürpertici kostümleri, maskeleri ve kendini ifade eden numaraları var. Çok mu geldi? Perküsyonist Shawn bunun başka türlü olamayacağını söylüyor:
“Müziğimiz o kadar birbirine bağlı ki, eğer bir eleman gruptan ayrılırsa o bizim müziğimiz olamaz. Birimiz olmasa bir şeyler daima eksik oluyor. Herkes bir arada olmalı. ışte şarkılarımızdaki minik sihirli ayrıntıların sırrı.”
Her şeye rağmen, olay şarkılarda bitiyor. Bazı görsel gruplar bunu unutmuşken, Slipknot duygulu melodileri, coşkulu ritimleri, uyumlu perküsyonları ile bir numara.
Joey, “Biz hiç saçma şekilde giyinmedik, insanların kendilerini yakın hissetmeleri için giyinmeye çalışıyoruz. Yaptık çünkü, Des Moines’te müzik yaptığımız veya başka bir şey yaptığımız için küçük görüldükten sonra, bilinmeyen varlıklarmışız gibi ortaya çıktık. Kimse bir tepki vermedi, umursamadı; biz hiçbir zaman adlarımız veya yüzlerimizle ilgili olmadık, biz sadece müzikle ilgileniyoruz.”
Shawn maske fikrini bulmuştur; fakat grubun korkutucu ve acayip görünüşünün veya patolojik çekiminin önemli olduğunu kabul etmiyor.
Shawn, “Maskelerimiz kişiliklerimizin birer parçası. Herkesin maskesinde kendisiyle ilgili çılgınca uzuvlar var. Maskelerimizi bir saat boyunca giyip, daha sonra çıkarmak çok iyi bir duygu. ılk yaptığımız şey gidip, maskeyi çıkarıp rahatlamak. Fakat her zaman onları şovlardan sonra da giyiyormuşuz gibi görünüyor.”
1995’in ortalarındaki kurulan Slipknot, önlenemez gelişimini sürdürdü, ve bir aile oldu. Coal Chamber, “Bir yıl içinde, kendilerinin kaydedip, dağıttığı albümleri “Mate.Feed.Kill.Repeat” hayallerinin üzerinde bir başarı elde etmelerini sağladı. Neticede, Roadrunner ile anlaşma imzalayıp Ross Robinson imzalı çalışmalar yaptılar. “Slipknot” isimli albümleriyle patlama yarattılar, dehşeti tüm dünyaya ihraç ettiler. Ard arda turneler yaptılar.” Ozzfest’te Slipknot’ı böyle tanımladı.
İşte Iowa’dan çıkıp gelen grubun öyküsü bu.
2010 yılında bas gitarist Paul Grey'i uyuşturucu yüzünden kaybeden grup bu sene konserlerine sahnede bir bas gitarist olmadan devam etmekte.
vermillion 2 varya.. bi insan yazmış olamaz yani
It wearies me; you say it wearies you;
But how I caught it, found it, or came by it,
What stuff ’tis made of, whereof it is born,
I am to learn;
And such a want-wit sadness makes of me,
That I have much ado to know myself.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): Paraclet
Vermillion 1 ve 2 gerçekten mükemmel parçaları.Onların dışında Left Behind ve Psychosocial'da en iyisi.
Hepsi bir yana...Paul Gray ve onun ekstra kalın bas tonlarını unutmadık,unutmayacağız.
Hepsi bir yana...Paul Gray ve onun ekstra kalın bas tonlarını unutmadık,unutmayacağız.
Bana B.B derler...Reçelci falan. Sadece nick değişikliği oldu.
[Bağlantı]
[Bağlantı]
Slipknot dinlediğim ender metal gruplarından biridir.!Çok iyiler müzikte sözler falan mükenmel zaten.Bütün grup işinin erbabı!Yiyorsa Joey Kadar iyi bi baterist gösterin yada Corey Taylor kadar sahnede doğal olanını...Bu gruba laf atanlara da tek bişey diyeceğim:'Siz pop müziği saçmalığı içinde kaybolp gtmişsiniz.!Gidin saçma sapan sanatçıları destekleyin siz!Gerçek müzik kim siz kim'K.Bakmayın bi an gaza geldim :/
neyse en sevdiğim şarkıları vermilion,before I forget,surfacing
neyse en sevdiğim şarkıları vermilion,before I forget,surfacing
Yeni albüm çok zor. 2 ay kadar önce gruptan Shawn ile ( evet doğru duydunuz ) internet üzerinden bir konuşma yaptım. Yan projesi The Black Dots of Death isimli grubuyla turnede bu sene. Corey ve Jim de Stone Sour için yeni albüm ya da turne düşünüyolar. Slipknot ile ilgili kesin olan tek şey 2012 yılında yazın geniş bir Amerika turnesi yapacakları.
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 9 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |