Haru'nun yaşadıklarını az buçuk anlayabiliyorum, çünkü lise dönemlerimizde hepimiz gelecekle ilgili böyle bunalımlara girmişizdir. Benimki mezuniyete yakın değildi belki ama gelecekten beklentimin hiç olmadığı, bir hayalimin olmadığı uzunca bir dönem yaşadım iğrençti bu nedenle anlıyorum.

Ve insanların yeteneği var diye isteyip istemediğini bilmeden onu Profesyonel yüzmeye yönlendirmesi çok can sıkıcı. Zaten Haru'ya teklif geldiğinden beri Rei, Nagisa, Rin, Amakata sensei, Gou'ya sinir olmaktayım... Bu insanların hepsi Haru'nun pro olmasını istediklerini dile getirip duruyorlar sevinçlerini söylüyorlar... Tamam Haru'nun onlara kızmaya hakkı yok çünkü Haru'nun profesyonel olmayı pek istemediğini anlamadan onu pro olmaya yöneltecek bu iyi olur diyecek laflar söylüyorlar. Ama bu bölüm Cidden Sousuke, Nagisa ve Rei'ye acayip sinir oldum, özellikle de Nagisa ve Rei'ye... Yahu adam geçen bölüm Rin'e bağırmış "Benim ruyam yok. Bu benim ruyam değil, beni kendinle karıştırma diye." ve siz buna şahit oldunuz yahu insaf artık yani... Yok "Biz senin yüzmene aşık olduk, tüm dünya da görürse onlar da aşık olur... Ben bundan daha güzel birşey düşünemiyorum" deyip lafı pro olmaya getirdiler. Yahu adam geçen bölüm dedi, sizin en muhteşem gördüğünüz şeyi arkadaşınız istemediğini düşünüyorsa ve söylediyse daha zorlamayın artık, yahu tabiki gıcık olur adam anlayamaz sizi. Sizin gibi aptallar yüzünden Haruka Makoto'nun onlarla aynı düşündüğünü sandı konuşurken ona da kızdı.. Oysa ki bebeğim Makoto belki de Haru'nun vereceği karar ne olursa olsun en başından destekleyen adamdı ve istediği tek şey kafasını toplaması onunla konuşması idi..
Ayrıca Haru'nun şu an sadece Relay için yüzüyor olduğu için "free" olmadığını düşünen Rei sana yazıklar olsun. Haru'nun düzgün yüzememesinin nedeni herkesin odan "Yüz, kazan..." "Çok yeteneklisin, pro ol." gibi beklentilerle bakmasıydı. Adamla her gün aynı ortamda bulunuyorsun ama hiç düşüncelerini anlayamamışsın yazıklar olsun Rei.
Sousuke ise Rin'i düşündüğünden haklı olsa da, ben artık Rin'in arkadaşlarının yanında olmasa bile onu desteklediklerini bilerek ilerlemesini isterdim kariyerinde. Ki Rin baştan kendi başına pro olma kararı verdi kendi başına, kararına devam etmesi için Haru ya da herhangibirinin yanında gelmesine ihtiyaç duyuyorsa onun yüzmeye, profesyonel olmaya olan hırsı yeterli değil diye düşünürüm.
Sonuçta Sousuke'nin dediği olay Haru'yu hiç ilgilendirmiyordu. Rin'in pro olması ne yönden Haru'nun pro olmasını gerektirecek bir durum hala anlayamıyorum. Yani bu gerçek hayatta olsa banane diye çekip giderdiniz oradan.. Bir arkadaşınızın (Ayşe diyelim adına) en yakın arkadaşı geliyor.. "İşte Ayşe seninle olunca tam performansını gösterebiliyor, o doktor olmak istiyor. Onun doktor olabilmesi için sen de doktor ol yeteneğin var..." gibi birşey oluyor dedikler bence. Ayrıca Rin Sousuke'nin yüzmeyi bırakmasını daha çok kafasına takmış gibi ya o da ayrı mesele...
Ama Makoto Sadece Haru'nun bir hayali olmadan sürüklenmesine üzülüyordu. Ve ne seçerse seçsin saygı duyacaktı zaten en başından beri Haru "Pro ol yüz beybi" demeyen tek adam da oydu ama Haru neden bağırdın. Nasıl ötekilerle bir kefeye koydun Makoto'yu Makoto diğerlerinin dediklerinden çok farklı şeyler söylüyordu, ne pro olmaya itti seni ne de bir başka birşey yap dedi, sadece iyiliğini istediği için gelecekle ilgili düşündüklerini açmanı istedi bir hayal bulmanı ve onu kovalamanı istedi çünkü mutlu olan insanlar hayalleri, hedefleri için çalışanlardır en azından şimdiki rezil halinden kurtulacaktı. Eğer en yakın arkadaşım Haru'nun Makoto'ya dediklerini bana deseydi yıkılırdım... "Hep burnunu elalemi işlerine sokuyorsun" ne demek ya ...

"Haru!!... Ben seninle mezuniyet sonrası planlarını konuşmak istiyorum."
"Bunu konuşmayı bıraktım artık, gına geldi."
"Hayır bekle onu- kastetmedim" (Makoto'nun Haru'nun düşüncelerini okumak gibi bir özel gücü var gidin drama cd'leri dinleyin... Büyük ihtimal Haru'nun ona pro olmasını söyleyeceğini düşündüğünü anladı.)
"Oniiii-chan..."
......
Makoto'nun son konuşması ise daha iç parçalayıcıydı...
"Haru ben.. de senin bu şekilde gidebileceğini düşünmüyorum (Kafası karışık halini, geleceği konuşmaktan kaçmasını kastediyor.).
Şimdiye kadar, istediğin bu ise sorun olmadığını düşündüm (Hala kararsızlığını, hedefsizliğini kastediyor).
Çünkü Rin ne dediyse desin, ben senin isteklerine saygı duymak istedim (Hala kararsızlığını kastediyor ama çok yanlış cümle be Makoto... Sanki şimdiye kadar pro olmayı istememene saygı duydum artık duymuyorum gibi oldu hele şu iki aptal ortalığı karıştırdıktan sonra Haru'nun yanlış anlayacağı belliydi.).
Ama rin'e bölgesel yarışlarda söylediklerin.. "Ne hayali, ne geleceği. Bunları takan sadece sensin! Ben sen değilim! Bende bunların hiçbiri yok!" (Ve yanlış anlaşılmayı düzeltecek bir cümle, Haru'nun hayalsiz bir şekilde hayatta sürüklenmesinden endişeli olduğunu anlattı.).
Eğer gerçekten şu anda olduğun gibi kalmak istiyorsan, birşey demeyeceğim.
Ama, eğer kendine bir hayal bulamıyorsan.. Ben, senin bulabilmeni isterim... (Yine Haru'nun artık gelecekte kendine severek takip etmesini istediği bir yol bulmasını istediğini söylüyor.)"
"Bulmamı mı istiyorsun? Bu öyle kolayca hemen bakarak bulunabilecek birşey mi?"
"Immm..."
"Unut gitsin. Bununla ilgili konuşmam bitmiştir."
"Bekle."
"Bırak!"
"Beni dinle!!"(Burada o kadar acı çekerek söyledi ki içim parçalandı)
"Kaç kez dinlersem dinleyeyim aynı.
Öyle düşünerek bir hayal bulamazsın!
Herşeyin olduğu halinden memnunum ben!" (Yani Haru'nun kızdığı olay herkesin ondan karar vermesini düşünmesini beklemesi mi O_o... insanların endişelendiğini anlayamıyor mu.. Haydi diğerlerine pro ol pro ol deyip durdukları için kızmasını anladım ama insanların endişelenmesine mi sinir oluyor..."
"Yalan söylüyorsun!
Gerçekte, sen de bir hayal bulmak istiyorsun!(Kaç bölümdür Haru'nun o kariyer kağıdına bakıp durduğunu görüyoruz, karar vermek istiyorsun işte dostum Makoto da biz de biliyoruz.)
O hayali bulmalı ve onu takip etmek için dış hayata açılmalısın (Haru'nun durağan halinden mutlu halini değiştirmesi gerektiğini söylüyor, Haru herşeyde kolaya kaçmaya alışık bir insan ve onu alevlendirecek bir hıs, rüya bulursa onu takip edip hayatını yaşarken mutlu olabilir.)
Senin buna yeteneğin var! (Geleceğinde takip etmeyi isteyeceğin hayali bulmaya yeteneğin var diyor, pro'lukla ilgili şeyler yok yine)"
"Sen bile mi böyle diyorsun! (WTF Haru!! Diğerleri ile aynı şeyi söylemiyor ki yahu adam sana pro ol kazan kendini göster ne heybetlisin çok güzel yüzüyorsun mu diyor... Her yetenek kelimesini duyduğunda aklına yüzme mi geliyor... Makoto onu kastetmiyor seni salak.. Nasıl dinledin anlayamıyorum.)
Nerede, kimin için yüzdüğüm... Buna karar vermekte özgürüm (İşte burada da elalemin sürekli Pro ol- kazan demesine böyle bir beklentiye girmesine kızdığını görüyoruz.. Bu konuda kızmakta haklı ama Makoto'ya değil böyle diyenlere.. Makoto sana pro ol yüz demedi hatta yüzmenle ilgili hiçbir şey söylemedi O_o)
Ve diyorum ki, herşeyin olduğu şekildeki bu halinden memnunum!"
"Ama, değilsin!!"
İyi değilsin! bu nedenle hepimiz sana iyi olmadığını söylüyoruz.(herkesin Haru'nun abuk halini farketmesini kastediyor yine prolukla ilgili birşeyler demiyor.)
Nagisa, Rei, Rin ve Ben...
Çünkü hepimiz seni seviyoruz.
Çünkü seni umursuyoruz. (Makoto insanların ona yardım etmek için kendi fikirlerini söylemesinin onu sevdikleri için olduğunu söylüyor, ki haklı da her ne kadar pro ol diye baskı yapıyormuş gibi olsalar da onun geleceğini düşündükleri için diyorlardı onlar da.. Haru'nun onlara kızdıktan sonra pro olmak istemiyorum demesi gerekirdi ya da karar veremediğini açıkça söylemesi gerekirdi daha üstlerine gelmesinler diye.)
Neden bunu anlayamıyorsun! (Aynen ben de bunu çok merak ediyorum..)
Biz hayalini bulmanı... geleceğe bakmanı istiyoruz..(Makoto çocuğum vallahi pro diye baskı yapanlara benim bile sinirimi aldın, aynen yahu adamlar Haru'yu önemsemeseler onun geleceğiyle ilgili yorumlar yapıp durmazlardı.. Yine aynı şeyleri papağan gibi söylemeleri kötü olsa bile onların, istedikleri ana şey Haru'nun mutlu olacağı şeyi sonunda bulması)"
"Sizin tek yaptığınız şey başkalarının işine burnunuzu sokmak (O_o arkadaşının geleceği konusunda kaygılanmak ne zamandan beri böyle kötü bir davranış oldu O_o).
Herkesin işine burnunu sokmaktan vazgeç! (Makoto herkese yardım edip endişeleniyor... Kötü birşey mi bu salak yahu bu herif, ne kadar kırıcı... en yakın arkadaşım böyle birşey dese kahrolurdum)
Gelecek?
Hayal?
Senin hakkında ne demeli?
Kendininkine karar vermemişken başkalarının gelecekleri hakkında konuşmayı bırak! (Makoto seni sarsmamak için kararını açıklamadan önce senin gelecek hakkında konuşmanı bekliyordu -_-'' kaç kere de söylemeye çalıştı oysa ki yavrucak )
Birşeyler de..."
"Karar vermiştim... Ben Tokyo'da bir üniversiteye gideceğim. Sana daha önceden söylemeye çalıştım, ama söyleyecek doğru yolu bulamadım (Haruuu, gelecek hakkında konuşmaktan kaçındığından olabilir mi O_o acabaaa... Haru baştan beri doğru dürüst Makoto'da endişelerini anlatsaydı hiçbir sorunları olmazdı.). Ben..."
"Ne istiyorsan onu yap! (Geber git ya adam seni düşündüğünden sen kararsızken seni daha da sıkıştırmamak bunalıma sokmamak için karar verdiğini açıklamadı ve verdiği karar çok da zordu onun için Haru'dan ayrılmayı düşünmek Haru pro olursa peşinden gidemeyecek olmak kolayca verdi mi sanıyorsun T_T)"

Makoto'nun büyük ihtimal Rin'e gönderdiği mesajla alakası var bir sonraki bölümün. Haru büyük ihtimal gelecek bölüm yönetmenin favori karakteri Rin sayesinde düzeldikten sonra Iwatobi'ye geri dönecek herkes onu bekliyor olacak Relay için ve en muhteşem relay'i yapacaklar.. Sonra Haru bir özür bile dilemeyecektir Makoto'dan... Çünkü Makoto kim ki 13 yıllık arkadaş, en yakın arkadaş da neyin nesiymiş. Benim en merak ettiğim nokta ise Haru'nun ne seçeceği. Zaten Haru light novel'dekinden acayip farkli bir adam olup çıktığı için özellikle de bu sezon anime'yi artık takmamaya başladım ama Bunca bölümdür Pro olmayacağım, Kazanmak için yüz denilmesine finalden 2 bölüm önce bile acayip sinir olurken pro yaparlarsa çok garip olur ama cidden hani bu sezon garip bir sezon oldu.. Gelecek kaygısı anlatılacak beklerken olaylar 6. bölüme kadar neredeyse hiçbir şey olmadı hatta 6. bölümden sonra bile araya filler gibi garip bölümler girdi ve açıkçası ana karakterlerin gelecekle ilgili kaygıları hisleri, tam olarak yansıtılamadı. Dram yapmaya çalıştılar ama fanservice ve komediyi de birlikte götürmek istediler ve ellerine yüzlerine bulaştırdılar açıkçası. Bakalım son 2 bölümden de hiç umutlu değilim. Seriyi kendi elleriyle katlettiler..

Haru'nun yaşadıklarını az buçuk anlayabiliyorum, çünkü lise dönemlerimizde hepimiz gelecekle ilgili böyle bunalımlara girmişizdir. Benimki mezuniyete yakın değildi belki ama gelecekten beklentimin hiç olmadığı, bir hayalimin olmadığı uzunca bir dönem yaşadım iğrençti bu nedenle anlıyorum.

Ve insanların yeteneği var diye isteyip istemediğini bilmeden onu Profesyonel yüzmeye yönlendirmesi çok can sıkıcı. Zaten Haru'ya teklif geldiğinden beri Rei, Nagisa, Rin, Amakata sensei, Gou'ya sinir olmaktayım... Bu insanların hepsi Haru'nun pro olmasını istediklerini dile getirip duruyorlar sevinçlerini söylüyorlar... Tamam Haru'nun onlara kızmaya hakkı yok çünkü Haru'nun profesyonel olmayı pek istemediğini anlamadan onu pro olmaya yöneltecek bu iyi olur diyecek laflar söylüyorlar. Ama bu bölüm Cidden Sousuke, Nagisa ve Rei'ye acayip sinir oldum, özellikle de Nagisa ve Rei'ye... Yahu adam geçen bölüm Rin'e bağırmış "Benim ruyam yok. Bu benim ruyam değil, beni kendinle karıştırma diye." ve siz buna şahit oldunuz yahu insaf artık yani... Yok "Biz senin yüzmene aşık olduk, tüm dünya da görürse onlar da aşık olur... Ben bundan daha güzel birşey düşünemiyorum" deyip lafı pro olmaya getirdiler. Yahu adam geçen bölüm dedi, sizin en muhteşem gördüğünüz şeyi arkadaşınız istemediğini düşünüyorsa ve söylediyse daha zorlamayın artık, yahu tabiki gıcık olur adam anlayamaz sizi. Sizin gibi aptallar yüzünden Haruka Makoto'nun onlarla aynı düşündüğünü sandı konuşurken ona da kızdı.. Oysa ki bebeğim Makoto belki de Haru'nun vereceği karar ne olursa olsun en başından destekleyen adamdı ve istediği tek şey kafasını toplaması onunla konuşması idi..
Ayrıca Haru'nun şu an sadece Relay için yüzüyor olduğu için "free" olmadığını düşünen Rei sana yazıklar olsun. Haru'nun düzgün yüzememesinin nedeni herkesin odan "Yüz, kazan..." "Çok yeteneklisin, pro ol." gibi beklentilerle bakmasıydı. Adamla her gün aynı ortamda bulunuyorsun ama hiç düşüncelerini anlayamamışsın yazıklar olsun Rei.
Sousuke ise Rin'i düşündüğünden haklı olsa da, ben artık Rin'in arkadaşlarının yanında olmasa bile onu desteklediklerini bilerek ilerlemesini isterdim kariyerinde. Ki Rin baştan kendi başına pro olma kararı verdi kendi başına, kararına devam etmesi için Haru ya da herhangibirinin yanında gelmesine ihtiyaç duyuyorsa onun yüzmeye, profesyonel olmaya olan hırsı yeterli değil diye düşünürüm.
Sonuçta Sousuke'nin dediği olay Haru'yu hiç ilgilendirmiyordu. Rin'in pro olması ne yönden Haru'nun pro olmasını gerektirecek bir durum hala anlayamıyorum. Yani bu gerçek hayatta olsa banane diye çekip giderdiniz oradan.. Bir arkadaşınızın (Ayşe diyelim adına) en yakın arkadaşı geliyor.. "İşte Ayşe seninle olunca tam performansını gösterebiliyor, o doktor olmak istiyor. Onun doktor olabilmesi için sen de doktor ol yeteneğin var..." gibi birşey oluyor dedikler bence. Ayrıca Rin Sousuke'nin yüzmeyi bırakmasını daha çok kafasına takmış gibi ya o da ayrı mesele...
Ama Makoto Sadece Haru'nun bir hayali olmadan sürüklenmesine üzülüyordu. Ve ne seçerse seçsin saygı duyacaktı zaten en başından beri Haru "Pro ol yüz beybi" demeyen tek adam da oydu ama Haru neden bağırdın. Nasıl ötekilerle bir kefeye koydun Makoto'yu Makoto diğerlerinin dediklerinden çok farklı şeyler söylüyordu, ne pro olmaya itti seni ne de bir başka birşey yap dedi, sadece iyiliğini istediği için gelecekle ilgili düşündüklerini açmanı istedi bir hayal bulmanı ve onu kovalamanı istedi çünkü mutlu olan insanlar hayalleri, hedefleri için çalışanlardır en azından şimdiki rezil halinden kurtulacaktı. Eğer en yakın arkadaşım Haru'nun Makoto'ya dediklerini bana deseydi yıkılırdım... "Hep burnunu elalemi işlerine sokuyorsun" ne demek ya ...

"Haru!!... Ben seninle mezuniyet sonrası planlarını konuşmak istiyorum."
"Bunu konuşmayı bıraktım artık, gına geldi."
"Hayır bekle onu- kastetmedim" (Makoto'nun Haru'nun düşüncelerini okumak gibi bir özel gücü var gidin drama cd'leri dinleyin... Büyük ihtimal Haru'nun ona pro olmasını söyleyeceğini düşündüğünü anladı.)
"Oniiii-chan..."
......
Makoto'nun son konuşması ise daha iç parçalayıcıydı...
"Haru ben.. de senin bu şekilde gidebileceğini düşünmüyorum (Kafası karışık halini, geleceği konuşmaktan kaçmasını kastediyor.).
Şimdiye kadar, istediğin bu ise sorun olmadığını düşündüm (Hala kararsızlığını, hedefsizliğini kastediyor).
Çünkü Rin ne dediyse desin, ben senin isteklerine saygı duymak istedim (Hala kararsızlığını kastediyor ama çok yanlış cümle be Makoto... Sanki şimdiye kadar pro olmayı istememene saygı duydum artık duymuyorum gibi oldu hele şu iki aptal ortalığı karıştırdıktan sonra Haru'nun yanlış anlayacağı belliydi.).
Ama rin'e bölgesel yarışlarda söylediklerin.. "Ne hayali, ne geleceği. Bunları takan sadece sensin! Ben sen değilim! Bende bunların hiçbiri yok!" (Ve yanlış anlaşılmayı düzeltecek bir cümle, Haru'nun hayalsiz bir şekilde hayatta sürüklenmesinden endişeli olduğunu anlattı.).
Eğer gerçekten şu anda olduğun gibi kalmak istiyorsan, birşey demeyeceğim.
Ama, eğer kendine bir hayal bulamıyorsan.. Ben, senin bulabilmeni isterim... (Yine Haru'nun artık gelecekte kendine severek takip etmesini istediği bir yol bulmasını istediğini söylüyor.)"
"Bulmamı mı istiyorsun? Bu öyle kolayca hemen bakarak bulunabilecek birşey mi?"
"Immm..."
"Unut gitsin. Bununla ilgili konuşmam bitmiştir."
"Bekle."
"Bırak!"
"Beni dinle!!"(Burada o kadar acı çekerek söyledi ki içim parçalandı)
"Kaç kez dinlersem dinleyeyim aynı.
Öyle düşünerek bir hayal bulamazsın!
Herşeyin olduğu halinden memnunum ben!" (Yani Haru'nun kızdığı olay herkesin ondan karar vermesini düşünmesini beklemesi mi O_o... insanların endişelendiğini anlayamıyor mu.. Haydi diğerlerine pro ol pro ol deyip durdukları için kızmasını anladım ama insanların endişelenmesine mi sinir oluyor..."
"Yalan söylüyorsun!
Gerçekte, sen de bir hayal bulmak istiyorsun!(Kaç bölümdür Haru'nun o kariyer kağıdına bakıp durduğunu görüyoruz, karar vermek istiyorsun işte dostum Makoto da biz de biliyoruz.)
O hayali bulmalı ve onu takip etmek için dış hayata açılmalısın (Haru'nun durağan halinden mutlu halini değiştirmesi gerektiğini söylüyor, Haru herşeyde kolaya kaçmaya alışık bir insan ve onu alevlendirecek bir hıs, rüya bulursa onu takip edip hayatını yaşarken mutlu olabilir.)
Senin buna yeteneğin var! (Geleceğinde takip etmeyi isteyeceğin hayali bulmaya yeteneğin var diyor, pro'lukla ilgili şeyler yok yine)"
"Sen bile mi böyle diyorsun! (WTF Haru!! Diğerleri ile aynı şeyi söylemiyor ki yahu adam sana pro ol kazan kendini göster ne heybetlisin çok güzel yüzüyorsun mu diyor... Her yetenek kelimesini duyduğunda aklına yüzme mi geliyor... Makoto onu kastetmiyor seni salak.. Nasıl dinledin anlayamıyorum.)
Nerede, kimin için yüzdüğüm... Buna karar vermekte özgürüm (İşte burada da elalemin sürekli Pro ol- kazan demesine böyle bir beklentiye girmesine kızdığını görüyoruz.. Bu konuda kızmakta haklı ama Makoto'ya değil böyle diyenlere.. Makoto sana pro ol yüz demedi hatta yüzmenle ilgili hiçbir şey söylemedi O_o)
Ve diyorum ki, herşeyin olduğu şekildeki bu halinden memnunum!"
"Ama, değilsin!!"
İyi değilsin! bu nedenle hepimiz sana iyi olmadığını söylüyoruz.(herkesin Haru'nun abuk halini farketmesini kastediyor yine prolukla ilgili birşeyler demiyor.)
Nagisa, Rei, Rin ve Ben...
Çünkü hepimiz seni seviyoruz.
Çünkü seni umursuyoruz. (Makoto insanların ona yardım etmek için kendi fikirlerini söylemesinin onu sevdikleri için olduğunu söylüyor, ki haklı da her ne kadar pro ol diye baskı yapıyormuş gibi olsalar da onun geleceğini düşündükleri için diyorlardı onlar da.. Haru'nun onlara kızdıktan sonra pro olmak istemiyorum demesi gerekirdi ya da karar veremediğini açıkça söylemesi gerekirdi daha üstlerine gelmesinler diye.)
Neden bunu anlayamıyorsun! (Aynen ben de bunu çok merak ediyorum..)
Biz hayalini bulmanı... geleceğe bakmanı istiyoruz..(Makoto çocuğum vallahi pro diye baskı yapanlara benim bile sinirimi aldın, aynen yahu adamlar Haru'yu önemsemeseler onun geleceğiyle ilgili yorumlar yapıp durmazlardı.. Yine aynı şeyleri papağan gibi söylemeleri kötü olsa bile onların, istedikleri ana şey Haru'nun mutlu olacağı şeyi sonunda bulması)"
"Sizin tek yaptığınız şey başkalarının işine burnunuzu sokmak (O_o arkadaşının geleceği konusunda kaygılanmak ne zamandan beri böyle kötü bir davranış oldu O_o).
Herkesin işine burnunu sokmaktan vazgeç! (Makoto herkese yardım edip endişeleniyor... Kötü birşey mi bu salak yahu bu herif, ne kadar kırıcı... en yakın arkadaşım böyle birşey dese kahrolurdum)
Gelecek?
Hayal?
Senin hakkında ne demeli?
Kendininkine karar vermemişken başkalarının gelecekleri hakkında konuşmayı bırak! (Makoto seni sarsmamak için kararını açıklamadan önce senin gelecek hakkında konuşmanı bekliyordu -_-'' kaç kere de söylemeye çalıştı oysa ki yavrucak )
Birşeyler de..."
"Karar vermiştim... Ben Tokyo'da bir üniversiteye gideceğim. Sana daha önceden söylemeye çalıştım, ama söyleyecek doğru yolu bulamadım (Haruuu, gelecek hakkında konuşmaktan kaçındığından olabilir mi O_o acabaaa... Haru baştan beri doğru dürüst Makoto'da endişelerini anlatsaydı hiçbir sorunları olmazdı.). Ben..."
"Ne istiyorsan onu yap! (Geber git ya adam seni düşündüğünden sen kararsızken seni daha da sıkıştırmamak bunalıma sokmamak için karar verdiğini açıklamadı ve verdiği karar çok da zordu onun için Haru'dan ayrılmayı düşünmek Haru pro olursa peşinden gidemeyecek olmak kolayca verdi mi sanıyorsun T_T)"

Makoto'nun büyük ihtimal Rin'e gönderdiği mesajla alakası var bir sonraki bölümün. Haru büyük ihtimal gelecek bölüm yönetmenin favori karakteri Rin sayesinde düzeldikten sonra Iwatobi'ye geri dönecek herkes onu bekliyor olacak Relay için ve en muhteşem relay'i yapacaklar.. Sonra Haru bir özür bile dilemeyecektir Makoto'dan... Çünkü Makoto kim ki 13 yıllık arkadaş, en yakın arkadaş da neyin nesiymiş. Benim en merak ettiğim nokta ise Haru'nun ne seçeceği. Zaten Haru light novel'dekinden acayip farkli bir adam olup çıktığı için özellikle de bu sezon anime'yi artık takmamaya başladım ama Bunca bölümdür Pro olmayacağım, Kazanmak için yüz denilmesine finalden 2 bölüm önce bile acayip sinir olurken pro yaparlarsa çok garip olur ama cidden hani bu sezon garip bir sezon oldu.. Gelecek kaygısı anlatılacak beklerken olaylar 6. bölüme kadar neredeyse hiçbir şey olmadı hatta 6. bölümden sonra bile araya filler gibi garip bölümler girdi ve açıkçası ana karakterlerin gelecekle ilgili kaygıları hisleri, tam olarak yansıtılamadı. Dram yapmaya çalıştılar ama fanservice ve komediyi de birlikte götürmek istediler ve ellerine yüzlerine bulaştırdılar açıkçası. Bakalım son 2 bölümden de hiç umutlu değilim. Seriyi kendi elleriyle katlettiler..

Kendisi Makoto ile sevgili olmak istiyor ama Makoto onu arkadaşı olarak gördüğü için 11 bölümdür ergen triplerinde bknz 8. bölümde(pembe kafalının olduğu bölüm) ne kadar kıskandı Makoto'yu sonra Makoto Tokyo Üniversitesine gidiceğini söylediğinde nasılda üzüldü ben seninle evlenmek istiyorum demesini bekledi çocuk. Ama olmadı işte ondan bu halleri aşık tripleri bunlar rahat olun yani. Kendisinin tek hayali budur.

Cidden Makoto'ya üzülüyorum ya bunca emeği başkasına verse şimdiye evlenmiş çoluk çocuğa karışmıştı dsdsjdksfj
Haru aslında bi bakıma haklı çok üstüne geliyolar bu konuda her bölüm aynı soruyla karşılaşıyo kızması normal. Rahat bırakın yüzsün işte illaki bi gün ne istediğini bulucaktır ama kalkıpta bu kadar olay çıkarması sorumsuzca insanları kırması tabiki doğru değil.
Gerçi bir sezondan fazladır ne için yüzdüğünü öğrenemedik sonunda tam onu öğrendikten sonra şimdide geleceği çıktı dertler bitmiyor efenimmm bir sezonda buna çekerler heralde.
Haru'nun Avustralya'ya gitmesinde Makoto'nun parmağı var. Rin'e attığı mesajda onu yanında götürmesini istedi benden uzak kalsın değerimi anlasın mantığı dbsadjahdja

Evet Nanase'nin yabancı bir ülkeye birkaç günlüğüne gidip sezon boyunca elaleme bağırdığı şeyi hemencecik kabul etmesini ve gelecekte profesyonel olarak orada yüzmesini kim düşünürdü ki!! Nasıl bir mantıktır bu dostlar neyin kafasındasınız siz... Hani adam bari ona buna saldırmasaydı bu kadar da böyle nefret ettiği ve yarışta suyun onu bağlarmışçasına hissettirmeseydi bu düşünce belki mantıklı gelecekti ama srysly...

Matsuoka Nanase fanservice'i de unutulmadı tabiki... Sevinin Matsuoka Nanase'ciler aynı yatakta yattı çocuklar vuhuu... İki sezondur bunun yarısı kadar bir Makoharu fanservice sahnesi görmei için yanan Makoharu fanları olan bizler ise avcumuzu yaladık..

Nanase'nin Makoto ile olan kavgasına üzülmesi beni bir anlığına mutlu etti ama bölümün geri kalanında hiç ondan söz etmemesi tam bir rezaletti. Makoto senin bir hayal bulmanı istiyordu en azından hayalini bulduktan sonra Rin'e teşekkür ettiğin gibi içinden bile olsa Makoto'ya teşekkür etmeliydin.

Matsuoka'yı ise anlayabilmiş değilim rezil yahu.. Birlikte kaldığı aileye Nanase'den bahsedip durmuş ama onlarca yıllık arkadaşı olan Sousuke'den bahsetmemiş mi rezillik yahu. Hayır adamı yılın ortasında bırakıp gitmişsin İwatobi'ye, Avustralya'dayken mektubu kesmişsin ve adamın sakatlanma nedeni gelecekte seninle birlikte profesyonel olarak yüzmeyi istemek iken sen git orda Nanase sana hayranım ilk kez yenildim ben sana falan de... Salak!!! daha Sousuke ile olan çocukluğunuz gösterildiğinde ona yenilmemişiydin!! Neden ilk kez yenilebildiğimi benden iyi biri olduğunu gördüm diyorsun... Sousuke'nin bizimle gelemeyeceğine üzülüyorum demeliydin en az bir kere orda ama sadece "Haru, Sousuke ve arkadaşlarım (rezillik arkadaşlarım deyip geçti geri kalan kadroyu)" burda gibiydi o zaman gibi hissettim dedi ve bu artık gelecek hayalini kaybetmiş Sousuke'yi Nanase'den sonra söyledi..

Makoto ve Sousuke bu serinin en kum torbası gibi ordan oraya savrulan zavallı arkadaşları.. Belli ki yönetmen favorisi olan Matsuoka'yı tekrar yalnız göndermek istememiş geleceğe... en iyisi Makoto- Nanase ile Sousuke-Matsuoka en yakın arkadaş çiftlerini ayıralım bu Matsuoka ile Nanase birlikte gitsin demiş...

Ciddden düşününce Matsuoka ile Nanase en yakın arkadaşlarını satma ve takmama konusunda çok benzeşiyorlar... Aferin çocuklar böyle bencil olmaya devam!!
Free 2. sezon light novel ile alabildiğine zıt bence kişilerin karakterleri bildiğiniz tam tersine dönmüş... Light novel'den aldığım izlenim üstüne Nanase'nin pro olmayı istememesi gerekirdi ama bir bölüm Matsuoka ile Avustralya ve bütün sezonun öfkesi püf gitti. Hayır en sonunda anladık ki Herkese "Pro ol" diye baskı yaptığı için öfkelendin, fakat sonra Makoto'ya niye öfkelendin anlayamadık.. O da arada kaynadı sanırsam, zaten vurun tekmeyi kim takar ki Makoto'yu, Sousuke'yi..

Noldu şimdi geçen bölümde bas bas istemiyorum bu benim hayalim değil diyordun Haru? Avustralya da bi gördü havuzu fikri değişti hemen Biraz saçma bağlamışlar işin açığı. Gerçekten Makoto-nun suçu neydi?

Ne güzel finaldi o öyle. *-* Vallahi çok beğendim az birazda duygulandım. Onca olaydan sonra harika bi finalle bitirdi tebrik ettim. Cidden niye bu kadar beğendim ki acaba djsakjkds

Hayır bu sefer kötülemiycem cidden Makoto mutlu, Haru amacını buldu, Nagisa ve Rei okulda yeni insanlarla yüzmeye devam ediyo ve Rin bebeğim pro olucak *-*

Makoto tam kendine göre bi meslek seçmemiş mi ya. Ayrıca Free'nin en iyi bölümüydü çocuklara yüzme öğrettiği bölüm. *-*

Pembe kafayı gene gördük yerim. *-* Kardeşiyle birlikte yenilesi insan tablosu oluşturmuyolar mı? ♥

O değilde ben finali çok beğendim ya T^T Üzüldüm şimdi bitmesine. :(
DEĞERİNİZİ BİLEMEDİM FREE OĞLANLARI AFFEDİN :(

Gördüğünüz gibi önceki yorumlarımdaki beğenmemezlik durumu yok bu yorumda.

Konu başlığının değiştirilme zamanı geldi bence. *-*

Son üç bölümde ciddi gerilim yaşadık. Haru'nun sinirini Rin'le attığını düşünmüştüm. Özgür hissetmediğini, yarışı bu yüzden bıraktığını anlamıştım. Soyunma odasında kavga ettiklerinde "oh" demiştim, içindekiler attı rahatladı. Rahatlamamış. Meğer bütün garezi Makoto'yaymış. Rin sadece ön gösterimmiş. Ben böyle gerilimli bölüm izlemedim hayatımda. Adım adım "acaba Haru tek hücrelisi ne zaman patlayacak" diye merak ettim. O malum sahne geldiğinde dişlerimi sıktım. Ve çok ciddi söylüyorum, itiraf ediyorum, Makoto "ben Tokyo'ya gidiyorum" dediğinde Haru'ya hareket çektim. Yaptım bunu. Bir yandan ben de beynimden vurulmuşa döndüm ama kendime engel olamadım daha fazla. Bu kadar nankörlük bana fazla geldi. Ben Makoto değilim. Bu kadarına dayanamam, öyle bir isteğim de yok zaten.

Rin'le balayı bölümünde fan service beni rahatsız etti. Makoto için üzüldüm daha doğrusu. Yoksa Haru'nun canı cehenneme bu noktadan sonra. Rin'in Avustralya'daki hayatıyla ilgili bir fikir edinmek güzel oldu. Ama Haru ciddi anlamda sıktı. Bu kadar feminenlik, onun da ötesinde, ne bileyim tarif edemiyorum, bu kadar damsel in distress olunmaz ya. Orihime misin? O bile bu kadar değil. Sınırı olmalı böyle şeylerin.

Bu bölümdeyse ise... Ağladım. Çok ağladım. Sinirlerim bozuldu. Makoto'dan özür dilendiğinde sevindim. Yavrum, sen taa ayaklarına git yeni evli çiftin, al onları havaalanından, bir de en güzel gülümsemenle hoşgeldiniz diye karşıla. Ağrıma gitti. Rei ağlarken çok ağrıma gitti. Nagisa'yla ikisini böyle nefessiz bırakana kadar sıkayım istedim kucağımda. Bildiğin ağrıma gitti bu bölüm ya. Son sahnelerde dank etti bir daha free'nin olmayacağı. Bir de bu kadar "free" olmayacalğım son sahnede dank etti: Oğullarımın ikisi üniversiteli olmuş, diğer ikisi senpai olmuş, herkes çil yavrusu gibi dağılmış. Ekranı kapatım sakinleşmek için birkaç dakika bekledim. Kolay kolay da sakinleşemedim.