Gosick |
Yazar
Mesaj
1924... Alplerin eteğinde bulunan küçük bir Avrupa ülkesi, Sauville...
Kazuya Kujou japon imparatorluk askerlerinden birinin üçüncü oğludur ve bu ülkede bulunan Saint Marguerite Akademisinde yabancı öğrenci olarak öğrenim görmekte. Bu okulun en büyük özelliği de, korku hikayelerine çok düşkün olmaları. Kazuya Kujou ya da, bu korku hikayelerinden yola çıkarak "Black Reaper" lakabı takılmış.
Kujou kendisine takılan bu lakabı araştırmak için gittiği kütüphanenin üst katında bulunan bahçede Victorique le tanışır. Victorique üstün bir zeka ve mantığa sahip bir karakterdir. En ünlü dedektifin bile çözemediklerini Victorique çözebilmektedir.
Kujou ve Victorique in gizemli olayları çözme yolundaki ilk adımları, karşılaşmaları böylece gerçekleşir.
yapımcısı bones olup, yeni sezon animelerinden.
victorique sen ne şeker, ne sevimli bir karaktersin öyle.
sezonun en iyilerinden şimdilik. göz atmanızda yarar var.
[Bağlantı]
videoya göz atmanızda fayda var -26 saniye zaten-.
victorique için bile izlenir.
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Desdemona, mew
8. bölümdeyim biraz yavaş ilerliyor gibi sanki ama 24 bölümmüş temposu yakında artar ümidiyle izliyorum. yalnız merak unsuru pek kullanılmamış, (ya da becerememişler) izlerken bir sonraki bölümünü merak etmiyorsunuz. yani 2-3 haftada bir bölüm izleyebilirsiniz biraz "casual" bir anime
geçen sezonun animeleri ne kadar süpermiş yahu.
1924 yılında Saubrie diye hayali bir Avrupa ülkesinde geçen bir anime bu. Bu minicik Avrupa ülkesinin seçkin bir akademisine bir Japon öğrenci trasfer olur fakat sarışınların baskın olduğu bu ülkede siyah saçları ve siyah gözleri yüzünden şinigami olarak anılmaya başlar ve okuldaki herkes ondan uzak durur. halbuki öğrencimiz kujo kaguya, Japon imparatorluk askerinin üç numaralı oğlu, babası ve ağabeyleri tarafından devamlı ezilmiş ve yeteneksiz-yetersiz görülmüş bu yüzden çekingen ve kimseye zararı dokunmayacak bir delikanlıdır. bu delikanlı, bu dışlanmışlıkla kendisini hiç arkadaş edinemezken bir gün dev kütüphane kulesinin en üstündeki botanik bahçesini keşfeder ve burada yaşayan bir genç kızı görür: bir porselen bebek kadar güzel olan, 14 yaşında olduğu halde 10 yaşında bir çocuğu andıran, altın sarısı saçları topuklarına kadar uzanan, turkuaz yeşili gözleriyle gerçek olmayacak kadar güzel victorica'dır bu kız. belli ki bir aristokratın kızıdır ve son derece şımarık, despottur. kujo zamanla fark eder ki victorica onun sınıf arkadaşıdır ama dersleri katılmak yerine bütün gününü deli gibi kitap okumakla geçirmektedir. onu sık sık ziyarete gelen garip bir saç şekline sahip polis dedektifi grevil, onun olağanüstü keskin zekasını kullanarak etrafta gerçekleşen suçları çözmektedir ve kendisine haksız bir şöhret edinmiştir.
zaman geçtikçe kujo, victorica'nın altın kafeste hapis tutulan zavallı bir bülbül olduğunu keşfedecek, grevil ile victorica arasındaki ilginç ilişkiyi ve anlaşmayı anlayacak, victorica'nın annesinin trajik hayatını; babasının korkunç kişiliğini ve planlarını, victorica'nın köklerinin dayandığı gri kurt köyünün kaderini, ülkeyi sarsan korkunç bir cinayeti öğrenecek ve victorica'yı sonsuza dek ona zarar vermek isteyecek herkesten korumaya yemin edecek kadar ona bağlanacaktır.
komedi gibi başlayıp sağlam bir drama bağlanan, finaliyle şıpır şıpır ağlatan, yan hikayeleri ve gizemleriyle şapka çıkartan, victorica'nın sevimliliği ve kujo'nun yenilesi tavırlarıyla büyüleyen çok sağlam bir anime var karşınızda.
kurosihtsuji ile başlayan ve pandora hearts ile zirvesini bulan victoria dönemi ile 1900'lerin başı Avrupa'sı takıntıma çok iyi gelen, açılış ve kapanışlarıyla, çizimleri, renkleri animasyonu, kıyafetleri, tasarımı ve karakterleri ile beni benden eden bir anime oldu. şiddetli tavsiyemdir:
işte kujo ve victorica:
işte dillere destan saçıyla grevil:
ve diğerleri:
cecile sensei, avril, grevil, kujo ve victorica
mutlaka izleyin, bu da mal'ı:
[Bağlantı]
1924 yılında Saubrie diye hayali bir Avrupa ülkesinde geçen bir anime bu. Bu minicik Avrupa ülkesinin seçkin bir akademisine bir Japon öğrenci trasfer olur fakat sarışınların baskın olduğu bu ülkede siyah saçları ve siyah gözleri yüzünden şinigami olarak anılmaya başlar ve okuldaki herkes ondan uzak durur. halbuki öğrencimiz kujo kaguya, Japon imparatorluk askerinin üç numaralı oğlu, babası ve ağabeyleri tarafından devamlı ezilmiş ve yeteneksiz-yetersiz görülmüş bu yüzden çekingen ve kimseye zararı dokunmayacak bir delikanlıdır. bu delikanlı, bu dışlanmışlıkla kendisini hiç arkadaş edinemezken bir gün dev kütüphane kulesinin en üstündeki botanik bahçesini keşfeder ve burada yaşayan bir genç kızı görür: bir porselen bebek kadar güzel olan, 14 yaşında olduğu halde 10 yaşında bir çocuğu andıran, altın sarısı saçları topuklarına kadar uzanan, turkuaz yeşili gözleriyle gerçek olmayacak kadar güzel victorica'dır bu kız. belli ki bir aristokratın kızıdır ve son derece şımarık, despottur. kujo zamanla fark eder ki victorica onun sınıf arkadaşıdır ama dersleri katılmak yerine bütün gününü deli gibi kitap okumakla geçirmektedir. onu sık sık ziyarete gelen garip bir saç şekline sahip polis dedektifi grevil, onun olağanüstü keskin zekasını kullanarak etrafta gerçekleşen suçları çözmektedir ve kendisine haksız bir şöhret edinmiştir.
zaman geçtikçe kujo, victorica'nın altın kafeste hapis tutulan zavallı bir bülbül olduğunu keşfedecek, grevil ile victorica arasındaki ilginç ilişkiyi ve anlaşmayı anlayacak, victorica'nın annesinin trajik hayatını; babasının korkunç kişiliğini ve planlarını, victorica'nın köklerinin dayandığı gri kurt köyünün kaderini, ülkeyi sarsan korkunç bir cinayeti öğrenecek ve victorica'yı sonsuza dek ona zarar vermek isteyecek herkesten korumaya yemin edecek kadar ona bağlanacaktır.
komedi gibi başlayıp sağlam bir drama bağlanan, finaliyle şıpır şıpır ağlatan, yan hikayeleri ve gizemleriyle şapka çıkartan, victorica'nın sevimliliği ve kujo'nun yenilesi tavırlarıyla büyüleyen çok sağlam bir anime var karşınızda.
kurosihtsuji ile başlayan ve pandora hearts ile zirvesini bulan victoria dönemi ile 1900'lerin başı Avrupa'sı takıntıma çok iyi gelen, açılış ve kapanışlarıyla, çizimleri, renkleri animasyonu, kıyafetleri, tasarımı ve karakterleri ile beni benden eden bir anime oldu. şiddetli tavsiyemdir:
işte kujo ve victorica:
işte dillere destan saçıyla grevil:
ve diğerleri:
cecile sensei, avril, grevil, kujo ve victorica
mutlaka izleyin, bu da mal'ı:
[Bağlantı]
İlk başlarda sıradan gizem animesi izlenimi versede olay çözümlerinin matığı hoşuma gitti. Ama sonra işler çığırından çıktı. Viktorique nın manyak babası animenin gidişini değiştirdi. Gizem animesi bir anda drama girdi. İyi olmuş olmasına ama son bölümde şöyle ağır bir dram verip bizi ağlatsa daha bir efsane olurmuş. (mutlu sonları seven biri olarak söylüyorum)
Ana karakterler Allah a emanet resmen. Kujo her Viktorique diye bağırdığında sinirlendim. La bi sus deli mi dürttü. 2 adım atsan zaten görcen kızı. Ne Viktorique aşkıymış arkadaş. Kujo, Viktorique nin her dediğini yaptıkça, çocuğu dövesim geldi.
Viktorique desen tsundereliğin bayraktarı.
Ana karakterler Allah a emanet resmen. Kujo her Viktorique diye bağırdığında sinirlendim. La bi sus deli mi dürttü. 2 adım atsan zaten görcen kızı. Ne Viktorique aşkıymış arkadaş. Kujo, Viktorique nin her dediğini yaptıkça, çocuğu dövesim geldi.
Viktorique desen tsundereliğin bayraktarı.
Bu mesaja teşekkür edenler (1 kişi): kuinşi
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 7 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |