Uzun zaman önce Red King'le ilgili olan mangasına başlayıp beklemeye almış, öncesinde animeyi izleme kararı almıştım. Gün bugünmüş!

Bir oturuşta devirdim on üç bölümü ve bi' on üç -hatta elli üç- olsa onu da devirirdim. Kusursuzdu diyemem ama niye bilmiyorum çok kolay içine girebildim bu animenin. İzlemedim, yaşadım daha çok. Zaten tam olarak bu yüzden, aşşırı üzgünüm şu an.

En başından beri en sevdiğim karakter Kurou Yatogami'ydi. Sebebi de tam bir Kanda Yuu oluşu. Duruşu, mesafeli tavırları, soğuk görünüşü ama içten içe hiç de öyle olmayışı, fiziksel görünüşü ve hatta kılıcı bile Kanda adamın! Ekşi'de ikisinin de seiyuusu Ono Daisuke olduğu için Sebastian Michaelis'e benzetenler de var. Bazı yönlerden Sebastian'a da benziyor; amma ve lakin Kanda ile direk ikiz gibiler. Kanda'yı aşşırı özlediğim şu günlerde ilaç gibi geldi bünyeme.
(HOSHINO KATSURA DGM'YE DEVAM ETSİN DUASI ENTER T.T)

Kurou ile bitmiyor, seride bu şekilde çok fazla karakter mevcut. Kusanagi de tam bir Shizou (Durarara!!) mesela. İlk göründüğü andaki tavırları ile özellikle, ağzında sigarasıyla. Sonraaaaaa... Bleach izlemediğimden karakterleri arasında karşılaştırma yapamam ama Munakata da İshida Uryuu'yu anımsattı bana. İsana tip olarak biraz Akise Aru biraz Allen Walker ama karakter olarak kesinlikle Allen. Ah Allen'im, ah güzel yavrucuğum benim. T^T
Mikoto ve Yata da birilerini anımsatıyorlar ama kimlere benzettiğimi çıkaramıyorum. Mikoto'yu bir ara Sadık'ın avatarında duran ve sanırım yine kral olan bi' karaktere benzetiyorum sanırım ama hangi animedendi unuttum. -.-" Yata da belki Dogs'un Badou'su diyorum ama hayır ya, daha başka biri, böyle cuk oturan biri var ona da sanki. :/

Neyse, toparlayayım. Özgün karakter yaratmak piyasadaki anime sayısını göz önünde bulundurunca zor bi' iş, farkındayım. Ama hemen her karakterin birilerini andırıyor, hatta andırmaktan öte çakması gibi duruyor oluşu yüzünden hep çerezlik bi' seri gibi gelmişti bana bu seri. Nitekim öyle de başladı bana kalırsa. Ama özellikle üçüncü dördüncü bölümlerden 10. bölüme kadarki sürede merak unsurunu öyle güzel ayarlamışlar ki, o aradaki her bölümün sonunda "Bi' bölüm daha izleyeyim kapatırım ya......" diyorsun ama olmuyor.

Kurgu açısından mükemmel diyemem ama fena da değildi bana kalırsa. Belki diğer krallar da işin içine dahil edilebilirdi. Yine de diğer kralları işin içine dahil edip yüzeysel geçmelerinden ya da etliye sütlüye karıştırmamalarındansa böylesi daha iyi olmuş. Flashbackler daha çok olabilirdi. Mesela Munakata ve Mikoto'nun olayı nedir, ben tam olarak anlayamadım. (Ha, bu arada serideki shounen-ai havasını da sevmedim dersem yalan olur *nosebleed*)

Ay neyse, güzeldi işte. Dayanamıcam artık spoilera geçiyorum ben.



Evet, rahatladığıma göre devam edebilirim cvkljb Neko gibi karakterlere çok yüksek ihtimalle gıcık olurum ama burada Neko da rahatsız etmedi. Yine de çok sevdim diyemem. Normalde hazzetmediğim bir diğer şey de fan service. Lakin burada her karakter sevdiğim başka bir karaktere benzediğinden nasıl iyi geldi anlatamam cbmncvmbn ALL HAIL FAN SERVICE!

Müzik ve çizimler açısından da cidden iyiydi. Seiyuulara zaten diyecek laf yok.

Ha, bir de bilmiyorum başka böyle düşünen var mı -önceki yorumlara henüz bakmadım- ama ben biraz KHR tadı aldım bu seriden.

13 bölüm kesmedi beni ya, mangalarını acilen sömürmem gerek. Sonra da filmi.

8/10
[Bağlantı]
(Azıcık duygusal bi' puan verdim LAKİN SEVDİM.)



EDIT: Önceki bölümlere azıcık baktım da, abi Mikoto'yu n'apmışsınız öyle?! Eyvallah güzel karakter de pek bi' olayını göremedik açıkçası. Serinin yarısında hapisteydi zaten beyimiz.

Ve, bu hikayeyi 13 bölüme sığdırmaya çalışmak bence başlı başına hata ama o kadar da kötü bi' iş çıkmamış bence ortaya. Karakterlerin arasındaki bağ olayını bu kadar sevmiş olmasam ve tam karşımda resmen bir Kanda Yuu duruyor olmasaydı bile en düşük altı buçuk, yedi falan verirdim bu seriye. Çöp muamelesi yapmanız kalbimi kırdı. T^T