Öncelikle şunu belirtmeliyim ki açılış mükemmel.Star Wars ı baz alan bir açılış olunca zaten ilk dakikadan itibaren bir gülme tuttu beni Kapanış da çok hoş bir parça ^^
Amar kulübünün üyeleri birbirinden şeker =3 Banba-san ın saçları,Mayaya nın Records of Three Kingdoms hayranlığı,Jiji nin yaşlı adam sevdası, daha nicesi ...
Tsukimi ise gerçekten çok tatlı.Kuranosuke nin pansiyonda kızlarn yanında ağzından "Ore" kaçtığı zamn dans edip "olee" diye şarkı söylemesi beni çok güldürmüştü Ee biliyorsunuz erkeklerin girmesi yasak
Son olarak Kuranosuke ve Tsukimi arasında bir şyler olmasını ümit ediyorum *-*

tam bir ouran high school host club tamaki'si olan kuronasuke'yi sevmemek elde değil...kız kılığında dolaşmadığı zamanlarda tam bir beyefendi oluşu, annesine duyduğu takıntılı özlem, tsukimi'ye bu kadar kafayı takmış ve ondaki ışığı görmüş olması..gözümün önünde haruhi-tamaki aşkı bir kez daha yaşandı sanki...ayrıca kadın kılığına girince ikisi de çok göz kamaştırıcı oluyorlar
ben ki böyle şeyleri kolay kolay çakmam, ilk göründüğünde derhal onun kız olmadığını anladım belki de bu yüzden daha baştan sevdim onu bilmiyorum çok eğlenceli, hırslı bir kişiliği vardı, tsukimi'ye olan duygularını devamlı sorgulaması da ayrı bir hoş tarafıydı..sonunda kazanan o oldu..ben desteklemiyordum gerçi ama sonuçtan çok da memnuniyetsiz değilim..

benim asıl adamım shuu idi...kadınlar konusunda çocukluğunda geçirdiği travma, 30 yaşına gelmiş olmasına rağmen bir kere bile kız arkadaşına sahip olmamış olması, tsukimi ile yaşadığı o kısacık romantik anlar..gerçi o tsukimi'nin "önceki" hali değil "sonraki" haline aşık olmuştu..bu onu görüntüde kalan ve gerçek tsukimi'yi görmeyen biri yapıyor..buna rağmen ben "dork love" dedikleri iki şapşalın bir çift olarak bir araya gelmesi olayına bayıldığım için shuu-tsukimi'yi daima destekledim...(ayrıca shuu benim gözümde ishida uryuu ekolünden gelen "sarışın ve zıpçıktı esas oğlanın gölgesinde kalan sakin yaratılışlı esmer ve mümkünse gözlüklü ikincil oğlan" ekolünden geldiği için ayrı bir değer kazandı) shuu'ya gerçek tsukimi'yi görmek için yeterince fırsat verilmediğini düşünüyorum..görüntüde kalmış olmasına rağmen hayatında illa güzel bir kadın isteyen at gözlüklülerden değildi...başına gelenlerden sonra artık tsukimi le birlikte olmaya layık olmadığını düşünüp onunla vedalaşmaya gittiği o sahneden (gecenin bir yarısı tsukimi'nin elini sıkmaya gitmişti hani) ve animenin kötü kadınını sahiplenip sonunda onu kendisine aşık etmesinden shuu'nun da olağanüstü bir erkek olduğu anlaşılıyor aslında ben bu animeyi daima bir rüya olarak kalmış olan o kısacık shuu-tsukimi sahneleri ile hatırlayacağım animenin benim için şampiyonu belli

bir de adını şu an anımsayamadığım şoför! mercedes benz hastası mükemmel insan...çizim yeteneklerine kurban olduğum..animede çok az yer aldığı için mutsuzum .. harika bir karakterdi bence

başbakana değinmeyeceğim bile

dillere destan yakışıklılığı ile shuu

ben de ona aynen fangirl'lük yapıyorum evde


şu sahne ciddi anlamda içimi acıtmıştı, bir veda sahnesi değil de ne bu?

şeytan azapta gerek, bu kadının son bölümde düştüğü hali düşünüp düşünüp gülüyorum

[spoiler]

biraz da kızlar:

[spoiler]



bu kız kesinlikle güzel, öncesi de sonrası da

Ya aynen o şıllık yola geldi şaştım kaldım daha doğrusu shuu'nun karakteri olayı bitirdi 8) Fakat animenin sonunu beğenmedim çok fazla açık kapı bırakıldı >.<

Tsukimi ve Kuranosuke çiftinden yanayım.
Tsukimi ve Kuranosuke nin ortak özelliği malumunuz annelerini kaybetmiş olmaları. T-T
Bence yine Tsukimi nin sonradan ortaya çıkan modacı ruhu da Kuranosuke yi oldukça etkiledi.Hele Tsukimi nin o eski perdelerle kabaca bir gelinlik yapıp üzerinde denemesi Kuranosuke nin onu o halde görmesi *-*

Shu ya gelmek istiyorum.O da bir nevi acıların çocuğu kolay değil babasını başka bir kadın ile kırıştırırken görmek
Neyse o da serinin tatlı bir karakteri idi Tsukimi ile kurduğu o saf hayaller *-*
Yine Shu ve Tsukimi nin karşılıklı burun kanamaları xD
Ve diğer Amar üyeleri hepsi birbirinden komik deli dolu kızlar
Onlar sayesinde çok güldüm.Ha Kurara olmasa onlar hakkında yeterince bilgiye de sahip olamazdım.Teşekkürler Kurara =3

başından beri shuXtsukimi destekçisiyim çünkü bence bu serinin benzerlerinden en önemli farklarından biri tsukimi'nin shu'yla yazışıp kuranosuke'yle kanka olmasıydı. o el sıkışma sahnesini bu psikolojim yüzünden midir bilmem ama şöyle yorumladım: Shu'nun "taciz edildiği" bölümde kötü kadın kendisini öperken, vedalaşırken, kısaca her yaklaştığında Shu ölü balık gibi bakıyor. yani hiçbirşey hissetmiyor. (çocukluğundaki travmaya bağlı olabilir:)) akşam tsukimi'ye gidiyor Kİ, bir kadına yaklaşınca birşeyler hissettiğini farkedip rahatlasın. çok zorlama bir yorum olduğunu düşünüyorsanız savunmam darker than black tarzı serileri izlemekten mecburen böyle yorumlar yapmaya alıştığımdır

anlamsız bir şekilde kuranosuke'yi tsukimi'ye (her ne kadar kendi kabul etmek istemese de) aşık etti (gibi bir şey). ne gerek var!! shu'yu da o kötü kadınla aynı uçağa bindirdi. (hayır, uçakta ne olduğu da belli değil. bunu kabul etmek istemiyorum ama bu "şey" demek mi?? hayır, tsukimi shu'ya bu kadar aşıkken bunu yapamaz!! gerçi shu'nun son sözleri birazcık da olsa içimi rahatlattı yani kadını görünce sadece kendini döveceğini düşünmesi:)) zaten bu adam tsukimi'yle pembe panjurlu ev hayal ederken bir gün sonra nasıl bu kadına takıldı onu da hiç anlamadım. bunların çok gereksiz olduğunu ve serinin tüm büyüsünü bozduğunu düşünüyorum.