Samurai Champloo Sayfaya git: 1, 2, 3, 4, Sonraki |
Yazar
Mesaj
günümüzün hip hop müziği ve kültürü ile, edo dönemi japonya'sını birbirine karıştırırsak ne olur? el-cevap: samurai champloo..
kurallara bağlı, ancak prensiplerinden de vazgeçmeyen, tipik ve usta bir samurai olarak dövüşen yakışıklı ve zeki jin; kendi kafasına göre takılan ve kafadan da kontak olan, breakdancevari bir dövüş tekniğine sahip olan, korkudan nasibini almamış, kadın avcısı -şu zamana kadar avladığını göremedim gerçi ama - esmer-kara kuru ancak çekici samuraiımız -ki bin şahit ister samurai demeye- mugen; tipik bir shoujo anime kızı gibi görünen, ancak bundan çok daha fazlası olan, şirine ve ötesi, sakar, cazgır, yanında güya koruma diye dolaşan jin ve mugen'e göre çok daha zeki olan garson kızımız fuu, bir yandan ay çiçeği kokulu samuraiya ulaşmaya çalışırlarken, bir yandan da genelevlerin, azılı hırsızların ve katillerin, onlardan da azılı devlet görevlilerinin, tuhaf yaratıkların, human beatboxçı elemanların, kadın satıcılarının, el yapımı porno dergisi dükkanlarının, bol piercingli samuraiların, edo dönemine ait sanatın, eşcinsel sanatçıların arasından geçerler.. çoğunlukla açtırlar, aslında hep açtırlar, ve pek çok bölüm açlıktan yakınmaları ile başlar.. her ne kadar eğlencekli gibi görünse de, geçmişlerinin acılığı ilerleyen bölümlerde kendini gösterir.. dövüş sahnelerinin hareketliliği, çizimlerin orijinalliği ve muhteşem müziklerini de saymam gerek..
velhasıl-ı kelam, izlenmesi gereken bir animedir. ister dövüş sanatlarına ilgi duyun, ister eğlenceli tiplerle dolu izlenecek bir şey arıyor olun. nihayetinde bu bir yol hikayesidir, ve kendi adıma, izlediğim en iyi yol hikayelerinden biridir.
kurallara bağlı, ancak prensiplerinden de vazgeçmeyen, tipik ve usta bir samurai olarak dövüşen yakışıklı ve zeki jin; kendi kafasına göre takılan ve kafadan da kontak olan, breakdancevari bir dövüş tekniğine sahip olan, korkudan nasibini almamış, kadın avcısı -şu zamana kadar avladığını göremedim gerçi ama - esmer-kara kuru ancak çekici samuraiımız -ki bin şahit ister samurai demeye- mugen; tipik bir shoujo anime kızı gibi görünen, ancak bundan çok daha fazlası olan, şirine ve ötesi, sakar, cazgır, yanında güya koruma diye dolaşan jin ve mugen'e göre çok daha zeki olan garson kızımız fuu, bir yandan ay çiçeği kokulu samuraiya ulaşmaya çalışırlarken, bir yandan da genelevlerin, azılı hırsızların ve katillerin, onlardan da azılı devlet görevlilerinin, tuhaf yaratıkların, human beatboxçı elemanların, kadın satıcılarının, el yapımı porno dergisi dükkanlarının, bol piercingli samuraiların, edo dönemine ait sanatın, eşcinsel sanatçıların arasından geçerler.. çoğunlukla açtırlar, aslında hep açtırlar, ve pek çok bölüm açlıktan yakınmaları ile başlar.. her ne kadar eğlencekli gibi görünse de, geçmişlerinin acılığı ilerleyen bölümlerde kendini gösterir.. dövüş sahnelerinin hareketliliği, çizimlerin orijinalliği ve muhteşem müziklerini de saymam gerek..
velhasıl-ı kelam, izlenmesi gereken bir animedir. ister dövüş sanatlarına ilgi duyun, ister eğlenceli tiplerle dolu izlenecek bir şey arıyor olun. nihayetinde bu bir yol hikayesidir, ve kendi adıma, izlediğim en iyi yol hikayelerinden biridir.
29 Mar 2010 16:24
ßende izliyorum animeyi şuan 8. bölüm'deyim, çok harika bi anime herkesin izlemesini şiddetle tavsiye ediyorum.. Mugen'i saten seslendiren- One Piece animesin'deki Zoro'yu seslendirenle aynı.. Cok Klass bi anime, gerçeğe yakın ve bol şiddet içerkli
cowboy bebop'ı da tamamını edinince izleyeceğim. ama şu ana kadar, her ne kadar bleach sapığı, sailormoon fanı, miyazaki hastası, death note manyağı ve perfect girl evolution/the wallflowersever bir insan olsam da, en sevdiğim oldu samurai champloo. belki bir görev için yola çıkan bir grup arkadaşı anlatan animeleri, dizileri, filmleri çok seyrettik, kitapları çok okuduk (ilk örnek the lord of the rings, aklıma gelen) ama bu hikaye çok daha özel benim için.. bir kere yan olaylar çok orijinal: sen kendini edo'da sanarken, bir bakıyormuşsun harlem'desin sadsafafasfasfadasdasas üstelik geçişlerde herhangi bir rahatsızlık da duymuyorsun, çok güzel erimiş çünkü birbiri içerisinde..
23 Nis 2010 19:46
aynı fikirdeyim, ayrıca çoğu insan açılış şarkısını sevmese de, ben çok seviyorum, ha belki de jeneriğin kendisi yüzünden de olabilir: görüntü ve melodi, müthiş uyumlu. uymaz sanırsın ama uyumlu. (rapper vs. samurai)
ha bu arada, evet biraz şiddet içerikli, ama dövüş sahnelerinden ziyade, asıl rahatsız olduğum sahneler,
ha bu arada, evet biraz şiddet içerikli, ama dövüş sahnelerinden ziyade, asıl rahatsız olduğum sahneler,
Spoiler:
23 Nis 2010 19:59
matt yazmış:
Ne güzel yazmışsın bende katılıyorum samurai champloo herkesin izlemesi gereken muhteşem bir yol hikayesidir ki olaylardan karakterlerin çıkarttıkları kadar sizinde bir çok kişisel çıkarımınız olur ve bu üçlü tanıyabileceğiniz en iyi üçlüler arasında yerini alır.
Champloo'nun abisi sayılabilecek Cowboy Bebop'u da biran önce izlemeni tavsiye ederim bu üçlüden sonra orjinal bir tayfayla tanışmakta çok iyi olur. Ayrıca müziklerinde Yoko Kanno imzası vardır ki ayrıca inceleme konusu olabilir...
matt yazmış:
Spoiler:
25 Nis 2010 22:10
Nujabes dışında ahım şahım bir özelliğe sahip olmadığını düşündüğüm, çok basit bir espri anlayışa sahip, zıt karakterler öğesini iyi kullanmış ama pek de başarılı olmayan animedir Samurai Champloo. Watanabe'nin elinden çıkmış olması apayrı bir dezavantajdır çünkü bu hep Cowboy Bebop'la karşılaştırılmasına ve doğal olarak Bebop'ın gölgesinde kalmasına yol açmıştır.
En başta da söylediğim gibi soundtrack'i fenomendir. Japonların enstrümental hiphop dehalarını keşfetmemi sağlamıştır.
En başta da söylediğim gibi soundtrack'i fenomendir. Japonların enstrümental hiphop dehalarını keşfetmemi sağlamıştır.
genelde de nujabes'i kimse sevmez biliyor musun? enteresan bir enstantene oldu şimdi bu.. (ben seviyorum gerçi de..) ama biraz geç keşfetmişsin, olmadı bak şimdi
espri anlayışı konusunda, eh, herkesin zevki ve anlayışı ayrı tabi.. o konuda yorum yapamam.. zıt karakterlerden kastını anlayamadım yalnız, eğer mugen ile jin'i kastediyorsan, bence ikisi de birbirine çok benzediği için birbirlerini sevmiyorlar -ya da çooook derinden derine seviyorlar, öyle ki ikisi de farkında değil. tabi çok kibirli oldukları için de fark etmemiş olabilirler.. bu durumda da anime zıt karakterleri değil, çok benzediklerini kabul edemeyen karakterleri ele alır. benzer derlerken, biçimleri değil ama, tatları benzer karakterler, bilmem anlatabiliyor muyum? ama fuu ile zıtlıkları var diyorsan, ona bir şey diyemem, gerçi fuu apayrı bir dünya, karşılaştıramıyorum bile mugen ve jin ile..
watanabe ve cowboy bebop ile ilişkisine gelince, cb'ı izlemediğim için zaten yorum yapamam, ama başarısız bulduğun bir animeyse, cb'ın gölgesinde kalması zaten normaldir senin için.. ha, std olarak da böyle midir? benim genel gördüğüm yorumlar, samurai champloo'nun olağanüstü olduğuna ve tabi ki cowboy bebop'ın gölgesi altında kaldığına dair (tabi ki'yi ben eklemiyorum, yorum yapanlar ekliyorlar.) ben epsrisinden ziyade, aslında sıradan olan bir hikayeyi, ne kadar da farklı bir yolla anlattığına bakıyorum, yoksa izlediğimiz animelerin, dizilerin, filmlerin konuları hep aynı, uslüpta ve gidişatta bitiyor olay. king demiş ya, dünyada 13 farklı hikaye vardır diye, onun gibi bir şey aslında ..
espri anlayışı konusunda, eh, herkesin zevki ve anlayışı ayrı tabi.. o konuda yorum yapamam.. zıt karakterlerden kastını anlayamadım yalnız, eğer mugen ile jin'i kastediyorsan, bence ikisi de birbirine çok benzediği için birbirlerini sevmiyorlar -ya da çooook derinden derine seviyorlar, öyle ki ikisi de farkında değil. tabi çok kibirli oldukları için de fark etmemiş olabilirler.. bu durumda da anime zıt karakterleri değil, çok benzediklerini kabul edemeyen karakterleri ele alır. benzer derlerken, biçimleri değil ama, tatları benzer karakterler, bilmem anlatabiliyor muyum? ama fuu ile zıtlıkları var diyorsan, ona bir şey diyemem, gerçi fuu apayrı bir dünya, karşılaştıramıyorum bile mugen ve jin ile..
watanabe ve cowboy bebop ile ilişkisine gelince, cb'ı izlemediğim için zaten yorum yapamam, ama başarısız bulduğun bir animeyse, cb'ın gölgesinde kalması zaten normaldir senin için.. ha, std olarak da böyle midir? benim genel gördüğüm yorumlar, samurai champloo'nun olağanüstü olduğuna ve tabi ki cowboy bebop'ın gölgesi altında kaldığına dair (tabi ki'yi ben eklemiyorum, yorum yapanlar ekliyorlar.) ben epsrisinden ziyade, aslında sıradan olan bir hikayeyi, ne kadar da farklı bir yolla anlattığına bakıyorum, yoksa izlediğimiz animelerin, dizilerin, filmlerin konuları hep aynı, uslüpta ve gidişatta bitiyor olay. king demiş ya, dünyada 13 farklı hikaye vardır diye, onun gibi bir şey aslında ..
25 Nis 2010 23:29
1. sayfa (Toplam 4 sayfa) [ 32 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |