Soukyuu no Fafner (2003-2015)
Anime Manga Forum -> Anime -> Anime Serileri Genel Başlığı
 
Yazar
Mesaj
Akuma_Blade
Otaku (Level 3)
Otaku (Level 3)



Yaş: 42
Kayıt: 02 May 2008
Mesajlar: 121
Favori Anime & Manga: Gundam
Cinsiyet: Erkek
Nerden: İskenderun/Hatay
Teşekkür: 48

Durumu: Çevrimdışı

Akuma_Blade
Otaku (Level 3)
Soukyuu no Fafner (2003-2015) Konu: Soukyuu no Fafner (2003-2015)
Alıntıyla Cevap Gönder






Bugün sizlere muhtemelen birçoğunuzun ismini bile duymadığı bir seriden bahsedeceğim: Soukyuu no Fafner'den.

Fafner, Gundam SEED'in bitimi ve Gundam SEED DESTINY'nin başlangıcı arasındaki boşlukta, -muhtemelen aynı yayın slotunda- yayınlanmış bir seri. Tıpkı Gundam SEED'lerde olduğu üzere karakter tasarımcısı Hisashi Hirai bu yüzden ilk izlenim olarak izleme isteğinizi etkileyebilir. (Muhtemelen olumsuz olarak) Öte ynadan serinin senaryo ve reji kurgusundaki başarı bu yazıyı yazma sebebimden başka bir şey değil.

Fafner'in hikayesi bir adada geçiyor. (Bu arada açılıştaki kartopu sahnesine aldanmayın, mantıklı bir açıklaması var) Daha doğrusu ada bir metafor. (Buna daha sonra değineceğim) Adada yaşayan çocuklar ebeveynleri tarafından yaşadıkları dünyayı sorgulamayacakları, sahte bir gerçeklik ile onları yaklaşan karanlık geleceğe hazırlamaktalar. Ada hiç ummadıkları bir anda saldırıya uğradığında, çocuklar yaşadıkları tüm hayatın bir yalan olduğunu öğreniyorlar. Dahası "Festum" denilen ve insan zihnini okuyabilen, karşılaştığı silah tiplerini öğrenerek sonraki seferler için kendini evrimleştirebilen, organik yada değil, herşeyi asimile edebilen bir yarı-canlı türü karşılarındaki tek tehdit değil.

Fafner ismini ve bazı temalarını İskandinav mitolojisinden alsa da bu arka plan plot'la teğet geçen birkaç göndermeden fazlası değil. Hikaye ise çocukların, onlara biçilen roller ve onların yetişkinlerin dünyasına ne kadar ait olup olmadıkları ile ilgili. Karakterlerden bir kısmı adanın geleceği için savaşmayı aında kabullanir iken bir kısmı ise buna karşı çıkmak istiyor, sadece aileleri öyle istediği için kabul ediyor yada yakaladıkları ilk fırsatta dış dünyaya kaçmaya çalışıyor. Öte yandan dış dünya hakkında karşılaşacakları gerçekler pek hoş şeyler değil.



Ada metaforu burada karşımıza çıkıyor: Adada kalmak için koşullandırılmaya çalışılan çocukların en ön planındaki Kazuki adadan kaçmak ve dış dünyayı görmek istiyor. Aslında çocukların tamamının arzuladığı şey bu. Adanın dışındakiler ise adaya girmeye ve onların sahip oldukları gücü ele geçirmeye çalışıyor. Bu anlamda ada bir tür yetişkinlik ve statü karşısında masumiyeti arama hikayesinin bir sembolizmasına dönüşüyor. Ölüm öğesi (yada ölüme yakın drama yaratan olaylar) seriyi ilk gaza gelenin diğerini harcadığı basit bir boş zaman seyirliği olmaktan çok daha öte ufuklara taşıyor: Seride tamamen şanslı yada dokunulmaz hiç kimse yok.

Oluşabilecek önyargıların aksine yetişkinler tek boyutlu tiplemeler değiller. İyiler, kötüler ve griler burada da karşımıza çıkmakta. Benzer şekilde karakter kadrosunun tamamı hikayenin 2. yarısından itibaren anlatıma katılmış ki bu da ilginç bir örnek oluşturuyor anlatım için.





Karakterler arası duygusallık da anlatımı başka noktalara saptırma ihtimali olmadan, tadında işlenmiş. (Sakura ve Kenji, Michio ve Yumiko, Maya ve Kazuki gibi) öte yandan asıl hikaye Kazuki ve Soushi arasında geçen sorunlu dostluk bağının güçlenişi üzerine. Bromance kavramının en stabil örneğini burada görmekteyiz de denebilir.

Mecha dizaynları Super Robot ve Real Robot ekolleri arasındaki sınır noktasında kalıyor. İnsansı fakat humanoid dizayna tek benzerliği iki kol ve ayak olan modeller bunlar. EVA ile ilgili bazı alıntılar var gibi gözükse de bunlar aslında saygı duruşu olarak da adlandırılabilir. Serideki Mecha konsepti gayet özgün ve ilk birkaç bölümü geride bıraktığınızda göze hoş bile geliyor. Ayrıca Festum'lar kadar Fafner birimlerinin de pilotların hayatları için tehlike yaratması durumu da var.

Klasik müzik standardında Soundtrack ve Angela'nın şarkıları serinin ambiansını gayet güzel tamamlamış. Seiyuu kadrosu "yeterince" iyi, şahsen serideki kurgunun önüne geçmiyorlar ama bu yönüyle bile takdir edilmesi gerektir.

Gundam SEED'in gördüğü muazzam başarı ilk bakışta bu serinin popülaritesine katkı yapabileceği düşünülse de beklenen olmadı. Seride bunun üzerine ana senaryo değişimi bile yapıldı. Sonuç ne olursa olsun, nispeten çok az seyirciye ulaşabilmiş olsa da Fafner'in XEBEC için önemli bir başlık olduğu anlaşılabiliyor. 2004 yapımı bir Prequel olan özel TV bölümü "Right of the Left", 2010'un son günlerinde gösterime giren uzun metrajlı devam filmi "Heaven & Earth" ve Kuzey Amerika'da da satışa sunulan light novel ve Manga'larından bu sonucu çıkartmak mümkün. 2010'da Angela'nın blogunda duyurduğuna ve "Heaven & Earth" finalinin düşündürdüğüne göre bir 2. sezon yolda. Rinne no Lagrange, Mardock Scramble ve K Project'in ekibindeki yapımcı, senarist yada yönetmen olarak bu serideki ekipte yeralmış olanların varlığını düşünürsek bu geri dönüşü sabırsızlıkla beklemekteyim.

Fafner underrated seriler külliyatında benim için en değerli örneklerden birisi. Psikolojik ve drama içerikli, fakat akıcılık konusunda sorunu olmayan bir yapım istiyorsanız Fafner bugün bile rewatch'lanabilecek denli kaliteli bire seri kanımca.

Ocak 2015'de yayınlanacak 2. sezon fragmanı:

[/youtube][/youtube]

Yoruldum Hüzünlü
En Yukarı Git
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder MSN Messenger  
07 Nis 2014 11:29
Bu mesaja teşekkür edenler (2 kişi): Enel, prenses serenity

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder  
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [ 1 mesaj ]  

 
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız