iki lafın belini kıralım Sayfaya git: 1, 2, 3 ... 15, 16, 17, Sonraki |
Yazar
Mesaj
cümleten hepinize selam ediyorum.
karlı bir şubat sabahında hayata "merhaba" dedim. neşeli bir çocukluk geçirdim. parkta kuma su karıştırıp çamurdan pastalar yapardım. hemen hemen her gün ip atlar, "kırmızılım sana yandı canım" oynardık. ip atlarken hep arkadaşlarım benimle eş olmak için kavga ederlerdi,bazen bu yüzden oynayamazdık bile veletken popülerdim anlayacağınız.
ilkokuldayken kiloluydum. yakalamaç oynarken en önce hep ben yakalanırdım. bende baktım popülaritem elden gidiyor entellektüel olmaya kara verdim. sınıfta okumayı söküp ilk "kırmızı kurdele" alan bendim. 23 nisan,19 mayıs gibi önemli günlerde şiirler yazar, kürsüye çıkıp şabalak bir ifadeyle okurdum. mecburen alkışlarlardı ama arkadaşlarımın yanına gidince bana bir daha şiir yazmamamı önerirlerdi. anlayacağınız popülaritemi hepten kaybediyordum. yine de inek öğrenci imajımı terketmedim. hiç yoktan iyidir niyetine 1-2-3-4-5. sınıflarda hep sınıf birincisi oldum. ancak yalnız ve yalnızdım. kimse beni takmıyor sallamıyor dışlıyordu (oha, atıyorum)
6-7-8. sınıflarda ergenliğinde verdiği şevkle makyajlar yapıyor, fönsüz bakkala bile gitmiyordum. bu bana kaybettiğim popülaritemi geri getirmişti. çünkü sınıftaki bütün erkekleri büyülüyor, resmen bir yıldız gibi parlıyordum (hala atıyorum.)
8. sınıfta birine aşık oldum (ilk aşk). ancak beni sevmiyordu. ona çıkma teklif ettim. bana "ben başkasıyla çıkıyorum, hem senin gibi ucubelerle işim olmaz" dedi.
muhtemelen bir amerikan filminden öğrendiği "ucube" kelimesi bana öyle koydu ki; "ben zaten senle kafa buluyodum oğlum, ciddiye alma sakın" dedim. içimden ona beddualar ediyor, kendime de acıyordum. o günden sonra kendimi animeye-mangaya verdim.
ve işte beddualarımın tuttuğu gün, en mutlu günlerimden biriydi. onun o ufak tefek kazma burunlu sevgilisi onu terketmişti ve ben onu teselli ediyordum. omzumda ağlarken(mübalağa sanatı ama teselli ettiğim gerçek) , şeytanca bir ifadeyle sessizce zafer naraları atıyor, "muhteşemim, harikayım" diye içimden haykırıyordum. yüzüme baktığında ise adeta melek gibi bir ifade takınıyor, "üzülme, geçer" diyordum. bana "sen aslında iyi kızmışsın be" dedi (ay çok seksi ). ama beklediğim çıkma teklifi yine de gelmedi.
ancak o aşktan anime izlemek, manga okumak gibi bir kazanımım oldu, o yüzden bugün beni tanımak şerefini o kazmaya borçlusunuz
neyse, bu kısa tanışmadan sonra tekrar selam ediyorum sizlere.
karlı bir şubat sabahında hayata "merhaba" dedim. neşeli bir çocukluk geçirdim. parkta kuma su karıştırıp çamurdan pastalar yapardım. hemen hemen her gün ip atlar, "kırmızılım sana yandı canım" oynardık. ip atlarken hep arkadaşlarım benimle eş olmak için kavga ederlerdi,bazen bu yüzden oynayamazdık bile veletken popülerdim anlayacağınız.
ilkokuldayken kiloluydum. yakalamaç oynarken en önce hep ben yakalanırdım. bende baktım popülaritem elden gidiyor entellektüel olmaya kara verdim. sınıfta okumayı söküp ilk "kırmızı kurdele" alan bendim. 23 nisan,19 mayıs gibi önemli günlerde şiirler yazar, kürsüye çıkıp şabalak bir ifadeyle okurdum. mecburen alkışlarlardı ama arkadaşlarımın yanına gidince bana bir daha şiir yazmamamı önerirlerdi. anlayacağınız popülaritemi hepten kaybediyordum. yine de inek öğrenci imajımı terketmedim. hiç yoktan iyidir niyetine 1-2-3-4-5. sınıflarda hep sınıf birincisi oldum. ancak yalnız ve yalnızdım. kimse beni takmıyor sallamıyor dışlıyordu (oha, atıyorum)
6-7-8. sınıflarda ergenliğinde verdiği şevkle makyajlar yapıyor, fönsüz bakkala bile gitmiyordum. bu bana kaybettiğim popülaritemi geri getirmişti. çünkü sınıftaki bütün erkekleri büyülüyor, resmen bir yıldız gibi parlıyordum (hala atıyorum.)
8. sınıfta birine aşık oldum (ilk aşk). ancak beni sevmiyordu. ona çıkma teklif ettim. bana "ben başkasıyla çıkıyorum, hem senin gibi ucubelerle işim olmaz" dedi.
muhtemelen bir amerikan filminden öğrendiği "ucube" kelimesi bana öyle koydu ki; "ben zaten senle kafa buluyodum oğlum, ciddiye alma sakın" dedim. içimden ona beddualar ediyor, kendime de acıyordum. o günden sonra kendimi animeye-mangaya verdim.
ve işte beddualarımın tuttuğu gün, en mutlu günlerimden biriydi. onun o ufak tefek kazma burunlu sevgilisi onu terketmişti ve ben onu teselli ediyordum. omzumda ağlarken(mübalağa sanatı ama teselli ettiğim gerçek) , şeytanca bir ifadeyle sessizce zafer naraları atıyor, "muhteşemim, harikayım" diye içimden haykırıyordum. yüzüme baktığında ise adeta melek gibi bir ifade takınıyor, "üzülme, geçer" diyordum. bana "sen aslında iyi kızmışsın be" dedi (ay çok seksi ). ama beklediğim çıkma teklifi yine de gelmedi.
ancak o aşktan anime izlemek, manga okumak gibi bir kazanımım oldu, o yüzden bugün beni tanımak şerefini o kazmaya borçlusunuz
neyse, bu kısa tanışmadan sonra tekrar selam ediyorum sizlere.
19 Nis 2009 21:39
19 Nis 2009 21:46
Kısa?
Pekala Hoşgeldin! Hayatını anlatmışsın ki bu bizim seni baya bi tanımamıza yaradı. Doğumundan aşık oluşuna kadar tam bir roman okumuş, senin otobiyografini okumuş sayıyorum kendimi. Tek bi sorum var , o daaa burcun ne?
Aa dur bi sorum daa var, hobilerini merak ediyorum
Tekrar hoşgeldin!
Pekala Hoşgeldin! Hayatını anlatmışsın ki bu bizim seni baya bi tanımamıza yaradı. Doğumundan aşık oluşuna kadar tam bir roman okumuş, senin otobiyografini okumuş sayıyorum kendimi. Tek bi sorum var , o daaa burcun ne?
Aa dur bi sorum daa var, hobilerini merak ediyorum
Tekrar hoşgeldin!
Звезды ближе ко мне, чем когда-либо ♥
Yukiko yazmış:
hayatım, bu benim hayatımın sadece kısacık bir kesiti, nasıl olsa birlikteyiz ben size daha neler anlatcam (bkz:arkadaşının tostuna tükürerek öğle yemeğini bedavaya getirmek) burcum kova tatlım. ekşi sözlükteki yorumlara aldırmayınız (kafam ve kalçam bir kova kadar kocaman değil yani ) hobilerime gelince anime-manga dışında heavy metal dinlemeyi seviyorum (geniş bir arşivim var). arada sırada kitap okurum (bkz:cin ali)
edit:prenses serenity hoşbuldum tatlım. emin olun benden çok memnun kalıcaksınız
19 Nis 2009 21:50
19 Nis 2009 22:22
jeanne yoko hellworld hoşbuldum canlarım. jeanne exit nicki tamamen tesadüf bu hesabı alırken arch enemy den exist to exit ı dinliyordum. bi türlü de adam akıllı bir nick bulamadım (sanki bu adamakıllı da ) neyse dedim bari exit olsun. yokocum öyle böyle değil çok güzel tanıtırım kendimi. kendimi tnaıtmada üstüme yoktur, neden çünkü beni benden iyi tanıyan yok. kendimi o kadar güzel tanıtırım ki... öhm.. tamam, neyse.
ama exit nickinin en güzel yanı bannerin altındaki çıkış seçeneğinin yanında parantez içinde (exit) yazıyor olması. niha
ama exit nickinin en güzel yanı bannerin altındaki çıkış seçeneğinin yanında parantez içinde (exit) yazıyor olması. niha
19 Nis 2009 22:40
1. sayfa (Toplam 17 sayfa) [ 165 mesaj ] |
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız |