Shonunen'den şaşmam. Zaten şimdiye kadar hep Shounen izledim. Tabi birazda komedi eklenmeli.

1. Ana karakterler bir kızla bir erkek. Kız çalışkan sorumluluk sahibi. Erkek soğuk havalı derslerle pek ilgilenmeyen tipten. Bir gün bunlara özel yetenekler bahşediliyor. Kız zamanı geriye alabiliyor, geçmişe gidebiliyor ve zamanı yavaşlatabiliyor. Oğlan da zamanı ileriye alabiliyor, geleceğe gidebiliyor, zamanı hızlandırabiliyor. Bunlar kötülerle savaşıyor ama dünyanın zaman dengesini koruyabilmek için birbirlerine ihtiyaçları var. Yani kız geçmişe gitse oğlan sayesinde günümüze geri dönüyorlar ya da oğlan zamanı hızlandırırsa kız sayesinde yavaşlatıyorlar. Bi de bir sensei koyalım bunların güçlerini kontrol etmede bunlara yardımcı olsun. Bu arada kız oğlana içten içe aşık ama oğlan soğuk olduğu için buna yüz vermiyo sıkıcı, inek bir kız olarak görüyo (klasik anime durumları) Bunlar ilk başka paso geçmişe gidiyo kaçırdıkları konserleri, spor müsabakalarını falan izliyorlar. Zamanda yolculuk yapıyorlar. Senseiden bayağı fırça yiyorlar. Bu güçlerinizi kendi aptal işleriniz için mi kullancaksınız diye. Bunlar kaderlerin aslında ne kadar ince iplerle bağlanmış olduğunu zaman yolculukları sırasındaki yaptıkları ufak dikkatsizliklerin değişikliklerin aslında ne kadar büyük olaylara değişimlere mal olabileceğini görüyorlar ve bir sahnede bir karetta karettanın (kaplumbağa yavrusunun) sahilden suya doğru gitme mücadelesini izlerken kadere müdahale etmemeleri gerektiğini, bazı şeylerin ne kadar mücadele edersen et olacağına vardığının farkına varmış bir şekilde "Hadi git. Bakalım kader sana nasıl bir yol çizecek" diyorlar.

2. Yine bir kızla bir erkek var. Bunlar çocukluk arkadaşı aynı üniversiteye gidiyorlar. Birgün kazayla cinayet işleyip birçok kişinin ölmesine neden oluyorlar. Bu yüzden evden kaçıyorlar. Polisler falan herkes bunların peşinde. Katil olarak aranıyorlar. Kılık değiştiriyorlar. Bunların çok güzel bir yaşamı varken herşeyini kaybetmiş kaçak durumuna düşüyorlar. (Bayağı da zenginken lüks içinde yaşarken, iyi bir üniversitede okuyup güzel bir gelecek bunları beklerken) Kız ikide bir sızlıyor. Vicdan azabı çekiyor. Biz katiliz teslim olalım diyor. Çocuk da saçmalama diyor. Bunlar kaçak olarak türlü maceralar olaylar yaşıyor. (Silahlar, belalı tipler bayağı aksiyon. Paraları da yok tabi) Daha sonra bunlar ilk sezon finalinde aslında o kişilerin ölümlerine kendilerinin neden olmadığını çok nufüzlu/zengin/ünlü bir kişinin bu cinayeti işleyip onların üstüne yıktıklarını öğreniyorlar. 2. sezon da kendilerini temize çıkarıp bu adamın cinayetleri işlediklerini kanıtlayıp eski hayatlarına geri dönmeyi hedefliyorlar. Bunlar olurken kızla erkek birbirlerini sevdiklerini farkediyorlar ama tabi hayatları altüst. Birbirlerinden başka kimseleri yok.

3. Ana karakter idealist bir avukat kız. Aslında çok yüksek mevkilere gelebilecek holdinglerde plazalarda çalışabilecek bir potansiyele sahipken o yine de zor durumdaki insanlara fakir kişilere yardım edebilmek için kendine mütavazı bir yol çiziyor. Bir gün gözlüklü 40 yaşlarında kahverengi saçlı bir adamla yolu kesişiyor adamın bu kıza işi düşüyor kız da ona yardımcı oluyor adam kızın iş konusundaki yeteneğinden etkileniyor kendi hukuk bürosunda ona iş teklif ediyor. Meğerse adam sektörün en önde gelen hukuk bürolarından birinin 4 ortağından biri. Kız da ilk önce istemediğini söylese de aslında büyük bir plazada şık takımlar giyip presantabl olmak (hehey kelimeye bak kendimi aştım Çok Mutlu ) iş toplantılarına katılmak da içten içe hep hayalini kurduğu bir yaşam. Neyse kız iş görüşmesine gidiyor. Orada onu diğer 3 şirket ortağı karşılıyor. Birisi 30lu yaşlarda siyah saçlı. Soğuk karizma kendini beğenmiş bir tip. Diğeri 20li yaşlarda sarışın esprili rahat çapkın bir tip. Diğeri de 20li yaşlarda kızıl. Bunun normal bir kişiliği var. Bir de kıza iş görüşmesini ayarlayan 40lı yaşlardaki tip var. Bu aklı başında, güleryüzlü, nazik, ekibin beyni. Tecrübelisi. Bunlar 5 kişiymiş. Biri işten ayrılmış. Bu süper beşliyi doldurmak için birini arıyorlar. İş görüşmesinde siyah saçlı olan bu kızı bayağı küçümsüyor senin hiç bir tecrüben yok bu holdingde çalışmak için diyor. Kız da gerçek avukatlık bu mu burada zengin herifleri savunuyorsunuz paranın kölesi olmuşsunuz ben zor durumdaki insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum diyor. Adam da neyin ne olduğunun farkında değil miyim sen ne cüretle bana ahkam kesmeye kalkarsın diyor. Sarışın da kız tatlı gibi ama hiç seksi değil, göğüsleri de çok küçük diyor. Bizim kızın bunu da duyunca tepesi iyice artıyor. Bir yandan içinden ya benim göğüslerim o kadar küçük mü diye düşünerek sizin gibi ciddiyetsiz insanlarla yüz yüze gelmem hata deyip oradan ayrılıp çekip gidiyor. Daha sonra gözlüklü olan duruma el atıyor. Bu iyi bir kız hem 4ümüz de erkeğiz. Bir bayan erkek müşterileri de etkilemede de etkili olur diyor bunları ikna etmek için. Bunlar da ikna oluyor daha sonra gözlüklü telefonda kızı da yatıştırıp işe başlaması için ikna ediyor. Holdingde herkes bu kıza kötü gözle bakıyor. Böyle bir kız bu konuma nasıl gelebilir. Kim bilir kaç kişiyle yatmıştır diyorlar. Daha sonra bu kız adamların konuşmalarından kendilerini sırf kadınsı yanını müşteriler üzerinde kullanmak için işe alındığını duyuyor. Gaza geliyor, görürsünüz size kendimi kanıtlıycam hepiniz benim nasıl iyi bir avukat olduğumu görüceksiniz hepinizin saygısını kazanıcam diyor. (Bu harem tarzı bir anime. Gerisi bu 4 yakışıklı avukatla kız arasındaki kültürel etkileşimler)
Siyah saçlı olan hep soğuk ama zamanla açılıyor. kız aslında ne kadar iyi bir insan olduğunu anlıyor. Hatta bir gün bu adam sarhoşken ben işe yaramaz uyuz bir herifin tekiyim. Bana tahammül ettiğin için seni takdir ediyorum diyor. Kız da dur ses kayıt cihazıyla kaydedeyim bunu sen yarın hatırlamazsın diyor. Adam da gülüyor. Ertesi gün hatırlıyor musun böyle böyle olmuştu deyince ne zırvalıyorsun sen diyor kız tahmin etmiştim diyor. Başka bir gün ofisteki kadınlardan biri bu konuma gelebimek için kaç kişiyle yattın diyor. Kız bunla tartışırken siyah saçlı geliyor kıza bağrıştığı için azarlayıp gönderiyor. Daha sonra kadına dönüp eğer bir daha bu kızla uğraştığını görürsem seni bu sektörden silerim anladın mı beni sür...k diyor. Kadının beti benzi atıyor. Tabi e ee efendim diyebiliyor. (Tam tsundere anlayacağınız)
Sarışın da kadınlarla gününü gün eden şımarık züppe lakayt bir tip. Bir gün bu telefonda bayan bi müşteriyle işi bağlamak için bayağı cilveleşiyor. Kız da dalga geçiyo. Sarışın da senin aksine ben işime verdiğim önem gereği kendimi feda etmekten kaçınmam diyor. Kız da ah ne fedakarsın diye dalga geçiyor. Başka bir gün sarışın bu kızın gömleğinin düğmesini açıyor. Kız ne yapıyorsun diyor. Sarışın bilmiyor musun bugün bilmemne beyin 3 milyon dolarlık işi için görüşme yapıcaz etkileyici görünmen lazım diyor. Kız da o zaman bi tane daha düğme açmam lazım diyor. Bu sırada siyah saçlı olan bunları basıyor. Bunları gidin başka yerde yapın diyor. Kız da utanıyor düşündüğün gibi değil diyor. Yine başka bir gün bu sarışının üstüne çok iş düşüyor. Kızla gözlüklü bunun eve bir gidiyorlar. Ev savaş alanı gibi. Bu zil zurna sarhoş işler tamamlanmamış. Kız evi toparlıyor. Bunun işini ertesi güne yetiştiriyor. Sarışın çok mahcup oluyor artık kıza daha iyi davranmaya başlıyor.
Zamanla kız dördüyle de arasındaki mesafeleri kırıyor, onları yakından tanıyor bir sürü değişik özelliklerini keşfediyor hepsinin aslında ne kadar özel ve derin adamlar olduğunu onları yanlış değerlendirdiğini, bu kadar müthiş insanlarla karşılaştığı için ne kadar şanslı olduğunu anlıyor. birbirlerini tanıyor birbirleriyle kaynaşıyor acı tatlı anılar yaşıyorlar, beşli bu kız sayesinde birbirlerine hiç olmadığı kadar sıkıca kenetleniyor ve sonunda kız da bu herkes tarafından tanınan ünlü ve güçlü 4 avukatın gerisinde değil onlardan birisi olarak, 5. avukat olarak, onların yanında yer alıyor.

Ölümüne poiliye

ortaya karışık bişey yaparım

Shounen türünde olurdu muhtemelen. Ama içine her şeyden eklerdim. Komedi, korku, dram, çok hafif romantizm... Her şeyden azar azar. *aslında dramı azar azar eklemezdim kalsmdklasddsf senaryolarımda küçük emraha bağlamaya çok meraklı olduğumdan alksmdads*

Çanakkaleyi, kurtuluş savaşını ve 1. dünya savaşında osmalıyı anlatan seriler yapmak isterdim. Şöyle bol ağlamalı, gazlı bişeyler. Böylece bu önemli tarihi olayların sadece ismini ve hatta ismini bile bilmeyen nesiller yetiştirmekten kurtulmuş oluruz. Tabi sadece bunlarla sınırlı değil ama önceliğim bunlar olurdu.

fena fikir degil ... seri halinde cıkarılır ve ucuz bilgisayar efektlerindense kaliteli cizerlerle mukemmel bisey olur

Komik bir anime.

Ben eğer bir anime yapımcısı olsam;
1-Kesinlikle komik ve romantik olurdu.
2-Karakterleri chibi yapmazdım.
3-en az 1 tane soğukkanlı karakter olurdu.
4-Daha çok öpüşme sahnelerine yer verirdim.(İçimdeki sapık ruh.)
5-Mutlaka aksiyon ve psikolojik olurdu.
6-Konuyu online oyunlarla ilgili olurdu.(Sword art online gibi.)
7-Okul içerebilir.